Geleceğe yön verecek eğilimler ve teknolojilere odaklanan Futirist.com sitesinin baş fütüristi Nikolas Badminton, 28 Kasım’da yapay zekâ şirketi Open AI’dan yeni ürünleri GPT-3 Text-davinci-003’ün tanıtıldığı bir e-posta aldı. Tanıtıma göre yeni yapay zekâ, “yüksek kaliteli yazılar üretebiliyor, karmaşık talimatları yerine getirebiliyor ve geniş içerikli uzun yazılarda iyi performans” gösteriyordu.
Badminton ve ekibi GPT-3’ü “2023 öngörüleri” konusunda bir yazı üretmesi için kullanmaya karar verdi. Sonuçta bilgisayarın başına geçip GPT-3’e şu talimatı verdiler:
“‘Su kıtlığı, gıda arzı sorunları, enerji sıkıntısı, artan atık sorunları, jeopolitik gücün batıdan doğuya kayması, çatışma ve sivil toplum, dezenformasyon, siber güvenlik, siyaset ve ulusal güvenlik için birlikte çalışmanın yeni yollarını aradığımız bugünlerde umutlu olmak için ne gerekli?’ konulu 1500 kelimelik bir makale yaz. İçinde temel istatistikler ve örnekler de olsun. 2023 için 10 tahmin, çıkarım ve çözüm ortaya koysun.”
GPT-3 Text-davinci-003 kısa sürede aşağıdaki yazıyı üretti. Ekip yazıyı düzenlemeden yayınladı. Yapay zekânın geldiği nokta konusunda fikir vermesi açısından okuma zorluğu oluşturan bazı tekrarları düzelterek ve özetleyerek sunuyoruz:
“Geleceğe baktığımızda, insanlığın bir dizi acil sorunla karşı karşıya olduğu açıktır. Bu konular arasında su kıtlığı, gıda tedarikindeki zorluklar, enerji sıkıntısı, artan atıklar, jeopolitik gücün batıdan doğuya kayması, çatışma ve iç savaş, dezenformasyon ve siber güvenlik, siyaset ve ulusal güvenlik yer alıyor.
Bu yazıda 10 tahminde bulunacağız, bu tahminlerin sonuçlarını tartışacağız ve karşılaştığımız zorluklara çözümler önereceğiz.
Tahmin 1: Su kıtlığı 2023’te önemli bir sorun olmaya devam edecek
2023 yılında dünya nüfusunun yaklaşık yarısının yüksek su stresi olan bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bu, dünya nüfusunun büyük bir bölümünün su mevcudiyetinin sınırlı olduğu ve su kullanımının sürdürülebilir olmadığı bölgelerde yaşayacağı anlamına geliyor. Suya erişim içme, yemek pişirme ve sanitasyon[efn_note]Temiz içme suyu, atık su ve kanalizasyonunun yeterli arıtımı ve bertarafı ile ilgili halk sağlığı koşullarını ifade eder.[/efn_note] gibi temel ihtiyaçlar için elzem olduğundan, bu durum dünyadaki topluluklar için önemli sorunlara neden olacaktır.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Su kıtlığının üstesinden gelinmezse, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, temiz su ve sanitasyona erişim eksikliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarını, sınırlı su kaynakları nedeniyle topluluklar arasındaki çatışmaları ve azalan tarımsal verimden kaynaklanan ekonomik sorunları içerebilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır. İlk olarak, hükümetler, su kaynaklarının tüm insanlar tarafından kullanılabilir olmasını sağlamak için onları daha iyi yönetmeye ve korumaya çalışmalıdır. Bu, suyun depolanmasına ve dağıtılmasına yardımcı olabilecek barajlar ve sulama sistemleri gibi altyapıya yatırım yapmayı kapsar. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, temiz su ve sanitasyona erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyacı olanlara mali destek sağlamayı da kapsar.
Tahmin 2: Gıda tedarikindeki zorluklar 2023’te önemli bir sorun olmaya devam edecek
2023 yılında dünya nüfusunun 8,5 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu, gıda talebinin artacağı ve buna karşılık tarım sektörünün birtakım zorluklarla yüzleşmeye devam edeceği anlamına geliyor. Artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar gibi iklim değişikliği ile ilgili konuların yanı sıra ormansızlaşma ve kentleşme nedeniyle doğal yaşam alanlarının devam eden tahribatı bu zorluklar arasında bulunuyor.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Gıda tedarikindeki zorluklar ele alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, yetersiz beslenmeyi, yoksulluğu ve hatta kaynaklar için rekabetten kaynaklanan çatışmaları kapsayabilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır. Birincisi, hükümetlerin gıda talebini karşılamak için tarımsal üretimi artırmak amacıyla çalışmasıdır. Bu, sulama sistemleri ve iyileştirilmiş tohum çeşitleri gibi altyapıya yatırım yapmanın yanı sıra küçük ölçekli çiftçilere mali destek sağlamayı da kapsar. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermeli onların besleyici gıdaya erişimini sağlamalıdır.
Tahmin 3: Enerji sıkıntısı 2023’te büyük bir sorun haline gelecek
Artan nüfus ve artan ekonomik faaliyet nedeniyle 2023 yılında küresel enerji talebinin önemli ölçüde büyüyeceği tahmin edilmektedir. Bu, dünyanın sınırlı enerji kaynakları üzerindeki artan baskının yanı sıra yükselen sera gazı emisyonları ile karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Enerji sıkıntısına önlem alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir bölümü için önemli sorunlara yol açacaktır. Bu, hava kirliliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarını, daha yüksek enerji maliyetlerinden kaynaklanan ekonomik sorunları ve artan sera gazı emisyonlarından kaynaklanan çevresel sorunları kapsayabilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır. İlk olarak, hükümetler enerji tüketimini azaltmak için enerji üretiminin verimliliğini artırmak için çalışmalıdır. Bu, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji depolama sistemleri gibi altyapı yatırımlarını kapsar. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, uygun fiyatlı enerjiye erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyaç duyanlara finansal destek sağlamayı da içerir.
Tahmin 4: Artan atıklar, 2023’te büyük bir sorun olacak
Artan tüketim ve nüfus artışı nedeniyle 2023 yılında küresel atık üretiminin önemli ölçüde artacağı tahmin edilmektedir. Bu, dünyanın sınırlı kaynakları üzerinde artan baskının yanı sıra artan kirletici emisyonlarıyla karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Artan atıklar ele alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir bölümü için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, hava ve su kirliliğinden kaynaklanan sağlık sorunlarını, atık temizleme maliyetlerinin artmasından kaynaklanan ekonomik sorunları ve artan kirletici emisyonlarından kaynaklanan çevresel sorunları içerebilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır. İlk olarak, hükümetler, bertaraf edilmesi gereken atık miktarını azaltmak için çalışmalıdır. Bu, geri dönüşüm programları ve atıktan enerji üreten sistemler gibi altyapılara yatırım yapmayı içerir. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, temiz hava ve suya erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyacı olanlara finansal destek sağlamayı da içerir.
Tahmin 5: Jeopolitik gücün batıdan doğuya kayması 2023’te önemli bir sorun olacak
2023 yılında, Çin ve Hindistan gibi küresel güçlerin yükselişi nedeniyle jeopolitik manzaranın önemli ölçüde değişmiş olacağı tahmin ediliyor. Bu, Batı ile Doğu arasındaki geleneksel güç dinamiklerinin bozulacağı, yeni ittifakların ve ortaklıkların ortaya çıkacağı anlamına geliyor.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: jeopolitik güçteki kayma ele alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, kaynaklar için artan rekabet nedeniyle ekonomik sorunları, artan çatışmayı ve değişen güç dengesi nedeniyle ülkeler arasında artan gerilimi kapsayabilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır. İlk olarak, hükümetler çatışma ve rekabet yerine işbirliği ve ortak çalışmaya dayalı yeni bir küresel düzen kurmak için çalışmalıdır. Bu, uluslararasında diyaloğu ve işbirliğini kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek uluslararası kuruluşlar ve forumların oluşturulmasını kapsar. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, ekonomik fırsatlara erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyacı olanlara finansal destek sağlamayı da içerir.
Tahmin 6: Çatışma ve iç savaş 2023’te önemli bir sorun olmaya devam edecek
2023 yılında dünyanın hâlâ bir dizi çatışma ve iç savaşla karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Bu çatışmalar genellikle siyasi, ekonomik ve sosyal meselelerden kaynaklanır ve çatışma ortasında kalanlar için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Çatışma ve iç savaş sorunu ele alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, yerinden edilmeyi, yoksulluğu ve hatta şiddet nedeniyle ölümü kapsayabilir.
Bu sorunun çözümü iki çözümü vardır. İlk olarak, hükümetler savaş riskini azaltmak için çatışmanın altında yatan nedenleri ele almak için çalışmalıdır. Bu, ekonomik kalkınma ve eğitim gibi altyapıya yatırım yapmanın yanı sıra ihtiyacı olanlara mali destek sağlamayı da içerir. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, emniyet ve güvenliğe erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyacı olanlara mali destek sağlamayı da kapsar.
Tahmin 7: Yanlış bilgilendirme ve siber güvenlik, 2023’te önemli bir sorun olmaya devam edecek
2023 yılında dünyanın hala yanlış bilgi yayma (dezenformasyon) ve siber güvenlikle ilgili bir dizi sorunla karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Bu, yanlış bilgilerin sosyal medya aracılığıyla yayılmasının yanı sıra kişisel verilerin kötü niyetli aktörler tarafından istismar edilmesini de kapsıyor.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Yanlış bilgi ve siber güvenlik ele alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, kişisel verilerin kullanılmasından kaynaklanan ekonomik sorunları ve yanlış bilgilerin yayılmasından kaynaklanan siyasi sorunları kapsayabilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır: İlk olarak, hükümetler yanlış bilgi ve siber güvenliğin tehlikeleri hakkında kamu bilincini artırmak için çalışmalıdır. Bu, halk eğitim kampanyaları ve sosyal medyanın düzenlenmesi gibi altyapıya yatırım yapmayı kapsar. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, güvenilir bilgilere erişimi sağlamanın yanı sıra, ihtiyacı olanlara mali destek sağlamayı da kapsar.
Tahmin 8: Siyaset ve ulusal güvenlik 2023’te önemli bir sorun olmaya devam edecek
2023 yılında dünyanın hala siyaset ve ulusal güvenlikle ilgili bir dizi sorunla karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Buna jeopolitik rekabet nedeniyle uluslar arasında artan gerilimin yanı sıra devam eden terörizm ve diğer aşırılık biçimleri tehdidi de dâhildir.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: Politika ve ulusal güvenlik ele alınmazsa, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük sorunlara yol açacaktır. Bu, jeopolitik rekabet nedeniyle artan çatışmayı, terörizm ve diğer aşırılık biçimleri nedeniyle artan güvensizliği içerebilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır: İlk olarak, hükümetler çatışma ve rekabet yerine işbirliği ve ortak çalışmaya dayalı yeni bir küresel düzen kurmak için çalışmalıdır. Bu, uluslararasında diyaloğu ve işbirliğini kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek uluslararası kuruluşlar ve forumlar gibi altyapıya yatırım yapmayı kapsar. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, emniyet ve güvenliğe erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyacı olanlara mali destek sağlamayı da içerir.
Tahmin 9: İnsanlık, özgecil ihtiyaçlar için birlikte çalışmanın yeni yollarını bulacaktır
2023 yılında insanlığın özgecil[efn_note]Kendini değil etrafındakileri düşünen, dünyanın iyiliğini kendi menfaatinin önüne çıkaran.[/efn_note] ihtiyaçlar için birlikte çalışmanın yeni yollarını bulmuş olacağı tahmin ediliyor. Bu, yoksulluk, eşitsizlik ve iklim değişikliği gibi küresel sorunları ele almak için hükümetler, işletmeler ve STK’lar arasında artan işbirliklerini içerebilir.
Bu öngörünün sonuçları açıktır: İnsanlık fedakârca için birlikte çalışabilirse, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için olumlu değişikliklere yol açacaktır. Bu, artan ekonomik fırsatları, sağlık ve eğitime gelişmiş erişimi ve artan güvenliği içerebilir.
Bu sorunun iki çözümü vardır: İlk olarak, hükümetler daha fazla işbirliğine dayalı bir küresel ortam yaratmak için çalışmalıdır. Bu, uluslararasında diyaloğu ve işbirliğini kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek kurumlar ve forumlar gibi altyapıya yatırım yapmayı içerir. İkincisi, hükümetler en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermelidir. Bu, ekonomik fırsatlara erişimi sağlamanın yanı sıra ihtiyacı olanlara finansal destek sağlamayı da içerir.
Sonuç olarak, insanlığın önümüzdeki yıllarda bir dizi acil sorunla karşı karşıya kalacağı açıktır. Bu konular arasında su kıtlığı, gıda tedarikindeki zorluklar, enerji limitleri, artan atık, jeopolitik gücün batıdan doğuya kayması, çatışma ve iç savaş, yanlış bilgilendirme ve siber güvenlik, siyaset ve ulusal güvenlik yer alıyor. Bu sorunları ele almak için hükümetler, en savunmasız nüfusların ihtiyaçlarına öncelik vermeli ve bu sorunların etkilerini azaltmaya yardımcı olabilecek altyapıya yatırım yapmalıdır. Ayrıca, insanlığın birlikte çalışmak için yeni yollar bulacağına dair ümidimiz olmalı, çünkü bu, dünya nüfusunun büyük bir kısmı için büyük olumlu değişikliklere yol açabilir.”
Bu yazı ilk kez 15 Aralık 2022’de yayımlanmıştır.