Yapay zekâ nasıl susuz bırakıyor?

Yapay zekâda küresel rekabet kızışıyor, kurak bölgelerde art arda veri merkezleri kuruluyor. Bu merkezlerin su ihtiyacı çiftçilerin ve yerel halkın tepkisini çekiyor. Teknoloji devlerinin büyüyen su ayak izi, iklim krizine karşı savunmasız bırakıyor.

Üzerine yapılan tartışmaların bitmediği yapay zekâ, jeopolitik rekabette de stratejik önemde.  Ancak bu teknolojinin gerisindeki veri merkezlerinin su kaynakları üzerindeki etkisi giderek büyüyen bir çevre sorununa dönüşüyor. Politico’nun sürdürülebilirlik muhabirleri Marianne Gros ve Leonie Cater, son örneğini İspanya’da gördüğümüz bu kritik meseleyi kapsamlı bir haber analizinde ele alıyor. Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz.

“İspanya’nın kuzeydoğusundaki Aragon bölgesi; mısır tarlaları, şeftali çiftlikleri ve kiraz bahçeleriyle tanınan verimli topraklara sahip. Ancak bu kurak coğrafyada şimdi, çiftçiler büyük teknoloji şirketlerinin devasa su ihtiyacıyla rekabet etmek zorunda kalıyor.

Microsoft ve Amazon gibi şirketler, yılda milyonlarca litre su tüketen veri merkezleri kurmak için Aragon gibi su stresi altındaki bölgelere milyarlarca euroluk yatırımlar yapıyor. İspanya hükümeti ise bu yatırımları dijital dönüşümün öncüsü olarak memnuniyetle karşılıyor. Amazon’un bölgeye gelişi geçen yıl dönemin dijitalleşme bakanı tarafından “İspanya’yı yapay zekâda Avrupa’nın ön safına taşıyacak adım” olarak övüldü.

Bu durum, Avrupa Birliği’nin kendi topraklarında daha fazla veri merkezi kurma çabasıyla el ele gidiyor: Avrupa Komisyonu önümüzdeki beş ila yedi yıl içinde AB’nin veri merkezi kapasitesini üç katına çıkarmak istiyor.

Ancak yerel halk aynı fikirde değil. Neticede onlar Büyük Teknoloji’nin ürünlerini ana alıcısı değil.

Amazon gibi devlerin sunduğu15 milyar euroyu bulan yatırımın yanı sıra, istihdam ve eğitim vaatlerine rağmen, birçok kişi bu veri merkezlerinin bölgenin kısıtlı su kaynaklarını tehdit ettiğini savunuyor. Aragonlu çiftçi Chechu Sánchez, “Yabancı sermaye geldiğinde hep biz kaybediyoruz. Ne çiftçi ne de halk kazanıyor,” diyor.

Aktivist Aurora Gómez’in başını çektiği “Tu Nube Seca Mi Río” (Bulutun Nehrimi Kurutuyor) adlı kolektif, ülkedeki tüm yeni veri merkezi projelerine moratoryum uygulanması için kampanya yürütüyor. Gómez’e göre, suya en verimli şekilde erişmeye çalışan çiftçiler, bu tesislerin su tüketimini öğrendiklerinde en sert tepkiyi gösteriyor.

İrlanda’dan Fransa’ya kadar tüm Avrupa’da su için verilen bu savaş , bloğun yapay zekâ hedeflerini zorlaştırıyor ve AB politika yapıcıları için bir ikilem oluşturuyor.

Susayan teknoloji

Veri merkezlerinin enerji ihtiyacı kadar su tüketimi de ciddi boyutlarda. 2024 yılında Avrupa’daki veri merkezleri toplamda 62 milyon metreküp su kullandı. Bu, yaklaşık 24 bin olimpik havuza eşdeğer. Water Europe’a göre bu rakamın 2030’a kadar 90 milyon metreküpe ulaşması bekleniyor.

Veri merkezlerinin soğutulması için suya ihtiyaç var. Oxford Üniversitesi’nden su uzmanı Kevin Grecksch, “Her e-posta, her arama, her WhatsApp mesajı suya dayanıyor,” diyor.

Kuraklıkla boğuşan Avrupa’da bu tüketim daha da büyük bir sorun teşkil ediyor. Nehir taşımacılığı zorlaşıyor, toprak verimliliği azalıyor, çiftçi üretimi tehdit altında kalıyor.

Bu arada büyük teknoloji şirketleri de su kullanımının arttığının farkında. Microsoft, su tüketimi 2020’den 2023’e kadar olan üç yıl içinde neredeyse iki katına çıkarak 8 milyon metreküpe yaklaşınca çoğu veri merkezlerinin soğutulmasına gitti. Amazon toplam su ayak izini açıklamıyor.

Şirketler açısından su sıkıntısı çeken bölgelerde veri merkezleri inşa etmek mantıklı. Çünkü kuru bölgeler, genellikle çok fazla araziye ve düşük nem seviyelerine ihtiyaç duyan veri merkezlerini çalıştırmak için en uygun koşulları sağlar.

Daha fazla veri merkezi isteniyor

Ancak bu tür çevresel kaygılar küresel yapay zekâ silahlanma yarışını yavaşlatmıyor. AB hükümetleri, yapay zekâ liderleri ABD ve Çin’i yakalamaya çalışırken kıta genelinde daha fazla veri merkezi açmaya kararlı.

Avrupa Komisyonu’nun yakında yayınlayacağı Su Dayanıklılığı Stratejisi’nin taslağında, veri merkezleri de dahil olmak üzere temiz ve dijital geçişler için stratejik sektörlerin büyük miktarda su tükettiği ve gelecekte maksimum su tasarrufu elde etmek için baskı yapılması gerektiği belirtiliyor.

Komisyon “genel sürdürülebilirliklerini değerlendirecek ve su tüketimi de dahil olmak üzere asgari performans standartları önerecektir,” diyor.

Sahada ise bölge sakinlerinin şüpheleri devam ediyor.

Zaragoza yakınlarındaki Villamayor de Gállego belediyesinin yerel başkanı, fon yöneticisi Azora’nın kasabasında bir veri merkezi inşa etme planlarını geri püskürtmeye çalışıyor.

Bölgesel Aragon hükümeti, su tüketiminin “sıkı bir şekilde kontrol edildiğini” savunuyor. Su stresiyle ilgili herhangi bir sorun yaşanacağını düşünmüyor.

Inovasyon su stresini ortadan kaldırabilir mi?

İspanyol hükümeti, veri merkezleri ülkeye akın etmeye devam ederken yerel su kaynaklarını korumak için harekete geçti.

Strateji, “veri merkezlerinin sürdürülebilir bir şekilde konuşlandırılmasını öngörüyor” ve “enerji verimliliği sağlayan, yenilenebilir enerjiler kullanan ve su tüketimi üzerindeki etkilerini en aza indiren” sürdürülebilir veri merkezlerini belirtmek için bir sertifika sunuyor.

Bazıları da yapay zekâ gibi teknolojik yeniliklere kaynak tahsisine öncelik verilmesinin gerekli olduğunu, çünkü bu teknolojilerin Avrupa şirketlerinin gelecekte daha az kaynak tüketmesine yardımcı olacağını savunuyor.

Microsoft’un küresel sürdürülebilirlik politikası lideri Michelle Patron, yapay zekânın su ve enerji verimliliğini yönetmeye yardımcı olacağına ve her ikisinde de net iyileştirmeler sağlayacağına inanıyor. Microsoft’un dört veri merkezinin bulunduğu İspanya’da da şirket yapay zekaya başvruyor. Yapay zeka,  “yerel kamu hizmetlerine, boru altyapısına bakarak nerede sızıntı olduğunu tespit etmek ve daha az su kaybı sağlamak için” kullanılıyor.

Diğerleri ise veri merkezlerini su açısından daha verimli hale getirme konusundaki atılımlara işaret ediyor. Grafik işlemcilerin (GPU) havayla soğutulmasından sıvı soğutmaya geçerek, soğutma ve su kullanımını yüzde 30 ila 40 oranında iyileştirileceği ileri sürülüyor.

Microsoft ayrıca suyu “kapalı döngü” yoluyla geri dönüştürecek yeni bir veri merkezi tasarımıyla da övünüyor.

Yeşil aklama[1] riskleri

Su sıkıntısına ilişkin endişelerin arttığı bir ortamda, teknoloji şirketleri soğutma sistemlerini daha az su kullanacak şekilde yenileme çabalarını tanıtmaya hevesli olmakla birlikte, bu tüketimi başka şekillerde telafi etmekle de övünüyorlar.

Microsoft, yalnızca 2020 ile 2023 arasında su tüketimini neredeyse ikiye katladı. Şirket, tesislerinde suyu geri dönüştüren sistemler kurduğunu ve 2030 yılına kadar “su pozitif” olmayı hedeflediğini açıklıyor. Bu, bulundukları bölgelerde tükettiklerinden daha fazla suyu doğal döngüye kazandıracakları anlamına geliyor.

Amazon benzer taahhütlerde bulunurken, Google da ofis ve veri merkezlerinde tükettiği tatlı suyun yüzde 120’sini yenileme sözü verdi. Ancak eleştirmenler bu açıklamaları “yeşil aklama” olarak değerlendiriyor. Gómez, Amazon’un İspanya’daki veri merkezleri için %48 daha fazla su istediğini hatırlatarak, “Su pozitif olacağız deyip sonra nasıl daha fazla su isteyebilirsiniz?” diye soruyor.

Grecksch’e göre, bu tür iddialar bilimsel gerçeklikle örtüşmüyor. “Suyu doğada yeniden üretmek diye bir şey olamaz,” diyor ve ekliyor: “Bu, altını biz yaratacağız demek gibi bir iddia.”

Avrupa, yapay zekâ alanında ABD ve Çin ile yarışmak için veri merkezlerini yaygınlaştırmak istiyor. Ancak bu yarış, kuraklığa karşı kırılgan coğrafyaları daha da savunmasız bırakabilir.

Bu yazı ilk kez 30 Haziran 2025’te yayımlanmıştır.

Marianne Gros ve Leonie Cater’ın Politico’da yayınlanan “Artificial intelligence threatens to raid the water reserves of Europe’s driest regions” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. https://www.politico.eu/article/artificial-intelligence-threat-raid-water-reserves-europe-dry-regions/

[1] Greenwashing (Yeşil Aklama), bir şirketin veya kuruluşun çevresel olarak sorumlu olduğu izlenimini yaratmak için gerçekte olduğundan daha fazla çaba sarf ettiğini iddia ettiği yanıltıcı bir pazarlama tekniğidir. Yanlış veya abartılı iddialarla tüketicileri ve yatırımcıları yanıltmayı amaçlar.

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Yapay zekâ nasıl susuz bırakıyor?

Yapay zekâda küresel rekabet kızışıyor, kurak bölgelerde art arda veri merkezleri kuruluyor. Bu merkezlerin su ihtiyacı çiftçilerin ve yerel halkın tepkisini çekiyor. Teknoloji devlerinin büyüyen su ayak izi, iklim krizine karşı savunmasız bırakıyor.

Üzerine yapılan tartışmaların bitmediği yapay zekâ, jeopolitik rekabette de stratejik önemde.  Ancak bu teknolojinin gerisindeki veri merkezlerinin su kaynakları üzerindeki etkisi giderek büyüyen bir çevre sorununa dönüşüyor. Politico’nun sürdürülebilirlik muhabirleri Marianne Gros ve Leonie Cater, son örneğini İspanya’da gördüğümüz bu kritik meseleyi kapsamlı bir haber analizinde ele alıyor. Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz.

“İspanya’nın kuzeydoğusundaki Aragon bölgesi; mısır tarlaları, şeftali çiftlikleri ve kiraz bahçeleriyle tanınan verimli topraklara sahip. Ancak bu kurak coğrafyada şimdi, çiftçiler büyük teknoloji şirketlerinin devasa su ihtiyacıyla rekabet etmek zorunda kalıyor.

Microsoft ve Amazon gibi şirketler, yılda milyonlarca litre su tüketen veri merkezleri kurmak için Aragon gibi su stresi altındaki bölgelere milyarlarca euroluk yatırımlar yapıyor. İspanya hükümeti ise bu yatırımları dijital dönüşümün öncüsü olarak memnuniyetle karşılıyor. Amazon’un bölgeye gelişi geçen yıl dönemin dijitalleşme bakanı tarafından “İspanya’yı yapay zekâda Avrupa’nın ön safına taşıyacak adım” olarak övüldü.

Bu durum, Avrupa Birliği’nin kendi topraklarında daha fazla veri merkezi kurma çabasıyla el ele gidiyor: Avrupa Komisyonu önümüzdeki beş ila yedi yıl içinde AB’nin veri merkezi kapasitesini üç katına çıkarmak istiyor.

Ancak yerel halk aynı fikirde değil. Neticede onlar Büyük Teknoloji’nin ürünlerini ana alıcısı değil.

Amazon gibi devlerin sunduğu15 milyar euroyu bulan yatırımın yanı sıra, istihdam ve eğitim vaatlerine rağmen, birçok kişi bu veri merkezlerinin bölgenin kısıtlı su kaynaklarını tehdit ettiğini savunuyor. Aragonlu çiftçi Chechu Sánchez, “Yabancı sermaye geldiğinde hep biz kaybediyoruz. Ne çiftçi ne de halk kazanıyor,” diyor.

Aktivist Aurora Gómez’in başını çektiği “Tu Nube Seca Mi Río” (Bulutun Nehrimi Kurutuyor) adlı kolektif, ülkedeki tüm yeni veri merkezi projelerine moratoryum uygulanması için kampanya yürütüyor. Gómez’e göre, suya en verimli şekilde erişmeye çalışan çiftçiler, bu tesislerin su tüketimini öğrendiklerinde en sert tepkiyi gösteriyor.

İrlanda’dan Fransa’ya kadar tüm Avrupa’da su için verilen bu savaş , bloğun yapay zekâ hedeflerini zorlaştırıyor ve AB politika yapıcıları için bir ikilem oluşturuyor.

Susayan teknoloji

Veri merkezlerinin enerji ihtiyacı kadar su tüketimi de ciddi boyutlarda. 2024 yılında Avrupa’daki veri merkezleri toplamda 62 milyon metreküp su kullandı. Bu, yaklaşık 24 bin olimpik havuza eşdeğer. Water Europe’a göre bu rakamın 2030’a kadar 90 milyon metreküpe ulaşması bekleniyor.

Veri merkezlerinin soğutulması için suya ihtiyaç var. Oxford Üniversitesi’nden su uzmanı Kevin Grecksch, “Her e-posta, her arama, her WhatsApp mesajı suya dayanıyor,” diyor.

Kuraklıkla boğuşan Avrupa’da bu tüketim daha da büyük bir sorun teşkil ediyor. Nehir taşımacılığı zorlaşıyor, toprak verimliliği azalıyor, çiftçi üretimi tehdit altında kalıyor.

Bu arada büyük teknoloji şirketleri de su kullanımının arttığının farkında. Microsoft, su tüketimi 2020’den 2023’e kadar olan üç yıl içinde neredeyse iki katına çıkarak 8 milyon metreküpe yaklaşınca çoğu veri merkezlerinin soğutulmasına gitti. Amazon toplam su ayak izini açıklamıyor.

Şirketler açısından su sıkıntısı çeken bölgelerde veri merkezleri inşa etmek mantıklı. Çünkü kuru bölgeler, genellikle çok fazla araziye ve düşük nem seviyelerine ihtiyaç duyan veri merkezlerini çalıştırmak için en uygun koşulları sağlar.

Daha fazla veri merkezi isteniyor

Ancak bu tür çevresel kaygılar küresel yapay zekâ silahlanma yarışını yavaşlatmıyor. AB hükümetleri, yapay zekâ liderleri ABD ve Çin’i yakalamaya çalışırken kıta genelinde daha fazla veri merkezi açmaya kararlı.

Avrupa Komisyonu’nun yakında yayınlayacağı Su Dayanıklılığı Stratejisi’nin taslağında, veri merkezleri de dahil olmak üzere temiz ve dijital geçişler için stratejik sektörlerin büyük miktarda su tükettiği ve gelecekte maksimum su tasarrufu elde etmek için baskı yapılması gerektiği belirtiliyor.

Komisyon “genel sürdürülebilirliklerini değerlendirecek ve su tüketimi de dahil olmak üzere asgari performans standartları önerecektir,” diyor.

Sahada ise bölge sakinlerinin şüpheleri devam ediyor.

Zaragoza yakınlarındaki Villamayor de Gállego belediyesinin yerel başkanı, fon yöneticisi Azora’nın kasabasında bir veri merkezi inşa etme planlarını geri püskürtmeye çalışıyor.

Bölgesel Aragon hükümeti, su tüketiminin “sıkı bir şekilde kontrol edildiğini” savunuyor. Su stresiyle ilgili herhangi bir sorun yaşanacağını düşünmüyor.

Inovasyon su stresini ortadan kaldırabilir mi?

İspanyol hükümeti, veri merkezleri ülkeye akın etmeye devam ederken yerel su kaynaklarını korumak için harekete geçti.

Strateji, “veri merkezlerinin sürdürülebilir bir şekilde konuşlandırılmasını öngörüyor” ve “enerji verimliliği sağlayan, yenilenebilir enerjiler kullanan ve su tüketimi üzerindeki etkilerini en aza indiren” sürdürülebilir veri merkezlerini belirtmek için bir sertifika sunuyor.

Bazıları da yapay zekâ gibi teknolojik yeniliklere kaynak tahsisine öncelik verilmesinin gerekli olduğunu, çünkü bu teknolojilerin Avrupa şirketlerinin gelecekte daha az kaynak tüketmesine yardımcı olacağını savunuyor.

Microsoft’un küresel sürdürülebilirlik politikası lideri Michelle Patron, yapay zekânın su ve enerji verimliliğini yönetmeye yardımcı olacağına ve her ikisinde de net iyileştirmeler sağlayacağına inanıyor. Microsoft’un dört veri merkezinin bulunduğu İspanya’da da şirket yapay zekaya başvruyor. Yapay zeka,  “yerel kamu hizmetlerine, boru altyapısına bakarak nerede sızıntı olduğunu tespit etmek ve daha az su kaybı sağlamak için” kullanılıyor.

Diğerleri ise veri merkezlerini su açısından daha verimli hale getirme konusundaki atılımlara işaret ediyor. Grafik işlemcilerin (GPU) havayla soğutulmasından sıvı soğutmaya geçerek, soğutma ve su kullanımını yüzde 30 ila 40 oranında iyileştirileceği ileri sürülüyor.

Microsoft ayrıca suyu “kapalı döngü” yoluyla geri dönüştürecek yeni bir veri merkezi tasarımıyla da övünüyor.

Yeşil aklama[1] riskleri

Su sıkıntısına ilişkin endişelerin arttığı bir ortamda, teknoloji şirketleri soğutma sistemlerini daha az su kullanacak şekilde yenileme çabalarını tanıtmaya hevesli olmakla birlikte, bu tüketimi başka şekillerde telafi etmekle de övünüyorlar.

Microsoft, yalnızca 2020 ile 2023 arasında su tüketimini neredeyse ikiye katladı. Şirket, tesislerinde suyu geri dönüştüren sistemler kurduğunu ve 2030 yılına kadar “su pozitif” olmayı hedeflediğini açıklıyor. Bu, bulundukları bölgelerde tükettiklerinden daha fazla suyu doğal döngüye kazandıracakları anlamına geliyor.

Amazon benzer taahhütlerde bulunurken, Google da ofis ve veri merkezlerinde tükettiği tatlı suyun yüzde 120’sini yenileme sözü verdi. Ancak eleştirmenler bu açıklamaları “yeşil aklama” olarak değerlendiriyor. Gómez, Amazon’un İspanya’daki veri merkezleri için %48 daha fazla su istediğini hatırlatarak, “Su pozitif olacağız deyip sonra nasıl daha fazla su isteyebilirsiniz?” diye soruyor.

Grecksch’e göre, bu tür iddialar bilimsel gerçeklikle örtüşmüyor. “Suyu doğada yeniden üretmek diye bir şey olamaz,” diyor ve ekliyor: “Bu, altını biz yaratacağız demek gibi bir iddia.”

Avrupa, yapay zekâ alanında ABD ve Çin ile yarışmak için veri merkezlerini yaygınlaştırmak istiyor. Ancak bu yarış, kuraklığa karşı kırılgan coğrafyaları daha da savunmasız bırakabilir.

Bu yazı ilk kez 30 Haziran 2025’te yayımlanmıştır.

Marianne Gros ve Leonie Cater’ın Politico’da yayınlanan “Artificial intelligence threatens to raid the water reserves of Europe’s driest regions” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. https://www.politico.eu/article/artificial-intelligence-threat-raid-water-reserves-europe-dry-regions/

[1] Greenwashing (Yeşil Aklama), bir şirketin veya kuruluşun çevresel olarak sorumlu olduğu izlenimini yaratmak için gerçekte olduğundan daha fazla çaba sarf ettiğini iddia ettiği yanıltıcı bir pazarlama tekniğidir. Yanlış veya abartılı iddialarla tüketicileri ve yatırımcıları yanıltmayı amaçlar.

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x