Kripto paralar, özellikle de en meşhurları olan Bitcoin 12 yıldır hayatımızda. Son dönemlerdeyse değerinin çok yükseldiğine dair haberlerle gündemde. Bu ay yine böyle bir durum yaşandı ve tartışmalar alevlendi. 8 Şubat’ta da Elon Musk’ın elektrikli otomobil firması Tesla, ocak ayında 1,5 milyar dolarlık nakit rezervini Bitcoin’e yatırdığını açıkladı. Haberler, kripto para biriminin halihazırda hızla yükselen fiyatını %10 daha artırarak 45 bin doların üzerinde rekor seviyeye yükseltti.
2010 – 2018 arası Citigroup’un baş ekonomisti olarak görev yapmış, halen Cornell Üniversitesi’nde ekonomi dersleri veren iktisatçı Willem H. Buiter, Project Syndicate’te yayımlanan yazısında, özellikle Bitcoin söz konusu olduğunda, yükselen şeylerin aynı şekilde kolayca çökebileceği konusunda uyarıyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Bitcoin 2008’de icat edildi ve 2009’da işlem görmeye başladı. 2010’da tek bir Bitcoin’in değeri yaklaşık 800’de 1 sentten 8 sente yükseldi. Nisan 2011’de 67 sentten işlem gördü, Kasım 2015 itibarıyla 327 dolara yükseldi. Geçen yıl 20 Mart’ta yaklaşık 6.200 dolardan işlem gören Bitcoin’in fiyatı o zamandan beri yedi kattan fazla arttı.
Bitcoin, 12 yıldır hayatımızda olan mükemmel bir balon. Bir keresinde altını ‘parlak Bitcoin’ olarak adlandırmış ve bu metalin fiyatını 6.000 yıllık bir balon olarak tanımlamıştım. Ancak bu, eskiden endüstriyel bir emtia olarak kendine has bir değere sahip olan (şimdi büyük ölçüde gereksiz) ve hâlâ mücevherlerde yaygın olarak kullanılan, dayanıklı tüketim malı altına biraz haksızlıktı.”
Değeri piyasalar belirliyor
Yazar Bitcoin’e yönelik eleştirilerini paylaşıyor:
“Bitcoin kendine özgü bir değeri sahip değil, asla olmadı ve olamayacak. Tamamen spekülatif bir varlıktır, özel bir itibari para birimidir ve değeri, piyasalar ne derse odur.
Bitcoin aynı zamanda sosyal açıdan müsrif bir spekülatif varlıktır çünkü üretimi pahalıdır. Bir Bitcoin için “madencilik” yapmanın, yani enerji yoğun dijital ekipman kullanarak hesaplamalı bulmacaları çözmenin maliyeti, kripto para biriminin toplam stokunu 21 milyon birimle sınırlandıracak kadar yüksektir. Bitcoin’in protokolü daha büyük bir arza olanak verecek şekilde değiştirilmese bile, Bitcoin 2, Bitcoin 3 vb. olabilir. (…) Ayrıca, Bitcoin ile paralel işleyen, halihazırda yerleşik kripto para birimleri de (örneğin, Ether) vardır.
Ancak devlet tarafından basılan itibari para birimlerinin başarısının gösterdiği gibi, spekülatif balonların evreni Bitcoin gibi kripto para birimleriyle sınırlı değildir. Sonuçta, esnek fiyatların olduğu bir dünyada, herkesin resmî itibari para biriminin hiçbir değeri olmadığına inandığı bir denge her zaman vardır. (…) Genel fiyat seviyesinin, yani itibari para biriminin fiyat karşılığının, para stoku neredeyse sabit olduğunda veya hiç değişmediğinde bile dışa doğru patlayarak sonsuza gittiği veya içe doğru patlayarak sıfıra indiği sonsuz sayıda “temel olmayan” denge vardır.
Son olarak, fiyat seviyesinin (ve para biriminin değerinin) pozitif olduğu ve içe ya da dışa doğru patlama yapmadığı benzersiz bir “temel” denge söz konusudur. Devletin çıkardığı itibari para birimlerinin çoğu, bu temel dengeye gelmiş ve orada kalmıştır. Keynesçiler ise bu çoklu dengeleri görmezden gelirler. Fiyat seviyesini (ve dolayısıyla paranın fiyatını) tarihin belirlediğini, (beklenmedik) enflasyon ile işsizlik arasında istikrarlı ve ters bir ilişki olduğunu varsayan Phillips eğrisi gibi bir mekanizma aracılığıyla kademeli olarak güncellendiğini düşünürler.
Hangi bakış açısının benimsendiğinden bağımsız olarak, paranın değerini etkili bir şekilde sıfıra düşüren gerçek dünyadaki hiperenflasyonlar, (Weimar Almanya’sı veya son dönemde Venezuela ve Zimbabwe’de olanlar) temel olmayan dengeden ziyade kötü giden temel denge örnekleridir. Bu durumlarda, para stokları dışa doğru patlama yapmış ve fiyat seviyesi de buna göre oluşmuştur.
Özel kripto para birimleri ve halka açık itibari para birimleri aynı sonsuzlukta olası dengeye sahiptir. Sakin bir temel denge olarak sıfır fiyat dengesi ise her zaman bir olasılıktır.
Riskli bir yatırım aracı olarak Bitcoin
Bitcoin şu anda bu dengelerin hiçbirini sergilemiyor. Bunun yerine ortada temel olmayan patlayıcı bir fiyat dengesi varyantı var gibi. Bu bir varyanttır çünkü Bitcoin’in beklenmedik bir şekilde de olsa halihazırdaki patlayıcı fiyat yörüngesinden çıkarak iyi bir temel dengeye ya da pek de hoş olmayan sıfır fiyat senaryosuna sıçramasını mümkün kılar. Bu çoklu denge perspektifi de hiç şüphesiz, Bitcoin ve diğer özel kripto para birimleri gibi özünde değersiz varlıklara yatırım yapmayı riskli hale getirir.
Gerçek dünya, elbette, burada ana hatları çizilen ana akım iktisat teorisinin desteklediği olası denge aralığı ile sınırlı değildir. Ancak bu, bir yatırım aracı olarak Bitcoin’i daha da riskli hale getirir.
Tesla’nın bir süre önce Bitcoin satın alması, piyasaya giren büyük bir alıcının hem doğrudan (piyasalar likit olmadığında) hem de dolaylı olarak gösteri ve öykünme etkileri yoluyla kripto para biriminin fiyatını önemli ölçüde artırabileceğini gösteriyor. Ancak tek bir önemli oyuncunun yapacağı bir çıkış da muhtemelen ters yönde benzer bir etkiye sahip olacaktır. Piyasa düzenleyicilerinin dile getirdiği olumlu ya da olumsuz görüşler, Bitcoin’in fiyatı üzerinde önemli etkiler yaratacaktır.
Kripto para biriminin olağanüstü fiyat dalgalanması şaşırtıcı değil. GameStop’un hisse fiyatını ocak ayında benzeri görülmemiş noktalara çıkması (ardından önemli bir düzeltme gelmiştir) gibi son derece mantıksız piyasa dalgalanmaları, herhangi bir temel değer çapasından yoksun olan Bitcoin’in aşırı dalgalanma konusunda örnek bir ders kitabı olarak kalacağına dair bir hatırlatıcı işlevi görecektir. Bu durum zamanla da değişmeyecektir.”
Buiter, Bitcoin’in, kendine has bir değeri olmayan ve piyasa değeri herhangi bir şey olabilen ya da hiçbir şey olmayan bir varlık olmaya devam edeceğini söylüyor: “Bu durumda sadece sağlıklı bir risk iştahı ve kayıpları karşılama kapasitesi güçlü olanlar buna yatırım yapmayı düşünmelidir.”
Bu yazı ilk kez 18 Şubat 2021’de yayımlanmıştır.