5 adımda özsaygınızı ve özgüveninizi artırın

Kendinizi hep bir kaybeden olarak mı görüyorsunuz? Yaptığınız hiçbir şey yeterince iyi değil mi? Başarısızlığa sürükleyen bu düşüncelerden sizi uzaklaştıracak beş adım.

Zaman zaman hep kaybeden konumunda olduğumuza, yaptığımız hiçbir şeyin yeterince iyi olmadığına ve asla başaramayacağımıza inanırız. Elbette kendi kendimize engeller koyduğumuz bu tür bir yaklaşım tüm başarı ihtimallerini ortadan kaldıracak, bu da özsaygı ve özgüvenin daha da azalmasına neden olarak bir kısır döngü yaratacaktır.

Klinik sosyal hizmet uzmanı ve alanıyla ilgili 11 kitabın yazarı Robert Taibbi, Psychology Today internet sitesindeki yazısında böyle düşünmekten uzaklaşmanın anahtarının risk almak ve harekete geçmek olduğunu anlatıyor ve beş adım öneriyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Çocuklarım küçükken açık havada düzenlenen eğitimlere katılmışlardı. Her biri farklı şeyler yapsa da (yürüyüş, yelkencilik ve kaya tırmanışı) temel faaliyetler aynıydı: İpte yürümek, yarı maraton koşmak, üç gün boyunca ormanda tek başına yaşamak, kulübe inşa etmek, ayılarla nasıl başa çıkılacağını ve tekneden atlamayı öğrenmek. Geri döndüklerinde aşırı heveslilerdi: ‘Hadi yap da görelim! Seni yenerim!’ diyorlardı.

Yani, özgüvenleri 1.000 puan yükselmişti. Neden mi? Çünkü üç hafta boyunca sürekli olarak ölüme yakın deneyimlerle iç içeydiler.

Aynı bohçanın içindekiler: Kendini tanıma ve benlik saygısı

Benlik saygısı, kendine güven ve kişinin kendini tanıması aynı bohçadadır. Kendiniz hakkında iyi, kaybedenden çok kazanan gibi hissetmeyi ifade eder. Peki, böyle düşünmenin önündeki engel nedir?

Genel olarak, bir sebep ve bir sonuçtan bahsedebiliriz: Sebep, muhtemelen etrafınızda eleştirel ve destekleyici olmayan insanların bulunmasından ötürü fazlaca özeleştiri yapmanızdır. Bu koşullar altında kendinize hiç şans tanımazsınız. Kurabiyelerin fırında yanması gibi en küçük bir hata bile bir kusur ve beceriksizliğinizin bir işareti gibi gelir. Beklentileriniz imkânsız derecede yüksektir ve bütün yetkinliğinizi herhangi bir şeyle (kurabiyelerle bile) ölçersiniz.

Devam eden bu eleştirel hal, kendinizden vazgeçmeye ve kendi hakkınızdaki düşüncelerinizi sabitlemeye varır. Artık yeni bir şey yapmayı denemezsiniz, çünkü işe yaramayacağını ‘bilirsiniz’. Hayallerinden vazgeçersiniz, çünkü onlara ulaşamayacağınızı ‘bilirsiniz’. Bir ‘kaybedensinizdir’; hayatınız küçülür, kendinizi teslim edersiniz.” (…)

Yazar, kendinize dair düşüncelerinizi değiştirmenin, özgüveninizi ve özsaygınızı artırmanın, duygularınızı veya tutumunuzu değiştirerek değil, yaptıklarınızı değiştirerek mümkün olabileceğini söyleyerek bazı ipuçları sunuyor:

1. Bir hedef belirleyin

“Kendinizde en çok değiştirmek istediğiniz nedir? Bu, daha fazla egzersiz yapmak gibi fiziksel ya da konuşmak ve sizi rahatsız eden şeyleri içinizde tutmak yerine başkalarına anlatmak gibi ilişkisel bir şey olabilir. Konu önemli değil, birini seçin. Mesele, sizi harekete geçirecek kadar önemli olanı seçmektir.

2. Küçük adımlar atın

İşin anahtarı budur. Patlamaya hazır olabilirsiniz, ancak tehlike, deneyip sil baştan yapmaya çalışmaktır: Haftanın yedi günü egzersiz yapın; annenizle, arkadaşınızla veya patronunuzla yüzleşin. Ya hep ya hiç diye düşünürseniz tükenir, hüsrana uğrar ya da yetersizlik hikâyenizi iyice harlayarak patlarsınız. Yavaş ve sakin olan yarışı kazanır.

3. Sonuca değil, çabaya odaklanın

Bazen çabalarınız size istediğiniz sonuçları getirmeyebilir. İş programınız hakkında patronunuzla konuşma cesaretini bulabilirsiniz, ama o, programda herhangi bir değişiklik yapmaz. İki hafta boyunca antrenman yaparsınız, ama hiçbir şey değişmez. Dolayısıyla başarıyı bir sonraki adımda değil, yaparken ölçün.

Nihayetinde amaç, sonuç değil (istediğinizi elde edip etmemeniz) süreçtir; yani risk almak, konfor alanınızın dışına çıkmak, yapacağınıza, hatta yapamayacağınıza inanmak yerine yapmaktır. Bazen, istediğinizi de elde edersiniz. Bu deneyimleri biriktirdikçe ve risk alma konusunda daha rahat hale geldikçe hikâyeyi değiştireceksiniz. Artık kaybeden değil; cesur, kendine güvenen ve yetkin birisiniz.

4. Eleştirel sesi susturun

Ancak bahsi geçen eleştirel ses her zaman tetikte olacak, aniden saldırmaya ve başarınızın aptalca bir şans olduğunu, önemli olmadığını, kaybeden olma durumuna geri dönmenizin sadece bir an meselesi olduğunu size duyurmaya hazır olacaktır. Eleştirel sesinizi, sizi sürekli hırpalayan bir zorba veya sizi korumaya çalışan aşırı uyanık bekçi köpekleri olarak düşünebilirsiniz. Birini seçin.

Zorbaysa, karşı koyma zamanı. Bu sesin ne zaman yükseldiğine dikkat ederek başlayın. Sonra ona durmasını söyleyin, onu görmezden gelme alıştırması yapın. Sizi ilerlemekten alıkoymasına izin vermeyin ve daha da iyisi, risk aldığınız ve çabaladığınız için kendinizi takdir edin. Bu ses bekçi köpekleri ise alfa olun. İyi olduğunuzu, endişelenecek bir şey olmadığını, bunun farkında olduğunuzu bilmelerini sağlayın. O eleştirel sesin siz olmadığını anlayın.

5. Destek alın

Bu, tek başınıza ilerlemeniz gereken bir süreç değil. Yol boyunca destek almak, çabalarınızın değerini azaltmayacaktır. Sizi cesaretlendirip dinleyebilecek, eleştirel sesinize panzehir ve ilerlemenize yardımcı olabilecek birilerini bulun.

Yeni olan her şey gibi, bu da pratik yaparak daha kolay hale gelecektir. Beklentilerinizi azaltırken bu riskleri alarak düşündüğünüzden daha fazlasını yapabileceğinizi göreceksiniz.

Bugün konfor alanınızın birkaç adım dışına çıkarak yapabileceğiniz ne var? İşte onu yapın.”

Bu yazı ilk kez 11 Ağustos 2022’de yayımlanmıştır.

 

Robert Taibbi’nin Psychology Today internet sitesinde yayımlanan “5 Steps for Increasing Your Self-Esteem and Confidence” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/fixing-families/202208/5-steps-increasing-your-self-esteem-and-confidence

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

5 adımda özsaygınızı ve özgüveninizi artırın

Kendinizi hep bir kaybeden olarak mı görüyorsunuz? Yaptığınız hiçbir şey yeterince iyi değil mi? Başarısızlığa sürükleyen bu düşüncelerden sizi uzaklaştıracak beş adım.

Zaman zaman hep kaybeden konumunda olduğumuza, yaptığımız hiçbir şeyin yeterince iyi olmadığına ve asla başaramayacağımıza inanırız. Elbette kendi kendimize engeller koyduğumuz bu tür bir yaklaşım tüm başarı ihtimallerini ortadan kaldıracak, bu da özsaygı ve özgüvenin daha da azalmasına neden olarak bir kısır döngü yaratacaktır.

Klinik sosyal hizmet uzmanı ve alanıyla ilgili 11 kitabın yazarı Robert Taibbi, Psychology Today internet sitesindeki yazısında böyle düşünmekten uzaklaşmanın anahtarının risk almak ve harekete geçmek olduğunu anlatıyor ve beş adım öneriyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Çocuklarım küçükken açık havada düzenlenen eğitimlere katılmışlardı. Her biri farklı şeyler yapsa da (yürüyüş, yelkencilik ve kaya tırmanışı) temel faaliyetler aynıydı: İpte yürümek, yarı maraton koşmak, üç gün boyunca ormanda tek başına yaşamak, kulübe inşa etmek, ayılarla nasıl başa çıkılacağını ve tekneden atlamayı öğrenmek. Geri döndüklerinde aşırı heveslilerdi: ‘Hadi yap da görelim! Seni yenerim!’ diyorlardı.

Yani, özgüvenleri 1.000 puan yükselmişti. Neden mi? Çünkü üç hafta boyunca sürekli olarak ölüme yakın deneyimlerle iç içeydiler.

Aynı bohçanın içindekiler: Kendini tanıma ve benlik saygısı

Benlik saygısı, kendine güven ve kişinin kendini tanıması aynı bohçadadır. Kendiniz hakkında iyi, kaybedenden çok kazanan gibi hissetmeyi ifade eder. Peki, böyle düşünmenin önündeki engel nedir?

Genel olarak, bir sebep ve bir sonuçtan bahsedebiliriz: Sebep, muhtemelen etrafınızda eleştirel ve destekleyici olmayan insanların bulunmasından ötürü fazlaca özeleştiri yapmanızdır. Bu koşullar altında kendinize hiç şans tanımazsınız. Kurabiyelerin fırında yanması gibi en küçük bir hata bile bir kusur ve beceriksizliğinizin bir işareti gibi gelir. Beklentileriniz imkânsız derecede yüksektir ve bütün yetkinliğinizi herhangi bir şeyle (kurabiyelerle bile) ölçersiniz.

Devam eden bu eleştirel hal, kendinizden vazgeçmeye ve kendi hakkınızdaki düşüncelerinizi sabitlemeye varır. Artık yeni bir şey yapmayı denemezsiniz, çünkü işe yaramayacağını ‘bilirsiniz’. Hayallerinden vazgeçersiniz, çünkü onlara ulaşamayacağınızı ‘bilirsiniz’. Bir ‘kaybedensinizdir’; hayatınız küçülür, kendinizi teslim edersiniz.” (…)

Yazar, kendinize dair düşüncelerinizi değiştirmenin, özgüveninizi ve özsaygınızı artırmanın, duygularınızı veya tutumunuzu değiştirerek değil, yaptıklarınızı değiştirerek mümkün olabileceğini söyleyerek bazı ipuçları sunuyor:

1. Bir hedef belirleyin

“Kendinizde en çok değiştirmek istediğiniz nedir? Bu, daha fazla egzersiz yapmak gibi fiziksel ya da konuşmak ve sizi rahatsız eden şeyleri içinizde tutmak yerine başkalarına anlatmak gibi ilişkisel bir şey olabilir. Konu önemli değil, birini seçin. Mesele, sizi harekete geçirecek kadar önemli olanı seçmektir.

2. Küçük adımlar atın

İşin anahtarı budur. Patlamaya hazır olabilirsiniz, ancak tehlike, deneyip sil baştan yapmaya çalışmaktır: Haftanın yedi günü egzersiz yapın; annenizle, arkadaşınızla veya patronunuzla yüzleşin. Ya hep ya hiç diye düşünürseniz tükenir, hüsrana uğrar ya da yetersizlik hikâyenizi iyice harlayarak patlarsınız. Yavaş ve sakin olan yarışı kazanır.

3. Sonuca değil, çabaya odaklanın

Bazen çabalarınız size istediğiniz sonuçları getirmeyebilir. İş programınız hakkında patronunuzla konuşma cesaretini bulabilirsiniz, ama o, programda herhangi bir değişiklik yapmaz. İki hafta boyunca antrenman yaparsınız, ama hiçbir şey değişmez. Dolayısıyla başarıyı bir sonraki adımda değil, yaparken ölçün.

Nihayetinde amaç, sonuç değil (istediğinizi elde edip etmemeniz) süreçtir; yani risk almak, konfor alanınızın dışına çıkmak, yapacağınıza, hatta yapamayacağınıza inanmak yerine yapmaktır. Bazen, istediğinizi de elde edersiniz. Bu deneyimleri biriktirdikçe ve risk alma konusunda daha rahat hale geldikçe hikâyeyi değiştireceksiniz. Artık kaybeden değil; cesur, kendine güvenen ve yetkin birisiniz.

4. Eleştirel sesi susturun

Ancak bahsi geçen eleştirel ses her zaman tetikte olacak, aniden saldırmaya ve başarınızın aptalca bir şans olduğunu, önemli olmadığını, kaybeden olma durumuna geri dönmenizin sadece bir an meselesi olduğunu size duyurmaya hazır olacaktır. Eleştirel sesinizi, sizi sürekli hırpalayan bir zorba veya sizi korumaya çalışan aşırı uyanık bekçi köpekleri olarak düşünebilirsiniz. Birini seçin.

Zorbaysa, karşı koyma zamanı. Bu sesin ne zaman yükseldiğine dikkat ederek başlayın. Sonra ona durmasını söyleyin, onu görmezden gelme alıştırması yapın. Sizi ilerlemekten alıkoymasına izin vermeyin ve daha da iyisi, risk aldığınız ve çabaladığınız için kendinizi takdir edin. Bu ses bekçi köpekleri ise alfa olun. İyi olduğunuzu, endişelenecek bir şey olmadığını, bunun farkında olduğunuzu bilmelerini sağlayın. O eleştirel sesin siz olmadığını anlayın.

5. Destek alın

Bu, tek başınıza ilerlemeniz gereken bir süreç değil. Yol boyunca destek almak, çabalarınızın değerini azaltmayacaktır. Sizi cesaretlendirip dinleyebilecek, eleştirel sesinize panzehir ve ilerlemenize yardımcı olabilecek birilerini bulun.

Yeni olan her şey gibi, bu da pratik yaparak daha kolay hale gelecektir. Beklentilerinizi azaltırken bu riskleri alarak düşündüğünüzden daha fazlasını yapabileceğinizi göreceksiniz.

Bugün konfor alanınızın birkaç adım dışına çıkarak yapabileceğiniz ne var? İşte onu yapın.”

Bu yazı ilk kez 11 Ağustos 2022’de yayımlanmıştır.

 

Robert Taibbi’nin Psychology Today internet sitesinde yayımlanan “5 Steps for Increasing Your Self-Esteem and Confidence” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/fixing-families/202208/5-steps-increasing-your-self-esteem-and-confidence

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x