İklim krizinin gıda kaynaklı hastalıklarla ilgisi ne?

Küresel sıcaklık artışı ve aşırı hava olaylarının neden olduğu elektrik kesintileri, gıdaların bozulması için elverişli ortamlar yaratarak sağlığımızı tehdit ediyor. Peki, hangi gıdalara dikkat etmeli ve gıda kaynaklı hastalıklardan korunmak için ne yapmalıyız?

İklim değişikliği, artan sıcaklar pek çok şey gibi gıdaları da etkiliyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin (CDC) tahminlerine göre, her yıl yaklaşık altı Amerikalıdan biri gıda kaynaklı bir hastalığa yakalanıyor ve yaklaşık üç bin kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. Piknikler ve yiyeceklerin saatlerce bekletildiği buluşmalar yaygın sebep olsa da, sıcaklık dalgaları ve elektrik kesintileri sessizce büyüyen bir başka tehdide işaret ediyor.

Küresel sıcaklıkların artması, evlerde veya mağazalarda meydana gelen elektrik kesintileri ya da sıcak havalarda transit geçiş sırasında gıdaların bozulma riskini de artırıyor. Tufts Üniversitesi’nden epidemiyolog ve veri bilimci Elena Naumova, The Conversation’da yayımlanan yazısında bu riskleri ve sağlığımızı korumak için bilmemiz gerekenleri sıralıyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

İklim değişikliği gıda kaynaklı hastalıklarla neden ilgili?

“Gıda kaynaklı hastalıklar ile iklim değişikliği arasındaki bağlantı oldukça basittir: Gıda kaynaklı pek çok enfeksiyona neden olan patojenler sıcaklığa duyarlıdır. Nitekim sıcak ve yağışlı hava koşulları bakteri üremesini artırır.

Gıda kaynaklı hastalıkların yayılması ise üç ana faktörün güdümündedir:

  1. Mahsullerde, çiftlik hayvanlarında ve çevredeki patojenlerin bolluğu, büyümesi, çeşitliliği ve varlığını sürdürmesi
  2. Bu patojenlerin gıdaya geçişi
  3. İnsanların bu patojenlere maruz kalması

Uyarı etiketleri ve ürünü geri çekme gibi güvenlik tedbirleri, zararlı bakteri ve parazitlerin yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilir, ancak bu tedbirler her zaman değişen risklere ayak uyduracak kadar hızlı gelişmez.

Sıcaklık dalgaları, orman yangınları ve şiddetli fırtınaların giderek artan bir şekilde elektrik kesintilerini tetiklemesi ve bunun da mağazalarda, üretim ve dağıtım alanlarında, evlerde gıda depolama ve gıda işleme uygulamalarını etkilemesi giderek ciddileşen bir sorun.

2022 yılındaki bir inceleme, ABD’de şiddetli hava koşullarına bağlı büyük elektrik kesintilerinin 20 yılda ikiye katlandığını ortaya koydu. Kaliforniya, sıcak hava dalgaları ve orman yangını riskinin yüksek olduğu dönemlerde genellikle daha küçük çaplı kesintiler yaşıyor.

Bu kesintiler en sıcak ve bazı bölgelerde en nemli günlerde gerçekleşebilir ve bakterilerin büyümesi için ideal koşullar yaratır.”

Hastalıklar yaz aylarında zirve yapıyor

Yazar, gıda kaynaklı birçok enfeksiyon türünün, sıcak yaz aylarında zirveye ulaştığını vurguluyor:

“Bağırsak enfeksiyonlarına neden olan ve genellikle ithal edilen sebze ve meyvelerden, dışkıyla kontamine olmuş gıda veya su yoluyla bulaşan küçük bir parazit olan Cyclospora, haziran ayının başlarında zirve yapar. Genellikle az pişmiş etle bağlantılı yaygın bir ishal nedeni olan Campylobacter bakterisi; çiğ veya az pişmiş kabuklu deniz ürünlerinden geçen Vibrio; hayvan dışkısı ile bağlantılı, ishale neden olan Salmonella ve yaygın bir Escherichia Coli [koli basili] türü olan STEC ise temmuz ortasında zirve yapar. Cyptosporidium paraziti, Listeria mikrobu ve Shigella bakterisi ise ağustos ortasında en sık görülür.

Bu enfeksiyonların çoğu mide rahatsızlığına neden olur, ancak şiddetli ishal, dehidrasyon, kusma, hatta menenjit ve çoklu organ yetmezliği gibi daha uzun süreli hastalıklara da yol açabilirler. (…)

Çalışmalarımızda, meslektaşlarımla birlikte yaz aylarında geri çekilen gıda miktarının da arttığını tespit ettik.

Tipik olarak, ABD’de ayda yaklaşık 70 gıda kaynaklı salgın görülüyor ve bunlardan yaklaşık ikisinin sonucunda gıdalar geri çekiliyor. Yaz aylarında, salgınların sayısı ayda 100’ü geçebilirken altı salgın sonucu gıda geri çekiliyor ve bu, ülke çapında raporlanan ve araştırılan tüm salgınlarda yüzde 3’ten yüzde 6’ya artışı gösteriyor. Bireysel enfeksiyonların oranı da yaz aylarında yıllık ortalamayı ikiye veya üçe katlayabiliyor.

Enfeksiyon sayılarını kesin olarak tahmin etmek çok zor, çünkü gıda kaynaklı salgınların büyük çoğunluğu (tahmini olarak hastalıkların yüzde 80’i ve hastaneye yatışların yüzde 56’sı) yetersiz test nedeniyle bilinen patojenlerle ilişkilendirilemiyor ve gıda kaynaklı birçok hastalık sağlık kuruluşlarına bildirilmiyor.

Hangi tür gıdalara dikkat etmeliyiz?

Et, kümes hayvanları, balık, süt ürünleri ve yumurtalar dahil olmak üzere çabuk bozulan ve etiketlerinde soğuk saklanması gerektiği ibaresi bulunan ürünlere dikkat edilmeli. Bir gıda ürününün hangi sıcaklıkta riskli hale gelebileceği değişiklik gösterir, bu nedenle gıdayı güvenli tutmanın en basit kuralı gıda etiketlerine ve talimatlarına uymaktır.”

Yazar, evde gıda zehirlenmesinin önüne geçmek için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin dört temel kuralını hatırlatıyor:

“Temizle, ayır, pişir ve soğut.”

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ayrıca, elektrik kesilmesi esnasında buzdolabının ve dondurucu kapaklarının kapalı tutulmasına ilişkin bir dizi yönerge de sunuyor. Buna göre ‘Elektrik olmadığında dolu bir dondurucu, kapağını açmadığınız takdirde yiyecekleri 48 saat (yarısı doluysa 24 saat) güvende tutacaktır. Buzdolabınızdaki gıdalar ise kapağını açmazsanız dört saate kadar güvendedir.’

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, elektriksiz ya da başka bir soğutucu kaynağı olmadan geçirilen dört saatin ardından buzdolabındaki çoğu et-süt ürünlerinin, yemek artıklarının ve kesilmiş meyve ve sebzelerin atılmasını öneriyor.

Ne yazık ki, gıda kaynaklı hastalıklara neden olan birçok zararlı patojeni göremez, koklayamaz veya tadamazsınız, bu yüzden sonradan üzülmektense güvende olmak daha iyidir. Temel kuraldan şaşmayın: Şüphe duyduğunuzda atın.

Gıda kaynaklı hastalıklara nasıl müdahale edilmeli?

Hastalandığınızda, sorumluyu belirlemek zor olabilir. Zararlı bakterilerin sizi hasta etme süresi birkaç saatten birkaç güne değişiklik gösterebilir. İnsanların verdiği reaksiyon da farklı olduğundan aynı yemek herkesi hasta etmeyebilir.

Gıda zehirlenmesi yaşadığınızı düşünüyorsanız doktorunuza danışın. Test yaptırın, böylece vakanız raporlanır ve bu da halk sağlığı yetkililerinin enfeksiyonların kapsamını daha iyi anlamasına yardımcı olur. (…)”

Bu yazı ilk kez 7 Temmuz 2022’de yayımlanmıştır.

 

Elena N. Naumova’nın The Conversation internet sitesinde yayımlanan “Climate change is putting food safety at risk more often, and not just at picnics and parties” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://theconversation.com/climate-change-is-putting-food-safety-at-risk-more-often-and-not-just-at-picnics-and-parties-185685

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

İklim krizinin gıda kaynaklı hastalıklarla ilgisi ne?

Küresel sıcaklık artışı ve aşırı hava olaylarının neden olduğu elektrik kesintileri, gıdaların bozulması için elverişli ortamlar yaratarak sağlığımızı tehdit ediyor. Peki, hangi gıdalara dikkat etmeli ve gıda kaynaklı hastalıklardan korunmak için ne yapmalıyız?

İklim değişikliği, artan sıcaklar pek çok şey gibi gıdaları da etkiliyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin (CDC) tahminlerine göre, her yıl yaklaşık altı Amerikalıdan biri gıda kaynaklı bir hastalığa yakalanıyor ve yaklaşık üç bin kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. Piknikler ve yiyeceklerin saatlerce bekletildiği buluşmalar yaygın sebep olsa da, sıcaklık dalgaları ve elektrik kesintileri sessizce büyüyen bir başka tehdide işaret ediyor.

Küresel sıcaklıkların artması, evlerde veya mağazalarda meydana gelen elektrik kesintileri ya da sıcak havalarda transit geçiş sırasında gıdaların bozulma riskini de artırıyor. Tufts Üniversitesi’nden epidemiyolog ve veri bilimci Elena Naumova, The Conversation’da yayımlanan yazısında bu riskleri ve sağlığımızı korumak için bilmemiz gerekenleri sıralıyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

İklim değişikliği gıda kaynaklı hastalıklarla neden ilgili?

“Gıda kaynaklı hastalıklar ile iklim değişikliği arasındaki bağlantı oldukça basittir: Gıda kaynaklı pek çok enfeksiyona neden olan patojenler sıcaklığa duyarlıdır. Nitekim sıcak ve yağışlı hava koşulları bakteri üremesini artırır.

Gıda kaynaklı hastalıkların yayılması ise üç ana faktörün güdümündedir:

  1. Mahsullerde, çiftlik hayvanlarında ve çevredeki patojenlerin bolluğu, büyümesi, çeşitliliği ve varlığını sürdürmesi
  2. Bu patojenlerin gıdaya geçişi
  3. İnsanların bu patojenlere maruz kalması

Uyarı etiketleri ve ürünü geri çekme gibi güvenlik tedbirleri, zararlı bakteri ve parazitlerin yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilir, ancak bu tedbirler her zaman değişen risklere ayak uyduracak kadar hızlı gelişmez.

Sıcaklık dalgaları, orman yangınları ve şiddetli fırtınaların giderek artan bir şekilde elektrik kesintilerini tetiklemesi ve bunun da mağazalarda, üretim ve dağıtım alanlarında, evlerde gıda depolama ve gıda işleme uygulamalarını etkilemesi giderek ciddileşen bir sorun.

2022 yılındaki bir inceleme, ABD’de şiddetli hava koşullarına bağlı büyük elektrik kesintilerinin 20 yılda ikiye katlandığını ortaya koydu. Kaliforniya, sıcak hava dalgaları ve orman yangını riskinin yüksek olduğu dönemlerde genellikle daha küçük çaplı kesintiler yaşıyor.

Bu kesintiler en sıcak ve bazı bölgelerde en nemli günlerde gerçekleşebilir ve bakterilerin büyümesi için ideal koşullar yaratır.”

Hastalıklar yaz aylarında zirve yapıyor

Yazar, gıda kaynaklı birçok enfeksiyon türünün, sıcak yaz aylarında zirveye ulaştığını vurguluyor:

“Bağırsak enfeksiyonlarına neden olan ve genellikle ithal edilen sebze ve meyvelerden, dışkıyla kontamine olmuş gıda veya su yoluyla bulaşan küçük bir parazit olan Cyclospora, haziran ayının başlarında zirve yapar. Genellikle az pişmiş etle bağlantılı yaygın bir ishal nedeni olan Campylobacter bakterisi; çiğ veya az pişmiş kabuklu deniz ürünlerinden geçen Vibrio; hayvan dışkısı ile bağlantılı, ishale neden olan Salmonella ve yaygın bir Escherichia Coli [koli basili] türü olan STEC ise temmuz ortasında zirve yapar. Cyptosporidium paraziti, Listeria mikrobu ve Shigella bakterisi ise ağustos ortasında en sık görülür.

Bu enfeksiyonların çoğu mide rahatsızlığına neden olur, ancak şiddetli ishal, dehidrasyon, kusma, hatta menenjit ve çoklu organ yetmezliği gibi daha uzun süreli hastalıklara da yol açabilirler. (…)

Çalışmalarımızda, meslektaşlarımla birlikte yaz aylarında geri çekilen gıda miktarının da arttığını tespit ettik.

Tipik olarak, ABD’de ayda yaklaşık 70 gıda kaynaklı salgın görülüyor ve bunlardan yaklaşık ikisinin sonucunda gıdalar geri çekiliyor. Yaz aylarında, salgınların sayısı ayda 100’ü geçebilirken altı salgın sonucu gıda geri çekiliyor ve bu, ülke çapında raporlanan ve araştırılan tüm salgınlarda yüzde 3’ten yüzde 6’ya artışı gösteriyor. Bireysel enfeksiyonların oranı da yaz aylarında yıllık ortalamayı ikiye veya üçe katlayabiliyor.

Enfeksiyon sayılarını kesin olarak tahmin etmek çok zor, çünkü gıda kaynaklı salgınların büyük çoğunluğu (tahmini olarak hastalıkların yüzde 80’i ve hastaneye yatışların yüzde 56’sı) yetersiz test nedeniyle bilinen patojenlerle ilişkilendirilemiyor ve gıda kaynaklı birçok hastalık sağlık kuruluşlarına bildirilmiyor.

Hangi tür gıdalara dikkat etmeliyiz?

Et, kümes hayvanları, balık, süt ürünleri ve yumurtalar dahil olmak üzere çabuk bozulan ve etiketlerinde soğuk saklanması gerektiği ibaresi bulunan ürünlere dikkat edilmeli. Bir gıda ürününün hangi sıcaklıkta riskli hale gelebileceği değişiklik gösterir, bu nedenle gıdayı güvenli tutmanın en basit kuralı gıda etiketlerine ve talimatlarına uymaktır.”

Yazar, evde gıda zehirlenmesinin önüne geçmek için Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin dört temel kuralını hatırlatıyor:

“Temizle, ayır, pişir ve soğut.”

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ayrıca, elektrik kesilmesi esnasında buzdolabının ve dondurucu kapaklarının kapalı tutulmasına ilişkin bir dizi yönerge de sunuyor. Buna göre ‘Elektrik olmadığında dolu bir dondurucu, kapağını açmadığınız takdirde yiyecekleri 48 saat (yarısı doluysa 24 saat) güvende tutacaktır. Buzdolabınızdaki gıdalar ise kapağını açmazsanız dört saate kadar güvendedir.’

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, elektriksiz ya da başka bir soğutucu kaynağı olmadan geçirilen dört saatin ardından buzdolabındaki çoğu et-süt ürünlerinin, yemek artıklarının ve kesilmiş meyve ve sebzelerin atılmasını öneriyor.

Ne yazık ki, gıda kaynaklı hastalıklara neden olan birçok zararlı patojeni göremez, koklayamaz veya tadamazsınız, bu yüzden sonradan üzülmektense güvende olmak daha iyidir. Temel kuraldan şaşmayın: Şüphe duyduğunuzda atın.

Gıda kaynaklı hastalıklara nasıl müdahale edilmeli?

Hastalandığınızda, sorumluyu belirlemek zor olabilir. Zararlı bakterilerin sizi hasta etme süresi birkaç saatten birkaç güne değişiklik gösterebilir. İnsanların verdiği reaksiyon da farklı olduğundan aynı yemek herkesi hasta etmeyebilir.

Gıda zehirlenmesi yaşadığınızı düşünüyorsanız doktorunuza danışın. Test yaptırın, böylece vakanız raporlanır ve bu da halk sağlığı yetkililerinin enfeksiyonların kapsamını daha iyi anlamasına yardımcı olur. (…)”

Bu yazı ilk kez 7 Temmuz 2022’de yayımlanmıştır.

 

Elena N. Naumova’nın The Conversation internet sitesinde yayımlanan “Climate change is putting food safety at risk more often, and not just at picnics and parties” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://theconversation.com/climate-change-is-putting-food-safety-at-risk-more-often-and-not-just-at-picnics-and-parties-185685

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x