Okullarda şiddet ve katliamlar nasıl önlenir?

Okul saldırılarının nedenleri neler? Türkiye için tehlike çanları neden çalıyor? Saldırganların ortak özellikleri neler? Bu tür saldırılar neden en çok ABD’de yaşanıyor? Güvenli okul nasıl yaratılır?

Amerika’da 2022 yılının sadece ilk 6 ayında 27 okul saldırısı oldu. Bunlardan biri, herkesi dehşet içinde bırakan, Teksas’ta bir ilkokula 18 yaşındaki biri tarafından düzenlenen ve 21 kişinin can verdiği saldırıydı.

Bu tip saldırılar daha çok ABD’de gerçekleşse de zaman zaman tüm dünya ülkelerinde görülüyor. Türkiye’de de son günlerde okullarda artan şiddet olaylarının Amerika’daki okullarda 1980’li yıllarda başlayıp artan şiddet eylemleriyle benzerlik gösterdiğine dikkat etmek ve tedbirler almak gerekiyor. Zira, “Çocuklar arasında bu tür ilişkiler yaşanır, barışırlar, şakadır, geçer, bunlar tek başına önemsiz olaylar, büyütmeyelim, abartmayalım!” şeklinde duyarsız kalınarak, ötelenerek, görmezden gelinerek, gelecekte olabilecek olumsuzluklara açık kapı bırakılır tedbirsiz davranılırsa, bu yaklaşımın sonuçları tamir edemeyeceğimiz kadar ağır olabilir.

Nitekim ABD de okullardaki şiddetin nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik önlemler almada gecikmişti. Bu ihmalin sorunun bugünkü boyutlarına ulaşmasında önemli rol oynadığı söylenebilir.

Okul saldırılarının nedenleri ve zorbalık

ABD’de yapılan çalışmalar, okullarda toplu katliam yapan saldırganların %75’inin, okul öğrencilerinden gördükleri zorbalık, zulüm ve tehdidi, böyle bir eylemi yapmalarına gerekçe olarak gösterdiklerini ortaya koyuyor; %61’i intikam duygusunu; %34’ü bir problemi çözme girişimini; %27’sinin intihar etme isteğini veya depresyonda olma halini; %24’ü dikkat çekme veya tanınma isteğini saldırıların bahanesi olarak öne sürüyor.

Okul saldırılarının en önemli nedeni olarak ortaya çıkan akran zorbalığı, birbirini tanıyan iki kişi arasında rahatsızlık verici olan ve tekrarlanarak gerçekleşen bir olumsuzluk olarak tanımlanıyor. Baskın olan birey sürekli olarak daha zayıf olan üzerinde taciz ve eziyet yoluyla strese sebep oluyor. Ad takma, dalga geçme, sözel olarak tehdit etme, dışlama, hakaret etme, küçük düşürme, kasıtlı olarak korkutarak kurbanın para ve eşyalarını alma, bu zorbalık davranışlarından bazıları olarak sayılabilir.

Zorbalık dışındaki bazı nedenler de dikkat çekiyor. Örneğin silahlı saldırılar sıklıkla erkekler tarafından gerçekleştiriliyor. Bu noktada karşı cins tarafından reddedilme, zorbalığa maruz kalma gibi bireysel nedenler saldırıların gerekçesi olabiliyor.

Dışlanma, grup içi çatışmalar/ hoşgörülü olmayan, cezalandırıcı bir toplumsal ortam, okul öğrenci ilişkisindeki olumsuzluklar, okul yöneticilerinin deneyimsizliği gibi toplumsal nedenler de tetikleyici olabiliyor.

Eğitimsel olmayan cezalar uygulayan bir okul kültürü veya aşırı disiplin uygulamaları ve güçlü muhafazakâr inanca sahip bölge kültürü, erkeklere özgü rollere verilen yüksek anlam (Bu durum erkek çocuklarda şiddet davranışlarını tetikleyebiliyor) da etkili olabiliyor.

Saldırıları düzenleyenler kimler?

Okul saldırılarını gerçekleştirenler genellikle okulun hali hazırda okuyan bir öğrencisi veya eski bir öğrencisi, okulun bir çalışanı ya da eski bir çalışanı olabiliyor.

Araştırmalar, okullarda katliam yapanların, orta sınıfa mensup olan, sessiz, sakin, içine kapanık, yalnız yaşayan ve çoğunlukla başarısızlık karşısında ve baskılara direnme hususunda bir strateji geliştirememiş kişilik bozuklukları gösteren (paranoya, özellikle narsizm) kimseler olduğunu ortaya koyuyor.

Aile içinde şiddet yaşanması ile televizyonlarda şiddet içerikli programlara tanıklık edilmesi, bireyin ilerleyen yaşamında şiddet sergilemesi olasılığını güçlendiriyor. Çocuk, televizyon ve medyadan yalnızca şiddeti öğrenmekle kalmıyor aynı zamanda şiddete karşı bir duyarsızlık da geliştiriyor.

Sosyal çevre de çocuk ve gencin şiddeti öğrenmesinde ve uygulamasında etkili olan diğer bir etmen.

Sosyal dışlanma da önemli bir sorun. Böyle çevrelerde gençleri içine alacak ve onları kendi çıkarları doğrultusunda kullanan yasadışı oluşumlar artıyor. Gençlerin çeteleşme eğilimleri içinde yer alması, hem şiddete maruz kalma hem de şiddeti uygulama açısından yüksek risk anlamına da geliyor.

Neden en çok Amerika’da?

ABD nüfus sayımı verilerine göre, ülkede 2010-2020 yılları arasında “çok ırklı”, “Latin” ve “Asyalı” olarak tanımlananların sayısındaki artış, bu ülkede çeşitliliğin giderek fazlalaştığını gösteriyor. Amerika’da nüfus artışının yaklaşık yüzde 40’ı göç nedeniyle oluşuyor. Toplumda çocukların genç ve ergenlerin bazen baş edemedikleri durumlar arasında kültür çeşitliliği de etken olabiliyor. Tarihsel süreç incelendiğinde farklı kültür ve ırk yapılarına sahip toplumların bir arada sorunsuz olarak yaşamalarının pek kolay olmadığı göze çarpıyor, dolayısıyla kültürel farklılıklar (çok çeşitlilik) kışkırtmayı da beraberinde getirebiliyor, bireyler ya da gruplar ötekileştirilebiliyor.

Başka bir neden de silaha erişimin çok kolay olması. Bazı eyaletlerde 14 yaşını doldurmuş bir kişi herhangi bir izne gerek kalmadan silah satın alabiliyor. ABD genelinde, silah satıcılarının çoğunun lisanssız olması da dikkat çekici bir durum.

2022 itibarı ile nüfusu 333 milyona yaklaşan ABD’de 400 milyonu aşkın silah olduğu tahmin ediliyor. Bunların 393 milyonu yani %98’inden fazlası ise sivillere ait. Yani her 100 Amerikalıya neredeyse 120.5 silah düşüyor. Bu durum her üç Amerikan vatandaşından birinin silah sahibi olduğunu söylüyor. Silah bulundurmak, Amerika’da bir yaşam tarzı olmuş durumda, üstelik bir kesim, maalesef daha güvenli bir Amerika’nın daha çok silah satışıyla sağlanacağı yönünde görüşlere sahip.

Bu tip saldırıların bir nedeni olarak ortaya çıkan şiddet içeren video ve bilgisayar oyunlarına erişimin sınırlandırılması veya yasaklanması ABD’de çok tartışılan ancak etkili bir önlem alınması mümkün olmayan bir alan.

Bir de medyanın neredeyse özendirici tavrı, ağır bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Amerikan medyasının okul katliamı veya benzer şiddet eylemleri ile ilgili haberleri çok ayrıntılı olarak yayımlaması da çocuk ve gençleri olumsuz etkiliyor.

Okul güvenli bir yer olma özelliğini yitiriyor mu?

Okul güvenliği; öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin kendilerini fiziksel, psikolojik ve duygusal bakımdan özgür hissetmeleri ve okulda öğrenme için uygun bir ortam yaratılmasıdır.

Bana göre, okullarda yaşanan bunca zorbalığa ve şiddete rağmen okullar öğrenciler için güvenli yerler olma özelliğini hâlâ koruyor. Ancak yine de okullarda soruna kökten çözüm üretebilecek tedbirler olması çok önemli.

Okullarda yaşanan olumsuz durumları önlemek adına Amerika’daki bazı eyaletlerde tedbir olarak okul girişlerinde dedektör ile aramaların yapılması, tüm öğrenciler okula girdikten sonra ana giriş kapılarının görevliler tarafından kilitlenmesi ve öğrenciler derse girdikten sonra derslik kapılarının öğretmenler tarafından kilitlenmesi çok yüzeysel tedbirler gibi görünüyor.

NRA (The National Rifle Association) okullarda güvenliğin silahlı kişiler tarafından sağlanmasını bir çözüm olarak görüyor. Son olarak ABD’nin Ohio eyaletinde öğretmenlere silah dağıtılması ve kullanma eğitimleri verilmesi gibi önlemlerden bahsediliyor. Bunlar gibi sorunun temeline inmeyen yüzeysel önlemler, okulları savaş alanına çevirip sorunu daha da ağırlaştıracağı gibi şu anda okula hâlâ güven duyan veli ve öğrencileri okuldan kaçırmanın fitilini de bence ateşleyebilir.

Güvenli okul nasıl yaratılır?

Oysa güvenli okul yaratmak, okulda kavgaların ve şiddetin ortadan kaldırılmasından daha öte bir şeydir. Okul güvenliği yalnızca okul ortamının güvenliği ile sınırlı değildir. Okul güvenliğinin kapsamı ve boyutları; çocuğun ya da diğer okul personelinin okula gitmek amacıyla evinden ayrılması anından başlayarak tekrar evine gelinceye kadarki tüm aşamaları içerir.

Okulların güvenliğinin istenen düzeyde sağlanması için okul güvenlik politikalarının oluşturulması gerekir. Ayrımcılık duygusal şiddetin önlenmesi için toplumun tüm alanlarında olduğu gibi okulda da farklılıklara saygı ve hoşgörü anlayış ve kültürünün yerleştirilmesi gerekir. Yönetici ve öğretmenlerin birbiriyle ve öğrencilerle ilişkilerinde buna özen göstererek öğrencilere örnek olmaları önemlidir.

Ayrıca çatışma çözme stratejilerinin uygulanması, öğrenciler ile iletişimin geliştirilmesi okul güvenliğine katkı getirir. Okullarda suç işleme ve tacize maruz kalma bakımından risk altında bulunan öğrenciler belirlenerek bu öğrencilere yönelik önlemler alınmalı.

Okullarda pozitif okul ikliminin oluşturulması da önemli. Okulda öğretmenler, öğrencilerin kültürel ve gelişimsel özeliklerini bilerek, onları anlamaya çalışmalı. Öğrencilerin ve okul çalışanlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal bakımdan sağlık durumunu belirlemek, iyileştirmek, geliştirmek ve devamlılığını sağlamak; okul ve çevresinden gelebilecek zararlı etkenler nedeniyle öğrencinin ve eğitim işgörenlerinin sağlığının bozulmasını önlemek gerekli.

Polisiye önlemler yerine, öğrenciler için uygun öğrenme çevreleri oluşturulmalı. Okullarda şiddetin önlenmesi ile ilgili olarak okul psikologları tarafından öğrencilere ve ailelerine ruh sağlığı konusunda danışmanlık yapılabilir, diğer kurumlarla işbirliği yoluna gidebilir.

Risk altındaki çocuklara yaklaşım da önemli. Saldırgan ve tepkisel çocuklar, dürtülerini kontrol edemeyenler, okulda sosyal etkinliklere katılmayıp, dışarıda kalanlar derslerinde sorun yaşayan başarısız öğrenciler, parçalanmış ailelerden gelenler ve çocuğa nasıl davranması gerektiğini yeterince bilmeyen anne ya da babası olanlar evde şiddete uğrayan ya da şiddete şahit olanlar geçmişinde istismara uğrayanlar, hep riskli gruplardır.

Bu riskleri taşıyan öğrencilerin sosyal çekilme, şiddetin yazı ve resimlerde dışa vurulması, kontrol edilemeyen öfke, yoğun disiplin sorunları gibi erken uyarı işaretleri verdiklerinde daha da yakından ilgilenmek etkili olabilir. Eğitimcilerin sorunlar ortaya çıkmadan çok önce bu tür konular ile ilgili olarak kafa yorması, gözlemler yapması, mesleki profesyonelliklerini kullanmaları gerekir.

Türkiye’de durum nedir?

Türkiye’de de ilkokullarda, ortaokul ve lisede çok yoğun olmamakla birlikte zorbalık ve şiddet var. Türkiye’de okulda şiddet, zorbalıkla ilgili literatür incelendiğinde, öğrencilerin önemli bir kısmının fiziksel, sözel, ilişkisel ve az da olsa cinsel şiddete maruz kaldıkları, sözel zorbalığın fiziksel ve dolaylı zorbalığa göre daha sıklıkla görüldüğü, erkeklerin kızlara oranla daha fazla saldırgan davranışlarda bulundukları görülüyor.

Türkiye’de okullarda öğrenci kavgaları sonucunda fiziksel yaralanmalarla sonuçlanan vakalar her geçen gün artıyor. Öğretmen ve okul yöneticileri psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerden faydalanarak, çevreden ve okul toplumundan kaynaklanan şiddet olayları için tedbirler almalı.

Okullarda şiddeti önlemenin en önemli yollarından birisi okul-çaplı şiddeti önleme politikası geliştirilmesi. Bu modelin; eğitim programı, okulun fiziki alanlarının düzenlenmesi, çocuklarda çatışma çözme becerilerinin geliştirilmesi ve akran danışmanlığı gibi boyutları bulunuyor.

Türkiye’de son yıllarda ölümle sonuçlanan şiddet olaylarıyla da karşılaşılıyor. Okullarda görülen şiddet olaylarının hem eğitim-öğretim etkinliğinin hem de geniş bir çerçevede bireyin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği dikkate alındığında, önleyici çalışmalara ihtiyacımız olduğu açık.

Bugün Türkiye’de yapılması gereken okullarda giderek artan şiddet olaylarına karşı hassasiyet gösterip zamanında gereken önlemleri almak. Aksi takdirde yakın gelecekte Amerika’da yaşanan olumsuz durumlara benzer davranışlarla karşılaşılması her zaman mümkün görünüyor.

Kaynaklar:

Aktay, Y. (2003) “Küreselleşme ve Çok kültürlülük”, Tezkire, Düşünce, Siyaset ve Sosyal Bilim Dergisi, Sayı: 35. ss.57.

Arcus, D. (2002). “School Shooting Fatalities and School Corporal Punishment: A Look at the States.” Aggressive Behavior 28. pp.173-83.

Astor, R. A., Benbenisbty, R., Marachi, R., Rosemond,M. (2005). School safety interventions: best practices and programs Children & Schools V: 27, Nu: 1.

Beger, R. (2003). The “worst of both worlds”: School security and the disappearing amendment rights of students. Criminal Justice Review, 28. pp.336–354.

Besag, V.E. (1989). Bullying and victimization in schools. UK: Open University Press.

Bondü, R., Herbert S., Vincenz L., Dewey G. C. (2013). “ International Perspectives on Prevention and Intervention in School Shootings”. (Ed. Nils Böckler, Thorsten). pp. 347-349.

Böckler, N., Seeger,T.,Heitmayer,W., & Siter,P. (2013). School Shootings, İnternational Research, Case Studies, and Concepts for Prevention, pp.343-362. New York.

Bucher, K.T., Manning, M.L. (2005). Creating Safe Schools. The Clearing House. Vol 79, No 1, pp. 55-60.

Burgess, A., Garbarino, C. and Carlson, M. (2006). “Pathological Teasing and Bullying Turned Deadly: Shooters and Suicide.” Victims & Offenders 1(1), pp. 1-13.

Çınkır, Ş. (2006). Okullarda Kaba güç: Türleri, Etkileri ve Önleme Stratejileri, 1. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Uluslararası Katılımlı Sempozyumu. ss.28- 31.

Donat B.S. ve Özdemir, Y. (2012). İlköğretim öğrencilerinin saldırgan davranışları ile yaş, cinsiyet, başarı durumu ve öfke arasındaki ilişkiler. Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2(2), ss.169-187.

Dönmezer, T., Gümüş, A., Tümkaya, S. (2006). “Kötü Muamele ve Etkileri”, 1. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Uluslararası Katılımlı Sempozyumu. ss. 28- 31. İstanbul.

Ergil, D. (2001),”Şiddetin Kültürel Kökenleri”, Bilim ve Teknik. Sayı 399. ss.40- 41.

Farrıngton, D.P. (1993). Understanding and preventing bullying. Chicago Journals, 17(1), pp.381- 458.

Flannery, D.J., Vazsonyi, A.T., Liau, A.K., Guo, S., Powel, K.E., Atha, H., Vesterdal,W., & Embry, D. (2003). Initial behavior outcomes for the peace builders universal school-based violence prevention program. Developmental Psychology, 39(2), pp.292-308

Fox, C. and Harding, D. J. (2005). “School Shootings as Organizational Deviance.” Sociology of Education 78, pp. 69-97.

Furlong, M., Paige, L., ve Osher, D. (2003) The Safe Schools/Healthy Students Initatives: Lessons Learned From Implementing Comprehensive Youth Development Programs Psychology in the Schools, Vol. 40(5),

Gökdaş, İ. (2007). İlköğretimde şiddet. A. Solak (Dü.), Okullarda şiddet ve çocuk suçluluğu. ss. 263-295. Ankara.

Güven, M. (2002). Okul Güvenliğinde Psikolojik Danışmanların Rolü ve Görevleri. Eğitim Araştırmaları, 9, ss.67- 72.

Hoşgörür, V., Orhan, A. (2017). Okulda Zorbalık ve Şissetin Nedenleri ve Önlenmesinin yönetimi (Muğla Merkez İlçe Örneği). Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi. 12(24), ss. 859-880.

Işık, H. (2004). Okul Güvenliği: Kavramsal Bir Çözümleme. Milli Eğitim Dergisi, ss.164, Güz-MEB yayınları. Ankara.

Johnson, D. W. & Johnson, R. T. (1995). Reducing school violence through conflict resolution. Alexandria, Virginia: ASCD Books.

Karp, Aaron. (2018). Estimating Global Civilia HeldFirearmsNumbers http://www.smallarmssurvey.org/fileadmin/docs/T-Briefing-Papers/SAS-BP-Civilian-Firearms-Numbers.pdf. Sitesinden alıntıdır.

Klein, J. (2005). “Teaching Her a Lesson: Media Misses Boy’s Rage Relating to Girls in School Shootings.” Crime, Media, Culture 1(1), pp. 90-7.

Klein, J. (2006). “Cultural Capital and High School Bullies.” Men and Masculinities 9(1), ss. 53-75.

Larkin, R. (2007). Comprehending Columbine. Philadelphia, PA: Temple University Press.

Larkin, R. (2013). “ Legitimated Adolescent Violance: Lessons from Columbine” , (Ed.Nils Böckler, Thorsten Seeger, v.d.), School Shootings, İnternational Research, Case Studies, and Concepts for Prevention, pp.159-176. New York.

Lawrence, R. G. and Birkland, T. A. (2004). “Guns, Hollywood, and School Safety: Defining the SchoolShooting Problem across the Public Arenas.” Social Science Quarterly 85(5), pp. 1193-207.

Lickel, B., Schmader, T. and Hamilton, D. (2003). “A Case of Collective Responsibility: Who Else Was to Blame for the Columbine High School Shootings?” Personality & Social Psychology Bulletin 29(2), pp.194-204.

Mai, R. and Alpert, J. (2000). “Separation and Socialization: A Feminist Analysis of the School Shootings at Columbine.” Journal for the Psychoanalysis of Culture and Society 5(2), pp. 264-75.

Moore, M. H., Petrie, C. V., Braga, A. A. and McLaughlin, B. L. (2003). Deadly Lessons: Understanding Lethal School Violence. Washington, DC: The National Academies Press.

Muschert, G. W. (2015). Okullarda Silahlı Saldırılara Yönelik Çalışmalar, International Journal of Eurasia Social Sciences, Vol: 6, Issue: 19, pp. 1-23.

Neroni, H. (2000). “The Men of Columbine: Violence and Masculinity in American Culture and Film.” Journal for the Psychoanalysis of Culture and Society 5(2), pp. 256-63.

Newman, K. (2004). Rampage: The Social Roots of School Shootings. New York.

Pişkin, M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri (Educational Sciences: Theory & Practice), 2(2), ss.531-562.

Rossman, G., & Rallis, S.F. (1998). Learning in the field: An introduction to qualitative research. California: Sage.

Taymaz, H. (2003). Okul Yönetimi Pegem A Yayıncılık. Ankara.

Tezcan, M. (1996).”Bir Şiddet Ortamı Olarak Okul”, Cogito. sayı 6-7. Kış-Bahar. ss.105-108.

TED (2006). Okul Sağlığı ve Güvenliği, www.tedankara.k12.tr, sitesinden alıntıdır.

Turksam, (2012). http://www.turksam.org/tr/makale-detay/720-abd-de-bireysel-silah-siz-lanma-tartismalari, sitesinden alıntıdır.

School Shooter: A Quick Reference Guide. United States. Federal Bureau of Investigation National Center for the Analysis of Violent Crimes (U.S.). 2009. sitesinden alıntıdır. Erişim tarihi: 14 Haziran 2022.

https://www.amerikaninsesi.com/a/amerka-breysel-slahlanma-slahli-saldirilar-/4201590.html

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61591246

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 6 Temmuz 2022’de yayımlanmıştır.

Vural Hoşgörür
Vural Hoşgörür
Prof. Dr. Vural Hoşgörür - Uzmanlık alanı Eğitim Yönetimi olan Prof. Hoşgörür dört farklı üniversitede görev yapmıştır. Çalıştığı üniversitelerde bu güne kadar Bölüm Başkanlığı, Dekan Yardımcılığı, Fakülte Kurulu ve Üniversite Senatosu üyeliği ile Etik Kurul Başkanlığı gibi görevler yürüten Hoşgörür’ün Okul Yönetimi, Sınıf Yönetimi, Eğitimde Toplam Kalite, Örgütsel Davranış, İletişim, Liderlik ve Eğitim Denetimi gibi uzmanlık alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde makale, kitap ve kitap bölümü çalışmaları mevcuttur.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Okullarda şiddet ve katliamlar nasıl önlenir?

Okul saldırılarının nedenleri neler? Türkiye için tehlike çanları neden çalıyor? Saldırganların ortak özellikleri neler? Bu tür saldırılar neden en çok ABD’de yaşanıyor? Güvenli okul nasıl yaratılır?

Amerika’da 2022 yılının sadece ilk 6 ayında 27 okul saldırısı oldu. Bunlardan biri, herkesi dehşet içinde bırakan, Teksas’ta bir ilkokula 18 yaşındaki biri tarafından düzenlenen ve 21 kişinin can verdiği saldırıydı.

Bu tip saldırılar daha çok ABD’de gerçekleşse de zaman zaman tüm dünya ülkelerinde görülüyor. Türkiye’de de son günlerde okullarda artan şiddet olaylarının Amerika’daki okullarda 1980’li yıllarda başlayıp artan şiddet eylemleriyle benzerlik gösterdiğine dikkat etmek ve tedbirler almak gerekiyor. Zira, “Çocuklar arasında bu tür ilişkiler yaşanır, barışırlar, şakadır, geçer, bunlar tek başına önemsiz olaylar, büyütmeyelim, abartmayalım!” şeklinde duyarsız kalınarak, ötelenerek, görmezden gelinerek, gelecekte olabilecek olumsuzluklara açık kapı bırakılır tedbirsiz davranılırsa, bu yaklaşımın sonuçları tamir edemeyeceğimiz kadar ağır olabilir.

Nitekim ABD de okullardaki şiddetin nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik önlemler almada gecikmişti. Bu ihmalin sorunun bugünkü boyutlarına ulaşmasında önemli rol oynadığı söylenebilir.

Okul saldırılarının nedenleri ve zorbalık

ABD’de yapılan çalışmalar, okullarda toplu katliam yapan saldırganların %75’inin, okul öğrencilerinden gördükleri zorbalık, zulüm ve tehdidi, böyle bir eylemi yapmalarına gerekçe olarak gösterdiklerini ortaya koyuyor; %61’i intikam duygusunu; %34’ü bir problemi çözme girişimini; %27’sinin intihar etme isteğini veya depresyonda olma halini; %24’ü dikkat çekme veya tanınma isteğini saldırıların bahanesi olarak öne sürüyor.

Okul saldırılarının en önemli nedeni olarak ortaya çıkan akran zorbalığı, birbirini tanıyan iki kişi arasında rahatsızlık verici olan ve tekrarlanarak gerçekleşen bir olumsuzluk olarak tanımlanıyor. Baskın olan birey sürekli olarak daha zayıf olan üzerinde taciz ve eziyet yoluyla strese sebep oluyor. Ad takma, dalga geçme, sözel olarak tehdit etme, dışlama, hakaret etme, küçük düşürme, kasıtlı olarak korkutarak kurbanın para ve eşyalarını alma, bu zorbalık davranışlarından bazıları olarak sayılabilir.

Zorbalık dışındaki bazı nedenler de dikkat çekiyor. Örneğin silahlı saldırılar sıklıkla erkekler tarafından gerçekleştiriliyor. Bu noktada karşı cins tarafından reddedilme, zorbalığa maruz kalma gibi bireysel nedenler saldırıların gerekçesi olabiliyor.

Dışlanma, grup içi çatışmalar/ hoşgörülü olmayan, cezalandırıcı bir toplumsal ortam, okul öğrenci ilişkisindeki olumsuzluklar, okul yöneticilerinin deneyimsizliği gibi toplumsal nedenler de tetikleyici olabiliyor.

Eğitimsel olmayan cezalar uygulayan bir okul kültürü veya aşırı disiplin uygulamaları ve güçlü muhafazakâr inanca sahip bölge kültürü, erkeklere özgü rollere verilen yüksek anlam (Bu durum erkek çocuklarda şiddet davranışlarını tetikleyebiliyor) da etkili olabiliyor.

Saldırıları düzenleyenler kimler?

Okul saldırılarını gerçekleştirenler genellikle okulun hali hazırda okuyan bir öğrencisi veya eski bir öğrencisi, okulun bir çalışanı ya da eski bir çalışanı olabiliyor.

Araştırmalar, okullarda katliam yapanların, orta sınıfa mensup olan, sessiz, sakin, içine kapanık, yalnız yaşayan ve çoğunlukla başarısızlık karşısında ve baskılara direnme hususunda bir strateji geliştirememiş kişilik bozuklukları gösteren (paranoya, özellikle narsizm) kimseler olduğunu ortaya koyuyor.

Aile içinde şiddet yaşanması ile televizyonlarda şiddet içerikli programlara tanıklık edilmesi, bireyin ilerleyen yaşamında şiddet sergilemesi olasılığını güçlendiriyor. Çocuk, televizyon ve medyadan yalnızca şiddeti öğrenmekle kalmıyor aynı zamanda şiddete karşı bir duyarsızlık da geliştiriyor.

Sosyal çevre de çocuk ve gencin şiddeti öğrenmesinde ve uygulamasında etkili olan diğer bir etmen.

Sosyal dışlanma da önemli bir sorun. Böyle çevrelerde gençleri içine alacak ve onları kendi çıkarları doğrultusunda kullanan yasadışı oluşumlar artıyor. Gençlerin çeteleşme eğilimleri içinde yer alması, hem şiddete maruz kalma hem de şiddeti uygulama açısından yüksek risk anlamına da geliyor.

Neden en çok Amerika’da?

ABD nüfus sayımı verilerine göre, ülkede 2010-2020 yılları arasında “çok ırklı”, “Latin” ve “Asyalı” olarak tanımlananların sayısındaki artış, bu ülkede çeşitliliğin giderek fazlalaştığını gösteriyor. Amerika’da nüfus artışının yaklaşık yüzde 40’ı göç nedeniyle oluşuyor. Toplumda çocukların genç ve ergenlerin bazen baş edemedikleri durumlar arasında kültür çeşitliliği de etken olabiliyor. Tarihsel süreç incelendiğinde farklı kültür ve ırk yapılarına sahip toplumların bir arada sorunsuz olarak yaşamalarının pek kolay olmadığı göze çarpıyor, dolayısıyla kültürel farklılıklar (çok çeşitlilik) kışkırtmayı da beraberinde getirebiliyor, bireyler ya da gruplar ötekileştirilebiliyor.

Başka bir neden de silaha erişimin çok kolay olması. Bazı eyaletlerde 14 yaşını doldurmuş bir kişi herhangi bir izne gerek kalmadan silah satın alabiliyor. ABD genelinde, silah satıcılarının çoğunun lisanssız olması da dikkat çekici bir durum.

2022 itibarı ile nüfusu 333 milyona yaklaşan ABD’de 400 milyonu aşkın silah olduğu tahmin ediliyor. Bunların 393 milyonu yani %98’inden fazlası ise sivillere ait. Yani her 100 Amerikalıya neredeyse 120.5 silah düşüyor. Bu durum her üç Amerikan vatandaşından birinin silah sahibi olduğunu söylüyor. Silah bulundurmak, Amerika’da bir yaşam tarzı olmuş durumda, üstelik bir kesim, maalesef daha güvenli bir Amerika’nın daha çok silah satışıyla sağlanacağı yönünde görüşlere sahip.

Bu tip saldırıların bir nedeni olarak ortaya çıkan şiddet içeren video ve bilgisayar oyunlarına erişimin sınırlandırılması veya yasaklanması ABD’de çok tartışılan ancak etkili bir önlem alınması mümkün olmayan bir alan.

Bir de medyanın neredeyse özendirici tavrı, ağır bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Amerikan medyasının okul katliamı veya benzer şiddet eylemleri ile ilgili haberleri çok ayrıntılı olarak yayımlaması da çocuk ve gençleri olumsuz etkiliyor.

Okul güvenli bir yer olma özelliğini yitiriyor mu?

Okul güvenliği; öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin kendilerini fiziksel, psikolojik ve duygusal bakımdan özgür hissetmeleri ve okulda öğrenme için uygun bir ortam yaratılmasıdır.

Bana göre, okullarda yaşanan bunca zorbalığa ve şiddete rağmen okullar öğrenciler için güvenli yerler olma özelliğini hâlâ koruyor. Ancak yine de okullarda soruna kökten çözüm üretebilecek tedbirler olması çok önemli.

Okullarda yaşanan olumsuz durumları önlemek adına Amerika’daki bazı eyaletlerde tedbir olarak okul girişlerinde dedektör ile aramaların yapılması, tüm öğrenciler okula girdikten sonra ana giriş kapılarının görevliler tarafından kilitlenmesi ve öğrenciler derse girdikten sonra derslik kapılarının öğretmenler tarafından kilitlenmesi çok yüzeysel tedbirler gibi görünüyor.

NRA (The National Rifle Association) okullarda güvenliğin silahlı kişiler tarafından sağlanmasını bir çözüm olarak görüyor. Son olarak ABD’nin Ohio eyaletinde öğretmenlere silah dağıtılması ve kullanma eğitimleri verilmesi gibi önlemlerden bahsediliyor. Bunlar gibi sorunun temeline inmeyen yüzeysel önlemler, okulları savaş alanına çevirip sorunu daha da ağırlaştıracağı gibi şu anda okula hâlâ güven duyan veli ve öğrencileri okuldan kaçırmanın fitilini de bence ateşleyebilir.

Güvenli okul nasıl yaratılır?

Oysa güvenli okul yaratmak, okulda kavgaların ve şiddetin ortadan kaldırılmasından daha öte bir şeydir. Okul güvenliği yalnızca okul ortamının güvenliği ile sınırlı değildir. Okul güvenliğinin kapsamı ve boyutları; çocuğun ya da diğer okul personelinin okula gitmek amacıyla evinden ayrılması anından başlayarak tekrar evine gelinceye kadarki tüm aşamaları içerir.

Okulların güvenliğinin istenen düzeyde sağlanması için okul güvenlik politikalarının oluşturulması gerekir. Ayrımcılık duygusal şiddetin önlenmesi için toplumun tüm alanlarında olduğu gibi okulda da farklılıklara saygı ve hoşgörü anlayış ve kültürünün yerleştirilmesi gerekir. Yönetici ve öğretmenlerin birbiriyle ve öğrencilerle ilişkilerinde buna özen göstererek öğrencilere örnek olmaları önemlidir.

Ayrıca çatışma çözme stratejilerinin uygulanması, öğrenciler ile iletişimin geliştirilmesi okul güvenliğine katkı getirir. Okullarda suç işleme ve tacize maruz kalma bakımından risk altında bulunan öğrenciler belirlenerek bu öğrencilere yönelik önlemler alınmalı.

Okullarda pozitif okul ikliminin oluşturulması da önemli. Okulda öğretmenler, öğrencilerin kültürel ve gelişimsel özeliklerini bilerek, onları anlamaya çalışmalı. Öğrencilerin ve okul çalışanlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal bakımdan sağlık durumunu belirlemek, iyileştirmek, geliştirmek ve devamlılığını sağlamak; okul ve çevresinden gelebilecek zararlı etkenler nedeniyle öğrencinin ve eğitim işgörenlerinin sağlığının bozulmasını önlemek gerekli.

Polisiye önlemler yerine, öğrenciler için uygun öğrenme çevreleri oluşturulmalı. Okullarda şiddetin önlenmesi ile ilgili olarak okul psikologları tarafından öğrencilere ve ailelerine ruh sağlığı konusunda danışmanlık yapılabilir, diğer kurumlarla işbirliği yoluna gidebilir.

Risk altındaki çocuklara yaklaşım da önemli. Saldırgan ve tepkisel çocuklar, dürtülerini kontrol edemeyenler, okulda sosyal etkinliklere katılmayıp, dışarıda kalanlar derslerinde sorun yaşayan başarısız öğrenciler, parçalanmış ailelerden gelenler ve çocuğa nasıl davranması gerektiğini yeterince bilmeyen anne ya da babası olanlar evde şiddete uğrayan ya da şiddete şahit olanlar geçmişinde istismara uğrayanlar, hep riskli gruplardır.

Bu riskleri taşıyan öğrencilerin sosyal çekilme, şiddetin yazı ve resimlerde dışa vurulması, kontrol edilemeyen öfke, yoğun disiplin sorunları gibi erken uyarı işaretleri verdiklerinde daha da yakından ilgilenmek etkili olabilir. Eğitimcilerin sorunlar ortaya çıkmadan çok önce bu tür konular ile ilgili olarak kafa yorması, gözlemler yapması, mesleki profesyonelliklerini kullanmaları gerekir.

Türkiye’de durum nedir?

Türkiye’de de ilkokullarda, ortaokul ve lisede çok yoğun olmamakla birlikte zorbalık ve şiddet var. Türkiye’de okulda şiddet, zorbalıkla ilgili literatür incelendiğinde, öğrencilerin önemli bir kısmının fiziksel, sözel, ilişkisel ve az da olsa cinsel şiddete maruz kaldıkları, sözel zorbalığın fiziksel ve dolaylı zorbalığa göre daha sıklıkla görüldüğü, erkeklerin kızlara oranla daha fazla saldırgan davranışlarda bulundukları görülüyor.

Türkiye’de okullarda öğrenci kavgaları sonucunda fiziksel yaralanmalarla sonuçlanan vakalar her geçen gün artıyor. Öğretmen ve okul yöneticileri psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerden faydalanarak, çevreden ve okul toplumundan kaynaklanan şiddet olayları için tedbirler almalı.

Okullarda şiddeti önlemenin en önemli yollarından birisi okul-çaplı şiddeti önleme politikası geliştirilmesi. Bu modelin; eğitim programı, okulun fiziki alanlarının düzenlenmesi, çocuklarda çatışma çözme becerilerinin geliştirilmesi ve akran danışmanlığı gibi boyutları bulunuyor.

Türkiye’de son yıllarda ölümle sonuçlanan şiddet olaylarıyla da karşılaşılıyor. Okullarda görülen şiddet olaylarının hem eğitim-öğretim etkinliğinin hem de geniş bir çerçevede bireyin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği dikkate alındığında, önleyici çalışmalara ihtiyacımız olduğu açık.

Bugün Türkiye’de yapılması gereken okullarda giderek artan şiddet olaylarına karşı hassasiyet gösterip zamanında gereken önlemleri almak. Aksi takdirde yakın gelecekte Amerika’da yaşanan olumsuz durumlara benzer davranışlarla karşılaşılması her zaman mümkün görünüyor.

Kaynaklar:

Aktay, Y. (2003) “Küreselleşme ve Çok kültürlülük”, Tezkire, Düşünce, Siyaset ve Sosyal Bilim Dergisi, Sayı: 35. ss.57.

Arcus, D. (2002). “School Shooting Fatalities and School Corporal Punishment: A Look at the States.” Aggressive Behavior 28. pp.173-83.

Astor, R. A., Benbenisbty, R., Marachi, R., Rosemond,M. (2005). School safety interventions: best practices and programs Children & Schools V: 27, Nu: 1.

Beger, R. (2003). The “worst of both worlds”: School security and the disappearing amendment rights of students. Criminal Justice Review, 28. pp.336–354.

Besag, V.E. (1989). Bullying and victimization in schools. UK: Open University Press.

Bondü, R., Herbert S., Vincenz L., Dewey G. C. (2013). “ International Perspectives on Prevention and Intervention in School Shootings”. (Ed. Nils Böckler, Thorsten). pp. 347-349.

Böckler, N., Seeger,T.,Heitmayer,W., & Siter,P. (2013). School Shootings, İnternational Research, Case Studies, and Concepts for Prevention, pp.343-362. New York.

Bucher, K.T., Manning, M.L. (2005). Creating Safe Schools. The Clearing House. Vol 79, No 1, pp. 55-60.

Burgess, A., Garbarino, C. and Carlson, M. (2006). “Pathological Teasing and Bullying Turned Deadly: Shooters and Suicide.” Victims & Offenders 1(1), pp. 1-13.

Çınkır, Ş. (2006). Okullarda Kaba güç: Türleri, Etkileri ve Önleme Stratejileri, 1. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Uluslararası Katılımlı Sempozyumu. ss.28- 31.

Donat B.S. ve Özdemir, Y. (2012). İlköğretim öğrencilerinin saldırgan davranışları ile yaş, cinsiyet, başarı durumu ve öfke arasındaki ilişkiler. Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2(2), ss.169-187.

Dönmezer, T., Gümüş, A., Tümkaya, S. (2006). “Kötü Muamele ve Etkileri”, 1. Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek Tedbirler Uluslararası Katılımlı Sempozyumu. ss. 28- 31. İstanbul.

Ergil, D. (2001),”Şiddetin Kültürel Kökenleri”, Bilim ve Teknik. Sayı 399. ss.40- 41.

Farrıngton, D.P. (1993). Understanding and preventing bullying. Chicago Journals, 17(1), pp.381- 458.

Flannery, D.J., Vazsonyi, A.T., Liau, A.K., Guo, S., Powel, K.E., Atha, H., Vesterdal,W., & Embry, D. (2003). Initial behavior outcomes for the peace builders universal school-based violence prevention program. Developmental Psychology, 39(2), pp.292-308

Fox, C. and Harding, D. J. (2005). “School Shootings as Organizational Deviance.” Sociology of Education 78, pp. 69-97.

Furlong, M., Paige, L., ve Osher, D. (2003) The Safe Schools/Healthy Students Initatives: Lessons Learned From Implementing Comprehensive Youth Development Programs Psychology in the Schools, Vol. 40(5),

Gökdaş, İ. (2007). İlköğretimde şiddet. A. Solak (Dü.), Okullarda şiddet ve çocuk suçluluğu. ss. 263-295. Ankara.

Güven, M. (2002). Okul Güvenliğinde Psikolojik Danışmanların Rolü ve Görevleri. Eğitim Araştırmaları, 9, ss.67- 72.

Hoşgörür, V., Orhan, A. (2017). Okulda Zorbalık ve Şissetin Nedenleri ve Önlenmesinin yönetimi (Muğla Merkez İlçe Örneği). Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi. 12(24), ss. 859-880.

Işık, H. (2004). Okul Güvenliği: Kavramsal Bir Çözümleme. Milli Eğitim Dergisi, ss.164, Güz-MEB yayınları. Ankara.

Johnson, D. W. & Johnson, R. T. (1995). Reducing school violence through conflict resolution. Alexandria, Virginia: ASCD Books.

Karp, Aaron. (2018). Estimating Global Civilia HeldFirearmsNumbers http://www.smallarmssurvey.org/fileadmin/docs/T-Briefing-Papers/SAS-BP-Civilian-Firearms-Numbers.pdf. Sitesinden alıntıdır.

Klein, J. (2005). “Teaching Her a Lesson: Media Misses Boy’s Rage Relating to Girls in School Shootings.” Crime, Media, Culture 1(1), pp. 90-7.

Klein, J. (2006). “Cultural Capital and High School Bullies.” Men and Masculinities 9(1), ss. 53-75.

Larkin, R. (2007). Comprehending Columbine. Philadelphia, PA: Temple University Press.

Larkin, R. (2013). “ Legitimated Adolescent Violance: Lessons from Columbine” , (Ed.Nils Böckler, Thorsten Seeger, v.d.), School Shootings, İnternational Research, Case Studies, and Concepts for Prevention, pp.159-176. New York.

Lawrence, R. G. and Birkland, T. A. (2004). “Guns, Hollywood, and School Safety: Defining the SchoolShooting Problem across the Public Arenas.” Social Science Quarterly 85(5), pp. 1193-207.

Lickel, B., Schmader, T. and Hamilton, D. (2003). “A Case of Collective Responsibility: Who Else Was to Blame for the Columbine High School Shootings?” Personality & Social Psychology Bulletin 29(2), pp.194-204.

Mai, R. and Alpert, J. (2000). “Separation and Socialization: A Feminist Analysis of the School Shootings at Columbine.” Journal for the Psychoanalysis of Culture and Society 5(2), pp. 264-75.

Moore, M. H., Petrie, C. V., Braga, A. A. and McLaughlin, B. L. (2003). Deadly Lessons: Understanding Lethal School Violence. Washington, DC: The National Academies Press.

Muschert, G. W. (2015). Okullarda Silahlı Saldırılara Yönelik Çalışmalar, International Journal of Eurasia Social Sciences, Vol: 6, Issue: 19, pp. 1-23.

Neroni, H. (2000). “The Men of Columbine: Violence and Masculinity in American Culture and Film.” Journal for the Psychoanalysis of Culture and Society 5(2), pp. 256-63.

Newman, K. (2004). Rampage: The Social Roots of School Shootings. New York.

Pişkin, M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri (Educational Sciences: Theory & Practice), 2(2), ss.531-562.

Rossman, G., & Rallis, S.F. (1998). Learning in the field: An introduction to qualitative research. California: Sage.

Taymaz, H. (2003). Okul Yönetimi Pegem A Yayıncılık. Ankara.

Tezcan, M. (1996).”Bir Şiddet Ortamı Olarak Okul”, Cogito. sayı 6-7. Kış-Bahar. ss.105-108.

TED (2006). Okul Sağlığı ve Güvenliği, www.tedankara.k12.tr, sitesinden alıntıdır.

Turksam, (2012). http://www.turksam.org/tr/makale-detay/720-abd-de-bireysel-silah-siz-lanma-tartismalari, sitesinden alıntıdır.

School Shooter: A Quick Reference Guide. United States. Federal Bureau of Investigation National Center for the Analysis of Violent Crimes (U.S.). 2009. sitesinden alıntıdır. Erişim tarihi: 14 Haziran 2022.

https://www.amerikaninsesi.com/a/amerka-breysel-slahlanma-slahli-saldirilar-/4201590.html

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-61591246

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 6 Temmuz 2022’de yayımlanmıştır.

Vural Hoşgörür
Vural Hoşgörür
Prof. Dr. Vural Hoşgörür - Uzmanlık alanı Eğitim Yönetimi olan Prof. Hoşgörür dört farklı üniversitede görev yapmıştır. Çalıştığı üniversitelerde bu güne kadar Bölüm Başkanlığı, Dekan Yardımcılığı, Fakülte Kurulu ve Üniversite Senatosu üyeliği ile Etik Kurul Başkanlığı gibi görevler yürüten Hoşgörür’ün Okul Yönetimi, Sınıf Yönetimi, Eğitimde Toplam Kalite, Örgütsel Davranış, İletişim, Liderlik ve Eğitim Denetimi gibi uzmanlık alanlarında ulusal ve uluslararası düzeyde makale, kitap ve kitap bölümü çalışmaları mevcuttur.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x