Yürümeyen ilişkilerin psikolojisi

Yürümeyen ilişkilerin ortak özelliği ne? Psikolojik anlamda esnek olmak neden önemli? Hayatı otomatik pilotta yaşamamanın yolu ne?

Yaşadığımız hayattan zevk almak ve mutlu olmak için ilişkilerimizin kalitesinden daha önemli çok az şey vardır. Ömrümüz boyunca pek çok ilişki kurarız ama özellikle eşlerimizle olan ilişkilerimiz, iyi ya da kötü, bizi çok etkiler. Bozulan ilişkilerde ise belli başlı ortak özellikler söz konusudur. ABD’de bulunan Nevada Üniversitesi’nin Psikoloji Bölümü öğretim üyesi, psikolog Steven C. Hayes, Psychology Today dergisindeki yazısında bu ortaklığın temelinde “psikolojik anlamda esnek olmama hali” olduğunu söylüyor.

Yazısının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Eşiniz sizi çok az kişinin deneyimlediği şekilde deneyimler. En önemli başarılarınızı, en derin krizlerinizi ve sıradan her anınızı paylaşır. En iyi ve tüm eksikleriniz ve kusurlarınızla en kötü halinizi görmüştür. Yine de sizi olduğunuz gibi sever ve benimser. Eşinizle aranızdaki bağ benzersizdir ve bu en büyük güç kaynağınız olabilir. Ta ki ilişki bozulmaya başlayana kadar.

Uzun vadeli acılar pahasına kısa vadeli kazançlar

Psikolog olarak on yıllardır insan mutsuzluğunu inceledim. Binlerce bağımsız çalışma, acı çekmenin genellikle psikolojik anlamda esnek olmama halinin bir sonucu olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu, zihninizin yaşamın zorluklarına uyumsuz şekilde ayarlandığı anlamına gelir. Uzun vadeli acılar pahasına kısa vadeli kazançlar elde edersiniz.”

Yazar, psikolojik anlamda esnek olmadığımızda korkulara, endişelere takıldığımızı; kendimizden şüphe duyduğumuzu ve daha sonra bu düşüncelere ve hislere sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı söylüyor:

“Daha iyi niyetlerle yaşamak yerine ruh halleriniz, düşünceleriniz ve anlık dürtülerinizin içine çekilirsiniz, bu da sizi sağlığınız ve esenliğinize zararlı şekillerde davranmaya sevk eder. Hayat akıp giderken, siz bu hayatı otomatik pilotta yaşarsınız.

Psikolojik anlamda esnek olmamanın bedeli ne?

Psikolojik anlamda esnek olmama hali, kişisel felaketi getirir; anksiyeteden depresyona ve hatta bağımlılığa kadar birçok zihinsel rahatsızlığa sebep olur ve bunları kolaylaştırır. Ancak zararlar burada bitmez. Rochester Üniversitesi’nden psikologlar Daks ve Rogge, yeni ve kapsamlı analizlerinde, psikolojik anlamda esnek olmama halinin romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini inceliyor. (…) Görünüşe göre durum pek de iç açıcı değil.

Psikolojik anlamda esnek olmayan insanlar yalnızca daha fazla sıkıntı ve ıstırap çekmekle kalmaz, aynı zamanda ilişkilerinde daha az tatmin yaşarlar. Cinsel yaşamlarından çok memnun değillerdir ve eşlerine daha az duygusal destek gösterirler. Doğal olarak, eşleri de ilişkiden pek tatmin olmaz. Bu kişilerin partnerlerine karşı yıkıcı ve taciz edici şekillerde davranma olasılıkları daha yüksektir. Nihayetinde, ilişkilerinde kendilerini güvensiz hissederler ve partnerleriyle yakın bir bağ kurmak için mücadeleye girişirler.

Bu durumda acı ve zihinsel ıstırabı sadece kişi kendisi yaşamaz, eşleriyle ilişkisini de zehirler. Pek çok duygusal ilişkinin yürümemesinin nedeni, partnerlerden birinin veya her ikisinin de psikolojik anlamda esnek olmamasıdır. (…) Bu kişiler eşlerinin duygusal dünyasına ve kendi ihtiyaçlarına dikkat göstermek yerine savunmaya geçerler. Zor (ama gerekli) konuşmalar yapmak yerine onlardan kaçınırlar veya suçlama, aşağılama ve bağırmaya başvururlar. İlişki için öncelikler belirlemekte başarısız olurlar, yardım için zaman ayıramazlar, engelleri ve zorlukları büyüme fırsatları olarak kullanamazlar. Ama bu şekilde olmak zorunda değil.”

Psikolojik esneklik öğrenilebilir

Hayes, psikolojik anlamda esnek olmama halinin doğuştan gelen bir kusur olmadığını, aksine değiştirilebilecek bir davranış biçimi olduğunu vurguluyor:

“İnsanlar esneklik becerilerini uygulamayı öğrenebilirler, böylece sadece zihinsel olarak güçlenmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal ilişkilerini daha tatminkâr bir şekilde yaşarlar ve kendilerini güvende hissederler. Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy-ACT) veya ilgili yöntemleri kullanarak çiftlere esneklik becerileri kazandırmanın etkinliğini inceleyen çalışmalar zaten var. (…)

Psikolojik esneklik bir dizi beceridir. Bunları iyi öğrenir ve uygularsanız, sadece kendinizi daha mutlu ve uyumlu hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda ilişkinizi de güçlendirebilirsiniz.”

Bu yazı ilk kez 11 Aralık 2020’de yayımlanmıştır.

 

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Yürümeyen ilişkilerin psikolojisi

Yürümeyen ilişkilerin ortak özelliği ne? Psikolojik anlamda esnek olmak neden önemli? Hayatı otomatik pilotta yaşamamanın yolu ne?

Yaşadığımız hayattan zevk almak ve mutlu olmak için ilişkilerimizin kalitesinden daha önemli çok az şey vardır. Ömrümüz boyunca pek çok ilişki kurarız ama özellikle eşlerimizle olan ilişkilerimiz, iyi ya da kötü, bizi çok etkiler. Bozulan ilişkilerde ise belli başlı ortak özellikler söz konusudur. ABD’de bulunan Nevada Üniversitesi’nin Psikoloji Bölümü öğretim üyesi, psikolog Steven C. Hayes, Psychology Today dergisindeki yazısında bu ortaklığın temelinde “psikolojik anlamda esnek olmama hali” olduğunu söylüyor.

Yazısının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Eşiniz sizi çok az kişinin deneyimlediği şekilde deneyimler. En önemli başarılarınızı, en derin krizlerinizi ve sıradan her anınızı paylaşır. En iyi ve tüm eksikleriniz ve kusurlarınızla en kötü halinizi görmüştür. Yine de sizi olduğunuz gibi sever ve benimser. Eşinizle aranızdaki bağ benzersizdir ve bu en büyük güç kaynağınız olabilir. Ta ki ilişki bozulmaya başlayana kadar.

Uzun vadeli acılar pahasına kısa vadeli kazançlar

Psikolog olarak on yıllardır insan mutsuzluğunu inceledim. Binlerce bağımsız çalışma, acı çekmenin genellikle psikolojik anlamda esnek olmama halinin bir sonucu olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu, zihninizin yaşamın zorluklarına uyumsuz şekilde ayarlandığı anlamına gelir. Uzun vadeli acılar pahasına kısa vadeli kazançlar elde edersiniz.”

Yazar, psikolojik anlamda esnek olmadığımızda korkulara, endişelere takıldığımızı; kendimizden şüphe duyduğumuzu ve daha sonra bu düşüncelere ve hislere sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı söylüyor:

“Daha iyi niyetlerle yaşamak yerine ruh halleriniz, düşünceleriniz ve anlık dürtülerinizin içine çekilirsiniz, bu da sizi sağlığınız ve esenliğinize zararlı şekillerde davranmaya sevk eder. Hayat akıp giderken, siz bu hayatı otomatik pilotta yaşarsınız.

Psikolojik anlamda esnek olmamanın bedeli ne?

Psikolojik anlamda esnek olmama hali, kişisel felaketi getirir; anksiyeteden depresyona ve hatta bağımlılığa kadar birçok zihinsel rahatsızlığa sebep olur ve bunları kolaylaştırır. Ancak zararlar burada bitmez. Rochester Üniversitesi’nden psikologlar Daks ve Rogge, yeni ve kapsamlı analizlerinde, psikolojik anlamda esnek olmama halinin romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini inceliyor. (…) Görünüşe göre durum pek de iç açıcı değil.

Psikolojik anlamda esnek olmayan insanlar yalnızca daha fazla sıkıntı ve ıstırap çekmekle kalmaz, aynı zamanda ilişkilerinde daha az tatmin yaşarlar. Cinsel yaşamlarından çok memnun değillerdir ve eşlerine daha az duygusal destek gösterirler. Doğal olarak, eşleri de ilişkiden pek tatmin olmaz. Bu kişilerin partnerlerine karşı yıkıcı ve taciz edici şekillerde davranma olasılıkları daha yüksektir. Nihayetinde, ilişkilerinde kendilerini güvensiz hissederler ve partnerleriyle yakın bir bağ kurmak için mücadeleye girişirler.

Bu durumda acı ve zihinsel ıstırabı sadece kişi kendisi yaşamaz, eşleriyle ilişkisini de zehirler. Pek çok duygusal ilişkinin yürümemesinin nedeni, partnerlerden birinin veya her ikisinin de psikolojik anlamda esnek olmamasıdır. (…) Bu kişiler eşlerinin duygusal dünyasına ve kendi ihtiyaçlarına dikkat göstermek yerine savunmaya geçerler. Zor (ama gerekli) konuşmalar yapmak yerine onlardan kaçınırlar veya suçlama, aşağılama ve bağırmaya başvururlar. İlişki için öncelikler belirlemekte başarısız olurlar, yardım için zaman ayıramazlar, engelleri ve zorlukları büyüme fırsatları olarak kullanamazlar. Ama bu şekilde olmak zorunda değil.”

Psikolojik esneklik öğrenilebilir

Hayes, psikolojik anlamda esnek olmama halinin doğuştan gelen bir kusur olmadığını, aksine değiştirilebilecek bir davranış biçimi olduğunu vurguluyor:

“İnsanlar esneklik becerilerini uygulamayı öğrenebilirler, böylece sadece zihinsel olarak güçlenmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal ilişkilerini daha tatminkâr bir şekilde yaşarlar ve kendilerini güvende hissederler. Kabul ve Kararlılık Terapisi (Acceptance and Commitment Therapy-ACT) veya ilgili yöntemleri kullanarak çiftlere esneklik becerileri kazandırmanın etkinliğini inceleyen çalışmalar zaten var. (…)

Psikolojik esneklik bir dizi beceridir. Bunları iyi öğrenir ve uygularsanız, sadece kendinizi daha mutlu ve uyumlu hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda ilişkinizi de güçlendirebilirsiniz.”

Bu yazı ilk kez 11 Aralık 2020’de yayımlanmıştır.

 

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

1
0
Would love your thoughts, please comment.x