Euro 2020’ye jeopolitik açıdan bakmak

Dünya şampiyonu Fransa neden dağıldı? Almanya neden bir türlü toparlanamıyor? AB’den ayrılan İngiltere nasıl finale ulaştı? AB, Rusya ve Türkiye politikasında yön arıyor ve gerçek bir küresel güç olmak istiyorsa futboldan hangi dersleri çıkarmalı?

Pandemi nedeniyle bir yıl sonra yapılabilen Euro 2020 – Avrupa Futbol Şampiyonası sona erdi. İtalya, Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere’nin, kıtanın en büyük kupasını kazanmasını son anda engelledi. Ama kupada öyle hikâyeler yaşandı ki, her türlü dersi çıkarmak mümkün. Örneğin Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin kıdemli siyaset uzmanlarından Tarek Megirisi’ye göre, Euro 2020 jeopolitik açıdan Avrupa Birliği için son derece değerli dersler içeriyordu. Megirisi’nin konseyin internet sitesinde yayınlanan yazısından bölümler aktarıyoruz:

“Dünyanın büyük bölümü ağır aksak pandemi sonrası döneme girdi. Avrupa ise bu döneme pandemi ile mücadele başarısını taçlandıran, toparlandığını ortaya koyan ve tüm dünyayı büyüleyen bir futbol turnuvası ile girdi. Euro 2020, Avrupalılara sürekli söz verilen ‘küresel Avrupa’nın şimdiye dek en parlak örneği olarak görünüyor. Biraz derine gidersek 2019’da, yani pandeminin gölgesi üzerine düşmeden önce duyurulan ‘Jeopolitik güç olarak Avrupa’nın izlerini bile görebiliriz. Üstelik bunun Avrupalılar için Avrupalılar tarafından düzenlenmiş, ama sponsorluğu Alipay[efn_note]Alipay ya da Çince ismiyle Zhifubao üçüncü parti mobil ve çevrimiçi ödeme platformudur. Şubat 2004 ayında Çin Hangzhou şehrinde Alibaba Group ve bunun kurucusu Jack Ma tarafından kuruldu.[/efn_note] tarafından üstlenilmiş bir Avrupa turnuvası olmasına rağmen…

Her şeyden önce, Avrupa’nın en gerçek doğasını, 2021’de düzenlenmesine rağmen hâlâ ‘Euro 2020’ olarak adlandırılan bir turnuvadan daha iyi anlatan ne olabilir?

Medyayı ve diğerlerini, kurumsal sponsorlara haksızlık etmemek ve markalaşmayı mahvetmemek için gözün gördüğü, kulağın duyduğu gerçekliğini görmezden gelmeye zorlayan, kıta çapında gölgeli bir organizasyona sahip olmaktan daha Avrupalı bir şey var mı? Bizi dünya sahnesinde tanımlamaya devam eden ve Avrupa’nın ‘küresel düzenleyici güç merkezi’ olma duruşunun temeli bu küçük duyarlılıklara olan bağlılıktır.

Avrupa, Rusya ve Türkiye ile rekabet etmeli

Ancak bu son derece Avrupalı turnuva, tüm çıplak ve kusurlu görkemiyle ‘küresel Avrupa’nın dünyaya yönelik bir tanıtım gösterisi değil. Politikacılar yeterince yakından bakarlarsa futbol, jeopolitik Avrupa’yı ileriye taşımak için ihtiyaç duydukları bakış açısını ve anlayışı sağlayabilir. Çünkü spor rekabeti söz konusu olduğunda Avrupa, Rusya ve Türkiye’yi görmezden gelemez. Aslında doğrudan onlarla etkileşime girmeli ve onlarla rekabet etmelidir. Sonuçlar oldukça şaşırtıcı olabilir.

Değil mi ki Rusya, ister futbol sahasında olsun isterse dünya sahnesinde, onu hafife alma girişimlerini cezalandıran bir rakip. Lev Yaşin’in[efn_note]Lev İvanoviç Yaşin, Sovyetler Birliği millî futbol takımının kalecisi…[/efn_note] ülkesi, Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra herkes tarafından ufalmış, büyük bir güç olmaktan çıkıp acayip bir şey olmuş bir ülke olarak görülüyordu. Bu durum 2008 yılında, Avrupa futbolunun devlerinden Hollanda, Rusya milli takımı tarafından cezalandırılınca değişti.[efn_note]Euro 2008’de Rusya Hollanda’yı 3-1 yenip kupa dışına itmişti. http://news.bbc.co.uk/sport2/hi/football/euro_2008/7363505.stm[/efn_note] O sıralar bu galibiyet nakit zengini Rusya’nın Avrupa genelinde bir dalga yaratıyordu. Ancak Euro 2020, bu canlanmanın yarattığı tehditlerin biraz abartılmış olabileceğini ortaya koydu. Rus takımı sert, kendinden emin ve doğrudan bir şekilde oynamaya başlamış olabilir. Ama bu yaşlanan güç, daha iyi kaynaklara sahip, daha çevik ve daha modern rakiplerin teknik uzmanlığı ve genç enerjisine karşısında kolayca çöktü.[efn_note]Rusya ve Türkiye gruplarında sonuncu olup elendiler. Türkiye turnuvada tek bir gol atabildi.[/efn_note]

Türkiye’nin hikâyesi de buna benziyor. Kıtadaki seçkin kulüplerde oynayan Türk oyuncularıyla yenilenen ve yükselen Türkiye, turnuva öncesinin büyük hikâyelerinden biriydi… Büyük bir retorik saldırı başlatılmıştı. Medyada Türkiye’nin turnuvanın gizli favorisi olduğu yazılıyor ve bunlar tüm Avrupa’da endişe yaratıyordu. Bu durum turnuvanın, yani ‘jeopolitik Euro’nun başında Akdeniz kıyılarında gergin bir karşılaşmaya yol açıyordu. Ama bütün bu pompalamalara ve elemeler boyunca gösterdiği etkileyici oyuna rağmen Türkiye, gol atacak güce, taktiğe ve dayanıklılığa sahip değildi.[efn_note]Megirisi, Turnuva’nın açılış maçı olan İtalya-Türkiye maçına atıfta bulunuyor.[/efn_note]

Göçmen yıldızlar – ırkçılık – futbolun ilahi gücü

Görünen o ki, kafamızın içinde yüzleşmeyi bırakıp onlarla sahada kozumuzu paylaştığımızda rakipler çok daha az tehditkâr hale geliyor.

Enine boyuna düşünüldüğünde, bu jeopolitik Euro’nun kıta hakkında pek çok ders niteliğinde sonuçları oldu. Birçoklarının çok hızlı sönüp gittiğine inandığı Fransa,[efn_note]2018 Dünya Kupası şampiyonu Fransa ilk 16 turunda elendi.[/efn_note] iç çatışmalara gömülüp küresel hükümranlığını yitirirken Almanlardan[efn_note]2014 Dünya şampiyonu Almanya 2018 Dünya kupasında gruptan çıkamadı.[/efn_note] ders almış olmalıydılar. Çaptan düştükten sonra Almanya, ikinci nesil göçmen süper yıldızlarına saldırmış,[efn_note]Mesut Özil’e ırkçı saldırıya atıfta bulunuyor.[/efn_note] bu da en büyük futbol başarılarından birini getiren arkadaşların arasını açmıştı. Bu uyumsuzluk bugün hala onlara zarar veriyor.[efn_note]Almanya son 16 turunda İngiltere tarafından elendi.[/efn_note]

Belki de en iyisini İngiltere’den öğrenmeleri gerekiyor. İngiliz milli takımı maçlar öncesi ırkçılığa karşı birlikte diz çöküyor ve birlikte kazanıyorlar. Yaklaşımları, taktikleri ve oyunları son derece çağdaş… Dolayısıyla dayanışmanın ve tutarlılığının meyvesini topluyorlar.[efn_note]Ancak burada da beklenen olmadı. İngiliz polisi, Avrupa Futbol Şampiyonası final maçında penaltıları kaçıran üç siyahi futbolcuya yönelik ırkçı söylemler nedeniyle soruşturma başlattı. Ülkede ise geniş çaplı bir ırkçılık tartışması başladı.[/efn_note]

Jeopolitik Euro, yavaş yavaş tepe noktasına doğru yükselirken belki de onun en korktuğu şey oluyor ve futbolda olduğu gibi İngilizler gümüşleri,[efn_note]İngiltere ikinciliğine atıf var.[/efn_note] prestijleri ve Avrupa ihtişamını yanlarına alarak evlerine geri dönüyor. Detayları görmek isteyenler için futbol ilahi bir güçtür. Ancak, en temel seviyesinde bile jeopolitika, bu güzel oyuna oldukça benzer. Hepimiz uluslararası kurallara göre oynarsak, zafer gelir ve gider. Ancak yeterince uzun bir zaman sonra herkes kazanır. Ayrıca hepsinden önemlisi, Amerikalıları dâhil etmeye gerek yoktur.”

Bu yazı ilk kez 15 Temmuz 2021’de yayımlanmıştır.

 

Tarek Megirisi’nin Avrupa Dış İlişkiler internet sitesinde yayınlanan “Büyük Oyun: Jeopolitik Euro 2020” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.
https://ecfr.eu/article/the-great-game-a-geopolitical-euros/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Euro 2020’ye jeopolitik açıdan bakmak

Dünya şampiyonu Fransa neden dağıldı? Almanya neden bir türlü toparlanamıyor? AB’den ayrılan İngiltere nasıl finale ulaştı? AB, Rusya ve Türkiye politikasında yön arıyor ve gerçek bir küresel güç olmak istiyorsa futboldan hangi dersleri çıkarmalı?

Pandemi nedeniyle bir yıl sonra yapılabilen Euro 2020 – Avrupa Futbol Şampiyonası sona erdi. İtalya, Avrupa Birliği’nden ayrılan İngiltere’nin, kıtanın en büyük kupasını kazanmasını son anda engelledi. Ama kupada öyle hikâyeler yaşandı ki, her türlü dersi çıkarmak mümkün. Örneğin Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin kıdemli siyaset uzmanlarından Tarek Megirisi’ye göre, Euro 2020 jeopolitik açıdan Avrupa Birliği için son derece değerli dersler içeriyordu. Megirisi’nin konseyin internet sitesinde yayınlanan yazısından bölümler aktarıyoruz:

“Dünyanın büyük bölümü ağır aksak pandemi sonrası döneme girdi. Avrupa ise bu döneme pandemi ile mücadele başarısını taçlandıran, toparlandığını ortaya koyan ve tüm dünyayı büyüleyen bir futbol turnuvası ile girdi. Euro 2020, Avrupalılara sürekli söz verilen ‘küresel Avrupa’nın şimdiye dek en parlak örneği olarak görünüyor. Biraz derine gidersek 2019’da, yani pandeminin gölgesi üzerine düşmeden önce duyurulan ‘Jeopolitik güç olarak Avrupa’nın izlerini bile görebiliriz. Üstelik bunun Avrupalılar için Avrupalılar tarafından düzenlenmiş, ama sponsorluğu Alipay[efn_note]Alipay ya da Çince ismiyle Zhifubao üçüncü parti mobil ve çevrimiçi ödeme platformudur. Şubat 2004 ayında Çin Hangzhou şehrinde Alibaba Group ve bunun kurucusu Jack Ma tarafından kuruldu.[/efn_note] tarafından üstlenilmiş bir Avrupa turnuvası olmasına rağmen…

Her şeyden önce, Avrupa’nın en gerçek doğasını, 2021’de düzenlenmesine rağmen hâlâ ‘Euro 2020’ olarak adlandırılan bir turnuvadan daha iyi anlatan ne olabilir?

Medyayı ve diğerlerini, kurumsal sponsorlara haksızlık etmemek ve markalaşmayı mahvetmemek için gözün gördüğü, kulağın duyduğu gerçekliğini görmezden gelmeye zorlayan, kıta çapında gölgeli bir organizasyona sahip olmaktan daha Avrupalı bir şey var mı? Bizi dünya sahnesinde tanımlamaya devam eden ve Avrupa’nın ‘küresel düzenleyici güç merkezi’ olma duruşunun temeli bu küçük duyarlılıklara olan bağlılıktır.

Avrupa, Rusya ve Türkiye ile rekabet etmeli

Ancak bu son derece Avrupalı turnuva, tüm çıplak ve kusurlu görkemiyle ‘küresel Avrupa’nın dünyaya yönelik bir tanıtım gösterisi değil. Politikacılar yeterince yakından bakarlarsa futbol, jeopolitik Avrupa’yı ileriye taşımak için ihtiyaç duydukları bakış açısını ve anlayışı sağlayabilir. Çünkü spor rekabeti söz konusu olduğunda Avrupa, Rusya ve Türkiye’yi görmezden gelemez. Aslında doğrudan onlarla etkileşime girmeli ve onlarla rekabet etmelidir. Sonuçlar oldukça şaşırtıcı olabilir.

Değil mi ki Rusya, ister futbol sahasında olsun isterse dünya sahnesinde, onu hafife alma girişimlerini cezalandıran bir rakip. Lev Yaşin’in[efn_note]Lev İvanoviç Yaşin, Sovyetler Birliği millî futbol takımının kalecisi…[/efn_note] ülkesi, Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra herkes tarafından ufalmış, büyük bir güç olmaktan çıkıp acayip bir şey olmuş bir ülke olarak görülüyordu. Bu durum 2008 yılında, Avrupa futbolunun devlerinden Hollanda, Rusya milli takımı tarafından cezalandırılınca değişti.[efn_note]Euro 2008’de Rusya Hollanda’yı 3-1 yenip kupa dışına itmişti. http://news.bbc.co.uk/sport2/hi/football/euro_2008/7363505.stm[/efn_note] O sıralar bu galibiyet nakit zengini Rusya’nın Avrupa genelinde bir dalga yaratıyordu. Ancak Euro 2020, bu canlanmanın yarattığı tehditlerin biraz abartılmış olabileceğini ortaya koydu. Rus takımı sert, kendinden emin ve doğrudan bir şekilde oynamaya başlamış olabilir. Ama bu yaşlanan güç, daha iyi kaynaklara sahip, daha çevik ve daha modern rakiplerin teknik uzmanlığı ve genç enerjisine karşısında kolayca çöktü.[efn_note]Rusya ve Türkiye gruplarında sonuncu olup elendiler. Türkiye turnuvada tek bir gol atabildi.[/efn_note]

Türkiye’nin hikâyesi de buna benziyor. Kıtadaki seçkin kulüplerde oynayan Türk oyuncularıyla yenilenen ve yükselen Türkiye, turnuva öncesinin büyük hikâyelerinden biriydi… Büyük bir retorik saldırı başlatılmıştı. Medyada Türkiye’nin turnuvanın gizli favorisi olduğu yazılıyor ve bunlar tüm Avrupa’da endişe yaratıyordu. Bu durum turnuvanın, yani ‘jeopolitik Euro’nun başında Akdeniz kıyılarında gergin bir karşılaşmaya yol açıyordu. Ama bütün bu pompalamalara ve elemeler boyunca gösterdiği etkileyici oyuna rağmen Türkiye, gol atacak güce, taktiğe ve dayanıklılığa sahip değildi.[efn_note]Megirisi, Turnuva’nın açılış maçı olan İtalya-Türkiye maçına atıfta bulunuyor.[/efn_note]

Göçmen yıldızlar – ırkçılık – futbolun ilahi gücü

Görünen o ki, kafamızın içinde yüzleşmeyi bırakıp onlarla sahada kozumuzu paylaştığımızda rakipler çok daha az tehditkâr hale geliyor.

Enine boyuna düşünüldüğünde, bu jeopolitik Euro’nun kıta hakkında pek çok ders niteliğinde sonuçları oldu. Birçoklarının çok hızlı sönüp gittiğine inandığı Fransa,[efn_note]2018 Dünya Kupası şampiyonu Fransa ilk 16 turunda elendi.[/efn_note] iç çatışmalara gömülüp küresel hükümranlığını yitirirken Almanlardan[efn_note]2014 Dünya şampiyonu Almanya 2018 Dünya kupasında gruptan çıkamadı.[/efn_note] ders almış olmalıydılar. Çaptan düştükten sonra Almanya, ikinci nesil göçmen süper yıldızlarına saldırmış,[efn_note]Mesut Özil’e ırkçı saldırıya atıfta bulunuyor.[/efn_note] bu da en büyük futbol başarılarından birini getiren arkadaşların arasını açmıştı. Bu uyumsuzluk bugün hala onlara zarar veriyor.[efn_note]Almanya son 16 turunda İngiltere tarafından elendi.[/efn_note]

Belki de en iyisini İngiltere’den öğrenmeleri gerekiyor. İngiliz milli takımı maçlar öncesi ırkçılığa karşı birlikte diz çöküyor ve birlikte kazanıyorlar. Yaklaşımları, taktikleri ve oyunları son derece çağdaş… Dolayısıyla dayanışmanın ve tutarlılığının meyvesini topluyorlar.[efn_note]Ancak burada da beklenen olmadı. İngiliz polisi, Avrupa Futbol Şampiyonası final maçında penaltıları kaçıran üç siyahi futbolcuya yönelik ırkçı söylemler nedeniyle soruşturma başlattı. Ülkede ise geniş çaplı bir ırkçılık tartışması başladı.[/efn_note]

Jeopolitik Euro, yavaş yavaş tepe noktasına doğru yükselirken belki de onun en korktuğu şey oluyor ve futbolda olduğu gibi İngilizler gümüşleri,[efn_note]İngiltere ikinciliğine atıf var.[/efn_note] prestijleri ve Avrupa ihtişamını yanlarına alarak evlerine geri dönüyor. Detayları görmek isteyenler için futbol ilahi bir güçtür. Ancak, en temel seviyesinde bile jeopolitika, bu güzel oyuna oldukça benzer. Hepimiz uluslararası kurallara göre oynarsak, zafer gelir ve gider. Ancak yeterince uzun bir zaman sonra herkes kazanır. Ayrıca hepsinden önemlisi, Amerikalıları dâhil etmeye gerek yoktur.”

Bu yazı ilk kez 15 Temmuz 2021’de yayımlanmıştır.

 

Tarek Megirisi’nin Avrupa Dış İlişkiler internet sitesinde yayınlanan “Büyük Oyun: Jeopolitik Euro 2020” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.
https://ecfr.eu/article/the-great-game-a-geopolitical-euros/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x