JD Vance’in başkan yardımcılığı dünya için ne anlama gelebilir?

Donald Trump’ın başkan yardımcısı adayı olarak açıkladığı JD Vance’in Avrupa, Çin, Ukrayna ve iklim değişikliği gibi kritik meselelere bakışı, eski başkanın yeniden seçilmesi durumda nasıl bir dünyaya işaret ediyor?

ABD eski Başkanı Donald Trump, Kasım ayında düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Ohio senatörü JD Vance’i başkan yardımcısı adayı olarak gösterdi.

Peki, bu karar, Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesi halinde ABD’nin dünyaya bakışı hakkında ne tür ipuçları veriyor?

Sydney Üniversitesi ABD Çalışmaları Merkezi’nden araştırma görevlileri Ava Kalinauskas ve Samuel Garrett, The Conversation internet sitesinde yayımlanan yazılarında, Vance’in dış politikayla ilgili açıklamalarından yola çıkarak bu soruya yanıt arıyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Aylarca süren oyunbazlıklar ve spekülasyonlardan sonra JD Vance, Donald Trump’ın 2024’teki yardımcı adayı ve ‘Önce Amerika’ hareketinin varisi olarak boy gösterdi.

Kongre’de iki yıldan az bir süre görev yapan Ohio’lu senatörün, bırakın dış politikayı yönetmeyi, politika konusunda da çok az deneyimi var. Öte yandan Vance, Trump’ın önceki başkan yardımcısı Mike Pence’i karakterize eden Ronald Reagan dönemi dış politika görüşlerinden net bir sapmayı temsil ediyor. Pence, görevdeki zamanının çoğunu ABD’nin yurt dışındaki müttefiklerine ve ortaklarına güven vermek için gezilere çıkarak ve Trump’ın çoğu zaman öngörülemeyen eylemlerine stratejik netlik sağlamayı amaçlayan konuşmalar yaparak geçirmişti.

Eski başkanın Kasım ayında yeniden seçilmesi durumunda Vance’in dış politika görüşleri de benzer şekilde etkili olabilir. Peki, Vance’in başkan yardımcılığı dünya için ne anlama gelebilir?

“Ukrayna’ya ne olacağı hiçbir şekilde umurumda değil”

Vance, ABD’nin Avrupa’ya yönelik dikkatini sınırlamak ve ülkenin kaynaklarını Çin’in yükselişine karşı yeniden yönlendirmek isteyen, ‘Önce Asya’ olarak adlandırılan görüşü savunan Cumhuriyetçi siyasetçilerden biri.

Kongre’de, ABD’nin ‘Avrupa’ya çok uzun süre boyunca güvenlik desteği sağladığını’ söyleyerek ve Avrupalı ​​müttefiklere Kiev’e askerî katkılarını ‘artırmaları’ çağrısında bulunarak ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı yardımın en gürültülü muhaliflerinden biri olarak ün kazandı. Nitekim Şubat 2022’deki Rusya işgalinin hemen ardından açıkça şunları söyleyecekti: ‘Size karşı dürüst olmalıyım, Ukrayna’ya ne olacağı hiçbir şekilde umurumda değil.’

Vance, ABD’nin ‘Avrupa’yı terk etmesini’ savunmadığını da belirtiyor. Bunun yerine, ABD çıkarlarına yönelik daha acil bir tehdit olarak gördüğü Çin ile rekabete daha fazla odaklanmak istiyor, çünkü geçen yıl yaptığı bir konuşmada ‘gerçek düşmanın orada olduğunu’ söylemişti.

Çin konusunda ekonomik açıdan milliyetçi

Vance, Çin ile ilgili tutumunu ‘ekonomik açıdan düpedüz milliyetçi bir argüman’ olarak tanımlıyor. Çin’in yükselişine doğrudan karşı koymanın bir yolu olarak ABD imalatına desteğin artırılması görüşünü savunuyor ve ‘GSYİH’de birkaç baz puan’ pahasına olsa bile ‘mallarımızı daha fazla üretmeliyiz’ diyor. Çin ithalatına uygulanan gümrük vergilerinin artırılmasının Michigan, Ohio ve Pensilvanya gibi Pas Kuşağı (Rust Belt) eyaletlerinde ekonomik fırsatlar yaratacağına inanıyor. Hatta Başkan Joe Biden’ın, ABD’nin Çin ve diğer ülkelerle daha iyi rekabet edebilmesi için yerli yarı iletken çip üretimini artırmayı amaçlayan 2022 CHIPS ve Bilim Yasası’nı ‘harika bir yasa’ diyerek övmüştü.

ABD ve müttefikleri, 2000 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmasından bu yana Çin ile normal ticari ilişkilerini sürdürürken, Vance, Çin’in ayrıcalıklı ticaret statüsünü iptal edecek yasayı destekledi ki bu, küresel ekonomi için büyük ölçüde istikrarsızlaştırıcı bir hamle anlamına geliyordu.”

‘AUKUS’ hayranı

Yazarlar, Vance’in ABD’yi Çin’e karşı Hint-Pasifik bölgesine yeniden yönlendirmek istese de ülkenin Asya’daki ittifakları hakkında nispeten az söz söylediğini belirtiyor:

“Bu yılın Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada kendisini ‘AUKUS hayranı’ olarak tanımlayarak Avustralya’ya olur verdi. Daha geniş çaplı olarak ABD’nin ortak çıkarlara sahip müttefiklerini ‘desteklemeye çalışmak’ istediğini söylerken, ‘biraz daha kararsız olanları da olaylara kendi bakış açılarından bakmaya’ teşvik etmek istediğini belirtti.

Tayvan’a verdiği desteği ekonomik terimlerle temellendirdi ve Çin’in gerekirse güç kullanarak geri almaya söz verdiği kendi kendini yöneten adanın, bir istilanın ‘tüm ekonomilerini yok etme’ riski nedeniyle korunması gerektiğini ifade etti.

İklim değişikliği konusunda ağız değiştirdi

Birçok görüşü gibi, Vance’in iklim değişikliği konusundaki tutumu da 2022’de ABD Senatosu’na aday olduğunda değişti.

2020’de ABD’nin karşı karşıya olduğu ‘iklim sorunu’ndan bahsetti, ancak Senato için Trump’ın onayını almak isterken kendisini iklim değişikliğinde insan sorumluluğu konusunda ‘şüpheci’ olarak tanımladı. Ayrıca elektrikli araçlara yönelik ABD vergi indirimlerini de kaldırmaya çalıştı.

‘Önce Amerika’ gündeminin varisi

Geçmişte Trump’a verdiği destekte dış politikayı özellikle önemli bir faktör olarak belirlemişti. Pek çok Cumhuriyetçinin Florida Valisi Ron DeSantis’in başkanlık hedefini desteklediği 2023’ün başlarında Vance, Trump’ın başkan adaylığını destekleyen ve onun ilk dönemini ABD dış politikasında ‘başarısız bir fikir birliği yolunda ilk gerçek radikal değişiklik’ olarak öven bir köşe yazısı kaleme almıştı.

Yazıda, Trump’ın ‘başarılı dış politikasını’ onun mirasının ‘en önemli parçası’ olarak övmüş, ‘hiçbir savaş başlatmadığını’ söylemiş ve Avrupa’yı ‘kendi savunması için daha fazla sorumluluk almaya’ yönlendiren ifadelere yer vermişti.

Önceki başkan yardımcıları, başkanlıkla karşılaştırıldığında ikincil rolleri ve sınırlı yetkileri nedeniyle makamı küçümsemişlerdi. Trump’ın ikinci başkanlığında da durumun farklı olmama ihtimali çok yüksek.

Ancak Biden, başkan yardımcılarının, özellikle dış politika söz konusu olduğunda, kilit danışmanlar olarak kendi rollerini nasıl şekillendirebileceklerini bizzat gösterdi. Ve Trump’ın desteğiyle Vance, 2028’deki kendi başkanlık yarışına da hazır olabilir.

Vance’in şekil değiştiren görüşleri, Trump’ın yardımcısı olarak rolünün Hint-Pasifik bölgesi için tam olarak ne anlama gelebileceğini tahmin etmeyi zorlaştırıyor. Ancak önümüzdeki aylarda gelişecek olan dış politika felsefesini dikkatle izlemek, Trump’ın ikinci döneminin, hatta gelecekteki Vance yönetiminin ana hatlarını anlamak açısından çok önemli olabilir.”

Bu yazı ilk kez 19 Temmuz 2024’te yayımlanmıştır.

Ava Kalinauskas ve Samuel Garrett’ın The Conversation internet sitesinde yayımlanan “‘I don’t really care what happens to Ukraine’: what a JD Vance vice presidency could mean for the world” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://theconversation.com/i-dont-really-care-what-happens-to-ukraine-what-a-jd-vance-vice-presidency-could-mean-for-the-world-234815

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

JD Vance’in başkan yardımcılığı dünya için ne anlama gelebilir?

Donald Trump’ın başkan yardımcısı adayı olarak açıkladığı JD Vance’in Avrupa, Çin, Ukrayna ve iklim değişikliği gibi kritik meselelere bakışı, eski başkanın yeniden seçilmesi durumda nasıl bir dünyaya işaret ediyor?

ABD eski Başkanı Donald Trump, Kasım ayında düzenlenecek başkanlık seçimlerinde Ohio senatörü JD Vance’i başkan yardımcısı adayı olarak gösterdi.

Peki, bu karar, Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesi halinde ABD’nin dünyaya bakışı hakkında ne tür ipuçları veriyor?

Sydney Üniversitesi ABD Çalışmaları Merkezi’nden araştırma görevlileri Ava Kalinauskas ve Samuel Garrett, The Conversation internet sitesinde yayımlanan yazılarında, Vance’in dış politikayla ilgili açıklamalarından yola çıkarak bu soruya yanıt arıyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“Aylarca süren oyunbazlıklar ve spekülasyonlardan sonra JD Vance, Donald Trump’ın 2024’teki yardımcı adayı ve ‘Önce Amerika’ hareketinin varisi olarak boy gösterdi.

Kongre’de iki yıldan az bir süre görev yapan Ohio’lu senatörün, bırakın dış politikayı yönetmeyi, politika konusunda da çok az deneyimi var. Öte yandan Vance, Trump’ın önceki başkan yardımcısı Mike Pence’i karakterize eden Ronald Reagan dönemi dış politika görüşlerinden net bir sapmayı temsil ediyor. Pence, görevdeki zamanının çoğunu ABD’nin yurt dışındaki müttefiklerine ve ortaklarına güven vermek için gezilere çıkarak ve Trump’ın çoğu zaman öngörülemeyen eylemlerine stratejik netlik sağlamayı amaçlayan konuşmalar yaparak geçirmişti.

Eski başkanın Kasım ayında yeniden seçilmesi durumunda Vance’in dış politika görüşleri de benzer şekilde etkili olabilir. Peki, Vance’in başkan yardımcılığı dünya için ne anlama gelebilir?

“Ukrayna’ya ne olacağı hiçbir şekilde umurumda değil”

Vance, ABD’nin Avrupa’ya yönelik dikkatini sınırlamak ve ülkenin kaynaklarını Çin’in yükselişine karşı yeniden yönlendirmek isteyen, ‘Önce Asya’ olarak adlandırılan görüşü savunan Cumhuriyetçi siyasetçilerden biri.

Kongre’de, ABD’nin ‘Avrupa’ya çok uzun süre boyunca güvenlik desteği sağladığını’ söyleyerek ve Avrupalı ​​müttefiklere Kiev’e askerî katkılarını ‘artırmaları’ çağrısında bulunarak ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı yardımın en gürültülü muhaliflerinden biri olarak ün kazandı. Nitekim Şubat 2022’deki Rusya işgalinin hemen ardından açıkça şunları söyleyecekti: ‘Size karşı dürüst olmalıyım, Ukrayna’ya ne olacağı hiçbir şekilde umurumda değil.’

Vance, ABD’nin ‘Avrupa’yı terk etmesini’ savunmadığını da belirtiyor. Bunun yerine, ABD çıkarlarına yönelik daha acil bir tehdit olarak gördüğü Çin ile rekabete daha fazla odaklanmak istiyor, çünkü geçen yıl yaptığı bir konuşmada ‘gerçek düşmanın orada olduğunu’ söylemişti.

Çin konusunda ekonomik açıdan milliyetçi

Vance, Çin ile ilgili tutumunu ‘ekonomik açıdan düpedüz milliyetçi bir argüman’ olarak tanımlıyor. Çin’in yükselişine doğrudan karşı koymanın bir yolu olarak ABD imalatına desteğin artırılması görüşünü savunuyor ve ‘GSYİH’de birkaç baz puan’ pahasına olsa bile ‘mallarımızı daha fazla üretmeliyiz’ diyor. Çin ithalatına uygulanan gümrük vergilerinin artırılmasının Michigan, Ohio ve Pensilvanya gibi Pas Kuşağı (Rust Belt) eyaletlerinde ekonomik fırsatlar yaratacağına inanıyor. Hatta Başkan Joe Biden’ın, ABD’nin Çin ve diğer ülkelerle daha iyi rekabet edebilmesi için yerli yarı iletken çip üretimini artırmayı amaçlayan 2022 CHIPS ve Bilim Yasası’nı ‘harika bir yasa’ diyerek övmüştü.

ABD ve müttefikleri, 2000 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmasından bu yana Çin ile normal ticari ilişkilerini sürdürürken, Vance, Çin’in ayrıcalıklı ticaret statüsünü iptal edecek yasayı destekledi ki bu, küresel ekonomi için büyük ölçüde istikrarsızlaştırıcı bir hamle anlamına geliyordu.”

‘AUKUS’ hayranı

Yazarlar, Vance’in ABD’yi Çin’e karşı Hint-Pasifik bölgesine yeniden yönlendirmek istese de ülkenin Asya’daki ittifakları hakkında nispeten az söz söylediğini belirtiyor:

“Bu yılın Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada kendisini ‘AUKUS hayranı’ olarak tanımlayarak Avustralya’ya olur verdi. Daha geniş çaplı olarak ABD’nin ortak çıkarlara sahip müttefiklerini ‘desteklemeye çalışmak’ istediğini söylerken, ‘biraz daha kararsız olanları da olaylara kendi bakış açılarından bakmaya’ teşvik etmek istediğini belirtti.

Tayvan’a verdiği desteği ekonomik terimlerle temellendirdi ve Çin’in gerekirse güç kullanarak geri almaya söz verdiği kendi kendini yöneten adanın, bir istilanın ‘tüm ekonomilerini yok etme’ riski nedeniyle korunması gerektiğini ifade etti.

İklim değişikliği konusunda ağız değiştirdi

Birçok görüşü gibi, Vance’in iklim değişikliği konusundaki tutumu da 2022’de ABD Senatosu’na aday olduğunda değişti.

2020’de ABD’nin karşı karşıya olduğu ‘iklim sorunu’ndan bahsetti, ancak Senato için Trump’ın onayını almak isterken kendisini iklim değişikliğinde insan sorumluluğu konusunda ‘şüpheci’ olarak tanımladı. Ayrıca elektrikli araçlara yönelik ABD vergi indirimlerini de kaldırmaya çalıştı.

‘Önce Amerika’ gündeminin varisi

Geçmişte Trump’a verdiği destekte dış politikayı özellikle önemli bir faktör olarak belirlemişti. Pek çok Cumhuriyetçinin Florida Valisi Ron DeSantis’in başkanlık hedefini desteklediği 2023’ün başlarında Vance, Trump’ın başkan adaylığını destekleyen ve onun ilk dönemini ABD dış politikasında ‘başarısız bir fikir birliği yolunda ilk gerçek radikal değişiklik’ olarak öven bir köşe yazısı kaleme almıştı.

Yazıda, Trump’ın ‘başarılı dış politikasını’ onun mirasının ‘en önemli parçası’ olarak övmüş, ‘hiçbir savaş başlatmadığını’ söylemiş ve Avrupa’yı ‘kendi savunması için daha fazla sorumluluk almaya’ yönlendiren ifadelere yer vermişti.

Önceki başkan yardımcıları, başkanlıkla karşılaştırıldığında ikincil rolleri ve sınırlı yetkileri nedeniyle makamı küçümsemişlerdi. Trump’ın ikinci başkanlığında da durumun farklı olmama ihtimali çok yüksek.

Ancak Biden, başkan yardımcılarının, özellikle dış politika söz konusu olduğunda, kilit danışmanlar olarak kendi rollerini nasıl şekillendirebileceklerini bizzat gösterdi. Ve Trump’ın desteğiyle Vance, 2028’deki kendi başkanlık yarışına da hazır olabilir.

Vance’in şekil değiştiren görüşleri, Trump’ın yardımcısı olarak rolünün Hint-Pasifik bölgesi için tam olarak ne anlama gelebileceğini tahmin etmeyi zorlaştırıyor. Ancak önümüzdeki aylarda gelişecek olan dış politika felsefesini dikkatle izlemek, Trump’ın ikinci döneminin, hatta gelecekteki Vance yönetiminin ana hatlarını anlamak açısından çok önemli olabilir.”

Bu yazı ilk kez 19 Temmuz 2024’te yayımlanmıştır.

Ava Kalinauskas ve Samuel Garrett’ın The Conversation internet sitesinde yayımlanan “‘I don’t really care what happens to Ukraine’: what a JD Vance vice presidency could mean for the world” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://theconversation.com/i-dont-really-care-what-happens-to-ukraine-what-a-jd-vance-vice-presidency-could-mean-for-the-world-234815

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x