Orta Asya: Çin-Hindistan koridorlar rekabetinin yeni alanı

Hindistan ve Çin, bir ucu kendilerinde olan ulaşım koridorlarının diğer ucunun Orta Asya’dan geçmesi için kıyasıya bir rekabet içinde. Bu rekabette kim neden avantajlı? Türkiye bu yarışta nerede? Koridorlar rekabetini ve önemini Dr. Emrah Kaya yazdı.

Dünyada değişen dengeler, üretim merkezlerinin de değişmesine neden oldu. Aralarında Orta Asya’nın da olduğu bazı bölgelerin önemini artırdı. Dünya, çeşitli pazarlar arasında ulaşımı sağlayan koridor haritaları nedeniyle kocaman bir spagetti tabağı gibi görünmeye başladı.

Bir ucunda Çin ve Hindistan’ın olduğu koridorların diğer ucunun nereye açılacağı konusunda kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Yalnızca ulaşım için değil, siyasal etki için de önem kazanan Çin-Hindistan koridorları rekabetinde yeni bir alan olarak Orta Asya ön plana çıkıyor.

Çin’e karşı Hindistan

Soğuk Savaş sonrası süreçte Çin, ucuz işgücü gibi çeşitli avantajlar sayesinde yeni bir üsse dönüştü. Bu gelişme, Çin’den özellikle Avrupa’ya ulaşmayı sağlayacak bir girişimin başlatılmasına yol açtı. Kuşak ve Yol Girişimi bu kapsamda 2013 yılında dünyaya duyuruldu.

Günümüzde dünyadaki dengeler yine değişim sürecinde. Son dönemde küresel sistemde artan tansiyon, Çin’deki Batılı sermayenin Hindistan’a yönelmesine neden oluyor. Örneğin Hindistan, küresel akıllı telefon devleri tarafından daha çok tercih edilmeye başlandı.[efn_note]“Indian smartphone export likely crossed over Rs 82,000 crore in FY 2022-2023”, The Economic Times, https://economictimes.indiatimes.com/small-biz/trade/exports/insights/indian-smartphone-export-likely-crossed-over-rs-82000-crore-in-fy-2022-2023/articleshow/99200686.cms, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Hindistan’ın bir üretim merkezine dönüşme potansiyeli, bu ülkenin dünya pazarlarına ulaşmak için istikrarlı, düşük maliyetli ve küresel bir vizyon geliştirmesine yardımcı olacak koridora ihtiyacı doğurdu.

Geniş Avrasya coğrafyasında Çin ile Hindistan arasında koridorlar rekabeti yaşanıyor. Örneğin 4 Temmuz 2023 tarihinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi buna sahne oldu. Zirvenin ardından yayınlanan Şangay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Konseyi Yeni Delhi Deklarasyonu’nda Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan’ın Kuşak ve Yol Girişimi’ne verdikleri destek açık bir şekilde yazılırken, Hindistan’dan bahsedilmedi.[efn_note]“New Delhi Declaration of the Council of Heads of State of Shanghai Cooperation Organization”, Ministry of External Affairs Government of India, https://mea.gov.in/bilateral-documents.htm?dtl/36751/New+Delhi+Declaration+of+the+Council+of+Heads+of+State+of+Shanghai+Cooperation+Organization, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Böylece, Hindistan ile Çin arasındaki koridorlar rekabeti resmi düzeyde de net şekilde görüldü.

Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru

Hindistan, 2002 yılında Rusya ve İran’la birlikte Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nu hayata geçirmek için anlaşma imzalamıştı.[efn_note]“India and Russia To Connect Supply Chains Via Iran’s INSTC”, Silk Road Briefing, https://www.silkroadbriefing.com/news/2020/03/24/india-russia-connect-supply-chains-via-irans-instc/, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Koridor, Hindistan’ın Mumbai Limanı’ndan İran’ın Çabahar Limanı’na bağlanacaktı. İran topraklarından devam eden koridor, Hazar’ın batısındaki Kafkasya, doğusundaki Orta Asya ve Hazar Denizi’nin üzerinden Rusya ve Avrupa’ya ulaşacaktı.

Projeye dair uzun süre önemli bir gelişme yaşanmadı. Ancak Hindistan’ın gittikçe artan üretim kapasitesinin yanı sıra Çin’in Kuşak Yol Girişimini bölgesel ve küresel vizyonu için kullanması ve bu girişimin nüfuz inşası aracına dönüşmesinin üzerine Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun hayata geçmesi, Yeni Delhi için daha büyük önem kazandı.

Diğer yandan Rusya’nın Ukrayna Savaşı nedeniyle maruz kaldığı yaptırımlar Moskova’yı da Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’na yönlendirdi.[efn_note]“Is the INSTC Russia’s new economic escape route?”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/economy/2022/7/27/russias-new-economic-escape-route, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Zira Rusya, bu koridor üzerinden Hindistan’a ulaşabilecekti. Böylelikle hem enerji kaynakları için yeni bir pazar bulacak hem de yaptırımları aşabilecekti.

Hindistan’ın bu kapsamda son dönemde Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’na büyük bir önem verdiği söylenebilir. Çünkü Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru, Hindistan’ın hem öncelikle Asya’daki hem de küresel vizyonundaki en önemli araçlarından birine dönüşebilir. Ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’na Azerbaycan, Kazakistan, Ermenistan, Belarus, Tacikistan, Kırgızistan, Umman, Suriye, Türkiye ve Ukrayna’nın dahil olması ve Bulgaristan’ın gözlemci ülke olarak bulunması da Hindistan’ın vizyonunu göstertiyor.[efn_note]“INSTC is a reflection of India’s expanding global footprint”, ETInfra, https://infra.economictimes.indiatimes.com/news/ports-shipping/cargo-traffic-handled-by-major-ports-up-3-2-pc-at-68-06-mt-in-may-ipa/100774211, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note]

Orta Asya neden önemli?

Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun Hazar bölgesindeki doğu rotası, Orta Asya’dan geçiyor. Orta Asya, Çin’in Batı’ya açılan kapısı olduğu için Hindistan’ın bölgede varlık göstermesi, Çin’le rekabet edebilmek ve bu ülkeyi çevreleyebilmek için önemli.

Rusya’nın Ukrayna Savaşı’yla güç kaybettiği bir dönemde Orta Asya’da Çin’in en etkili aktörlerden biri olmasını engellemek ve boşluğu doldurmak, Hindistan için kritik önemde. Bununla birlikte Orta Asya’nın başta enerji olmak üzere yeraltı zenginlikleri, iki devleti de cezbediyor.

Diğer taraftan Çin’in Pakistan’la geliştirdiği Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru düşünüldüğünde Hindistan, bu bölgesel rakipleri tarafından çevrelenmiş durumda. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun Pakistan’ın Gvadar Limanı üzerinden Afrika’ya uzanan nüfuz alanı ve koridor hattı inşası, Hindistan’ın denizden de çevrelenmesine yol açabilir. Pekin’in çevreleme politikasına karşı Yeni Delhi, Çin’in yakın bölgelerindeki varlığını ve etkisini arttırmaya çalışıyor. Böylece Çin’in kendisine yönelik çevreleme politikasına Çin’i çevreleyerek cevap vermeyi planlıyor.[efn_note]Emrah Kaya, “The Role of INSTC in India’s Central Asian Strategy”, Ankasam, https://www.ankasam.org/the-role-of-instc-in-indias-central-asian-strategy/?lang=en, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note]

Rusya[efn_note]Vusala Abbasov, “Russia, Kazakhstan, Turkmenistan Team Up to Boost Transportation”, Caspian News, https://caspiannews.com/news-detail/russia-kazakhstan-turkmenistan-team-up-to-boost-transportation-2023-4-23-0/, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] ve İran,[efn_note]“Kazakhstan’s Plans To Increase Exports To Iran Emphasised Astana’s Regional Foreign Policy”, Special Eurasia, https://www.specialeurasia.com/2023/04/28/kazakhstan-iran-export/, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] günümüzde Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru kapsamında Türkmenistan ve Kazakistan’la lojistik amaçlı çeşitli anlaşmalar imzalıyor. Diğer Orta Asya devletlerinin de Çabahar üzerinden Hindistan’a ulaşmasının teşvik ediliyor. Bu durum Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun Orta Asya’yı kapsayacak şekilde genişleyeceğini gösteriyor. Böylelikle Hindistan, Orta Asya’daki etkili aktörlerden birine dönüşme potansiyeline sahip.[efn_note]Kaya, “The Role of INSTC in India’s Central Asian Strategy”.[/efn_note]

Bunun karşı Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 5 Orta Asya ülkesinin liderleriyle 18-19 Mayıs 2023 tarihinde yaptığı C+C5 Zirvesi büyük önem taşıyor.

Çin’in Orta Asya ile olan ticaret hacmi 2022 verilerine göre 70 milyar dolar. Zirve sırasında hacmin 2030’a kadar 100 milyar dolara yükseltilmesi hedefi belirlendi.[efn_note]Chris Devonshire-Ellis, “China-Central Asia Summit Results In Xi’an Declaration and Regional Trade & Investment Advances”, Silk Road Briefing, https://www.silkroadbriefing.com/news/2023/05/22/china-central-asia-summit-results-in-xian-declaration-and-regional-trade-investment-advances/, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] Ayrıca taraflar arasında ulaştırma, altyapı, endüstriyel iş birliği, enerji, tarım ve güvenlik konularında çeşitli anlaşmalar imzalandı.

Hindistan ise Orta Asya ile arasındaki 2-3 milyar dolarlık ticaret hacmi ile Çin’e oranla oldukça zayıf bir aktör.[efn_note]Gulshan Sachdeva, “India’s Central Asia challenge”, East Asia Forum, https://www.eastasiaforum.org/2022/04/14/indias-central-asia-challenge/, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ile çevrelenmesinin yanı sıra Afganistan’ın varlığı da coğrafi bağ kurulmasını zorlaştırırken Yeni Delhi’nin Orta Asya’daki etki inşa sürecini de yavaşlatıyor. Bu nedenle Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun önemli bir araç haline getirilmesini hedefliyor. Diğer yandan Orta Asya devletlerinin çok yönlü dış politikası da Hindistan’a avantaj sağlıyor.

Kızışan rekabet

Hindistan, her ne kadar Çin’e oranla Orta Asya’da sınırlı bir etkiye sahip olsa da büyüyen ekonomik gücüne paralel bir şekilde bölgedeki varlığını arttırması muhtemel. Ancak bu durumun Çin’i rahatsız edeceği aşikar.

Özellikle Rusya’nın zayıfladığı bir süreçte Çin, bölgedeki etkisini ekonomik ilişkilerin ötesine geçirerek siyasi ve güvenlik boyuta da taşımaya çalışıyor. C+C5 Zirvesi, bu noktada ilişkilerin daha yapısal bir formata oturtulmaya çalışıldığının kanıtı.[efn_note]“China-Central Asia relations contribute to regional peace, stability: Xi”, Xinhua, https://english.news.cn/20230519/5b07be01d0a24acb847efe91119868a1/c.html, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] Böyle bir ortamda Çin, Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun ve Hindistan’ın artan etkisine karşı aksiyon alacaktır.

Bölgedeki yalnızlığını kırmak isteyen ve her geçen gün artan enerji ihtiyacını karşılamak için Hindistan’ın Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru üzerinden bölgedeki varlığını arttıracağı, altyapı projelerine katılacağı ve ilişkileri kurumsallaştıracağı söylenebilir. Bu durum günümüzde Asya’da ve ileriki süreçte daha farklı bölgelerde nüfuz inşası için kullanılan koridorların rekabetini beraberinde getiriyor. Bu aşamada koridorların, sadece pazarlara ulaşmada kullanılmayacağı anlaşılıyor. Koridorlar jeopolitik rekabette, çıkarların maksimize edilmesinde, nüfuz inşasında ve rakip ülkelerin sınırlandırılmasında bir araca dönüşüyor. Doğal kaynakların daha önemli hale geldiği günümüzde, söz konusu rekabetin şiddetlenme ihtimali bulunuyor. Aynı kıtada rakip iki gücün Kuşak Yol girişimi ve Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru projeleri bu rekabetin ana araçları olacağa benziyor.

Orta Asya’nın bu süreçte nasıl etkileneceği rekabetin dozuyla alakalı bir durum. Çin’in ve Hindistan’ın koridorlar bünyesindeki yatırımlar, altyapı çalışmalar ve ticari ilişkiler üzerinden rekabeti, çok yönlü dış politika izleyen Orta Asya devletlerine avantaj sağlayacağı açık. Çünkü bu sayede hem ekonomik kapasitelerini arttırma hem de büyük güçlere karşı dengeleme politikası izleyebilecekler. Ancak rekabetin askeri konuları da içerecek şekilde sertleşmesi, Orta Asya’yı çift taraflı bir baskıya maruz bırakacak ve jeopolitik kırılmalara yol açabilecek. Bu elbette bölge devletlerinin kaçınmak isteyeceği bir durum.

Türkiye bu yarışta nerede?

Türkiye de Orta Asya’yla olumlu ilişkilere sahip bir devlet ve uzun süredir bölgedeki etkisini arttırmaya çalışıyor. Asya-Pasifik’te yükselen tansiyon ve Ukrayna Savaşı’yla Rusya’dan geçen Kuzey Koridoru’nun kapanması, Çin’i Orta Asya-Hazar-Kafkasya-Türkiye güzergâhından geçen Orta Koridor’a itti. Çin, jeopolitik olarak ihtiyaç duyduğu Türkiye’nin pan-Türkçü amaçlarla hareket ettiğini düşünüyor ve bundan endişeli.[efn_note]“Regional countries have reasons to guard against the Organization of Turkic States”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202111/1239128.shtml, (Erişim Tarihi: 10.07.2023).[/efn_note]

Hindistan ise Türkiye’nin Pakistan’la olan ilişkilerinden rahatsız. Bu nedenle Kafkasya’da İran ve Ermenistan’a yakın bir profil çiziyor. Sınırlı ekonomik kapasitesi nedeniyle Türkiye’nin Orta Asya’daki Hint-Çin rekabetini etkileme ihtimali zayıf. Ancak taraflar arasında artan rekabetin jeopolitik boyutu, Türkiye’yi değerli hale getiriyor. Orta Asya ile Kafkasya’da etkili bir aktör olması da Türkiye’yi Hindistan ile Çin açısından kazanılması gerekilen bir aktöre dönüştüreceği söylenebilir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 19 Temmuz 2023’te yayımlanmıştır.

Emrah Kaya
Emrah Kaya
Dr. Emrah Kaya - 2011 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika’da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle aldı. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı “Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK” başlıklı teziyle elde etti. “Terörizmle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-LTTE-PKK-FARC” (2022) adlı kitabı yayınlanan ve uzun süre düşünce kuruluşunda çalışan Kaya, Afganistan ve Irak da dahil olmak üzere farklı çatışma bölgelerinde saha araştırması yaptı. “Hugo Chávez’in Petrol Politikası ve ABD” (2014), “Afganistan Barış Süreci: Küresel ve Bölgesel Aktörler” (2021) ve “Ripeness Levels and Their Relations with the Success of the Negotiation Method: CPP-NPA, TTP, IRA” (2023) başlıklı çeşitli akademik çalışmaları yayınlanan Kaya’nın başlıca araştırma alanları Latin Amerika, Orta Asya, terörizm ve barış süreçleridir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Orta Asya: Çin-Hindistan koridorlar rekabetinin yeni alanı

Hindistan ve Çin, bir ucu kendilerinde olan ulaşım koridorlarının diğer ucunun Orta Asya’dan geçmesi için kıyasıya bir rekabet içinde. Bu rekabette kim neden avantajlı? Türkiye bu yarışta nerede? Koridorlar rekabetini ve önemini Dr. Emrah Kaya yazdı.

Dünyada değişen dengeler, üretim merkezlerinin de değişmesine neden oldu. Aralarında Orta Asya’nın da olduğu bazı bölgelerin önemini artırdı. Dünya, çeşitli pazarlar arasında ulaşımı sağlayan koridor haritaları nedeniyle kocaman bir spagetti tabağı gibi görünmeye başladı.

Bir ucunda Çin ve Hindistan’ın olduğu koridorların diğer ucunun nereye açılacağı konusunda kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Yalnızca ulaşım için değil, siyasal etki için de önem kazanan Çin-Hindistan koridorları rekabetinde yeni bir alan olarak Orta Asya ön plana çıkıyor.

Çin’e karşı Hindistan

Soğuk Savaş sonrası süreçte Çin, ucuz işgücü gibi çeşitli avantajlar sayesinde yeni bir üsse dönüştü. Bu gelişme, Çin’den özellikle Avrupa’ya ulaşmayı sağlayacak bir girişimin başlatılmasına yol açtı. Kuşak ve Yol Girişimi bu kapsamda 2013 yılında dünyaya duyuruldu.

Günümüzde dünyadaki dengeler yine değişim sürecinde. Son dönemde küresel sistemde artan tansiyon, Çin’deki Batılı sermayenin Hindistan’a yönelmesine neden oluyor. Örneğin Hindistan, küresel akıllı telefon devleri tarafından daha çok tercih edilmeye başlandı.[efn_note]“Indian smartphone export likely crossed over Rs 82,000 crore in FY 2022-2023”, The Economic Times, https://economictimes.indiatimes.com/small-biz/trade/exports/insights/indian-smartphone-export-likely-crossed-over-rs-82000-crore-in-fy-2022-2023/articleshow/99200686.cms, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Hindistan’ın bir üretim merkezine dönüşme potansiyeli, bu ülkenin dünya pazarlarına ulaşmak için istikrarlı, düşük maliyetli ve küresel bir vizyon geliştirmesine yardımcı olacak koridora ihtiyacı doğurdu.

Geniş Avrasya coğrafyasında Çin ile Hindistan arasında koridorlar rekabeti yaşanıyor. Örneğin 4 Temmuz 2023 tarihinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Zirvesi buna sahne oldu. Zirvenin ardından yayınlanan Şangay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Konseyi Yeni Delhi Deklarasyonu’nda Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Rusya, Tacikistan ve Özbekistan’ın Kuşak ve Yol Girişimi’ne verdikleri destek açık bir şekilde yazılırken, Hindistan’dan bahsedilmedi.[efn_note]“New Delhi Declaration of the Council of Heads of State of Shanghai Cooperation Organization”, Ministry of External Affairs Government of India, https://mea.gov.in/bilateral-documents.htm?dtl/36751/New+Delhi+Declaration+of+the+Council+of+Heads+of+State+of+Shanghai+Cooperation+Organization, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Böylece, Hindistan ile Çin arasındaki koridorlar rekabeti resmi düzeyde de net şekilde görüldü.

Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru

Hindistan, 2002 yılında Rusya ve İran’la birlikte Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nu hayata geçirmek için anlaşma imzalamıştı.[efn_note]“India and Russia To Connect Supply Chains Via Iran’s INSTC”, Silk Road Briefing, https://www.silkroadbriefing.com/news/2020/03/24/india-russia-connect-supply-chains-via-irans-instc/, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Koridor, Hindistan’ın Mumbai Limanı’ndan İran’ın Çabahar Limanı’na bağlanacaktı. İran topraklarından devam eden koridor, Hazar’ın batısındaki Kafkasya, doğusundaki Orta Asya ve Hazar Denizi’nin üzerinden Rusya ve Avrupa’ya ulaşacaktı.

Projeye dair uzun süre önemli bir gelişme yaşanmadı. Ancak Hindistan’ın gittikçe artan üretim kapasitesinin yanı sıra Çin’in Kuşak Yol Girişimini bölgesel ve küresel vizyonu için kullanması ve bu girişimin nüfuz inşası aracına dönüşmesinin üzerine Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun hayata geçmesi, Yeni Delhi için daha büyük önem kazandı.

Diğer yandan Rusya’nın Ukrayna Savaşı nedeniyle maruz kaldığı yaptırımlar Moskova’yı da Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’na yönlendirdi.[efn_note]“Is the INSTC Russia’s new economic escape route?”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/economy/2022/7/27/russias-new-economic-escape-route, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] Zira Rusya, bu koridor üzerinden Hindistan’a ulaşabilecekti. Böylelikle hem enerji kaynakları için yeni bir pazar bulacak hem de yaptırımları aşabilecekti.

Hindistan’ın bu kapsamda son dönemde Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’na büyük bir önem verdiği söylenebilir. Çünkü Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru, Hindistan’ın hem öncelikle Asya’daki hem de küresel vizyonundaki en önemli araçlarından birine dönüşebilir. Ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’na Azerbaycan, Kazakistan, Ermenistan, Belarus, Tacikistan, Kırgızistan, Umman, Suriye, Türkiye ve Ukrayna’nın dahil olması ve Bulgaristan’ın gözlemci ülke olarak bulunması da Hindistan’ın vizyonunu göstertiyor.[efn_note]“INSTC is a reflection of India’s expanding global footprint”, ETInfra, https://infra.economictimes.indiatimes.com/news/ports-shipping/cargo-traffic-handled-by-major-ports-up-3-2-pc-at-68-06-mt-in-may-ipa/100774211, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note]

Orta Asya neden önemli?

Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun Hazar bölgesindeki doğu rotası, Orta Asya’dan geçiyor. Orta Asya, Çin’in Batı’ya açılan kapısı olduğu için Hindistan’ın bölgede varlık göstermesi, Çin’le rekabet edebilmek ve bu ülkeyi çevreleyebilmek için önemli.

Rusya’nın Ukrayna Savaşı’yla güç kaybettiği bir dönemde Orta Asya’da Çin’in en etkili aktörlerden biri olmasını engellemek ve boşluğu doldurmak, Hindistan için kritik önemde. Bununla birlikte Orta Asya’nın başta enerji olmak üzere yeraltı zenginlikleri, iki devleti de cezbediyor.

Diğer taraftan Çin’in Pakistan’la geliştirdiği Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru düşünüldüğünde Hindistan, bu bölgesel rakipleri tarafından çevrelenmiş durumda. Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun Pakistan’ın Gvadar Limanı üzerinden Afrika’ya uzanan nüfuz alanı ve koridor hattı inşası, Hindistan’ın denizden de çevrelenmesine yol açabilir. Pekin’in çevreleme politikasına karşı Yeni Delhi, Çin’in yakın bölgelerindeki varlığını ve etkisini arttırmaya çalışıyor. Böylece Çin’in kendisine yönelik çevreleme politikasına Çin’i çevreleyerek cevap vermeyi planlıyor.[efn_note]Emrah Kaya, “The Role of INSTC in India’s Central Asian Strategy”, Ankasam, https://www.ankasam.org/the-role-of-instc-in-indias-central-asian-strategy/?lang=en, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note]

Rusya[efn_note]Vusala Abbasov, “Russia, Kazakhstan, Turkmenistan Team Up to Boost Transportation”, Caspian News, https://caspiannews.com/news-detail/russia-kazakhstan-turkmenistan-team-up-to-boost-transportation-2023-4-23-0/, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] ve İran,[efn_note]“Kazakhstan’s Plans To Increase Exports To Iran Emphasised Astana’s Regional Foreign Policy”, Special Eurasia, https://www.specialeurasia.com/2023/04/28/kazakhstan-iran-export/, (Erişim Tarihi: 06.07.2023).[/efn_note] günümüzde Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru kapsamında Türkmenistan ve Kazakistan’la lojistik amaçlı çeşitli anlaşmalar imzalıyor. Diğer Orta Asya devletlerinin de Çabahar üzerinden Hindistan’a ulaşmasının teşvik ediliyor. Bu durum Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun Orta Asya’yı kapsayacak şekilde genişleyeceğini gösteriyor. Böylelikle Hindistan, Orta Asya’daki etkili aktörlerden birine dönüşme potansiyeline sahip.[efn_note]Kaya, “The Role of INSTC in India’s Central Asian Strategy”.[/efn_note]

Bunun karşı Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 5 Orta Asya ülkesinin liderleriyle 18-19 Mayıs 2023 tarihinde yaptığı C+C5 Zirvesi büyük önem taşıyor.

Çin’in Orta Asya ile olan ticaret hacmi 2022 verilerine göre 70 milyar dolar. Zirve sırasında hacmin 2030’a kadar 100 milyar dolara yükseltilmesi hedefi belirlendi.[efn_note]Chris Devonshire-Ellis, “China-Central Asia Summit Results In Xi’an Declaration and Regional Trade & Investment Advances”, Silk Road Briefing, https://www.silkroadbriefing.com/news/2023/05/22/china-central-asia-summit-results-in-xian-declaration-and-regional-trade-investment-advances/, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] Ayrıca taraflar arasında ulaştırma, altyapı, endüstriyel iş birliği, enerji, tarım ve güvenlik konularında çeşitli anlaşmalar imzalandı.

Hindistan ise Orta Asya ile arasındaki 2-3 milyar dolarlık ticaret hacmi ile Çin’e oranla oldukça zayıf bir aktör.[efn_note]Gulshan Sachdeva, “India’s Central Asia challenge”, East Asia Forum, https://www.eastasiaforum.org/2022/04/14/indias-central-asia-challenge/, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ile çevrelenmesinin yanı sıra Afganistan’ın varlığı da coğrafi bağ kurulmasını zorlaştırırken Yeni Delhi’nin Orta Asya’daki etki inşa sürecini de yavaşlatıyor. Bu nedenle Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun önemli bir araç haline getirilmesini hedefliyor. Diğer yandan Orta Asya devletlerinin çok yönlü dış politikası da Hindistan’a avantaj sağlıyor.

Kızışan rekabet

Hindistan, her ne kadar Çin’e oranla Orta Asya’da sınırlı bir etkiye sahip olsa da büyüyen ekonomik gücüne paralel bir şekilde bölgedeki varlığını arttırması muhtemel. Ancak bu durumun Çin’i rahatsız edeceği aşikar.

Özellikle Rusya’nın zayıfladığı bir süreçte Çin, bölgedeki etkisini ekonomik ilişkilerin ötesine geçirerek siyasi ve güvenlik boyuta da taşımaya çalışıyor. C+C5 Zirvesi, bu noktada ilişkilerin daha yapısal bir formata oturtulmaya çalışıldığının kanıtı.[efn_note]“China-Central Asia relations contribute to regional peace, stability: Xi”, Xinhua, https://english.news.cn/20230519/5b07be01d0a24acb847efe91119868a1/c.html, (Erişim Tarihi: 07.07.2023).[/efn_note] Böyle bir ortamda Çin, Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’nun ve Hindistan’ın artan etkisine karşı aksiyon alacaktır.

Bölgedeki yalnızlığını kırmak isteyen ve her geçen gün artan enerji ihtiyacını karşılamak için Hindistan’ın Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru üzerinden bölgedeki varlığını arttıracağı, altyapı projelerine katılacağı ve ilişkileri kurumsallaştıracağı söylenebilir. Bu durum günümüzde Asya’da ve ileriki süreçte daha farklı bölgelerde nüfuz inşası için kullanılan koridorların rekabetini beraberinde getiriyor. Bu aşamada koridorların, sadece pazarlara ulaşmada kullanılmayacağı anlaşılıyor. Koridorlar jeopolitik rekabette, çıkarların maksimize edilmesinde, nüfuz inşasında ve rakip ülkelerin sınırlandırılmasında bir araca dönüşüyor. Doğal kaynakların daha önemli hale geldiği günümüzde, söz konusu rekabetin şiddetlenme ihtimali bulunuyor. Aynı kıtada rakip iki gücün Kuşak Yol girişimi ve Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru projeleri bu rekabetin ana araçları olacağa benziyor.

Orta Asya’nın bu süreçte nasıl etkileneceği rekabetin dozuyla alakalı bir durum. Çin’in ve Hindistan’ın koridorlar bünyesindeki yatırımlar, altyapı çalışmalar ve ticari ilişkiler üzerinden rekabeti, çok yönlü dış politika izleyen Orta Asya devletlerine avantaj sağlayacağı açık. Çünkü bu sayede hem ekonomik kapasitelerini arttırma hem de büyük güçlere karşı dengeleme politikası izleyebilecekler. Ancak rekabetin askeri konuları da içerecek şekilde sertleşmesi, Orta Asya’yı çift taraflı bir baskıya maruz bırakacak ve jeopolitik kırılmalara yol açabilecek. Bu elbette bölge devletlerinin kaçınmak isteyeceği bir durum.

Türkiye bu yarışta nerede?

Türkiye de Orta Asya’yla olumlu ilişkilere sahip bir devlet ve uzun süredir bölgedeki etkisini arttırmaya çalışıyor. Asya-Pasifik’te yükselen tansiyon ve Ukrayna Savaşı’yla Rusya’dan geçen Kuzey Koridoru’nun kapanması, Çin’i Orta Asya-Hazar-Kafkasya-Türkiye güzergâhından geçen Orta Koridor’a itti. Çin, jeopolitik olarak ihtiyaç duyduğu Türkiye’nin pan-Türkçü amaçlarla hareket ettiğini düşünüyor ve bundan endişeli.[efn_note]“Regional countries have reasons to guard against the Organization of Turkic States”, Global Times, https://www.globaltimes.cn/page/202111/1239128.shtml, (Erişim Tarihi: 10.07.2023).[/efn_note]

Hindistan ise Türkiye’nin Pakistan’la olan ilişkilerinden rahatsız. Bu nedenle Kafkasya’da İran ve Ermenistan’a yakın bir profil çiziyor. Sınırlı ekonomik kapasitesi nedeniyle Türkiye’nin Orta Asya’daki Hint-Çin rekabetini etkileme ihtimali zayıf. Ancak taraflar arasında artan rekabetin jeopolitik boyutu, Türkiye’yi değerli hale getiriyor. Orta Asya ile Kafkasya’da etkili bir aktör olması da Türkiye’yi Hindistan ile Çin açısından kazanılması gerekilen bir aktöre dönüştüreceği söylenebilir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 19 Temmuz 2023’te yayımlanmıştır.

Emrah Kaya
Emrah Kaya
Dr. Emrah Kaya - 2011 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika’da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle aldı. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı “Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK” başlıklı teziyle elde etti. “Terörizmle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-LTTE-PKK-FARC” (2022) adlı kitabı yayınlanan ve uzun süre düşünce kuruluşunda çalışan Kaya, Afganistan ve Irak da dahil olmak üzere farklı çatışma bölgelerinde saha araştırması yaptı. “Hugo Chávez’in Petrol Politikası ve ABD” (2014), “Afganistan Barış Süreci: Küresel ve Bölgesel Aktörler” (2021) ve “Ripeness Levels and Their Relations with the Success of the Negotiation Method: CPP-NPA, TTP, IRA” (2023) başlıklı çeşitli akademik çalışmaları yayınlanan Kaya’nın başlıca araştırma alanları Latin Amerika, Orta Asya, terörizm ve barış süreçleridir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x