Rusya neden ordusunu büyütüyor?

Rusya ordusundaki asker sayısını 1,5 milyona çıkarmaya karar verdi. Bu kararın anlamı ne? Sebep sadece Ukrayna mı? Rusya’nın yurtdışında ne kadar üssü ve kaç askeri var? Rusya’nın mesajı ne? Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu yazdı.

2024 Eylül ayının ilk günlerinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ordusundaki asker sayısının 1,5 milyona, toplam görevli sayısının da 2 milyon 389 bin 130 kişiye çıkartılmasını öngören kararnameyi imzaladı. 1 Aralık 2024 tarihi itibarıyla bu kararın hayata geçirilmesi planlanıyor.

Romantik dönemden askerî kapasite yarışına

SSCB’nin yıkılışından sonra Rusya Federasyonu ordusundaki asker sayısı oldukça azaltıldı. Bu yaklaşım 20. yüzyılın son yılları boyunca da devam etti. Örneğin 1997’de Rusya Federasyonu ordusu 1.2 milyon askerden oluşurken 2001’de bu sayı yalnızca 1 milyondu. Bunda şüphesiz bu yıllarda Batı ile ilişkilerin “romantik” dönemden geçmesinin (ki, 2001’de Vladimir Putin Alman Federal Meclisi’nde Almanca konuşma bile yapmıştı) de etkisi vardır.

Ancak eski Sovyet coğrafyasında başlayan renkli devrimler, Rusya-Batı ilişkilerini gerçek seyrine döndürdüğü gibi taraflar bir yandan ordularındaki asker sayısını yeniden arttırmaya başlarken diğer yandan da silahsızlanma anlaşmalarından çekildiler. Buna paralel olarak askerî teknolojiler geliştirme ve dünya silah pazarındaki pay arttırma rekabeti de yeniden alevlendi. İlişkiler gerginleştikçe, hatta III. Dünya Savaşı ihtimali daha sesli bir şekilde dile getirilmeye başlandıkça da ordulardaki asker sayısı da üretilen askerî teknolojiler de aynı oranda artmaya başladı.

2022’den beri kademe kademe artış

Rus ordusundaki asker sayısı özellikle Ukrayna Savaşı’nın başladığı 2022 yılından itibaren periyodik olarak artıyor. Ağustos 2022’de ordudaki asker sayısı 1 milyon 150 bin 628’e, Aralık 2023’te 1 milyon 320 bine çıkartıldı.

Akıllara, bu rakamın ne kadarı Ukrayna cephesinde görevli sorusu gelse de bu sayının ancak küçük bir kısmının Ukrayna cephesinde savaştığını belirtmekte fayda var. Rusya Federasyonu toprakları Japonya’dan Avrupa’ya, Kuzey Kutbu’ndan Orta Asya ve Kafkasya’ya kadar yayıldığından söz konusu kalabalık ordudaki askerler de dünyanın dört bir tarafına dağılmış durumda; kara, deniz, uzay vb. farklı birliklerde görev yapıyorlar.

Rusya neden ordusunu büyütmek istiyor?

Diğer taraftan son kararnamenin şüphesiz kendine özgün sebepleri de var.

Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov ordudaki asker sayısının artışını, “Rusya’nın Batı sınırlarındaki düşmanca davranışlarla Doğu sınırlarındaki istikrarsızlık” ile açıkladı. Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya asker gönderip göndermeme ve Ukrayna’ya daha fazla askerî teknoloji yardımı yapıp yapmama konusunu tartışmasının da Kremlin’in bu kararı almasında etkili olduğu söylenebilir.

Yine Peskov’un işaret ettiği Orta Doğu’daki vaziyet de gün geçtikçe daha da fazla ülkeyi içine çekiyor. Orta Doğu, Rus dış politikasında da her zaman önemli rol oynadı ve Rusya kendisi için zor dönemlerinde bile bölgede çıkarlarını gözetmeye çalıştı.

Kaldı ki Avrupa ile Orta Doğu dışındaki ülkeler de – örneğin Japonya – Rusya’nın Ukrayna’daki meşguliyetinden istifade ederek Rusya ile sınır sorunlarını çözmek isteyebilir. Tüm bunlardan dolayı da Rusya kendi sınırlarındaki asker sayısını arttırma ihtiyacı hissediyor.

Yurtdışındaki Rus askerî üsleri

Rusya’nın son yıllarda kademeli olarak asker sayısını arttırmasının bir başka sebebi de NATO sınırlarının genişlemesi. Finlandiya ile İsveç’in NATO üyesi olması Rusya’yı rahatsız ettiği gibi Moskova da kuzey sınırlarında daha fazla asker bulundurmak zorunda kaldı.

Yine Batı ile gerginleşen münasebetler dolayısıyla Moskova, yurtdışındaki üslerin vaziyetini de gözden geçiriyor. Rusya’nın günümüzde Belarus, Ermenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Suriye, Dinyester Yanı bölgesi (Moldova) ve bağımsızlıklarını Rusya’nın tanıdığı Abhazya ile Güney Osetya’da Rus askerî üsleri bulunuyor.

Ayrıca Tacikistan-Afganistan sınırında Rus birlikleri görev yapıyor, Kazakistan’da ise başta Baykonur Uzay Üssü olmak üzere bazı üslerin kiralanmış durumda.

Tüm bu üslerde yaklaşık 30-40 bin Rus askerinin görev yaptığı tahmin ediliyor. Dünyanın dört bir tarafında günümüzde yaşanan sorunlar, bu üsleri daha da önemli kılıyor; işte bu nedenle de Moskova özellikle Orta Doğu’da bu üslerin sayısını arttırmaya çalışıyor.

Ukrayna’nın Kursk saldırısı ve yeni askerî bölgelerin oluşumu

Son artışın bir başka önemli sebebi de, Ukrayna askerî birliklerinin Batı’dan aldıkları destekle Rusya’nın farklı bölgelerine hava saldırıları düzenlemesi, hatta Kursk örneğinde görüldüğü gibi karadan Rusya sınırlarına girerek saldırıya geçmesi. Bu husus, Rusya’nın hem Kursk hem de çatışmaların devam ettiği Donetsk-Lugansk hatları boyunca asker sayısını artırmasını, teknik açıdan da güçlendirilmesini gerektiriyor.

Nitekim Rus yetkililer de bu kararı yorumlarken, “bunun Rusya Federasyonu’nun askerî güvenliğinin sağlanması için gerekliliğini” dile getiriyorlar.

Rus ordusundaki asker sayısının artışının Moskova’nın yeni askerî bölgeler kurma kararıyla da ilgisi var. Rusya 2000 yılından itibaren 5 askerî bölgeye – Batı, Güney, Merkezî, Doğu, Kuzey Filo – bölünmüş durumda ancak Kremlin, Moskova ve St. Petersburg askerî bölgelerinin de yeniden tesis edilmesini istiyor. Dolayısıyla orduya katılacak yeni askerlerin buradaki birliklerin temelini oluşturması ve Rusya’nın stratejik mahiyetteki iki ilinin güvenliğini sağlaması bekleniyor.

Ordu nasıl büyüyecek?

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı Şubat 2022’de 190 bin askerle başladı. Eylül 2022’de ise Putin kısmi seferberlik emri verdi. O dönemde Rusya’nın 300 bin civarındaki yedek personeli silah altına almayı planladığı yazılmıştı. O tarihten sonra ilk kez orduda asker sayısını artırmaya yönelik hamle Eylül 2024’te geldi.

Rus ordusundaki asker sayısının artışı, paralı askerlerin orduya dahil edilmesiyle gerçekleşiyor. Tüm devlet ve özel kanallar, paralı asker olarak orduya katılımı teşvik eden reklamlar veriyor.

Nitekim Rus yetkililere göre gerek Ukrayna gerekse de Suriye’de görev yapan Rus askerlerin büyük bir kısmı, Rusya Savunma Bakanlığı ile kontrat yapan sözleşmeli askerlerden oluşuyor.

Rus yetkililer, ordudaki asker sayısının artmasına yönelik bu karar sonrası yeni bir seferberliğin olmayacağını dile getiriyorlar.

Dünyanın en kalabalık iki ordusu: Çin ve Rusya

Böylece Rus ordusu 2024 yılının sonunda Çin ordusundan (2 milyon) sonra dünyanın ikinci en kalabalık ordusu olacak. Rusya’yı ise Hindistan (1,4 milyon) ve ABD (1,28 milyon) takip ediyor.

Dünyanın en kalabalık ordusu sıralamasında ilk beşteki ülkeler düşünüldüğünde de Rusya’nın bu kadar asker bulundurması doğal görülebilir. Zira Çin ve Hindistan, dünyanın en büyük nüfusuna sahip iki ülke olsa da hem sahip olduğu topraklar Rusya’ya göre çok daha az hem de her ne kadar uzun yıllardır ABD’nin asıl rakibi olarak Çin gösterilse de ABD/Batı – Çin ilişkileri hiçbir zaman Batı-Rus ilişkileri kadar gerginleşmedi.

Yine ilginç hususlardan biri de ABD’nin askerî teknolojiler üretimi ve ihracatını arttırmasına rağmen ordusundaki asker sayısındaki düşüş olarak karşımıza çıkıyor. 2024 yılı itibariyle ABD ordusu son 80 yılın en düşük asker sayısına sahip (1 milyon 280 bin). Bu husus şüphesiz ABD’nin coğrafî konumu ile ilgili ve dünyanın dört bir tarafındaki askerî faaliyetlerini de olumsuz etkilemiyor.

Rusya’nın mesajı ne?

Rusya ordusundaki asker sayısının artışının yanı sıra Rus yetkilileri topçu birlikleri ile deniz filosunun güçlendirilmesi, silahsız hava araçları gibi teknolojilerin kullanımının arttırılması gibi konulara da önem veriyor.

Öte yandan Vladimir Putin’in imzaladığı bu kararnameyle Ukrayna ve Batı’ya bir mesajın da verildiği kesin. Moskova, böylece Ukrayna konusunda geri adım atma niyetinin olmadığını gösterdiği gibi Batı’nın Ukrayna konusunda atacağı sonraki adımı da beklemeye koyuldu. Batı’da ise bu konuda fikir birliği yok. Ukrayna’ya desteğin devam ettirilmesi, hatta asker gönderilmesi gerektiğini savunan siyasetçiler olduğu gibi barış görüşmelerinin bir an önce başlaması gerektiğini dillendirenlerin sayısı da az değil. Ancak Kasım 2024’te ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde Batı’nın kesin kararını vermeyeceğini de söylemek mümkün zira tüm taraflar ABD seçimlerine dikkat kesilmiş durumda.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 1 Ekim 2024’te yayımlanmıştır.

İlyas Kemaloğlu
İlyas Kemaloğlu
Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu - 2001’de Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nde lisansını, 2003’te aynı üniversitede yüksek lisansını, 2008’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. 2012’de doçent, 2017’de profesör oldu. Rusça, İngilizce, Farsça ve çeşitli Slav ve Türk lehçelerini bilen Kemaloğlu, 2004-2008 yılları arasında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Rusya-Ukrayna Masası’nda görev yaptı. 2009-2012’de Türk Tarih Kurumu’nda çalıştı. 2009-2013 yılları arasında Orta Doğu Stratejik Araştırmaları Merkezi’nde Avrasya Danışmanı olarak görev yaptı. 2013 yılından itibaren MSGSÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi olarak çalışıyor. 2013 ve 2018 yıllarında TC Başbakanlık Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu’na aslî üye seçildi. Çalışmaları, Rusya tarihi, Türk-Rus münasebetleri ve günümüz Avrasya coğrafyasındaki güncel gelişmeler ile ilgilidir. Telif, çeviri ve edit olmak üzere otuza yakın kitap çalışması yayımlandı.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Rusya neden ordusunu büyütüyor?

Rusya ordusundaki asker sayısını 1,5 milyona çıkarmaya karar verdi. Bu kararın anlamı ne? Sebep sadece Ukrayna mı? Rusya’nın yurtdışında ne kadar üssü ve kaç askeri var? Rusya’nın mesajı ne? Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu yazdı.

2024 Eylül ayının ilk günlerinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ordusundaki asker sayısının 1,5 milyona, toplam görevli sayısının da 2 milyon 389 bin 130 kişiye çıkartılmasını öngören kararnameyi imzaladı. 1 Aralık 2024 tarihi itibarıyla bu kararın hayata geçirilmesi planlanıyor.

Romantik dönemden askerî kapasite yarışına

SSCB’nin yıkılışından sonra Rusya Federasyonu ordusundaki asker sayısı oldukça azaltıldı. Bu yaklaşım 20. yüzyılın son yılları boyunca da devam etti. Örneğin 1997’de Rusya Federasyonu ordusu 1.2 milyon askerden oluşurken 2001’de bu sayı yalnızca 1 milyondu. Bunda şüphesiz bu yıllarda Batı ile ilişkilerin “romantik” dönemden geçmesinin (ki, 2001’de Vladimir Putin Alman Federal Meclisi’nde Almanca konuşma bile yapmıştı) de etkisi vardır.

Ancak eski Sovyet coğrafyasında başlayan renkli devrimler, Rusya-Batı ilişkilerini gerçek seyrine döndürdüğü gibi taraflar bir yandan ordularındaki asker sayısını yeniden arttırmaya başlarken diğer yandan da silahsızlanma anlaşmalarından çekildiler. Buna paralel olarak askerî teknolojiler geliştirme ve dünya silah pazarındaki pay arttırma rekabeti de yeniden alevlendi. İlişkiler gerginleştikçe, hatta III. Dünya Savaşı ihtimali daha sesli bir şekilde dile getirilmeye başlandıkça da ordulardaki asker sayısı da üretilen askerî teknolojiler de aynı oranda artmaya başladı.

2022’den beri kademe kademe artış

Rus ordusundaki asker sayısı özellikle Ukrayna Savaşı’nın başladığı 2022 yılından itibaren periyodik olarak artıyor. Ağustos 2022’de ordudaki asker sayısı 1 milyon 150 bin 628’e, Aralık 2023’te 1 milyon 320 bine çıkartıldı.

Akıllara, bu rakamın ne kadarı Ukrayna cephesinde görevli sorusu gelse de bu sayının ancak küçük bir kısmının Ukrayna cephesinde savaştığını belirtmekte fayda var. Rusya Federasyonu toprakları Japonya’dan Avrupa’ya, Kuzey Kutbu’ndan Orta Asya ve Kafkasya’ya kadar yayıldığından söz konusu kalabalık ordudaki askerler de dünyanın dört bir tarafına dağılmış durumda; kara, deniz, uzay vb. farklı birliklerde görev yapıyorlar.

Rusya neden ordusunu büyütmek istiyor?

Diğer taraftan son kararnamenin şüphesiz kendine özgün sebepleri de var.

Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov ordudaki asker sayısının artışını, “Rusya’nın Batı sınırlarındaki düşmanca davranışlarla Doğu sınırlarındaki istikrarsızlık” ile açıkladı. Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya asker gönderip göndermeme ve Ukrayna’ya daha fazla askerî teknoloji yardımı yapıp yapmama konusunu tartışmasının da Kremlin’in bu kararı almasında etkili olduğu söylenebilir.

Yine Peskov’un işaret ettiği Orta Doğu’daki vaziyet de gün geçtikçe daha da fazla ülkeyi içine çekiyor. Orta Doğu, Rus dış politikasında da her zaman önemli rol oynadı ve Rusya kendisi için zor dönemlerinde bile bölgede çıkarlarını gözetmeye çalıştı.

Kaldı ki Avrupa ile Orta Doğu dışındaki ülkeler de – örneğin Japonya – Rusya’nın Ukrayna’daki meşguliyetinden istifade ederek Rusya ile sınır sorunlarını çözmek isteyebilir. Tüm bunlardan dolayı da Rusya kendi sınırlarındaki asker sayısını arttırma ihtiyacı hissediyor.

Yurtdışındaki Rus askerî üsleri

Rusya’nın son yıllarda kademeli olarak asker sayısını arttırmasının bir başka sebebi de NATO sınırlarının genişlemesi. Finlandiya ile İsveç’in NATO üyesi olması Rusya’yı rahatsız ettiği gibi Moskova da kuzey sınırlarında daha fazla asker bulundurmak zorunda kaldı.

Yine Batı ile gerginleşen münasebetler dolayısıyla Moskova, yurtdışındaki üslerin vaziyetini de gözden geçiriyor. Rusya’nın günümüzde Belarus, Ermenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Suriye, Dinyester Yanı bölgesi (Moldova) ve bağımsızlıklarını Rusya’nın tanıdığı Abhazya ile Güney Osetya’da Rus askerî üsleri bulunuyor.

Ayrıca Tacikistan-Afganistan sınırında Rus birlikleri görev yapıyor, Kazakistan’da ise başta Baykonur Uzay Üssü olmak üzere bazı üslerin kiralanmış durumda.

Tüm bu üslerde yaklaşık 30-40 bin Rus askerinin görev yaptığı tahmin ediliyor. Dünyanın dört bir tarafında günümüzde yaşanan sorunlar, bu üsleri daha da önemli kılıyor; işte bu nedenle de Moskova özellikle Orta Doğu’da bu üslerin sayısını arttırmaya çalışıyor.

Ukrayna’nın Kursk saldırısı ve yeni askerî bölgelerin oluşumu

Son artışın bir başka önemli sebebi de, Ukrayna askerî birliklerinin Batı’dan aldıkları destekle Rusya’nın farklı bölgelerine hava saldırıları düzenlemesi, hatta Kursk örneğinde görüldüğü gibi karadan Rusya sınırlarına girerek saldırıya geçmesi. Bu husus, Rusya’nın hem Kursk hem de çatışmaların devam ettiği Donetsk-Lugansk hatları boyunca asker sayısını artırmasını, teknik açıdan da güçlendirilmesini gerektiriyor.

Nitekim Rus yetkililer de bu kararı yorumlarken, “bunun Rusya Federasyonu’nun askerî güvenliğinin sağlanması için gerekliliğini” dile getiriyorlar.

Rus ordusundaki asker sayısının artışının Moskova’nın yeni askerî bölgeler kurma kararıyla da ilgisi var. Rusya 2000 yılından itibaren 5 askerî bölgeye – Batı, Güney, Merkezî, Doğu, Kuzey Filo – bölünmüş durumda ancak Kremlin, Moskova ve St. Petersburg askerî bölgelerinin de yeniden tesis edilmesini istiyor. Dolayısıyla orduya katılacak yeni askerlerin buradaki birliklerin temelini oluşturması ve Rusya’nın stratejik mahiyetteki iki ilinin güvenliğini sağlaması bekleniyor.

Ordu nasıl büyüyecek?

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı Şubat 2022’de 190 bin askerle başladı. Eylül 2022’de ise Putin kısmi seferberlik emri verdi. O dönemde Rusya’nın 300 bin civarındaki yedek personeli silah altına almayı planladığı yazılmıştı. O tarihten sonra ilk kez orduda asker sayısını artırmaya yönelik hamle Eylül 2024’te geldi.

Rus ordusundaki asker sayısının artışı, paralı askerlerin orduya dahil edilmesiyle gerçekleşiyor. Tüm devlet ve özel kanallar, paralı asker olarak orduya katılımı teşvik eden reklamlar veriyor.

Nitekim Rus yetkililere göre gerek Ukrayna gerekse de Suriye’de görev yapan Rus askerlerin büyük bir kısmı, Rusya Savunma Bakanlığı ile kontrat yapan sözleşmeli askerlerden oluşuyor.

Rus yetkililer, ordudaki asker sayısının artmasına yönelik bu karar sonrası yeni bir seferberliğin olmayacağını dile getiriyorlar.

Dünyanın en kalabalık iki ordusu: Çin ve Rusya

Böylece Rus ordusu 2024 yılının sonunda Çin ordusundan (2 milyon) sonra dünyanın ikinci en kalabalık ordusu olacak. Rusya’yı ise Hindistan (1,4 milyon) ve ABD (1,28 milyon) takip ediyor.

Dünyanın en kalabalık ordusu sıralamasında ilk beşteki ülkeler düşünüldüğünde de Rusya’nın bu kadar asker bulundurması doğal görülebilir. Zira Çin ve Hindistan, dünyanın en büyük nüfusuna sahip iki ülke olsa da hem sahip olduğu topraklar Rusya’ya göre çok daha az hem de her ne kadar uzun yıllardır ABD’nin asıl rakibi olarak Çin gösterilse de ABD/Batı – Çin ilişkileri hiçbir zaman Batı-Rus ilişkileri kadar gerginleşmedi.

Yine ilginç hususlardan biri de ABD’nin askerî teknolojiler üretimi ve ihracatını arttırmasına rağmen ordusundaki asker sayısındaki düşüş olarak karşımıza çıkıyor. 2024 yılı itibariyle ABD ordusu son 80 yılın en düşük asker sayısına sahip (1 milyon 280 bin). Bu husus şüphesiz ABD’nin coğrafî konumu ile ilgili ve dünyanın dört bir tarafındaki askerî faaliyetlerini de olumsuz etkilemiyor.

Rusya’nın mesajı ne?

Rusya ordusundaki asker sayısının artışının yanı sıra Rus yetkilileri topçu birlikleri ile deniz filosunun güçlendirilmesi, silahsız hava araçları gibi teknolojilerin kullanımının arttırılması gibi konulara da önem veriyor.

Öte yandan Vladimir Putin’in imzaladığı bu kararnameyle Ukrayna ve Batı’ya bir mesajın da verildiği kesin. Moskova, böylece Ukrayna konusunda geri adım atma niyetinin olmadığını gösterdiği gibi Batı’nın Ukrayna konusunda atacağı sonraki adımı da beklemeye koyuldu. Batı’da ise bu konuda fikir birliği yok. Ukrayna’ya desteğin devam ettirilmesi, hatta asker gönderilmesi gerektiğini savunan siyasetçiler olduğu gibi barış görüşmelerinin bir an önce başlaması gerektiğini dillendirenlerin sayısı da az değil. Ancak Kasım 2024’te ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde Batı’nın kesin kararını vermeyeceğini de söylemek mümkün zira tüm taraflar ABD seçimlerine dikkat kesilmiş durumda.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 1 Ekim 2024’te yayımlanmıştır.

İlyas Kemaloğlu
İlyas Kemaloğlu
Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu - 2001’de Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nde lisansını, 2003’te aynı üniversitede yüksek lisansını, 2008’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. 2012’de doçent, 2017’de profesör oldu. Rusça, İngilizce, Farsça ve çeşitli Slav ve Türk lehçelerini bilen Kemaloğlu, 2004-2008 yılları arasında Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Rusya-Ukrayna Masası’nda görev yaptı. 2009-2012’de Türk Tarih Kurumu’nda çalıştı. 2009-2013 yılları arasında Orta Doğu Stratejik Araştırmaları Merkezi’nde Avrasya Danışmanı olarak görev yaptı. 2013 yılından itibaren MSGSÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi olarak çalışıyor. 2013 ve 2018 yıllarında TC Başbakanlık Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu’na aslî üye seçildi. Çalışmaları, Rusya tarihi, Türk-Rus münasebetleri ve günümüz Avrasya coğrafyasındaki güncel gelişmeler ile ilgilidir. Telif, çeviri ve edit olmak üzere otuza yakın kitap çalışması yayımlandı.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x