Sessiz soykırım: Gazze’de engelliliğe mahkûm edilen bir nesil

Gazze'de her gün kaç çocuk uzuvlarını kaybediyor? Yaralılar neden anestezi olmadan ameliyat ediliyor? Harabeye dönmüş hastanelerde sağlık hizmeti vermek mümkün mü? Protez uzuvlar ve tıbbi malzemeler neden Gazze’ye ulaşamıyor? İsrail’in saldırıları, Gazze’de sağlık sistemini nasıl çökertti? İnsanlar hayatta kalmak için hangi koşullarda mücadele ediyor?

İsrail’in Filistin’e yönelik yürüttüğü savaş, ardında eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket bırakıyor; bunun en yıkıcı sonuçlarından biri de, özellikle çocuklar arasında olmak üzere, uzvunu kaybeden birçok insan oldu.

Gazze’de çalışan bir hemşire olan Hadeel Awad, Al Jazeera için kaleme aldığında yazısında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının geride bıraktığı insani dramı ele alıyor…

Yazıdan öne çıkan bazı kısımları paylaşıyoruz:

“Gazze’de ateşkesin başlamasının üzerinden iki ay geçti. Filistinliler İsrail ordusu tarafından katledilmeye devam ediyor ama en azından şimdilik aralıksız süren bombardıman durdu. Gazze Şeridi’ne girişine izin verilen ve çok ihtiyaç duyulan yardımlar ise iki hafta önce kesilmişti.

Geçtiğimiz bir buçuk ay içinde yaşananlar Gazze’de çökmüş olan sağlık sistemini yeniden canlandırmaya yetmedi. Özellikle kuzeyde o kadar çok hastane ve klinik yıkıldı ki, insani yardım kuruluşları hayatta kalan yüz binlerce kişiye temel bakım sağlamak için çadırlar kurmak zorunda kaldı. Bölgeye ulaşan tıbbi malzemeler de şimdiden tükenmeye başladı.

Uzuv kaybı: Çocuklar için tarifsiz bir trajedi

Devam eden bu eziyetin ortasında, Gazze’deki sağlık sistemi, sivil nüfusu etkileyen çok sayıda sağlık krizini gidermek bir yana, toparlanmaya bile başlayamadı. Bunların en kötülerinden biri, İsrail’in 15 ay boyunca ayrım gözetmeksizin kullandığı patlayıcı silahların geride bıraktığı şok edici sayıdaki uzuv kaybıydı.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Eylül 2024 itibariyle, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 22.500 kişi ciddi uzuv yaralanması, uzuv kaybı, omurilik travması, travmatik beyin yaralanması ve büyük yanıklar dâhil olmak üzere hayati tehlike arz eden yaralanmalara maruz kaldı.

Soykırım niteliğindeki bu savaşın en yoğun olduğu dönemde, yardım kuruluşları ve sağlık örgütleri Gazze’de her gün 10’dan fazla çocuğun bir ya da iki uzvunu kaybettiğini bildiriyordu. Birçoğu anestezi olmadan ameliyat ediliyordu ve sağlık sistemi tamamen yok edilmemiş olsaydı bu uzuvların birçoğu kurtarılabilirdi. Aralık ayında BM, Gazze’nin “dünyada kişi başına düşen en yüksek çocuk uzuv kaybı sayısına” sahip olduğunu açıkladı.

Hastanelerde umutsuzluk ve acı hâkim

Temmuz 2024’te El Aksa Şehitleri Hastanesi’ne yaptığım saha ziyareti sırasında, Gazze’deki son faal hastanelerden birinin patlayıcı silahlardan dolayı yaralananlara yardım etmek için nasıl mücadele ettiğine ilk elden tanık oldum. Hastaneye vardığımda, bombalı saldırılar nedeniyle yaralanmış çok sayıda insan vardı.

Ciddi bir personel eksikliği olduğu için yardıma koştum. İlk baktığım hasta Tala adında dört yaşında yaralı bir kız çocuğuydu. Bombalama nedeniyle bir bacağını kaybetmişti ve çok şiddetli bir şekilde ağlıyor ve çığlık atıyordu. Kendisi de ağır yaralı olan annesi onu sakinleştirmek için gelememişti. Küçük kızın bandajını değiştirmek ve ona ağrı kesici vermek dışında pek bir şey yapamadım.

Sonra ağır yaralı ve bilinci kapalı olan Abdullah adında genç bir adam gördüm. Hastaneye vardığında bacağının geri kalan kısmı kesilmişti. Babası bana Abdullah’ın büyükannesinin ve bir kardeşinin öldürüldüğünü söyledi.

Çocuklar, travma ve kalıcı izler

Aralık 2024’te hastaneye döndüğümde, birkaç ay önce bir İsrail baskınında uzuvlarını ve annelerini kaybeden iki küçük kızla, 3 yaşındaki Hanan ve 1 yaş 8 aylık Misk ile karşılaştım. Hanan’ın iki ayağı da kesilmiş, kız kardeşi Misk ise bir ayağını kaybetmişti. Konuştuğum teyzeleri onlara bakmak için verdikleri mücadeleyi anlattı.

Misk, bombardımanda ayağı yaralandığında yürümeyi yeni öğrenmişti. Hanan, yaşıtı olan diğer çocukların ayaklarını anlayıp fark edebilecek ve kendi ayağının neden olmadığını sorabilecek kadar büyümüştü.

Bunlar, İsrail bombaları nedeniyle çocuklukları kısa süren binlerce çocuğun hikayelerinden sadece birkaçı. Yaşıtlarıyla birlikte koşup oynayamıyor, onlara temel bakım hizmetlerini bile sunamayan bir yerde ağır travmalar yaşıyorlar.

Gazze’de rehabilitasyon artık mümkün değil

Bu soykırım savaşından önce de Gazze, İsrail’in önceki savaşlarının ve barışçıl gösterilere yönelik saldırılarının kurbanı olan çok sayıda uzvunu kaybetmiş yaralılar ile ilgilenmek zorunda kalıyordu.

Ancak onlara destek olan bazı tesis ve kuruluşlar da vardı. Hamad Rehabilitasyon ve Protez Hastanesi uzuvlarını kaybetmiş hastalara protez sağlayabiliyordu. Çeşitli girişimler travma ve dışlanmanın üstesinden gelmek için psiko-sosyal destek ve iyileştirme programları sağlıyordu. Ancak bunların hepsi artık yok. Hamad Hastanesi soykırım savaşının ilk birkaç haftası içinde yok edildi.

Harabeye dönmüş hastaneler ve derme çatma klinikler, bırakın engellileri, kronik hastalıklara bile neredeyse hiç müdahale edemiyor. Refah sınır kapısı bir kez daha kapatıldı ve yaralıların hiçbiri tedavi için seyahat edemiyor. Binlerce protez uzuv ile koltuk değneği ve tekerlekli sandalye gibi yardımcı cihazlara acil ihtiyaç var ancak bunların girişine izin verilmiyor.”

Bu yazı ilk kez 21 Mart 2025’te yayımlanmıştır.

Hadeel Awad’ın Al Jazeera haber sitesinde yayınlanan “Gaza’s silent epidemic” başlıklı yazıdan öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazıların orijinaline aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz: https://www.aljazeera.com/opinions/2025/3/15/gazas-silent-epidemic

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Sessiz soykırım: Gazze’de engelliliğe mahkûm edilen bir nesil

Gazze'de her gün kaç çocuk uzuvlarını kaybediyor? Yaralılar neden anestezi olmadan ameliyat ediliyor? Harabeye dönmüş hastanelerde sağlık hizmeti vermek mümkün mü? Protez uzuvlar ve tıbbi malzemeler neden Gazze’ye ulaşamıyor? İsrail’in saldırıları, Gazze’de sağlık sistemini nasıl çökertti? İnsanlar hayatta kalmak için hangi koşullarda mücadele ediyor?

İsrail’in Filistin’e yönelik yürüttüğü savaş, ardında eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket bırakıyor; bunun en yıkıcı sonuçlarından biri de, özellikle çocuklar arasında olmak üzere, uzvunu kaybeden birçok insan oldu.

Gazze’de çalışan bir hemşire olan Hadeel Awad, Al Jazeera için kaleme aldığında yazısında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının geride bıraktığı insani dramı ele alıyor…

Yazıdan öne çıkan bazı kısımları paylaşıyoruz:

“Gazze’de ateşkesin başlamasının üzerinden iki ay geçti. Filistinliler İsrail ordusu tarafından katledilmeye devam ediyor ama en azından şimdilik aralıksız süren bombardıman durdu. Gazze Şeridi’ne girişine izin verilen ve çok ihtiyaç duyulan yardımlar ise iki hafta önce kesilmişti.

Geçtiğimiz bir buçuk ay içinde yaşananlar Gazze’de çökmüş olan sağlık sistemini yeniden canlandırmaya yetmedi. Özellikle kuzeyde o kadar çok hastane ve klinik yıkıldı ki, insani yardım kuruluşları hayatta kalan yüz binlerce kişiye temel bakım sağlamak için çadırlar kurmak zorunda kaldı. Bölgeye ulaşan tıbbi malzemeler de şimdiden tükenmeye başladı.

Uzuv kaybı: Çocuklar için tarifsiz bir trajedi

Devam eden bu eziyetin ortasında, Gazze’deki sağlık sistemi, sivil nüfusu etkileyen çok sayıda sağlık krizini gidermek bir yana, toparlanmaya bile başlayamadı. Bunların en kötülerinden biri, İsrail’in 15 ay boyunca ayrım gözetmeksizin kullandığı patlayıcı silahların geride bıraktığı şok edici sayıdaki uzuv kaybıydı.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Eylül 2024 itibariyle, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 22.500 kişi ciddi uzuv yaralanması, uzuv kaybı, omurilik travması, travmatik beyin yaralanması ve büyük yanıklar dâhil olmak üzere hayati tehlike arz eden yaralanmalara maruz kaldı.

Soykırım niteliğindeki bu savaşın en yoğun olduğu dönemde, yardım kuruluşları ve sağlık örgütleri Gazze’de her gün 10’dan fazla çocuğun bir ya da iki uzvunu kaybettiğini bildiriyordu. Birçoğu anestezi olmadan ameliyat ediliyordu ve sağlık sistemi tamamen yok edilmemiş olsaydı bu uzuvların birçoğu kurtarılabilirdi. Aralık ayında BM, Gazze’nin “dünyada kişi başına düşen en yüksek çocuk uzuv kaybı sayısına” sahip olduğunu açıkladı.

Hastanelerde umutsuzluk ve acı hâkim

Temmuz 2024’te El Aksa Şehitleri Hastanesi’ne yaptığım saha ziyareti sırasında, Gazze’deki son faal hastanelerden birinin patlayıcı silahlardan dolayı yaralananlara yardım etmek için nasıl mücadele ettiğine ilk elden tanık oldum. Hastaneye vardığımda, bombalı saldırılar nedeniyle yaralanmış çok sayıda insan vardı.

Ciddi bir personel eksikliği olduğu için yardıma koştum. İlk baktığım hasta Tala adında dört yaşında yaralı bir kız çocuğuydu. Bombalama nedeniyle bir bacağını kaybetmişti ve çok şiddetli bir şekilde ağlıyor ve çığlık atıyordu. Kendisi de ağır yaralı olan annesi onu sakinleştirmek için gelememişti. Küçük kızın bandajını değiştirmek ve ona ağrı kesici vermek dışında pek bir şey yapamadım.

Sonra ağır yaralı ve bilinci kapalı olan Abdullah adında genç bir adam gördüm. Hastaneye vardığında bacağının geri kalan kısmı kesilmişti. Babası bana Abdullah’ın büyükannesinin ve bir kardeşinin öldürüldüğünü söyledi.

Çocuklar, travma ve kalıcı izler

Aralık 2024’te hastaneye döndüğümde, birkaç ay önce bir İsrail baskınında uzuvlarını ve annelerini kaybeden iki küçük kızla, 3 yaşındaki Hanan ve 1 yaş 8 aylık Misk ile karşılaştım. Hanan’ın iki ayağı da kesilmiş, kız kardeşi Misk ise bir ayağını kaybetmişti. Konuştuğum teyzeleri onlara bakmak için verdikleri mücadeleyi anlattı.

Misk, bombardımanda ayağı yaralandığında yürümeyi yeni öğrenmişti. Hanan, yaşıtı olan diğer çocukların ayaklarını anlayıp fark edebilecek ve kendi ayağının neden olmadığını sorabilecek kadar büyümüştü.

Bunlar, İsrail bombaları nedeniyle çocuklukları kısa süren binlerce çocuğun hikayelerinden sadece birkaçı. Yaşıtlarıyla birlikte koşup oynayamıyor, onlara temel bakım hizmetlerini bile sunamayan bir yerde ağır travmalar yaşıyorlar.

Gazze’de rehabilitasyon artık mümkün değil

Bu soykırım savaşından önce de Gazze, İsrail’in önceki savaşlarının ve barışçıl gösterilere yönelik saldırılarının kurbanı olan çok sayıda uzvunu kaybetmiş yaralılar ile ilgilenmek zorunda kalıyordu.

Ancak onlara destek olan bazı tesis ve kuruluşlar da vardı. Hamad Rehabilitasyon ve Protez Hastanesi uzuvlarını kaybetmiş hastalara protez sağlayabiliyordu. Çeşitli girişimler travma ve dışlanmanın üstesinden gelmek için psiko-sosyal destek ve iyileştirme programları sağlıyordu. Ancak bunların hepsi artık yok. Hamad Hastanesi soykırım savaşının ilk birkaç haftası içinde yok edildi.

Harabeye dönmüş hastaneler ve derme çatma klinikler, bırakın engellileri, kronik hastalıklara bile neredeyse hiç müdahale edemiyor. Refah sınır kapısı bir kez daha kapatıldı ve yaralıların hiçbiri tedavi için seyahat edemiyor. Binlerce protez uzuv ile koltuk değneği ve tekerlekli sandalye gibi yardımcı cihazlara acil ihtiyaç var ancak bunların girişine izin verilmiyor.”

Bu yazı ilk kez 21 Mart 2025’te yayımlanmıştır.

Hadeel Awad’ın Al Jazeera haber sitesinde yayınlanan “Gaza’s silent epidemic” başlıklı yazıdan öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazıların orijinaline aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz: https://www.aljazeera.com/opinions/2025/3/15/gazas-silent-epidemic

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x