Anlık mesajlaşma uygulaması Telegram’ın CEO’su ve kurucusu Pavel Durov, Fransa’da mali ve siber suçlarla ilgili devam eden bir soruşturma kapsamında, Telegram’da paylaşılan yasa dışı içerikler gerekçe gösterilerek (toplam 12 suç yöneltilerek) 24 Ağustos’ta Paris’te gözaltına alındı. Durov, 4 gün sonra çıktığı mahkemede yurt dışına çıkış yasağı ve 5 milyon euro kefaret bedeli ödemesi karşılığında serbest kaldı. Tutuksuz yargılanacak Durov’a Fransa topraklarından çıkış yasağı getirildi. Telegram ve Durov ise yöneltilen suçlamaları reddetti. Tutuklamanın Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın yeniden şiddetlendiği bir döneme denk gelmesi dikkat çekti.
Fransa’da siyasetçilerin Telegram’ı çok kullandığı ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ülke içi siyasi çıkarlar nedeniyle Durov’u gözaltına aldırdığı da ileri sürüldü.
Peki, Durov neden gözaltına alındı ve neden şimdi? Vox.com muhabiri Ellen Ioanes ile Politico muhabirleri Victor Goury-Laffont, Océane Herrero, Sarah Paillou ve Elisa Braun iddiaları araştırdı.
İki yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz;
Fransız siyasetçiler ona bayılıyor
“Fransız siyaset sahnesinden herhangi birinin Telegram sohbetini açtığınızda milletvekillerinin, kabine üyelerinin ve cumhurbaşkanlığı danışmanlarının çevrimiçi olduğunu veya yakın zamanda bağlandığını görürsünüz.
Şifreli mesajlaşma uygulaması, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kendisi de dahil olmak üzere siyaset ve medya çevrelerinde hevesle kullanılıyor. O yüzden Durov’un gözaltına alınması büyük sürpriz oldu.
Durov, Fransız ve Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlığına sahip, ancak aslen Rus; Fransa, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini son derece eleştiriyor ve ekonomisine yaptırımlar uyguluyor. Ama Macron, tutuklamanın siyasi nitelikli taşıdığı iddialarını sert biçimde reddetti.
Tutuklamaya tam olarak neyin yol açtığına ilişkin ayrıntılar sınırlı. Ancak Fransız savcılara göre Durov daha büyük bir Fransız soruşturmasının parçası olarak gözaltında tutuldu. Soruşturma dosyasında çocuk istismarı, para aklama ve uyuşturucu ticareti gibi suçlamalar yer aldığı ileri sürülüyor.
Fransa bir de muhatap alınmamaktan şikayetçi. Politico’ya konuşan bir Fransız adalet yetkilisine göre, Telegram yetkililerle işbirliği yapma konusundaki isteksizliği nedeniyle Fransa’da hayal kırıklığı yarattı. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, “Kirli dosyalara cevap vermeyi reddederek adaleti kızdırdılar” dedi.
Terörün ve suçluların sırdaşı mı?
Durov ve kardeşi Nikolai, Telegram’ı 2011 yılında, Rusya’da popüler sosyal medya uygulamalarına baskıların arttığı bir dönemde kurdu.
Uçtan uça şifrelenmiş veri aktarımı sunan uygulama, hem kullanıcılara kem de büyük topluluklara metin ve medya gönderebildiği yayın kanalları hem de kullanıcıdan kullanıcıya sohbetler sunan dünya çapında popüler bir platform.
Ayrıca, uçtan uca şifrelenmiş “gizli sohbet” olarak adlandırdığı, gönderilen mesajlar yalnızca konuşma katılımcıları tarafından deşifre edilebilen, başka hiç kimsenin, hatta Telegram’ın bile içeriğini göremediği bir özelliği daha var.
Bu özellik ve kendi kendini silen mesajlar gibi diğer gizlilik özellikleri, uygulamayı baskıcı rejimler altında çalışmaya veya kaynakları korumaya çalışan siyasi muhalifler ve gazeteciler için son derece kullanışlı hale getiriyor.
Ancak uygulama yıllar içinde aşırılık yanlılarının kullanıcıları radikalleştirebildiği ve terör saldırıları düzenleyebildiği bir alan haline de geldi.
Bunlardan en kötüsü, Paris ve Berlin’deki IŞİD saldırılarını koordine etmek için kullanılmasıydı. Bu saldırılardan sonra uygulamadaki IŞİD iletişim ağı çökertildi, ancak içerik denetim politikaları çok fazla incelemeyle karşı karşıya kaldı.
Bir de diğer ciddi iddialar var. Washington Post, Telegram’ın çocuk pornografisi de dahil olmak üzere çeşitli suç içeriklerine ev sahipliği yaptığını yazmıştı.
Kötülükten tamamen arınmak mümkün mü?
Uluslararası Kriz Grubu’nda araştırmacı olan Alessandro Accorsi, Vox’a yaptığı açıklamada, bu tür materyalleri platformdan uzak tutmanın zorlu bir görev olduğunu söyledi. Örneğin IŞİD terör saldırıları için bir hizmet kullandığında, o hizmet IŞİD’in kendi ürünlerini kullanmasını engellemeye odaklanıyor. Uçtan uca şifrelenmemiş iletişimlerde, teknoloji şirketleri içeriği ayıklamak için insan araştırmacıların yanı sıra algoritma destekli programların bir kombinasyonunu kullanır. Ancak Telegram’ın “gizli sohbetlerinde” kullanılan uçtan uca şifreleme türü, bu tür bir denetimi neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Ayrıca dünya genelinde internet yasalarının çeşitliliği de meseleleri karmaşıklaştırıyor. ABD’de yayıncılar genellikle kullanıcıların yayınladıklarıyla ilgili sorumluluktan yasal olarak koruyor. Ancak durum evrensel olarak böyle değil; birçok ülke aracı sorumluluğu konusunda çok daha katı yasal çerçevelere sahip. Fransa’nın ilgili yasalarıysa son derece katı, içerik ihlalleri nedeniyle yayıncılara para cezası da kesilebiliyor.
Hamas’ı da filtrelemişti
Telegram, son zamanlarda dışarıdan gelen baskılara yanıt olarak bazı içerik denetimi uyguladı. Bazı örgütlerle (en son Hamas ve İngiltere’deki aşırı sağcı gruplar) ilişkili kanalları yasakladı, ama binlerce sorunlu grup hâlâ mevcut.
Fransa’nın soruşturması, Telegram’ın suç işlemek için kullanmasını engelleme yönünde yeterince çaba sarf etmediğini gösteriyor.
Telegram, yetkililerle paylaştığı verilerde daha işbirlikçi olması için hükümetler tarafından baskılarla karşılaşmış, ancak yine de şimdiye kadar ciddi yasal sorunlarla karşı karşıya kalmamıştı.
Durov’un tutuklanması, uygulama üzerindeki incelemeleri yenilerken, ifade özgürlüğü ve sosyal medyada içerik denetiminin zorlukları gibi hararetle tartışılan konuları da yeniden gündeme getirdi.”
Bu yazı ilk kez 29 Ağustos 2024’te yayımlanmıştır.
https://www.vox.com/technology/368896/telegram-pavel-durov-france-cyber-crimes-terrorism-content-moderation-macron-elon-musk
https://www.politico.eu/article/telegram-pavel-durov-arrest-emmanuel-macron-france-social-media/