Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş dördüncü ayını tamamlamak üzere. Savaş uzadıkça bunun Rus ekonomisine olan maliyeti giderek artıyor. Rusya’daki elitler daha tedirgin hale geliyor.
Rusya siyaseti uzmanı Tatiana Stanovaya, düşünce kuruluşu Carnegie Endowment’ın web sitesinde yayınlanan “Savaş Putin’i Rus elitler için bir yük haline mi getirdi?” başlıklı yazısında, Rusya’nın Ukrayna savaşı çıkmazında yaşadığı sorunların Rus elitleri ile Putin arasındaki dinamikleri nasıl etkileyeceğini ve tüm bunların Rusya’nın geleceği için ne anlama geldiğini tartışıyor. Yazının öne çıkan bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Ukrayna’ya karşı yürütülen savaşın yol açtığı iç karışıklıktan dolayı Rusya’da yeni bir siyasi gerçeklik ortaya çıkıyor. Bu, Putin rejiminin karşılaştığı ilk yol ayrımı değil: 2014 yılında Kırım’ın ilhak edilmesi ve 2020 yılında muhalefet lideri Aleksey Navalni’nin zehirlenmesi, diğer örnekler arasında bulunuyor. Aralarındaki fark ise, rejimin dönüm noktası niteliğindeki önceki kararları kendi içinde tasarlamış ve söz konusu kararlar şekillendikçe bunları zaman içinde uygulamış olmasıdır. Buna karşılık, mevcut savaş Rusya’nın elitlerini gafil avladı ve Putin’in bu savaşı hızlı bir şekilde zaferle bitirememesi, Rusya’nın iç siyasi doğasını ve istikbalini kökünden değiştiriyor.
Yaklaşık çeyrek asırlık iktidarında devlet başkanı ilk defa neredeyse tamamen kendi başına radikal bir stratejik karar aldı. Rus elitleri ne kadar sadık olurlarsa olsunlar, Putin’in fikirleri ile aynı hizaya gelmek için ya da en azından bu fikirlere boyun eğmek için ne kadar hazır olurlarsa olsunlar, bu, söz konusu savaşın herhangi bir istişare veya hazırlık olmadan onlara dayatıldığı gerçeğini değiştirmiyor.
Geleceğe yönelik endişeler
Şimdi ise, ilk şoku atlatan Rus elitleri, zaman içinde yeni gerçekliği kabul etmeye, ona ayak uydurmaya ve durumun uzun vadedeki vahametini kavramaya başlıyor. Başlangıçta kısmen Batı’ya duyulan şiddetli kin duygusu ve Rus finansal sisteminin gösterdiği beklenmedik dayanaklılıktan kaynaklanan Putin’e yönelik destekteki artış, yerini ülkenin tekrar nasıl toparlanabileceğine dair umutsuzluğa ve şaşkınlığa bırakıyor.
Açık bir şekilde yanlış hesaplamalara ve hatalara dayanan bu önemli kararın alınış şekli yalnızca Putin’in otoritesini sarsmakla kalmadı, aynı zamanda devlet başkanının gelecekteki sorunlar ile nasıl başa çıkacağına dair derin endişelere de yol açtı.
Putin, bir savaş başlatarak ve ardından ilk birkaç hafta içinde bir zafer elde edemeyerek, hem söz konusu savaşı büyük bir hata olarak görenleri hem de rejimin yeterince sert ve kararlı davranmadığına inananları hayal kırıklığına uğrattı. Şimdi ise bu savaşın eldeki tüm mevcut imkânlar kullanılarak bir an önce kazanılmış olması veya hiç başlatılmamış olması gerektiğine dair dile getirilmeyen bir görüş ortaklığı var.
Bugün, iktidar hiyerarşisindeki birçok kişiye göre Putin çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırdı ve sonrasında bunun üstesinden gelecek kadar azimli değildi. Devlet başkanı bir çıkmazın içinde kaldı: Savaşı sonlandırmak bir seçenek değil (Böyle bir şey Rusya için bir yenilgi olarak algılanacaktır), ancak tek seferde savaşı bitirmeye de cesaret edemiyor.
Rus elitler neden rahatsız?
Rusya’nın mevcut kaynakları ile askerî kabiliyetlerine baktığımızda Rusya’nın bu savaşı bitirme konusunda gerçekten ne kadar kabiliyetli olduğu konusu elbette tartışmaya açıktır, ancak bu yazıda biz Rusya’daki elitlerin ruh haline odaklanıyoruz ve savaş yanlıları Putin’in zayıf olduğunu düşünüyor. Bu durum, devlet başkanı ile elitler arası dayanışmayı zor bir duruma sokuyor ve Putin’in destek tabanını giderek daha da zayıflatıyor.
Bu, Rus elitleri içinde olası bir darbenin temellerinin oluşmaya başladığı veya Putin’in maiyetinden herhangi birinin devlet başkanına karşı geleceği anlamına gelmiyor. Böyle bir şeyin meydana gelme olasılığı oldukça düşük, çünkü bahsi geçen çaresizlik ve umutsuzluk duyguları siyasi felç durumunu beraberinde getirir: Herhangi biri kendi çıkarlarına ve durum hakkında farklı bir görüşe sahip olsa bile (ister barıştan yana ister savaştan yana olsun), siyasi açıdan tamamen etkisiz kalır çünkü siyasi eylemde bulunmak için gereken tüm mekanizmalar yok edilmiş durumda.
Rus elitleri parçalanmış durumda. Her birey kendi geleceğinden endişeleniyor ve kalıcı olarak suçlanma korkusuyla yaşıyor. Putin’in bir arabulucu olarak kuvveti giderek azalıyor, ancak Rusya’da elitler arasındaki çatışmaların çözülmesi için başka herhangi bir mekanizma ortaya çıkmadığından, her ne kadar ortada istikrara dair bir şey kalmamış olsa da Putin, “istikrarın tek garantörü” olmaya devam ediyor.
Siloviki (Sovyetler Birliği ve Rusya’da emniyet ve istihbarat geçmişinden gelen kişilere verilen ad. Ancak Putin döneminde, Putin’in tüm kritik kararları beraber aldığı, çoğu istihbarat kökenli yakın çevresini tanımlamak için kullanılıyor), yani güvenlik teşkilatları liberallerin intikamından korkuyor; teknokratlar bir baskı dalgasından korkuyor; büyük işletmeler ise Sovyet dönemi ekonomik politikalara dönüleceğinden korkuyor. Hâlâ birçok insan kendilerini bu risklerden yalnızca Putin’in koruyabileceğine inanıyor. Bu hususta Putin’i, fiziksel bir figür olarak varlığından ziyade toplumsal huzursuzluğun veya yıkıcı iç bölünmelerin önüne geçerek yönetim sistemini bir bütün haline getirmeyi mümkün kılan birtakım ideolojiler değerli kılıyor.
Söz konusu siyasi felç hali, kitlelerin öfkesi, Batı yaptırımları veya finansal ve ekonomik kriz ile çözülemez. Bu durum, Putin’e fazlasıyla bağımlı olan elitlerin siyasete karışmasının yasaklanmasının doğrudan bir sonucudur.
Rus elitlerinin tavrı nasıl değişebilir?
Ancak Putin’in siyasi liderliğinin zayıflaması, Rus elitlerinin değişmesi gerektiği anlamına geliyor. Devlet başkanının Rus endüstrisine, bankacılığına ve enerji sektörüne yönelik riskleri yanlış değerlendirmesi ile mali ve ekonomik meselelerdeki yetersizliği, çevresindekilere ve uzmanlara olan güvensizliğinin artması ile birleştiğinde gecikmiş ve yanlış kararlara sebep olacaktır.
Geçtiğimiz günlerde Rusya devlet başkanı, Kaliningrad bölgesi valisi Anton Alikhanov’u, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı adlandırdığı şekliyle “özel askerî operasyonun” inşaat sektöründe lojistik sorunlar yarattığı hususunda şikâyet ettiği için azarladı. Putin, bu sorun ile savaşın hiçbir ilgisi olmadığı ve diğer alanlardaki başarısızlıklar için savaşın bir bahane olarak kullanılmaması gerektiğini belirterek duygusal bir tepki gösterdi.
Böyle bir yaklaşım, ülkedeki elitlerin kendi sorunları ile baş başa bırakıldığı anlamına geliyor ve ülke liderinin söz konusu savaşın sonuçlarını doğru bir şekilde değerlendiremediğine ve riskleri etkin bir şekilde yönetemediğine dair inancı güçlendiriyor.
Putin rejimine yönelik esas tehdit ne?
Putin, kendisini hazırlıksız olduğu ve nasıl başa çıkacağını bilmediği bir durumun içinde bulurken, kendisinin inşa ettiği Rus iktidar sistemi, kararların toplu ve dengeli bir şekilde alınmasını engelliyor. Putin rejimine yönelik esas tehdit budur. Rus elitleri hayatta kalmak için devlet başkanından daha hızlı ve daha aktif hareket etmek zorunda kalacak ve Putin’in karar alma sürecindeki zarar verici katılımını en aza indirecek.
Rus elitleri içinde bulundukları yeni gerçekliğin doğasını tam olarak kavramadan yeni bir şekilde yaşamayı öğreniyor ve aktif bir şekilde, çoğu zaman içgüdüsel olarak, yeni kuralların belirlenmesine yardımcı oluyor. Bu dönüşümün tamamlanması aylar sürecek: Putin’in liderliğinde meydana gelen zayıflama, elitler arasındaki çatışmaların ve elitlerin kendi başlarına hareket etme kabiliyetlerinin artmasına sebep olacak. Bu, Rusya’da Putin karşıtı bir darbe gerçekleşeceği anlamına gelmiyor; yalnızca giderek yalnızlaşan Putin’den artık korkmayan elitlerin kendi çıkarlarını savunmada daha baskın olacağı anlamına geliyor.
Sistem içinde farklı bir Putin için dile getirilmeyen bir talep oluşuyor: Putin veya halefinin sembolik olarak nitelendirilebileceği bir sistem. Kudretli lider artık zayıflarken mevcut rejim hayatta kalmayı öğrenmelidir. Siyasi arena tasfiye edildi ve bir halef aramak tabu haline getirildi. Bu yüzden uygun bir lider Putin’in sosyal rolünü yerine getirecek (nüfusun rejim etrafında toplanması ve Putinizmin bir ideoloji olarak büyütülmesi ile istikrarı güçlendirilmesi) ve aynı zamanda ülkenin günlük işleyişinin dışında kalacak bir kişi olacaktır.
Basitçe bu, elitlerin Putin’e daha az ihtiyaç duyacakları, Putin’den daha az yardım isteyecekleri ve onun bir hakem ya da koruyucu olarak işlevine bel bağlamayacakları anlamına geliyor. Putin yarın öldüğü takdirde, Putinizm’in zayıf bir halef liderliğinde güçlü bir şekilde korunması, elit grupların çoğunluğu için pek de kötü bir senaryo olmayabilir.
Tüm bunların kaçınılmaz bir sonucu olarak Putin, sistem için bir kurtarıcıdan ziyade bir yük haline geliyor. Sistem, kendi devamlılığını sağlarken Putin’in karar verme mekanizmasındaki rolünü azaltmanın yollarını arayacaktır. Giderek kötüleşen ekonomik krizin ortasında toplumsal bir kargaşayı önlemenin tek yolu budur.”
Bu yazı ilk kez 23 Haziran 2022’de yayımlanmıştır.