İsrail-Hamas Savaşı: Gazze’li olmak nasıl bir şey?

BM’ye göre yüzde 80’i mülteci olan Gazze’lilerin yüzde 95’i son İsrail saldırısından önce de temiz suya erişemiyordu. Yiyecek ve elektriği unutmuş Gazze’lilerin şimdi tek endişesi var: hayatta kalmak.

İsrail ve Hamas arasındaki 7 Ekim’den beri süregelen çatışmalar Gazze’de zaten vahim olan insani durumu bir felakete dönüştürebilir.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı sonrasında İsrail Gazze’ye uyguladığı ablukayı daha da sıkılaştırarak bölgeye elektrik, su, gıda yakıt ve ilaç gibi temel ihtiyaçların girişini engelledi. Uluslararası yardım kuruluşları ise Filistin topraklarındaki sivil nüfusun derhal tahliye edilmesi çağrısında bulunuyor. Gazze’li olmak, orada yaşamak şu anda nasıl sorusuna yanıt vermek için oradaki insani koşullarla daha yakından bakmak gerekiyor.

Christina Bouri ve Diana Roy, Council on Foreign Relations için kaleme aldıkları yazıda en son çatışmalar neticesinde Gazze’deki mevcut insani durumu özet şeklinde aktarıyor.

Yazının öne çıkan bazı bölümlerini paylaşıyoruz:

“Filistinli silahlı örgüt Hamas, 7 Ekim’de İsrail’in güneyine büyük bir sürpriz saldırı düzenleyerek tarihinde İsraillilere yönelik en ölümcül saldırısını gerçekleştirdi.

İsrail’in daha sonra Hamas’a karşı savaş ilan etmesi, iki milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’nde zaten vahim olan durumu daha da kötüleştirdi.

Şiddet olayları giderek tırmanırken, uluslararası yardım kuruluşları Gazze’ye derhal yardım ulaştırılması ve sivillerin bölgeden kaçabileceği bir insani yardım koridoru oluşturulması çağrısında bulundu.

Gazze’deki insani durum ne kadar kötü?

Yaklaşık 360 kilometrekare büyüklüğünde küçük bir bölge olan Gazze’de, mevcut çatışmalar başlamadan önce de ciddi bir insani kriz yaşanıyordu.

İsrail’in on altı yıldır uyguladığı abluka nedeniyle nüfusun yaklaşık yüzde 95’i temiz suya erişemezken, Gazze’lilerin yarısından fazlası temel hizmetler için uluslararası yardıma muhtaç durumda.

Ayrıca, Gazze’de yaşayanların yaklaşık yüzde 80’i uluslararası hukuka göre mülteci olarak kabul ediliyor ve Filistinliler genel olarak dünyadaki en büyük vatansız topluluğu oluşturuyor.

BM Genel Sekreteri António Guterres, Hamas’ın sürpriz saldırısından bu yana Gazze’deki durumun “tehlikeli bir şekilde daha da kötüye gittiğini” söyledi.

Gazze’deki sağlık bakanlığına göre, 17 Ekim itibariyle İsrail’in misillemesi en az 2.778 kişinin ölümüne ve 9.700 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Bunlar sadece teyit edilen kayıplar; gerçek rakam muhtemelen daha yüksek.

Ayrıca Hamas’ın saldırısında 1.400’den fazla İsrailli öldü ve 3.400 kişi de yaralandı. Savaştan önce 2023 yılı zaten Gazze’deki Filistinliler için neredeyse son yirmi yılın en ölümcül yılıydı.

İsrail, elektrik ve suyu keserek ve gıda, yakıt ve ilaç girişini engelleyerek bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı.

Yakıt olmadığı için Gazze’nin tek elektrik santrali de karanlığa gömüldü.

İsrail hava saldırıları mahalleleri, okulları ve camileri yerle bir etti, ancak İsrail ordusu sadece Hamas militanları tarafından kullanılan veya işgal edilen silah depolama merkezlerini ve altyapıyı hedef aldığını iddia ediyor. Ancak İsrail’in konutları ve tıbbi tesisleri hedef alan hava saldırıları çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Gazze’nin sağlık sisteminin “çökme noktasında” olduğunu, hastanelerin yakıt rezervlerini ve tıbbi malzemeleri karneyle dağıtmak zorunda kaldığını söylüyor.

Gazze’nin kuzeyindeki iki büyük hastanenin kapasitesi çoktan dolmuş durumda ve güneydeki hastaneler de dolup taşıyor. İsrail Enerji Bakanı 12 Ekim’de yaptığı açıklamada Hamas’ın elinde bulunan ve sayıları en az 199 olan rehineler serbest bırakılana kadar Gazze’ye elektrik, yakıt ve su verilmeyeceğini söyledi.

Bir insani yardım kuruluşu olan Filistin Kızılay Derneği sözcüsü Nebal Farsakh Associated Press’e yaptığı açıklamada, “Yiyeceği unutun, elektriği unutun, yakıtı unutun,” dedi.

“Şu anda endişelenmeniz gereken tek şey hayatta kalıp kalamayacağınız.”

Gazze’deki Filistinliler nereye sığınabilirler?

13 Ekim’de İsrail, Hamas’ı hedef alması beklenen kara harekâtı öncesinde Gazze’nin kuzeyinde yaşayan bir milyondan fazla kişinin yirmi dört saat içinde güneye tahliye edilmesini emretti.

Birleşmiş Milletler İsrail’e emri iptal etmesi çağrısında bulunarak “yıkıcı insani sonuçlar” olmaksızın bunun gerçekleştirilmesinin “imkansız” olduğunu söyledi.

15 Ekim itibariyle bir milyondan fazla insan, yani Gazze nüfusunun yaklaşık yarısı yerinden edilmiş durumdaydı.

Gazze’lilerin sığınabilecekleri çok yer yok.

İsrail ablukanın bir parçası olarak Gazze ile olan iki sınır kapısını kapatmış durumda.

Gazze ile Refah sınır kapısını paylaşan ve halihazırda 350,000’den fazla mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan Mısır, geriye kalan tek uygun seçenek.

Ancak ABD ve BM’nin ısrarlarına rağmen Mısır hükümeti siviller için bir tahliye koridoru oluşturma konusunda isteksiz davrandı ve bunun yerine İsrail’in hava saldırıları nedeniyle sınır kapısının kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

Gıda, yakıt ve su kaynaklarının hızla tükendiği Gazze’de sivillerin acil insani yardım alabileceği “güvenli bölgeler” oluşturmak için ABD, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası yardım örgütleriyle birlikte çalışıyor.

İnsani yardım kuruluşları ne yapıyor?

Birleşmiş Milletler, Gazze ve Batı Şeria’daki insanların ihtiyaçlarının karşılanması için 294 milyon dolarlık bir acil yardım çağrısı başlattı.

Gazze’de BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tıbbi malzeme, yakıt ve acil yardım gibi temel ihtiyaç ve hizmetlerin sağlanmasına yardımcı oluyor.

Filistin Kızılay Derneği’ni de bünyesinde barındıran Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi ve Sınır Tanımayan Doktorlar da dâhil olmak üzere diğer bazı büyük kuruluşlar da çatışmalardan etkilenenlere insani yardım sağlıyor.”

Bu yazı ilk kez 25 Ekim 2023’te yayımlanmıştır.

 

Christina Bouri ve Diana Roy’un Council on Foreign Relations web sitesinde yayınlanan “The Israel-Hamas War: The Humanitarian Crisis in Gaza” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.cfr.org/in-brief/israel-hamas-war-humanitarian-crisis-gaza?utm_source=tw&utm_medium=social_owned

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

İsrail-Hamas Savaşı: Gazze’li olmak nasıl bir şey?

BM’ye göre yüzde 80’i mülteci olan Gazze’lilerin yüzde 95’i son İsrail saldırısından önce de temiz suya erişemiyordu. Yiyecek ve elektriği unutmuş Gazze’lilerin şimdi tek endişesi var: hayatta kalmak.

İsrail ve Hamas arasındaki 7 Ekim’den beri süregelen çatışmalar Gazze’de zaten vahim olan insani durumu bir felakete dönüştürebilir.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı sonrasında İsrail Gazze’ye uyguladığı ablukayı daha da sıkılaştırarak bölgeye elektrik, su, gıda yakıt ve ilaç gibi temel ihtiyaçların girişini engelledi. Uluslararası yardım kuruluşları ise Filistin topraklarındaki sivil nüfusun derhal tahliye edilmesi çağrısında bulunuyor. Gazze’li olmak, orada yaşamak şu anda nasıl sorusuna yanıt vermek için oradaki insani koşullarla daha yakından bakmak gerekiyor.

Christina Bouri ve Diana Roy, Council on Foreign Relations için kaleme aldıkları yazıda en son çatışmalar neticesinde Gazze’deki mevcut insani durumu özet şeklinde aktarıyor.

Yazının öne çıkan bazı bölümlerini paylaşıyoruz:

“Filistinli silahlı örgüt Hamas, 7 Ekim’de İsrail’in güneyine büyük bir sürpriz saldırı düzenleyerek tarihinde İsraillilere yönelik en ölümcül saldırısını gerçekleştirdi.

İsrail’in daha sonra Hamas’a karşı savaş ilan etmesi, iki milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi’nde zaten vahim olan durumu daha da kötüleştirdi.

Şiddet olayları giderek tırmanırken, uluslararası yardım kuruluşları Gazze’ye derhal yardım ulaştırılması ve sivillerin bölgeden kaçabileceği bir insani yardım koridoru oluşturulması çağrısında bulundu.

Gazze’deki insani durum ne kadar kötü?

Yaklaşık 360 kilometrekare büyüklüğünde küçük bir bölge olan Gazze’de, mevcut çatışmalar başlamadan önce de ciddi bir insani kriz yaşanıyordu.

İsrail’in on altı yıldır uyguladığı abluka nedeniyle nüfusun yaklaşık yüzde 95’i temiz suya erişemezken, Gazze’lilerin yarısından fazlası temel hizmetler için uluslararası yardıma muhtaç durumda.

Ayrıca, Gazze’de yaşayanların yaklaşık yüzde 80’i uluslararası hukuka göre mülteci olarak kabul ediliyor ve Filistinliler genel olarak dünyadaki en büyük vatansız topluluğu oluşturuyor.

BM Genel Sekreteri António Guterres, Hamas’ın sürpriz saldırısından bu yana Gazze’deki durumun “tehlikeli bir şekilde daha da kötüye gittiğini” söyledi.

Gazze’deki sağlık bakanlığına göre, 17 Ekim itibariyle İsrail’in misillemesi en az 2.778 kişinin ölümüne ve 9.700 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Bunlar sadece teyit edilen kayıplar; gerçek rakam muhtemelen daha yüksek.

Ayrıca Hamas’ın saldırısında 1.400’den fazla İsrailli öldü ve 3.400 kişi de yaralandı. Savaştan önce 2023 yılı zaten Gazze’deki Filistinliler için neredeyse son yirmi yılın en ölümcül yılıydı.

İsrail, elektrik ve suyu keserek ve gıda, yakıt ve ilaç girişini engelleyerek bölgeyi tamamen kuşatma altına aldı.

Yakıt olmadığı için Gazze’nin tek elektrik santrali de karanlığa gömüldü.

İsrail hava saldırıları mahalleleri, okulları ve camileri yerle bir etti, ancak İsrail ordusu sadece Hamas militanları tarafından kullanılan veya işgal edilen silah depolama merkezlerini ve altyapıyı hedef aldığını iddia ediyor. Ancak İsrail’in konutları ve tıbbi tesisleri hedef alan hava saldırıları çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Gazze’nin sağlık sisteminin “çökme noktasında” olduğunu, hastanelerin yakıt rezervlerini ve tıbbi malzemeleri karneyle dağıtmak zorunda kaldığını söylüyor.

Gazze’nin kuzeyindeki iki büyük hastanenin kapasitesi çoktan dolmuş durumda ve güneydeki hastaneler de dolup taşıyor. İsrail Enerji Bakanı 12 Ekim’de yaptığı açıklamada Hamas’ın elinde bulunan ve sayıları en az 199 olan rehineler serbest bırakılana kadar Gazze’ye elektrik, yakıt ve su verilmeyeceğini söyledi.

Bir insani yardım kuruluşu olan Filistin Kızılay Derneği sözcüsü Nebal Farsakh Associated Press’e yaptığı açıklamada, “Yiyeceği unutun, elektriği unutun, yakıtı unutun,” dedi.

“Şu anda endişelenmeniz gereken tek şey hayatta kalıp kalamayacağınız.”

Gazze’deki Filistinliler nereye sığınabilirler?

13 Ekim’de İsrail, Hamas’ı hedef alması beklenen kara harekâtı öncesinde Gazze’nin kuzeyinde yaşayan bir milyondan fazla kişinin yirmi dört saat içinde güneye tahliye edilmesini emretti.

Birleşmiş Milletler İsrail’e emri iptal etmesi çağrısında bulunarak “yıkıcı insani sonuçlar” olmaksızın bunun gerçekleştirilmesinin “imkansız” olduğunu söyledi.

15 Ekim itibariyle bir milyondan fazla insan, yani Gazze nüfusunun yaklaşık yarısı yerinden edilmiş durumdaydı.

Gazze’lilerin sığınabilecekleri çok yer yok.

İsrail ablukanın bir parçası olarak Gazze ile olan iki sınır kapısını kapatmış durumda.

Gazze ile Refah sınır kapısını paylaşan ve halihazırda 350,000’den fazla mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan Mısır, geriye kalan tek uygun seçenek.

Ancak ABD ve BM’nin ısrarlarına rağmen Mısır hükümeti siviller için bir tahliye koridoru oluşturma konusunda isteksiz davrandı ve bunun yerine İsrail’in hava saldırıları nedeniyle sınır kapısının kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

Gıda, yakıt ve su kaynaklarının hızla tükendiği Gazze’de sivillerin acil insani yardım alabileceği “güvenli bölgeler” oluşturmak için ABD, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası yardım örgütleriyle birlikte çalışıyor.

İnsani yardım kuruluşları ne yapıyor?

Birleşmiş Milletler, Gazze ve Batı Şeria’daki insanların ihtiyaçlarının karşılanması için 294 milyon dolarlık bir acil yardım çağrısı başlattı.

Gazze’de BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tıbbi malzeme, yakıt ve acil yardım gibi temel ihtiyaç ve hizmetlerin sağlanmasına yardımcı oluyor.

Filistin Kızılay Derneği’ni de bünyesinde barındıran Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi ve Sınır Tanımayan Doktorlar da dâhil olmak üzere diğer bazı büyük kuruluşlar da çatışmalardan etkilenenlere insani yardım sağlıyor.”

Bu yazı ilk kez 25 Ekim 2023’te yayımlanmıştır.

 

Christina Bouri ve Diana Roy’un Council on Foreign Relations web sitesinde yayınlanan “The Israel-Hamas War: The Humanitarian Crisis in Gaza” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.cfr.org/in-brief/israel-hamas-war-humanitarian-crisis-gaza?utm_source=tw&utm_medium=social_owned

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x