Putin’in savaşı Çin’in Demir İpek Yolu hayallerini yıktı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi, özellikle pandemi döneminde Çin’in Avrupa ile ticaretinin can damarı haline gelen ve “Demir İpek Yolu” olarak anılan Avrasya demiryolu yük güzergâhlarını tıkayabilir. Peki, Çin buna göz yumar mı?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ikinci haftasında ve Moskova dünyanın büyük bölümünün ağır yaptırımlarıyla karşı karşıya. Vladimir Putin şimdilik doğudaki dev komşusu Çin’in desteğine güveniyor, ama yakında Pekin’in de tepesi atabilir.

Romanya Asya-Pasifik Araştırmaları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Andreea Brinza, Foreign Policy için kaleme aldığı makalede, Ukrayna işgalinin son yıllarda, özellikle pandemi döneminde Çin’in Avrupa ile ticaretinin can damarı haline gelen ve “Demir İpek Yolu” olarak anılan Avrasya demiryolu yük güzergâhlarını tıkayabileceğini ve bunun da siyasi olarak hassas bir dönemden geçen Şi Cinping yönetimini hayli rahatsız edeceğini yazdı.

Yazıdan önemli bölümleri aktarıyoruz:

“Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, 6 Şubat’ta, olimpiyatlar için bulunduğu Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda (Çin Parlamentosu) ağırlandığında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile öteden beri savunduğu Polonya’yı Çin’in “Avrupa’ya giriş kapısı” haline getirme vizyonu hakkında konuştu.

Ama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, muhtemelen Duda’nın hayallerini mahvetti. Polonya, Çin ile Avrupa’yı birleştiren Yeni Avrasya Kara Köprüsü üzerinden sefer düzenleyen trenlere ev sahipliği yapıyor. Kazakistan, Rusya ve Belarus’tan geçerek tüm Avrasya’yı kat eden ve “Demir İpek Yolu” olarak anılan demiryolu koridoru, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin (KYİ) önemli bir kolu haline geldi.

Avrasya’yı kat eden ve Çin mallarını Avrupalı tüketicilere getiren Çin trenlerinin görüntüleri Pekin (Beijing) tarafından tanıtım amacıyla yoğun biçimde kullanıyor ve KYİ markasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak bu güzergahların neredeyse yarısı Rusya’dan geçiyor ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından büyük ihtimalle Avrupa yaptırımlarından olumsuz etkilenecek.

30 saniyede bir tren hareket ediyor

2017 yılında Çin ile Avrupa’yı yaklaşık 40 yük treni hattı birleştiriyordu. Bugün bu sayı neredeyse ikiye katlanarak 180 kent ve 23 Avrupa ülkesine ulaşan 78 hatta ulaştı. Sadece güzergâh ve uğranılan kent sayısı değil, sefer sayısı da arttı. 2016’da sadece 1900 sefer düzenlenmişti. 2021 yılında bu sayı neredeyse 14 bin sefere çıktı. Ayrıca sefer sayısı pandemi sırasında büyük bir hızla arttı.

Bu yük trenleriyle taşınan yükün değeri 2016’da 8 milyar dolarken, 2021’e gelindiğinde miktar 74,9 milyar dolara yükseldi. Eğilim, pandemi sırasında da yukarı yönlüydü. 2021 yılında taşınan yükün değeri, 2020’ye kıyasla yüzde 50 artarak 50 milyar dolara yükseldi. Bu artış nedeniyle Çin demiryolu rotalarını desteklemek, tanıtmak ve kârlı hale getirmek için daha fazla gayret göstermeye başladı.

Gerçekten kârlı mı?

Söz konusu taşımalarda kârlılığın yakalandığı kuşkulu… Eskiden Çin’e boş dönen trenlerin artık her iki yönde de dolu olduğuyla çok fazla böbürleniliyor, ama hâlâ çok fazla teşvik uygulanıyor. Yine de işlerin gerçekten iyi gittiğine dair işaretler var. Çin-Avrupa trenleri KYİ’nin başarısının simgesi haline gelirken Çin, sunulan hizmetin son birkaç yıldır “Avrupa kıtasının tedarik zinciri istikrarını” sağladığından dem vurarak övünüyor.

İlk yıllardaki operasyonlarında Çin hükümetinin çok sayıda teşvikleriyle desteklenirken, şimdi Çin bunlara 2023 yılında son vermeyi düşünüyor. Konteyner başına verilen teşvikler 3 bin ila 5 bin dolardan bin dolara kadar düşmüş durumda.

2021 yılında her yarım saatte bir sefer yapıldı ve bugün 50 bin sefere ulaşıldı. Bunların yarısı pandemi zamanı gerçekleşti. Çin-Avrupa yük trenleri ayrıca yeni lojistik merkezler oluşturdu. Polonya bunlardan biri olarak Lodz kentinin konumunu güçlendirmeyi umarken, Rusya’nın St. Petersburg kenti, daha az sınır geçişi sunarak Çin-Almanya ticaret akışına aracılık eden önemli bir ticari merkez haline geldi.

Ancak bunlar Rusya ordusu Ukrayna’yı istila etmeden ve Batı, Rusya’ya sert yaptırımlar uygulamaya karar vermeden önceydi. DHL, Volvo, Ligne Roset gibi şirketlerin yaptırım uygulanan Rusya üzerinde mal sevkiyatına izin verilmeyebilir.

Şi’nin en kritik yıllarından biri

Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Rusya’nın az sayıdaki müttefiklerinden biri olan Çin’i de vuracak. İşgali doğrudan kınamayan ve medyası büyük oranda Rus propagandasını yansıtan, ama doğrudan destek vermeyen Çin, Ukrayna meselesinde “gri alanda” yer alıyor.

Rusya’nın saldırganlığını zımni olarak kabul eden Çin, ayrıca Avrupa’ya ihracatının büyük oranda düşmesini de kabul ediyor ve bu nedenle Çin’in ekonomik büyümesi olumsuz etkilenebilir.

Tüm bu gelişmeler Şi Cinping için önemli bir yılda yaşanıyor. Bu sene Çin Komünist Partisi’nin ulusal kongresi düzenlenecek. Şi’nin Çin ulusunun büyük yeniden canlanmaya doğru yürüyüşü sırasında büyük bir Çin lideri imajı verebilmesi için kongrenin mükemmel olması gerekiyor.

Kovid-19 pandemisi ve bağlantılı kapanmalar Çin’de harcamaları olumsuz etkilerken, çift dolaşımlı politikasının diğer yarısını oluşturan ihracat Çin’in büyümesini sürdürmesinde işe yarayabilir. Konunun uzmanlarına göre 2020 yılında net ihracat Çin’in GSYİH büyümesine 1997’den beri en büyük katkısını yaptı. Çin’in ihracatı 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 29,9 artarken bunun yakın gelecekte değişmesi beklenmiyor.

2030 yılına kadar dünyanın en büyük ekonomisi statüsüne ulaşması için Çin’in yüzde 6 civarında sabit bir büyümeyi sürdürmesi gerekiyor. Ukrayna işgali, yaptırımlar ve karşı yaptırımların ekonomiye vuracağı darbelerle hem tüketim hem de ihracatı olumsuz etkilerken bu hedefe ulaşmak daha zor olacak.

Yaptırımlar çift yönlü vuracak

Çin’in ihracatı, denizyolu taşımacılığındaki sorunlardan olumsuz etkilendiği için, demiryolu taşımacılığı sürdürülebilir ve yararlı bir seçenek olmuştu. Ancak yaptırımlar ve karşı yaptırımlar Çin’in ihracat hesaplarını değiştirebilir ve ekonomisinin büyümesine engel olabilir.

Demir İpek Yolu zaten, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar Çin’in ihracatını demiryolu üzerinden vurduğunda fazlasıyla sorun yaşamıştı. Bilhassa Avrupa Birliği, Rusya üzerinden Çin’e çeşitli tarım ve gıda ürünlerini satamamıştı.

Bu sefer aynı durum sadece Avrupa’nın ihracatı için değil, Çin’in Avrupa’ya ihracatı için de geçerli. Çin’in Avrupa’ya kargo trenleriyle yaklaşık 75 milyar dolar ihracat yaptığı ve deniz taşımacılığının yüksek maliyetlerden, gecikmelerden ve yetersiz ulaşım kaynaklarından etkilendiği düşünüldüğünde, yaptırımların etkisi büyük olabilir.

Hepsi bu kadar da değil: Rusya’nın işgali Avrupa’da büyük bir kaygı yarattı ve bu kaygı tüketimini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca yaptırımlar ve karşı yaptırımlar enerji fiyatlarını büyük ölçüde artırabilir ve bu da tüketicilerin alım gücünü azaltabilir. Bu durumda tüketimini kısacakları ilk ürünler Çin’den gelenler olabilir.

Artan enerji fiyatları diğer ülkelerde, özellikle Çin’in diğer önemli ihracat pazarı olan ABD’deki tüketicileri de olumsuz etkileyebilir. Ayrıca Çinli tüketiciler kendisi de daha yüksek enerji faturasıyla karşı karşıya kalacaklar. Yeni Avrasya Kara Köprüsü üzerinden Rusya’dan geçen malların yasaklanması, konteyner krizi, tedarik zinciri sorunları ve deniz taşımacılığı endişeleri ile birlikte yüksek enerji fiyatları ve jeopolitik endişeler nedeniyle Çin ihracatına yönelik azalan talep, siyasi açıdan en önemli yılında Çin’in yıllık büyüme hedefi için son darbeyi vurabilir.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini ve Çin’i birbirine bağlayan bu kelebek etkisi, yakında Çin’in KYİ demiryolları ve ekonomisi için felaket olabilir. Putin, Polonya’nın Çin ile Avrupa arasında bir ticaret merkezi olma hayalini şimdilik öldürmekle kalmayabilir, aynı zamanda bir zamanlar Çin’in en başarılı KRİ projelerinden biri olan ve şimdi savaş alanından geçen Yeni Avrasya Kara Köprüsü’nü de istikrarsızlaştırabilir.”

Bu yazı ilk kez 10 Mart 2022’de yayımlanmıştır.

 

Andreea Brinza’nın Foreign Policy’de yayınlanan, “Putin’in savaşı Çin’in Avrasya Treni Hayallerini Öldürdü” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.nytimes.com/2022/02/27/world/middleeast/israel-ukraine-russia.html

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Putin’in savaşı Çin’in Demir İpek Yolu hayallerini yıktı

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi, özellikle pandemi döneminde Çin’in Avrupa ile ticaretinin can damarı haline gelen ve “Demir İpek Yolu” olarak anılan Avrasya demiryolu yük güzergâhlarını tıkayabilir. Peki, Çin buna göz yumar mı?

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi ikinci haftasında ve Moskova dünyanın büyük bölümünün ağır yaptırımlarıyla karşı karşıya. Vladimir Putin şimdilik doğudaki dev komşusu Çin’in desteğine güveniyor, ama yakında Pekin’in de tepesi atabilir.

Romanya Asya-Pasifik Araştırmaları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Andreea Brinza, Foreign Policy için kaleme aldığı makalede, Ukrayna işgalinin son yıllarda, özellikle pandemi döneminde Çin’in Avrupa ile ticaretinin can damarı haline gelen ve “Demir İpek Yolu” olarak anılan Avrasya demiryolu yük güzergâhlarını tıkayabileceğini ve bunun da siyasi olarak hassas bir dönemden geçen Şi Cinping yönetimini hayli rahatsız edeceğini yazdı.

Yazıdan önemli bölümleri aktarıyoruz:

“Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, 6 Şubat’ta, olimpiyatlar için bulunduğu Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda (Çin Parlamentosu) ağırlandığında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile öteden beri savunduğu Polonya’yı Çin’in “Avrupa’ya giriş kapısı” haline getirme vizyonu hakkında konuştu.

Ama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, muhtemelen Duda’nın hayallerini mahvetti. Polonya, Çin ile Avrupa’yı birleştiren Yeni Avrasya Kara Köprüsü üzerinden sefer düzenleyen trenlere ev sahipliği yapıyor. Kazakistan, Rusya ve Belarus’tan geçerek tüm Avrasya’yı kat eden ve “Demir İpek Yolu” olarak anılan demiryolu koridoru, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin (KYİ) önemli bir kolu haline geldi.

Avrasya’yı kat eden ve Çin mallarını Avrupalı tüketicilere getiren Çin trenlerinin görüntüleri Pekin (Beijing) tarafından tanıtım amacıyla yoğun biçimde kullanıyor ve KYİ markasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak bu güzergahların neredeyse yarısı Rusya’dan geçiyor ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından büyük ihtimalle Avrupa yaptırımlarından olumsuz etkilenecek.

30 saniyede bir tren hareket ediyor

2017 yılında Çin ile Avrupa’yı yaklaşık 40 yük treni hattı birleştiriyordu. Bugün bu sayı neredeyse ikiye katlanarak 180 kent ve 23 Avrupa ülkesine ulaşan 78 hatta ulaştı. Sadece güzergâh ve uğranılan kent sayısı değil, sefer sayısı da arttı. 2016’da sadece 1900 sefer düzenlenmişti. 2021 yılında bu sayı neredeyse 14 bin sefere çıktı. Ayrıca sefer sayısı pandemi sırasında büyük bir hızla arttı.

Bu yük trenleriyle taşınan yükün değeri 2016’da 8 milyar dolarken, 2021’e gelindiğinde miktar 74,9 milyar dolara yükseldi. Eğilim, pandemi sırasında da yukarı yönlüydü. 2021 yılında taşınan yükün değeri, 2020’ye kıyasla yüzde 50 artarak 50 milyar dolara yükseldi. Bu artış nedeniyle Çin demiryolu rotalarını desteklemek, tanıtmak ve kârlı hale getirmek için daha fazla gayret göstermeye başladı.

Gerçekten kârlı mı?

Söz konusu taşımalarda kârlılığın yakalandığı kuşkulu… Eskiden Çin’e boş dönen trenlerin artık her iki yönde de dolu olduğuyla çok fazla böbürleniliyor, ama hâlâ çok fazla teşvik uygulanıyor. Yine de işlerin gerçekten iyi gittiğine dair işaretler var. Çin-Avrupa trenleri KYİ’nin başarısının simgesi haline gelirken Çin, sunulan hizmetin son birkaç yıldır “Avrupa kıtasının tedarik zinciri istikrarını” sağladığından dem vurarak övünüyor.

İlk yıllardaki operasyonlarında Çin hükümetinin çok sayıda teşvikleriyle desteklenirken, şimdi Çin bunlara 2023 yılında son vermeyi düşünüyor. Konteyner başına verilen teşvikler 3 bin ila 5 bin dolardan bin dolara kadar düşmüş durumda.

2021 yılında her yarım saatte bir sefer yapıldı ve bugün 50 bin sefere ulaşıldı. Bunların yarısı pandemi zamanı gerçekleşti. Çin-Avrupa yük trenleri ayrıca yeni lojistik merkezler oluşturdu. Polonya bunlardan biri olarak Lodz kentinin konumunu güçlendirmeyi umarken, Rusya’nın St. Petersburg kenti, daha az sınır geçişi sunarak Çin-Almanya ticaret akışına aracılık eden önemli bir ticari merkez haline geldi.

Ancak bunlar Rusya ordusu Ukrayna’yı istila etmeden ve Batı, Rusya’ya sert yaptırımlar uygulamaya karar vermeden önceydi. DHL, Volvo, Ligne Roset gibi şirketlerin yaptırım uygulanan Rusya üzerinde mal sevkiyatına izin verilmeyebilir.

Şi’nin en kritik yıllarından biri

Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Rusya’nın az sayıdaki müttefiklerinden biri olan Çin’i de vuracak. İşgali doğrudan kınamayan ve medyası büyük oranda Rus propagandasını yansıtan, ama doğrudan destek vermeyen Çin, Ukrayna meselesinde “gri alanda” yer alıyor.

Rusya’nın saldırganlığını zımni olarak kabul eden Çin, ayrıca Avrupa’ya ihracatının büyük oranda düşmesini de kabul ediyor ve bu nedenle Çin’in ekonomik büyümesi olumsuz etkilenebilir.

Tüm bu gelişmeler Şi Cinping için önemli bir yılda yaşanıyor. Bu sene Çin Komünist Partisi’nin ulusal kongresi düzenlenecek. Şi’nin Çin ulusunun büyük yeniden canlanmaya doğru yürüyüşü sırasında büyük bir Çin lideri imajı verebilmesi için kongrenin mükemmel olması gerekiyor.

Kovid-19 pandemisi ve bağlantılı kapanmalar Çin’de harcamaları olumsuz etkilerken, çift dolaşımlı politikasının diğer yarısını oluşturan ihracat Çin’in büyümesini sürdürmesinde işe yarayabilir. Konunun uzmanlarına göre 2020 yılında net ihracat Çin’in GSYİH büyümesine 1997’den beri en büyük katkısını yaptı. Çin’in ihracatı 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 29,9 artarken bunun yakın gelecekte değişmesi beklenmiyor.

2030 yılına kadar dünyanın en büyük ekonomisi statüsüne ulaşması için Çin’in yüzde 6 civarında sabit bir büyümeyi sürdürmesi gerekiyor. Ukrayna işgali, yaptırımlar ve karşı yaptırımların ekonomiye vuracağı darbelerle hem tüketim hem de ihracatı olumsuz etkilerken bu hedefe ulaşmak daha zor olacak.

Yaptırımlar çift yönlü vuracak

Çin’in ihracatı, denizyolu taşımacılığındaki sorunlardan olumsuz etkilendiği için, demiryolu taşımacılığı sürdürülebilir ve yararlı bir seçenek olmuştu. Ancak yaptırımlar ve karşı yaptırımlar Çin’in ihracat hesaplarını değiştirebilir ve ekonomisinin büyümesine engel olabilir.

Demir İpek Yolu zaten, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar Çin’in ihracatını demiryolu üzerinden vurduğunda fazlasıyla sorun yaşamıştı. Bilhassa Avrupa Birliği, Rusya üzerinden Çin’e çeşitli tarım ve gıda ürünlerini satamamıştı.

Bu sefer aynı durum sadece Avrupa’nın ihracatı için değil, Çin’in Avrupa’ya ihracatı için de geçerli. Çin’in Avrupa’ya kargo trenleriyle yaklaşık 75 milyar dolar ihracat yaptığı ve deniz taşımacılığının yüksek maliyetlerden, gecikmelerden ve yetersiz ulaşım kaynaklarından etkilendiği düşünüldüğünde, yaptırımların etkisi büyük olabilir.

Hepsi bu kadar da değil: Rusya’nın işgali Avrupa’da büyük bir kaygı yarattı ve bu kaygı tüketimini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca yaptırımlar ve karşı yaptırımlar enerji fiyatlarını büyük ölçüde artırabilir ve bu da tüketicilerin alım gücünü azaltabilir. Bu durumda tüketimini kısacakları ilk ürünler Çin’den gelenler olabilir.

Artan enerji fiyatları diğer ülkelerde, özellikle Çin’in diğer önemli ihracat pazarı olan ABD’deki tüketicileri de olumsuz etkileyebilir. Ayrıca Çinli tüketiciler kendisi de daha yüksek enerji faturasıyla karşı karşıya kalacaklar. Yeni Avrasya Kara Köprüsü üzerinden Rusya’dan geçen malların yasaklanması, konteyner krizi, tedarik zinciri sorunları ve deniz taşımacılığı endişeleri ile birlikte yüksek enerji fiyatları ve jeopolitik endişeler nedeniyle Çin ihracatına yönelik azalan talep, siyasi açıdan en önemli yılında Çin’in yıllık büyüme hedefi için son darbeyi vurabilir.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini ve Çin’i birbirine bağlayan bu kelebek etkisi, yakında Çin’in KYİ demiryolları ve ekonomisi için felaket olabilir. Putin, Polonya’nın Çin ile Avrupa arasında bir ticaret merkezi olma hayalini şimdilik öldürmekle kalmayabilir, aynı zamanda bir zamanlar Çin’in en başarılı KRİ projelerinden biri olan ve şimdi savaş alanından geçen Yeni Avrasya Kara Köprüsü’nü de istikrarsızlaştırabilir.”

Bu yazı ilk kez 10 Mart 2022’de yayımlanmıştır.

 

Andreea Brinza’nın Foreign Policy’de yayınlanan, “Putin’in savaşı Çin’in Avrasya Treni Hayallerini Öldürdü” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.nytimes.com/2022/02/27/world/middleeast/israel-ukraine-russia.html

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x