Bağışıklık yaşınızı nasıl gençleştirebilirsiniz?

Ölümcül enfeksiyonlarla aramızda, vücudumuzu istilacılardan koruyan bağışıklık sistemimiz var. Yaşlandıkça bağışıklık yaşımız da büyür ve bu bizi hastalıklara daha yatkın hale getirir. Ancak saati geriye almak mümkün.

Bağışıklık sistemi tam olarak nasıl çalışır ve onu güçlendirmek için ne yapabiliriz? Bu sorunun yanıtı son aylarda belki de hiç olmadığı kadar fazla araştırılıyor. COVID-19 salgınıyla mücadelede herkes bağışıklık sistemini güçlendirmeye çalışıyor; avuç avuç vitaminler, farklı beslenme yöntemleri de bu arayışın bir parçası.

Saygın bilim dergisi New Scientist de bu soruya yanıt aramış. Derginin internet sitesinde yer alan Science with Sam video serisinin bir bölümünde, bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığı ve bağışıklığı güçlendirerek sağlıklı kalmak için neler yapabileceği anlaşılır ve sade bir dille anlatılmış.

Videonun bazı bölümlerini aktarıyoruz:

Bağışıklık sistemimiz nasıl çalışır?

“Bağışıklık sisteminiz, doğuştan gelen bağışıklık sistemi ve sonradan kazanılmış bağışıklık sistemi olmak üzere iki kısımdan oluşur. Her birinin özel hücreler ve savunma silahlarından oluşan birer taburu vardır.

Doğuştan gelen bağışıklık sistemi, makrofaj ve nötrofil gibi hücrelerden oluşan ilk savunma hattıdır. Bunlar, orada olmaması gereken herhangi bir şey için kan dolaşımında devriye gezerler. Davetsiz bir misafir tespit ettiklerinde, Pac-Man gibi yutarak, ölümcül kimyasallar püskürterek, intihar edip DNA’larını dışarı atarak ya da etrafını bir ağ gibi sararak tehdidi etkisiz hale getirirler.

Sonradan kazanılmış bağışıklık sistemini ise bağışıklık sisteminin özel düşmanlarla savaşmak için eğitilmiş elit askerleri olarak düşünebilirsiniz.”

Bunlara ek olarak şu bilgileri eklemekte de fayda var. Doğal bağışıklığı oluşturanlar makrofaj, notrofil, doğal öldürücü hücreler ve kompleman sistemi mikroorganizmanin vücuda girişini engellerler ve girişinden hemen sonra hızlı yanıt oluştururlar. Derimiz ve mukozalarımız da bu doğal bağışıklığın bir parçasıdır.

Kazanılmış bağışıklık ise mikroorganizma vücuda girdikten sonra rol oynar, humoral (antikor aracılı) ve hücresel olmak üzere ikiye ayrılır; lenfosit denen hücrelerden oluşur. T lenfositler hücresel, B lenfositler ise humoral bağışıklıktan sorumludur.

Savunmacı hücreler bakteri ve virüslerle nasıl savaşır?

“B hücreleri, bir istilacıyı etkisiz hale getiren veya bağışıklık sisteminin diğer bölümlerinin saldırabilmesi için etiketleyen, antikor adı verilen y şeklinde proteinler yaparak bakteri ve virüslerle savaşır. Ardından, enfekte hücrelere saldırılar düzenleyen T hücreleri devreye girer. Katil T hücreleri, adlarından da anlaşılacağı gibi düşmanı yok etmek için eğitilen ön cephe askerleridir. Yardımcı T hücreleri, sitokin adı verilen kimyasal mesajlar göndererek takviye çağırırlar.

Bir hastalıkla ilk kez karşılaşma durumunda, sonradan kazanılmış bağışıklık sistemimizin nasıl savaşacağını öğrenmesi biraz zaman alır. Ama öğrendiğinde, gelecekteki enfeksiyonlara hızlı ve acımasızca karşılık vermesine olanak sağlayan bir bellek yaratır ve bazen de siz fark etmeden hastalığı etkisiz hale getirir. Aşıların ön kabulü de budur ve suçiçeği gibi hastalıklara neden sadece bir kez yakalandığınızı açıklar.

Sistemi zayıflatan faktörler

Bağışıklık sisteminiz o kadar iyi çalışır ki çoğu zaman farkına bile varmazsınız. Ancak yaşlandıkça zayıflar ve sizi enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirir. 70 yaşın üzerindeki insanların COVID-19 ya da grip gibi hastalıklara karşı daha savunmasız olmasının temel nedenlerinden biri de budur. Bu durum hepimizin başına gelir, ancak sigara içmek ve hareketsizlik gibi yaşam tarzı faktörleri bunu hızlandırabilir. Obezite de bağışıklık gücündeki hızlı düşüşle ilişkilendiriliyor.

Bağışıklık sisteminizin gücü yaşınıza bağlı olsa da 40 yaşındaki bir insan, 60 yaşındaki bir insanın bağışıklık sistemine sahip olabilir veya tam tersi de geçerlidir. (…)

Egzersiz ve beslenme

Yaşlandıkça bazı bağışıklık hücrelerimiz yanlış davranmaya başlar. Örneğin netrofiller. Bu erken yanıt veren hücreler yaşlandıkça, dokularımızda dolaşan ve hasara neden olan davetsiz misafirleri avlamada eskisi kadar başarılı olmazlar. Sorunun temelinde, yön duygularında bulunan aşırı aktif bir enzim vardır. Enzimi azaltmak nötrofilleri canlandırır, böylece nereye gittiklerini bilirler.

Bunu yapmanın ilaçsız ve kolay bir yolu var: Egzersiz. Bir çalışma, günde 10 bin adım atan yaşlı yetişkinlerin nötrofillerinin genç bir yetişkininki kadar iyi durumda olduğunu ortaya koyuyor.

Egzersiz, T hücreleri için de faydalı. T hücreleri aktif görevlere salınmadan önce, göğsünüzde bulunan ve çok da bilinmeyen timus bezi adı verilen bir organda olgunlaşır. Timus zamanla bozulur ve bu da T hücrelerinin sayısında düşüşe neden olur. Fiziksel aktivitenin ise bu bozulma oranı üzerinde çok büyük etkisi vardır. Nitekim bir araştırma, 55-79 yaşlarındaki amatör bisikletçilerin, çok daha genç insanlara benzer t-hücresi sayılarına sahip olduğunu gösteriyor.

Bağırsak bakterileri neden önemli?

Bağışıklık yaşınız için başka bir önemli faktör de bağırsak bakterilerinizdir. Kötü bağırsak sağlığının erken yaşlanmanın bir nedeni olabileceğine ve sağlıklı bir mikrobiyomun bağışıklık yaşınızı düşürebileceğine dair kanıtlar var. Lifli bitkiler ve fermente gıdalar açısından zengin bir beslenme biçimi, sağlıklı bağırsak bakterilerinin korunmasına yardımcı olabilir.

Vücudunuz, yaşlılıkta bile hastalıklarla savaşmak için çok iyi iş çıkaran son derece gelişmiş bir savunma sistemine sahip, tabii ancak ona iyi bakarsanız. Ve bunu yapmak hiç de zahmetli değil, parkta yürümek kadar kolay.”

Bu yazı ilk kez 11 Aralık 2020’de yayımlanmıştır.

 

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Bağışıklık yaşınızı nasıl gençleştirebilirsiniz?

Ölümcül enfeksiyonlarla aramızda, vücudumuzu istilacılardan koruyan bağışıklık sistemimiz var. Yaşlandıkça bağışıklık yaşımız da büyür ve bu bizi hastalıklara daha yatkın hale getirir. Ancak saati geriye almak mümkün.

Bağışıklık sistemi tam olarak nasıl çalışır ve onu güçlendirmek için ne yapabiliriz? Bu sorunun yanıtı son aylarda belki de hiç olmadığı kadar fazla araştırılıyor. COVID-19 salgınıyla mücadelede herkes bağışıklık sistemini güçlendirmeye çalışıyor; avuç avuç vitaminler, farklı beslenme yöntemleri de bu arayışın bir parçası.

Saygın bilim dergisi New Scientist de bu soruya yanıt aramış. Derginin internet sitesinde yer alan Science with Sam video serisinin bir bölümünde, bağışıklık sisteminin nasıl çalıştığı ve bağışıklığı güçlendirerek sağlıklı kalmak için neler yapabileceği anlaşılır ve sade bir dille anlatılmış.

Videonun bazı bölümlerini aktarıyoruz:

Bağışıklık sistemimiz nasıl çalışır?

“Bağışıklık sisteminiz, doğuştan gelen bağışıklık sistemi ve sonradan kazanılmış bağışıklık sistemi olmak üzere iki kısımdan oluşur. Her birinin özel hücreler ve savunma silahlarından oluşan birer taburu vardır.

Doğuştan gelen bağışıklık sistemi, makrofaj ve nötrofil gibi hücrelerden oluşan ilk savunma hattıdır. Bunlar, orada olmaması gereken herhangi bir şey için kan dolaşımında devriye gezerler. Davetsiz bir misafir tespit ettiklerinde, Pac-Man gibi yutarak, ölümcül kimyasallar püskürterek, intihar edip DNA’larını dışarı atarak ya da etrafını bir ağ gibi sararak tehdidi etkisiz hale getirirler.

Sonradan kazanılmış bağışıklık sistemini ise bağışıklık sisteminin özel düşmanlarla savaşmak için eğitilmiş elit askerleri olarak düşünebilirsiniz.”

Bunlara ek olarak şu bilgileri eklemekte de fayda var. Doğal bağışıklığı oluşturanlar makrofaj, notrofil, doğal öldürücü hücreler ve kompleman sistemi mikroorganizmanin vücuda girişini engellerler ve girişinden hemen sonra hızlı yanıt oluştururlar. Derimiz ve mukozalarımız da bu doğal bağışıklığın bir parçasıdır.

Kazanılmış bağışıklık ise mikroorganizma vücuda girdikten sonra rol oynar, humoral (antikor aracılı) ve hücresel olmak üzere ikiye ayrılır; lenfosit denen hücrelerden oluşur. T lenfositler hücresel, B lenfositler ise humoral bağışıklıktan sorumludur.

Savunmacı hücreler bakteri ve virüslerle nasıl savaşır?

“B hücreleri, bir istilacıyı etkisiz hale getiren veya bağışıklık sisteminin diğer bölümlerinin saldırabilmesi için etiketleyen, antikor adı verilen y şeklinde proteinler yaparak bakteri ve virüslerle savaşır. Ardından, enfekte hücrelere saldırılar düzenleyen T hücreleri devreye girer. Katil T hücreleri, adlarından da anlaşılacağı gibi düşmanı yok etmek için eğitilen ön cephe askerleridir. Yardımcı T hücreleri, sitokin adı verilen kimyasal mesajlar göndererek takviye çağırırlar.

Bir hastalıkla ilk kez karşılaşma durumunda, sonradan kazanılmış bağışıklık sistemimizin nasıl savaşacağını öğrenmesi biraz zaman alır. Ama öğrendiğinde, gelecekteki enfeksiyonlara hızlı ve acımasızca karşılık vermesine olanak sağlayan bir bellek yaratır ve bazen de siz fark etmeden hastalığı etkisiz hale getirir. Aşıların ön kabulü de budur ve suçiçeği gibi hastalıklara neden sadece bir kez yakalandığınızı açıklar.

Sistemi zayıflatan faktörler

Bağışıklık sisteminiz o kadar iyi çalışır ki çoğu zaman farkına bile varmazsınız. Ancak yaşlandıkça zayıflar ve sizi enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirir. 70 yaşın üzerindeki insanların COVID-19 ya da grip gibi hastalıklara karşı daha savunmasız olmasının temel nedenlerinden biri de budur. Bu durum hepimizin başına gelir, ancak sigara içmek ve hareketsizlik gibi yaşam tarzı faktörleri bunu hızlandırabilir. Obezite de bağışıklık gücündeki hızlı düşüşle ilişkilendiriliyor.

Bağışıklık sisteminizin gücü yaşınıza bağlı olsa da 40 yaşındaki bir insan, 60 yaşındaki bir insanın bağışıklık sistemine sahip olabilir veya tam tersi de geçerlidir. (…)

Egzersiz ve beslenme

Yaşlandıkça bazı bağışıklık hücrelerimiz yanlış davranmaya başlar. Örneğin netrofiller. Bu erken yanıt veren hücreler yaşlandıkça, dokularımızda dolaşan ve hasara neden olan davetsiz misafirleri avlamada eskisi kadar başarılı olmazlar. Sorunun temelinde, yön duygularında bulunan aşırı aktif bir enzim vardır. Enzimi azaltmak nötrofilleri canlandırır, böylece nereye gittiklerini bilirler.

Bunu yapmanın ilaçsız ve kolay bir yolu var: Egzersiz. Bir çalışma, günde 10 bin adım atan yaşlı yetişkinlerin nötrofillerinin genç bir yetişkininki kadar iyi durumda olduğunu ortaya koyuyor.

Egzersiz, T hücreleri için de faydalı. T hücreleri aktif görevlere salınmadan önce, göğsünüzde bulunan ve çok da bilinmeyen timus bezi adı verilen bir organda olgunlaşır. Timus zamanla bozulur ve bu da T hücrelerinin sayısında düşüşe neden olur. Fiziksel aktivitenin ise bu bozulma oranı üzerinde çok büyük etkisi vardır. Nitekim bir araştırma, 55-79 yaşlarındaki amatör bisikletçilerin, çok daha genç insanlara benzer t-hücresi sayılarına sahip olduğunu gösteriyor.

Bağırsak bakterileri neden önemli?

Bağışıklık yaşınız için başka bir önemli faktör de bağırsak bakterilerinizdir. Kötü bağırsak sağlığının erken yaşlanmanın bir nedeni olabileceğine ve sağlıklı bir mikrobiyomun bağışıklık yaşınızı düşürebileceğine dair kanıtlar var. Lifli bitkiler ve fermente gıdalar açısından zengin bir beslenme biçimi, sağlıklı bağırsak bakterilerinin korunmasına yardımcı olabilir.

Vücudunuz, yaşlılıkta bile hastalıklarla savaşmak için çok iyi iş çıkaran son derece gelişmiş bir savunma sistemine sahip, tabii ancak ona iyi bakarsanız. Ve bunu yapmak hiç de zahmetli değil, parkta yürümek kadar kolay.”

Bu yazı ilk kez 11 Aralık 2020’de yayımlanmıştır.

 

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x