Rutin bir idrar testi, semptomlar ortaya çıkmadan çok önce demans gelişme riskinizi ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. 130.000’den fazla kişiyi kapsayan yeni bir araştırma, idrarda az miktarda olsa bile protein bulunmasının özellikle vasküler ve karışık tipte demans gelişme riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koyuyor. Bulgular, vücudun hassas kan damarlarının hasar görmesinin hem böbrekleri hem de beyni etkileyebileceğini ve bu durumun bilişsel gerileme için potansiyel bir erken uyarı işareti olabileceğini gösteriyor. Bilim insanları böbrek sağlığının korunmasının hafızayı da koruyabileceğini araştırırken, bu çalışma demansın önlenmesinde umut verici yeni bir ufuk açıyor.
Karolinska Enstitüsü Klinik Geriatri Bölümü’nden Yardımcı Doçenti Hong Xu, The Conversation için kaleme aldığı yazısında bu araştırmanın bulgularını bize aktarıyor.
Yazının öne çıkan bazı kısımlarını paylaşıyoruz:
“Yeni bir araştırmaya göre, basit bir idrar testi, semptomlar ortaya çıkmadan onlarca yıl önce demans riskinizi ortaya çıkarabilir. Bu araştırma için meslektaşlarım ve ben 130.000 kişiyi gözlemledik ve idrardaki proteinin hafıza sorunları için erken bir uyarı işareti olabileceğini keşfettik.
Araştırmamız, idrarında daha yüksek protein seviyeleri olan kişilerde (albüminüri adı verilen bir durum) demans riskinin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterdi. Bu bağlantı, Alzheimer’dan sonra en yaygın ikinci tür olan vasküler demans ve her iki türün özelliklerini birleştiren karışık demans için en güçlü olanıydı.
En önemlisi, bu bağlantı, katılımcıların böbreklerinin genel olarak ne kadar iyi çalıştığına bakılmaksızın geçerliydi. Başka bir deyişle, idrardaki protein, standart böbrek testleri normal görünse bile, demans riskini bağımsız olarak tahmin edebiliyor gibi görünüyor.
Bulgularımız böbrekler ve beynin ne kadar yakından bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Her ikisi de düzgün çalışmak için küçük, hassas kan damarları ağlarına bağlıdır. Bu damarlar yüksek tansiyon, diyabet veya diğer faktörler nedeniyle hasar gördüğünde, idrara protein sızmasına neden olan aynı hasar beyine giden kan akışını da azaltabilir.
Böbrekleriniz filtre görevi görür, kanınızdaki yararlı proteinleri tutarken atıkları filtreler. Bu filtreler hasar gördüğünde, albümin proteini sızmaya başlar.
Beynin, zararlı maddelerin beyin dokusuna girmesini önleyen sıkı bir şekilde paketlenmiş hücrelerden oluşan, kan-beyin bariyer olarak bilinen bir koruyucu bariyeri vardır. Hasar görmüş böbrek filtreleri sızıntıya uğradığı gibi, bozulmuş kan-beyin bariyeri de toksinlerin ve iltihap moleküllerinin geçmesine izin vererek, demansa yol açan beyin değişikliklerini tetikleyebilir.
Bu bulgu, önleme konusunda heyecan verici olasılıklar sunmaktadır. Böbrekleri korumak için halihazırda kullanılan bazı ilaçlar, hafızayı da koruyabilir. ACE inhibitörleri ve ARB’ler, protein sızıntısını azaltan kan basıncı ilaçları, beyin sağlığı için potansiyel olarak çift yönlü bir işlev görebilir.
Daha yeni ilaçlar da umut vaat ediyor. Semaglutide (daha çok Ozempic olarak bilinir) gibi GLP-1 ilaçları ve dapagliflozin gibi SGLT2 inhibitörleri, başlangıçta diyabet için geliştirilmişti, ancak idrardaki proteini de azaltıyor. Bunların demansı önleyip önlemediğini kanıtlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor, ancak ilk işaretler umut verici.
Böbrek sorunlarının tedavisinin demansı önleyip önlemediği henüz kanıtlanmış değil. Bunun için kontrollü denemelerde katılımcıları onlarca yıl boyunca takip etmek gerekir. Ancak, özellikle kan damarlarının hasarının her iki organı da etkilediği düşünüldüğünde, biyolojik olarak mantıklı görünüyor.
Bir tutam önlem
Peki, ne zaman bu konuya dikkat etmeye başlamalısınız? Damar hasarı yıllar içinde birikir, bu nedenle erken müdahale daha iyidir. Çoğu insan için, özellikle diyabet, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, obezite veya bu hastalıkların aile öyküsü varsa, orta yaştan itibaren böbrek ve kalp sağlığına odaklanmak mantıklıdır.
Şu anda, doktorlar çoğunlukla diyabet veya yüksek tansiyon hastalarının idrar proteinlerini test ediyor. Ancak bulgularımız, 50 yaşın üzerindeki herkesin, özellikle de birden fazla risk faktörü olanların taranması gerekip gerekmediğine dair soruları gündeme getiriyor. Bu, daha fazla araştırma ve politika tartışması gerektiren bir halk sağlığı sorunu.
İyi haber ise, yeni kılavuzların yayınlanmasını beklemenize gerek olmadığı. Böbrekleri koruyan yaşam tarzı değişiklikleri beyine de fayda sağlar. Sigarayı bırakmak, kan basıncını ve kan şekerini kontrol etmek, dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak hem böbrek hastalığı hem de demans riskini azaltabilir.
Gelecekteki çalışmalarla doğrulanırsa, idrarda protein tespiti testi demans risk değerlendirmelerinin standart bir parçası haline gelebilir. Bu test ucuzdur, invaziv değildir ve herhangi bir doktor muayenehanesinde basit idrar testleri ile yapılabilir.
Demansın henüz bir tedavisi olmasa da, erken teşhis ve önleme en iyi araçlarımız olmaya devam ediyor. İdrardaki proteinin sadece böbrek sorunlarından daha fazlasını işaret ettiğini fark ederek, hafıza sorunları başlamadan çok önce risk altındaki kişileri tespit edip koruyabiliriz. Bazen beyninizin gelecekteki sağlığıyla ilgili en önemli ipuçları, en beklenmedik yerlerde bulunur.”
Bu yazı ilk kez 24 Ekim 2025’te yayımlanmıştır.




