Ferdi Kadıoğlu: Hücumcu geldi, savunmacı gitti

Geldiğinde kimsenin yüreğini hoplatmayan, bıyığı henüz terlemiş bir gençti. Yedek kulübesinde büyür sanılıyordu. Ama o, kısa sürede ezberleri bozdu. Takımın içinde futboluyla büyüdü. Avrupa’nın yolunu tuttu. Alper Kaya yazdı.

Türk futbolunun yükselen savunmacılarından birisi ile İngiltere Premier Lig’in yükselen yıldızının yolları kesişti. Fenerbahçe’de geçirdiği altı sezonluk maceranın ardından Ferdi Erenay Kadıoğlu astronomik bir bedel karşılığında, 1996 yılında tabiri caizse dibi gören, ama İngiltere futbolundaki dördüncü ve son profesyonel lig basamağından geri en üstlere kadar tırmanmayı başaran Brighton ile anlaştı.

Aslında Ferdi Kadıoğlu’nun yolculuğu, tam olarak ‘burada’ başlamamıştı.

Her şey Hollanda’da başladı

Ferdi Kadıoğlu, 7 Ekim 1999 tarihinde Hollanda’nın Arnhem şehrinde dünyaya geldi ve pek çok futbolcu gibi henüz çok küçük yaşlarda şehrinin takımında futbol oynamaya başladı. Yedi yaşında, AZ 2000 Arnhem altyapısında futbola başlayan Kadıoğlu, bir yıl sonra ESA Arnhem’in altyapısına transfer oldu. Futbolun basamaklarını bir anda tırmanarak, bir yıl sonra kendisini Hollanda’da en üst lig olan Eredevise’de mücadele eden NEC Nijmegen’in altyapısında buldu. Fakat bu kulüpte A takıma yükselmesi, o kadar da hızlı olmadı… 2016 yılında A takıma yükselen Ferdi, bir yıl önce Hollanda U-16 takımı ile ilk kez milli statüde mücadele etme şansı da bulmuştu.

Kariyerinin ilk A takım maçına ise henüz 16 yaşından 10 ay almışken, 28 Ağustos 2016’da Alkmaar karşısında çıkan Ferdi Kadıoğlu kariyerinin ilk golünü ise 17 yaşından gün aldığı ilk haftalarda, 30 Ekim’de Ultrecht karşısında kaydetti. Bu başarıları onu hem forma giyen hem de gol atan en genç oyuncu olarak kulüp tarihine altın harflerle yazdırdı.

Süper Lig için 1 yıl bekledi

Hollanda 2. Ligi’ne de düşen kulübünde oynadığı süre artmış, ancak kariyerindeki ilerleyiş duraksama dönemine girmiş gibi görünürken 14 Temmuz 2018’de kariyerindeki ilk yüksek ölçekli tutara tekabül eden transferi gerçekleştirdi ve 1,4 milyon Euro karşılığında Fenerbahçe’ye transfer oldu. Ülkemizde adı ilk olarak Beşiktaş ile anılmış olsa da Fenerbahçe bir transfer hamlesi yapmış ve genç futbolcuyu renklerine bağlamıştı. Ancak Ferdi, sarı lacivertli formayı üzerine geçirmek için birkaç ay daha bekleyecekti… Aylardan Aralık, günlerden 20’yi gösterirken Türkiye Kupası’nda Giresunspor karşısında ilk kez taraftarın huzuruna çıkma fırsatı buldu. Belli ki ilk etapta rotasyon futbolcusu olarak değerlendiriliyordu.

Nitekim ilk Süper Lig maçı için, bir yıla yakın süre daha bekleyecekti: 19 Ağustos 2019’da sarı lacivertli formayla ilk Süper Lig maçına çıkan Ferdi Kadıoğlu, Gaziantep FK karşısında gol atma başarısı da gösterince sonraki hafta da değerlendirildi. Ancak yedekten… 24 Ağustos 2019’da Başakşehir FK karşısında oyuna sonradan giren Ferdi Kadıoğlu için Ağustos ayı ilklerin ayı oluyordu ve 90+3’te Fenerbahçe kariyerindeki ilk asistini Nabil Dirar’a yapıyordu. Fenerbahçe kariyerindeki ilk Avrupa maçı için ise iki yıl daha bekleyecek ve 16 Eylül 2021’de Eintracht Frankfurt karşısında forma giyerek ilk Avrupa maçı tecrübesini de yaşayacaktı.

Bu süreçte gol sevincini iki elinin baş ve işaret parmaklarını L harfi yapacak şekilde çift L’yi göstererek gerçekleştirmesi, dikkatli gözlerden kaçmayacaktı. Bunun anlamı sorulduğunda Felemenkçe bir deyim olan “Laten Lukken” sözünü kast ettiğini belirten Ferdi’nin gol sevincini ‘Hastalık Bu Futbol’ isimli YouTube kanalı eksiksiz bir şekilde dilimize çevirmeyi başarmış: “Çalışmasını sağla, işe yaramasının bir yolunu bul”

Ferdi’nin yolculuğunu bundan daha güzel özetleyecek bir terim olamazdı muhtemelen, bunu özetlemeyi başaranın da bizzat kendisi olması çok manidar kaçıyordu…

Zira Türkiye’deki kariyeri, gittikçe evriliyordu. 21 Kasım 2021’de oynanan Galatasaray maçında taraftarın da Ferdi’nin de alışık olmadığı bir şey oldu ve Ferdi Kadıoğlu, ilk kez bek pozisyonunda görev aldı. Hücumcu olarak geldiği ülkemizde, savunmacıya dönüşmenin ilk adımını atıyordu. Üstüne üstlük, Fenerbahçe 1-0 geri düştüğü maçı 10 kişi kaldığı hâlde 2-1 kazanmayı başarınca Ferdi için yeni bir kariyer aşaması başladı.

Bu yeni aşamada, bembeyaz bir kâğıt vardı artık Ferdi’nin karşısında. Çünkü alt yaş kategorilerinde Hollanda milli forması giymesine rağmen, A Milli olmamıştı. 4 Haziran 2022’de ise Faroe Adaları karşısında Türkiye Milli Takımı formasıyla sahadaydı. Bir yıl sonra, 18 Kasım 2023’te, oynanan milli maçta Almanya filelerine bıraktığı golüyle de milli kariyerinin ilk golünü atacaktı.

Ferdi’nin kariyerindeki ilkler bitmiyordu, birkaç ay önce ise Başakşehir’e karşı oynadıkları Türkiye Kupası finalini kazanan Fenerbahçe ile ülkemizde ilk kupasını kaldıran Ferdi; artık milli takımın da sarı lacivertlilerin de değişmez bir beki konumuna gelmişti…

Ya da en azından biz öyle düşünüyorduk.

EURO 2024’te 4 maçta 360 dakika forma giyen ve turnuva boyunca gösterdiği muazzam başarı istatistiklere de yansıyan Ferdi Kadıoğlu; İngiliz spor analitiği şirketi Opta’nın verilerine göre; turnuvada 11 kez 5+ şut pası vermiş, 10 kez top kapmış, 7 kez pas arası vermiş, 28 kez ikili mücadele kazanmış ve 5 kez de çalım atmıştı. Bu alanlarda bu kadar yüksek istatistik elde edebilen tek futbolcu Ferdi olmuştu. Dolayısıyla veda çanları da çalmaya başlamıştı.

Nitekim bir ağustos ayında ilk kez formasını giydiği Fenerbahçe’ye, bir başka ağustos ayında veda etti. O artık İngiltere Premier Ligi’nde mücadele eden Brighton’ın bir futbolcusu.

Topyekûn profesyonel bir profil

Hücumda oynarken neredeyse bir anda defansa dönmek hiç kolay değil, özellikle belli bir yaşı geçtikten sonra ve bir ülkenin en üst statüdeki liginde oynuyorsanız. Ferdi bunu nasıl başarmış olabilir diye düşündüğümüzde, profesyonelliği ilk cevap oluyor.

Aslında Ferdi’nin hayatına baktığımız zaman, küçük yaşlardan beri profesyonel olmaktan başka çaresi olmadığını görüyoruz. Gerçek anlamda bir ‘futbol ülkesi’ olan Hollanda’da yetenek yarışmasında yaşıtları arasında birinci olan Ferdi; alt yapıdaki ilk transferini de gerçekleştirdikten sonra babasının haftada üç gün, evlerine 20 kilometre uzaklıktaki tesislere götürüp getirdiği bir alt yapı sporcusu ciddiyetini kazanmıştı. Kısa sürede kendi yaş grubunun seçkin oyuncuları arasında dikkat çekici bir profile sahip olan Ferdi, Hollanda milli takımının alt yaş kategorisinde yarı finale kadar uzanan turnuvalarla bu profesyonelliğini de kısa sürede bir kimliğe büründürmeyi başarıyor.*

Zira kendisi, 1 yıl önce verdiği bir röportajda** uzun süre sarı kart sınırında gitmesine rağmen dördüncü sarı kartı hâlâ nasıl olup da görmediğini soran muhabire “Alanyaspor maçında rakip oyuncu kulağımın dibinde bağırıyordu ve biliyordum ki dönüp bir karşılık versem, sarı kart görebilirdim. Dolayısıyla kulağımı kapadım ve pozisyonuma geri döndüm.” diye cevap veriyor. Bu hareketinin (profesyonel bir yaklaşım olmasının haricinde) önemli noktası ise şu; eğer o maçta bir sarı kart görseydi, sonraki hafta oynanacak Beşiktaş maçında cezalı duruma düşecekti.

Aslında bir başka Beşiktaş maçı, onun kariyerinin de dönüm noktası gibiydi. Zira Ferdi Kadıoğlu, 2021 yılında Beşiktaş ile oynanan maçta özellikle son dakikalarda yaptığı hatalarla taraftarın Fenerbahçe’nin ilk 11 oyuncusu olmadığına varacak ciddiyetteki eleştiri oklarına maruz kalmıştı. Eğer o virajda yalpalasaydı muhtemelen şu anda çok farklı bir portreden bahsedecektik. Keza aynı yıl Kasımpaşa ile oynanan Türkiye Kupası maçında oyundan alındığında tepki gösteren Ferdi, kameralar karşısında teknik direktörü Erol Bulut tarafından çok ciddi eleştirilere maruz kalacaktı. Bütün bunların, onu ülkemizdeki yolculuğunda daha sabırlı, daha özgüvenli bir futbolcuya dönüştürdüğünü söyleyebiliriz muhtemelen…

Gene aynı röportajda** eskiden orta saha bölgesinde oynarken favorisi olan futbolcunun bir başka orta saha oyuncusu olan Isco olduğunu ancak artık savunma hattında yer aldığı için kendisi gibi savunmanın her bölgesinde oynayabilen Cancelo’yu izlemeye çalıştığını belirtiyor.

Ne yazık ki Cancelo ile karşılıklı oynama şansı bulamayacak çünkü Ferdi’nin Brighton’a transferinin açıklandığı gün; Cancelo’nun da Suudi Arabistan Ligi’nde mücadele eden El Hilal’a transfer olduğu duyuruldu.

Henüz 30 yaşında, pek çok futbolcunun emeklilik dönemi için tercih ettiği bir lige giden Cancelo ile Ferdi’nin yolları dileriz ki kısa sürede kesişmez. Çünkü Ferdi’nin yolculuğunda görülecek daha nice güzel manzaralar olduğunu hissetmemek elde değil.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 6 Eylül 2024’te yayımlanmıştır.

(Kariyer istatistikleri vs. bilgisi: mantra.st / Instagram)

*https://www.youtube.com/watch?v=t7sVuBYE2R8

**https://www.youtube.com/watch?v=lIvR1zSyh_U

Alper Kaya
Alper Kaya
Alper Kaya - 1990 yılında Ankara’da doğdu. Orada hiç yaşamadığı hâlde, Ankara’yı çok sevdi. BirGün ve soL’da spor yazıları yazdı. Halen Evrensel’de salı günleri maç yazısı olmayan futbol yazıları yazmakta… 2010 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yılın Spor Köşe Yazısı Övgü Ödülü”ne layık görüldü. Ödül alan en genç gazeteci oldu. Dokuz romanı yayımlandı, on iki kolektif kitapta yer aldı. İki öyküsü Uludağ Üniversitesi öğrencileri tarafından kısa metraj filme çekildi. Bir tiyatro oyunu Dokuz Eylül Üniversitesi’nde sergilendi. 10 yılı aşkın süredir farklı sektörlerden firmalara sosyal medya danışmanlığı ve içerik yazarlığı yapan Kaya, kendisi gibi yazar olan eşi Gizem Şimşek Kaya ve beş kedisiyle birlikte İstanbul’da yaşıyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Ferdi Kadıoğlu: Hücumcu geldi, savunmacı gitti

Geldiğinde kimsenin yüreğini hoplatmayan, bıyığı henüz terlemiş bir gençti. Yedek kulübesinde büyür sanılıyordu. Ama o, kısa sürede ezberleri bozdu. Takımın içinde futboluyla büyüdü. Avrupa’nın yolunu tuttu. Alper Kaya yazdı.

Türk futbolunun yükselen savunmacılarından birisi ile İngiltere Premier Lig’in yükselen yıldızının yolları kesişti. Fenerbahçe’de geçirdiği altı sezonluk maceranın ardından Ferdi Erenay Kadıoğlu astronomik bir bedel karşılığında, 1996 yılında tabiri caizse dibi gören, ama İngiltere futbolundaki dördüncü ve son profesyonel lig basamağından geri en üstlere kadar tırmanmayı başaran Brighton ile anlaştı.

Aslında Ferdi Kadıoğlu’nun yolculuğu, tam olarak ‘burada’ başlamamıştı.

Her şey Hollanda’da başladı

Ferdi Kadıoğlu, 7 Ekim 1999 tarihinde Hollanda’nın Arnhem şehrinde dünyaya geldi ve pek çok futbolcu gibi henüz çok küçük yaşlarda şehrinin takımında futbol oynamaya başladı. Yedi yaşında, AZ 2000 Arnhem altyapısında futbola başlayan Kadıoğlu, bir yıl sonra ESA Arnhem’in altyapısına transfer oldu. Futbolun basamaklarını bir anda tırmanarak, bir yıl sonra kendisini Hollanda’da en üst lig olan Eredevise’de mücadele eden NEC Nijmegen’in altyapısında buldu. Fakat bu kulüpte A takıma yükselmesi, o kadar da hızlı olmadı… 2016 yılında A takıma yükselen Ferdi, bir yıl önce Hollanda U-16 takımı ile ilk kez milli statüde mücadele etme şansı da bulmuştu.

Kariyerinin ilk A takım maçına ise henüz 16 yaşından 10 ay almışken, 28 Ağustos 2016’da Alkmaar karşısında çıkan Ferdi Kadıoğlu kariyerinin ilk golünü ise 17 yaşından gün aldığı ilk haftalarda, 30 Ekim’de Ultrecht karşısında kaydetti. Bu başarıları onu hem forma giyen hem de gol atan en genç oyuncu olarak kulüp tarihine altın harflerle yazdırdı.

Süper Lig için 1 yıl bekledi

Hollanda 2. Ligi’ne de düşen kulübünde oynadığı süre artmış, ancak kariyerindeki ilerleyiş duraksama dönemine girmiş gibi görünürken 14 Temmuz 2018’de kariyerindeki ilk yüksek ölçekli tutara tekabül eden transferi gerçekleştirdi ve 1,4 milyon Euro karşılığında Fenerbahçe’ye transfer oldu. Ülkemizde adı ilk olarak Beşiktaş ile anılmış olsa da Fenerbahçe bir transfer hamlesi yapmış ve genç futbolcuyu renklerine bağlamıştı. Ancak Ferdi, sarı lacivertli formayı üzerine geçirmek için birkaç ay daha bekleyecekti… Aylardan Aralık, günlerden 20’yi gösterirken Türkiye Kupası’nda Giresunspor karşısında ilk kez taraftarın huzuruna çıkma fırsatı buldu. Belli ki ilk etapta rotasyon futbolcusu olarak değerlendiriliyordu.

Nitekim ilk Süper Lig maçı için, bir yıla yakın süre daha bekleyecekti: 19 Ağustos 2019’da sarı lacivertli formayla ilk Süper Lig maçına çıkan Ferdi Kadıoğlu, Gaziantep FK karşısında gol atma başarısı da gösterince sonraki hafta da değerlendirildi. Ancak yedekten… 24 Ağustos 2019’da Başakşehir FK karşısında oyuna sonradan giren Ferdi Kadıoğlu için Ağustos ayı ilklerin ayı oluyordu ve 90+3’te Fenerbahçe kariyerindeki ilk asistini Nabil Dirar’a yapıyordu. Fenerbahçe kariyerindeki ilk Avrupa maçı için ise iki yıl daha bekleyecek ve 16 Eylül 2021’de Eintracht Frankfurt karşısında forma giyerek ilk Avrupa maçı tecrübesini de yaşayacaktı.

Bu süreçte gol sevincini iki elinin baş ve işaret parmaklarını L harfi yapacak şekilde çift L’yi göstererek gerçekleştirmesi, dikkatli gözlerden kaçmayacaktı. Bunun anlamı sorulduğunda Felemenkçe bir deyim olan “Laten Lukken” sözünü kast ettiğini belirten Ferdi’nin gol sevincini ‘Hastalık Bu Futbol’ isimli YouTube kanalı eksiksiz bir şekilde dilimize çevirmeyi başarmış: “Çalışmasını sağla, işe yaramasının bir yolunu bul”

Ferdi’nin yolculuğunu bundan daha güzel özetleyecek bir terim olamazdı muhtemelen, bunu özetlemeyi başaranın da bizzat kendisi olması çok manidar kaçıyordu…

Zira Türkiye’deki kariyeri, gittikçe evriliyordu. 21 Kasım 2021’de oynanan Galatasaray maçında taraftarın da Ferdi’nin de alışık olmadığı bir şey oldu ve Ferdi Kadıoğlu, ilk kez bek pozisyonunda görev aldı. Hücumcu olarak geldiği ülkemizde, savunmacıya dönüşmenin ilk adımını atıyordu. Üstüne üstlük, Fenerbahçe 1-0 geri düştüğü maçı 10 kişi kaldığı hâlde 2-1 kazanmayı başarınca Ferdi için yeni bir kariyer aşaması başladı.

Bu yeni aşamada, bembeyaz bir kâğıt vardı artık Ferdi’nin karşısında. Çünkü alt yaş kategorilerinde Hollanda milli forması giymesine rağmen, A Milli olmamıştı. 4 Haziran 2022’de ise Faroe Adaları karşısında Türkiye Milli Takımı formasıyla sahadaydı. Bir yıl sonra, 18 Kasım 2023’te, oynanan milli maçta Almanya filelerine bıraktığı golüyle de milli kariyerinin ilk golünü atacaktı.

Ferdi’nin kariyerindeki ilkler bitmiyordu, birkaç ay önce ise Başakşehir’e karşı oynadıkları Türkiye Kupası finalini kazanan Fenerbahçe ile ülkemizde ilk kupasını kaldıran Ferdi; artık milli takımın da sarı lacivertlilerin de değişmez bir beki konumuna gelmişti…

Ya da en azından biz öyle düşünüyorduk.

EURO 2024’te 4 maçta 360 dakika forma giyen ve turnuva boyunca gösterdiği muazzam başarı istatistiklere de yansıyan Ferdi Kadıoğlu; İngiliz spor analitiği şirketi Opta’nın verilerine göre; turnuvada 11 kez 5+ şut pası vermiş, 10 kez top kapmış, 7 kez pas arası vermiş, 28 kez ikili mücadele kazanmış ve 5 kez de çalım atmıştı. Bu alanlarda bu kadar yüksek istatistik elde edebilen tek futbolcu Ferdi olmuştu. Dolayısıyla veda çanları da çalmaya başlamıştı.

Nitekim bir ağustos ayında ilk kez formasını giydiği Fenerbahçe’ye, bir başka ağustos ayında veda etti. O artık İngiltere Premier Ligi’nde mücadele eden Brighton’ın bir futbolcusu.

Topyekûn profesyonel bir profil

Hücumda oynarken neredeyse bir anda defansa dönmek hiç kolay değil, özellikle belli bir yaşı geçtikten sonra ve bir ülkenin en üst statüdeki liginde oynuyorsanız. Ferdi bunu nasıl başarmış olabilir diye düşündüğümüzde, profesyonelliği ilk cevap oluyor.

Aslında Ferdi’nin hayatına baktığımız zaman, küçük yaşlardan beri profesyonel olmaktan başka çaresi olmadığını görüyoruz. Gerçek anlamda bir ‘futbol ülkesi’ olan Hollanda’da yetenek yarışmasında yaşıtları arasında birinci olan Ferdi; alt yapıdaki ilk transferini de gerçekleştirdikten sonra babasının haftada üç gün, evlerine 20 kilometre uzaklıktaki tesislere götürüp getirdiği bir alt yapı sporcusu ciddiyetini kazanmıştı. Kısa sürede kendi yaş grubunun seçkin oyuncuları arasında dikkat çekici bir profile sahip olan Ferdi, Hollanda milli takımının alt yaş kategorisinde yarı finale kadar uzanan turnuvalarla bu profesyonelliğini de kısa sürede bir kimliğe büründürmeyi başarıyor.*

Zira kendisi, 1 yıl önce verdiği bir röportajda** uzun süre sarı kart sınırında gitmesine rağmen dördüncü sarı kartı hâlâ nasıl olup da görmediğini soran muhabire “Alanyaspor maçında rakip oyuncu kulağımın dibinde bağırıyordu ve biliyordum ki dönüp bir karşılık versem, sarı kart görebilirdim. Dolayısıyla kulağımı kapadım ve pozisyonuma geri döndüm.” diye cevap veriyor. Bu hareketinin (profesyonel bir yaklaşım olmasının haricinde) önemli noktası ise şu; eğer o maçta bir sarı kart görseydi, sonraki hafta oynanacak Beşiktaş maçında cezalı duruma düşecekti.

Aslında bir başka Beşiktaş maçı, onun kariyerinin de dönüm noktası gibiydi. Zira Ferdi Kadıoğlu, 2021 yılında Beşiktaş ile oynanan maçta özellikle son dakikalarda yaptığı hatalarla taraftarın Fenerbahçe’nin ilk 11 oyuncusu olmadığına varacak ciddiyetteki eleştiri oklarına maruz kalmıştı. Eğer o virajda yalpalasaydı muhtemelen şu anda çok farklı bir portreden bahsedecektik. Keza aynı yıl Kasımpaşa ile oynanan Türkiye Kupası maçında oyundan alındığında tepki gösteren Ferdi, kameralar karşısında teknik direktörü Erol Bulut tarafından çok ciddi eleştirilere maruz kalacaktı. Bütün bunların, onu ülkemizdeki yolculuğunda daha sabırlı, daha özgüvenli bir futbolcuya dönüştürdüğünü söyleyebiliriz muhtemelen…

Gene aynı röportajda** eskiden orta saha bölgesinde oynarken favorisi olan futbolcunun bir başka orta saha oyuncusu olan Isco olduğunu ancak artık savunma hattında yer aldığı için kendisi gibi savunmanın her bölgesinde oynayabilen Cancelo’yu izlemeye çalıştığını belirtiyor.

Ne yazık ki Cancelo ile karşılıklı oynama şansı bulamayacak çünkü Ferdi’nin Brighton’a transferinin açıklandığı gün; Cancelo’nun da Suudi Arabistan Ligi’nde mücadele eden El Hilal’a transfer olduğu duyuruldu.

Henüz 30 yaşında, pek çok futbolcunun emeklilik dönemi için tercih ettiği bir lige giden Cancelo ile Ferdi’nin yolları dileriz ki kısa sürede kesişmez. Çünkü Ferdi’nin yolculuğunda görülecek daha nice güzel manzaralar olduğunu hissetmemek elde değil.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 6 Eylül 2024’te yayımlanmıştır.

(Kariyer istatistikleri vs. bilgisi: mantra.st / Instagram)

*https://www.youtube.com/watch?v=t7sVuBYE2R8

**https://www.youtube.com/watch?v=lIvR1zSyh_U

Alper Kaya
Alper Kaya
Alper Kaya - 1990 yılında Ankara’da doğdu. Orada hiç yaşamadığı hâlde, Ankara’yı çok sevdi. BirGün ve soL’da spor yazıları yazdı. Halen Evrensel’de salı günleri maç yazısı olmayan futbol yazıları yazmakta… 2010 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından “Yılın Spor Köşe Yazısı Övgü Ödülü”ne layık görüldü. Ödül alan en genç gazeteci oldu. Dokuz romanı yayımlandı, on iki kolektif kitapta yer aldı. İki öyküsü Uludağ Üniversitesi öğrencileri tarafından kısa metraj filme çekildi. Bir tiyatro oyunu Dokuz Eylül Üniversitesi’nde sergilendi. 10 yılı aşkın süredir farklı sektörlerden firmalara sosyal medya danışmanlığı ve içerik yazarlığı yapan Kaya, kendisi gibi yazar olan eşi Gizem Şimşek Kaya ve beş kedisiyle birlikte İstanbul’da yaşıyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x