ABD’de beyaz ırkçı şiddet nereden besleniyor?

ABD’de yine bir katliam yaşandı. Buffalo’da 18 yaşındaki bir beyaz saldırgan 10 kişiyi öldürdü. Saldırganın ilham aldığı “Beyaz Gücü” hareketi siyahlara, Müslümanlara, göçmenlere, kısacası “beyaz” olmayan herkese yönelik saldırılar düzenliyor ya da saldırıları özendiriyor. Peki, onlara bu cesareti veren ne?

ABD 14 Mayıs’ta, bir kez daha beyaz ırkçı saldırırı ile sarsıldı. Buffalo kentinde bir süpermarkette rastgele ateş açan 18 yaşındaki beyaz bir genç, çoğu siyah 10 kişinin ölümüne ve üç kişinin yaralanmasına neden oldu. Saldırı 6 Ocak 2021’de eski ABD Başkanı Donald Trump’ın kışkırtmasıyla Kongre binasının beyaz ırkçı gruplar tarafından basıldığını gören Amerikalılar arasında küllenmeye yüz tutmuş korkuları canlandırdı.

Konunun uzmanları münferit gibi görülen bu saldırılarının planlı olduğunu ve büyük tahdit oluşturduğunu söylüyor. Bunlardan biri “Bring the War Home: The White Power Movement and Paramilitary America” (Savaşı Eve Getirmek: Beyaz Güç Hareketi ve Paramiliter Amerika) başlıklı kitabın yazarı olan Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Kathleen Belew. The Atlantic’e bir makale kaleme alan Belew, “Beyaz Gücü” adı verilen ırkçı hareketin yarattığı tehdidin artın göz ardı edilmemesi gerektiğini Amerikan demokrasinin büyük tehlike altında olduğunu dile getirdi. Yazıdan bölümler aktarıyoruz.

“New York eyaletinin Buffalo kentinde bir markette alışveriş yapan siyahlara yapılan saldırı benzeri saldırılar zincirinin ardından geldi. ABD’nin Charleston, El Paso, Poway, Pittsburgh, Oak Creek kentlerinde ve Yen Zelanda’nın Christchurch kentinde silahlı kişiler kilise, sinagog, camilerde ve tapınaklarda ibadet edenleri hedef aldı. Yaz kaplarında ve festivallerdeki insanla ateş açtı. İsimler belli, burada onların anarak kötü şöhretlerini pekiştirip sorunu derinleştirmek istemiyorum.

Siyahlar, Yahudiler, Müslümanlar, Sihler, Latin Amerikalılar ve göçmenler gibi hep belli gruplara yönelik bu saldırıların hepsi aynı hareketin mensupları tarafından gerçekleştirildi. Her olayın faili bir “Beyaz Güç” aktivistiydi. Saldırganların birçoğu, tutarlı bir siyasi ideolojiyi ana hatlarıyla belirten manifestolarda kendilerini harekete geçiren nedenleri uzun uzadıya yazdı. Amerika Birleşik Devletleri’nde onlar, yasa koyucularımızın kınamadığı, yargı sistemimizin soruşturmadığı ve toplumumuzun durdurmadığı geniş bir toplumsal hareket tarafından destekleniyor.

Asla “yalnız kurt” değiller

Bu durum, her ne kadar öyle görünseler de silahlı saldırıyı gerçekleştirenler yalnız hareket ettiklerini ileri sürseler de söz konusu saldırıların kesinlikle “yalnız kurt” saldırısı olmadığı anlamına geliyor. Beyaz Güç hareketi 1980’li yılların başından bu yana birbirinden farklı militan sağ grupları (Klansmen, neo-Naziler vb.) hücre tipi terörizm etrafında birleştirdi. Tarihsel kayıtlar azınlık gruplarını hedef almak ve Amerikan demokrasisini baltalamak için ortak bir amaç etrafında toplandıklarını ve nihai amaçlarının ırklar arası bir savaşı başlatmak olduğunu gösteriyor.

ABD Kongresi’ni bile bastılar

Son zamanlarda vurulan yerler, beyaz güç hareketinin Virginia’nın Charlottesville kentinde 2017 yılında “Sağı Birleştir” mitinginden beri gerçekleştirdiği hain saldırıların yenileri oldu. Uzun şiddet olayları arasında 1995’te 168 kişinin yaşamını yitirdiği Oklahoma City katliamı da var. Bu saldırı ABD’nin en büyük iç terör eylemi olmuştu. Ayrıca birer ikişer kişinin öldüğü daha küçük şiddet eylemleri de uzun bir liste oluşturuyor.

Ancak tüm bu şiddet, şimdi yüzleşmemiz gereken acil tehdidin yalnızca yarısını temsil ediyor. Beyaz milliyetçiliğinin diğer yarısı, bunun en şiddetli sonuçlarından habersiz görünen yönetimler ve televizyonlarımızda bulunuyor. Örneğin, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binasına yapılan saldırıyı düşünün: Beyaz güç ve militan sağ aktivistler, katılımcıların küçük bir grubunu temsil etseler de, en organize olanlar, taktik donanımı ve önceden planlamaya sahip olanlardı. Gruplar arası iletişime sahip ve savaşa hazır olanlar onlardı.

Kongre baskını taraftarlarını artırdı

6 Ocak’ta yaşananların en önemli farkı çok sayıda ölü veya yarılıya yol açan bir şiddet eylemi değil, daha çok bir eylemcilik örneği olmasıydı. Bunu, saldırıda kullanılan simge ve sembollerden ve Beyaz Güç hareketinin metinlerinin satır aralarından biliyoruz. Çok sayıda silahlı saldırı ve katliam planları arasında Turner Günlükleri, farklı olarak ABD Kongresi’ne bir saldırıyı da planlıyordu. Planın amacı iktidarın makamı vurarak diğerlerini uyandırıp harekete kazandırmaktır.

Plan işe yaradı: Saldırının hemen ardından hareketin üzerindeki takibat artması, çevrimiçi ve çevrimdışı platformları kapatılmasına rağmen, Beyaz Güç’ün internet sitelerinin trafiğinin, yerel organizasyonlarına katılımın ve çevrimiçi radikalleşmenin arttığı kanıtlanmıştı. Buffalo’daki 18 yaşındaki saldırgan da “6 Ocak eylemlerinin ardından radikalleştiğini” söyledi.

Kopya-yapıştır manifestolar

Beyaz Güç ideolojisinde, kitlelere yönelik şiddet bir nihai amaçtan çok bir araç olarak görülüyor. Şu anda çevrimiçi olarak silahlı kişiler arasında düzenli olarak paylaşılan, gelecekteki kitlesel silahlı saldırı düzenleyeceklere talimatlar vermenin yanı sıra saldırının kendisinin nasıl ırk savaşını ve sivil huzursuzluğu kışkırtmak istediğini açıklayan manifestoları dışında başka bir şeye bakmaya ihtiyaç yok. Buffalo belgelerinde Christchurch saldırısı için hazırlanan manifestodan kopyalanıp yapıştırılmış bölümler vardı. Aynısı El Paso saldırısında da aynı şey olmuştu.

Bütün bunlar, birbirinden kopuk olaylar dizisi olarak görmezden gelinemeyecek veya açıklanamaz nefret ve önyargı eylemleri olarak bir kenara bırakılmayacak kadar önemli. Buffalo’daki saldırı şüphelisinin can sıkıntısı, yalnızlık ve internet radikalleşmesinin kendisini harekete geçirdiğini söylediği ileri sürülüyor. Onun gibi kaç kişinin daha ekranlarının önünde yalnız ama diğerleriyle birlikte olduğunu düşünürsek endişe etmek için yeterli veriye sahip olabiliriz. Kongre saldırısı ve Buffalo saldırısından sonra herkes seçilmiş yetkililerimizden hesap sormalıdır. Çünkü ölü sayısı artıyor ve demokrasimize yönelik tehdit büyüyor.”

Bu yazı ilk kez 26 Mayıs 2022’de yayımlanmıştır.

Katleen Belew’in The Atlantic’te yayınlanan “Beyaz Gücü, Beyaz Şiddet” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. https://www.theatlantic.com/ideas/archive/2022/05/lethal-threat-white-power-ideologues/629874/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

ABD’de beyaz ırkçı şiddet nereden besleniyor?

ABD’de yine bir katliam yaşandı. Buffalo’da 18 yaşındaki bir beyaz saldırgan 10 kişiyi öldürdü. Saldırganın ilham aldığı “Beyaz Gücü” hareketi siyahlara, Müslümanlara, göçmenlere, kısacası “beyaz” olmayan herkese yönelik saldırılar düzenliyor ya da saldırıları özendiriyor. Peki, onlara bu cesareti veren ne?

ABD 14 Mayıs’ta, bir kez daha beyaz ırkçı saldırırı ile sarsıldı. Buffalo kentinde bir süpermarkette rastgele ateş açan 18 yaşındaki beyaz bir genç, çoğu siyah 10 kişinin ölümüne ve üç kişinin yaralanmasına neden oldu. Saldırı 6 Ocak 2021’de eski ABD Başkanı Donald Trump’ın kışkırtmasıyla Kongre binasının beyaz ırkçı gruplar tarafından basıldığını gören Amerikalılar arasında küllenmeye yüz tutmuş korkuları canlandırdı.

Konunun uzmanları münferit gibi görülen bu saldırılarının planlı olduğunu ve büyük tahdit oluşturduğunu söylüyor. Bunlardan biri “Bring the War Home: The White Power Movement and Paramilitary America” (Savaşı Eve Getirmek: Beyaz Güç Hareketi ve Paramiliter Amerika) başlıklı kitabın yazarı olan Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Kathleen Belew. The Atlantic’e bir makale kaleme alan Belew, “Beyaz Gücü” adı verilen ırkçı hareketin yarattığı tehdidin artın göz ardı edilmemesi gerektiğini Amerikan demokrasinin büyük tehlike altında olduğunu dile getirdi. Yazıdan bölümler aktarıyoruz.

“New York eyaletinin Buffalo kentinde bir markette alışveriş yapan siyahlara yapılan saldırı benzeri saldırılar zincirinin ardından geldi. ABD’nin Charleston, El Paso, Poway, Pittsburgh, Oak Creek kentlerinde ve Yen Zelanda’nın Christchurch kentinde silahlı kişiler kilise, sinagog, camilerde ve tapınaklarda ibadet edenleri hedef aldı. Yaz kaplarında ve festivallerdeki insanla ateş açtı. İsimler belli, burada onların anarak kötü şöhretlerini pekiştirip sorunu derinleştirmek istemiyorum.

Siyahlar, Yahudiler, Müslümanlar, Sihler, Latin Amerikalılar ve göçmenler gibi hep belli gruplara yönelik bu saldırıların hepsi aynı hareketin mensupları tarafından gerçekleştirildi. Her olayın faili bir “Beyaz Güç” aktivistiydi. Saldırganların birçoğu, tutarlı bir siyasi ideolojiyi ana hatlarıyla belirten manifestolarda kendilerini harekete geçiren nedenleri uzun uzadıya yazdı. Amerika Birleşik Devletleri’nde onlar, yasa koyucularımızın kınamadığı, yargı sistemimizin soruşturmadığı ve toplumumuzun durdurmadığı geniş bir toplumsal hareket tarafından destekleniyor.

Asla “yalnız kurt” değiller

Bu durum, her ne kadar öyle görünseler de silahlı saldırıyı gerçekleştirenler yalnız hareket ettiklerini ileri sürseler de söz konusu saldırıların kesinlikle “yalnız kurt” saldırısı olmadığı anlamına geliyor. Beyaz Güç hareketi 1980’li yılların başından bu yana birbirinden farklı militan sağ grupları (Klansmen, neo-Naziler vb.) hücre tipi terörizm etrafında birleştirdi. Tarihsel kayıtlar azınlık gruplarını hedef almak ve Amerikan demokrasisini baltalamak için ortak bir amaç etrafında toplandıklarını ve nihai amaçlarının ırklar arası bir savaşı başlatmak olduğunu gösteriyor.

ABD Kongresi’ni bile bastılar

Son zamanlarda vurulan yerler, beyaz güç hareketinin Virginia’nın Charlottesville kentinde 2017 yılında “Sağı Birleştir” mitinginden beri gerçekleştirdiği hain saldırıların yenileri oldu. Uzun şiddet olayları arasında 1995’te 168 kişinin yaşamını yitirdiği Oklahoma City katliamı da var. Bu saldırı ABD’nin en büyük iç terör eylemi olmuştu. Ayrıca birer ikişer kişinin öldüğü daha küçük şiddet eylemleri de uzun bir liste oluşturuyor.

Ancak tüm bu şiddet, şimdi yüzleşmemiz gereken acil tehdidin yalnızca yarısını temsil ediyor. Beyaz milliyetçiliğinin diğer yarısı, bunun en şiddetli sonuçlarından habersiz görünen yönetimler ve televizyonlarımızda bulunuyor. Örneğin, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binasına yapılan saldırıyı düşünün: Beyaz güç ve militan sağ aktivistler, katılımcıların küçük bir grubunu temsil etseler de, en organize olanlar, taktik donanımı ve önceden planlamaya sahip olanlardı. Gruplar arası iletişime sahip ve savaşa hazır olanlar onlardı.

Kongre baskını taraftarlarını artırdı

6 Ocak’ta yaşananların en önemli farkı çok sayıda ölü veya yarılıya yol açan bir şiddet eylemi değil, daha çok bir eylemcilik örneği olmasıydı. Bunu, saldırıda kullanılan simge ve sembollerden ve Beyaz Güç hareketinin metinlerinin satır aralarından biliyoruz. Çok sayıda silahlı saldırı ve katliam planları arasında Turner Günlükleri, farklı olarak ABD Kongresi’ne bir saldırıyı da planlıyordu. Planın amacı iktidarın makamı vurarak diğerlerini uyandırıp harekete kazandırmaktır.

Plan işe yaradı: Saldırının hemen ardından hareketin üzerindeki takibat artması, çevrimiçi ve çevrimdışı platformları kapatılmasına rağmen, Beyaz Güç’ün internet sitelerinin trafiğinin, yerel organizasyonlarına katılımın ve çevrimiçi radikalleşmenin arttığı kanıtlanmıştı. Buffalo’daki 18 yaşındaki saldırgan da “6 Ocak eylemlerinin ardından radikalleştiğini” söyledi.

Kopya-yapıştır manifestolar

Beyaz Güç ideolojisinde, kitlelere yönelik şiddet bir nihai amaçtan çok bir araç olarak görülüyor. Şu anda çevrimiçi olarak silahlı kişiler arasında düzenli olarak paylaşılan, gelecekteki kitlesel silahlı saldırı düzenleyeceklere talimatlar vermenin yanı sıra saldırının kendisinin nasıl ırk savaşını ve sivil huzursuzluğu kışkırtmak istediğini açıklayan manifestoları dışında başka bir şeye bakmaya ihtiyaç yok. Buffalo belgelerinde Christchurch saldırısı için hazırlanan manifestodan kopyalanıp yapıştırılmış bölümler vardı. Aynısı El Paso saldırısında da aynı şey olmuştu.

Bütün bunlar, birbirinden kopuk olaylar dizisi olarak görmezden gelinemeyecek veya açıklanamaz nefret ve önyargı eylemleri olarak bir kenara bırakılmayacak kadar önemli. Buffalo’daki saldırı şüphelisinin can sıkıntısı, yalnızlık ve internet radikalleşmesinin kendisini harekete geçirdiğini söylediği ileri sürülüyor. Onun gibi kaç kişinin daha ekranlarının önünde yalnız ama diğerleriyle birlikte olduğunu düşünürsek endişe etmek için yeterli veriye sahip olabiliriz. Kongre saldırısı ve Buffalo saldırısından sonra herkes seçilmiş yetkililerimizden hesap sormalıdır. Çünkü ölü sayısı artıyor ve demokrasimize yönelik tehdit büyüyor.”

Bu yazı ilk kez 26 Mayıs 2022’de yayımlanmıştır.

Katleen Belew’in The Atlantic’te yayınlanan “Beyaz Gücü, Beyaz Şiddet” başlıklı yazısından bölümler Mustafa Alkan tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısı ile yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. https://www.theatlantic.com/ideas/archive/2022/05/lethal-threat-white-power-ideologues/629874/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x