Asya ülkelerinde Z kuşağının yükselen isyanı

Nepal’den Sri Lanka’ya, Bangladeş’ten Endonezya’ya kadar Asya’nın dört bir yanında gençler sokaklarda. Sosyal medyada büyüyen öfke, yolsuzluk ve ayrıcalıklarla sembolleşmiş eski siyasi sınıfa yöneliyor. İstihdam umudu olmayan, göçle parçalanan ve eşitsizlikle boğuşan Z kuşağı artık sessiz kalmıyor. Peki, bu genç hareketi Asya ülkelerinin siyasetine kalıcı bir dönüşüm getirebilir mi?

Asya’nın birkaç ülkesinde eşzamanlı patlak veren genç protestolar, tesadüften ziyade ortak bir kırılmanın işareti gibi okunmalı. İşsizlik, fırsat eşitsizliği, göç ve derinleşen ekonomik eşitsizlikler, sosyal medyanın hızlandırdığı bir öfke dalgasıyla birleşince Z kuşağı için sokaklar kolayca meşru bir ifade alanına dönüştü. Bu isyanların ortak kökü ekonomik hayal kırıklığı ama aynı zamanda siyasetin nesiller boyu süren tekelciliğine duyulan tepki.

Her protestonun yerel hikâyesi farklı olsa da aralarındaki bağ, yolsuzlukla, ayrıcalıkla ve gelecek umudunun erozyona uğramasıyla kuruluyor. Asya’da gençler, ekonomik adaletsizlik ve siyasi yolsuzluğa karşı seslerini yükseltirken, aynı zamanda siyasetin yeniden meşrulaşması ve hesap verebilirlik mekanizmalarının güçlenmesi için yeni siyasi oluşumlar kurma yolunda. Asya’da yaşanan bu sürecin, kuşaklar arası gerilim, ekonomik eşitsizlik ve teknolojik iletişim ağlarının birleşiminden yeni ve etkili siyasi figürler ve hareketler çıkarıp çıkaramayacağı ise önümüzdeki yıllarda cevaplanmayı bekleyen bir soru.

Financial Times’ın Doğu Asya muhabiri Andres Schipani yazısında, Nepal, Sri Lanka, Bangladeş ve Endonezya’da Z kuşağının yükselen protestolarını, gençlerin ekonomik fırsat eşitsizliği, işsizlik, göç ve siyasette temsil eksikliği gibi yapısal sorunlarla ilişkilendiriyor. Schipani, sosyal medyanın gençlerin öfkesini hızlı bir şekilde körüklediğini, kökleşmiş siyasi elitlerin ayrıcalıklı yaşamlarıyla halkın gündelik sıkıntıları arasındaki uçurumun öfkeyi derinleştirdiğini vurguluyor. Yazıda, bu hareketlerin yalnızca yerel siyaseti değil, bölgesel kuşaklar arası gerilimleri ve siyasi hesap verebilirliği de sorgulayan bir yapısal dönüşüm potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor ve önümüzdeki yıllarda bölgesel politik dinamikleri yeniden şekillendirebileceği öne sürülüyor.

Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz:

“Katmandu sokakları hâlâ devrimin izlerini taşıyor. Muson yağmurlarının bile silemediği kan lekeleri, siyasetçilerin yağmalanan evlerindeki kırık porselenler, yakılan kamu binalarının duman kokusu… Ama en çarpıcı iz, geçen hafta ateşe verilen parlamento binasının mermer duvarına siyah kalemle yazılan sözler: ‘Bundan sonra burada yalnızca Z kuşağı gençleri olacak. Yolsuz liderler ülke dışına sürülecek. Yaşasın Nepal. Yaşasın Z kuşağı.’

Yozlaşmış siyasi elitlere karşı Z kuşağının isyanı

Nepal’deki olaylar ‘Z kuşağı protestosu’ adıyla anılıyor. 1997-2012 arası doğanları kapsayan bu kuşaktan gençler, bazıları hâlâ okul üniformasıyla, yaşlı ve yozlaşmış bir siyasi sınıfa karşı sokaklara döküldü. İki gün süren kanlı protestoların sonunda Başbakan KP Sharma Oli 9 Eylül’de istifa etmek zorunda kaldı. Polis yaptığı açıklamada, ülke genelinde ölü sayısının 51’e ulaştığını, yaklaşık 1.400 kişinin yaralandığını duyurdu. İlk kıvılcımı hükümetin büyük sosyal medya platformlarını yasaklama kararı çaktı, fakat asıl mesele yıllardır biriken öfkeydi: Siyasetçilerin ve ailelerinin yozlaşmış düzeni ve gösterişli yaşamları.

‘Biz sadece yolsuzluğa karşı ayaklandık,’ diyor 24 yaşındaki hukuk öğrencisi Anjali Shah. Polis gerçek mermilerle ateş açtığında arkadaşlarından bazılarının vurulduğunu görmüş. ‘Bizi internette susturabilirler ama sokakta hâlâ varız. Vergilerimizin nereye gittiğini bilmek istiyoruz. Kamu görevlisi maaşıyla nasıl bu hayatı yaşadıklarını sorguluyoruz. Biz ayakta kalmaya uğraşırken onlar lüks içinde yaşıyorlar.’

Ortalama yaşın 25 olduğu Nepal, genç nüfusu ve işsizlikle boğuşan, fırsat arayan ama siyasetten dışlanan kuşağıyla, bölgesel bir eğilimin küçük bir yansıması. Oli’nin kuşağındaki yaşlı liderlerle gençler arasındaki gerilim giderek derinleşiyor. Nepal yalnızca son düşen domino taşı. 2022’de Sri Lanka’daki ağır ekonomik krizde çoğu genç olan on binlerce protestocu başkent Kolombo’ya yürüyüp cumhurbaşkanlığı sarayını basmıştı. 76 yaşındaki lider Gotabaya Rajapaksa, askeri uçakla Maldivler’e kaçmıştı. İki yıl sonra bu kez Bangladeş’te Dakka Üniversitesi öğrencileri büyük bir halk ayaklanmasının fitilini ateşledi ve sonunda ülkenin otoriter lideri, 77 yaşındaki Şeyh Hasina, Hindistan’a sığınmak zorunda kaldı.

Sri Lanka, Bangladeş ve Endonezya’da da Z kuşağının benzer protestoları görülüyor

Geçen ay Endonezya’da da benzer bir öfke patlaması yaşandı. Öğrenciler, milletvekillerinin kendilerine aylık 3.000 dolarlık konut ödeneği bağladığını öğrenince sokaklara döküldü. Bu miktar, başkent Cakarta’daki asgari ücretin on katına denk geliyor ve ülkenin ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde açıklandı. 73 yaşındaki Devlet Başkanı Prabowo Subianto ise öfkeyi yatıştırmak için milletvekili ayrıcalıklarını iptal edip maliye bakanını görevden aldı.

Asya’daki bu ayaklanmaların ortak yanı, kökleşmiş ve yaşlanan siyasi sınıfların karşısında gençlerin büyümenin nimetlerinden pay alamadıklarını, her şeyin yine elitlere aktığını görmeleri. Genç işsizliği yüksek, yolsuzluk yaygın. Her protestonun kendine özgü bir hikâyesi var ama birçok uzman bunları aynı zincirin halkaları olarak görüyor.

Bölge genelinde Z kuşağı, liderlere değişim istediklerini söylüyor. Bu gençlerin, önceki kuşakların siyasetçilere duyduğu saygılı mesafeyi sürdürmeye niyetleri yok. Bugünün Z kuşağı dünyaya çok daha açık. Başka ülkelerde olan biteni görüyorlar. İnternet onlar için sadece bir iletişim aracı değil; gerektiğinde her şeyi ateşe verebilecek bir can damarı.

‘Vatandaşın tuzu yok. Ama siz altın ve gümüş tabaklarda yemek yiyorsunuz’

Nepal’in ‘Marie Antoinette anı’ da sosyal medyadan geldi. Yasaktan birkaç hafta önce Instagram ve TikTok’ta siyasetçilerin çocuklarının lüks arabalarını, çantalarını, tatillerini sergilediği videolar dolaşıyordu. #NepoKid ve #NepoBabies etiketleriyle yayılan bu paylaşımlar, kişi başına yıllık gelirin 1.400 dolar olduğu ve Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 107. sırada yer alan bir ülkede öfkeyi körükledi. Dünya Bankası’na göre Nepal, Afganistan hariç tüm Güney Asya ülkelerinin gerisinde. Bir Instagram paylaşımında, Nepalli siyasetçilerin çocukları şampanya içerken görülüyor; altına şu sözler yazılmış: ‘Vatandaşın tuzu yok. Ama siz altın ve gümüş tabaklarda yemek yiyorsunuz.’

Hukuk öğrencisi Anjali Shah şöyle anlatıyor: ‘Bu hareket, sosyal medyada ‘Nepo Kids’i ifşa etme akımıyla başladı. Siyasetçilerin çocukları lüks yaşamlarını gözümüze sokarken biz temiz içme suyu bulamıyoruz, iş yok, fırsat yok; üstelik ülke yolsuzlukla boğuşuyor.’ Hindistan ile Çin arasında sıkışmış bu küçük Himalaya ülkesinde sokağa çıkanların bir kısmı, Nepal’in köklü bir değişim için son kez ayağa kalktığı zamanı bile hatırlayamayacak kadar genç. 2006’daki ayaklanma, 239 yıllık monarşiyi sona erdirmiş ve kralı tahtı bırakmaya zorlamıştı.

Ama ‘yeni bir Nepal’ vaadine rağmen, cumhuriyet dönemi 10 yıllık iç savaşın yarattığı yaraları taşıyan ülkeye istikrar getiremedi. O zamandan bu yana onlarca hükümet gelip geçti ve aynı siyasi aktörlerin çoğu sahnede kalmaya devam etti. Dört kez başbakanlık yapan Oli de bunlardan biri. Bu durum, reform umuduyla büyüyen yeni kuşakta, umutlarının eski düzenin muhafızları tarafından ezildiğini görmenin yarattığı öfkeyi biriktirdi.

Bangladeş’te hareket, kamu hizmetinde dönemin iktidar partisi Awami League’e ayrıcalık tanıdığı düşünülen bir iş kotası sistemine karşı protestolarla başladı. Bangladeş Ulusal Yurttaş Partisi lideri Nahid Islam, geçen yıl öğrenci gruplarının öncülüğünde gerçekleşen ‘Muson Devrimi’ adıyla anılan hareketi şöyle anlatıyor: ‘Çok kısa sürede bunun çok daha büyük bir şey olduğu ortaya çıktı. Bu, otoriter bir siyasi düzenin reddiydi; kökleşmiş yolsuzluğun, halkı değil sadece rejimin sadıklarını ve iktidar hanedanını besleyen eski tarz siyasetin reddiydi.’

Nepal’de olduğu gibi burada da otoritelerin sert müdahalesi yangını körükledi. Polis ve güvenlik güçleri protestocuları acımasızca bastırdı, kalabalıkların üzerine gerçek mermi sıktı, öğrencileri hedef aldı. Yaklaşık 1.400 kişi hayatını kaybetmesine rağmen göstericiler tüm tehlikeye rağmen sokaklara çıkmaya devam etti. Benzer şekilde Endonezya’da da, başkent Cakarta merkezli bir gösteri sırasında polis aracının 21 yaşındaki bir motosikletli kuryeyi ezerek öldürmesi öfkeyi tırmandırdı. Kuryenin ölümü yangına adeta benzin döktü; çünkü güçlülerin ve zenginlerin, zayıfların ve yoksulların üzerinden geçtiğinin sembolüydü.

Tıpkı Nepal’de olduğu gibi, Endonezyalı milletvekillerinin halktan kopuk tavırları, hükümet yetkililerini sarsan yolsuzluk skandalları ve elit statüsünün gösterişle sergilenmesini teşvik eden sosyal medya kültürü, halkın öfkesini kaynama noktasına taşıdı. Gösterilerde en az 10 kişi hayatını kaybetti, birçok bölgesel parlamento binası ateşe verildi. Öfkeli kalabalıklar dönemin maliye bakanı Sri Mulyani Indrawati’nin ve bazı milletvekillerinin evlerine girip yağmaladı.

Birleşmiş Milletler verilerine göre Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerinde genç nüfus oranı dünya ortalamasının üzerinde. Örneğin 2023’te Nepal’de 15-24 yaş arası gençler nüfusun beşte birini oluşturuyordu; bu oran küresel ortalama olan yüzde 15,6’nın üstünde. Genç bir nüfus, normalde, yenilik, teknolojik beceriler, yeni fikirler ve dinamik bir iş gücüyle ekonomiye canlılık katmalıydı. Fakat Asya’nın bazı bölgelerinde bu potansiyel boşa gidiyor. Yeterince iş yaratılmadığı için üretken olabilecek kitleler sisteme dahil edilemiyor.

Nepal Yurt Dışı İstihdam Dairesi’nin verilerine göre son yıllarda her yıl yaklaşık 700 bin Nepalli, daha iyi bir gelecek arayışıyla ülkeyi terk ediyor. Çoğunluğu Körfez’in zengin ülkelerine giden bu göçmenler, 29 milyonluk nüfusun önemli bir kısmını dışarıya taşıyor. Dünya Bankası’na göre göçmenlerin gönderdiği döviz Nepal ekonomisinin büyümesinde ‘merkezi’ bir rol oynuyor. Fakat bu kaynak ülke içinde kaliteli işlere dönüşmediği için ‘kaybolan fırsatlar’ döngüsünü besliyor ve daha fazla Nepalli’nin ülkeyi terk etmesine yol açıyor.

İşsizlik, göç ve geleceksizlik: Öfkenin birleşimi

Bangladeş, Endonezya ve Nepal’de iş gücünün yüzde 80’den fazlası kayıt dışı. Genç işsizlik oranı ise inatla yüksek kalıyor. Geçen yıl Sri Lanka’da 15-24 yaş grubunda işsizlik yüzde 22, Nepal’de ise yüzde 21’di; bu da dünya ortalamasının üzerinde. Paris’teki Sciences Po’da Güney Asya uzmanı Christophe Jaffrelot, bu tabloyu şöyle yorumluyor: ‘Asya’nın bazı bölgelerinde gençlerin öfkesi esas olarak rejimlerin yolsuz ve otoriter yapısından kaynaklanıyor. Ama aynı zamanda sosyo-ekonomik hayal kırıklığının da yansıması. Eşitsizlikler her yerde büyüyor; süper zenginlerle işsizlikten etkilenen, giderek yoksullaşan orta sınıf gençler arasındaki fark açılıyor.’

Buna rağmen gençler artık siyasette görmezden gelinemeyecek bir güç. Bangladeş’te kendi partilerini, Ulusal Yurttaş Partisi’ni kurdular. Gelecek yılki seçimlere katılacak olan parti, kazanırsa ülke için yeni ve demokratik bir anayasa hazırlama sözü verdi. Sri Lanka’da ise gençlerin desteği, geçen yıl solcu ve sistem dışı aday Anura Kumara Dissanayake’in sürpriz bir şekilde cumhurbaşkanlığına seçilmesinde belirleyici oldu. 56 yaşındaki Dissanayake, yolsuzluğu bitirme ve elitlerin ayrıcalıklarını kaldırma sözüyle öne çıkmıştı.

Nepal’de Z kuşağının temsilcileri, geçen cuma günü, yolsuzlukla anılmayan eski başyargıç Sushila Karki’nin geçici hükümetin başına geçmesini sağladı. Katmandu sokakları şimdilik sakin. Askeri kontrol noktaları yanmış araçların ve kül olmuş devlet binalarının arasında yükselirken, gençler ‘ülkemizi yeniden kurmaya çalışıyoruz’ diyor. Z kuşağı hareketinin liderlerinden Sudan Gurung’a göre süreç başladı bile: Karki’nin çağrısıyla cumhurbaşkanı parlamentoyu feshetti ve mart ayında yapılacak erken seçim kararı aldı.

Genç protestoculardan Yatish Ojha ise şöyle diyor: ‘Bizi birleştiren şey yaşımız ve memnuniyetsizliklerimiz. Yolsuzluğa karşı çıktık, siyasetçilerden şeffaflık ve hesap vermelerini istedik. Sri Lanka ve Bangladeş’teki komşularımızdan da etkilendik.’ Başkentte yaşayan 25 yaşındaki Ojha, sözlerini şöyle bitiriyor: ‘İki gün içinde tüm siyasi düzeni devireceğimizi hiç düşünmemiştik.'”

Bu yazı ilk kez 23 Eylül 2025’te yayımlanmıştır.

Andres Schipani’nin Financial Times internet sitesinde yayımlanan “The Gen Z revolution spreading in Asia” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Mert Söyler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.ft.com/content/31ac1faf-9348-4ee1-a129-4be6f9dd002d

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Asya ülkelerinde Z kuşağının yükselen isyanı

Nepal’den Sri Lanka’ya, Bangladeş’ten Endonezya’ya kadar Asya’nın dört bir yanında gençler sokaklarda. Sosyal medyada büyüyen öfke, yolsuzluk ve ayrıcalıklarla sembolleşmiş eski siyasi sınıfa yöneliyor. İstihdam umudu olmayan, göçle parçalanan ve eşitsizlikle boğuşan Z kuşağı artık sessiz kalmıyor. Peki, bu genç hareketi Asya ülkelerinin siyasetine kalıcı bir dönüşüm getirebilir mi?

Asya’nın birkaç ülkesinde eşzamanlı patlak veren genç protestolar, tesadüften ziyade ortak bir kırılmanın işareti gibi okunmalı. İşsizlik, fırsat eşitsizliği, göç ve derinleşen ekonomik eşitsizlikler, sosyal medyanın hızlandırdığı bir öfke dalgasıyla birleşince Z kuşağı için sokaklar kolayca meşru bir ifade alanına dönüştü. Bu isyanların ortak kökü ekonomik hayal kırıklığı ama aynı zamanda siyasetin nesiller boyu süren tekelciliğine duyulan tepki.

Her protestonun yerel hikâyesi farklı olsa da aralarındaki bağ, yolsuzlukla, ayrıcalıkla ve gelecek umudunun erozyona uğramasıyla kuruluyor. Asya’da gençler, ekonomik adaletsizlik ve siyasi yolsuzluğa karşı seslerini yükseltirken, aynı zamanda siyasetin yeniden meşrulaşması ve hesap verebilirlik mekanizmalarının güçlenmesi için yeni siyasi oluşumlar kurma yolunda. Asya’da yaşanan bu sürecin, kuşaklar arası gerilim, ekonomik eşitsizlik ve teknolojik iletişim ağlarının birleşiminden yeni ve etkili siyasi figürler ve hareketler çıkarıp çıkaramayacağı ise önümüzdeki yıllarda cevaplanmayı bekleyen bir soru.

Financial Times’ın Doğu Asya muhabiri Andres Schipani yazısında, Nepal, Sri Lanka, Bangladeş ve Endonezya’da Z kuşağının yükselen protestolarını, gençlerin ekonomik fırsat eşitsizliği, işsizlik, göç ve siyasette temsil eksikliği gibi yapısal sorunlarla ilişkilendiriyor. Schipani, sosyal medyanın gençlerin öfkesini hızlı bir şekilde körüklediğini, kökleşmiş siyasi elitlerin ayrıcalıklı yaşamlarıyla halkın gündelik sıkıntıları arasındaki uçurumun öfkeyi derinleştirdiğini vurguluyor. Yazıda, bu hareketlerin yalnızca yerel siyaseti değil, bölgesel kuşaklar arası gerilimleri ve siyasi hesap verebilirliği de sorgulayan bir yapısal dönüşüm potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor ve önümüzdeki yıllarda bölgesel politik dinamikleri yeniden şekillendirebileceği öne sürülüyor.

Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz:

“Katmandu sokakları hâlâ devrimin izlerini taşıyor. Muson yağmurlarının bile silemediği kan lekeleri, siyasetçilerin yağmalanan evlerindeki kırık porselenler, yakılan kamu binalarının duman kokusu… Ama en çarpıcı iz, geçen hafta ateşe verilen parlamento binasının mermer duvarına siyah kalemle yazılan sözler: ‘Bundan sonra burada yalnızca Z kuşağı gençleri olacak. Yolsuz liderler ülke dışına sürülecek. Yaşasın Nepal. Yaşasın Z kuşağı.’

Yozlaşmış siyasi elitlere karşı Z kuşağının isyanı

Nepal’deki olaylar ‘Z kuşağı protestosu’ adıyla anılıyor. 1997-2012 arası doğanları kapsayan bu kuşaktan gençler, bazıları hâlâ okul üniformasıyla, yaşlı ve yozlaşmış bir siyasi sınıfa karşı sokaklara döküldü. İki gün süren kanlı protestoların sonunda Başbakan KP Sharma Oli 9 Eylül’de istifa etmek zorunda kaldı. Polis yaptığı açıklamada, ülke genelinde ölü sayısının 51’e ulaştığını, yaklaşık 1.400 kişinin yaralandığını duyurdu. İlk kıvılcımı hükümetin büyük sosyal medya platformlarını yasaklama kararı çaktı, fakat asıl mesele yıllardır biriken öfkeydi: Siyasetçilerin ve ailelerinin yozlaşmış düzeni ve gösterişli yaşamları.

‘Biz sadece yolsuzluğa karşı ayaklandık,’ diyor 24 yaşındaki hukuk öğrencisi Anjali Shah. Polis gerçek mermilerle ateş açtığında arkadaşlarından bazılarının vurulduğunu görmüş. ‘Bizi internette susturabilirler ama sokakta hâlâ varız. Vergilerimizin nereye gittiğini bilmek istiyoruz. Kamu görevlisi maaşıyla nasıl bu hayatı yaşadıklarını sorguluyoruz. Biz ayakta kalmaya uğraşırken onlar lüks içinde yaşıyorlar.’

Ortalama yaşın 25 olduğu Nepal, genç nüfusu ve işsizlikle boğuşan, fırsat arayan ama siyasetten dışlanan kuşağıyla, bölgesel bir eğilimin küçük bir yansıması. Oli’nin kuşağındaki yaşlı liderlerle gençler arasındaki gerilim giderek derinleşiyor. Nepal yalnızca son düşen domino taşı. 2022’de Sri Lanka’daki ağır ekonomik krizde çoğu genç olan on binlerce protestocu başkent Kolombo’ya yürüyüp cumhurbaşkanlığı sarayını basmıştı. 76 yaşındaki lider Gotabaya Rajapaksa, askeri uçakla Maldivler’e kaçmıştı. İki yıl sonra bu kez Bangladeş’te Dakka Üniversitesi öğrencileri büyük bir halk ayaklanmasının fitilini ateşledi ve sonunda ülkenin otoriter lideri, 77 yaşındaki Şeyh Hasina, Hindistan’a sığınmak zorunda kaldı.

Sri Lanka, Bangladeş ve Endonezya’da da Z kuşağının benzer protestoları görülüyor

Geçen ay Endonezya’da da benzer bir öfke patlaması yaşandı. Öğrenciler, milletvekillerinin kendilerine aylık 3.000 dolarlık konut ödeneği bağladığını öğrenince sokaklara döküldü. Bu miktar, başkent Cakarta’daki asgari ücretin on katına denk geliyor ve ülkenin ekonomik sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde açıklandı. 73 yaşındaki Devlet Başkanı Prabowo Subianto ise öfkeyi yatıştırmak için milletvekili ayrıcalıklarını iptal edip maliye bakanını görevden aldı.

Asya’daki bu ayaklanmaların ortak yanı, kökleşmiş ve yaşlanan siyasi sınıfların karşısında gençlerin büyümenin nimetlerinden pay alamadıklarını, her şeyin yine elitlere aktığını görmeleri. Genç işsizliği yüksek, yolsuzluk yaygın. Her protestonun kendine özgü bir hikâyesi var ama birçok uzman bunları aynı zincirin halkaları olarak görüyor.

Bölge genelinde Z kuşağı, liderlere değişim istediklerini söylüyor. Bu gençlerin, önceki kuşakların siyasetçilere duyduğu saygılı mesafeyi sürdürmeye niyetleri yok. Bugünün Z kuşağı dünyaya çok daha açık. Başka ülkelerde olan biteni görüyorlar. İnternet onlar için sadece bir iletişim aracı değil; gerektiğinde her şeyi ateşe verebilecek bir can damarı.

‘Vatandaşın tuzu yok. Ama siz altın ve gümüş tabaklarda yemek yiyorsunuz’

Nepal’in ‘Marie Antoinette anı’ da sosyal medyadan geldi. Yasaktan birkaç hafta önce Instagram ve TikTok’ta siyasetçilerin çocuklarının lüks arabalarını, çantalarını, tatillerini sergilediği videolar dolaşıyordu. #NepoKid ve #NepoBabies etiketleriyle yayılan bu paylaşımlar, kişi başına yıllık gelirin 1.400 dolar olduğu ve Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 107. sırada yer alan bir ülkede öfkeyi körükledi. Dünya Bankası’na göre Nepal, Afganistan hariç tüm Güney Asya ülkelerinin gerisinde. Bir Instagram paylaşımında, Nepalli siyasetçilerin çocukları şampanya içerken görülüyor; altına şu sözler yazılmış: ‘Vatandaşın tuzu yok. Ama siz altın ve gümüş tabaklarda yemek yiyorsunuz.’

Hukuk öğrencisi Anjali Shah şöyle anlatıyor: ‘Bu hareket, sosyal medyada ‘Nepo Kids’i ifşa etme akımıyla başladı. Siyasetçilerin çocukları lüks yaşamlarını gözümüze sokarken biz temiz içme suyu bulamıyoruz, iş yok, fırsat yok; üstelik ülke yolsuzlukla boğuşuyor.’ Hindistan ile Çin arasında sıkışmış bu küçük Himalaya ülkesinde sokağa çıkanların bir kısmı, Nepal’in köklü bir değişim için son kez ayağa kalktığı zamanı bile hatırlayamayacak kadar genç. 2006’daki ayaklanma, 239 yıllık monarşiyi sona erdirmiş ve kralı tahtı bırakmaya zorlamıştı.

Ama ‘yeni bir Nepal’ vaadine rağmen, cumhuriyet dönemi 10 yıllık iç savaşın yarattığı yaraları taşıyan ülkeye istikrar getiremedi. O zamandan bu yana onlarca hükümet gelip geçti ve aynı siyasi aktörlerin çoğu sahnede kalmaya devam etti. Dört kez başbakanlık yapan Oli de bunlardan biri. Bu durum, reform umuduyla büyüyen yeni kuşakta, umutlarının eski düzenin muhafızları tarafından ezildiğini görmenin yarattığı öfkeyi biriktirdi.

Bangladeş’te hareket, kamu hizmetinde dönemin iktidar partisi Awami League’e ayrıcalık tanıdığı düşünülen bir iş kotası sistemine karşı protestolarla başladı. Bangladeş Ulusal Yurttaş Partisi lideri Nahid Islam, geçen yıl öğrenci gruplarının öncülüğünde gerçekleşen ‘Muson Devrimi’ adıyla anılan hareketi şöyle anlatıyor: ‘Çok kısa sürede bunun çok daha büyük bir şey olduğu ortaya çıktı. Bu, otoriter bir siyasi düzenin reddiydi; kökleşmiş yolsuzluğun, halkı değil sadece rejimin sadıklarını ve iktidar hanedanını besleyen eski tarz siyasetin reddiydi.’

Nepal’de olduğu gibi burada da otoritelerin sert müdahalesi yangını körükledi. Polis ve güvenlik güçleri protestocuları acımasızca bastırdı, kalabalıkların üzerine gerçek mermi sıktı, öğrencileri hedef aldı. Yaklaşık 1.400 kişi hayatını kaybetmesine rağmen göstericiler tüm tehlikeye rağmen sokaklara çıkmaya devam etti. Benzer şekilde Endonezya’da da, başkent Cakarta merkezli bir gösteri sırasında polis aracının 21 yaşındaki bir motosikletli kuryeyi ezerek öldürmesi öfkeyi tırmandırdı. Kuryenin ölümü yangına adeta benzin döktü; çünkü güçlülerin ve zenginlerin, zayıfların ve yoksulların üzerinden geçtiğinin sembolüydü.

Tıpkı Nepal’de olduğu gibi, Endonezyalı milletvekillerinin halktan kopuk tavırları, hükümet yetkililerini sarsan yolsuzluk skandalları ve elit statüsünün gösterişle sergilenmesini teşvik eden sosyal medya kültürü, halkın öfkesini kaynama noktasına taşıdı. Gösterilerde en az 10 kişi hayatını kaybetti, birçok bölgesel parlamento binası ateşe verildi. Öfkeli kalabalıklar dönemin maliye bakanı Sri Mulyani Indrawati’nin ve bazı milletvekillerinin evlerine girip yağmaladı.

Birleşmiş Milletler verilerine göre Güney ve Güneydoğu Asya ülkelerinde genç nüfus oranı dünya ortalamasının üzerinde. Örneğin 2023’te Nepal’de 15-24 yaş arası gençler nüfusun beşte birini oluşturuyordu; bu oran küresel ortalama olan yüzde 15,6’nın üstünde. Genç bir nüfus, normalde, yenilik, teknolojik beceriler, yeni fikirler ve dinamik bir iş gücüyle ekonomiye canlılık katmalıydı. Fakat Asya’nın bazı bölgelerinde bu potansiyel boşa gidiyor. Yeterince iş yaratılmadığı için üretken olabilecek kitleler sisteme dahil edilemiyor.

Nepal Yurt Dışı İstihdam Dairesi’nin verilerine göre son yıllarda her yıl yaklaşık 700 bin Nepalli, daha iyi bir gelecek arayışıyla ülkeyi terk ediyor. Çoğunluğu Körfez’in zengin ülkelerine giden bu göçmenler, 29 milyonluk nüfusun önemli bir kısmını dışarıya taşıyor. Dünya Bankası’na göre göçmenlerin gönderdiği döviz Nepal ekonomisinin büyümesinde ‘merkezi’ bir rol oynuyor. Fakat bu kaynak ülke içinde kaliteli işlere dönüşmediği için ‘kaybolan fırsatlar’ döngüsünü besliyor ve daha fazla Nepalli’nin ülkeyi terk etmesine yol açıyor.

İşsizlik, göç ve geleceksizlik: Öfkenin birleşimi

Bangladeş, Endonezya ve Nepal’de iş gücünün yüzde 80’den fazlası kayıt dışı. Genç işsizlik oranı ise inatla yüksek kalıyor. Geçen yıl Sri Lanka’da 15-24 yaş grubunda işsizlik yüzde 22, Nepal’de ise yüzde 21’di; bu da dünya ortalamasının üzerinde. Paris’teki Sciences Po’da Güney Asya uzmanı Christophe Jaffrelot, bu tabloyu şöyle yorumluyor: ‘Asya’nın bazı bölgelerinde gençlerin öfkesi esas olarak rejimlerin yolsuz ve otoriter yapısından kaynaklanıyor. Ama aynı zamanda sosyo-ekonomik hayal kırıklığının da yansıması. Eşitsizlikler her yerde büyüyor; süper zenginlerle işsizlikten etkilenen, giderek yoksullaşan orta sınıf gençler arasındaki fark açılıyor.’

Buna rağmen gençler artık siyasette görmezden gelinemeyecek bir güç. Bangladeş’te kendi partilerini, Ulusal Yurttaş Partisi’ni kurdular. Gelecek yılki seçimlere katılacak olan parti, kazanırsa ülke için yeni ve demokratik bir anayasa hazırlama sözü verdi. Sri Lanka’da ise gençlerin desteği, geçen yıl solcu ve sistem dışı aday Anura Kumara Dissanayake’in sürpriz bir şekilde cumhurbaşkanlığına seçilmesinde belirleyici oldu. 56 yaşındaki Dissanayake, yolsuzluğu bitirme ve elitlerin ayrıcalıklarını kaldırma sözüyle öne çıkmıştı.

Nepal’de Z kuşağının temsilcileri, geçen cuma günü, yolsuzlukla anılmayan eski başyargıç Sushila Karki’nin geçici hükümetin başına geçmesini sağladı. Katmandu sokakları şimdilik sakin. Askeri kontrol noktaları yanmış araçların ve kül olmuş devlet binalarının arasında yükselirken, gençler ‘ülkemizi yeniden kurmaya çalışıyoruz’ diyor. Z kuşağı hareketinin liderlerinden Sudan Gurung’a göre süreç başladı bile: Karki’nin çağrısıyla cumhurbaşkanı parlamentoyu feshetti ve mart ayında yapılacak erken seçim kararı aldı.

Genç protestoculardan Yatish Ojha ise şöyle diyor: ‘Bizi birleştiren şey yaşımız ve memnuniyetsizliklerimiz. Yolsuzluğa karşı çıktık, siyasetçilerden şeffaflık ve hesap vermelerini istedik. Sri Lanka ve Bangladeş’teki komşularımızdan da etkilendik.’ Başkentte yaşayan 25 yaşındaki Ojha, sözlerini şöyle bitiriyor: ‘İki gün içinde tüm siyasi düzeni devireceğimizi hiç düşünmemiştik.'”

Bu yazı ilk kez 23 Eylül 2025’te yayımlanmıştır.

Andres Schipani’nin Financial Times internet sitesinde yayımlanan “The Gen Z revolution spreading in Asia” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Mert Söyler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.ft.com/content/31ac1faf-9348-4ee1-a129-4be6f9dd002d

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x