Günümüzün en yaygın ruh sağlığı sorunlarından biri olan depresyon çok farklı sebepler ve semptomlarla kendini gösterse de, bu durumda olan sevdiklerimizin kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamamız mümkün.
Klinik psikolog Emma Cotterill, Psyche internet sitesinde yayımlanan yazısında, depresyon durumu yaşayanlara nasıl destek verebileceğimizi anlatıyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Depresyon bir kişinin hayatına yavaşça sızabilir. Başlarda genellikle fark edilmese de, kişinin düşünme, hissetme ve davranma biçimine nüfuz etmeye başlar. (…) Bu ruh sağlığı durumu, sürekli düşük mod ve aktivitelere yönelik zevk veya ilgi kaybı ile karakterize edilse de bundan çok daha fazlasıdır ve kendini farklı şekillerde gösterebilir. (…)
Depresyonun dünya çapında yaklaşık 280 milyon insanı etkilediği bildiriliyor ve bu da onu en yaygın ruh sağlığı rahatsızlıklarından biri yapıyor. Bu milyonlarca insanı ve onları önemseyenleri düşündüğümüzde, çoğumuzun hayatımızın bir noktasında -kendimiz veya bir destekçi olarak- depresyon deneyimi yaşaması çok muhtemel.
Depresyonu anlamak
Şimdi, depresyonun nasıl kendini gösterdiğini ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini daha ayrıntılı olarak ele alarak çeşitli semptom türlerine bakalım:
– Duygusal semptomlar: Depresyonda olan biri aşırı derecede üzgün; aynı zamanda uyuşmuş, donuk, kopuk, endişeli, sinirli, gergin, suçlu, utanmış, korkmuş veya bunalmış hissedebilir. Depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk veya yeme bozuklukları gibi keder, travma veya diğer ruh sağlığı durumlarıyla birlikte var olabilir.
– Bilişsel semptomlar: Depresyon, bir kişinin dikkat, hafıza, bilgi işleme, karar verme ve problem çözme dahil olmak üzere düşünme biçimini geçici olarak etkileyebilir. (…) Kişi sık sık kendisi, başkaları ya da dünya hakkında olumsuz, umutsuz, endişeli veya eleştirel düşüncelere sahip olabilir. Daha şiddetli bir seviyede bunlar, kendine zarar verme ve intihar düşüncelerini içerebilir.
– Fiziksel semptomlar: Olası semptomlar arasında yorgunluk ve uyuşukluk, vücutta ağrı veya ağırlık hissi, iştahsızlık veya tam tersine rahatlamak için yemek yeme isteği veya bozuk uyku düzeni (çok fazla veya çok az uyumak) bulunur. Kaygı da mevcutsa, kişide kalp çarpıntısı, nefes darlığı veya göğüste sıkışma gibi semptomlar görülebilir.
– Davranışlar: Yaygın belirtiler arasında geri çekilme ve kaçınma (örneğin, sosyal aktivitelerden, hobilerden veya aileden uzaklaşma), huzursuz veya tedirgin görünme, kişisel bakım eksikliği ve kendine zarar verme davranışları yer alır. (…)
Depresyonun nedenleri oldukça bireyseldir ve olası birçok faktör söz konusudur. Genetik, fizyoloji, sağlık ve hormonlar, yaşam deneyimleri (örneğin; yetiştirilme tarzı, ilişkiler, kötü muamele veya travma geçmişi), düşünme becerileri, başa çıkma stilleri ve kaynaklar arasında karmaşık etkileşimler vardır.” (…)
Desteğiniz neden önemli?
Yazar, depresyonun ne olduğu, nasıl görünebileceği ve neden mevcut olabileceği konusunda genel bir anlayışla, bir destekçi için en önemli sorunun, yardım etmek için ne yapılabileceği olduğunu belirtiyor: “Ve iyi haber şu ki yapabileceğiniz ve söyleyebileceğiniz şeyler var. Yazının devamında depresyonu olan birine duygusal ve pratik destek sağlamanıza yardımcı olacak ve hemen kullanmaya başlayabileceğiniz araçlar yer alıyor.
Depresyondaki birine destek sağlamak, kelimenin tam anlamıyla hayat kurtarıcı olabilir. İster duygularını ifade etme fırsatı vermek ister kendilerini izole hissetmemelerini sağlamak isterse pratik yardım veya profesyonel desteğe erişmelerine ya da bunları kabul etmelerine yardımcı olmak olsun, sunduğunuz şey paha biçilmezdir. Tek başınıza taşımanız gereken bir sorumluluk olmasa da, depresyondaki birine destek vermek, depresyonun kötüleşme riskini azaltmayı, acıdan biraz olsun kurtulmayı ve her şeyin düzeleceğine dair umut yaratmayı sağlayabilir.
Depresyon hakkında konuşun
Depresyonu tanımlamak ve başa çıkabilmek için insanların bunun hakkında konuşması gerekir. Depresyon hakkında konuşmak, bunu yaşayan kişinin kendini daha az yalnız hissetmesine de yardımcı olabilir.
Bu yüzden açık ve dürüst bir sohbeti teşvik etmek amacıyla elinizden geleni yapın. Önemsediğiniz kişinin depresyonda olabileceğinden endişeleniyorsunuz ancak henüz bu konu gündeme gelmedi, o zaman kendini kötü hissedip hissetmediğini ve bunun sadece üzüntülü bir günden daha fazlası olup olmadığını sorun. Endişelendiğinizi ve ne fark ettiğinizi bilmelerini sağlayın. Onların kendileriyle ilgili neler düşündükleri ve hissettiklerini öğrenin. (….)
Dışarıdan yardım almalarını destekleyin
Bazı durumlarda, sevdiklerinizin bakımı, desteğiniz ve zorlu bir zamanın geride kalması, depresyonu ortadan kaldırmak için yeterli olabilir. Bazı durumlarda ise sadece zaman, kendi kendine yardım veya desteğiniz yeterli olmayabilir ve depresyondaki kişiler dışarıdan desteğe ihtiyaç duyabilirler. (…) Bu tür bir desteğe duyulan ihtiyaç, depresyonun derecesine, kişinin ne kadar işlev gördüğüne ve ne tür bir yardıma ihtiyaç duyduğu hakkındaki düşüncelerine bağlı olabilir. Ayrıca ne kadar güvende veya güvensiz hissettiklerine de bağlıdır; kendine zarar verme veya intihar düşünceleri varsa, bir ruh sağlığı uzmanından destek almak kritik önem taşır. (…) Kişi destek ihtiyacını kabul etmeye veya onaylamaya hazır değilse, sinirlenmeyin. Sadece anladığınızı ve desteğin orada olduğunu veya ihtiyaç duyduklarında onlara yardım etmeye hazır olduğunuzu bildirin. (…)
Olumsuz, kaba ve eleştirel düşüncelere dikkat edin
Depresyonu olan biriyle günlük konuşmalarda, kendileri veya hayatlarının bazı yönleri hakkında oldukça olumsuz düşünceler dile getirdiklerini fark edebilirsiniz. Bir destekçi olarak, depresyonun ortaya çıkardığı olumsuz düşüncelere karşı dikkatli olun. ‘Bugün depresyon sana gerçekten olumsuz şeyler söylüyor gibi görünüyor’ veya ‘Depresyonun ortaya çıkardığı düşünceler çok kaba ve zalimce geliyor; son zamanlarda yaptığın iyi şeylerden hiçbirini yansıtmıyor, bunu fark ettin mi?’ gibi dışsallaştırıcı bir dil kullanın. Bu, kişinin bu tür düşünceleri kimliğinin doğal bir parçası olarak görmek yerine, bu düşüncelere yol açanın depresyon olduğunu fark etmesine yardımcı olabilir.” (…)
Yoğun duygularda yanlarında olun
Yazar, depresyonun kasvetli, ağır ve acı verici hisleri beraberinde getirebileceğini, birinin nasıl hissettiğini dinlemenin ve bunun ne kadar zor olduğunu şefkatle kabul etmenin önemli olduğunu vurguluyor: “(…) Hissettikleri şekilde hissettikleri için kötü bir insan olmadıklarını ve sevdiklerinin bu şekilde hissettiklerinde bile yanlarında olduklarını bilmek, depresyonla mücadeleye yardımcı olur.
Pratik destek önerin
Depresyon her şeyi daha zor hissettirebilir ve günlük görevleri bunaltıcı hale getirebilir. Görevler fiziksel (uyuşukluk ve yorgunluk nedeniyle), duygusal (stres, kaygı, sinirlilik vb. ortaya çıkabilir), bilişsel (sorun çözmeye çalışırken, kararlar alırken, yapılacak şeyleri hatırlarken vb.) ve davranışsal olarak (bir görevi yerine getirmek için zaman ayırmak) daha zor hale gelebilir. Bu durumdaki birine pratik destek sunmak yükü hafifletebilir (örneğin alışverişe gitmek, çocuk bakımına yardımcı olmak veya evi toplamak). (…)
Harekete geçmeye teşvik edin
Depresyonun geri çekilmeye, kaçınmaya ve hareketsizliğe neden olabileceğini belirtmiştik. Bunda uyuşukluk ve yorgunluk, uykusuzluk ve iştahsızlık, motivasyon kaybı ve olumsuz düşüncelerin saldırısı rol oynayabilir. Bir kişi her zamanki gibi işlev görmekte ve günlük olarak kendiyle ilgilenmekte zorlandığında, o kişinin yanına gitmek, nasıl hissettiğini anlamak ve ardından eyleme geçmesi ve biraz daha fazlasını yapmasını istemek, işlevlerini (ve ruh hallerini) tekrar artırmayı sağlayabilir. ‘Yardımcı olabilir miyim? Bazı görevleri yaparken sana destek olabilir miyim? Birlikte yapabileceğimiz bazı şeyler önerebilir miyim?’ diye sorabilir; evi (veya bir odayı) birlikte düzenlemeyi, birlikte yemek pişirmeyi, kahve içmeye gitmeyi veya bir saatliğine birlikte bir sosyal etkinliğe katılmayı teklif edebilirsiniz. (…)
İletişimi koruyun
Depresyon, iletişimi sürdürmeyi zorlaştırabilir. Planlar iptal edilebilir veya hiç yapılmayabilir. Mesajlar açılmamış veya cevaplanmamış olabilir. Aramalar görmezden gelinebilir. Depresyonu olan biriyle yaşıyorsanız, kişinin erken yatağa girdiğini, sizinle iletişimini yukarıdaki yollardan herhangi biriyle sınırladığını veya başkalarından uzaklaştığını fark edebilirsiniz. (…) Unutmayın, depresyon geçiren kişi için olumsuz, eleştirel ses çok yüksek; motivasyon ve enerji seviyeleri ise çok düşüktür ve bu sizinle olan ilişkilerine özgü değildir.
Bir destekçi olarak mesajlaşmaya, aramaya, konuşmaya ve plan yapmaya devam edin. Karşınızdakine onu sevdiğinizi ve önemsediğinizi belirtin. Cevap vermeleri için bir baskı olmadığını, ancak mümkün olduğunda buluşmaya veya konuşmaya hazır olduğunuzu bildirin. Yanlarında olduğunuzu ve olmaya devam edeceğinizi ifade edin. Depresyon geçerse ve kişi tekrar iletişim kurarsa, daha önce uzaklaşmış oldukları gerçeğini eleştirmeyin. Değişimden memnun olun ve tekrar iletişim kurabildikleri için onları kutlayın.
Nazik ve şefkatli olmaya devam edin
Bazen depresyondaki bir kişiye destek olurken, kendinizi yorgun, sinirli, hayal kırıklığına uğramış hissedebilirsiniz. Empati kurmayı, nazik ve şefkatli olmayı sürdürmek zor gelebilir. (…) Kişinin zaten kalabalık olan eleştirel düşünce alanına başka bir eleştirel ses eklemekten kaçınmak için elinizden geleni yapın. Ancak, kendi düşüncelerinizi ve hislerinizi, bir arkadaşınız, aile üyeniz veya bir terapistin yardımıyla fark etmeniz önemlidir. Molalar vererek, öz-bakım yaparak ve diğer destek türlerine başvurarak nazik ve şefkatli kalmayı sağlayabilirsiniz. (…)
İnsanlar depresyondan kurtulur ve önemsediğiniz kişi için her zaman umut vardır. Hızlı veya kolay bir süreç olmayabilir ve doğru destek birleşimini bulmak zaman alabilir, ancak yine de iyileşme gerçekleşebilir. Sabrınız, anlayışınız, şefkatiniz ve sevginiz, sunmanız gereken temel hediyelerdir.”
Bu yazı ilk kez 17 Ocak 2025’te yayımlanmıştır.