Dijital çağın çocukları ve siyaset

Dijital çağın içine doğan çocuklar siyasette nasıl bir yol izleyecek? Sosyal medyadan oyunlara dijital ortamda sürekli dezenformasyona ve manipülasyonlara maruz kalan çocuklar siyasete nasıl bakıyor?

İnsanlığın internetle birlikte gelişen dijital dünyaya adapte olması, diğer birçok devrimsel dönüşüm sürecine kıyasla ışık hızında gerçekleşti. Bugün teknolojinin yenilenme hızı ışık hızı kavramına bile yeni anlamlar yüklememize neden oluyor.

Dijitalin içine doğan çocuklar son 15 yıldır dijital yerliler olarak ev sahibi konumdalar. Dijital göçebeler olan ebeveynleri onların kavradığı birçok gerçeği henüz kavrayabilmiş değil. Web 1.0 döneminden web 4.0 dönemine kadar karşılaştığımız hıza aileler dengeli biçimde entegre olamazken, dijital dünyaya doğan çocuklar, ebeveynlerinin hakimiyetindeki ama artık daha hızlı dönen dünyaya entegre olmaya çalıştılar.

Birçok disiplinde yolunu bulmaya çalışan yeni dünyanın çocuklarının siyasette nasıl bir yol izleyeceğiyse önemli bir soru olarak ortada duruyor.  İçine doğdukları dünyayı kavrayıp dönüştürme yoluna giren gençler siyasete nasıl bakıyor? Seçmen olana kadar maruz kalınan manipülasyonlar ve etkileri dijital yüzyılda ne ifade ediyor? Bunlar geleceği şekillendirecek ve üzerinde düşünülmesi gereken sorular olarak karşımıza çıkıyor.

Bilginin gücü ve dijital riskler

Kudretli bir güç olarak bilgi, hayatı biçimlendiriyor. Kullandığımız dijital araçlar ve teknoloji ile birlikte kavramlarımız, değerlerimiz, inançlarımız ve yaşam biçimimiz de dönüşüyor.

Bilgi ekosisteminde olup bitenler, bilginin restore edilerek yeniden servisi, saflığını ve yoğunluğunu kaybetmesine rağmen alternatifi üretilmediği için tekel haline getirilen bilgi; dijitalde güçlü olanı çoğu zaman haklı hale getiriyor. Dezenformasyon ve manipülasyon sayesinde oluşturulan algı ve sonucunda şekillenen bazı olgular, dönüştürülmeyi başaran gündem en iyi örnekler.

Bilgi düzensizliği kavramı, tüm manipülasyon ve beraberinde gelebilen dezenformasyon dahil yanlış bilgi türlerini kapsıyor. Her karşılaştığımız yanlış bilgi dezenformasyon değil ama diğer yanlış bilgi türleri de en az dezenformasyon kadar algıları değiştirmede ya da kamuoyu oluşturabilmede, kitlelerin manipülasyonunda etkili olabiliyor.

Dezenformasyonun ve manipülasyonun dönüştürücü negatif etkisi hem ulusal hem uluslararası seviyede ciddi bir tehlike artık. Özellikle sonuçları bakımından incelendiğinde bu kavramların toplumsal birliktelik, aidiyet ve siyaseti yönlendirici etkisi daha çok ciddiye alınmasını gerekli kılıyor.

Nitekim seçmen yaşına gelene kadar çocukluk döneminden itibaren karşılaşılan tüm yanlış bilgi türleri, gençlerin düşünsel ve davranışsal eğilimlerini manipüle edebilme yetkinliğine sahip. Ayrıca yapay zekâ ve derin sahte gibi teknolojilerin bireysel kullanıcılara ulaşması, mevcut riskleri de artıran bir unsur.

Dijital çağda yetişen çocuklar nasıl etki altında kalıyor?

Ülkemiz sosyal medya kullanımında dünya istatistiklerinde üst sıralarda yer alıyor ama bu yoğun kullanımı rağmen dijital okuryazarlık seviyesi hiç de yüksek değil.  Bu da dijitalde yapılabilecek her türlü manipülasyona maruz kalma riskini beraberinde getiriyor.

Çocuk yaştan itibaren dijital üzerinden belli bir manipülasyonla yetişen çocukların algıları da paralel şekilde evrilerek devletle, siyasetle, bulundukları toplumla ve birçok alanla ilişkilerini ve iletişimlerini belirliyor.

Ebeveynler bebek yaştan itibaren çocuklara, içerikleri derinlemesine kavramaksızın dijital araçlar vererek belki de ilk elden çocukların manipülasyona maruz kalmasına neden oluyorlar.

Dijital okuryazarlık neden önemli?

Dijitalin içine doğan çocukları bu imkanlardan mahrum bırakmak rasyonel olmasa dahi maruz kaldıkları içeriklerin kontrolü konusunda bilinçli olmak bir zorunluluk. Dijital içeriklere emanet edilen çocukların düşünsel dönüşümlerinin büyüdüklerinde siyasal yaşam başta olmak üzere hayata katılımlarında ne denli etkili olduğu göz ardı ediliyor. Dijital okuryazarlığı edinebilen yetkinlikte ebeveynler olabilmenin, çocukların gelecekte olacakları kişiyle doğrudan ilişkisi bulunuyor.

Kitlelerin manipülasyonunda dijital medya araçları büyük önem taşıyor. Hali hazırda konvansiyonel medya üzerinden maruz kalınan manipülasyonlar söz konusu iken dijital medyanın buna iştiraki oldukça kontrolsüz ve bir o kadar tehlikeli bir alan oluşturuyor. Medyanın kitle mobilizasyonunda etkinliğini bilen finans kaynaklarının birçok medya aracını kendi himayelerinde bulundurduklarını; bunlardan sadece gelir elde etmedikleri aynı zamanda propaganda aracı olarak kullandıklarını biliyoruz. Belli bir dünya görüşü, belli inançlar, belli kültürel aktarımlar ve kitle mobilizasyonunda etkin olacak davranışlar bu tröstler vasıtasıyla kontrol edilip yönlendirildiğinde hem toplumların düşünsel ve kimliksel dönüşümlerinde etkili olmayı hem de toplumların istenilen ya da arzu edilen hegemon düşünce yönüne doğru şekillenmesini sağlayabiliyor. Sosyal medya ve dijital medya da bu oluşturulan algıların desteklenmesini sağlamlaştıran yol arkadaşları oluyor. Siyasetin gündemine konu olacak zamana gelindiğinde ise belli algılarla yetişmiş seçmenlere ulaşmak zorlaşıyor.

Dijital oyun içerikleri de siyasal manipülasyon için kullanılabilir

Çocukların ve gençlerin manipülasyonu söz konusu olduğunda dijital oyunların içerikleri de en az dijital medya kadar hassas bir mesele. İthal ettiğimiz her içeriğin belli manipülasyon kodlarını taşıma riski oldukça canlı. Eş zamanlı olarak çocukların dijitalle kontrolsüz ilişkileri istenmeyen bağımlılıkların gelişmesinde ve sağlıklı birey-toplum ilişkisi kuramamalarında da etkili olabiliyor.

Nesillerin yetişmesini sağlayan diğer bir unsur ise eğitim. Çocuklar, kendi sorularına cevap bulabilecekleri bir çağda yaşıyorlar. Bu açıdan değerlendirince dijital çağın gerçekliklerini yadsıyarak planlanan eğitim sistemi dijital neslin, boşlukları dijitalde bulduklarıyla doldurmasına imkân tanıyor. Doğrusuyla yanlışıyla her türlü bilgiye ulaşabilen nesiller için geride kalmış bir akademik sistem daha büyük kopukluklara ve manipüle edilmeye hazır daha fazla zihne zemin hazırlıyor.

Siyasete bakacak olursak; siyasetin genel itibarla seçmenle ilgilendiğini söyleriz. Hedefinde seçmene ulaşmak, soru ve sorunlarına çözüm sunarak oy alabilme üzerine kurulu bir düzen vardır. Çocukla ilgilenmek ailenin ve devletin sorumluluğunda olsa da oy veremediği için çocukların güncel ihtiyaçlarının pas geçilmesi, ailenin çocuğunu okula, öğretmene bazen de cami imamlarına emanet ederek onun gelişimini tamamlayacağını düşünmesi, dijital okuryazarlık bahsinin gelişmesine engel teşkil ediyor. Bilgi toplumu yaratma idealindeki kurumların bu konularda aldıkları sorumluluk yeterli değil. Konunun siyasetin gündeminde daha derin yer alması gerekiyor. Çünkü manipülasyonla büyüyen çocuklar da oy verme yaşına geliyor.

Dijital çağın çocukları siyasete nasıl bakıyor?

Dijital medya ve içeriklerine maruz kalan gençlerin demokrasiye katılımlarını inceleyen araştırmalara[1] baktığımızda anlıyoruz ki siyasi erk ve genç seçmen arasında bir iletişim kopukluğu mevcut.

Dijital çağın çocuğu olarak büyümüş seçmenin siyasi erke ve temsil ettiklerine karşı pejoratif bir üslup takındıkları görülüyor. Kendi kuşağının özelliklerini dijital çağda kazanan bu nesil için gerçekler, algılar, toplumsal dinamikler, kutsallar gibi konular, mevcut siyasi erklerin kendi kuşaklarının çok tanımadığı, yabancısı olduğu olgular.

Dijital dünyanın ve algoritmaların çerçevelediği yankı odalarında sıkışıp kalma riskleri artarak devam ediyor. Bu da onların hangi siyasi fikir içinde organize olacaklarına ilişkin bir muğlaklık yaratıyor.

Farklı yankı odalarında farklı bilgi ekosistemlerine ulaşarak seçmen davranışlarını belirleyebilen Z kuşağının homojen bir yapıya sahip olmadığı da bir gerçek. Bu da siyaset için öngörülmeyen neticeler doğurabiliyor.

Siyasi erk tarafından uygulanan yüz yüze geleneksel siyaset yapma yöntemi ise dijital çağın çocuklarına ulaşmada yeterli olamıyor. Bu nedenledir ki çok küçük yaşlardan itibaren dijitalde maruz kalınan içeriklerin toplumu dönüştürücü etkisi olduğu unutulmadan uygun iletişim dilinin çocukluktan itibaren geliştirilerek gönül bağı kurulması siyasi erk için kıymet kazanıyor.

Ne yapmalı?

Siyasiler için, gençlerin manipülasyondan korunması ve doğru bilgilendirilmesi, gelecekteki seçmen kitlesini şekillendirme açısından kritik. Eğitimli, bilinçli ve gönlüne dokunulmuş gençler, toplumlarını daha iyi anlayabilir ve bu anlayışla politik süreçlere daha etkili bir şekilde katılabilirler. Fakat bu süreç çocukluktan başlar. Dezenformasyon ve manipülasyon ile mücadelenin devlet otoritesi ile topyekün şekilde yürütülmesi ulusal güvenlik açısından da önem taşır bu aynı zamanda dijital neslin siyasal katılımını pozitif yönde etkileme potansiyeli de taşır.

Toplumlar ve jenerasyonlar incelendiğinde her dönemin kendi içinde farklı sosyolojik, kültürel, teknolojik ve politik dinamikler olduğunu söylemek mümkün olsa da tarihin en eski dönemlerinden günümüze kadar değişmeyen bir algı olarak “Bu gençler nereye gidiyor” sorusu elbette sorulmaya devam edecek. Ancak yetişen nesillerin toplumdan kopuk, siyasetten uzak, değerlerden yoksun bir gençliğe dönüşmelerini önlemek için; bilinçli birer dijital okuryazar olmak gereğinin altını çizmekte fayda var. Gençlerin toplumla ve siyasetle bağ kurması doğru frekanslarda iletişim becerileri kazanması ile mümkün. Aksi halde “Bu gençler nereye gidiyor?” sorusunu sorduğumuzda çok geç olabilir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 30 Nisan 2024’te yayımlanmıştır.

[1] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3239690

Wu, X., & Sidak, J. G. (2020). The Digital Generation and Political Participation: The Impact of Social Media. Journal of Legal Studies, 49(1), 235-258

Reiss, D. M. (2016). The Impact of Social Media on Youth Political Participation and Voting Behavior. Journal of Youth Studies, 19(8), 1095-1112

Schwartz, S. A. (2014). Young People’s Political Participation in the Digital Age: Why do they (Not) Discuss Politics with Politicians on Facebook? Journal of Information Technology & Politics, 11(3), 247-263

https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/00933104.2015.1132646

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3211055

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/630621

https://openaccess.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/11065/10540997.pdf?sequence=1&isAllowed=y

https://www.researchgate.net/publication/232181234_Demokraside_cocuklara_ve_genclere_yer_acmak

https://blogs.lse.ac.uk/politicsandpolicy/is-facebook-a-site-of-political-engagement-for-young-people/

Gizem Coşkuner
Gizem Coşkuner
Gizem Coşkuner - Lisans eğitimini Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde bitirdikten sonra aynı üniversitenin Ekonomi Hukuku programında Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Hali hazırda Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi lisans programında ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümü lisans programında eğitimine devam etmektedir. Coşkuner, Bilişim Vadisi başta olmak üzere çeşitli kamu kurumları himayeleriyle gerçekleştirilen "Oyunlagelecek" etkinliklerinin İletişim ve Etkinlik koordinatörüdür. Dijital Türk Oyunları Platformu yöneticisi ve Dijital Oyun Geliştiriciler Derneği Genel Sekreteri olarak sivil toplum faaliyetlerine yönetici olarak devam etmektedir. NATO tarafından desteklenen ve RDM aracılığı ile yürütülen “Bilgi Düzensizliği ile Mücadele Eğitici Eğitimi” programı neticesinde bilgi düzensizliği ve dezenformasyon ile mücadele eğitmenliği lisansını kazanmıştır. Hali hazırda özel sektör ve kamu kurumlarına Bilgi Düzensizliği ve Dezenformasyon ile Mücadele eğitimleri başta olmak üzere kriz ve itibar iletişim yönetimi, dijital ilişkiler yönetimi ve kurumsal iletişim üzerine eğitimler vermektedir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Dijital çağın çocukları ve siyaset

Dijital çağın içine doğan çocuklar siyasette nasıl bir yol izleyecek? Sosyal medyadan oyunlara dijital ortamda sürekli dezenformasyona ve manipülasyonlara maruz kalan çocuklar siyasete nasıl bakıyor?

İnsanlığın internetle birlikte gelişen dijital dünyaya adapte olması, diğer birçok devrimsel dönüşüm sürecine kıyasla ışık hızında gerçekleşti. Bugün teknolojinin yenilenme hızı ışık hızı kavramına bile yeni anlamlar yüklememize neden oluyor.

Dijitalin içine doğan çocuklar son 15 yıldır dijital yerliler olarak ev sahibi konumdalar. Dijital göçebeler olan ebeveynleri onların kavradığı birçok gerçeği henüz kavrayabilmiş değil. Web 1.0 döneminden web 4.0 dönemine kadar karşılaştığımız hıza aileler dengeli biçimde entegre olamazken, dijital dünyaya doğan çocuklar, ebeveynlerinin hakimiyetindeki ama artık daha hızlı dönen dünyaya entegre olmaya çalıştılar.

Birçok disiplinde yolunu bulmaya çalışan yeni dünyanın çocuklarının siyasette nasıl bir yol izleyeceğiyse önemli bir soru olarak ortada duruyor.  İçine doğdukları dünyayı kavrayıp dönüştürme yoluna giren gençler siyasete nasıl bakıyor? Seçmen olana kadar maruz kalınan manipülasyonlar ve etkileri dijital yüzyılda ne ifade ediyor? Bunlar geleceği şekillendirecek ve üzerinde düşünülmesi gereken sorular olarak karşımıza çıkıyor.

Bilginin gücü ve dijital riskler

Kudretli bir güç olarak bilgi, hayatı biçimlendiriyor. Kullandığımız dijital araçlar ve teknoloji ile birlikte kavramlarımız, değerlerimiz, inançlarımız ve yaşam biçimimiz de dönüşüyor.

Bilgi ekosisteminde olup bitenler, bilginin restore edilerek yeniden servisi, saflığını ve yoğunluğunu kaybetmesine rağmen alternatifi üretilmediği için tekel haline getirilen bilgi; dijitalde güçlü olanı çoğu zaman haklı hale getiriyor. Dezenformasyon ve manipülasyon sayesinde oluşturulan algı ve sonucunda şekillenen bazı olgular, dönüştürülmeyi başaran gündem en iyi örnekler.

Bilgi düzensizliği kavramı, tüm manipülasyon ve beraberinde gelebilen dezenformasyon dahil yanlış bilgi türlerini kapsıyor. Her karşılaştığımız yanlış bilgi dezenformasyon değil ama diğer yanlış bilgi türleri de en az dezenformasyon kadar algıları değiştirmede ya da kamuoyu oluşturabilmede, kitlelerin manipülasyonunda etkili olabiliyor.

Dezenformasyonun ve manipülasyonun dönüştürücü negatif etkisi hem ulusal hem uluslararası seviyede ciddi bir tehlike artık. Özellikle sonuçları bakımından incelendiğinde bu kavramların toplumsal birliktelik, aidiyet ve siyaseti yönlendirici etkisi daha çok ciddiye alınmasını gerekli kılıyor.

Nitekim seçmen yaşına gelene kadar çocukluk döneminden itibaren karşılaşılan tüm yanlış bilgi türleri, gençlerin düşünsel ve davranışsal eğilimlerini manipüle edebilme yetkinliğine sahip. Ayrıca yapay zekâ ve derin sahte gibi teknolojilerin bireysel kullanıcılara ulaşması, mevcut riskleri de artıran bir unsur.

Dijital çağda yetişen çocuklar nasıl etki altında kalıyor?

Ülkemiz sosyal medya kullanımında dünya istatistiklerinde üst sıralarda yer alıyor ama bu yoğun kullanımı rağmen dijital okuryazarlık seviyesi hiç de yüksek değil.  Bu da dijitalde yapılabilecek her türlü manipülasyona maruz kalma riskini beraberinde getiriyor.

Çocuk yaştan itibaren dijital üzerinden belli bir manipülasyonla yetişen çocukların algıları da paralel şekilde evrilerek devletle, siyasetle, bulundukları toplumla ve birçok alanla ilişkilerini ve iletişimlerini belirliyor.

Ebeveynler bebek yaştan itibaren çocuklara, içerikleri derinlemesine kavramaksızın dijital araçlar vererek belki de ilk elden çocukların manipülasyona maruz kalmasına neden oluyorlar.

Dijital okuryazarlık neden önemli?

Dijitalin içine doğan çocukları bu imkanlardan mahrum bırakmak rasyonel olmasa dahi maruz kaldıkları içeriklerin kontrolü konusunda bilinçli olmak bir zorunluluk. Dijital içeriklere emanet edilen çocukların düşünsel dönüşümlerinin büyüdüklerinde siyasal yaşam başta olmak üzere hayata katılımlarında ne denli etkili olduğu göz ardı ediliyor. Dijital okuryazarlığı edinebilen yetkinlikte ebeveynler olabilmenin, çocukların gelecekte olacakları kişiyle doğrudan ilişkisi bulunuyor.

Kitlelerin manipülasyonunda dijital medya araçları büyük önem taşıyor. Hali hazırda konvansiyonel medya üzerinden maruz kalınan manipülasyonlar söz konusu iken dijital medyanın buna iştiraki oldukça kontrolsüz ve bir o kadar tehlikeli bir alan oluşturuyor. Medyanın kitle mobilizasyonunda etkinliğini bilen finans kaynaklarının birçok medya aracını kendi himayelerinde bulundurduklarını; bunlardan sadece gelir elde etmedikleri aynı zamanda propaganda aracı olarak kullandıklarını biliyoruz. Belli bir dünya görüşü, belli inançlar, belli kültürel aktarımlar ve kitle mobilizasyonunda etkin olacak davranışlar bu tröstler vasıtasıyla kontrol edilip yönlendirildiğinde hem toplumların düşünsel ve kimliksel dönüşümlerinde etkili olmayı hem de toplumların istenilen ya da arzu edilen hegemon düşünce yönüne doğru şekillenmesini sağlayabiliyor. Sosyal medya ve dijital medya da bu oluşturulan algıların desteklenmesini sağlamlaştıran yol arkadaşları oluyor. Siyasetin gündemine konu olacak zamana gelindiğinde ise belli algılarla yetişmiş seçmenlere ulaşmak zorlaşıyor.

Dijital oyun içerikleri de siyasal manipülasyon için kullanılabilir

Çocukların ve gençlerin manipülasyonu söz konusu olduğunda dijital oyunların içerikleri de en az dijital medya kadar hassas bir mesele. İthal ettiğimiz her içeriğin belli manipülasyon kodlarını taşıma riski oldukça canlı. Eş zamanlı olarak çocukların dijitalle kontrolsüz ilişkileri istenmeyen bağımlılıkların gelişmesinde ve sağlıklı birey-toplum ilişkisi kuramamalarında da etkili olabiliyor.

Nesillerin yetişmesini sağlayan diğer bir unsur ise eğitim. Çocuklar, kendi sorularına cevap bulabilecekleri bir çağda yaşıyorlar. Bu açıdan değerlendirince dijital çağın gerçekliklerini yadsıyarak planlanan eğitim sistemi dijital neslin, boşlukları dijitalde bulduklarıyla doldurmasına imkân tanıyor. Doğrusuyla yanlışıyla her türlü bilgiye ulaşabilen nesiller için geride kalmış bir akademik sistem daha büyük kopukluklara ve manipüle edilmeye hazır daha fazla zihne zemin hazırlıyor.

Siyasete bakacak olursak; siyasetin genel itibarla seçmenle ilgilendiğini söyleriz. Hedefinde seçmene ulaşmak, soru ve sorunlarına çözüm sunarak oy alabilme üzerine kurulu bir düzen vardır. Çocukla ilgilenmek ailenin ve devletin sorumluluğunda olsa da oy veremediği için çocukların güncel ihtiyaçlarının pas geçilmesi, ailenin çocuğunu okula, öğretmene bazen de cami imamlarına emanet ederek onun gelişimini tamamlayacağını düşünmesi, dijital okuryazarlık bahsinin gelişmesine engel teşkil ediyor. Bilgi toplumu yaratma idealindeki kurumların bu konularda aldıkları sorumluluk yeterli değil. Konunun siyasetin gündeminde daha derin yer alması gerekiyor. Çünkü manipülasyonla büyüyen çocuklar da oy verme yaşına geliyor.

Dijital çağın çocukları siyasete nasıl bakıyor?

Dijital medya ve içeriklerine maruz kalan gençlerin demokrasiye katılımlarını inceleyen araştırmalara[1] baktığımızda anlıyoruz ki siyasi erk ve genç seçmen arasında bir iletişim kopukluğu mevcut.

Dijital çağın çocuğu olarak büyümüş seçmenin siyasi erke ve temsil ettiklerine karşı pejoratif bir üslup takındıkları görülüyor. Kendi kuşağının özelliklerini dijital çağda kazanan bu nesil için gerçekler, algılar, toplumsal dinamikler, kutsallar gibi konular, mevcut siyasi erklerin kendi kuşaklarının çok tanımadığı, yabancısı olduğu olgular.

Dijital dünyanın ve algoritmaların çerçevelediği yankı odalarında sıkışıp kalma riskleri artarak devam ediyor. Bu da onların hangi siyasi fikir içinde organize olacaklarına ilişkin bir muğlaklık yaratıyor.

Farklı yankı odalarında farklı bilgi ekosistemlerine ulaşarak seçmen davranışlarını belirleyebilen Z kuşağının homojen bir yapıya sahip olmadığı da bir gerçek. Bu da siyaset için öngörülmeyen neticeler doğurabiliyor.

Siyasi erk tarafından uygulanan yüz yüze geleneksel siyaset yapma yöntemi ise dijital çağın çocuklarına ulaşmada yeterli olamıyor. Bu nedenledir ki çok küçük yaşlardan itibaren dijitalde maruz kalınan içeriklerin toplumu dönüştürücü etkisi olduğu unutulmadan uygun iletişim dilinin çocukluktan itibaren geliştirilerek gönül bağı kurulması siyasi erk için kıymet kazanıyor.

Ne yapmalı?

Siyasiler için, gençlerin manipülasyondan korunması ve doğru bilgilendirilmesi, gelecekteki seçmen kitlesini şekillendirme açısından kritik. Eğitimli, bilinçli ve gönlüne dokunulmuş gençler, toplumlarını daha iyi anlayabilir ve bu anlayışla politik süreçlere daha etkili bir şekilde katılabilirler. Fakat bu süreç çocukluktan başlar. Dezenformasyon ve manipülasyon ile mücadelenin devlet otoritesi ile topyekün şekilde yürütülmesi ulusal güvenlik açısından da önem taşır bu aynı zamanda dijital neslin siyasal katılımını pozitif yönde etkileme potansiyeli de taşır.

Toplumlar ve jenerasyonlar incelendiğinde her dönemin kendi içinde farklı sosyolojik, kültürel, teknolojik ve politik dinamikler olduğunu söylemek mümkün olsa da tarihin en eski dönemlerinden günümüze kadar değişmeyen bir algı olarak “Bu gençler nereye gidiyor” sorusu elbette sorulmaya devam edecek. Ancak yetişen nesillerin toplumdan kopuk, siyasetten uzak, değerlerden yoksun bir gençliğe dönüşmelerini önlemek için; bilinçli birer dijital okuryazar olmak gereğinin altını çizmekte fayda var. Gençlerin toplumla ve siyasetle bağ kurması doğru frekanslarda iletişim becerileri kazanması ile mümkün. Aksi halde “Bu gençler nereye gidiyor?” sorusunu sorduğumuzda çok geç olabilir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 30 Nisan 2024’te yayımlanmıştır.

[1] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3239690

Wu, X., & Sidak, J. G. (2020). The Digital Generation and Political Participation: The Impact of Social Media. Journal of Legal Studies, 49(1), 235-258

Reiss, D. M. (2016). The Impact of Social Media on Youth Political Participation and Voting Behavior. Journal of Youth Studies, 19(8), 1095-1112

Schwartz, S. A. (2014). Young People’s Political Participation in the Digital Age: Why do they (Not) Discuss Politics with Politicians on Facebook? Journal of Information Technology & Politics, 11(3), 247-263

https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/00933104.2015.1132646

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3211055

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/630621

https://openaccess.maltepe.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12415/11065/10540997.pdf?sequence=1&isAllowed=y

https://www.researchgate.net/publication/232181234_Demokraside_cocuklara_ve_genclere_yer_acmak

https://blogs.lse.ac.uk/politicsandpolicy/is-facebook-a-site-of-political-engagement-for-young-people/

Gizem Coşkuner
Gizem Coşkuner
Gizem Coşkuner - Lisans eğitimini Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde bitirdikten sonra aynı üniversitenin Ekonomi Hukuku programında Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Hali hazırda Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi lisans programında ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümü lisans programında eğitimine devam etmektedir. Coşkuner, Bilişim Vadisi başta olmak üzere çeşitli kamu kurumları himayeleriyle gerçekleştirilen "Oyunlagelecek" etkinliklerinin İletişim ve Etkinlik koordinatörüdür. Dijital Türk Oyunları Platformu yöneticisi ve Dijital Oyun Geliştiriciler Derneği Genel Sekreteri olarak sivil toplum faaliyetlerine yönetici olarak devam etmektedir. NATO tarafından desteklenen ve RDM aracılığı ile yürütülen “Bilgi Düzensizliği ile Mücadele Eğitici Eğitimi” programı neticesinde bilgi düzensizliği ve dezenformasyon ile mücadele eğitmenliği lisansını kazanmıştır. Hali hazırda özel sektör ve kamu kurumlarına Bilgi Düzensizliği ve Dezenformasyon ile Mücadele eğitimleri başta olmak üzere kriz ve itibar iletişim yönetimi, dijital ilişkiler yönetimi ve kurumsal iletişim üzerine eğitimler vermektedir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x