Gençlerin yeni kamusal alanı Youtube. Peki, kaygılanmalı mıyız?

Youtube gençler için sosyal çevrenin yerini mi alıyor? Gençlerin gelecek algılarında Youtube’un önemi ne? Gayriresmî bir öğrenim pratiği mi yoksa gizemli ve anlamsız bir sosyal medya platformu mu? Doç. Dr. Nazlı Aytuna yazdı.

Dünyanın en büyük video içerik platformu Youtube, 15 Şubat 2005’te üç eski PayPal çalışanı, Chad Hurley, Steve Chen ve Jawed Karim tarafından kuruldu ve kuruluşundan kısa bir süre sonra Google tarafından satın alarak yenilikçi çevrimiçi stratejilerin geleneksel yayın uygulamalarıyla birleştiği dev bir sosyal medya platformuna dönüştü.

Dünya sıralamasında Facebook’dan sonra en çok tercih edilen ikinci sosyal medya olan YouTube, Türkiye’de ise sosyal medya kullanım istatistiklerinde %94,5 kullanım oranıyla birinci sırada yer alıyor (We Are Social 2021 Türkiye Raporu).

Ayda 2 milyardan fazla aktif kullanıcısı olan bu platform üzerinden her gün bir milyar saatten fazla video izleniyor ve milyarlarca görüntü üretiliyor (YouTube, 2021).

Youtube aynı zamanda Google’dan sonra en çok kullanılan arama motoru ve ziyaret edilen web sitesi olarak da internet trafiğinin merkezinde yer alıyor. Müzik dinleme, oyun oynama, film izleme, öğrenme, bilgiye ulaşma pratiklerine getirdiği açılımlarla YouTube bir medya platformu olmanın ötesine geçti ve özellikle gençlerin “yaşam deneyimlerinin” yeni sahnesini oluşturmaya başladı.

Nereden nereye geldi?

Başlangıçta YouTube, çoğunlukla amatör video içeriği, Web kamerası kayıtları, ev video kliplerinden oluşan kullanıcı tabanlı içeriğin (UGC) hâkim olduğu bir platform iken kısa sürede profesyonellerin de dahil olduğu, özel-kamusal, gerçek-sanal, çevrimiçi-çevrimdışı sınırlarının yeniden tanımlandığı, yeni iletişim kodlarının oluştuğu bir platforma dönüştü.

İlk vlog olarak kabul edilen “Lonelygirl15” in hikayesi, gerçek ve sanal, özel ve kamusal arasındaki sınırların özellikle de gençleri merkez alarak ilk günden itibaren nasıl zorlandığının bir örneği olarak görülebilir.

16 Haziran 2006’da Bree adında bir genç kız, bu yeni video paylaşım platformunun ilk video günlüğünü, vlog’u, başlatmak için kullandı. Bree kameranın önünde rahat bir şekilde oturarak hayali izleyicilerine içinde yaşadığı “sıkıcı” kasabayı, en yakın arkadaşı Daniel ile olan karmaşık ilişkisini ve gizemli bir yaşamı olan zorba ebeveyniyle yaşadığı hayal kırıklığını anlattı. Bu iki dakikalık kısa video YouTube’un ilk viral yıldızlarından birini doğurdu.

YouTube’un ilk viral yıldızının bir aktris olduğunun ve içeriğin profesyonel bir kurgu olduğunun anlaşılması ise samimiyet duygusunun etki oluşturmak için kullanımı ve gençlerin yeni iletişim kodları tartışmalarının başlangıcı oldu.

Youtube içerikleri ve ekonomik çıktıları

YouTube’da oluşturulan içeriğin büyük ekonomik çıktılarının oluşturulmasında gene gençler ön planda yer aldı.

YouTube tarihinde en uzun süre, en çok abone sayısına sahip olarak zirvede kalan kanalın yaratıcısı, İsveçli 1989 doğumlu Felix Kjellberg’in çevrimiçi oyun kişiliği PewDiePie’ın hikayesi de YouTube’da gelişen gençlik kültürünün ilham verici hikayelerinden biri oldu.

29 Nisan 2010’da Kjellberg, PewDiePie ismini verdiği YouTube hesabını açtı ve kanalında yer alan en eski video olan, Minecraft Multiplayer Fun videosunu 5 Ekim 2010 tarihinde yayınlandı. 19 Ağustos 2015’te PewDiePie YouTube kanalı, Guinness Dünya Rekorları tarafından 38 milyon 746 bin 465 aboneyle tüm zamanların en çok abonesi olan kanal olarak belirlendi.

Temmuz 2021’de bu sayı 110 milyon abone ve milyarlarca izlenme sayısıyla büyük bir ekonomik modeli temsil ederek dijital pazarlama stratejilerinde oyun değiştirici oldu. Sadece oyun oynayarak oluşturduğu ekonomik potansiyel, dijital pazarlamaya getirdiği açılımın yanı sıra PewDiePie’nin spontane yorumlarının çoğunun küfür içermesi, hatta zaman zaman ırkçı bir dil kullanması da oluşan bu gençlik kültürü etrafında tartışmaların oluşmasına neden oldu.

Youtube gençler için sosyal çevrenin yerini mi alıyor?

Genç bireylerin YouTube ile kurduğu ilişkiyi, oluşturdukları anlamları, yaşam deneyimlerini sorgulamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmelere dayandırılmış bir saha çalışmasını pandemi şartlarının getirdiği duraksamalarla birlikte yaklaşık 2 senedir yürütüyoruz.[efn_note]Araştırma Galatasaray Üniversitesi Medya Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde, Doç.Dr. Nazlı Aytuna ve Yeşim Ceren Çapraz tarafından yürütülmektedir.[/efn_note]

Çalışmanın geldiği aşamada gençlerin yaşam deneyimlerinin belirlenmesinde YouTube’un önemli bir işlev kazandığı sonucu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Kendi ifadeleriyle “hayat görüşlerinin” belirlenmesinde, deneyim kazanmalarında, YouTube büyük bir yer tutuyor.

Gençlerin tutumlarının oluşturulmasında sosyal çevrenin belirleyici rolünün YouTube’a doğru kaydığı söylenebilir. Gençler YouTube’un öne çıkardığı görüntüler, karakterler, kimlikler üzerinden yeni yaşam deneyimleri, gündelik hayat pratikleri öğreniyorlar. Araştırmaya katılanlar net bir şekilde YouTuber’ların görüşlerine, deneyimlerine diğer sosyal çevrelerinden daha fazla önem verdiklerini ifade ediyorlar. Örneğin 15 yaşındaki bir genç YouTube dünyasına olan güvenini şu şekilde tarif ediyor: “Arkadaşlarımı ciddiye almam. Ama Youtube’daki bir adam bilgiliyse alanında o tarz içerikler fazla üretmişse onun dediklerini ciddiye alırım. Tavsiye konusunda da YouTuber birisi benim içim arkadaşımdan daha önemli olabilir.”

Diğer yandan gençler YouTube üzerinden kurguladıkları yaşam deneyimlerinin diğer kuşaklar tarafından anlaşılamamasından duydukları rahatsızlığı ifade ediyorlar. Örneğin 16 yaşındaki bir genç ailesiyle olan iletişim sorununu şu şekilde ifade ediyor: “Evde de Youtube’u yalnız izliyorum çünkü annem ve babamın çağıyla bizim çağımız farklı. Anlamazlar çok, önyargılı yaklaşırlar direkt. O yüzden yalnız izlemeyi tercih ediyorum.”

Gayriresmî bir öğrenim pratiği mi?

Gençlerin gelecek algılarında YouTube önemli bir yere sahip. Gençler teknolojik gelişmenin yetişmek için mücadele edilmesi gereken geleceği sembolize ettiğini ifade ediyorlar ve bu geleceğin inşasında YouTube’a önemli bir yer veriyorlar.

YouTube eğlenceli vakit geçirdikleri bir video paylaşım sitesi olmanın ötesine geçerek, gençlerin geleceklerini inşa edebildikleri öğretici bir platforma dönüşüyor. Özellikle, “Informal learning” olarak kavramsallaştırılan öğrenim biçimiyle, müzik, yabancı dil, kültürlerarası alışveriş gibi çeşitli konularda gayriresmî bir öğrenim pratiğini geliştiriyorlar. Hatta bazı gençler için öğrenme ve gelişim beklentisi YouTube motivasyonları içinde en önde yer alıyor. Aynı zamanda gençler YouTube’u görünürlüğün ve sosyalleşmenin yeni alanı olarak ifade ediyorlar.

Gençlerin YouTube üzerinden oluşturdukları yaşam deneyimleri değerlendirdiğinde, YouTube’un gençlere ideal bir kamusal alan oluşturma fırsatı sunduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Bu yeni kamusal alan, onlara atfedilen değerlerden bağımsız kendi normlarını, anlamlarını yeni iletişim kodları üzerinden kurgulayabildikleri, gerçek ve sanalın içi içe geçtiği özerk bir alan.

Oluşan bu gençlik alt kültürüne dahil olmayanlar için YouTube’un gizemini korumaya devam etmesi ve anlamlı anlamsız içerik tartışmalarının çok net bir kuşaklararası çatışmanın öznesi haline dönüşmesi kaçınılmaz.

Gençler için kaygılanmalı mıyız?

Genellikle gençlerin Youtube’da oluşturduğu iletişim biçimleri, kimlikler, motivasyonlar diğer kuşaklar tarafından “anlamsız” bulunarak yargılanıyor. Youtube alt kültür çemberinin dışında kalanlar için bu yeni davranış modelleri endişe verici olarak yorumlanabiliyor.

Sahada yıllardır gençlerle konuşmaya çalışan, gözlemleyen ve bu yeni anlamları öğrenmeyen çalışan biri olarak bu kaygıyı paylaşmadığımı söyleyebilirim. YouTube’un olası risklerine odaklanarak koruma ve yasaklamanın ötesine bakarak gençlerin kendilerini geliştirmelerinin yolunu açmak önemlidir.

Diğer yandan, tüm dünyada gözlemlenen YouTube’un aktif kullanım yaşının giderek düşmesi olgusunun özellikle Türkiye’de dikkat çekici boyuta gelmesi ve en çok izlenen kanallar sıralamasında son dönemde giderek artan sayıda küçük çocuklara yönelik oyuncak oynama, çizgi film video içeriklerinin milyonlarca abone sayısına ulaşarak öne çıkması incelenmesi gereken önemli bir sosyal veridir.

Pandemi şartlarında boyut değiştiren dijital toplum düzeninde, bilgi akışının, kullanımların, sosyal ve kültürel yapıları korumak amacıyla engellenmesi, yargılanması sonuç vermiyor. Önceliğimizi özellikle küçük yaşta çevrim içi kültür ile tanışan çocuklar için dijital medya okuryazarlığını hızla geliştirmek için kullanmalıyız.

Kaynakça:

Aran-Ramspott, S., Fedele, M., & Tarragó, A. (2018). Youtubers’ social functions and their influence on pre-adolescence. Comunicar, 26(57), 71–80.

Burgess, J., & Green, J. (2018). Youtube: Online video and participatory culture (2nd ed.). Cambridge: Polity Press.

Dyosi, N., & Hattingh, M. (2018). Understanding the extent of and factors involved in the use of YouTube as an informal learning tool by 11-to 13-year-old children. In International conference on innovative technologies and learning (pp. 351-361). Springer, Cham.

Fägersten, K. B. (2017). The role of swearing in creating an online persona: The case of YouTuber PewDiePie. Discourse, context & media, 18, 1-10.

Holt, D. (2016). Branding in the age of social media. Harvard business review, 94(3), 40-50.

Kimberly Ann Hall (2015) The authenticity of social-media performance: lonelygirl15 and the amateur brand of Young-Girlhood, Women & Performance: a journal of feminist theory, 25:2, 128-142.

Strangelove, M. (2020). Watching YouTube. University of Toronto Press.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 14 Eylül 2021’de yayımlanmıştır.

Nazlı Ülbay Aytuna
Nazlı Ülbay Aytuna
Doç.Dr. Nazlı Ülbay Aytuna, Galatasaray Lisesi’nin ardından Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünü tamamlamış, Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarını Devlet burslusu olarak gittiği Fransa’da Paris I Pantheon Sorbonne Üniversitesi’nde siyaset bilimi alanında gerçekleştirmiştir. 2012 yılında iletişim bilimleri alanında doçent olmuştur. Siyasi iletişim, ikna stratejileri, dijital iletişim alanlarında yayınları bulunmaktadır. Halen Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisans düzeyinde dersler vermektedir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Gençlerin yeni kamusal alanı Youtube. Peki, kaygılanmalı mıyız?

Youtube gençler için sosyal çevrenin yerini mi alıyor? Gençlerin gelecek algılarında Youtube’un önemi ne? Gayriresmî bir öğrenim pratiği mi yoksa gizemli ve anlamsız bir sosyal medya platformu mu? Doç. Dr. Nazlı Aytuna yazdı.

Dünyanın en büyük video içerik platformu Youtube, 15 Şubat 2005’te üç eski PayPal çalışanı, Chad Hurley, Steve Chen ve Jawed Karim tarafından kuruldu ve kuruluşundan kısa bir süre sonra Google tarafından satın alarak yenilikçi çevrimiçi stratejilerin geleneksel yayın uygulamalarıyla birleştiği dev bir sosyal medya platformuna dönüştü.

Dünya sıralamasında Facebook’dan sonra en çok tercih edilen ikinci sosyal medya olan YouTube, Türkiye’de ise sosyal medya kullanım istatistiklerinde %94,5 kullanım oranıyla birinci sırada yer alıyor (We Are Social 2021 Türkiye Raporu).

Ayda 2 milyardan fazla aktif kullanıcısı olan bu platform üzerinden her gün bir milyar saatten fazla video izleniyor ve milyarlarca görüntü üretiliyor (YouTube, 2021).

Youtube aynı zamanda Google’dan sonra en çok kullanılan arama motoru ve ziyaret edilen web sitesi olarak da internet trafiğinin merkezinde yer alıyor. Müzik dinleme, oyun oynama, film izleme, öğrenme, bilgiye ulaşma pratiklerine getirdiği açılımlarla YouTube bir medya platformu olmanın ötesine geçti ve özellikle gençlerin “yaşam deneyimlerinin” yeni sahnesini oluşturmaya başladı.

Nereden nereye geldi?

Başlangıçta YouTube, çoğunlukla amatör video içeriği, Web kamerası kayıtları, ev video kliplerinden oluşan kullanıcı tabanlı içeriğin (UGC) hâkim olduğu bir platform iken kısa sürede profesyonellerin de dahil olduğu, özel-kamusal, gerçek-sanal, çevrimiçi-çevrimdışı sınırlarının yeniden tanımlandığı, yeni iletişim kodlarının oluştuğu bir platforma dönüştü.

İlk vlog olarak kabul edilen “Lonelygirl15” in hikayesi, gerçek ve sanal, özel ve kamusal arasındaki sınırların özellikle de gençleri merkez alarak ilk günden itibaren nasıl zorlandığının bir örneği olarak görülebilir.

16 Haziran 2006’da Bree adında bir genç kız, bu yeni video paylaşım platformunun ilk video günlüğünü, vlog’u, başlatmak için kullandı. Bree kameranın önünde rahat bir şekilde oturarak hayali izleyicilerine içinde yaşadığı “sıkıcı” kasabayı, en yakın arkadaşı Daniel ile olan karmaşık ilişkisini ve gizemli bir yaşamı olan zorba ebeveyniyle yaşadığı hayal kırıklığını anlattı. Bu iki dakikalık kısa video YouTube’un ilk viral yıldızlarından birini doğurdu.

YouTube’un ilk viral yıldızının bir aktris olduğunun ve içeriğin profesyonel bir kurgu olduğunun anlaşılması ise samimiyet duygusunun etki oluşturmak için kullanımı ve gençlerin yeni iletişim kodları tartışmalarının başlangıcı oldu.

Youtube içerikleri ve ekonomik çıktıları

YouTube’da oluşturulan içeriğin büyük ekonomik çıktılarının oluşturulmasında gene gençler ön planda yer aldı.

YouTube tarihinde en uzun süre, en çok abone sayısına sahip olarak zirvede kalan kanalın yaratıcısı, İsveçli 1989 doğumlu Felix Kjellberg’in çevrimiçi oyun kişiliği PewDiePie’ın hikayesi de YouTube’da gelişen gençlik kültürünün ilham verici hikayelerinden biri oldu.

29 Nisan 2010’da Kjellberg, PewDiePie ismini verdiği YouTube hesabını açtı ve kanalında yer alan en eski video olan, Minecraft Multiplayer Fun videosunu 5 Ekim 2010 tarihinde yayınlandı. 19 Ağustos 2015’te PewDiePie YouTube kanalı, Guinness Dünya Rekorları tarafından 38 milyon 746 bin 465 aboneyle tüm zamanların en çok abonesi olan kanal olarak belirlendi.

Temmuz 2021’de bu sayı 110 milyon abone ve milyarlarca izlenme sayısıyla büyük bir ekonomik modeli temsil ederek dijital pazarlama stratejilerinde oyun değiştirici oldu. Sadece oyun oynayarak oluşturduğu ekonomik potansiyel, dijital pazarlamaya getirdiği açılımın yanı sıra PewDiePie’nin spontane yorumlarının çoğunun küfür içermesi, hatta zaman zaman ırkçı bir dil kullanması da oluşan bu gençlik kültürü etrafında tartışmaların oluşmasına neden oldu.

Youtube gençler için sosyal çevrenin yerini mi alıyor?

Genç bireylerin YouTube ile kurduğu ilişkiyi, oluşturdukları anlamları, yaşam deneyimlerini sorgulamak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmelere dayandırılmış bir saha çalışmasını pandemi şartlarının getirdiği duraksamalarla birlikte yaklaşık 2 senedir yürütüyoruz.[efn_note]Araştırma Galatasaray Üniversitesi Medya Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde, Doç.Dr. Nazlı Aytuna ve Yeşim Ceren Çapraz tarafından yürütülmektedir.[/efn_note]

Çalışmanın geldiği aşamada gençlerin yaşam deneyimlerinin belirlenmesinde YouTube’un önemli bir işlev kazandığı sonucu net bir şekilde ortaya çıkıyor. Kendi ifadeleriyle “hayat görüşlerinin” belirlenmesinde, deneyim kazanmalarında, YouTube büyük bir yer tutuyor.

Gençlerin tutumlarının oluşturulmasında sosyal çevrenin belirleyici rolünün YouTube’a doğru kaydığı söylenebilir. Gençler YouTube’un öne çıkardığı görüntüler, karakterler, kimlikler üzerinden yeni yaşam deneyimleri, gündelik hayat pratikleri öğreniyorlar. Araştırmaya katılanlar net bir şekilde YouTuber’ların görüşlerine, deneyimlerine diğer sosyal çevrelerinden daha fazla önem verdiklerini ifade ediyorlar. Örneğin 15 yaşındaki bir genç YouTube dünyasına olan güvenini şu şekilde tarif ediyor: “Arkadaşlarımı ciddiye almam. Ama Youtube’daki bir adam bilgiliyse alanında o tarz içerikler fazla üretmişse onun dediklerini ciddiye alırım. Tavsiye konusunda da YouTuber birisi benim içim arkadaşımdan daha önemli olabilir.”

Diğer yandan gençler YouTube üzerinden kurguladıkları yaşam deneyimlerinin diğer kuşaklar tarafından anlaşılamamasından duydukları rahatsızlığı ifade ediyorlar. Örneğin 16 yaşındaki bir genç ailesiyle olan iletişim sorununu şu şekilde ifade ediyor: “Evde de Youtube’u yalnız izliyorum çünkü annem ve babamın çağıyla bizim çağımız farklı. Anlamazlar çok, önyargılı yaklaşırlar direkt. O yüzden yalnız izlemeyi tercih ediyorum.”

Gayriresmî bir öğrenim pratiği mi?

Gençlerin gelecek algılarında YouTube önemli bir yere sahip. Gençler teknolojik gelişmenin yetişmek için mücadele edilmesi gereken geleceği sembolize ettiğini ifade ediyorlar ve bu geleceğin inşasında YouTube’a önemli bir yer veriyorlar.

YouTube eğlenceli vakit geçirdikleri bir video paylaşım sitesi olmanın ötesine geçerek, gençlerin geleceklerini inşa edebildikleri öğretici bir platforma dönüşüyor. Özellikle, “Informal learning” olarak kavramsallaştırılan öğrenim biçimiyle, müzik, yabancı dil, kültürlerarası alışveriş gibi çeşitli konularda gayriresmî bir öğrenim pratiğini geliştiriyorlar. Hatta bazı gençler için öğrenme ve gelişim beklentisi YouTube motivasyonları içinde en önde yer alıyor. Aynı zamanda gençler YouTube’u görünürlüğün ve sosyalleşmenin yeni alanı olarak ifade ediyorlar.

Gençlerin YouTube üzerinden oluşturdukları yaşam deneyimleri değerlendirdiğinde, YouTube’un gençlere ideal bir kamusal alan oluşturma fırsatı sunduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Bu yeni kamusal alan, onlara atfedilen değerlerden bağımsız kendi normlarını, anlamlarını yeni iletişim kodları üzerinden kurgulayabildikleri, gerçek ve sanalın içi içe geçtiği özerk bir alan.

Oluşan bu gençlik alt kültürüne dahil olmayanlar için YouTube’un gizemini korumaya devam etmesi ve anlamlı anlamsız içerik tartışmalarının çok net bir kuşaklararası çatışmanın öznesi haline dönüşmesi kaçınılmaz.

Gençler için kaygılanmalı mıyız?

Genellikle gençlerin Youtube’da oluşturduğu iletişim biçimleri, kimlikler, motivasyonlar diğer kuşaklar tarafından “anlamsız” bulunarak yargılanıyor. Youtube alt kültür çemberinin dışında kalanlar için bu yeni davranış modelleri endişe verici olarak yorumlanabiliyor.

Sahada yıllardır gençlerle konuşmaya çalışan, gözlemleyen ve bu yeni anlamları öğrenmeyen çalışan biri olarak bu kaygıyı paylaşmadığımı söyleyebilirim. YouTube’un olası risklerine odaklanarak koruma ve yasaklamanın ötesine bakarak gençlerin kendilerini geliştirmelerinin yolunu açmak önemlidir.

Diğer yandan, tüm dünyada gözlemlenen YouTube’un aktif kullanım yaşının giderek düşmesi olgusunun özellikle Türkiye’de dikkat çekici boyuta gelmesi ve en çok izlenen kanallar sıralamasında son dönemde giderek artan sayıda küçük çocuklara yönelik oyuncak oynama, çizgi film video içeriklerinin milyonlarca abone sayısına ulaşarak öne çıkması incelenmesi gereken önemli bir sosyal veridir.

Pandemi şartlarında boyut değiştiren dijital toplum düzeninde, bilgi akışının, kullanımların, sosyal ve kültürel yapıları korumak amacıyla engellenmesi, yargılanması sonuç vermiyor. Önceliğimizi özellikle küçük yaşta çevrim içi kültür ile tanışan çocuklar için dijital medya okuryazarlığını hızla geliştirmek için kullanmalıyız.

Kaynakça:

Aran-Ramspott, S., Fedele, M., & Tarragó, A. (2018). Youtubers’ social functions and their influence on pre-adolescence. Comunicar, 26(57), 71–80.

Burgess, J., & Green, J. (2018). Youtube: Online video and participatory culture (2nd ed.). Cambridge: Polity Press.

Dyosi, N., & Hattingh, M. (2018). Understanding the extent of and factors involved in the use of YouTube as an informal learning tool by 11-to 13-year-old children. In International conference on innovative technologies and learning (pp. 351-361). Springer, Cham.

Fägersten, K. B. (2017). The role of swearing in creating an online persona: The case of YouTuber PewDiePie. Discourse, context & media, 18, 1-10.

Holt, D. (2016). Branding in the age of social media. Harvard business review, 94(3), 40-50.

Kimberly Ann Hall (2015) The authenticity of social-media performance: lonelygirl15 and the amateur brand of Young-Girlhood, Women & Performance: a journal of feminist theory, 25:2, 128-142.

Strangelove, M. (2020). Watching YouTube. University of Toronto Press.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 14 Eylül 2021’de yayımlanmıştır.

Nazlı Ülbay Aytuna
Nazlı Ülbay Aytuna
Doç.Dr. Nazlı Ülbay Aytuna, Galatasaray Lisesi’nin ardından Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi bölümünü tamamlamış, Yüksek Lisans ve Doktora çalışmalarını Devlet burslusu olarak gittiği Fransa’da Paris I Pantheon Sorbonne Üniversitesi’nde siyaset bilimi alanında gerçekleştirmiştir. 2012 yılında iletişim bilimleri alanında doçent olmuştur. Siyasi iletişim, ikna stratejileri, dijital iletişim alanlarında yayınları bulunmaktadır. Halen Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisans düzeyinde dersler vermektedir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x