Hipnoz nedir, ne değildir?

Hipnoz ne zaman, nasıl, kimler tarafından uygulanabilir? Nasıl çalışır, hangi yöntemlerle yapılır? Hipnoz altındaki kişiler ne hisseder? Potansiyel faydaları neler? Riskleri var mı? Celalettin Uzuner yazdı.

Hipnoz, insanların artan dikkat, konsantrasyon ve telkin edilebilirlik yaşadıkları trans benzeri bir zihinsel durum. Uyku benzeri bir durum, daha çok odaklanmış bir dikkat, yüksek telkin edilebilirlik ve canlı fanteziler durumu olarak da ifade ediliyor. Son yıllarda sigara bırakma yöntemi olarak başvurulmasından travma sonrası stres bozukluğunun tedavisine kadar birçok alanda kullanıyor olması, hipnoz nedir, ne değildir, sorusunu da önemli kılıyor.

Hipnozu tanımlamanın en basit yolu, zihninizin duygu ve davranışlarda ince değişiklikler yapmaya daha açık olduğu, hem derin gevşeme hem de odaklanmış dikkat durumu olduğunu söylemek.

Bazen trans halinde olmak diye de tanımlanan bu yüksek farkındalık durumuna ulaşmak için rehberli gevşeme, yoğun konsantrasyon ve odaklanmış dikkat kullanılıyor. Kişinin dikkati bu durumdayken kişi o kadar odaklanmıştır ki, zihni, etrafında olup biten her şey geçici olarak bloke eder veya görmezden gelir. Bu doğal olarak meydana gelen durumda, kişi dikkatini, eğitimli bir terapistin yardımıyla, belirli düşüncelere veya görevlere odaklayabilir.

Hipnotik bir durumdaki insanlar genellikle uykulu ve dalgın görünürler, ancak gerçekte yüksek farkındalık halindedirler.

Pek çok efsane ve yanlış anlama olsa da hipnoz, terapötik bir araç olarak kullanılabilecek “gerçek” bir süreç.

Filmlerde veya internet ortamında bir sahne gösterisinde görebileceğinizin aksine, insanlar hipnoz sırasında davranışları üzerindeki kontrollerini kaybetmezler. Genellikle seans sırasında olan bitenin farkındadırlar ve hipnoz sonrasında ne olduğunu hatırlarlar.

Hipnoz Türleri

Hipnozun uygulanabileceği birkaç farklı yol var:

Kılavuzlu hipnoz: Bu hipnoz biçimi, hipnotik durum oluşturmak için kaydedilmiş talimatlar ve müzik gibi araçların kullanılmasını içerir.

Hipnoterapi: Hipnoterapi, hipnozun psikoterapide kullanılmasıdır ve lisanslı doktorlar ve klinik psikologlar tarafından depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve yeme bozuklukları gibi durumları tedavi etmek için uygulanır.

Kendi kendine hipnoz: Kendi kendine hipnoz, bir kişinin kendi kendine hipnotik bir duruma neden olduğunda meydana gelen bir süreç. Genellikle ağrıyı kontrol etmek veya stresi yönetmek için bir “kendi kendine yardım aracı” olarak kullanılır.

Hipnoz nasıl çalışır?

Hipnozun nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılabilmiş değil. Bununla birlikte, genellikle hipnozla elde edilen derin odaklanma ve gevşeme durumunda:

  • Bilinçli zihniniz sessizleşir.
  • Beyninizin düşüncelerinizin, inançlarınızın, algılarınızın, duyumlarınızın, duygularınızın, hafızanızın ve davranışlarınızın kaynaklandığı kısmına dokunabilirsiniz.
  • Bu durumda, mevcut davranışınızı yönlendiren bilinçsiz düşünceleri, sınırlayıcı inançları değiştirmenize yardımcı olması için hipnoterapistinizin rehberliğine daha açık olursunuz.

Hipnoz sırasında telkinlere daha açık olsanız da hipnoz seansı sırasında davranışlarınız üzerindeki kontrolünüzü kaybetmezsiniz.

Hipnozun etkisi

Hipnoz deneyimi bir kişiden diğerine önemli ölçüde değişebilir.

Bazı hipnotize bireyler, hipnotik durum sırasında bir kopukluk veya aşırı rahatlama hissi yaşadıklarını söylüyor. Bazıları eylemlerinin bilinçli iradeleri dışında gerçekleştiğini bile hissediyorlar. Hipnoz altındayken tamamen farkında olanlar ve konuşmaları yürütebilenler de var.

Araştırmacı Ernest Hilgard tarafından yapılan deneyler, hipnozun algıları önemli ölçüde değiştirmek için nasıl kullanılabileceğini göstermesi açısından önemli. Hipnotize edilmiş kişiye kolunda ağrı hissetmemesi talimatı verildikten sonra, katılımcının kolu buzlu suya yerleştirildi. Hipnotize olmayan kişiler ağrı nedeniyle birkaç saniye sonra kollarını sudan çekmek zorunda kalırken, hipnotize edilen kişiler kollarını birkaç dakika buzlu suda ağrı hissetmeden bırakabildiler.

Pek çok insan hipnotize edilemeyeceğini düşünürken, araştırmalar çok sayıda insanın inandıklarından daha fazla hipnoz edilebilir olduğunu gösteriyor. Araştırmanın ortaya koyduğu diğer sonuçlar da şöyle:

  • İnsanların %10 ila %15’i hipnoza çok duyarlıdır.
  • Yetişkinlerin yaklaşık %10’unu hipnotize etmenin zor veya imkânsız olduğu düşünülüyor.
  • Çocuklar hipnoza daha yatkındır.
  • Fantezilere kolayca kapılabilen insanlar hipnoza çok daha duyarlıdır.
  • Hipnotize edilmekle ilgileniyorsanız, bu deneyime açık fikirlilikle yaklaşmayı hatırlamanız önemli. Hipnoza olumlu bakan insanlar daha iyi tepki verme eğilimindedir.

Hipnoz genellikle psikoterapiye (danışmanlık veya terapi) yardımcı olarak kabul edilir, çünkü hipnotik durum insanların bilinçli zihinlerinden saklamış olabilecekleri acı verici düşünceleri, duyguları ve anıları keşfetmelerine olanak tanır. Ayrıca hipnoz, insanların bazı şeyleri farklı algılamasını sağlar, örneğin ağrı farkındalığını bloke eder.

Hipnoz, telkin terapisi veya hasta/danışan analizi için iki şekilde kullanılabilir.

Telkin terapisi: Hipnotik durum, kişinin telkinlere daha iyi yanıt vermesini sağlar. Bu nedenle hipnoterapi, bazı kişilerin sigarayı bırakmak veya tırnak yemeyi bırakmak gibi belirli davranışlarını değiştirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca insanların algılarını ve hislerini değiştirmelerine yardımcı olabilir ve özellikle ağrı tedavisinde faydalıdır.

Analiz: Bu yaklaşım, bir kişinin bilinçdışı hafızasında sakladığı travmatik bir geçmiş olay gibi bir bozukluğun veya semptomun olası bir psikolojik temel nedenini keşfetmek için hipnotik durumu kullanır. Travma ortaya çıktıktan sonra, psikoterapide ele alınabilir.

Kullanımlar ve potansiyel faydalar

Hipnoz şaşırtıcı derecede sağlam bir bilimsel çerçeveye sahiptir. Klinik araştırmalar, ağrı ve kaygıyı hafifletmeye ve sigarayı bırakmaya, kilo vermeye ve uyumaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Çocukların ve ergenlerin duygu ve davranışlarını daha iyi düzenlemelerine yardımcı olabilir.

Hipnoz, değiştirmek istediğiniz davranışlar üzerinde kontrol sahibi olmanıza yardımcı olabilir. Hatta bazı insanlar stresi yönetmek, hayatın zorluklarıyla baş etmek ve fiziksel ve duygusal sağlıklarını iyileştirmek için “kendi kendine hipnoz” kullanabilirler.

Hipnoz, stres ve kaygı ile baş etmenin etkili bir yolu olabilir. Özellikle meme biyopsisi gibi tıbbi bir prosedürden önceki stres ve kaygıyı azaltabilir.

Aşağıdakiler, araştırmalar yoluyla kanıtlanmış hipnoz uygulamalarından sadece birkaçıdır:

  • İrritabl bağırsak sendromu (IBS) ile ilişkili semptomların hafifletilmesi
  • Dental prosedürler sırasında ağrının kontrolü
  • Siğiller ve sedef hastalığı dâhil olmak üzere cilt problemlerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin belirli semptomlarının yönetimi
  • Romatoid Artrit gibi kronik ağrı durumlarının tedavisi
  • Doğum sırasında ağrının tedavisi ve azaltılması
  • Demans semptomlarının azaltılması
  • Kemoterapi alan kanser hastalarında bulantı ve kusmanın azaltılması
  • Ağrı kontrolü: Hipnoz yanıklar, kanser, doğum, hassas bağırsak sendromu, fibromiyalji, çene problemleri, diş prosedürleri ve baş ağrıları nedeniyle oluşan ağrılarda yardımcı olabilir.
  • Sıcak basmalar: Hipnoz, menopozun neden olduğu sıcak basmaları hafifletebilir.
  • Davranış değişikliği: Hipnoz, uyku problemlerini, altını ıslatmayı, sigara içmeyi ve aşırı yemeyi tedavi etmekte başarı ile kullanılmıştır.
  • Kanser tedavisi yan etkileri: Hipnoz, kemoterapi ve radyasyon tedavisinin yan etkilerini hafifletmek için kullanılmıştır.
  • Ruh sağlığı sorunları: Hipnoz, korkular ve fobilerle ilişkili kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.

Hipnoz, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi psikotik semptomları olan kişiler için uygun olmayabilir. Ağrı kontrolü için, ancak bir doktor kişiyi tıbbi veya cerrahi tedavi gerektirebilecek herhangi bir fiziksel bozukluk açısından değerlendirdikten sonra kullanılmalı.

Hipnoz ayrıca, psikiyatrik bozukluklar için ilaç tedavisi gibi diğer daha geleneksel tedaviler gerektiren durumlarda ancak yardımcı/tamamlayıcı bir terapi şekli olabilir.

Hipnoz genellikle tam bir tedavi planının bir parçası olarak diğer terapiler ve tedavilerle birlikte kullanılır. Hipnoterapiyi klinik bir ortamda tek tedavi olarak veya psikoterapi ya da geleneksel tıpta ek tedavi olarak kullanma kararı, hipnoterapinin kullanımı ve sınırlamaları konusunda eğitim almış kalifiye bir uzmana danışılarak verilir.

Hipnozun riskleri

Hipnoz tehlikeli bir işlem değil. Zihin kontrolü veya beyin yıkama hiç değil. Bir terapist, bir kişiye utanç verici veya kişinin yapmak istemediği bir şey yaptıramaz.

Eğitimli bir sağlık uzmanı tarafından yapılan hipnoz, güvenli, tamamlayıcı ve alternatif bir tedavi/terapi şeklidir. Bununla birlikte, ciddi akıl hastalığı olan bazı kişiler için hipnozun güvenli olmayabileceğini unutmamak gerek.

Bilgi, tecrübe ve eğitim eksikliği nedeniyle hipnotik süreci yönetmede yetersiz uygulayıcıların danışanlarında hipnoz sonrası, geçici de olsalar, şu olumsuzluklar görülebilir:

  • Baş dönmesi
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı
  • Uyuşukluk
  • Endişe veya sıkıntı
  • Uyku sorunları

Birisi hayatın erken dönemlerinde yaşanan stresli olaylarla başa çıkmanın bir yolu olarak hipnoz önerdiğinde dikkatli olun. Bu güçlü bir duygusal tepkiyi tetikleyebilir.

Amerikan Psikoloji Derneği ve Amerikan Tabipler Birliği, 1958’den beri hipnoterapiyi geçerli bir prosedür olarak kabul ederken, Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) de 1995’ten beri hipnoterapiyi kronik ağrılar için tedavi yöntemi olarak öneriyor.

Ülkemizde 2011 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş üniversitelerde doktor, diş doktoru ve klinik psikologlara sertifikalı hipnoz eğitimi veriliyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 6 Temmuz 2023’te yayımlanmıştır.

Celalettin Uzuner
Celalettin Uzuner
CELALETTİN UZUNER – Eğitmen, klinik psikolog, hipnoz, modelleme ve NLP uzmanı. İlkokul ve ortaokulu Edirne/Uzunköprü’de, lise eğitimini Antalya’da tamamladı. Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe bölümünü bitirdi. Lisede iken klasik dil merakı nedeniyle öğrendiği Osmanlıca, arkadaşı Yahya SERTTÜRK’ ün kendisine verdiği “Manyetizma, Hipnotizma, Somnambolizma” adlı eseri çevirmesini sağladığında, hipnozla ilgili yolculuğu başlamış oldu. Üniversite 2. Sınıfta iken özel bir dershanede Felsefe Grubu Stajyer Öğretmenliğine başladı ve üniversite bitene kadar stajyer öğretmen olarak çalıştı. Üniversite eğitiminden sonra Ankara, Kayseri, Niğde ve Mersin’de çeşitli dershanelerde Felsefe Grubu Öğretmeni, Rehber öğretmen ve Müdür Yardımcısı olarak çalışırken on binlerce öğrenci ile hipnoz uygulama fırsatı buldu. 2003 yılında Mersin’de dershanede çalışmayı bırakarak Hipnoterapi, NLP, Time Line Therapy, EFT eğitimlerinin verildi bir şirket kurdu. NLP Practitioner Eğitimini INLPTA Master Trainer’ı Debra Wylde’dan aldı. Master Practitioner eğitimini C-NLP Eğitmeni Dirk BANSCH ile gerçekleştirdi. NLP Trainer ve Master Trainer Eğitimini INLPTA Başkanı Dr. Wyatt Woddsmall ve Debra Wylde’dan alarak INLPTA’nın kayıtlı uluslararası eğitmenleri arasına katıldı. Çok güçlü bir davranış değişim teknolojisi olan “Advanced Behavioral Modeling” eğitimini; yaratıcılarından biri olan Dr. Wyatt Woodsmall’dan alan Uzuner, “modelleme uzmanı” sertifikasına sahiptir. St. Clements Üniversitesinde (online) klinik psikolojide yüksek lisans ve doktora eğitimi yapmıştır. Toros Üniversitesi Psikoloji bölümünde Genel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Esenyurt Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Klinik Psikoloji yüksek lisansını tamamlamıştır. Başlıca eserleri: Yabancı Bildiğimiz Dostumuz Hipnoz (Kariyer Yayınları); Başarı Artık Sır Değilsin! (Kariyer Yayınları); Hipnoterapi (Beyaz Yayınları); A’dan Z’ye Hipnoterapi 5 Cilt (Soysal Yayınları); NLP Teknikleri I-II (Soysal Yayınları); Çocuklarda Ve Ergenlerde Hipnoterapi 3 Cilt (Soysal Yayınları); Anlık/Hızlı/Şok Hipnoz-Sahne Ve Sokak Hipnozu (Soysal Yayınları)

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Hipnoz nedir, ne değildir?

Hipnoz ne zaman, nasıl, kimler tarafından uygulanabilir? Nasıl çalışır, hangi yöntemlerle yapılır? Hipnoz altındaki kişiler ne hisseder? Potansiyel faydaları neler? Riskleri var mı? Celalettin Uzuner yazdı.

Hipnoz, insanların artan dikkat, konsantrasyon ve telkin edilebilirlik yaşadıkları trans benzeri bir zihinsel durum. Uyku benzeri bir durum, daha çok odaklanmış bir dikkat, yüksek telkin edilebilirlik ve canlı fanteziler durumu olarak da ifade ediliyor. Son yıllarda sigara bırakma yöntemi olarak başvurulmasından travma sonrası stres bozukluğunun tedavisine kadar birçok alanda kullanıyor olması, hipnoz nedir, ne değildir, sorusunu da önemli kılıyor.

Hipnozu tanımlamanın en basit yolu, zihninizin duygu ve davranışlarda ince değişiklikler yapmaya daha açık olduğu, hem derin gevşeme hem de odaklanmış dikkat durumu olduğunu söylemek.

Bazen trans halinde olmak diye de tanımlanan bu yüksek farkındalık durumuna ulaşmak için rehberli gevşeme, yoğun konsantrasyon ve odaklanmış dikkat kullanılıyor. Kişinin dikkati bu durumdayken kişi o kadar odaklanmıştır ki, zihni, etrafında olup biten her şey geçici olarak bloke eder veya görmezden gelir. Bu doğal olarak meydana gelen durumda, kişi dikkatini, eğitimli bir terapistin yardımıyla, belirli düşüncelere veya görevlere odaklayabilir.

Hipnotik bir durumdaki insanlar genellikle uykulu ve dalgın görünürler, ancak gerçekte yüksek farkındalık halindedirler.

Pek çok efsane ve yanlış anlama olsa da hipnoz, terapötik bir araç olarak kullanılabilecek “gerçek” bir süreç.

Filmlerde veya internet ortamında bir sahne gösterisinde görebileceğinizin aksine, insanlar hipnoz sırasında davranışları üzerindeki kontrollerini kaybetmezler. Genellikle seans sırasında olan bitenin farkındadırlar ve hipnoz sonrasında ne olduğunu hatırlarlar.

Hipnoz Türleri

Hipnozun uygulanabileceği birkaç farklı yol var:

Kılavuzlu hipnoz: Bu hipnoz biçimi, hipnotik durum oluşturmak için kaydedilmiş talimatlar ve müzik gibi araçların kullanılmasını içerir.

Hipnoterapi: Hipnoterapi, hipnozun psikoterapide kullanılmasıdır ve lisanslı doktorlar ve klinik psikologlar tarafından depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve yeme bozuklukları gibi durumları tedavi etmek için uygulanır.

Kendi kendine hipnoz: Kendi kendine hipnoz, bir kişinin kendi kendine hipnotik bir duruma neden olduğunda meydana gelen bir süreç. Genellikle ağrıyı kontrol etmek veya stresi yönetmek için bir “kendi kendine yardım aracı” olarak kullanılır.

Hipnoz nasıl çalışır?

Hipnozun nasıl çalıştığı tam olarak anlaşılabilmiş değil. Bununla birlikte, genellikle hipnozla elde edilen derin odaklanma ve gevşeme durumunda:

  • Bilinçli zihniniz sessizleşir.
  • Beyninizin düşüncelerinizin, inançlarınızın, algılarınızın, duyumlarınızın, duygularınızın, hafızanızın ve davranışlarınızın kaynaklandığı kısmına dokunabilirsiniz.
  • Bu durumda, mevcut davranışınızı yönlendiren bilinçsiz düşünceleri, sınırlayıcı inançları değiştirmenize yardımcı olması için hipnoterapistinizin rehberliğine daha açık olursunuz.

Hipnoz sırasında telkinlere daha açık olsanız da hipnoz seansı sırasında davranışlarınız üzerindeki kontrolünüzü kaybetmezsiniz.

Hipnozun etkisi

Hipnoz deneyimi bir kişiden diğerine önemli ölçüde değişebilir.

Bazı hipnotize bireyler, hipnotik durum sırasında bir kopukluk veya aşırı rahatlama hissi yaşadıklarını söylüyor. Bazıları eylemlerinin bilinçli iradeleri dışında gerçekleştiğini bile hissediyorlar. Hipnoz altındayken tamamen farkında olanlar ve konuşmaları yürütebilenler de var.

Araştırmacı Ernest Hilgard tarafından yapılan deneyler, hipnozun algıları önemli ölçüde değiştirmek için nasıl kullanılabileceğini göstermesi açısından önemli. Hipnotize edilmiş kişiye kolunda ağrı hissetmemesi talimatı verildikten sonra, katılımcının kolu buzlu suya yerleştirildi. Hipnotize olmayan kişiler ağrı nedeniyle birkaç saniye sonra kollarını sudan çekmek zorunda kalırken, hipnotize edilen kişiler kollarını birkaç dakika buzlu suda ağrı hissetmeden bırakabildiler.

Pek çok insan hipnotize edilemeyeceğini düşünürken, araştırmalar çok sayıda insanın inandıklarından daha fazla hipnoz edilebilir olduğunu gösteriyor. Araştırmanın ortaya koyduğu diğer sonuçlar da şöyle:

  • İnsanların %10 ila %15’i hipnoza çok duyarlıdır.
  • Yetişkinlerin yaklaşık %10’unu hipnotize etmenin zor veya imkânsız olduğu düşünülüyor.
  • Çocuklar hipnoza daha yatkındır.
  • Fantezilere kolayca kapılabilen insanlar hipnoza çok daha duyarlıdır.
  • Hipnotize edilmekle ilgileniyorsanız, bu deneyime açık fikirlilikle yaklaşmayı hatırlamanız önemli. Hipnoza olumlu bakan insanlar daha iyi tepki verme eğilimindedir.

Hipnoz genellikle psikoterapiye (danışmanlık veya terapi) yardımcı olarak kabul edilir, çünkü hipnotik durum insanların bilinçli zihinlerinden saklamış olabilecekleri acı verici düşünceleri, duyguları ve anıları keşfetmelerine olanak tanır. Ayrıca hipnoz, insanların bazı şeyleri farklı algılamasını sağlar, örneğin ağrı farkındalığını bloke eder.

Hipnoz, telkin terapisi veya hasta/danışan analizi için iki şekilde kullanılabilir.

Telkin terapisi: Hipnotik durum, kişinin telkinlere daha iyi yanıt vermesini sağlar. Bu nedenle hipnoterapi, bazı kişilerin sigarayı bırakmak veya tırnak yemeyi bırakmak gibi belirli davranışlarını değiştirmesine yardımcı olabilir. Ayrıca insanların algılarını ve hislerini değiştirmelerine yardımcı olabilir ve özellikle ağrı tedavisinde faydalıdır.

Analiz: Bu yaklaşım, bir kişinin bilinçdışı hafızasında sakladığı travmatik bir geçmiş olay gibi bir bozukluğun veya semptomun olası bir psikolojik temel nedenini keşfetmek için hipnotik durumu kullanır. Travma ortaya çıktıktan sonra, psikoterapide ele alınabilir.

Kullanımlar ve potansiyel faydalar

Hipnoz şaşırtıcı derecede sağlam bir bilimsel çerçeveye sahiptir. Klinik araştırmalar, ağrı ve kaygıyı hafifletmeye ve sigarayı bırakmaya, kilo vermeye ve uyumaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Çocukların ve ergenlerin duygu ve davranışlarını daha iyi düzenlemelerine yardımcı olabilir.

Hipnoz, değiştirmek istediğiniz davranışlar üzerinde kontrol sahibi olmanıza yardımcı olabilir. Hatta bazı insanlar stresi yönetmek, hayatın zorluklarıyla baş etmek ve fiziksel ve duygusal sağlıklarını iyileştirmek için “kendi kendine hipnoz” kullanabilirler.

Hipnoz, stres ve kaygı ile baş etmenin etkili bir yolu olabilir. Özellikle meme biyopsisi gibi tıbbi bir prosedürden önceki stres ve kaygıyı azaltabilir.

Aşağıdakiler, araştırmalar yoluyla kanıtlanmış hipnoz uygulamalarından sadece birkaçıdır:

  • İrritabl bağırsak sendromu (IBS) ile ilişkili semptomların hafifletilmesi
  • Dental prosedürler sırasında ağrının kontrolü
  • Siğiller ve sedef hastalığı dâhil olmak üzere cilt problemlerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması
  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin belirli semptomlarının yönetimi
  • Romatoid Artrit gibi kronik ağrı durumlarının tedavisi
  • Doğum sırasında ağrının tedavisi ve azaltılması
  • Demans semptomlarının azaltılması
  • Kemoterapi alan kanser hastalarında bulantı ve kusmanın azaltılması
  • Ağrı kontrolü: Hipnoz yanıklar, kanser, doğum, hassas bağırsak sendromu, fibromiyalji, çene problemleri, diş prosedürleri ve baş ağrıları nedeniyle oluşan ağrılarda yardımcı olabilir.
  • Sıcak basmalar: Hipnoz, menopozun neden olduğu sıcak basmaları hafifletebilir.
  • Davranış değişikliği: Hipnoz, uyku problemlerini, altını ıslatmayı, sigara içmeyi ve aşırı yemeyi tedavi etmekte başarı ile kullanılmıştır.
  • Kanser tedavisi yan etkileri: Hipnoz, kemoterapi ve radyasyon tedavisinin yan etkilerini hafifletmek için kullanılmıştır.
  • Ruh sağlığı sorunları: Hipnoz, korkular ve fobilerle ilişkili kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir.

Hipnoz, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi psikotik semptomları olan kişiler için uygun olmayabilir. Ağrı kontrolü için, ancak bir doktor kişiyi tıbbi veya cerrahi tedavi gerektirebilecek herhangi bir fiziksel bozukluk açısından değerlendirdikten sonra kullanılmalı.

Hipnoz ayrıca, psikiyatrik bozukluklar için ilaç tedavisi gibi diğer daha geleneksel tedaviler gerektiren durumlarda ancak yardımcı/tamamlayıcı bir terapi şekli olabilir.

Hipnoz genellikle tam bir tedavi planının bir parçası olarak diğer terapiler ve tedavilerle birlikte kullanılır. Hipnoterapiyi klinik bir ortamda tek tedavi olarak veya psikoterapi ya da geleneksel tıpta ek tedavi olarak kullanma kararı, hipnoterapinin kullanımı ve sınırlamaları konusunda eğitim almış kalifiye bir uzmana danışılarak verilir.

Hipnozun riskleri

Hipnoz tehlikeli bir işlem değil. Zihin kontrolü veya beyin yıkama hiç değil. Bir terapist, bir kişiye utanç verici veya kişinin yapmak istemediği bir şey yaptıramaz.

Eğitimli bir sağlık uzmanı tarafından yapılan hipnoz, güvenli, tamamlayıcı ve alternatif bir tedavi/terapi şeklidir. Bununla birlikte, ciddi akıl hastalığı olan bazı kişiler için hipnozun güvenli olmayabileceğini unutmamak gerek.

Bilgi, tecrübe ve eğitim eksikliği nedeniyle hipnotik süreci yönetmede yetersiz uygulayıcıların danışanlarında hipnoz sonrası, geçici de olsalar, şu olumsuzluklar görülebilir:

  • Baş dönmesi
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı
  • Uyuşukluk
  • Endişe veya sıkıntı
  • Uyku sorunları

Birisi hayatın erken dönemlerinde yaşanan stresli olaylarla başa çıkmanın bir yolu olarak hipnoz önerdiğinde dikkatli olun. Bu güçlü bir duygusal tepkiyi tetikleyebilir.

Amerikan Psikoloji Derneği ve Amerikan Tabipler Birliği, 1958’den beri hipnoterapiyi geçerli bir prosedür olarak kabul ederken, Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) de 1995’ten beri hipnoterapiyi kronik ağrılar için tedavi yöntemi olarak öneriyor.

Ülkemizde 2011 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş üniversitelerde doktor, diş doktoru ve klinik psikologlara sertifikalı hipnoz eğitimi veriliyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 6 Temmuz 2023’te yayımlanmıştır.

Celalettin Uzuner
Celalettin Uzuner
CELALETTİN UZUNER – Eğitmen, klinik psikolog, hipnoz, modelleme ve NLP uzmanı. İlkokul ve ortaokulu Edirne/Uzunköprü’de, lise eğitimini Antalya’da tamamladı. Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe bölümünü bitirdi. Lisede iken klasik dil merakı nedeniyle öğrendiği Osmanlıca, arkadaşı Yahya SERTTÜRK’ ün kendisine verdiği “Manyetizma, Hipnotizma, Somnambolizma” adlı eseri çevirmesini sağladığında, hipnozla ilgili yolculuğu başlamış oldu. Üniversite 2. Sınıfta iken özel bir dershanede Felsefe Grubu Stajyer Öğretmenliğine başladı ve üniversite bitene kadar stajyer öğretmen olarak çalıştı. Üniversite eğitiminden sonra Ankara, Kayseri, Niğde ve Mersin’de çeşitli dershanelerde Felsefe Grubu Öğretmeni, Rehber öğretmen ve Müdür Yardımcısı olarak çalışırken on binlerce öğrenci ile hipnoz uygulama fırsatı buldu. 2003 yılında Mersin’de dershanede çalışmayı bırakarak Hipnoterapi, NLP, Time Line Therapy, EFT eğitimlerinin verildi bir şirket kurdu. NLP Practitioner Eğitimini INLPTA Master Trainer’ı Debra Wylde’dan aldı. Master Practitioner eğitimini C-NLP Eğitmeni Dirk BANSCH ile gerçekleştirdi. NLP Trainer ve Master Trainer Eğitimini INLPTA Başkanı Dr. Wyatt Woddsmall ve Debra Wylde’dan alarak INLPTA’nın kayıtlı uluslararası eğitmenleri arasına katıldı. Çok güçlü bir davranış değişim teknolojisi olan “Advanced Behavioral Modeling” eğitimini; yaratıcılarından biri olan Dr. Wyatt Woodsmall’dan alan Uzuner, “modelleme uzmanı” sertifikasına sahiptir. St. Clements Üniversitesinde (online) klinik psikolojide yüksek lisans ve doktora eğitimi yapmıştır. Toros Üniversitesi Psikoloji bölümünde Genel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Esenyurt Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Klinik Psikoloji yüksek lisansını tamamlamıştır. Başlıca eserleri: Yabancı Bildiğimiz Dostumuz Hipnoz (Kariyer Yayınları); Başarı Artık Sır Değilsin! (Kariyer Yayınları); Hipnoterapi (Beyaz Yayınları); A’dan Z’ye Hipnoterapi 5 Cilt (Soysal Yayınları); NLP Teknikleri I-II (Soysal Yayınları); Çocuklarda Ve Ergenlerde Hipnoterapi 3 Cilt (Soysal Yayınları); Anlık/Hızlı/Şok Hipnoz-Sahne Ve Sokak Hipnozu (Soysal Yayınları)

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x