Günden güne olumsuz etkilerini artıran iklim krizi ile mücadelede yeni teknolojiler umut vaat ediyor. Karbon (CO2) salımını önlemeye odaklı teknolojiler hızla artıyor. Bunların yanı sıra hâlihazırda salınan CO2’yi yakalamak için de yöntemler geliştiriliyor. Örneğin doğrudan hava yakalama, CO2’nin havadan geri alınarak depolanmasını ya da farklı endüstrilerde yeniden kullanılmasını sağlıyor.
Victoria Masterson’ın Dünya Ekonomik Forumu internet sitesinde yayımlanan yazısı, bu yöntemin nasıl işlediğini, nerelerde kullanıldığını ve taşıdığı potansiyeli anlatıyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Teknoloji, dünyanın net sıfır emisyona yolculuğunda karşımıza pek çok yeni yol çıkarıyor. Elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji, karbon salınımını durdurmamıza yardımcı olan yöntemler arasında. Ancak doğrudan hava yakalama, başka bir yaklaşım benimseyerek atmosfere saldığımız CO2’yi geri almamızı sağlıyor.
Doğrudan hava yakalama, bazı endüstrilerden kaynaklananlar gibi kaçınılması zor olan karbon emisyonlarıyla mücadele ve geçtiğimiz on yıllarda havaya yayılan karbonu ortadan kaldırma yönünde bir çözüm sunabilir.
Doğrudan hava yakalama nedir?
Doğrudan hava yakalama (DHY), karbondioksiti doğrudan havadan yakalamayı ifade ediyor. Daha sonra kalıcı olarak depolanmasıyla CO2’nin küresel ısınmaya katkıda bulunmasının önüne geçilmiş oluyor.
İzlanda’da bulunan bir doğrudan hava yakalama tesisi, yılda 4 bin ton CO2 yakalıyor ve bunu bir tür volkanik kaya olan bazalt içinde depoluyor. CO2 daha sonra yaklaşık 20 yıl içinde mineralleşiyor ve kaya ile doğal bir tepkimeye girerek taşa dönüşüyor.”
Yazar, yakalanan CO2’nin başka endüstrilerde yeniden kullanılabildiğini vurguluyor:
“Gıda işlemede içecekleri karbonatlamak için kullanılabilirken, havacılıkta da sentetik düşük karbonlu yakıt oluşturmak üzere hidrojen ile birleştiriliyor.
Doğrudan hava yakalamada iki teknoloji kullanılıyor: Sıvı ve katı DHY. Sıvı DHY, karbondioksiti ortadan kaldırmak amacıyla havanın kimyasal bir çözeltiden geçirilmesiyle yapılıyor. Katı DHY’de ise CO2 bir filtre sisteminde tutuluyor.
Nerelerde yapılıyor?
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), dünya çapında faaliyette olan 19 doğrudan hava yakalama tesisi olduğunu belirtiyor. Ajans’ın Doğrudan Hava Yakalama: Net Sıfır için Kilit Teknoloji başlıklı raporuna göre bu tesislerin 18’i Kanada, diğerleri Avrupa ve AB’de bulunuyor.
Yenileri de inşa ediliyor ve dünyanın ilk büyük ölçekli tesisi ABD’de yapılıyor. Yılda 1 milyon tona kadar CO2 yakalayabilecek tesisin 2020’lerin ortalarında faaliyete geçmesi bekleniyor.
Teknoloji firması Microsoft, e-ticaret şirketi Shopify ve sigorta şirketi Swiss Re gibi büyük şirketler, karbon emisyonlarını dengelemenin bir yolu olarak DHY’ye yatırım yapmaya başladı bile.
Potansiyeli ne?
IEA, doğrudan hava yakalama teknolojilerinin, dünyanın 2050 yılı itibarıyla net sıfır emisyona ulaşmasına yardımcı olabilmek için 2030’da 85 milyon tondan fazla, 2050’de ise 980 milyon tonu aşkın CO2 yakalaması gerektiğini öngörüyor.
Öte yandan DHY tesisleri hâlihazırda yaklaşık 1 milyon ton CO2 yakaladığı için IEA, ‘büyük ve hızlandırılmış bir ölçek büyütmeye’ ihtiyaç olduğunu söylüyor.
İyi haber şu ki, ivme yükseliyor. IEA’ya göre, hükümetler 2020’nin başından bu yana DHY tesislerini geliştirmek ve yaygınlaştırmak için yaklaşık 4 milyar dolar taahhüt etti. Avustralya, Kanada, Japonya ve Birleşik Krallık, DHY alanında Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yapan ülkeler arasında.
Teknolojinin öncüleri kimler?
Hâlihazırda havadan CO2 yakalayan iki şirket Climeworks ve Carbon Engineering. (…) İsviçre merkezli Climeworks, ilk DHY tesisini 2017’de açtı ve şu anda 15 makinesi faaliyette. Daha önce bahsi geçen ve şu anda dünyanın en büyüğü olan İzlanda’daki tesisi işletiyor ve filtreler ile katı doğrudan hava yakalama yöntemi kullanıyor. Climeworks, mücevher markası Swarovski ve çevrimiçi bakkal Ocado gibi şirketlerin CO2 emisyonlarını azaltmalarına, dengelemelerine ve ortadan kaldırmalarına yardımcı oluyor.
Kanada merkezli Carbon Engineering ise sıvı doğrudan hava yakalama yöntemi kullanıyor ve dünyanın ilk büyük ölçekli DHY tesisini geliştirmek amacıyla ortaklarıyla birlikte çalışıyor. Teksas ve New Mexico arasındaki kaya gazı petrolü ve gazı üretim alanı olan Permiyen Havzası’nda bulunan bu tesis, yılda 500 bin ila 1 milyon ton CO2’yi yeraltındaki kayalarda kalıcı olarak hapsetmek için tasarlanmış. Mühendisler, İskoçya için planlanan aynı ölçekte bir DHY tesisi üzerinde çalışmaya başlamış durumda.
Uluslararası toplum net sıfır için ne yapıyor?
Dünya Ekonomik Forumu ve ABD yönetimindeki ortakları, dünyanın 2050 yılı itibarıyla emisyonları net sıfıra indirmesine yardımcı olacak teknolojilerin gelişimini hızlandırmak üzere First Movers Coalition’ı kurdu.
Farklı sektörler ve şirketler ile çalışan bir kamu sektörü-özel sektör ortaklığı olan koalisyon, dünyanın net sıfır hedefine ulaşmak için ihtiyaç duyduğu teknolojilerin yaklaşık yarısının hâlâ geliştirme veya prototip aşamasında olduğunu söylüyor.”
Bu yazı ilk kez 28 Nisan 2022’de yayımlanmıştır.