Çocuğunuzu sinirliyken nasıl yatıştırabilirsiniz?

İster ‘zor’ yahut ‘problem’ çocuk olsun, ister ‘uslu’ – çocuk çocuktur ve doğasının gereğini yapar. Sinirlendiği, öfkelendiği anlarda da bazen anne babayı çaresiz bırakır. Peki, onları anlamanın ve sakinleştirmenin bir yolu var mı? İşte ayrıntılar…

Ebeveynlik tatmin edici bir serüven olduğu kadar, özellikle de bir çocuğun öfkelendiğinde yaşadığı yoğun duyguları yönetmek söz konusu olduğunda zorlayıcı bir tecrübe olabilir. Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun öfke, hayal kırıklığı veya üzüntü gibi bunaltıcı duygular yaşadığını izlemek, kendinizi çaresiz hissetmenize ve nasıl yardımcı olabileceğinizden emin olamamanıza yol açabilir.

Şaşırtıcı bir şekilde “Zorlandığını anlıyorum.” gibi basit bir ifade güçlü bir etkiye sahip olabilir. Bu ifade, çocuğun duygularını tanıyarak, tepkilerinin yoğunluğunu önemli ölçüde azaltabilecek sakin ve anlayışlı bir yaklaşım sunar.

Ebeveynlik konusunda uzmanlaşan 30 yıldan fazla tecrübeye sahip bir psikolog olan Jeffrey Bernstein, Psychology Today adlı sitede yayımlanan yazısında, karşıdakini anlamaya odaklanan empatik bir yaklaşımın güven ve duygusal dayanıklılığı nasıl geliştirebileceğini ve duygusal çalkantıları nasıl atlatabileceğinizi anlatıyor.

Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz:

“Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun sinir krizi geçirdiğini görmek zordur. İster hayal kırıklığına uğramış, ister incinmiş ya da bunalmış olsunlar, yoğun duygular sizi çaresiz hissettiren yoğun çıkışlara yol açabilir. Böyle anlarda şu sözcükler yardımcı olabilir: “Zorlandığını anlıyorum”

Çocuğunuz önemsendiğini hissedebilir ve bu, her ikinizi de şaşırtıcı bir şekilde sakinleştirebilir. Şiddetli bir duygu fırtınasında bu kadar basit sözcükleri söylemek mantığa aykırı gelse de, bu sözcükler acının ve hayal kırıklığının farkına varılmasını sağlar ve genellikle gerginliği azaltmanın anahtarıdır.

Öfkeli anlarda çocukları sakinleştirmeye yönelik bu yaklaşım, çocukların başkaldıran davranışlarını yatıştırmak için nazik ve anlayışlı tepkileri teşvik eden ilkelerden yola çıkar. Bu kelimelerin neden bu kadar işe yaradığını, bunları nasıl etkili bir şekilde kullanabileceğinizi ve bu zor anlarda sakin kalmak için bazı pratik ipuçlarını keşfedelim.

Bu sözcükler neden işe yarar?

7 yaşındaki Lina gibi bir çocuk sinir krizinin ortasındayken, genellikle karmaşık muhakemeleri algılayamaz veya komutlara yanıt veremez. “Zorlandığını anlıyorum” demek, o anda tartışmak ya da onları “düzeltmeye” çalışmak için orada olmadığınızı bilmelerini sağlar. Öfkeyi beslemekten ziyade karşıdaki kişinin duygularını önemsemek önemlidir. Çocuklar için, bir ebeveynin kendi duygularını önemsemesi duygusal bir can simidi gibi gelebilir. Duygularını ifade edecek kelimeleri olmayabilir, ancak mücadelelerini anladığınızı duymak, kendilerini daha az yalnız hissetmelerine yardımcı olur.

Örneğin, yatma zamanı veya kız kardeşiyle oyuncaklarını paylaşmak gibi görünüşte küçük sorunlar yüzünden sık sık sinir krizi geçiren Oren’i ele alalım. Annesi, sakin bir şekilde “Zorlandığını anlıyorum” dediğinde Oren’in yoğun tepkilerinin giderek azaldığını fark etti. Oren için, hayal kırıklığının yargılanmadan fark edildiğini bilmek, kendi kendine sakinleşmeye başlamasını sağladı.

Bu sözcükleri kullanmak için bazı öneriler

1. Kendi duygularınızı kontrol altında tutun. Çocuğunuz sinir krizi geçirdiğinde, içgüdüsel olarak kızgınlıkla tepki vermek isteyebilirsiniz. Ancak, konuşmadan önce nefes almak için bir dakika ayırmak büyük fark yaratabilir. Sakin davranarak çocuğunuzun sakinleşmesine de yardımcı olursunuz. Unutmayın, birtakım sinyaller için gözleri sizin üzerinizde. Sakin olduğunuzu gösterirseniz, sizin gibi davranma olasılıkları daha yüksek olacaktır.

2 Söyleyin ve bekleyin. “Zorlandığını anlıyorum” dedikten sonra durup çocuğunuza kelimeleri sindirmesi için biraz zaman tanıyın. Bu, durumu hemen düzeltmekle ilgili değildir. Bu, çocuğunuzu bir komutla daha iyi hissetmeye zorlamadan, yüzleştiği zorlukta onunla birlikte olmaya istekli olduğunuzu göstermekle ilgilidir. Sinir halinin yatışması genellikle zaman alır; duraklamak çocuğunuzun duygularının güvenli bir şekilde çözülmesi için alan sağlar.

Çözüm önerileri sunmaktan ziyade empati kurun

“Zorlandığını anlıyorum” demek çocuğunuz için bir dayanak noktası oluştururken, empatik ifadeler eklemek daha da anlaşıldıklarını hissetmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, “Şu anda bu durum senin için zor olabilir ve bu gayet normal bir durum.” diyebilirsiniz. Bu yaklaşım, kendini daha “yetişkin” hisseden ve ebeveynlerinin onu ciddiye almasını takdir eden 10 yaşındaki Kieran gibi daha büyük çocuklar için etkilidir. Duygularının göz ardı edilmek yerine saygı duyulduğunu düşünürler.

Sinirlendikten sonra kendilerini ifade etmelerini sağlayın

Sinir hali geçtikten sonra, eğer hazırsa çocuğunuzu yaşadığı deneyim hakkında konuşması için nazikçe teşvik edin. Inez gibi daha küçük çocuklar için bu, “Bana neyin zor geldiğini anlatmak ister misin?” demek kadar basit olabilir. Milo gibi daha büyük çocuklar için, “Tekrar böyle hissettiğinde, yardımcı olabileceğim bir şey var mı?” diyebilirsiniz. Sinir hali sonrası düşünmelerine izin vermek, onlara yoğun duygulardan sonra bile kendilerini ifade etmenin güvenli olduğunu gösterir.

Tutarlılık neden önemlidir?

“Zorlandığını anlıyorum.” ifadesini sürekli olarak kullanmak, çocuğunuzun yanında olduğunuz mesajını pekiştirmeye yardımcı olur. Bunu ne kadar sık duyarlarsa, kontrolden çıkmış hissettiklerinde bile buna güvenme olasılıkları o kadar artar. Çalışmalarımda, tutarlı ve sakin tepkilerin bir çocuğun tepkilerini nasıl değiştirebildiğine, sinir hallerini daha az sıklıkta ve yoğun hale getirdiğine şahit oldum.

Nasıl bir çıkarım yapabiliriz?

Çocuğunuzun duygularının baş edilemeyecek gibi olduğunu hissettiğinizde, bu kelimelerin onlar için güçlü bir dayanak noktası olabileceğini unutmayın. Bu kelimeler, güven duygusu, takdir edilme ve yaşadığı zorlukların anlaşıldığını hissetmelerine yardımcı olan bir bağ sağlarlar. Bir çocuk anlaşıldığını hissettiğinde, genellikle sesini duyurmak için o kadar yoğun davranmaya ihtiyaç duymaz. Sabır, pratik ve empati ile duygusal çalkantı anlarında onların ve kendinizin daha sakin kıyılar bulmasına yardımcı olabilirsiniz.”

Bu yazı ilk kez 20 Kasım 2024’te yayımlanmıştır.

Jeffrey Bernstain’in Psychology Today web sitesinde yayınlanan “4 Magic Words to Soothe the Meltdown of an Angry Child” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/liking-the-child-you-love/202410/4-magic-words-to-soothe-the-meltdown-of-an-angry-child

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Çocuğunuzu sinirliyken nasıl yatıştırabilirsiniz?

İster ‘zor’ yahut ‘problem’ çocuk olsun, ister ‘uslu’ – çocuk çocuktur ve doğasının gereğini yapar. Sinirlendiği, öfkelendiği anlarda da bazen anne babayı çaresiz bırakır. Peki, onları anlamanın ve sakinleştirmenin bir yolu var mı? İşte ayrıntılar…

Ebeveynlik tatmin edici bir serüven olduğu kadar, özellikle de bir çocuğun öfkelendiğinde yaşadığı yoğun duyguları yönetmek söz konusu olduğunda zorlayıcı bir tecrübe olabilir. Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun öfke, hayal kırıklığı veya üzüntü gibi bunaltıcı duygular yaşadığını izlemek, kendinizi çaresiz hissetmenize ve nasıl yardımcı olabileceğinizden emin olamamanıza yol açabilir.

Şaşırtıcı bir şekilde “Zorlandığını anlıyorum.” gibi basit bir ifade güçlü bir etkiye sahip olabilir. Bu ifade, çocuğun duygularını tanıyarak, tepkilerinin yoğunluğunu önemli ölçüde azaltabilecek sakin ve anlayışlı bir yaklaşım sunar.

Ebeveynlik konusunda uzmanlaşan 30 yıldan fazla tecrübeye sahip bir psikolog olan Jeffrey Bernstein, Psychology Today adlı sitede yayımlanan yazısında, karşıdakini anlamaya odaklanan empatik bir yaklaşımın güven ve duygusal dayanıklılığı nasıl geliştirebileceğini ve duygusal çalkantıları nasıl atlatabileceğinizi anlatıyor.

Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz:

“Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun sinir krizi geçirdiğini görmek zordur. İster hayal kırıklığına uğramış, ister incinmiş ya da bunalmış olsunlar, yoğun duygular sizi çaresiz hissettiren yoğun çıkışlara yol açabilir. Böyle anlarda şu sözcükler yardımcı olabilir: “Zorlandığını anlıyorum”

Çocuğunuz önemsendiğini hissedebilir ve bu, her ikinizi de şaşırtıcı bir şekilde sakinleştirebilir. Şiddetli bir duygu fırtınasında bu kadar basit sözcükleri söylemek mantığa aykırı gelse de, bu sözcükler acının ve hayal kırıklığının farkına varılmasını sağlar ve genellikle gerginliği azaltmanın anahtarıdır.

Öfkeli anlarda çocukları sakinleştirmeye yönelik bu yaklaşım, çocukların başkaldıran davranışlarını yatıştırmak için nazik ve anlayışlı tepkileri teşvik eden ilkelerden yola çıkar. Bu kelimelerin neden bu kadar işe yaradığını, bunları nasıl etkili bir şekilde kullanabileceğinizi ve bu zor anlarda sakin kalmak için bazı pratik ipuçlarını keşfedelim.

Bu sözcükler neden işe yarar?

7 yaşındaki Lina gibi bir çocuk sinir krizinin ortasındayken, genellikle karmaşık muhakemeleri algılayamaz veya komutlara yanıt veremez. “Zorlandığını anlıyorum” demek, o anda tartışmak ya da onları “düzeltmeye” çalışmak için orada olmadığınızı bilmelerini sağlar. Öfkeyi beslemekten ziyade karşıdaki kişinin duygularını önemsemek önemlidir. Çocuklar için, bir ebeveynin kendi duygularını önemsemesi duygusal bir can simidi gibi gelebilir. Duygularını ifade edecek kelimeleri olmayabilir, ancak mücadelelerini anladığınızı duymak, kendilerini daha az yalnız hissetmelerine yardımcı olur.

Örneğin, yatma zamanı veya kız kardeşiyle oyuncaklarını paylaşmak gibi görünüşte küçük sorunlar yüzünden sık sık sinir krizi geçiren Oren’i ele alalım. Annesi, sakin bir şekilde “Zorlandığını anlıyorum” dediğinde Oren’in yoğun tepkilerinin giderek azaldığını fark etti. Oren için, hayal kırıklığının yargılanmadan fark edildiğini bilmek, kendi kendine sakinleşmeye başlamasını sağladı.

Bu sözcükleri kullanmak için bazı öneriler

1. Kendi duygularınızı kontrol altında tutun. Çocuğunuz sinir krizi geçirdiğinde, içgüdüsel olarak kızgınlıkla tepki vermek isteyebilirsiniz. Ancak, konuşmadan önce nefes almak için bir dakika ayırmak büyük fark yaratabilir. Sakin davranarak çocuğunuzun sakinleşmesine de yardımcı olursunuz. Unutmayın, birtakım sinyaller için gözleri sizin üzerinizde. Sakin olduğunuzu gösterirseniz, sizin gibi davranma olasılıkları daha yüksek olacaktır.

2 Söyleyin ve bekleyin. “Zorlandığını anlıyorum” dedikten sonra durup çocuğunuza kelimeleri sindirmesi için biraz zaman tanıyın. Bu, durumu hemen düzeltmekle ilgili değildir. Bu, çocuğunuzu bir komutla daha iyi hissetmeye zorlamadan, yüzleştiği zorlukta onunla birlikte olmaya istekli olduğunuzu göstermekle ilgilidir. Sinir halinin yatışması genellikle zaman alır; duraklamak çocuğunuzun duygularının güvenli bir şekilde çözülmesi için alan sağlar.

Çözüm önerileri sunmaktan ziyade empati kurun

“Zorlandığını anlıyorum” demek çocuğunuz için bir dayanak noktası oluştururken, empatik ifadeler eklemek daha da anlaşıldıklarını hissetmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, “Şu anda bu durum senin için zor olabilir ve bu gayet normal bir durum.” diyebilirsiniz. Bu yaklaşım, kendini daha “yetişkin” hisseden ve ebeveynlerinin onu ciddiye almasını takdir eden 10 yaşındaki Kieran gibi daha büyük çocuklar için etkilidir. Duygularının göz ardı edilmek yerine saygı duyulduğunu düşünürler.

Sinirlendikten sonra kendilerini ifade etmelerini sağlayın

Sinir hali geçtikten sonra, eğer hazırsa çocuğunuzu yaşadığı deneyim hakkında konuşması için nazikçe teşvik edin. Inez gibi daha küçük çocuklar için bu, “Bana neyin zor geldiğini anlatmak ister misin?” demek kadar basit olabilir. Milo gibi daha büyük çocuklar için, “Tekrar böyle hissettiğinde, yardımcı olabileceğim bir şey var mı?” diyebilirsiniz. Sinir hali sonrası düşünmelerine izin vermek, onlara yoğun duygulardan sonra bile kendilerini ifade etmenin güvenli olduğunu gösterir.

Tutarlılık neden önemlidir?

“Zorlandığını anlıyorum.” ifadesini sürekli olarak kullanmak, çocuğunuzun yanında olduğunuz mesajını pekiştirmeye yardımcı olur. Bunu ne kadar sık duyarlarsa, kontrolden çıkmış hissettiklerinde bile buna güvenme olasılıkları o kadar artar. Çalışmalarımda, tutarlı ve sakin tepkilerin bir çocuğun tepkilerini nasıl değiştirebildiğine, sinir hallerini daha az sıklıkta ve yoğun hale getirdiğine şahit oldum.

Nasıl bir çıkarım yapabiliriz?

Çocuğunuzun duygularının baş edilemeyecek gibi olduğunu hissettiğinizde, bu kelimelerin onlar için güçlü bir dayanak noktası olabileceğini unutmayın. Bu kelimeler, güven duygusu, takdir edilme ve yaşadığı zorlukların anlaşıldığını hissetmelerine yardımcı olan bir bağ sağlarlar. Bir çocuk anlaşıldığını hissettiğinde, genellikle sesini duyurmak için o kadar yoğun davranmaya ihtiyaç duymaz. Sabır, pratik ve empati ile duygusal çalkantı anlarında onların ve kendinizin daha sakin kıyılar bulmasına yardımcı olabilirsiniz.”

Bu yazı ilk kez 20 Kasım 2024’te yayımlanmıştır.

Jeffrey Bernstain’in Psychology Today web sitesinde yayınlanan “4 Magic Words to Soothe the Meltdown of an Angry Child” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://www.psychologytoday.com/intl/blog/liking-the-child-you-love/202410/4-magic-words-to-soothe-the-meltdown-of-an-angry-child

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x