Giderek artan sayıda araştırmacı, insanlığın kendi sonunu hazırladığı konusunda uyarıda bulunuyor. Bu uyarılardan en son yapılanlarından biri de 5.000 yıllık bir dönemde 400’den fazla toplumun çöküşünü inceleyen Victor Tangermann tarafından Futurism web sitesi için hazırlandı. Makaleye göre, geçmişteki toplum çöküşlerinin ardında yaygın eşitsizlik, çevresel tahribat ve elitlerin iktidar gücünü suistimal etmesi gibi dinamikler vardı.
Cambridge Üniversitesi Varoluşsal Risk Araştırmaları Merkezi’nin bilim insanlardan biri olan Luke Kemp, İngiliz gazetesi The Guardian’a verdiği demeçte, “Kıyametin ne zaman olacağını bilemeyiz, ancak 5.000 yıllık medeniyet tarihine bakarak bugün karşı karşıya olduğumuz gidişatı anlayabiliriz ve en olası senaryo ise kendi kendimizi yok etmemizdir” diyor.
“Gelecek konusunda karamsarım,” diye ekliyor. “Ama insanlara karşı iyimserim.”
Kemp, küresel ısınma, nükleer silahlar ve yapay zekâ gibi varoluşsal tehditlere göz yumarak, geri kalanımızın çıkarlarına karşı çalışan güçlü ama küçük bir “oligarşi” olan narsist ve psikopat liderler konusunda da uyarıda bulundu.
Bilim insanları, insan faaliyetlerinin neden olduğu küresel sıcaklık artışının sonunda bizi uçuruma sürükleyerek gıda kıtlığı, dayanılmaz sıcaklıklar ve kuraklığa yol açabileceği konusunda uzun süredir uyarıyor. Tüm bu sorunların diğer her şeye yüklediği baskı ve istikrarsızlıktan bahsetmeye bile gerek yok.
Kemp’e göre, binlerce yıllık insan uygarlığından dersler çıkararak, olayların nihayetinde nasıl sonuçlanacağına dair bir fikir edinebiliriz. Kemp, kitabında silahlar ve diğer tehditkâr taktikler kullanarak diğerlerini boyunduruğu altına alan krallık ve imparatorlukları “Goliathlar” olarak nitelendiriyor.
Guardian gazetesine verdiği röportajda, “Tarih en iyi organize suç hikayesi olarak nitelendirilebilir” diyor. “Bir grup, belirli bir bölge ve nüfus üzerinde şiddet kullanarak kaynaklar üzerinde tekel oluşturur.”
Ancak Kemp, bu grupların genellikle uzun ömürlü olmadıklarını ve sonunda eşitsizlik ve iktidardakilerin açgözlülüğü nedeniyle kendi ağırlıkları altında çöktüklerini ile sürüyor.
“Sonra elitler halktan ve topraklardan daha fazla servet sömürürken, toplumlar daha kırılgan hale gelir ve bu da iç çatışmalara, yolsuzluğa, kitlelerin yoksullaşmasına, toplumun sağlığının bozulmasına, aşırı büyümeye, çevresel bozulmaya ve küçük bir oligarşinin hatalı kararlarına yol açar” diyor. “Toplumun içi boşalmış kabuğu, sonunda hastalık, savaş veya iklim değişikliği gibi şoklarla paramparça olur.”
Peki, tüm bunların 21. yüzyıl ile özellikle ne ilgisi var? Kemp, kapitalizm içinde hareket eden “tek bir, birbirine bağlı küresel Goliath”ın altında ezildiğimizi savunuyor.
Gıda sistemlerindeki çöküşler, nükleer savaş tehdidi ve büyüyen iklim krizi, sonunda mevcut Goliath’ın çöküşüne yol açabilir.
Liderlerin rolü
Kemp, bizi sona yaklaştıran liderleri işaret ederken de çekinmedi.
Guardian gazetesine verdiği demeçte, “Dünyanın en güçlü üç adamı, karanlık üçlünün dünyadaki tezahürleridir: Trump, kelimenin tam anlamıyla bir narsist, Putin soğukkanlı bir psikopat ve Xi Jinping, ustaca bir şekilde Makyavelist manipülasyonlarla Çin’in başına geçti” diyor.
Tam bir çöküşü önlemek için, “gücün eşit dağılımını sağlayacak gerçek demokratik toplumlar yaratmalı” ve zenginlerden vergi almalıyız. Kemp’e göre bu, aslında kulağa geldiği kadar ulaşılması zor bir hedef değil.
“Bugün insanlar, yapay zekâ geliştirmemizin, demokrasiyi geniş ölçekte uygulamamızdan veya silahlanma yarışından kaçmamızdan daha kolay olduğunu düşünüyorlar” diyor. “Bu tamamen saçmalık. Elbette demokrasiyi geniş ölçekte uygulayabiliriz. Bizler doğuştan sosyal, fedakâr ve demokratik bir türüz ve hepimizde tahakküme karşı bir içgüdü var.”
“Biz bunun için yaratıldık” diye ekliyor.
Bu yazı ilk kez 11 Ağustos 2025’te yayımlanmıştır.
