İtalyanların salgın sırasında yaptığı, başkalarının yapmaması gereken şeyler

İlk vakayı 20 Şubat’ta tespit eden İtalya’da hangi süreç yaşandı da tüm ülke karantina altına alındı? Vaka ve ölüm oranı neden bu kadar yüksek? İlk vakadan önce İtalyan Sağlık Bakanlığı koronavirüs ile ilgili bir görev gücü kurmasına rağmen nasıl bu noktaya gelindi? İtalyan sağlık sistemi salgını yönetebiliyor mu?

COVID-19 vakalarının artmaya devam ettiği İtalya’da hükümet Pazartesi günü aldığı kararla 60 milyonluk ülkeyi topluca karantinaya aldı.

Yaklaşık bir ay önce İtalya’da sadece üç coronavirüs vakası vardı. Ancak, şimdi 60 milyonluk ülke Pazartesi gününden beri topluca karantina altında. İtalya, vaka sayısında Çin’den sonra en yüksek rakamlara sahip. Ülkenin 20 bölgesinde ölü sayısı 500’e yaklaştı. Hasta sayısı da 10 bin civarı. Özellikle 8 Mart günü vaka artış oranı yüzde 50’yi buldu. Üstelik ölüm oranı da yüzde 4 ile ortalamanın üzerinde.

Genel karantina uygulamasının zaten durgunluk içerisindeki ülke ekonomisi üzerinde ciddi olumsuz sonuçlara yol açması bekleniyor. Hükümet karantinanın tam olarak ne kadar süreceğini açıklamasa da, uygulamanın şimdilik 3 Nisan’a kadar devam edeceği açıklandı.

Time Dergisi, İtalya’da salgının nasıl bu kadar çabuk yayıldığını ve durumun diğer Avrupa ülkelerine kıyasla neden çok daha kötü hale geldiğini inceleyen bir yazı yayınladı.

Derginin sağlık muhabiri Melissa Godin’in imzasını taşıyan yazı, virüsün 20 Şubat’ta Lombardiya bölgesine bağlı Codogna’da 38 yaşındaki bir erkek hastanın İtalya’daki ilk COVID-19 vakası olarak kayıtlara geçtiğini anımsatıyor. Ancak muhtemelen virüs İtalya’ya bu ilk vakanın keşfinden çok daha önce ulaşmış olabilir. Bu ihtimale İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi araştırmacılarından Flavia Riccardo da “Virüs muhtemelen uzun zamandır ortalıkta dolaşıyordu. Bu da tam grip vakalarının en yoğun yaşandığı, insanların grip belirtileri gösterdiği döneme denk geldi,” diyerek dikkat çekiyor.

Yazı şöyle devam ediyor:

“Codogna’daki bir hastanenin acil bölüm şefi Stefano Paglia ise, La Repubblica’ya verdiği demeçte, ilk vakanın tespit edilmesinden önce zatürre vakalarında sıra dışı bir artış olduğunu belirterek, coronavirüslü hastalara mevsimsel soğuk algınlığı teşhisiyle yaklaşılmış olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Yani bu hastaların başvurduğu sağlık kuruluşları, insanların enfekte olmasında ve virüsün yayılmasında etkili olmuş olabilir.

Salgından en ağır şekilde etkilenen bölgeler, Lombardiya’nın kuzeyindeki Veneto ve Emilia-Romagna oldu. Hastaların yüzde 85’i, ölümlerin ise yüzde 92’si buradan. Bununla birlikte, virüs ülkedeki 20 bölgenin tamamına yayılmış durumda.”

İtalya’daki vaka ve ölüm sayısı neden bu kadar yüksek?

Time Dergisi ülkedeki vaka sayısının bu denli yüksek olmasının nedeninin, virüsün tespit edilemeden yayılmış olması olabileceğine dikkat çekiyor ve bu yönde düşünen yetkililerin görüşlerini aktarıyor. Örneğin İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi araştırmacılarından Flavia Riccardo’ya göre, enfeksiyon farkına varıldığında çoktan zincirleme bir şekilde yayılma başlamıştı, bu da vaka sayısının yüksek olmasına neden oldu.

Dergi, bazı yetkililerin ise farklı düşündüğünü da anlatıyor:

“Kimi yetkililere göre, ülkedeki vaka sayısının yüksek oluşunda, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha titiz bir test süreci yürütülmesi de etkili olmuş olabilir. İtalya’da şu ana dek 42 binden fazla insan test edildi.

Ne var ki, İtalya’da coronavirüse bağlı ölüm oranı, yüzde 4 ile ortalamanın üzerinde. Ulusal Sağlık Enstitüsünün verdiği bilgiye göre, ülkede yaşamını yitiren coronavirüs hastalarının yaş ortalaması 81. Dünyada yaşlı nüfusun en yüksek olduğu ülkelerden biri olan İtalya, bundan dolayı daha yüksek bir ölüm oranı ile karşı karşıya olabilir. Nitekim, Lombardiya’da yaşlılara hizmet veren bir kliniğin sağlık direktörü Lorenzo Casani da, “İtalya, dünyanın en yaşlı kıtasının en yaşlı ülkesi. 65 yaş üstü çok sayıda vatandaşımız var,” diyor.

İtalya’nın yalnızca kritik vakalarda test uyguladığını, dolayısıyla ölüm oranının bu nedenle ortalamanın üzerinde kalıyor olabileceğini öne süren Casani, yeterince tedbir alınmadığı görüşünde.

Hava kirliliği etken mi?

Casani’ye göre, İtalya’nın kuzeyindeki hava kirliliği de yüksek ölüm oranında etkili oluyor olabilir. İsviçre merkezli hava gözlem platformu IQAir’in verileri, Avrupa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu 100 şehirden 24’ünün İtalya’da olduğunu gösteriyor. Casani, “Yapılan çalışmalar, viral solunum yolu hastalıklarına bağlı ölüm oranları ile hava kirliliği arasında ciddi bir bağıntı olduğunu ortaya koyuyor. Bu da bir etken olabilir” diyor.

İtalyan hükümeti salgına hazırlıklı mıydı?

İtalya’nın virüsten korunmak adına aldığı sıkı tedbirler göz önünde bulundurulacak olursa, ülkedeki salgın kimilerini oldukça şaşırttı. İlk vakanın tespit edilmesinden bir ay kadar önce, Sağlık Bakanlığı coronavirüs ile ilgili bir görev gücü kurmuştu. Çin uçuşlarını yasaklayan ilk Avrupa Birliği ülkesi İtalya oldu.

Ancak seyahat yasağı, bazı yolcuları hangi ülkeden geldiklerini açıklamadan, aktarmalı uçuşlarla ülkeye giriş yapmaya yöneltmiş olabilir. Öte yandan, kimi uzmanlar, virüsün hükümetin tedbir almasından önce ülkeye girip fark edilmeden yayılmış olabileceğini düşünüyor.

Hükümetin şu anki yaklaşımı nasıl?

İtalyan hükümeti, hastalığın yayılmasını önlemek adına Çin dışında en geniş kapsamlı adımları atan hükümet.

Son çıkarılan karantina yönetmeliği, yabancıların halen İtalya’ya seyahat etmelerine izin vermekle birlikte, ülke içinde ve ülke dışına izinsiz seyahat eden vatandaşların para cezasına çarptırılmasını öngörüyor. Ülke genelinde halka açık her türlü etkinlik yasaklandı ve okullar tatil edildi. Spor salonları, tiyatrolar ve sinemalar da yine hükümet kararıyla kapatılmış durumda. Karantina kurallarına uymayan vatandaşları, üç aya kadar hapis ya da 234 dolar para cezası bekliyor. Yeni kurallar kapsamında, mahkumlara da ziyaretçi ve gündüz serbestlik yasağı getirilmesi ülke çapında 27 hapishanede protestolara neden oldu.

Dünya da İtalya’nın aldığı tedbirleri takdirle karşılıyor. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü, Twitter’da yayınladığı bir mesajda, İtalya’nın attığı “cesur adımlar” ve “yaptığı gerçek fedakarlıklar”dan övgüyle bahsetti.

Ancak kimi bulaşıcı hastalık ve halk sağlığı uzmanları, karantinanın etkili olup olmayacağı konusunda endişeler taşıyor.

Reuters’a konuşan Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu öğretim üyesi John Edmunds, alınan tedbirlerin sürdürülebilir olmadığının altını çizerek, etkilerinin de muhtemelen kısa vadeli olacağını söylüyor. Edmunds, bu tedbirlerin uzun vadede sürdürülememeleri halinde, tek faydalarının salgını bir süre daha ertelemek olacağı görüşünde.

İtalyan sağlık sistemi salgını yönetebiliyor mu?

Ülkenin Servizio Sanitario Nazionale (SSN) adıyla bilinen ulusal sağlık hizmetleri kurumu, hastalara ücretsiz hizmet sunmakla birlikte yeterli fona sahip değil. Kamu sağlığı yatırımlarının GSYİH içindeki payı yüzde 6,8 düzeyinde, ki bu rakam, Fransa ve Almanya dahil Avrupa Birliği bünyesindeki diğer ülkelerin altında kalıyor.

Casani, “Bakım ve araştırma fonlarından sürekli kesinti yapılması şu anda bariz bir sorun teşkil ediyor. Hazırlıklı değiliz. Yeterli sayıda doktorumuz yok. Salgın konusunda organize bir planımız yok” diyor.

Ülkede coronavirüs vakaları artarken, Sağlık Bakanlığı bulaşıcı hastalık servislerindeki yatak kapasitesini iki katına çıkardı. Lombardiya Valisi Attilio Fontana, ülkedeki hemşire sayısını arttırmak için üniversitelerin bu yıl erken mezun vermelerini talep etti. Ancak bazı sağlık yetkilileri bu çabaların dahi yeterli olmayacağından endişe ediyor.

“Şu anda Lombardiya’da yoğun bakım ünitelerinde boş yatak yok” diyen Casani, doktorların “kimin öleceği, kimin hayatta kalacağına… kimin monitör ve solunum cihazına bağlanıp gereken tedaviyi alabileceğine dair korkunç bir seçim yapmak durumunda kaldıklarını” söylüyor.

Karantina İtalyan ekonomisini nasıl etkileyecek?

Karantina, İtalya’yı ekonomik durgunluğa itebilir. Salgın öncesinde ülkenin GSYİH’sinin bu yıl yüzde 0,3 küçüleceğini tahmin eden Berenberg bankası, bu tahminini yüzde 1,2 olarak revize etti.

Salgından en fazla etkilenen Lombardiya, İtalya’nın GSYİH’sinin beşte birini üretiyor. Associated Press’in bir haberine göre, GSYİH içindeki payı yüzde 13 olan turizm sektörünün de 32 milyonluk yabancı turist kaybıyla 8,1 milyar dolar zarara uğraması bekleniyor.

Başbakan Conte, 9 Mart’ta yaptığı bir açıklamada, hükümetin ekonomiyi korumak için “büyük çaplı bir şok tedavisi” uygulayacağını belirtti. Rai Radio 1’e konuşan Ekonomi Bakanı Yardımcısı Laura Castelli de, karantina nedeniyle “mortgage ve vergi ödemeleri dahil her şeyin askıya alındığını” söyledi. Hükümet ayrıca virüsten etkilenen ailelere ve işletmelere yardım amacıyla 8,5 milyar dolarlık bir destek paketi oluşturdu.

Fakat kimi uzmanlar, bu harcamaların uzun vadeli etkilerinden endişe ediyor.

İtalya coronavirüs salgınından önce zaten GSYİH’sinin yüzde 134’ünü bulan ciddi bir kamu borcu ile mücadele ediyordu. Oysa Avrupa Birliği çatısı altındaki ülkelerin de borcun GSYİH’nin yüzde 60’ını geçmemesi gerekiyor. Chatham House’da görevli Avrupa uzmanı Pepijn Bergsen, “Halka ve işletmelere destek olma mecburiyeti çerçevesinde artan harcamalar, bütçe açığının patlamasına neden olabilir” diyor.

Bir avro bölgesi ülkesi olarak İtalya’nın yaşayacağı ekonomik durgunluk, kıtanın geri kalanını da etkileyecektir.

Bir yandan İtalya’daki durgunluk, diğer yandan diğer AB ülkelerinin de ileride karantinaya alınma ihtimali çerçevesinde, bu yıl avro bölgesi genelinde bir ekonomik gerileme yaşanmasının muhtemel olduğunu dile getiren Bergsen, yetkililerin böyle bir durgunluğu önleyebilecek herhangi bir tedbir ortaya koymakta zorlanacakları görüşünde.”

Bu yazı ilk kez 13 Mart 2020’de yayımlanmıştır.

 

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

İtalyanların salgın sırasında yaptığı, başkalarının yapmaması gereken şeyler

İlk vakayı 20 Şubat’ta tespit eden İtalya’da hangi süreç yaşandı da tüm ülke karantina altına alındı? Vaka ve ölüm oranı neden bu kadar yüksek? İlk vakadan önce İtalyan Sağlık Bakanlığı koronavirüs ile ilgili bir görev gücü kurmasına rağmen nasıl bu noktaya gelindi? İtalyan sağlık sistemi salgını yönetebiliyor mu?

COVID-19 vakalarının artmaya devam ettiği İtalya’da hükümet Pazartesi günü aldığı kararla 60 milyonluk ülkeyi topluca karantinaya aldı.

Yaklaşık bir ay önce İtalya’da sadece üç coronavirüs vakası vardı. Ancak, şimdi 60 milyonluk ülke Pazartesi gününden beri topluca karantina altında. İtalya, vaka sayısında Çin’den sonra en yüksek rakamlara sahip. Ülkenin 20 bölgesinde ölü sayısı 500’e yaklaştı. Hasta sayısı da 10 bin civarı. Özellikle 8 Mart günü vaka artış oranı yüzde 50’yi buldu. Üstelik ölüm oranı da yüzde 4 ile ortalamanın üzerinde.

Genel karantina uygulamasının zaten durgunluk içerisindeki ülke ekonomisi üzerinde ciddi olumsuz sonuçlara yol açması bekleniyor. Hükümet karantinanın tam olarak ne kadar süreceğini açıklamasa da, uygulamanın şimdilik 3 Nisan’a kadar devam edeceği açıklandı.

Time Dergisi, İtalya’da salgının nasıl bu kadar çabuk yayıldığını ve durumun diğer Avrupa ülkelerine kıyasla neden çok daha kötü hale geldiğini inceleyen bir yazı yayınladı.

Derginin sağlık muhabiri Melissa Godin’in imzasını taşıyan yazı, virüsün 20 Şubat’ta Lombardiya bölgesine bağlı Codogna’da 38 yaşındaki bir erkek hastanın İtalya’daki ilk COVID-19 vakası olarak kayıtlara geçtiğini anımsatıyor. Ancak muhtemelen virüs İtalya’ya bu ilk vakanın keşfinden çok daha önce ulaşmış olabilir. Bu ihtimale İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi araştırmacılarından Flavia Riccardo da “Virüs muhtemelen uzun zamandır ortalıkta dolaşıyordu. Bu da tam grip vakalarının en yoğun yaşandığı, insanların grip belirtileri gösterdiği döneme denk geldi,” diyerek dikkat çekiyor.

Yazı şöyle devam ediyor:

“Codogna’daki bir hastanenin acil bölüm şefi Stefano Paglia ise, La Repubblica’ya verdiği demeçte, ilk vakanın tespit edilmesinden önce zatürre vakalarında sıra dışı bir artış olduğunu belirterek, coronavirüslü hastalara mevsimsel soğuk algınlığı teşhisiyle yaklaşılmış olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Yani bu hastaların başvurduğu sağlık kuruluşları, insanların enfekte olmasında ve virüsün yayılmasında etkili olmuş olabilir.

Salgından en ağır şekilde etkilenen bölgeler, Lombardiya’nın kuzeyindeki Veneto ve Emilia-Romagna oldu. Hastaların yüzde 85’i, ölümlerin ise yüzde 92’si buradan. Bununla birlikte, virüs ülkedeki 20 bölgenin tamamına yayılmış durumda.”

İtalya’daki vaka ve ölüm sayısı neden bu kadar yüksek?

Time Dergisi ülkedeki vaka sayısının bu denli yüksek olmasının nedeninin, virüsün tespit edilemeden yayılmış olması olabileceğine dikkat çekiyor ve bu yönde düşünen yetkililerin görüşlerini aktarıyor. Örneğin İtalya Ulusal Sağlık Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi araştırmacılarından Flavia Riccardo’ya göre, enfeksiyon farkına varıldığında çoktan zincirleme bir şekilde yayılma başlamıştı, bu da vaka sayısının yüksek olmasına neden oldu.

Dergi, bazı yetkililerin ise farklı düşündüğünü da anlatıyor:

“Kimi yetkililere göre, ülkedeki vaka sayısının yüksek oluşunda, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha titiz bir test süreci yürütülmesi de etkili olmuş olabilir. İtalya’da şu ana dek 42 binden fazla insan test edildi.

Ne var ki, İtalya’da coronavirüse bağlı ölüm oranı, yüzde 4 ile ortalamanın üzerinde. Ulusal Sağlık Enstitüsünün verdiği bilgiye göre, ülkede yaşamını yitiren coronavirüs hastalarının yaş ortalaması 81. Dünyada yaşlı nüfusun en yüksek olduğu ülkelerden biri olan İtalya, bundan dolayı daha yüksek bir ölüm oranı ile karşı karşıya olabilir. Nitekim, Lombardiya’da yaşlılara hizmet veren bir kliniğin sağlık direktörü Lorenzo Casani da, “İtalya, dünyanın en yaşlı kıtasının en yaşlı ülkesi. 65 yaş üstü çok sayıda vatandaşımız var,” diyor.

İtalya’nın yalnızca kritik vakalarda test uyguladığını, dolayısıyla ölüm oranının bu nedenle ortalamanın üzerinde kalıyor olabileceğini öne süren Casani, yeterince tedbir alınmadığı görüşünde.

Hava kirliliği etken mi?

Casani’ye göre, İtalya’nın kuzeyindeki hava kirliliği de yüksek ölüm oranında etkili oluyor olabilir. İsviçre merkezli hava gözlem platformu IQAir’in verileri, Avrupa’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu 100 şehirden 24’ünün İtalya’da olduğunu gösteriyor. Casani, “Yapılan çalışmalar, viral solunum yolu hastalıklarına bağlı ölüm oranları ile hava kirliliği arasında ciddi bir bağıntı olduğunu ortaya koyuyor. Bu da bir etken olabilir” diyor.

İtalyan hükümeti salgına hazırlıklı mıydı?

İtalya’nın virüsten korunmak adına aldığı sıkı tedbirler göz önünde bulundurulacak olursa, ülkedeki salgın kimilerini oldukça şaşırttı. İlk vakanın tespit edilmesinden bir ay kadar önce, Sağlık Bakanlığı coronavirüs ile ilgili bir görev gücü kurmuştu. Çin uçuşlarını yasaklayan ilk Avrupa Birliği ülkesi İtalya oldu.

Ancak seyahat yasağı, bazı yolcuları hangi ülkeden geldiklerini açıklamadan, aktarmalı uçuşlarla ülkeye giriş yapmaya yöneltmiş olabilir. Öte yandan, kimi uzmanlar, virüsün hükümetin tedbir almasından önce ülkeye girip fark edilmeden yayılmış olabileceğini düşünüyor.

Hükümetin şu anki yaklaşımı nasıl?

İtalyan hükümeti, hastalığın yayılmasını önlemek adına Çin dışında en geniş kapsamlı adımları atan hükümet.

Son çıkarılan karantina yönetmeliği, yabancıların halen İtalya’ya seyahat etmelerine izin vermekle birlikte, ülke içinde ve ülke dışına izinsiz seyahat eden vatandaşların para cezasına çarptırılmasını öngörüyor. Ülke genelinde halka açık her türlü etkinlik yasaklandı ve okullar tatil edildi. Spor salonları, tiyatrolar ve sinemalar da yine hükümet kararıyla kapatılmış durumda. Karantina kurallarına uymayan vatandaşları, üç aya kadar hapis ya da 234 dolar para cezası bekliyor. Yeni kurallar kapsamında, mahkumlara da ziyaretçi ve gündüz serbestlik yasağı getirilmesi ülke çapında 27 hapishanede protestolara neden oldu.

Dünya da İtalya’nın aldığı tedbirleri takdirle karşılıyor. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü, Twitter’da yayınladığı bir mesajda, İtalya’nın attığı “cesur adımlar” ve “yaptığı gerçek fedakarlıklar”dan övgüyle bahsetti.

Ancak kimi bulaşıcı hastalık ve halk sağlığı uzmanları, karantinanın etkili olup olmayacağı konusunda endişeler taşıyor.

Reuters’a konuşan Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu öğretim üyesi John Edmunds, alınan tedbirlerin sürdürülebilir olmadığının altını çizerek, etkilerinin de muhtemelen kısa vadeli olacağını söylüyor. Edmunds, bu tedbirlerin uzun vadede sürdürülememeleri halinde, tek faydalarının salgını bir süre daha ertelemek olacağı görüşünde.

İtalyan sağlık sistemi salgını yönetebiliyor mu?

Ülkenin Servizio Sanitario Nazionale (SSN) adıyla bilinen ulusal sağlık hizmetleri kurumu, hastalara ücretsiz hizmet sunmakla birlikte yeterli fona sahip değil. Kamu sağlığı yatırımlarının GSYİH içindeki payı yüzde 6,8 düzeyinde, ki bu rakam, Fransa ve Almanya dahil Avrupa Birliği bünyesindeki diğer ülkelerin altında kalıyor.

Casani, “Bakım ve araştırma fonlarından sürekli kesinti yapılması şu anda bariz bir sorun teşkil ediyor. Hazırlıklı değiliz. Yeterli sayıda doktorumuz yok. Salgın konusunda organize bir planımız yok” diyor.

Ülkede coronavirüs vakaları artarken, Sağlık Bakanlığı bulaşıcı hastalık servislerindeki yatak kapasitesini iki katına çıkardı. Lombardiya Valisi Attilio Fontana, ülkedeki hemşire sayısını arttırmak için üniversitelerin bu yıl erken mezun vermelerini talep etti. Ancak bazı sağlık yetkilileri bu çabaların dahi yeterli olmayacağından endişe ediyor.

“Şu anda Lombardiya’da yoğun bakım ünitelerinde boş yatak yok” diyen Casani, doktorların “kimin öleceği, kimin hayatta kalacağına… kimin monitör ve solunum cihazına bağlanıp gereken tedaviyi alabileceğine dair korkunç bir seçim yapmak durumunda kaldıklarını” söylüyor.

Karantina İtalyan ekonomisini nasıl etkileyecek?

Karantina, İtalya’yı ekonomik durgunluğa itebilir. Salgın öncesinde ülkenin GSYİH’sinin bu yıl yüzde 0,3 küçüleceğini tahmin eden Berenberg bankası, bu tahminini yüzde 1,2 olarak revize etti.

Salgından en fazla etkilenen Lombardiya, İtalya’nın GSYİH’sinin beşte birini üretiyor. Associated Press’in bir haberine göre, GSYİH içindeki payı yüzde 13 olan turizm sektörünün de 32 milyonluk yabancı turist kaybıyla 8,1 milyar dolar zarara uğraması bekleniyor.

Başbakan Conte, 9 Mart’ta yaptığı bir açıklamada, hükümetin ekonomiyi korumak için “büyük çaplı bir şok tedavisi” uygulayacağını belirtti. Rai Radio 1’e konuşan Ekonomi Bakanı Yardımcısı Laura Castelli de, karantina nedeniyle “mortgage ve vergi ödemeleri dahil her şeyin askıya alındığını” söyledi. Hükümet ayrıca virüsten etkilenen ailelere ve işletmelere yardım amacıyla 8,5 milyar dolarlık bir destek paketi oluşturdu.

Fakat kimi uzmanlar, bu harcamaların uzun vadeli etkilerinden endişe ediyor.

İtalya coronavirüs salgınından önce zaten GSYİH’sinin yüzde 134’ünü bulan ciddi bir kamu borcu ile mücadele ediyordu. Oysa Avrupa Birliği çatısı altındaki ülkelerin de borcun GSYİH’nin yüzde 60’ını geçmemesi gerekiyor. Chatham House’da görevli Avrupa uzmanı Pepijn Bergsen, “Halka ve işletmelere destek olma mecburiyeti çerçevesinde artan harcamalar, bütçe açığının patlamasına neden olabilir” diyor.

Bir avro bölgesi ülkesi olarak İtalya’nın yaşayacağı ekonomik durgunluk, kıtanın geri kalanını da etkileyecektir.

Bir yandan İtalya’daki durgunluk, diğer yandan diğer AB ülkelerinin de ileride karantinaya alınma ihtimali çerçevesinde, bu yıl avro bölgesi genelinde bir ekonomik gerileme yaşanmasının muhtemel olduğunu dile getiren Bergsen, yetkililerin böyle bir durgunluğu önleyebilecek herhangi bir tedbir ortaya koymakta zorlanacakları görüşünde.”

Bu yazı ilk kez 13 Mart 2020’de yayımlanmıştır.

 

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x