Başarı kazanmak, hemen hemen herkesin arzusu olsa da, bu başarıların değerini ne kadar bildiğimiz şüpheli. İş, kendimizde gurur duymaya geldiğinde zaman zaman bunu kibirli olmakla karıştırıp olumsuz olarak görebiliyoruz. Varoluşçu psikoterapi, bilişsel-davranışçı terapi ve travma terapisi uzmanı, psikoterapist Leon Garber, Psyche’de yayımlanan yazısında sadece büyük olanları değil, küçük başarılarımızı da kutlayıp kendimizle gurur duymamızı sağlayacak ve bu sayede ruh sağlığımız ile benlik saygımızı iyileştirebilecek birkaç adım öneriyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“(…) Albert Einstein’ın kendisiyle gurur duymadığı, teorilerinin ona boşuna ortaya atılmış gibi göründüğü bir dünya hayal edin. Başarılarından gurur duymadan, daha fazlasını başarmak için azimle devam etme motivasyonuna sahip olur muydu? Keşif ve yaratım, başarı madalyonun sadece bir yüzüdür; bunu başardığınıza da inanmalısınız. Bu yazıda, neden gururdan korkmamanız gerektiğini anlatıp bunu daha sık hissetmeniz için gerekli araçları sıralayacağım. (…)
Gurur benlik saygısından farklıdır
Gurur, kişisel veya kolektif bir başarıdan alınan keyif olarak daha dar anlamda düşünülebilir. Bir maçı kazandığınız için kendinizle veya takımınızla gurur duyabilirsiniz. Parçası olmadığınız bir takım veya ülke ile kendinizi özdeşleşirseniz, o takımın veya ülkenin başarılarından da dolaylı olarak gururlanabilirsiniz. Benlik saygısı ise kişinin kendi genel değerlendirmesini temsil eder.
Gurur ve benlik saygısı elbette yakından ilişkilidir. Bazılarımız her başarı ve başarısızlıkla birlikte yaşar ve ölürüz ki, bu da benlik saygısında çarpıcı dalgalanmalara neden olur. (…) Bununla birlikte çoğu kişi, kazançlarını ve kayıplarını birbirine uydurarak bir benlik saygısı geliştirir. Örneğin, bir basketbol maçında iyi oynamaktan gurur duyabilirim; eğer sürekli iyi oynarsam, muhtemelen iyi bir basketbolcu olduğum sonucuna varırım ve bu da benlik saygımı besler. Nitekim kişi, anlık gururu deneyimlemeden yüksek derecede benlik saygısına ulaşamaz.”
Kendiyle gurur duymak narsistlik midir?
Yazar, danışanlarının çoğunun gururu narsistlik ile ilişkilendirdiğini belirtiyor:
“Kibirden ve yeteneklerinin abartılmasından korktukları için bundan kaçınıyorlar. Onlar için gururlu hissetmek kendini yüksek görmek ya da daha kötüsüdür, bundan korkarlar. (…)
Ancak patolojik narsisizm, gururlu olmakla aynı şey değildir. Narsisizm, abartılı bir kendini yüksek görme duygusuyla ilişkilidir. Örneğin, bir sınavdan A aldığınız için kendinizle gurur duymanız narsistlik değildir; olduğunuz herhangi bir yerde sözde en zeki kişi olduğunuz için kendinizle gurur duymanız narsistliktir. Ancak değerinizi aşırı genelleştirmeden, bir başarıdan gurur duyabilirsiniz. (…)
Gurur ruh sağlığı için önemlidir
Peki, ya küçük dozlarda gurur sadece iyi değil, aynı zamanda gerekliyse? Ya o olmadan, kendimizi önemsemeyi bırakırsak? Gurur, önemli olduğunu düşündüğünüz bir şeyi başardığınızı bilmenin sevincidir, bu şey daha geniş topluluk için de önemli olabilir. (…) Gurur sıradan ve olağanüstüdür. En önemlisi gurur, ruh sağlığının temelini oluşturmaya yardımcı olur. (…)
Kişinin kendisiyle gurur duyamaması, çeşitli klinik bozukluklarla bağlantılıdır. Majör depresif bozukluk, bir boşluk duygusu ve herhangi bir başarıdan keyif alamama durumunu beraberinde getirir. Borderline kişilik bozukluğu (siyah-beyaz düşünme, kararsız bir kimlik duygusu ve duygusal düzenleme ile ilgili kronik sorunları) olan kişiler, kendilerini tipik bir şekilde tamamen kötü ve değersiz olarak algılarlar; başarılarını ya büsbütün inkâr eder ya da yalnızca koşullara bağlayarak açıklarlar. Obsesif kompulsif bozukluk şüphe duyma ile nitelenir ki, bu da kişinin gurur duyma yeteneğini zayıflatır.
Gurur duymaya izin vermek ise benlik saygısını, motivasyonu ve umudu artırır. Her üçü de sıkıntılarımızın yükünü taşımamıza yardımcı olan ‘nedenler’ sağlar ve yaşama isteği için çok önemlidir. Bir başarıdan gurur duyduğumuzda, daha sonra onu yeniden yakalama arzusu geliştiririz. Gurur, kişisel başarı merdivenleri oluşturmamıza da yardımcı olabilir, bu nedenle bir makale yazmak gibi önemli bir başarı elde ettiğinizde, bir kitap bölümü yazmak gibi daha zorlu bir çabayı denemeyi düşünebilirsiniz. Son olarak gurur duygusu, öz-yeterlik ya da kendi yeteneklerimizin farkında olmayı sağlar. Önceki başarılarınızın önemli olduğunu kabul ederek gelecekteki sorunları çözebileceğinizi hissedersiniz.” (…)
Faydasız inançlarınıza ve varsayımlarınıza meydan okuyun
Yazar, gururun önündeki kişisel engelleri keşfetmeye yardımcı olacak araçları şöyle sıralıyor:
“Daha fazla gurur duymanın ilk adımı, bu konuda sahip olabileceğiniz bazı faydasız inanç ve varsayımlara meydan okumaktır. Danışanlarıma bu konuda yardımcı olmak amacıyla kendilerine gururla ilgili bazı soruları sormalarını istiyor ve ardından yanıtları hakkında onlarla konuşuyorum. Sorduğum sorulardan bazıları şöyle:
Kendimi tatmin olmuş ve gururlu hissetmem motivasyonumu düşürmez mi?
‘Hedonik koşu bandı’ kavramı üzerine yapılan araştırmaya göre, cevap hayır. Araştırma, insan olmanın bir parçasının, sonunda başarılarımızdan bıkmamız ve daha fazlasını aramamız olduğunu ortaya koyuyor. Bazı başarıların kalıcı bir mutluluk durumunu teşvik edeceğine inanma eğiliminde olsak da, anılarımız ve başarılarımız da dâhil olmak üzere sahip olduklarımızdan sıkılırız. İnsan doğasını kabul ederken, durgunluğun sadece biraz imkân dâhilinde bir sonuç olduğunu hatırlatırız. Bir başarıyı kutladıktan sonra kaçınılmaz olarak bir diğer için çabalarsınız. (…)
Gururlu olmak beni kötü bir insan veya narsist yapmaz mı?
Bazı insanlar gururun günahla aynı anlama gelmesinden korkar. Belki de bir tevazu örneği sergilemediğiniz zaman siz de kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Bazı dini inançlar, insanları ya iyi ya da kötü olarak gören ikili bir bakış açısı benimseyerek bu eğilimi körükleyebilir. Ama bun karşı çıkıyorum, kim tamamen iyi ki? Kendinizle gurur duymaya asla izin vermiyorsanız, kendinizi imkânsız bir standartta tutuyorsunuz demektir. (…)
Kişisel bir başarıyı başka bir tanesi kadar iyi görmediğim için mi gözden çıkardım?
Başarılarından gurur duymayı zor bulan insanlar genellikle ‘olumluyu diskalifiye etmek’ olarak bilinen ve görünüşte iyi yaptığınız bir şeyin aslında o kadar iyi olmadığına dair kendinize sebepler sunmayı içeren bilişsel sezgi yöntemi kullanırlar. Bunu çoğu zaman üstün olduğunu düşündüğünüz kişisel başarılarınızla karşılaştırarak yaparsınız. Örneğin, iş yerinde aldığınız olumlu geri bildirimleri kutlamak ve bunlarla gurur duymak yerine, daha önce başardığınız gibi ofiste en iyi performans gösteren kişi olamadığınız için hayal kırıklığına uğrarsınız. Başarılarınızı bu şekilde değerlendirmeye yatkınsanız, büyük resmi düşünmek yararlı bir panzehir olacaktır. Başarınızı daha iyi olanla karşılaştırmanın yanı sıra daha küçük olanla da karşılaştırmayı deneyin. (…) Olası başarıların geniş kapsamını göz önünde bulundurduğunuzda, sizinki büyük olasılıkla ayakkabınızı bağlamak ile nükleer bir felaketi önlemek arasında bir yere düşecektir. Hangi noktada olursa olsun kutlamanın hiçbir zararı yok.
Gerçekçi olmayan beklentiler yüzünden kendimi gururdan mahrum mu bırakıyorum?
Sağlıksız mükemmeliyetçilikle mücadele edenler, mükemmelliği nihai başarı olarak görürler, yani bu imkânsız hedefe ulaşılana kadar kendilerini gururdan mahrum bırakırlar. (…) Esasen, nihai mükemmellik mevcut değildir ve çabalamaya değer mükemmellik her zaman görecelidir. (…) Bunun yerine daha küçük, daha mütevazı ama yine de değerli olan başarılarınızı kutlamaya ve bunlarla gurur duymaya çalışın.”
Bakış açısı kazanmak için zihinsel zaman yolculuğuna çıkın
Yazar, beş yıl önceki veya geçen yılki halinizin şu anda olduğunuz kişiyle gurur duyup duymadığını kendimize sormamızı öneriyor:
“Genç benliğinizin sizi bugün olduğunuz gibi düşündüğünü hayal edin. Sizinle gurur duyar mıydı? Sonunda olacağı kişi olduğunuzu bilmek onu şaşırtır mı? Sahip olduğunuz her şeyi başaracağınızı hayal edebilir miydi? Kendinizi onun gözlerinden gördüğünüzde, kim olduğunuza şaşırıyor musunuz? Bahse girerim bir yıl önceki siz, bugündeki size; bugünkü siz de bir yıl sonraki size hayran kalacaktır. (…)
Rol modellerinize gerçekçi bakın
Beğendiğiniz insanları düşünün. Sporcular, müzisyenler, politikacılar ve hatta sıradan insanlar… Hayranlık uyandırıcı hale gelmelerinin ne kadar sürdüğünü kendinize sorun. Çoğu zaman karşılaştırma yaparken elmalar ile armutları karşılaştırma yanılgısına düşeriz. İlerlemenin hangi aşamasında olursak olalım, istediklerimizi başarmış olanlarla kendimizi karşılaştırırız ki bu da bizi hayal kırıklığına uğratır ve kendimizle gurur duymamızı engeller. Bu genellikle adil bir karşılaştırma değildir, çünkü kahramanlarımız şimdiki hallerine bir anda gelmemişlerdir. (…) Unutmayın ki başarı anında ve kolayca elde edilmiş olsaydı, muhtemelen kimse bundan bu kadar zevk almazdı. Mücadele ne kadar yoğun olursa, meyveler de o kadar tatlı olacaktır.”
Hayatınızı bütünsel olarak görün
Yazar, gurursuz bir hayatın, başarının tadını çıkarmadan sadece başarılı olmak için yaşamanın, bir süre sonra kasvetli hale gelebileceği konusunda uyarıyor:
“Böyle düşünüyorsanız ‘Bütün bunlar ne için?’ diye sorabilirsiniz.
Temel fiziksel ihtiyaçlarınız sürekli başarıya bağlıysa, muhtemelen zorlu koşullarda yaşıyorsunuzdur. Ancak çoğumuz için, en azından nispeten güvenli, refah içindeki ülkeler için bu geçerli değildir. Yine de daha fazla başarıyı neredeyse bir gereklilik olarak görüyoruz. Olumluları filtreleyip olumsuzlara odaklanıyoruz. (…)
Hayatınıza bütünsel bir bakış açısı getirin ve şu anda neyin iyi olduğunu araştırın. X veya Y’ye ulaştıktan sonra, gelecekte değil, şu anda. Kendimizi affetme gücüne sahip olduğumuz gibi, kendimizle gurur duyma yeteneğine de sahibiz artık. Hayatınız boyunca belirli duygular konusunda otomatik de olsa seçimler yaparsınız. Gururu reddetmeye alışmış olabilirsiniz, ancak fikrinizi, bunu kabul etme yönünde her zaman değiştirebilirsiniz. Çoğu insanın hayatında harika yönler, başardıkları şeyler ve sevdikleri insanlar vardır. Onlara odaklanın ve onlarla gurur duyun. Örneğin, işte terfi almanın veya evliliğinizi sürdürmenin zorluk derecesini ve bunlar için harcadığınız tüm çabayı düşünün.
Gurur duyacağınız zaman dilimleri yaratın
Durgunluktan korkuyorsanız, kendinize bir zaman sınırı koyun: Bir hafta boyunca belirli bir başarıdan gurur duyacağım ve sonra başka bir şeyi başarmaya çalışacağım. Bu, gururun tembelliğe yol açan kaygan bir zemin olduğuna inanan ve siyah-beyaz düşünenler için önemlidir. Bir zaman sınırı belirleyerek, bunu sonlu olduğunu kabul edebilirsiniz. Daha fazla gelişmeyi tercih ediyorsanız ve gurur duymanın yeterince motive edici olmadığını düşünüyorsanız, başarıya ayarlı bir tür harici kutlama düşünün. Örneğin, bir sınavdan iyi bir not alırsanız, çalışmak için harcadığınız çabayı düşünün ve ne kadar kutlamanın gerekli olduğunu kendinize sorun, ardından belirli bir süre gurur duymanın yanı sıra bu zevki tatmaya da izin verin.
Başarılarınızın kaydını tutun
Hedeflerinize ilişkin bir günlük tutun. Böylece onlara ulaştığınız ve ulaşamadığınız zamanları belgelemiş olursunuz. Orta ve büyük ölçekli başarılarınızı kaydetmek, sizi geleceğe yönelik hedefler belirleme konusunda motive edecek ve aksiliklerin üstesinden gelmek için gerekli benlik saygısını sağlayacaktır. (Sayılamayacak kadar çok hedefiniz olacağından, küçük hedefleri belgelemek çok da anlamlı olmayacaktır) Ne kadar yol kat ettiğinizi değerlendirirken, ne kadarını yapamadığınızı da kendinize hatırlatabileceksiniz. Belgelenmiş başarısızlıklarınız, alçakgönüllülüğünüzü muhafaza etmenize izin verecektir. Narsisizm, başarısızlığın kabulüne izin vermez. Gururun her zaman narsisizme yol açtığından korkuyorsanız bu alıştırma faydalı olacaktır.
Geri bildirimi tercih ediyorsanız ve bir şeyin gurur duymaya değer olup olmadığından emin değilseniz kayıtlarınızı başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Ancak unutmayın: Bir şey sizin için zorsa, başka biri için zor olup olmadığına bakılmaksızın, yaptıklarınız için kendinizle gurur duymalısınız. Bir konuda sürekli başarısız olsanız bile, tüm girişimleriniz için kendinizle gurur duyabilirsiniz. Dayanıklılık geliştirmek, kalıcı gücü nedeniyle herhangi bir başarı kadar önemli bir hedef olmalıdır. Sonsuza kadar şampiyon olmayabilirsiniz ama cesaretinizi ileri yaşlarınıza taşıyabilirsiniz. Bu asla pes etmemeniz gerektiği anlamına gelmez, bazen rotayı değiştirmek çok mantıklıdır ve bunda utanılacak bir şey yoktur.
Bu yazı ilk kez 27 Ocak 2022’de yayımlanmıştır.
https://psyche.co/guides/how-to-feel-more-pride-in-your-hard-earned-achievements