Yaşadığımız çağda, çoğumuz ihtiyacımızdan çok daha fazla eşyaya sahibiz. Reklamlar, sosyal medya, kapitalizmin tüm araçları bizi buraya götürüyor. Eşyalar ve maddi varlıkların cazibesi bizleri ihtiyacımız olmayan veya masraflarını karşılayamadığımız şeyleri satın almaya ya da sahip olduğumuz eşyaları gerektiğinden daha uzun süre elimizde tutmamıza neden olabiliyor. Bu durum çok uç noktalara vardığında, gündelik yaşamları etkileyen ciddi bir sorun haline gelebiliyor.
Macquarie Üniversitesi’nde Duygusal Sağlık Merkezi müdür yardımcısı Melissa Norberg, Psyche internet sitesinde yayımlanan çok kapsamlı makalesinde, alışveriş alışkanlıklarımızı ve sahip olduğumuz eşyalarla ilişkimizi hem bütçemize hem de gezegenimize fayda sağlamak için nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi anlatıyor.
Yazının öne çıkan bazı bölümlerini aktarıyoruz:
Eşyalarımızla olan ilişkimizin derin psikolojik temelleri vardır
“İnsanlar ile olan ilişkilerimiz gibi hepimizin maddi eşyalar ile ilgili bir hikâyesi ve ilişkisi vardır.
Bir şeyler satın almak ve onları saklamak için herkesin kendi sebepleri vardır. Sahip olduğumuz eşyaları psikolojik işlevleri için kullanma eğilimi erken çocukluk döneminde başlar ve bu eğilim insan ömrü boyunca güçlenir. Çocuklar, ebeveynlerinden ayrıldıklarında bir oyuncak ayının veya yorganın kendilerini rahatlattığını öğrenir. Ergenlik dönemindeki gençler ise nelerin havalı olduğunu akranlarından öğrenirler ve onlara sahip olmak isterler. Akranlarınız tarafından dışlandıysanız, sık sık kavga ettiyseniz veya sizi desteklemeyen bir aileye sahipseniz, kendinizden ve diğer insanlardan ziyade eşyalara güveniyor olabilirsiniz. Eşyaları kendi kişisel niteliklerinizden daha dikkat çekici görebilir ve desteğe ihtiyaç duyduğunuzda onların, arkadaşlarınızdan veya akrabalarınızdan daha erişilebilir olduğunu düşünebilirsiniz.
Mülkiyet ile ilişkilerimiz bir süreklilik içinde var olur. Bazı insanlar minimalist bir hayat tarzı sürdürür, nadiren bir şeyler satın alırlar ve az şeye sahip olmaktan memnundurlar. Başka insanlar ise neredeyse her gün alışveriş yaparlar ve finansal zorluk içinde olsalar bile harcamaya devam ederler. Diğer insanlar da kullanmadıkları eşyalardan vazgeçemediklerinden yavaşça onları biriktirirler ve bunun sonucunda bir odaları ağzına kadar dolabilir ve hatta aşırı durumlarda tüm ev dağınık bir eşya deposunu andırabilir.
Eşyalarınızın kontrolünü ele almanın faydaları
Satın alma ve saklama alışkanlıklarınız hayatınızda ciddi bir aksamaya sebep olacak kadar hastalık seviyesinde olmasa bile yine de değiştirilebilecek şeyler olabilir.
Gerçekten ihtiyacınız olmayan şeyler satın alarak daha fazla borca girebilirsiniz. Evinizi sürekli toplamaktan ve tekrar düzenlemekten sıkılmış olabilirsiniz. Depolama alanınız yeterince büyük olmayabilir. Eşyalarınız üst üste binmiş olabilir. Bunların nasıl göründüğünü beğenmeyebilirsiniz ya da bir şeyleri bulmakta veya bir yere koymakta zorlanabilirsiniz.
Çevremizi korumak böyle bir değişim için bir başka sebeptir. Sürdürülemez tüketim alışkanlıkları gezegenimize zarar veriyor. Özellikle zengin ülkeler kendi paylarına düşenden çok daha fazlasını harcıyorlar. En büyük ekolojik ayak izine sahip 20 ülke sanki beş dünya varmış gibi kaynakları tüketiyor ve atık üretiyor. Hane harcamalarınızı tüm sene boyunca %10 azalttığınızda yaklaşık 1400 kilogramlık karbondioksit emisyonunun salınmasını engelleyebilirsiniz. Kullanmadığınız, ancak hâlâ işe yarayan eşyalarınızı başkalarına vererek evinizden çıkan çöp miktarını daha da azaltabilirsiniz.
Şöyle düşünüyor olabilirsiniz: ‘Gerçekten değişmek istiyorum, ama bu çok zor.’ Bu rehberde size sunduğum tavsiyeler, kompulsif satın alma-alışveriş bozukluğu ve istifçilik belirtileri gösteren kişilere kendilerini kontrol etmelerine ve eşyalarına olan saplantılarını aşmalarına yardımcı olmak amacıyla 20 senedir yürütülen araştırmalara dayanıyor. Bu bozukluklar iki yaygın davranışın en uç noktalarıdır. Bu yüzden bu rehber, eşyaların kendi üzerindeki kontrolünü azaltmak isteyen herkese faydalı olabilir.
Satın alma ve saklama alışkanlıklarınızı değiştirmek için çaba gösterin
Ani kararlar vermekten ziyade önceden planlama yapmak, öz denetimli olmanızı kolaylaştıracaktır. Tüketimde aşırıya kaçmayı önlemenin bir yolu da hedeflerinizi tıpkı bağlayıcılığı olan bir sözleşme gibi yazıya dökmektir. Bu yöntem ayrıca bu süreçte hedeflerinizi unutmanızı veya değiştirmenizi engelleyecektir. Diğer insanları dahil etmek hedeflerinize bağlı kalmanızda size daha fazla yardımcı olacaktır.
Hedeflerinizi açıkça belirten bir sözleşme yazın, imzalayın, her gün göreceğiniz bir yere asın ve başkalarıyla paylaşın. Örneğin şöyle bir şey yazabilirsiniz:
1 Nisan 2022 tarihinden itibaren 12 ay boyunca harcamalarımı her ay yüzde 10 azaltacağım. Şu anda her ay ortalama ‘x’ lira harcıyorum. Böylece, her ay ‘y’ liradan fazla harcama yapmamayı hedefleyeceğim.
Toplam harcamalarınızı azaltmaya çalışırken muhtemelen gerçekten ihtiyaç duymadığınız şeyler ile karşılaşacaksınız. Şu şekilde başka bir örnek gösterilebilir:
Temmuz ayında bir beden küçük gelen, ancak hâlâ iyi durumda olan tüm kıyafetleri bağışlayacağım. Ayrıca geçen sene giyilmeyen tüm kıyafetleri de bağışlayacağım.
Her iki örnekte görüldüğü üzere hedeflerinizi net bir şekilde belirterek yanlış anlamaları engellersiniz. Ayrıca net bir başlangıç tarihi belirleyerek savsaklamanın önüne geçersiniz.
Ayrıca sözleşmenizde yer alacak hedefleri belirlerken motivasyonunuzu artırmak için değişimin faydalarını (örneğin iyi bir rol modeli olmak; çevreyi korumak; daha toplu bir eve sahip olmak) ve aynı durumu devam ettirmenin zararlarını (mesela daha fazla borçlanmak) düşünebilirsiniz. Eğer kendinizi değiştirmek için sebep bulmakta zorlanıyorsanız başkalarından yardım isteyebilirsiniz.
Satın alma ve saklama davranışlarınızı nelerin tetiklediğini veya pekiştirdiğini tespit edin
İnsanlar birçok sebepten dolayı bir şeyler satın alır ve saklarlar; bir nesneye duydukları işlevsel ihtiyaç bu sebeplerden yalnızca bir tanesidir. Bizler, sahip olduğumuz nesneleri insanlar ile yakınlaşmak, başka insanlara yardım etmek, geçmiş ile bağlantı kurmak, kendimizi ödüllendirmek, hayatımıza anlam katmak, kendimizi ifade etmek ve güzelliği yaşamak için kullanırız. Ayrıca sahip olduklarımızı stres ile başa çıkmak, bir şeye ihtiyacımız olduğunda ona sahip olmama düşüncesinin verdiği rahatsızlık hislerinden sakınmak ve önem verdiğimiz şeyleri kaçırmaktan ve unutmaktan kaçınmak için de kullanırız.
Bu davranışları neden devam ettirdiğinizi anlamak için kendinize kullanmadığınız şeyleri neden satın aldığınızı ve elinizde tuttuğunuzu sorun. Ne amaçlıyorsunuz? Bu arzuları neler tetikliyor? Bir eşyayı satın aldıktan veya bir şeyi saklamaya karar verdikten hemen sonra nasıl hissediyorsunuz? Bu sorulara bir yanıt bulmakta zorlanıyorsanız en son alışverişe gittiğiniz zamanı veya çok değer verdiğiniz bir eşyayı bağışlamayı denediğiniz bir anı düşünün.
Bu düşünce egzersizini farklı durumlar ve farklı ürünler için tekrarlayın. Aşağıda bazı örnekler yer alıyor. Belirli insanlar, yerler ve olaylar ihtiyacınız olmayan bir şeyi satın alma veya saklama yönünde vereceğiniz kararı nasıl etkiliyor (örneğin bir şey indirimde olduğunda; mağaza görevlisi yardımcı olduğunda; sıkıldığınızda; bir şey başardığınızda)? Sizi cezbeden şeyler ile yüzleşerek ve kendinize bu soruları sorarak davranışlarınızı ve bunlardan kaynaklanan sonuçları ortaya çıkarabilirsiniz.
Satın alma örnekleri:
Tetikleyiciler: Alışveriş merkezinde bulunmak; arkadaşlarla alışveriş merkezinde olmak; tarzıma uyan ve indirimde olan bir şey görmek; yaklaşan özel bir etkinlikte şık görünmek istemek; çok çalıştığım için hak ettiğimi düşünmek.
Davranış: İhtiyaç duyduğumu zannettiğim ancak yalnızca istediğim kıyafetler satın almak.
Sonuçlar: Alışveriş yapmanın verdiği haz; arkadaşlarla alışveriş yaparken mutlu hissetmek; indirimde bir şey satın aldığımda iyi hissetmek; yeni kıyafetler giymekten zevk almak; gardırobuma yeni bir şey eklemekten ve güzel bir şekilde sıralanmış kıyafetlerimi görmekten zevk almak.
Saklama örnekleri:
Tetikleyiciler: Bahar temizliği sırasında aylarca belki de yıllarca görmediğim bir şeye rastlamak ve o nesnenin canlandırdığı anıları unutmaktan endişelenmek; eski bir kıyafet ile karşılaşmak ve bir gün yeniden moda olduğunda tekrar giyeceğimi düşünmek.
Davranış: Kullanmadığım eşyaları saklamak.
Sonuçlar: İşlevsel veya duygusal sebeplerden dolayı kullanmak isteyeceğim bir şeye sahip olmama ihtimalinin verdiği endişenin kaybolması.
Sizi tetikleyen şeyleri tespit ettiğinizde ve davranışlarınız ile sonuçlarını daha iyi anladığınızda ihtiyaçlarınıza göre bir plan yapabilirsiniz. Bu da bizi bir sonraki aşamaya getirir.
İhtiyacınız olmayan şeyleri satın almaya karşı koymak için bir plan geliştirin
Alışveriş davranışlarınızı tetikleyen şeyleri tespit etmek için hiçbir şey satın almadan aynı sonuçları verecek alternatif davranışlar arayabilirsiniz.
Elinize bir not defteri alın ve aşağıdaki gibi bir tablo çizerek sizi tetikleyen şeyler ve muhtemel alternatif davranışlar ile doldurun. Satın alma davranışının ortaya çıkardığı sonuçların çoğunun psikolojik ve duygusal olduğunu ve bu psikolojik ihtiyaçları karşılamanın yeni yollarını bulmanın önem arz ettiğini göz önünde bulundurun.
Satın almayı azaltmak için basitçe alışverişe gitmekten kaçınmak kolay görünebilir, ancak bu çok da işe yarayan bir yöntem değildir. En fazla alışverişe gitme sıklığını azaltabilirsiniz. Bu yüzden gereksiz şeyler satın almanıza sebep olan tetikleyiciler ile karşılaştığınızda kendinizi kontrol edebilmenizi sağlayacak bir plana ihtiyacınız var.
Alışkanlıklardan kurtulmanın bir yolu da tatmin, haz duygusunu hissetmenizi geciktirecek alışveriş kuralları belirlemektir. Yalnızca alışveriş listesinde bulunan şeyleri satın almak, liste hazırladıktan sonra alışverişe gitmek için 24 saat beklemek ve zaruri olmayan eşyaları almak için bir hafta beklemek bu kurallara örnek olarak gösterilebilir. Böyle kurallar tatmin duygusunun gecikmesine karşı dayanıklılığınızı artırır, böylece sınırlı zaman için geçerli fırsatlar karşınıza çıktığında (örn, 24 saatlik indirim) onları kendinizden daha emin bir şekilde görmezden gelebilirsiniz. Bu kurallar ayrıca alışveriş listenizde yalnızca gerçekten ihtiyaç duyduğunuz eşyaların yer almasını sağlamanızı ve geçici arzularınıza dayanan harcamalardan vazgeçmenizi sağlayacaktır.
Kullanmadığınız eşyaları saklamaya karşı koymak için bir plan geliştirin
Bizi ihtiyacımız olmayan şeyleri saklamaya iten şey, genellikle eşyaları kaybetme endişesinin sebep olduğu düşünce ve hislerdir. İhtiyacınız olmayan şeylerden kurtulmayı başarmak için öncelikle bu zorlu düşünceleri, hisleri ve duyguları onlara göre hareket etmeden tecrübe etmelisiniz.
Aklınıza can sıkıcı düşünceler geldiğinde (örn, ‘Ya daha sonra ihtiyacım olduğunda buna sahip olmazsam?’) kendinize bunların yalnızca düşüncelerden ibaret olduğunu hatırlatın. Ne yani, bir milyon dolar hayal ettiğinizde havadan birden para mı yağacak? Maalesef böyle bir şey ne kadar hayal ederseniz edin mümkün değil. Benzer şekilde bir ürüne ihtiyaç duyacağınızı düşünmek gerçekten ihtiyaç duyacağınız anlamına gelmez. Kaldı ki, o eşyayı attıktan sonra bir gün ona ihtiyaç duysanız bile bu, dünyanın sonu demek değildir. Muhtemelen aynı amaç için evinizdeki başka bir şeyi kullanabilirsiniz veya ihtiyaç duyduğunuz eşyayı bir komşunuzdan veya arkadaşınızdan ödünç alabilirsiniz.
İhtiyacınız olmayan eşyaları atarken ortaya çıkan hoş olmayan duyguları (örn, kaygı, hüzün, pişmanlık) ve tepkileri (örn, kas gerginliği, mide bulantısı) ortadan kaldırmadan onlara kendinizi alıştırmanız faydalı olacaktır, böylece bu duygular ile karşılaştığınızda onları görmezden gelebilirsiniz. Onlardan korkmak yerine onlarla başa çıkabildiğinizi fark edeceksiniz. Kendinize bu rahatsız edici duyguları tecrübe ettiğinizde bile eşyaları atacağınız bir veya iki saatlik bir zaman dilimi belirleyin. Özellikle atmakta zorlandığınız eşyalar için onları attıktan sonra meydana gelmesinden korktuğunuz şeyleri yazmak ve daha sonra korktuğunuz şeyin gerçekleşip gerçekleşmediğini ve eğer gerçekleştiyse bu durumla nasıl başa çıktığınızı değerlendirmek faydalı olacaktır.
Bugüne kadar çalıştığım hiçbir danışanım eşyalarını attığı için ölmedi; aksine yapamayacaklarını düşündükleri şeyleri yapabildiklerini öğrendiler.
Aşağıda alıştırma olarak deneyebileceğiniz eşyaları elden çıkarma veya başkalarına verme aktiviteleri örnekleri yer alıyor:
An içinde karşınıza çıkan zorlu düşüncelerin ve hislerin etkisinden kaçınmak için kullanabileceğiniz başka bir yöntem de alışveriş kurallarına benzer bir şekilde eşyaları elden çıkarmak için önceden kendinize açık ve net kurallar belirlemek ve bunlara uymaktır (‘son altı ay kullanmadığım her şeyi atacağım’ gibi).
Zaman bazlı bu kuralın nasıl uygulanacağına dair örnekler deneyebileceğiniz diğer kurallar ile birlikte aşağıda yer alıyor:
Bir şeyi satın almaya veya atmaya karar verirken bir dakika kuralını uygulayın
Neyi satın alacağınızı (yiyecek ve diğer zaruri ihtiyaçlar hariç) veya neyi atacağınızı belirlemeden önce karar vermek için kendinize en fazla bir dakikalık süre tanıyın.
Bu, alışveriş veya evinizi düzenlemek için harcadığınız toplam süreyi sınırlayacaktır, eminim bunlar yerine yapacak daha iyi şeyleriniz vardır. Ayrıca karar almanız bir dakikadan uzun sürüyorsa muhtemelen gereksiz bir şey satın almak veya ihtiyacınız olmayan bir şeyi saklamak için bir bahane bulmaya çalışıyor olabilirsiniz.
Farz edelim ki salonunuzda giderek büyüyen ve toz toplayan bir yığın dergi var. Şöyle düşünebilirsiniz: ‘Bir yıldan daha eski olan ve okumadığım tüm dergileri atmam gerektiğini biliyorum ancak ya bu dergileri gelecekte tatillerde okursam? Eminim içinde bazı faydalı bilgiler vardır. Hemen bir göz gezdireyim.’ Bu yola başvurduğunuzda önemli saydığınız bir şey bularak dergileri atmamaya karar verebilirsiniz. Ancak o dergilere gerçekten ihtiyacınız var mı?
Kurallarınızı ihlal etmeye kendinizi ikna etmeye çalıştığınızda kendinizle yaptığınız sözleşmeye tekrar bakmanızı ve neden böyle bir şey yaptığınızı düşünmenizi öneririm. Bu sözleşmeyi bir şeyleri daha iyi hale getirmek için yaptınız. Neden şimdi kurallarınızı ihlal etmek istediğinizi düşünün. Bir eşyadan vazgeçmek sizin için neden bu kadar zor? Sizi rahatsız hissettirecek yanlış bir karar vermekten kaçınmaya mı çalışıyorsunuz? Eğer öyleyse böyle bir engeli aşmanın en iyi yöntemi o eşyaya veda etmek ve hayatın o olmadan nasıl devam ettiğini görmektir.
Satın aldığınız, sakladığınız ve attığınız şeylerin kaydını tutun
Satın aldığınız işe yaramayan tüm eşyaların kaydını tutmak sizi gelecekte böyle şeyler satın almaktan caydırabilir. Bir şeyleri yazmak can sıkıcıdır bu yüzden bununla uğraşmak yerine bir şeyi satın almamaya karar verebilirsiniz. Attığınız veya başkasına verdiğiniz eşyalar hususunda ise neyden vazgeçtiğinizi düşünün. Benzer türdeki eşyaları da atıyor musunuz? Daha önceki davranışlarınız bu eşyaların işinize yaramadığını gösteriyorsa belki de onları bir daha satın almamalısınız. Birisine bağışlamak veya geri dönüştürmek istediğiniz ancak mümkün olmadığı için çöpe attığınız eşyalar var mı? Gelecekte bu tür eşyaları da satın almaktan kaçınabilirsiniz.
Bu süreçte kaydettiğiniz ilerlemeyi takip etmek hedeflerinize ulaşıp ulaşmadığınızı değerlendirmek için size bir fırsat sunacaktır. Bu sayede eğer hedeflerinize ulaşamıyorsanız bir dahaki sefere daha başarılı olmak için planlarınızı tekrar gözden geçirebilirsiniz. Nelerin işe yaramadığını bulun ve hedeflerinize ulaşmaya çalışırken önünüze çıkan engelleri aşmak için bir strateji geliştirin.
Hedeflerinize ulaştığınız zaman kendinizi ödüllendirin
Yaptığınız sözleşmeye ve plana uyuyorsanız, bu sayede paradan ne kadar tasarruf ettiğinizi ve bunun sizi nasıl hissettirdiğini değerlendirin. Elinizdeki eşyaları başkalarına vererek kaç insana yardım ettiğinizi düşünün. Başkalarına yardım etmek ve paradan tasarruf etmek oldukça iyi kişisel ödüllerdir!
Bol çaba gerektiren hedeflere ulaştıktan sonra alınan pekiştirme, az çaba gerektiren hedeflere ulaştıktan sonra alınan pekiştirmeden genellikle daha ödüllendiricidir. Bu yüzden çok istediğiniz bir şeyi satın alma isteğine karşı koyduğunuzda veya duygusal olarak bağlılık hissettiğiniz bir eşyadan vazgeçtiğinizde sizi destekleyen bir arkadaşınızdan veya akrabanızdan sizi hemen takdir etmesini istemenizi öneririm. Çaba gerektiren bu hedeflerin peşinden koşarak ve onlar tarafından ödüllendirilerek yalnızca zorlandığınız bir davranışı gerçekleştirmek için direncinizi artırmakla kalmazsınız aynı zamanda işinize yaramayan eşyaları satın alma veya onlardan vazgeçme kararı alırken tatmin duygusunu hemen hissetmek yerine ertelemenin değerini de öğrenebilirsiniz. Böylece zor kararlar alırken yapacağınız kişisel maliyet-fayda analizleri gezegenimizi kurtarmak, başkalarına yardım etmek, para biriktirmek ve daha toplu bir eve sahip olmak için yararlı olabilir.”
Bu yazı ilk kez 8 Nisan 2022’de yayımlanmıştır.
https://psyche.co/guides/how-to-free-yourself-from-your-stuff-to-save-money-and-the-planet