Salgını yenmenin en iyi yolu olan gönüllü tecriti nasıl uygulayacağız?

Markete gitmeli miyiz? Bir arkadaşımızla yürüyüşe çıkmalı mıyız? Yaşlı akrabalarımızı ziyaret etmeli miyiz? Apartmanın ortak alanlarını kullanmalı mıyız?

Koronavirüs salgınıyla birlikte hayatımıza giren yeni bir terim var: Sosyal mesafe. Uzmanlar, aşısı ve ilacı olmayan Covid 19 hastalığının yayılmasını engellemenin en iyi yolunun, kendimizi izole etmek ve başka kişilerle fiziki olarak görüşmek durumunda kaldığımızda araya en az bir metre mesafe koymak olduğunu söylüyorlar. Fakat öte yandan da, salgını yenmenin en iyi yolunun fiziki anlamda olmasa da manevi anlamda dayanışarak birlikte hareket etmek olduğunu da vurguluyorlar.

Peki sosyal mesafe ne? Hangi durumlarda, ne yapmalı, başkalarının sağlığını, dolayısıyla kendi sağlığımızı tehlikeye atmamak için ne yapmalıyız?

Konuyla ilgili olarak medyadan ve vatandaşlardan birbiriyle çelişen mesajlar geliyor. Reddit’te gençler “gönüllü karantina manifestosu” imzalarken, bazıları da hâlâ sosyal mesafeye inanmayıp, ‘dışarı çıkın’ çağrıları yapmaya devam ediyor.

Bu konu üzerine The Atlantic dergisinin internet sayfasında uzmanlara danışarak hazırlanmış bir rehber yayınlandı. Kaitlyn Tiffany’nin kaleme aldığı yazı, ABD’deki Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’nin (CDC) sosyal mesafenin ne olduğu sorusuna net bir yanıt vermediğini söylüyor. CDC’ye göre, sosyal mesafe, içinde bulunulan topluluğun boyutu, nüfus yoğunluğu ve sağlık hizmetlerine erişimi gibi faktörlere göre değişebilir. Sosyal mesafe tedbirleri de “yereldeki duruma göre sıkılaştırılabilir ya da hafifletilebilir.”

Atlantic dergisi, çeşitli sosyal durumlarda ne yapılması gerektiği konusunda üç uzmana sorduğu soruların yanıtları üzerinden hazırladığı rehberde, çeşitli durumlarda sosyal mesafenin nasıl ayarlanabileceği üzerine tavsiyelerde bulunuyor. Derginin görüşüne başvurduğu uzmanlar Pennsylvania Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Carolyn Cannuscio, Yale Halk Sağlığı Fakültesi Salgın Hastalıklar Bölümü Başkanı Albert Ko ve Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi Kıdemli Üyesi Crystal Watson. Atlantic dergisinin sorduğu soruları biz de burada Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yeni Enfeksiyonlar Grubu Sorumlusu Prof. Önder Ergönül’e sorduk. Ancak yazıdan da anlaşılacağı gibi uzmanlar da, sosyal mesafe konusunda tam olarak hem fikir sayılmazlar. Hiçbir hastalık belirtisi göstermiyorsanız, çeşitli durumlarda sosyal mesafenizi aşağıdaki gibi ayarlayabilirsiniz:

Lokantalara gidebilir miyim?

Ergönül: Soracağınız bütün sorularda dikkat etmemiz gereken kritik bir nokta var; o da hasta olmak ya da olmamak. Hasta derken burada illa koronavirüs testi olmuş ve tanı konmuş anlamında değil, grip benzeri hastalıkları olanların da kendilerini kapamaları gerekiyor.

Temel temizlikler yapıldığı sürece tabii ki lokantalara da gidilebilir.

Cannuscio: Kamuya açık alanlarda toplanmaktan kaçınılmalı. Mümkün olduğu kadar evde kalınmalı. Çin ve Güney Kore’de virüsün yayılmasını ya da hiç değilse artış hızının yavaşlamasını sağlayan şey, sosyal mesafeyi arttırmaya yönelik ekstrem tedbirler oldu.

Ko: CDC, birbirimize 2-3 metreden fazla yaklaşmamamızı öneriyor. Sonuç olarak, barlara ve restoranlara gidilmemesi yönünde mutlak bir gösterge yok, ama halk sağlığının korunması açısından – ki şu anda bu konuda herkese sorumluluk düşüyor – bu yakın temasları nasıl azaltabileceğimizi düşünmemiz gerek.

Birkaç arkadaşımla, akrabamla evde toplanabilir miyim?

Ergönül: Tabii, toplanılabilir. Hatta iyi de olur çünkü bir miktar sosyalleşme de gerekli.

Watson: Bazı istisnai durumlar hariç bu tür toplantıları iptal etmemiz gerek. Romantik buluşmaları, aile ziyaretlerini, ev partilerini iptal etmeli ya da mümkünse sanal ortama taşımalıyız. İşe gitmek, ihtiyaçlarınızı satın almak ya da birine yardım etmek için dışarı çıkmanız gereken kişisel durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda başkalarıyla aranızdaki fiziksel mesafeyi korumak için tedbir alın ve ellerinizi sık sık yıkayın. Ateşiniz çıkar ya da öksürmeye başlarsanız, sadece gerçekten çok gerekli bir durum varsa veya tıbbi yardım almak için dışarı çıkın.

Ko: Şu anda gri bir alandayız. Kamu sağlığı açısından sosyal mesafemizi korumak zorundayız. Virüsü durdurmanın tek yolu bu. Bu tür toplantıları yapacaksanız bile halk sağlığı açısından gerekli tedbirleri alarak hareket edin: Birbirinize çok yakın oturmayın, aranızda mesafe bırakın. Ellerinizi yıkayın, yüzünüze dokunmamaya çalışın. Neyin işe yaradığına dair mutlak bir kural yok, ama bu tür toplantıları mümkün olduğunca az sayıda kişiyle yapmanın, sosyal mesafeyi arttırmanın ve hijyene dikkat etmenin son derece faydalı olduğunu biliyoruz.

Cannuscio: Benim önerim sosyal temasın en aza indirilmesi. Bu da her türlü sosyal katılımı sınırlamak demek. Buna arkadaşlarımızla toplanmak da dahil. Bunun şöyle bir istisnası olabilir: İki aile dış dünya ile her türlü teması kesme konusunda birbiriyle anlaşır ve birbirlerine destek olmak için yine birbirleriyle sosyalleşebilirler. Bu tür bir yaklaşımın hem toplum hem de ruh sağlığı açısından faydalı olacağını düşünüyorum.

Eğer ikimiz de sağlıklı hissediyorsak bir arkadaşımla buluşup yürüyüşe gidebilir miyim?

Ergönül: Uygundur. Burada kast ettiğimiz şey, tümden bir hücre hayatı değil.

Cannuscio: Şimdilik kalabalık olmayan yerlerde yürümek, koşmak, bisiklete binmek sağlıklı bir seçenek gibi görünüyor. Şehirde yaşayanlar için boş yol bulmak zor. Daha uzak bölgelerde yaşayanlar için ise dışarıda vakit geçirmek bu durumla başa çıkmak için harika bir yol. Bir arkadaşınızla aranızda mesafe bırakarak dışarıda yürüyüş yapmak da nispeten düşük riskli bir aktivite. İlave her bir sosyal temas, enfekte bir kişiyle karşılaşma riskimizi arttırıyor. O nedenle etkileşim içine girdiğiniz kişi sayısını en aza indirin. Her gün bir başka arkadaşınızla görüşmenizi de önermiyorum. Tek bir arkadaşınızla görüşün ve mümkünse o da diğer sosyal temaslarını en aza indirmiş biri olsun.

Watson: Hastalık belirtileri taşımıyorsanız, doğada, başkalarıyla aranızda en az iki metre mesafe bırakabileceğiniz kadar açık bir alanda olmanızın bir sakıncası yok. Bu süreçte ruhsal ve fiziksel sağlığımızı da korumak durumundayız. Temiz hava, doğa ve egzersiz de bu açıdan son derece önemli. Ancak insanlarla biraraya gelmek, özellikle de mesafemizi korumamak, toplum olarak virüsün yayılmasını önlemek için yaptığımız fedakarlığı baltalayabilecek, riskli bir davranış. Eğer bir arkadaşınızla dışarı çıkacaksanız, birbirinizden en az iki metre uzak durun ve fiziksel temastan kaçının.

Markete gidebilir miyim?

Ergönül: Elbette. Markete giderken sağlıklı kişilerin eldiven veya maske takmasına da gerek yok, el yıkamak yeterli. Dışarıdan gelen market poşetlerinde de tehlike yok.

Cannuscio: Marketlerin tenha olduğu saatlerde alışveriş yapmaya çalışmanızı öneririm. Yani sabah açılış saatinde ya da akşam kapanış saatine yakın… Çoğu kimse eve servis yöntemini tercih edecektir, ki şu anda hayatımızın tabiatı da böyle. Siparişleri taşıyan kuryelere de tavsiyem, müşteri ile yüz yüze etkileşime girmek yerine, yiyecekleri kapıya bırakıp zili çalmaları.

Toplu taşıma kullanabilir miyim?

Ergönül: Binilebilir.

Cannuscio: Öncelikle, evden çalışma imkanı ya da seçeneği olanlar şu anda mutlaka bu imkanlarını kullanmalı. Yaptıkları işin niteliği gereği iş yerlerine gitmek zorunda olanlar ise, eğer çalışma programları o esnekliği sağlıyorsa, toplu taşımanın yoğun olmadığı saatlerde yola çıkmalı. Metrolarda ve otobüslerde mümkün olduğunca birbirimizden uzak durmalıyız. Ulaştırma planlamacıları, en sık kullanılan güzergâhlarda yolcu yoğunluğunu azaltmak için otobüs sayılarını arttırabilir. Ayrıca imkân varsa işe yürüyerek gitmek de toplu taşımadan daha iyi bir seçenek olacaktır.

Ortaklaşa araç kullanım hizmetlerinden yararlanacak maddi imkanınız varsa, temas ettiğiniz insan sayısını azaltmanın bir yolu da bu tür araçlarla işe gimek. O yüzden bence bu da mantıklı bir seçenek olabilir. Tabii diğer yandan tüm gün araçlarına bir sürü farklı insanın inip binmesi de sürücüler açısından riskli.

Bunlara ek olarak, elbette herkes el hijyenine ve öksürük/hapşırık durumunda uyulması gereken kurallara dikkat etmeli. Öksürürken dirseğinizin iç kısmını kullanın. Bir de inanılmaz bir şey ama parklar, kaldırımlar gibi kamuya açık alanlarda yere tüküren insanlar görüyorum. Bunu yapmayalım!

Watson: “Toplu taşımayı kullanmayın” demek zor, çünkü birçok insan işine bu şekilde gidip geliyor. Eğer aracınız varsa, toplu taşımaya mecbur değilseniz, işe araçla gitmeniz daha iyi olur. Bu şekilde, toplu taşıma kullanmaya mecbur olan kişilerin de daha güvenli yolculuk yapmasına katkıda bulunmuş olursunuz.

Doğumgünü partilerini, düğünleri iptal etmeli miyiz?

Ergönül: Evet.

Cannuscio: Şu aşamada sevdiklerimize sevgimizi göstermenin en iyi yollarından biri, onlardan uzak durmak. Bunun için de cesaret göstermemiz, bize kibar olmayı ve bir araya gelip kutlama yapmayı dikte eden toplumsal normlara karşı durmamız gerekiyor.

Yaşlı akrabalarımızı ziyaret etmeli miyiz?

Ergönül: Tabii, ziyaret edilebilir. El öpme, vs. yapılmamalı, 1 metre mesafe korunmalı. Hasta kişilerin kendilerini kapatması gerekliliğini hatırlatıyorum.

Watson: Bakım ve huzur evlerinde kalan kimseleri ziyaret etmeyi bıraksak daha iyi olur diye düşünüyorum. Bunun çok zor olduğunun farkındayım. Belki bu ziyaretleri sanal ortamda gerçekleştirebiliriz. Bu şekilde onları fazladan riske maruz bırakmadan görüşebilir, hal hatır sorabiliriz.

Cannuscio: Büyüklerimize yakın mesafede yaşayacak kadar şanslıysak ve ailemizi de ciddi bir tecrit altında tutuyorsak, o zaman aramızdan seçeceğimiz bir kişi gidip ziyarette bulunabilir. Ancak sosyal temasımızı gerçek manada kısıtlayamıyorsak, bu durumda büyüklerimizi ziyaret etmek onları riske atacaktır.

Yaşadığım apartmandaki ortak alanlardan uzak durmalı mıyım?

Ergönül: Buna da gerek yok.

Cannuscio: Bu tür ortak alanların daha tenha olduğu saatleri tercih edin. Mesela çamaşırhane ya da posta odası sabah 6’da tenha oluyorsa, 6’da gidin. Böyle yapmak kolay olmayabilir, ama kendimizi diğer insanlardan mümkün olduğu kadar uzak tutmamız çok önemli.

Evdekilerle fiziki teması nasıl ayarlamalıyım?

Ergönül: Söz konusu kişiler hasta değillerse, bu konuda büyük bir sorun yok.

Ko: Bunu yapmak çok zor. Tekrar söylüyorum, bizi asıl endişelendiren, kalabalık toplantılar. Aynı evin içinde yakın temas kaçınılmaz bir şey.

Cannuscio: Düzenli, tek eşli bir ilişkiniz varsa ve hem siz hem de partneriniz başkalarıyla sosyal teması kestiyseniz, dilediğiniz kadar yakınlaşmanızda sakınca yok bence.

Watson: Hastalanırsanız araya bir miktar mesafe koymaya çalışın. Onun dışında ev içerisinde normal hayatınıza devam edin.

Yazının vurguladığı çok önemli bir şey var, bütün bu kurallar, hastalık belirtisi göstermiyorsanız geçerli. Eğer belirti göstermeye başlarsanız ya da hasta birine maruz kalırsanız, karantinanın, “başkalarından uzak durmak” demek olduğunu asla aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu süreçte kimse sizi ziyarete gelmemeli, kimseyle temas etmemelisiniz. Gönüllü karantina ve gönüllü tecrit uygulamasının anlamını kafamıza göre yorumlarsak bu virüsün yayılmasına engel olamaz, bu hastalığı yenemeyiz.

Cenazelere gitmeli miyim?

Ergönül: Cenazelerde bir cemaat olduğu için gidilmek zorunda kalınsa bile uzakta durmak gerekir. Hasta kişiler kesinlikle gitmemeli. Hasta derken burada illa koronavirüs testi olmuş ve tanı konmuş anlamında değil, grip benzeri hastalıkları olanlar da kendilerini kapasınlar. Kritik mesele, hasta olmak ya da olmamak.

Bu yazı ilk kez 19 Mart 2020’de yayımlanmıştır.

 

Kaitlyn Tıffany’nin Atlantic Dergisinde yayınlanan “The Dos and Don’ts of ‘Social Distancing’ başlıklı makalesinin bazı bölümleri Evren Serbest tarafından İngilizceden Türkçeye çevrilmiş ve Prof. Önder Ergönül’ün de aynı sorulara verdiği yanıtların da eklenmesiyle yeniden düzenlenmiştir. Makalenin orijinaline ve tamamına şu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.theatlantic.com/family/archive/2020/03/coronavirus-what-does-social-distancing-mean/607927/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Salgını yenmenin en iyi yolu olan gönüllü tecriti nasıl uygulayacağız?

Markete gitmeli miyiz? Bir arkadaşımızla yürüyüşe çıkmalı mıyız? Yaşlı akrabalarımızı ziyaret etmeli miyiz? Apartmanın ortak alanlarını kullanmalı mıyız?

Koronavirüs salgınıyla birlikte hayatımıza giren yeni bir terim var: Sosyal mesafe. Uzmanlar, aşısı ve ilacı olmayan Covid 19 hastalığının yayılmasını engellemenin en iyi yolunun, kendimizi izole etmek ve başka kişilerle fiziki olarak görüşmek durumunda kaldığımızda araya en az bir metre mesafe koymak olduğunu söylüyorlar. Fakat öte yandan da, salgını yenmenin en iyi yolunun fiziki anlamda olmasa da manevi anlamda dayanışarak birlikte hareket etmek olduğunu da vurguluyorlar.

Peki sosyal mesafe ne? Hangi durumlarda, ne yapmalı, başkalarının sağlığını, dolayısıyla kendi sağlığımızı tehlikeye atmamak için ne yapmalıyız?

Konuyla ilgili olarak medyadan ve vatandaşlardan birbiriyle çelişen mesajlar geliyor. Reddit’te gençler “gönüllü karantina manifestosu” imzalarken, bazıları da hâlâ sosyal mesafeye inanmayıp, ‘dışarı çıkın’ çağrıları yapmaya devam ediyor.

Bu konu üzerine The Atlantic dergisinin internet sayfasında uzmanlara danışarak hazırlanmış bir rehber yayınlandı. Kaitlyn Tiffany’nin kaleme aldığı yazı, ABD’deki Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’nin (CDC) sosyal mesafenin ne olduğu sorusuna net bir yanıt vermediğini söylüyor. CDC’ye göre, sosyal mesafe, içinde bulunulan topluluğun boyutu, nüfus yoğunluğu ve sağlık hizmetlerine erişimi gibi faktörlere göre değişebilir. Sosyal mesafe tedbirleri de “yereldeki duruma göre sıkılaştırılabilir ya da hafifletilebilir.”

Atlantic dergisi, çeşitli sosyal durumlarda ne yapılması gerektiği konusunda üç uzmana sorduğu soruların yanıtları üzerinden hazırladığı rehberde, çeşitli durumlarda sosyal mesafenin nasıl ayarlanabileceği üzerine tavsiyelerde bulunuyor. Derginin görüşüne başvurduğu uzmanlar Pennsylvania Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Carolyn Cannuscio, Yale Halk Sağlığı Fakültesi Salgın Hastalıklar Bölümü Başkanı Albert Ko ve Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi Kıdemli Üyesi Crystal Watson. Atlantic dergisinin sorduğu soruları biz de burada Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Yeni Enfeksiyonlar Grubu Sorumlusu Prof. Önder Ergönül’e sorduk. Ancak yazıdan da anlaşılacağı gibi uzmanlar da, sosyal mesafe konusunda tam olarak hem fikir sayılmazlar. Hiçbir hastalık belirtisi göstermiyorsanız, çeşitli durumlarda sosyal mesafenizi aşağıdaki gibi ayarlayabilirsiniz:

Lokantalara gidebilir miyim?

Ergönül: Soracağınız bütün sorularda dikkat etmemiz gereken kritik bir nokta var; o da hasta olmak ya da olmamak. Hasta derken burada illa koronavirüs testi olmuş ve tanı konmuş anlamında değil, grip benzeri hastalıkları olanların da kendilerini kapamaları gerekiyor.

Temel temizlikler yapıldığı sürece tabii ki lokantalara da gidilebilir.

Cannuscio: Kamuya açık alanlarda toplanmaktan kaçınılmalı. Mümkün olduğu kadar evde kalınmalı. Çin ve Güney Kore’de virüsün yayılmasını ya da hiç değilse artış hızının yavaşlamasını sağlayan şey, sosyal mesafeyi arttırmaya yönelik ekstrem tedbirler oldu.

Ko: CDC, birbirimize 2-3 metreden fazla yaklaşmamamızı öneriyor. Sonuç olarak, barlara ve restoranlara gidilmemesi yönünde mutlak bir gösterge yok, ama halk sağlığının korunması açısından – ki şu anda bu konuda herkese sorumluluk düşüyor – bu yakın temasları nasıl azaltabileceğimizi düşünmemiz gerek.

Birkaç arkadaşımla, akrabamla evde toplanabilir miyim?

Ergönül: Tabii, toplanılabilir. Hatta iyi de olur çünkü bir miktar sosyalleşme de gerekli.

Watson: Bazı istisnai durumlar hariç bu tür toplantıları iptal etmemiz gerek. Romantik buluşmaları, aile ziyaretlerini, ev partilerini iptal etmeli ya da mümkünse sanal ortama taşımalıyız. İşe gitmek, ihtiyaçlarınızı satın almak ya da birine yardım etmek için dışarı çıkmanız gereken kişisel durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda başkalarıyla aranızdaki fiziksel mesafeyi korumak için tedbir alın ve ellerinizi sık sık yıkayın. Ateşiniz çıkar ya da öksürmeye başlarsanız, sadece gerçekten çok gerekli bir durum varsa veya tıbbi yardım almak için dışarı çıkın.

Ko: Şu anda gri bir alandayız. Kamu sağlığı açısından sosyal mesafemizi korumak zorundayız. Virüsü durdurmanın tek yolu bu. Bu tür toplantıları yapacaksanız bile halk sağlığı açısından gerekli tedbirleri alarak hareket edin: Birbirinize çok yakın oturmayın, aranızda mesafe bırakın. Ellerinizi yıkayın, yüzünüze dokunmamaya çalışın. Neyin işe yaradığına dair mutlak bir kural yok, ama bu tür toplantıları mümkün olduğunca az sayıda kişiyle yapmanın, sosyal mesafeyi arttırmanın ve hijyene dikkat etmenin son derece faydalı olduğunu biliyoruz.

Cannuscio: Benim önerim sosyal temasın en aza indirilmesi. Bu da her türlü sosyal katılımı sınırlamak demek. Buna arkadaşlarımızla toplanmak da dahil. Bunun şöyle bir istisnası olabilir: İki aile dış dünya ile her türlü teması kesme konusunda birbiriyle anlaşır ve birbirlerine destek olmak için yine birbirleriyle sosyalleşebilirler. Bu tür bir yaklaşımın hem toplum hem de ruh sağlığı açısından faydalı olacağını düşünüyorum.

Eğer ikimiz de sağlıklı hissediyorsak bir arkadaşımla buluşup yürüyüşe gidebilir miyim?

Ergönül: Uygundur. Burada kast ettiğimiz şey, tümden bir hücre hayatı değil.

Cannuscio: Şimdilik kalabalık olmayan yerlerde yürümek, koşmak, bisiklete binmek sağlıklı bir seçenek gibi görünüyor. Şehirde yaşayanlar için boş yol bulmak zor. Daha uzak bölgelerde yaşayanlar için ise dışarıda vakit geçirmek bu durumla başa çıkmak için harika bir yol. Bir arkadaşınızla aranızda mesafe bırakarak dışarıda yürüyüş yapmak da nispeten düşük riskli bir aktivite. İlave her bir sosyal temas, enfekte bir kişiyle karşılaşma riskimizi arttırıyor. O nedenle etkileşim içine girdiğiniz kişi sayısını en aza indirin. Her gün bir başka arkadaşınızla görüşmenizi de önermiyorum. Tek bir arkadaşınızla görüşün ve mümkünse o da diğer sosyal temaslarını en aza indirmiş biri olsun.

Watson: Hastalık belirtileri taşımıyorsanız, doğada, başkalarıyla aranızda en az iki metre mesafe bırakabileceğiniz kadar açık bir alanda olmanızın bir sakıncası yok. Bu süreçte ruhsal ve fiziksel sağlığımızı da korumak durumundayız. Temiz hava, doğa ve egzersiz de bu açıdan son derece önemli. Ancak insanlarla biraraya gelmek, özellikle de mesafemizi korumamak, toplum olarak virüsün yayılmasını önlemek için yaptığımız fedakarlığı baltalayabilecek, riskli bir davranış. Eğer bir arkadaşınızla dışarı çıkacaksanız, birbirinizden en az iki metre uzak durun ve fiziksel temastan kaçının.

Markete gidebilir miyim?

Ergönül: Elbette. Markete giderken sağlıklı kişilerin eldiven veya maske takmasına da gerek yok, el yıkamak yeterli. Dışarıdan gelen market poşetlerinde de tehlike yok.

Cannuscio: Marketlerin tenha olduğu saatlerde alışveriş yapmaya çalışmanızı öneririm. Yani sabah açılış saatinde ya da akşam kapanış saatine yakın… Çoğu kimse eve servis yöntemini tercih edecektir, ki şu anda hayatımızın tabiatı da böyle. Siparişleri taşıyan kuryelere de tavsiyem, müşteri ile yüz yüze etkileşime girmek yerine, yiyecekleri kapıya bırakıp zili çalmaları.

Toplu taşıma kullanabilir miyim?

Ergönül: Binilebilir.

Cannuscio: Öncelikle, evden çalışma imkanı ya da seçeneği olanlar şu anda mutlaka bu imkanlarını kullanmalı. Yaptıkları işin niteliği gereği iş yerlerine gitmek zorunda olanlar ise, eğer çalışma programları o esnekliği sağlıyorsa, toplu taşımanın yoğun olmadığı saatlerde yola çıkmalı. Metrolarda ve otobüslerde mümkün olduğunca birbirimizden uzak durmalıyız. Ulaştırma planlamacıları, en sık kullanılan güzergâhlarda yolcu yoğunluğunu azaltmak için otobüs sayılarını arttırabilir. Ayrıca imkân varsa işe yürüyerek gitmek de toplu taşımadan daha iyi bir seçenek olacaktır.

Ortaklaşa araç kullanım hizmetlerinden yararlanacak maddi imkanınız varsa, temas ettiğiniz insan sayısını azaltmanın bir yolu da bu tür araçlarla işe gimek. O yüzden bence bu da mantıklı bir seçenek olabilir. Tabii diğer yandan tüm gün araçlarına bir sürü farklı insanın inip binmesi de sürücüler açısından riskli.

Bunlara ek olarak, elbette herkes el hijyenine ve öksürük/hapşırık durumunda uyulması gereken kurallara dikkat etmeli. Öksürürken dirseğinizin iç kısmını kullanın. Bir de inanılmaz bir şey ama parklar, kaldırımlar gibi kamuya açık alanlarda yere tüküren insanlar görüyorum. Bunu yapmayalım!

Watson: “Toplu taşımayı kullanmayın” demek zor, çünkü birçok insan işine bu şekilde gidip geliyor. Eğer aracınız varsa, toplu taşımaya mecbur değilseniz, işe araçla gitmeniz daha iyi olur. Bu şekilde, toplu taşıma kullanmaya mecbur olan kişilerin de daha güvenli yolculuk yapmasına katkıda bulunmuş olursunuz.

Doğumgünü partilerini, düğünleri iptal etmeli miyiz?

Ergönül: Evet.

Cannuscio: Şu aşamada sevdiklerimize sevgimizi göstermenin en iyi yollarından biri, onlardan uzak durmak. Bunun için de cesaret göstermemiz, bize kibar olmayı ve bir araya gelip kutlama yapmayı dikte eden toplumsal normlara karşı durmamız gerekiyor.

Yaşlı akrabalarımızı ziyaret etmeli miyiz?

Ergönül: Tabii, ziyaret edilebilir. El öpme, vs. yapılmamalı, 1 metre mesafe korunmalı. Hasta kişilerin kendilerini kapatması gerekliliğini hatırlatıyorum.

Watson: Bakım ve huzur evlerinde kalan kimseleri ziyaret etmeyi bıraksak daha iyi olur diye düşünüyorum. Bunun çok zor olduğunun farkındayım. Belki bu ziyaretleri sanal ortamda gerçekleştirebiliriz. Bu şekilde onları fazladan riske maruz bırakmadan görüşebilir, hal hatır sorabiliriz.

Cannuscio: Büyüklerimize yakın mesafede yaşayacak kadar şanslıysak ve ailemizi de ciddi bir tecrit altında tutuyorsak, o zaman aramızdan seçeceğimiz bir kişi gidip ziyarette bulunabilir. Ancak sosyal temasımızı gerçek manada kısıtlayamıyorsak, bu durumda büyüklerimizi ziyaret etmek onları riske atacaktır.

Yaşadığım apartmandaki ortak alanlardan uzak durmalı mıyım?

Ergönül: Buna da gerek yok.

Cannuscio: Bu tür ortak alanların daha tenha olduğu saatleri tercih edin. Mesela çamaşırhane ya da posta odası sabah 6’da tenha oluyorsa, 6’da gidin. Böyle yapmak kolay olmayabilir, ama kendimizi diğer insanlardan mümkün olduğu kadar uzak tutmamız çok önemli.

Evdekilerle fiziki teması nasıl ayarlamalıyım?

Ergönül: Söz konusu kişiler hasta değillerse, bu konuda büyük bir sorun yok.

Ko: Bunu yapmak çok zor. Tekrar söylüyorum, bizi asıl endişelendiren, kalabalık toplantılar. Aynı evin içinde yakın temas kaçınılmaz bir şey.

Cannuscio: Düzenli, tek eşli bir ilişkiniz varsa ve hem siz hem de partneriniz başkalarıyla sosyal teması kestiyseniz, dilediğiniz kadar yakınlaşmanızda sakınca yok bence.

Watson: Hastalanırsanız araya bir miktar mesafe koymaya çalışın. Onun dışında ev içerisinde normal hayatınıza devam edin.

Yazının vurguladığı çok önemli bir şey var, bütün bu kurallar, hastalık belirtisi göstermiyorsanız geçerli. Eğer belirti göstermeye başlarsanız ya da hasta birine maruz kalırsanız, karantinanın, “başkalarından uzak durmak” demek olduğunu asla aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu süreçte kimse sizi ziyarete gelmemeli, kimseyle temas etmemelisiniz. Gönüllü karantina ve gönüllü tecrit uygulamasının anlamını kafamıza göre yorumlarsak bu virüsün yayılmasına engel olamaz, bu hastalığı yenemeyiz.

Cenazelere gitmeli miyim?

Ergönül: Cenazelerde bir cemaat olduğu için gidilmek zorunda kalınsa bile uzakta durmak gerekir. Hasta kişiler kesinlikle gitmemeli. Hasta derken burada illa koronavirüs testi olmuş ve tanı konmuş anlamında değil, grip benzeri hastalıkları olanlar da kendilerini kapasınlar. Kritik mesele, hasta olmak ya da olmamak.

Bu yazı ilk kez 19 Mart 2020’de yayımlanmıştır.

 

Kaitlyn Tıffany’nin Atlantic Dergisinde yayınlanan “The Dos and Don’ts of ‘Social Distancing’ başlıklı makalesinin bazı bölümleri Evren Serbest tarafından İngilizceden Türkçeye çevrilmiş ve Prof. Önder Ergönül’ün de aynı sorulara verdiği yanıtların da eklenmesiyle yeniden düzenlenmiştir. Makalenin orijinaline ve tamamına şu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.theatlantic.com/family/archive/2020/03/coronavirus-what-does-social-distancing-mean/607927/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x