Cumartesi günleri hep yağmur yağsaydı, ne olurdu?

Hayal gücü nasıl oluşur? Nasıl ve neyle zenginleştirilir? Ne işe yarar? Psikolojide, eğitimde ve gündelik hayattaki karşılığı ne? Hayal gücünden yaratıcılığa, hatta yaratıcı yazarlığa nasıl geçilir? Zengin bir hayal gücü için neye ihtiyaç duyulur? Prof. Dr. Ergün Öztürk yazdı.

Hayal gücü büyük bir bilişsel yapıdır. Hafıza, görselleştirme, uzamsal düşünme (bir cismi, şekli ya da görüntüyü zihinde canlandırabilme) ve epizodik gelecek düşüncesi (gelecekteki bir olayı veya durumu tahmin etmemizi veya öngörmemizi sağlar) dâhil olmak üzere iç içe geçmiş bilişsel süreçleri içerir. Bu süreçler davranışsal tezahürleriyle ilişkili eşzamanlı nöral yapılar oluşturur.

Günlük hayatta hayal gücü, gerçekte doğru olmayan, gerçekliğe karşılık gelmeyen ve bu nedenle ciddi bir pratik anlamı olmayan şeyleri ifade eder. Ama gerçekte, tüm yaratıcı etkinliğin temeli olarak hayal gücü, sanatsal, bilimsel ve teknik yaratımı mümkün kılan kültürel yaşamın kesinlikle tüm yönlerinin önemli bir bileşenidir. Bu anlamda, etrafımızda insan eliyle yaratılan her şey insan hayal gücünün ve bu hayal gücüne dayalı yaratımın ürünüdür.

Psikolojide ilk kapsamlı yaratıcı hayal gücü kavramını kuramsal olarak ele alan Théodule-Armand Ribot, büyük ya da küçük her icadın uygulanmadan önce, gerçekte somutlaştırıldığını, hayal gücü tarafından bir arada tutulduğunu ifade etmiştir.

Hayal gücü, ister bireysel ister toplu olarak kendini göstersin, doğasına sonsuza dek sadık kalır. Günlük hayatta kullanılan tüm nesneler, en basit ve en sıradan olanlar da dâhil olmak üzere, deyim yerindeyse kristalleşmiş hayal gücüdür.

Hayal gücü – deneyim ilişkisi

Hayal gücü ile gerçeklik arasındaki ilk ilişki türü, hayal gücünün yarattığı her şeyin her zaman gerçeklikten, kişinin önceki deneyimlerinden alınan unsurlara dayanmasından kaynaklanır.

Hayal gücünün ürünleri de gerçekliğin dönüştürülmüş ve yeniden işlenmiş öğelerinden oluşur ve bu öğelerden bu görüntüleri yaratmak için büyük bir deneyim birikimi gerekir. Bu birikim ise bireyin sahip olduğu kelime, kavram ve olgular ışığında kendisini gösterir. Hayal gücünün önceki deneyime bağımlılığı, bu bağlamda istisnai bir şekilde açıkça ortaya çıkar.

Bu anlamda hayal gücü, insan davranışlarında ve insan gelişiminde çok önemli bir işlev üstlenir. Birey görmediğini hayal edebilir, başka bir kişinin anlatımından bir şey kavramsallaştırabilir ve kendisinin asla doğrudan deneyimlemediği bir şeyi betimleyebilir. Kendi deneyiminin dar çemberi ve dar sınırları ile sınırlı değildir, ancak bu sınırların çok ötesine geçebilir, hayal gücünün yardımıyla bir başkasının tarihsel veya toplumsal deneyimini özümseyebilir.

Bir gazete okuyup doğrudan şahit olmadığımız binlerce olay öğrendiğimizde, bir çocuk coğrafya ya da tarih okuduğunda, bir başkasının başına gelenleri sadece ondan bir mektup okuyarak öğrendiğimizde, bütün bu durumlarda bizim hayal gücü deneyimimize hizmet eder. Böylece hayal gücü ve deneyim arasında ikili, karşılıklı bir bağımlılık vardır. İlk durumda hayal gücü deneyime dayalıysa, ikinci durumda deneyimin kendisi hayal gücüne dayalıdır.

Hayal gücü ve duygular

Hayal gücü aynı zamanda bireyin duyguları ve bu duyguları nasıl yaşadığı ile de şekillenir. İnsan kederi ve yası siyah renkle, mutluluk beyazla, dinginlik açık maviyle ve isyan kırmızıyla gösterilir.

Hayal gücü imgeleri duygularımız için içsel bir dil sağlar. Olaylara bireyin vermiş olduğu duygusal tepki ve duygulardaki değişme hayal gücünü de etkiler. Yaratıcı hayal gücünün tüm biçimleri duygusal öğeler içerir. Bu, hayal gücünün her yapısının duygularımız üzerinde bir etkiye sahip olduğu anlamına gelir ve bu yapı kendi başına gerçekliğe karşılık gelmiyorsa, yine de uyandırdığı duygular gerçek duygular, bir kişinin gerçekten yaşadığı duygulardır.

En basit yanılsama türünü hayal edelim. Çocuk, yarı karanlıkta odasına girdiğinde, asılı giysilerin yabancı bir adam ya da evine zorla giren bir hırsız olduğu yanılsamasına sahip olabilir. Çocuğun hayal gücünün yarattığı hırsız imgesi gerçek değildir ama çocuğun yaşadığı korku ve dehşet tamamen gerçektir, çocuğun gerçek deneyimidir.

Yaratıcı zekâ ve hayal gücü sonuçta bir ürün ortaya çıkarır. Bu ürünler toplumların teknolojik bağlamda gelişmelerini de doğrudan etkiler. Teknoloji ve bilim her zaman birbiriyle yakın ilişki içindedir. Bilim ve teknolojinin ortaya çıkmasındaki en önemli etkenlerin insanın yaratıcı zekâsı ve hayal gücü olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Çünkü yaratıcı zekâ ve hayal gücü insanın harekete geçmesini sağlayarak bilinmeyenler dünyasındaki bir şeyleri bilinenler dünyasına taşımasıyla bir lokomotif görevi görür.

Çocuklar için hayal gücünün önemi

Hayal gücü ve düşünme, çocukların kendilerini çevreleyen dünyayı anlamalarına yardımcı olmak için birleşir.

Çocuklukta zengin bir yaratıcı hayal gücü, daha sonraki yaratıcı başarıların da işareti olabilir.

Bunun eğitimdeki karşılığı şudur: Eğer bir çocuğun yaratıcılığı için nispeten güçlü bir temel oluşturmak istiyorsak, yapmamız gereken, ona sağladığımız deneyimleri genişletmektir.

İnsanlar algı, hayal gücü, bilgi ve kişisel yaşam deneyimlerinin bir sonucu olarak yaşamları boyunca zihinsel modeller oluştururlar. Bir çocuk ne kadar çok görür, duyar ve deneyimlerse, o kadar çok bilir ve özümser, deneyiminde o kadar çok gerçeklik unsuru olur ve hayal gücünün işleyişi o kadar verimli olur. Gerek bireydeki bilişi gerekse hayal dünyasını harekete geçirmede dış etkenler oldukça önemlidir. Bu etkenlerin en önemlilerinden biri ise görsellerdir (resim, fotoğraf, karikatür).

Görseller hayal gücünü geliştirmede neden ve nasıl etkili?

Görseller çocuğun hayal gücünü genişletecek bir etkiye sahiptir. Görseller çocuğun düşünme sürecinde tek bir açıdan bakmak yerine çok ve farklı açılardan bakmasını sağlarlar.  Görsellerde gerçek hayatta gerçekleşmesi mümkün olmayan unsurlara yer verilmesi, çocuğun düşsel anlamda zenginleşmesini sağlar.

Görseller ve bilgisayarda öğretilen imajlar düşünceler için yararlı kaynaklardır. Filmler, yaratıcı yazma için düşünceler uyandırmada kullanılabilir. Öğrenciler, resimler ve belirli bir izleme noktasından kazandıkları deneyimler olan imgelerle kendilerini ortaya koyabilirler.

Aynı zamanda öğrenciler, bir resim aldıktan sonra o resme bakarak daha önce neler olduğunu ve daha sonra neler olabileceğini hayal ederek bir resimden hikâye yaratabilirler. Görsel temelli materyaller (resim ve fotoğraflar) kelimeleri zenginleştirmede, fikir üretmede ve bireysel tepkileri artırmada kullanılabilir.

Görseller öğrencilere yaratıcı olma şansı verir. Resim ve fotoğraflar, yaratıcı yazı yazmanın uyandırılmasında oldukça başarılıdırlar ve ifadelerin ortaya çıkmasında yardımcı olurlar.

Resimler sayesinde çocukların görsel zekâlarını kullanarak yaratıcı yazmalarını geliştirmeleri sağlanır. Yaratıcı yazma çalışmalarında resimler, fotoğraflar ve karikatürler kullanılarak öğrencileri düşünmeye yönlendirebilir ve bu araçlar sayesinde geliştirdikleri düşüncelerini yazıya dökmelerini sağlayabiliriz.

Ebeveynler bu konuda ne yapabilir?

Hayal gücü ve yaratıcı düşüncenin gelişimi sağlamak için ebeveynlere de görevler düşüyor.

Ebeveynlerin çocuklarıyla oyun oynamaları, onlarla iletişim kurmaları için ayırabilecekleri zaman dilimleri ve hatta çocuklarıyla iletişim kurma biçimleri de çocuklarının yaratıcı düşünme becerilerini ve hayallerini etkiler.

Ebeveynler, basit bazı yöntemlerle, çocuklarına zaman ayırarak onları yeni ve farklı şekillerde düşünmeye teşvik edebilir.

Çocuklara “Ya, eğer?” sorularını sormayı öğretin.

• Ya hayvanlar aniden konuşabilseydi yaşantında neler değişirdi?
• Ya bir gün öğretmeninizin yerini bir fil alsa nasıl olurdu?
• Yemeklere alerjisi olan bir buzdolabı olsa neler olurdu?

Çocuklar hata yaptığında onların cesaretlendirin ve olumlu yönleri bulmaya çalışın.

• Çocuğunuz, bir şeyi ilk kez denediğinde başarısız olursa cesareti kırılabilir. Ancak hatalar genellikle bize başarıdan daha fazlasını öğretir ve çocuğunuzu yeni, yaratıcı çözümler denemeye teşvik edebilir. Çocuğunuz, bir öğrenme kavramıyla mücadele ediyorsa, onu farklı bir açıdan görmelerine yardımcı olmaya çalışın. Örneğin, yeni bir kelime öğrenmek için çalışıyorsa, onu en sevdiği şarkının melodisiyle öğrenmesini önerebilirsiniz.

Çocuğunuzun ilgi alanlarını öğrenin ve teşvik edin.

• Çocuğunuzun yaratıcı hayalini tanıyın ve onun peşinden gitmesine yardımcı olun. Bu yapmanın en iyi yolu, çocuklarla zaman geçirmek ve ihtiyaç duydukları ortamları onlara sunmaktır.

Çocuğunuza açık uçlu sorular sorun.

• Çocuğunuza soru sormak, kendisinin soru sormasını sağlamak kadar yaratıcılığını da artırabilir. Bu sorular çocuklarda kendi fikirlerini oluşturmalarını sağlar ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmelerine yardımcı olur. Cumartesi günleri hep yağmur yağsaydı ne olurdu?

Dışarıda vakit geçirin.

• Doğaya çıkmak hem ruh sağlığı için hem de yaratıcılığı geliştirmede oldukça önemlidir.  Dışarıda vakit geçirmek çocukta merakı artırabilir, esnek düşünmeye teşvik edebilir.

Serbest zaman ve yaratıcı oyuna teşvik etmek.

• Yaratıcı düşünceyi desteklemede yapılandırılmamış serbest zaman oldukça önemlidir. Onlarla oyunlar oynayarak yaratıcı düşünmelerine teşvik etmiş olursunuz.

Birlikte okuyun.

• Çocukla okumak onların hayal gücünü ve problem çözme becerilerini geliştirmektedir. Her gün birlikte bir resimli veya bölümlü kitap okumak için bir hedef belirleyin. Kitabınızda resimler varsa, birlikte okumadan önce çocuğunuzdan sayfanın ne hakkında olduğunu tahmin etmesini isteyin. Bu, çocukların okuduğunu anlamanın yanı sıra problem çözme uygulamalarına yardımcı olabilir.

Bunların yanında çocuğunuzun öğrendiklerini günlük yaşamla ve dünyayla ilişkilendirin. Çocuğunuzun öğreniminin sorumluluğunu almasına yardımcı olun, onları fazla programlamayın ve televizyonla geçirdikleri zaman dilimini en aza indirin.

Yaratıcı yazma nasıl geliştirilebilir?

Hayal gücü ve yaratıcı düşüncenin bir yansıması da yazıdır.

Yaratıcı yazma uyarıcıları tiyatro oyunları, filmler, videolar, tartışmalar, edebiyat, çeşitli gazete ve dergi resimleri gibi şeylerden çıkabilir.

Yaratıcı yazmayı harekete geçirici araçlar, bireylerin hayallerini harekete geçirmek için bir başlangıç noktası olarak etkilemede ve bir kısım çocuğun farkındalığını artırmada kullanılabilir.

Çocuklar verilen bir resimden hareketle bir metin oluşturabilirler. Resimler veya fotoğraflar gerçek hayattaki eşyaları temsil ederler. Tanım ve tasvirin yetersiz kaldığı durumlarda resimlerden ve fotoğraflardan yararlanmak iyi bir yoldur.

Yaratıcı yazma çalışmalarında resimler, fotoğraflar ve karikatürler kullanılarak öğrencileri düşünmeye yönlendirebilir ve bu araçlar sayesinde öğrencilerin geliştirdikleri düşüncelerini yazıya dökmelerini sağlayabiliriz. Öğrenciler, resimler ve belirli bir izleme noktasından kazandıkları deneyimler olan imgelerle kendilerini yansıtabilirler.

Bireyin hayal gücü ve yaratıcılığını etkin olarak kullanabilmesi, ortaya bir ürün çıkarabilmesi, durum ve olayları dönüştürebilmesi için zengin bir kelime hazinesine ihtiyaç vardır. Birey sahip olduğu kelimelerle dünyaya anlam yükleyebilir. Bu sahip olduğu kelimelerle hayaller kurabilir ve yaratıcılığını etkin bir şekilde harekete geçirebilir.

Ebeveynler ne yapabilir?

Ebeveynler çocuklarının yazma becerilerini geliştirmeleri ve yaratıcı yazmalar yapabilmeleri için şu yöntemlere başvurabilir:

Not almayı önerin ve çocuğunuzun sizi yazarken görmesini sağlayın. Yazmanızı izleyerek yazmayı öğrenecektir. Yazmanın neden önemli olduğunu ve birçok şekilde kullanılabileceğini anlamaya başlaması için onunla yazınız hakkında konuşun.

Karalama bile yapsa çocuğunuzu yazmaya teşvik edin. Çocuğunuza, hikâyeler yazmasına ve listeler yapmasına yardım ederek yazma alıştırması yapması için fırsatlar verin.

Mektup, alışveriş listesi ve mesaj yazmak da dâhil olmak üzere, yazdığını pek çok şeyde çocuğunuzun size yardım etmesini sağlayın.

Çocuğunuzu bir gezide gördüklerini açıklaması için teşvik edin. Bu, doğa yürüyüşlerinin, tekne gezisinin, araba gezisinin veya not almaya uygun diğer etkinliklerin açıklamasını içerebilir.

Çocuğunuzu hikâyelerini yüksek sesle okuması için teşvik edin. Çocuğunuz büyüdükçe ondan hikâyelerini sizinle paylaşmasını isteyin. Sözünü kesmeden dikkatlice dinleyin ve ona fikirleri ve yazıları hakkında olumlu geri bildirimde bulunun.

Çocuğunuzun akrabalarına ve arkadaşlarına mektup ve e-posta yazmasına yardımcı olun. Bunlar, teşekkür notları veya sadece merhaba demek için özel bir not da içerebilir.

Çocuğunuza arada bir mektup veya kart da gönderin; böylece postayla mektup almanın ne kadar özel olduğunu deneyimler. Çocuğunuz için bir mektup arkadaşı bulmayı düşünün.

Bir günlük tutmaya teşvik edin. Bu, mükemmel bir yazma pratiği olmasının yanı sıra duygularınızı dışa vurmak için iyi bir çıkış noktasıdır. Çocuğunuzu evde ve okulda olan şeyler, sevdiği ya da sevmediği insanlar ve nedenleri hakkında ve hatırlamak ve yapmak istediği şeyler hakkında yazmaya teşvik edin. Günlüğü sizinle paylaşmak istiyorsa, girişleri okuyun ve birlikte tartışın.

Bu yazıda Vygotsky nin aşağıda künyesi belirtilen çalışmasından yararlanılmıştır: Vygotsky, L. S. (2004) Imagination and Creativity in Childhood. Journal of Russian and East European Psychology, vol. 42, no. 1, January-February 2004, pp. 7–97.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 1 Şubat 2023’te yayımlanmıştır.

Ergün Öztürk
Ergün Öztürk
Prof. Dr. Ergün Öztürk, 1969 tarihinde Kayseri’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Kayseri’de tamamladı. Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenliği programından 1992 yılında mezun oldu. 1993-1997 yıllarında öğretmenlik yaptı. 1997 yılında Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisansa başladı ve 1998 yılında Eğitim fakültesinde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. “İlkokul 5. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarının Eleştirel Düşünce Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasıyla Yüksek lisansını tamamladı. “İlköğretim Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Yaratıcı Yazma Becerilerinin Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasıyla Doktorasını Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde tamamladı. 2007 yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Programında öğretim üyesi olarak göreve başladı. Öztürk, 2015 yılında Doçent olarak Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesinde göreve başladı. 2020 yılında Profesör unvanını aldı. Hâlen Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Dalında öğretim üyesi ve Temel Eğitim Bölüm başkanı olarak görevine devam etmektedir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Cumartesi günleri hep yağmur yağsaydı, ne olurdu?

Hayal gücü nasıl oluşur? Nasıl ve neyle zenginleştirilir? Ne işe yarar? Psikolojide, eğitimde ve gündelik hayattaki karşılığı ne? Hayal gücünden yaratıcılığa, hatta yaratıcı yazarlığa nasıl geçilir? Zengin bir hayal gücü için neye ihtiyaç duyulur? Prof. Dr. Ergün Öztürk yazdı.

Hayal gücü büyük bir bilişsel yapıdır. Hafıza, görselleştirme, uzamsal düşünme (bir cismi, şekli ya da görüntüyü zihinde canlandırabilme) ve epizodik gelecek düşüncesi (gelecekteki bir olayı veya durumu tahmin etmemizi veya öngörmemizi sağlar) dâhil olmak üzere iç içe geçmiş bilişsel süreçleri içerir. Bu süreçler davranışsal tezahürleriyle ilişkili eşzamanlı nöral yapılar oluşturur.

Günlük hayatta hayal gücü, gerçekte doğru olmayan, gerçekliğe karşılık gelmeyen ve bu nedenle ciddi bir pratik anlamı olmayan şeyleri ifade eder. Ama gerçekte, tüm yaratıcı etkinliğin temeli olarak hayal gücü, sanatsal, bilimsel ve teknik yaratımı mümkün kılan kültürel yaşamın kesinlikle tüm yönlerinin önemli bir bileşenidir. Bu anlamda, etrafımızda insan eliyle yaratılan her şey insan hayal gücünün ve bu hayal gücüne dayalı yaratımın ürünüdür.

Psikolojide ilk kapsamlı yaratıcı hayal gücü kavramını kuramsal olarak ele alan Théodule-Armand Ribot, büyük ya da küçük her icadın uygulanmadan önce, gerçekte somutlaştırıldığını, hayal gücü tarafından bir arada tutulduğunu ifade etmiştir.

Hayal gücü, ister bireysel ister toplu olarak kendini göstersin, doğasına sonsuza dek sadık kalır. Günlük hayatta kullanılan tüm nesneler, en basit ve en sıradan olanlar da dâhil olmak üzere, deyim yerindeyse kristalleşmiş hayal gücüdür.

Hayal gücü – deneyim ilişkisi

Hayal gücü ile gerçeklik arasındaki ilk ilişki türü, hayal gücünün yarattığı her şeyin her zaman gerçeklikten, kişinin önceki deneyimlerinden alınan unsurlara dayanmasından kaynaklanır.

Hayal gücünün ürünleri de gerçekliğin dönüştürülmüş ve yeniden işlenmiş öğelerinden oluşur ve bu öğelerden bu görüntüleri yaratmak için büyük bir deneyim birikimi gerekir. Bu birikim ise bireyin sahip olduğu kelime, kavram ve olgular ışığında kendisini gösterir. Hayal gücünün önceki deneyime bağımlılığı, bu bağlamda istisnai bir şekilde açıkça ortaya çıkar.

Bu anlamda hayal gücü, insan davranışlarında ve insan gelişiminde çok önemli bir işlev üstlenir. Birey görmediğini hayal edebilir, başka bir kişinin anlatımından bir şey kavramsallaştırabilir ve kendisinin asla doğrudan deneyimlemediği bir şeyi betimleyebilir. Kendi deneyiminin dar çemberi ve dar sınırları ile sınırlı değildir, ancak bu sınırların çok ötesine geçebilir, hayal gücünün yardımıyla bir başkasının tarihsel veya toplumsal deneyimini özümseyebilir.

Bir gazete okuyup doğrudan şahit olmadığımız binlerce olay öğrendiğimizde, bir çocuk coğrafya ya da tarih okuduğunda, bir başkasının başına gelenleri sadece ondan bir mektup okuyarak öğrendiğimizde, bütün bu durumlarda bizim hayal gücü deneyimimize hizmet eder. Böylece hayal gücü ve deneyim arasında ikili, karşılıklı bir bağımlılık vardır. İlk durumda hayal gücü deneyime dayalıysa, ikinci durumda deneyimin kendisi hayal gücüne dayalıdır.

Hayal gücü ve duygular

Hayal gücü aynı zamanda bireyin duyguları ve bu duyguları nasıl yaşadığı ile de şekillenir. İnsan kederi ve yası siyah renkle, mutluluk beyazla, dinginlik açık maviyle ve isyan kırmızıyla gösterilir.

Hayal gücü imgeleri duygularımız için içsel bir dil sağlar. Olaylara bireyin vermiş olduğu duygusal tepki ve duygulardaki değişme hayal gücünü de etkiler. Yaratıcı hayal gücünün tüm biçimleri duygusal öğeler içerir. Bu, hayal gücünün her yapısının duygularımız üzerinde bir etkiye sahip olduğu anlamına gelir ve bu yapı kendi başına gerçekliğe karşılık gelmiyorsa, yine de uyandırdığı duygular gerçek duygular, bir kişinin gerçekten yaşadığı duygulardır.

En basit yanılsama türünü hayal edelim. Çocuk, yarı karanlıkta odasına girdiğinde, asılı giysilerin yabancı bir adam ya da evine zorla giren bir hırsız olduğu yanılsamasına sahip olabilir. Çocuğun hayal gücünün yarattığı hırsız imgesi gerçek değildir ama çocuğun yaşadığı korku ve dehşet tamamen gerçektir, çocuğun gerçek deneyimidir.

Yaratıcı zekâ ve hayal gücü sonuçta bir ürün ortaya çıkarır. Bu ürünler toplumların teknolojik bağlamda gelişmelerini de doğrudan etkiler. Teknoloji ve bilim her zaman birbiriyle yakın ilişki içindedir. Bilim ve teknolojinin ortaya çıkmasındaki en önemli etkenlerin insanın yaratıcı zekâsı ve hayal gücü olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Çünkü yaratıcı zekâ ve hayal gücü insanın harekete geçmesini sağlayarak bilinmeyenler dünyasındaki bir şeyleri bilinenler dünyasına taşımasıyla bir lokomotif görevi görür.

Çocuklar için hayal gücünün önemi

Hayal gücü ve düşünme, çocukların kendilerini çevreleyen dünyayı anlamalarına yardımcı olmak için birleşir.

Çocuklukta zengin bir yaratıcı hayal gücü, daha sonraki yaratıcı başarıların da işareti olabilir.

Bunun eğitimdeki karşılığı şudur: Eğer bir çocuğun yaratıcılığı için nispeten güçlü bir temel oluşturmak istiyorsak, yapmamız gereken, ona sağladığımız deneyimleri genişletmektir.

İnsanlar algı, hayal gücü, bilgi ve kişisel yaşam deneyimlerinin bir sonucu olarak yaşamları boyunca zihinsel modeller oluştururlar. Bir çocuk ne kadar çok görür, duyar ve deneyimlerse, o kadar çok bilir ve özümser, deneyiminde o kadar çok gerçeklik unsuru olur ve hayal gücünün işleyişi o kadar verimli olur. Gerek bireydeki bilişi gerekse hayal dünyasını harekete geçirmede dış etkenler oldukça önemlidir. Bu etkenlerin en önemlilerinden biri ise görsellerdir (resim, fotoğraf, karikatür).

Görseller hayal gücünü geliştirmede neden ve nasıl etkili?

Görseller çocuğun hayal gücünü genişletecek bir etkiye sahiptir. Görseller çocuğun düşünme sürecinde tek bir açıdan bakmak yerine çok ve farklı açılardan bakmasını sağlarlar.  Görsellerde gerçek hayatta gerçekleşmesi mümkün olmayan unsurlara yer verilmesi, çocuğun düşsel anlamda zenginleşmesini sağlar.

Görseller ve bilgisayarda öğretilen imajlar düşünceler için yararlı kaynaklardır. Filmler, yaratıcı yazma için düşünceler uyandırmada kullanılabilir. Öğrenciler, resimler ve belirli bir izleme noktasından kazandıkları deneyimler olan imgelerle kendilerini ortaya koyabilirler.

Aynı zamanda öğrenciler, bir resim aldıktan sonra o resme bakarak daha önce neler olduğunu ve daha sonra neler olabileceğini hayal ederek bir resimden hikâye yaratabilirler. Görsel temelli materyaller (resim ve fotoğraflar) kelimeleri zenginleştirmede, fikir üretmede ve bireysel tepkileri artırmada kullanılabilir.

Görseller öğrencilere yaratıcı olma şansı verir. Resim ve fotoğraflar, yaratıcı yazı yazmanın uyandırılmasında oldukça başarılıdırlar ve ifadelerin ortaya çıkmasında yardımcı olurlar.

Resimler sayesinde çocukların görsel zekâlarını kullanarak yaratıcı yazmalarını geliştirmeleri sağlanır. Yaratıcı yazma çalışmalarında resimler, fotoğraflar ve karikatürler kullanılarak öğrencileri düşünmeye yönlendirebilir ve bu araçlar sayesinde geliştirdikleri düşüncelerini yazıya dökmelerini sağlayabiliriz.

Ebeveynler bu konuda ne yapabilir?

Hayal gücü ve yaratıcı düşüncenin gelişimi sağlamak için ebeveynlere de görevler düşüyor.

Ebeveynlerin çocuklarıyla oyun oynamaları, onlarla iletişim kurmaları için ayırabilecekleri zaman dilimleri ve hatta çocuklarıyla iletişim kurma biçimleri de çocuklarının yaratıcı düşünme becerilerini ve hayallerini etkiler.

Ebeveynler, basit bazı yöntemlerle, çocuklarına zaman ayırarak onları yeni ve farklı şekillerde düşünmeye teşvik edebilir.

Çocuklara “Ya, eğer?” sorularını sormayı öğretin.

• Ya hayvanlar aniden konuşabilseydi yaşantında neler değişirdi?
• Ya bir gün öğretmeninizin yerini bir fil alsa nasıl olurdu?
• Yemeklere alerjisi olan bir buzdolabı olsa neler olurdu?

Çocuklar hata yaptığında onların cesaretlendirin ve olumlu yönleri bulmaya çalışın.

• Çocuğunuz, bir şeyi ilk kez denediğinde başarısız olursa cesareti kırılabilir. Ancak hatalar genellikle bize başarıdan daha fazlasını öğretir ve çocuğunuzu yeni, yaratıcı çözümler denemeye teşvik edebilir. Çocuğunuz, bir öğrenme kavramıyla mücadele ediyorsa, onu farklı bir açıdan görmelerine yardımcı olmaya çalışın. Örneğin, yeni bir kelime öğrenmek için çalışıyorsa, onu en sevdiği şarkının melodisiyle öğrenmesini önerebilirsiniz.

Çocuğunuzun ilgi alanlarını öğrenin ve teşvik edin.

• Çocuğunuzun yaratıcı hayalini tanıyın ve onun peşinden gitmesine yardımcı olun. Bu yapmanın en iyi yolu, çocuklarla zaman geçirmek ve ihtiyaç duydukları ortamları onlara sunmaktır.

Çocuğunuza açık uçlu sorular sorun.

• Çocuğunuza soru sormak, kendisinin soru sormasını sağlamak kadar yaratıcılığını da artırabilir. Bu sorular çocuklarda kendi fikirlerini oluşturmalarını sağlar ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmelerine yardımcı olur. Cumartesi günleri hep yağmur yağsaydı ne olurdu?

Dışarıda vakit geçirin.

• Doğaya çıkmak hem ruh sağlığı için hem de yaratıcılığı geliştirmede oldukça önemlidir.  Dışarıda vakit geçirmek çocukta merakı artırabilir, esnek düşünmeye teşvik edebilir.

Serbest zaman ve yaratıcı oyuna teşvik etmek.

• Yaratıcı düşünceyi desteklemede yapılandırılmamış serbest zaman oldukça önemlidir. Onlarla oyunlar oynayarak yaratıcı düşünmelerine teşvik etmiş olursunuz.

Birlikte okuyun.

• Çocukla okumak onların hayal gücünü ve problem çözme becerilerini geliştirmektedir. Her gün birlikte bir resimli veya bölümlü kitap okumak için bir hedef belirleyin. Kitabınızda resimler varsa, birlikte okumadan önce çocuğunuzdan sayfanın ne hakkında olduğunu tahmin etmesini isteyin. Bu, çocukların okuduğunu anlamanın yanı sıra problem çözme uygulamalarına yardımcı olabilir.

Bunların yanında çocuğunuzun öğrendiklerini günlük yaşamla ve dünyayla ilişkilendirin. Çocuğunuzun öğreniminin sorumluluğunu almasına yardımcı olun, onları fazla programlamayın ve televizyonla geçirdikleri zaman dilimini en aza indirin.

Yaratıcı yazma nasıl geliştirilebilir?

Hayal gücü ve yaratıcı düşüncenin bir yansıması da yazıdır.

Yaratıcı yazma uyarıcıları tiyatro oyunları, filmler, videolar, tartışmalar, edebiyat, çeşitli gazete ve dergi resimleri gibi şeylerden çıkabilir.

Yaratıcı yazmayı harekete geçirici araçlar, bireylerin hayallerini harekete geçirmek için bir başlangıç noktası olarak etkilemede ve bir kısım çocuğun farkındalığını artırmada kullanılabilir.

Çocuklar verilen bir resimden hareketle bir metin oluşturabilirler. Resimler veya fotoğraflar gerçek hayattaki eşyaları temsil ederler. Tanım ve tasvirin yetersiz kaldığı durumlarda resimlerden ve fotoğraflardan yararlanmak iyi bir yoldur.

Yaratıcı yazma çalışmalarında resimler, fotoğraflar ve karikatürler kullanılarak öğrencileri düşünmeye yönlendirebilir ve bu araçlar sayesinde öğrencilerin geliştirdikleri düşüncelerini yazıya dökmelerini sağlayabiliriz. Öğrenciler, resimler ve belirli bir izleme noktasından kazandıkları deneyimler olan imgelerle kendilerini yansıtabilirler.

Bireyin hayal gücü ve yaratıcılığını etkin olarak kullanabilmesi, ortaya bir ürün çıkarabilmesi, durum ve olayları dönüştürebilmesi için zengin bir kelime hazinesine ihtiyaç vardır. Birey sahip olduğu kelimelerle dünyaya anlam yükleyebilir. Bu sahip olduğu kelimelerle hayaller kurabilir ve yaratıcılığını etkin bir şekilde harekete geçirebilir.

Ebeveynler ne yapabilir?

Ebeveynler çocuklarının yazma becerilerini geliştirmeleri ve yaratıcı yazmalar yapabilmeleri için şu yöntemlere başvurabilir:

Not almayı önerin ve çocuğunuzun sizi yazarken görmesini sağlayın. Yazmanızı izleyerek yazmayı öğrenecektir. Yazmanın neden önemli olduğunu ve birçok şekilde kullanılabileceğini anlamaya başlaması için onunla yazınız hakkında konuşun.

Karalama bile yapsa çocuğunuzu yazmaya teşvik edin. Çocuğunuza, hikâyeler yazmasına ve listeler yapmasına yardım ederek yazma alıştırması yapması için fırsatlar verin.

Mektup, alışveriş listesi ve mesaj yazmak da dâhil olmak üzere, yazdığını pek çok şeyde çocuğunuzun size yardım etmesini sağlayın.

Çocuğunuzu bir gezide gördüklerini açıklaması için teşvik edin. Bu, doğa yürüyüşlerinin, tekne gezisinin, araba gezisinin veya not almaya uygun diğer etkinliklerin açıklamasını içerebilir.

Çocuğunuzu hikâyelerini yüksek sesle okuması için teşvik edin. Çocuğunuz büyüdükçe ondan hikâyelerini sizinle paylaşmasını isteyin. Sözünü kesmeden dikkatlice dinleyin ve ona fikirleri ve yazıları hakkında olumlu geri bildirimde bulunun.

Çocuğunuzun akrabalarına ve arkadaşlarına mektup ve e-posta yazmasına yardımcı olun. Bunlar, teşekkür notları veya sadece merhaba demek için özel bir not da içerebilir.

Çocuğunuza arada bir mektup veya kart da gönderin; böylece postayla mektup almanın ne kadar özel olduğunu deneyimler. Çocuğunuz için bir mektup arkadaşı bulmayı düşünün.

Bir günlük tutmaya teşvik edin. Bu, mükemmel bir yazma pratiği olmasının yanı sıra duygularınızı dışa vurmak için iyi bir çıkış noktasıdır. Çocuğunuzu evde ve okulda olan şeyler, sevdiği ya da sevmediği insanlar ve nedenleri hakkında ve hatırlamak ve yapmak istediği şeyler hakkında yazmaya teşvik edin. Günlüğü sizinle paylaşmak istiyorsa, girişleri okuyun ve birlikte tartışın.

Bu yazıda Vygotsky nin aşağıda künyesi belirtilen çalışmasından yararlanılmıştır: Vygotsky, L. S. (2004) Imagination and Creativity in Childhood. Journal of Russian and East European Psychology, vol. 42, no. 1, January-February 2004, pp. 7–97.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 1 Şubat 2023’te yayımlanmıştır.

Ergün Öztürk
Ergün Öztürk
Prof. Dr. Ergün Öztürk, 1969 tarihinde Kayseri’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Kayseri’de tamamladı. Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi sınıf öğretmenliği programından 1992 yılında mezun oldu. 1993-1997 yıllarında öğretmenlik yaptı. 1997 yılında Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisansa başladı ve 1998 yılında Eğitim fakültesinde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. “İlkokul 5. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarının Eleştirel Düşünce Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasıyla Yüksek lisansını tamamladı. “İlköğretim Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Yaratıcı Yazma Becerilerinin Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasıyla Doktorasını Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde tamamladı. 2007 yılında Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Programında öğretim üyesi olarak göreve başladı. Öztürk, 2015 yılında Doçent olarak Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesinde göreve başladı. 2020 yılında Profesör unvanını aldı. Hâlen Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Eğitimi Anabilim Dalında öğretim üyesi ve Temel Eğitim Bölüm başkanı olarak görevine devam etmektedir.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x