Gazze’den sonra Ukrayna’da da ateşkes gelir mi?

Rusya-Ukrayna Savaşı’nı 24 saatte bitireceğini vaat eden Trump başkanlık koltuğuna oturdu. 3. yılına yaklaşan savaşta cephede durum ne? Stratejik kaygılar, asker kaçakları, düşen moraller, yorgun halklar… Rusya ve Ukrayna ne durumda? Talha Yavuz yazdı.

2022 yılının şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekün savaşın üçüncü yılı dolmak üzere. Savaşı 24 saatte bitireceğini iddia eden Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve gelmesiyle ateşkese dair umutlar arttı. Gazze’deki ateşkesten sonra gözler Ukrayna’ya çevrildi.

24 saatte savaşı nasıl bitireceği bir muamma olsa da Trump’ın göreve gelişiyle ilk etapta Ukrayna’ya gönderilen askerî yardımlarda önemli bir azalma beklenmekte. Savaşın başlangıcından bu yana eski ABD yönetimi Ukrayna’ya yaklaşık 66 milyar dolar askerî yardım yaptı. Seçim kampanyası döneminde yeni ABD başkanı ise Ukrayna Devlet Başkanı Volomidir Zelenskiy’i “tarihin en iyi satıcısı” diye nitelendirerek eleştirmişti.

Ayrıca, Biden yönetimi 2024 Kasım ayında, Ukrayna’nın Rusya topraklarında uzun menzilli füze kullanımına onay vermişti. Trump ise kararın savaşı tırmandıracağını ve bir hata olduğunu ifade etmişti, yeni başkanın göreve gelişiyle bu izni geri alması da beklenebilir.

En önemli gündem ise Trump-Putin görüşmesi. Görüşme en kısa sürede bekleniyor, iki taraf da görüşmeye açık olduğunu pek çok kez ifade etti. Görüşmenin yeri ve zamanı hâlâ belirsiz ama Sırbistan ve İsviçre görüşmeye ev sahipliği yapmaya aday oldular bile. Tabii iki liderin bir araya gelmesine kadar cephedeki gelişmeler müstakbel barış görüşmelerinin şartlarını belirlemesi açısından en önemli konu olmaya devam edecek.

Cephedeki durum

Peki, Ukrayna cephesinde durum ne?

Rusya’nın şubat ayında Kyiv’i ele geçirmeye yönelik başlattığı saldırı, Nisan 2022’de sona ermiş ve zamanla genel olarak siper savaşlarına evrilmişti. Şu anda Ukrayna’nın yaklaşık beşte biri Rusya’nın işgali altında, söz konusu alan neredeyse Yunanistan büyüklüğünde.

İki taraf da askerî sır olması nedeniyle kesin rakamları açıklamasa da toplam bir milyondan fazla ölü veya yaralının olduğu tahmin edilen savaş iki ülkeyi de çok yordu. Rusya, doğu Ukrayna’daki saldırılarını son aylarda yoğunlaştırdı ve muhtemel bir masaya oturmadan önce mümkün olduğunca fazla toprak ele geçirmeyi hedefliyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Institute for the Study of War’un (ISW) verilerine göre, 2024 yılının kasım ayında Ukrayna, Eylül 2022’den bu yana en büyük toprak kaybını yaşadı ve 1.202 kilometrekarelik bir alanı kaybetti. Yüz ölçümü olarak Lüksemburg’un yarısına denk gelen bir alandan söz ediyoruz. Rusya, geçen yıl özellikle Donetsk bölgesinde istikrarlı bir şekilde kontrolünü genişletti. 2022’de ilhak ettiği dört bölgenin olan Luhansk, Herson, Zaporijya ve Donetsk’in çoğunluğunu şu anda elinde tutuyor.

Bu kazanımlara karşılık Rusya’nın önemli insan kayıpları var. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne göre savaş Moskova’ya 800 bin ölü veya yaralıya mal olmuş durumda. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya kıyasla daha fazla bir insan rezervine sahip olması savaştaki en önemli asimetriyi yaratıyor. Ayrıca, Rus ordusunun yaklaşık 10 bin Kuzey Koreli askerle takviye edildiği biliniyor. Bu askerler iki ülkenin geçen sene haziran ayında imzaladığı Stratejik Ortaklık Anlaşması nedeniyle Rusya için savaşıyor, imzalanan anlaşma iki ülkeden birine karşı “saldırganlık” durumunda “karşılıklı yardım” öngörüyordu. Ukrayna tarafında da 50’den fazla ülkeden vatandaşın katıldığı Uluslararası Lejyon’ın cephede olduğu biliniyor ancak gruba ilişkin net bir rakam yok.

Ukrayna’nın Donbas bölgesindeki Rus ilerlemesini yavaşlatmak ve gelecekteki potansiyel barış görüşmelerinde pazarlık kozu olması amacıyla Rus topraklarındaki Kursk bölgesinde yeni bir cephe açmıştı, bu hamle sınırlı da olsa bir başarı sağlamış gibi görünüyor. Ukrayna, ağustos ayında Kursk’ta yaklaşık 1.300 kilometrekarelik bir alan ele geçirmişti, ancak Kiev o günden beri ele geçirilen bölgelerin neredeyse yarısını kaybetti. Ukrayna kısa süre önce Kursk bölgesinde yeniden bir saldırı başlattığını duyurdu ancak doğası gereği saldırı savaşının savunma savaşına göre daha fazla zayiat verdirmesi göz önünde bulundurulduğunda, halihazırda yeterli asker bulmakta sıkıntı yaşayan Ukrayna ordusunun bu girişimi uzun vadede onu daha da zora sokabilir.

Konvansiyonelden hibrit savaşa

Konvansiyonel savaşta birbirine karşı net bir ağırlık sağlayamayan taraflar farklı metotları son dönemde daha fazla kullanıyor.

Mesela, 17 Aralık 2024’te, Rusya Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal Savunma Güçleri (NBC) Komutanı İgor Kirillov ve yardımcısı, Ukrayna İstihbarat Servisi (SBU) tarafından Moskova’nın merkezinde suikasta uğramıştı. Saldırı, özellikle Moskova’daki yetkililerin güvenliği konusunda endişeleri artırdı. Kirillov, Ukrayna tarafından öldürülen en üst düzey Rus askerî subayı oldu.

Ayrıca, her iki tarafın çok sık başvurduğu insansız hava araçları saldırıları da daha fazla tercih edilmeye başlandı. Ukrayna, Aralık 2024’te Rusya’nın iç bölgelerine kadar uzanan insansız hava aracı saldırıları gerçekleştirdi ve Rusya’nın Tataristan bölgesindeki Kazan şehrini hedef aldı. Bu gibi saldırılar, Rus yetkililer arasında korku yaratmayı ve Ukrayna’nın Rusya’nın en güvenli bölgelerine bile nüfuz edebileceğini göstermeyi amaçlıyor.

Rusya ise 13 Aralık 2024’te özellikle Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alan geniş çaplı bir hava saldırısı düzenledi. Bu tür saldırılar da sivil halkı terörize etmeyi amaçlayan psikolojik harp faaliyetleri olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna ordusunda 340 bin asker açığı

Ukrayna’nın cephede toprak kaybetmesinin en önemli nedenlerinin biri, yeterli insan gücüne sahip olmayışı. Ukrayna’nın 38 milyonluk nüfusuna karşın Rusya’nın 144 milyonluk nüfusu, yani Ukrayna’nın üçte bir oranında dezavantajlı olması ülkeyi rakibine nazaran askerî operasyonları sürdürme açısından açık bir sayısal asimetriye sokuyor.

Ukrayna’da zorunlu askerlik yaşı geçen yıl Nisan ayında 27’den 25’e düşürülmüş olsa da bu değişiklik yalnızca geçici bir iyileşme sağlamıştı. Ukrayna Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Roman Kostenko, 2024 Kasım ayında yaptığı açıklamada, azalan asker alım hızını telafi etmek için ek 500 bin vatandaşın seferber edilmesinin gerekli olduğunu belirtti. Ancak mevcut seferberlik planlarına göre yalnızca 160 bin ek asker alınabilecek, bu da 340 bin gibi bir asker açığına işaret ediyor. Bu demografik fark, Ukrayna cephesindeki askerlerin ortalama yaşının artık 40’ın üzerinde olduğu gerçeğinde de ortaya koyuyor. Zelenskiy de kısa bir süre önce Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilen tüm toprakları geri alacak askerî kapasiteye sahip olmadığını açıklamıştı.

Ayrıca Ukrayna ordusunun sorun teşkil eden bir diğer husus da firar sorunu. Ukrayna Başsavcılığına göre, Rusya’nın işgalinin başlangıcından bu yana 100 binden fazla Ukrayna askeri firar yasalarına kapsamında suçlandı. Öte yandan Ukrayna’nın hali hazırda sıkılaştırılmış seferberlik durumunda olduğunu, Rusya’nın ise seferberlik kartını hâlâ kenarda tuttuğunu unutmamak gerekir, bu da Rusya’ya gerekmesi halinde katılacak ekstra yüzbinler demektir. Rusya 2022 Eylül ayında kısmi seferberlik ilan etmiş ve 1 ay sonra seferberliğin tamamlandığını açıklamıştı. Bir yandan da Ukrayna’daki seferberlik durumu zaten ekonomik sıkıntıda olan ülkeyi işgücü açısından daha da zor bir duruma sokuyor, savaşın uzaması durumunda ise Ukrayna’nın dış yardımlara daha bağımlı olma ihtimalini artırıyor.

Ukrayna için bir diğer sorun ise önceki senelere göre düşen moral. Gallup araştırma şirketi tarafından yapılan ankete göre 2022’de %73’lük bir oran savaşa devam edilmesini desteklerken, son ankette %52 ile çoğunluk müzakereler yoluyla savaşın hemen sona ermesini istiyor. Tabii ki ülkelerini savunmanın verdiği ekstra bir motivasyon olsa da özellikle de sıkılaştırılmış seferberlik ve ülkede rutin haline gelen sirenler nedeniyle halk fiziksel ve psikolojik açıdan yorgun. Bir yandan da Ukrayna’ya savaş yardımlarını bitirmeyi veya en azından azaltmayı taahhüt eden bir ABD başkanının seçilmiş olması da ayrı bir şevk kırıcı faktör oldu Ukrayna için.

Bununla birlikte, 2024 baharında Ukrayna ordusu, özellikle ABD’den gelen askerî yardımların gecikmesi nedeniyle önemli bir mühimmat sıkıntısı da yaşamıştı. Bu durum, Ukrayna’nın cephedeki performansını doğrudan etkiledi. Bu süre zarfında Rusya düşmanına göre, günde üç kat daha fazla topçu ateşine sahipti. Ukrayna, zaman içinde bu farkı azaltmış olsa da hâlâ Rusya’nın yarısı kadar topçu ateş gücü kullanabiliyor.

Kremlin için varoluşsal bir savaş

Dahası, Ukrayna cephesi, Rusya için diğerleriyle mukayese yapılabilecek bir pozisyonda değil. Ukrayna, Kremlin için varoluşsal bir mücadele, bir beka sorunu olarak görülüyor. Bunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusların ve Ukraynalıların “tek halk” olduğu şeklinde 2021’de yayınladığı makalede açıklamıştı.

Ayrıca Rusya, Ukrayna ile yaklaşık 2 bin kilometrelik bir kara sınırını paylaşıyor, Kyiv’den Moskova dakikalar içinde vurulabilme mesafesinde. Bu nedenle burada olası bir yenilgi, Rus toplumu ve elitleri tarafından Suriye veya Libya’daki bir başarısızlık gibi algılanmaz, çok daha derin sonuçlar doğurabilir. Böylesi bir senaryo, Putin rejimi için, 1980’lerde Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesinin birliğin sonunu getirmesi örneğine benzer bir sonuç ortaya çıkarma potansiyelini barındırıyor. Öte yandan 2024’ün sona ermesiyle Ukrayna’nın Rus doğalgazının Avrupa’ya transit geçisi için vizesi vermemesi de Rusya’ya ek bir motivasyon sağlamış durumda.

Sonuç olarak, Trump’ın göreve gelmesiyle Ukrayna savaşında ateşkes umutları arttı ve dünya ABD-Rusya zirvesini bekliyor. Rusya, 2022’de yapılan İstanbul Anlaşmaları temelinde barış görüşmelerine hazır olduğuna işaret etse de Ukrayna bunları ültimatom olarak görerek reddediyor. Ancak İstanbul Anlaşmaları’nın yerine iki taraf için de uygulanabilir bir alternatif henüz koymuş değil. Bununla birlikte cephedeki gidişat ve ordusunun durumu nedeniyle Ukrayna, müstakbel barış görüşmelerine dezavantajlı girecek gibi gözüküyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 22 Ocak 2025’te yayımlanmıştır.

Talha Yavuz
Talha Yavuz
Talha Yavuz, 2020-2022 yılları arasında Anadolu Ajansı (AA) Kyiv muhabiri olarak çalıştı. "Türkiye'nin Kamu Diplomasisi ile Yumuşak Gücü: 2002-2022 Arasındaki Ukrayna Örneği" başlıklı teziyle Marmara Üniversitesi'nden Yüksek Lisans derecesi aldı. Ayrıca Moskova Devlet Üniversitesi ve Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde (MGIMO) eğitim gördü. İngilizce ve Rusça bilen Yavuz, hali hazırda AA Global Haberler Planlama Müdürlüğünde muhabir olarak görev yapmaktadır.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Gazze’den sonra Ukrayna’da da ateşkes gelir mi?

Rusya-Ukrayna Savaşı’nı 24 saatte bitireceğini vaat eden Trump başkanlık koltuğuna oturdu. 3. yılına yaklaşan savaşta cephede durum ne? Stratejik kaygılar, asker kaçakları, düşen moraller, yorgun halklar… Rusya ve Ukrayna ne durumda? Talha Yavuz yazdı.

2022 yılının şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı topyekün savaşın üçüncü yılı dolmak üzere. Savaşı 24 saatte bitireceğini iddia eden Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve gelmesiyle ateşkese dair umutlar arttı. Gazze’deki ateşkesten sonra gözler Ukrayna’ya çevrildi.

24 saatte savaşı nasıl bitireceği bir muamma olsa da Trump’ın göreve gelişiyle ilk etapta Ukrayna’ya gönderilen askerî yardımlarda önemli bir azalma beklenmekte. Savaşın başlangıcından bu yana eski ABD yönetimi Ukrayna’ya yaklaşık 66 milyar dolar askerî yardım yaptı. Seçim kampanyası döneminde yeni ABD başkanı ise Ukrayna Devlet Başkanı Volomidir Zelenskiy’i “tarihin en iyi satıcısı” diye nitelendirerek eleştirmişti.

Ayrıca, Biden yönetimi 2024 Kasım ayında, Ukrayna’nın Rusya topraklarında uzun menzilli füze kullanımına onay vermişti. Trump ise kararın savaşı tırmandıracağını ve bir hata olduğunu ifade etmişti, yeni başkanın göreve gelişiyle bu izni geri alması da beklenebilir.

En önemli gündem ise Trump-Putin görüşmesi. Görüşme en kısa sürede bekleniyor, iki taraf da görüşmeye açık olduğunu pek çok kez ifade etti. Görüşmenin yeri ve zamanı hâlâ belirsiz ama Sırbistan ve İsviçre görüşmeye ev sahipliği yapmaya aday oldular bile. Tabii iki liderin bir araya gelmesine kadar cephedeki gelişmeler müstakbel barış görüşmelerinin şartlarını belirlemesi açısından en önemli konu olmaya devam edecek.

Cephedeki durum

Peki, Ukrayna cephesinde durum ne?

Rusya’nın şubat ayında Kyiv’i ele geçirmeye yönelik başlattığı saldırı, Nisan 2022’de sona ermiş ve zamanla genel olarak siper savaşlarına evrilmişti. Şu anda Ukrayna’nın yaklaşık beşte biri Rusya’nın işgali altında, söz konusu alan neredeyse Yunanistan büyüklüğünde.

İki taraf da askerî sır olması nedeniyle kesin rakamları açıklamasa da toplam bir milyondan fazla ölü veya yaralının olduğu tahmin edilen savaş iki ülkeyi de çok yordu. Rusya, doğu Ukrayna’daki saldırılarını son aylarda yoğunlaştırdı ve muhtemel bir masaya oturmadan önce mümkün olduğunca fazla toprak ele geçirmeyi hedefliyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Institute for the Study of War’un (ISW) verilerine göre, 2024 yılının kasım ayında Ukrayna, Eylül 2022’den bu yana en büyük toprak kaybını yaşadı ve 1.202 kilometrekarelik bir alanı kaybetti. Yüz ölçümü olarak Lüksemburg’un yarısına denk gelen bir alandan söz ediyoruz. Rusya, geçen yıl özellikle Donetsk bölgesinde istikrarlı bir şekilde kontrolünü genişletti. 2022’de ilhak ettiği dört bölgenin olan Luhansk, Herson, Zaporijya ve Donetsk’in çoğunluğunu şu anda elinde tutuyor.

Bu kazanımlara karşılık Rusya’nın önemli insan kayıpları var. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne göre savaş Moskova’ya 800 bin ölü veya yaralıya mal olmuş durumda. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya kıyasla daha fazla bir insan rezervine sahip olması savaştaki en önemli asimetriyi yaratıyor. Ayrıca, Rus ordusunun yaklaşık 10 bin Kuzey Koreli askerle takviye edildiği biliniyor. Bu askerler iki ülkenin geçen sene haziran ayında imzaladığı Stratejik Ortaklık Anlaşması nedeniyle Rusya için savaşıyor, imzalanan anlaşma iki ülkeden birine karşı “saldırganlık” durumunda “karşılıklı yardım” öngörüyordu. Ukrayna tarafında da 50’den fazla ülkeden vatandaşın katıldığı Uluslararası Lejyon’ın cephede olduğu biliniyor ancak gruba ilişkin net bir rakam yok.

Ukrayna’nın Donbas bölgesindeki Rus ilerlemesini yavaşlatmak ve gelecekteki potansiyel barış görüşmelerinde pazarlık kozu olması amacıyla Rus topraklarındaki Kursk bölgesinde yeni bir cephe açmıştı, bu hamle sınırlı da olsa bir başarı sağlamış gibi görünüyor. Ukrayna, ağustos ayında Kursk’ta yaklaşık 1.300 kilometrekarelik bir alan ele geçirmişti, ancak Kiev o günden beri ele geçirilen bölgelerin neredeyse yarısını kaybetti. Ukrayna kısa süre önce Kursk bölgesinde yeniden bir saldırı başlattığını duyurdu ancak doğası gereği saldırı savaşının savunma savaşına göre daha fazla zayiat verdirmesi göz önünde bulundurulduğunda, halihazırda yeterli asker bulmakta sıkıntı yaşayan Ukrayna ordusunun bu girişimi uzun vadede onu daha da zora sokabilir.

Konvansiyonelden hibrit savaşa

Konvansiyonel savaşta birbirine karşı net bir ağırlık sağlayamayan taraflar farklı metotları son dönemde daha fazla kullanıyor.

Mesela, 17 Aralık 2024’te, Rusya Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal Savunma Güçleri (NBC) Komutanı İgor Kirillov ve yardımcısı, Ukrayna İstihbarat Servisi (SBU) tarafından Moskova’nın merkezinde suikasta uğramıştı. Saldırı, özellikle Moskova’daki yetkililerin güvenliği konusunda endişeleri artırdı. Kirillov, Ukrayna tarafından öldürülen en üst düzey Rus askerî subayı oldu.

Ayrıca, her iki tarafın çok sık başvurduğu insansız hava araçları saldırıları da daha fazla tercih edilmeye başlandı. Ukrayna, Aralık 2024’te Rusya’nın iç bölgelerine kadar uzanan insansız hava aracı saldırıları gerçekleştirdi ve Rusya’nın Tataristan bölgesindeki Kazan şehrini hedef aldı. Bu gibi saldırılar, Rus yetkililer arasında korku yaratmayı ve Ukrayna’nın Rusya’nın en güvenli bölgelerine bile nüfuz edebileceğini göstermeyi amaçlıyor.

Rusya ise 13 Aralık 2024’te özellikle Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alan geniş çaplı bir hava saldırısı düzenledi. Bu tür saldırılar da sivil halkı terörize etmeyi amaçlayan psikolojik harp faaliyetleri olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna ordusunda 340 bin asker açığı

Ukrayna’nın cephede toprak kaybetmesinin en önemli nedenlerinin biri, yeterli insan gücüne sahip olmayışı. Ukrayna’nın 38 milyonluk nüfusuna karşın Rusya’nın 144 milyonluk nüfusu, yani Ukrayna’nın üçte bir oranında dezavantajlı olması ülkeyi rakibine nazaran askerî operasyonları sürdürme açısından açık bir sayısal asimetriye sokuyor.

Ukrayna’da zorunlu askerlik yaşı geçen yıl Nisan ayında 27’den 25’e düşürülmüş olsa da bu değişiklik yalnızca geçici bir iyileşme sağlamıştı. Ukrayna Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Roman Kostenko, 2024 Kasım ayında yaptığı açıklamada, azalan asker alım hızını telafi etmek için ek 500 bin vatandaşın seferber edilmesinin gerekli olduğunu belirtti. Ancak mevcut seferberlik planlarına göre yalnızca 160 bin ek asker alınabilecek, bu da 340 bin gibi bir asker açığına işaret ediyor. Bu demografik fark, Ukrayna cephesindeki askerlerin ortalama yaşının artık 40’ın üzerinde olduğu gerçeğinde de ortaya koyuyor. Zelenskiy de kısa bir süre önce Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal edilen tüm toprakları geri alacak askerî kapasiteye sahip olmadığını açıklamıştı.

Ayrıca Ukrayna ordusunun sorun teşkil eden bir diğer husus da firar sorunu. Ukrayna Başsavcılığına göre, Rusya’nın işgalinin başlangıcından bu yana 100 binden fazla Ukrayna askeri firar yasalarına kapsamında suçlandı. Öte yandan Ukrayna’nın hali hazırda sıkılaştırılmış seferberlik durumunda olduğunu, Rusya’nın ise seferberlik kartını hâlâ kenarda tuttuğunu unutmamak gerekir, bu da Rusya’ya gerekmesi halinde katılacak ekstra yüzbinler demektir. Rusya 2022 Eylül ayında kısmi seferberlik ilan etmiş ve 1 ay sonra seferberliğin tamamlandığını açıklamıştı. Bir yandan da Ukrayna’daki seferberlik durumu zaten ekonomik sıkıntıda olan ülkeyi işgücü açısından daha da zor bir duruma sokuyor, savaşın uzaması durumunda ise Ukrayna’nın dış yardımlara daha bağımlı olma ihtimalini artırıyor.

Ukrayna için bir diğer sorun ise önceki senelere göre düşen moral. Gallup araştırma şirketi tarafından yapılan ankete göre 2022’de %73’lük bir oran savaşa devam edilmesini desteklerken, son ankette %52 ile çoğunluk müzakereler yoluyla savaşın hemen sona ermesini istiyor. Tabii ki ülkelerini savunmanın verdiği ekstra bir motivasyon olsa da özellikle de sıkılaştırılmış seferberlik ve ülkede rutin haline gelen sirenler nedeniyle halk fiziksel ve psikolojik açıdan yorgun. Bir yandan da Ukrayna’ya savaş yardımlarını bitirmeyi veya en azından azaltmayı taahhüt eden bir ABD başkanının seçilmiş olması da ayrı bir şevk kırıcı faktör oldu Ukrayna için.

Bununla birlikte, 2024 baharında Ukrayna ordusu, özellikle ABD’den gelen askerî yardımların gecikmesi nedeniyle önemli bir mühimmat sıkıntısı da yaşamıştı. Bu durum, Ukrayna’nın cephedeki performansını doğrudan etkiledi. Bu süre zarfında Rusya düşmanına göre, günde üç kat daha fazla topçu ateşine sahipti. Ukrayna, zaman içinde bu farkı azaltmış olsa da hâlâ Rusya’nın yarısı kadar topçu ateş gücü kullanabiliyor.

Kremlin için varoluşsal bir savaş

Dahası, Ukrayna cephesi, Rusya için diğerleriyle mukayese yapılabilecek bir pozisyonda değil. Ukrayna, Kremlin için varoluşsal bir mücadele, bir beka sorunu olarak görülüyor. Bunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusların ve Ukraynalıların “tek halk” olduğu şeklinde 2021’de yayınladığı makalede açıklamıştı.

Ayrıca Rusya, Ukrayna ile yaklaşık 2 bin kilometrelik bir kara sınırını paylaşıyor, Kyiv’den Moskova dakikalar içinde vurulabilme mesafesinde. Bu nedenle burada olası bir yenilgi, Rus toplumu ve elitleri tarafından Suriye veya Libya’daki bir başarısızlık gibi algılanmaz, çok daha derin sonuçlar doğurabilir. Böylesi bir senaryo, Putin rejimi için, 1980’lerde Sovyetler Birliği’nin Afganistan’dan çekilmesinin birliğin sonunu getirmesi örneğine benzer bir sonuç ortaya çıkarma potansiyelini barındırıyor. Öte yandan 2024’ün sona ermesiyle Ukrayna’nın Rus doğalgazının Avrupa’ya transit geçisi için vizesi vermemesi de Rusya’ya ek bir motivasyon sağlamış durumda.

Sonuç olarak, Trump’ın göreve gelmesiyle Ukrayna savaşında ateşkes umutları arttı ve dünya ABD-Rusya zirvesini bekliyor. Rusya, 2022’de yapılan İstanbul Anlaşmaları temelinde barış görüşmelerine hazır olduğuna işaret etse de Ukrayna bunları ültimatom olarak görerek reddediyor. Ancak İstanbul Anlaşmaları’nın yerine iki taraf için de uygulanabilir bir alternatif henüz koymuş değil. Bununla birlikte cephedeki gidişat ve ordusunun durumu nedeniyle Ukrayna, müstakbel barış görüşmelerine dezavantajlı girecek gibi gözüküyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 22 Ocak 2025’te yayımlanmıştır.

Talha Yavuz
Talha Yavuz
Talha Yavuz, 2020-2022 yılları arasında Anadolu Ajansı (AA) Kyiv muhabiri olarak çalıştı. "Türkiye'nin Kamu Diplomasisi ile Yumuşak Gücü: 2002-2022 Arasındaki Ukrayna Örneği" başlıklı teziyle Marmara Üniversitesi'nden Yüksek Lisans derecesi aldı. Ayrıca Moskova Devlet Üniversitesi ve Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde (MGIMO) eğitim gördü. İngilizce ve Rusça bilen Yavuz, hali hazırda AA Global Haberler Planlama Müdürlüğünde muhabir olarak görev yapmaktadır.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x