Ukrayna için barış mümkün mü?

Trump’ın Ukrayna-Rusya savaşının bitmesi için uyguladığı baskı sonuç verir mi? Ukrayna için barış koşulları ne olmalı? Ukrayna’ya hangi güvenlik garantileri verilmeli?

ABD seçimlerini Donald Trump’ın kazanması ile Ukrayna’daki savaş yeni bir boyut kazandı. Trump, Ukrayna ve Avrupa Birliği’ni davet etmeden Rusya ile savaşın sona erdirilmesi için görüşmeler yapıyor. Üstelik Ukrayna’nın savaş öncesi sınırlarına dönemeyeceğini söyleyerek olası müzakerelerde Ukrayna’nın elini daha başlamadan zayıflattı.

Uluslararası Politika Çalışmaları Merkezi’nde danışmanlık yapan Vasyl Filipchuck, Foreign Policy dergisi için kaleme aldığı yazısında Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın çözümüne dair görüş ve önerilerini sunuyor.

Yazının öne çıkan kısımlarını paylaşıyoruz:

“Bundan tam sekiz yıl önce Ukraynalı siyasi elitler bugünküne benzer bir soruyla karşı karşıya kalmışlardı: ABD, Ukrayna konusunda Rusya ile anlaşmak isteyen bir başkan seçerse nasıl bir yol izlemeli?

O dönemde ABD ve Rusya’nın karşılıklı bağlayıcı güvenlik garantisi, Kiev’in kontrol etmediği bölgeler için BM’nin uluslararası bir geçiş yönetimi ve Kuzey İrlanda’nın Belfast Anlaşması’na benzer bir yaklaşımla Kırım’a özyönetim ve yarımada üzerinde resmi Ukrayna egemenliği gibi fikirler önerdim. Yapıcı bir iç tartışma yerine, bu fikirler Ukrayna makamları ve medyası tarafından kınandı ve hatta Ukrayna güvenlik servisi bana karşı bir vatana ihanet davası açıldığını duyurdu.

Şimdi Donald Trump Beyaz Saray’a geri döndü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yeniden yükselişte ve Ukrayna harabeye dönmüş durumda; her geçen gün toprak kaybediyor, morali bozulmuş bir toplum, tahrip olmuş bir altyapı ve tarihimizin hiçbir döneminde olmadığı kadar derin iç bölünmeler yaşıyor. Ukraynalılar şimdi yapılan hatalardan sonuçlar çıkarmalı ve topraklarımızın hala sahip olduğumuz yüzde 80’ini kurtarmalıdır.

Alışveriş listesi değil, gerçekçi bir plan

İhtiyacımız olan gerçekçi ve profesyonelce hazırlanmış bir çözüm planıdır, bir alışveriş listesi değil. Bu plan benim 2016’da önerdiğimden çok daha kötü, Minsk anlaşmalarından ya da 2022’deki ölü doğmuş İstanbul tasarısından daha kötü ama Washington ve Moskova’nın biz masada olmadan üzerinde anlaşabileceklerinden ya da mevcut yıpratma savaşının Ukrayna’yı bir devlet ve ulus olarak tamamen yok etmesinden daha iyi olacaktır.

Rusya, son dönemde savaş alanında elde ettiği başarılardan kesinlikle yararlanacaktır. Ancak Rusya hatalarından da ders almıştır. Rusya bu kadar uzun süreli bir savaşa hazırlıklı değildi ve bunun bedelini ağır ödedi. Eğer Putin, Rusya ve Ukrayna arasındaki kardeşlik bağlarına dair hayali 2021 anlatısına inanıyorsa, şimdi bilgi edindiği kaynakların ve istihbarat servislerinin ona yalan söylediğine tanık oldu; Ukraynalılar direnebileceğimizi ve direneceğimizi açıkça ortaya koydu.

Şu anda Ukraynalı diplomatlara düşen en önemli görev, ülkede yeterli sayıda Ukraynalı kalmasını sağlamak ve ateşkes ya da barış koşullarının Rusya’yı Ukrayna’ya tekrar saldırmaktan caydırmasını sağlamak. Trump da bu konuda yardımcı olabilir.

Kısa bir süre önce Putin, Rusya’nın Ukrayna’nın 1991 sınırlarına dayanan toprak bütünlüğünü ancak Ukrayna’nın tarafsızlığı durumunda kabul edeceğini belirtti. O halde, Ukrayna tarafsızlığını ilan ederse Moskova’nın işgal ettiği tüm Ukrayna topraklarını iade etmesi gerekir. Alternatif olarak, Putin Ukrayna topraklarının bir santimini bile kontrol etmeye devam ederse veya herhangi bir Ukrayna toprağını tekrar ele geçirmeye kalkarsa, Batı’nın savunma garantisi devreye girecektir. Böylesine keskin bir seçenek müzakerelerin çerçevesini belirlemeye yardımcı olabilir.

NATO olmadan güvenlik garantisi

Yeni bir anlaşmanın temel unsuru, Ukrayna’nın tarafsızlığının ancak Rusya Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ihlal etmediği sürece devam edebileceği olmalıdır: Rus tarafının herhangi bir saldırgan eylemi durumunda Ukrayna otomatik olarak doğrudan ABD askeri korumasına sahip olacaktır.

ABD de dahil olmak üzere tüm taraflar arasında, Rusya’nın tekrar saldırması halinde, ABD liderliğindeki uluslararası bir koalisyonun ordularıyla doğrudan müdahale edeceğine dair açık bir anlaşma olmalıdır.

Başka bir deyişle, Ukrayna NATO’nun 5. Maddesi kapsamına alınmadan bile ondan daha güçlü güvenlik garantileri elde edecektir. Böylece hem Ukrayna’nın güvenlik garantileri talebi hem de Rusya’nın NATO’nun genişlememesi talebi karşılanmış olacaktır. Ukrayna sadece Rusya saldırmadığı sürece tarafsız kalacaktır. Trump, çağımızın en can sıkıcı jeopolitik sorunlarından biri olan bu anlaşmazlığı çözerse Nobel Barış Ödülü bile alabilir.

Böyle bir barış anlaşması çatışmanın temel sebeplerini ortadan kaldıracak ve ticari ve ekonomik bağların yeniden tesis edilmesinin yolunu açacaktır. Peki ya Rusya işgal ettiği toprakları Ukrayna’ya geri vermeyi reddederse?

Rusya, Washington ve diğer uluslararası aktörler tarafından, Ukrayna ile bir barış anlaşmasına varması durumunda kazanımlarının kayıplarından daha fazla olacağına ikna edilmelidir. Anlaşma Moskova’ya yeterli siyasi ve ekonomik fayda sağlarken, anlaşmanın reddedilmesi artan riskler ve tecrit getirecektir. Rusya işgal ettiği toprakları karşılıklı kabul edilebilir bir şekilde geri vermeyi reddederse, bu topraklar üzerindeki Rus egemenliğini hiç kimsenin tanımayacağını bilmelidir.

Rusya yaptırımlarla tecrit edilmeye devam edilecek, ticareti ve liderleri ile vatandaşlarının hareket özgürlüğü kısıtlanacak. Topraklarının bir kısmı işgal altında olan ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için gerçekçi bir yol haritası bulunmayan bir Ukrayna tarafsız kalmayacaktır. Dolayısıyla, ABD’li yetkililerin son yorumlarında belirttiği gibi NATO üyeliği masadan kalkmışsa, Rusya’nın barışı reddetmesi halinde doğrudan ABD güvenlik garantileri devreye sokulmalıdır.

Çin, Hindistan ve diğer küresel güney ülkeleri büyük olasılıkla bu tür bir öneriyi destekleyecektir. Çin halihazırda Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırlarına saygı duyduğunu ifade ederken, Rusya’nın Ukrayna’nın NATO’ya katılmasının tehlikelerine ilişkin endişelerine de sempati duyduğunu gösterdi. Dolayısıyla, önerilen bu barış planı Çin’in barış planı fikrine büyük ölçüde uyuyor. Eğer Çin ABD ile birlikte böyle bir önerinin arkasında durursa, Rusya bunu reddetmekte zorlanacaktır. Dahası, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika da muhtemelen bu temelde çatışmanın çözümünü destekleyecektir.

Son üç yılda yaşananlar göz önüne alındığında çatışmanın dondurulması zor olacaktır. Temas hattı tehlikelerin, tehditlerin, suç faaliyetlerinin ve kaçakçılığın kaynağı olacaktır.

Ukrayna tarafından ülkenin yeniden inşası ya da Rusya tarafından dil meselesi gibi başka konular da gündeme gelecektir. Sınırların dokunulmazlığını ve kıtadaki diğer tüm ülkelere güvenlik güvencesi verilmesini sağlayacak yeni bir Helsinki Nihai Senedi olmalıdır.

BM Güvenlik Konseyi reformu, hiçbir daimî üyenin cezasız bir şekilde savaş başlatamaması için artık hayata geçirilmelidir. Ayrıca Ukrayna’nın hukukun üstünlüğüne geri dönmek, yolsuzluğa son vermek, yerel idari birimlere daha fazla hak tanımak, yerel özerkliğe saygı göstermek, etkin denetim ve denge mekanizmalarına sahip yeni bir anayasa kabul etmek, mülkiyet haklarına saygı göstermek ve dil ve ibadet yeri seçme özgürlüğüne izin vermek gibi geç kalınmış iç düzenlemeleri de yapması gerekecektir. Ancak tarafsızlık ve NATO konusunda esaslı bir anlaşma söz konusuysa bunların hepsi teferruattır.

Siyasetçiler sloganlardan icraata geçtiklerinde tatsız bir gerçeği keşfedeceklerdir. En iyi senaryoya göre, Ukrayna’da kalan insanların bırakın AB’ye tam üyeliği, barışın getirilerini görmeleri bile çok uzun zaman alacaktır. Bu kadar büyük bir silahsızlandırılmış bölge ve hala yeni bir saldırı tehdidiyle karşı karşıya olan savaşın yerle bir ettiği ülkeye çok az kişi geri dönecektir. Aynı şekilde çok az yabancı şirket yatırım yapmaya cesaret edebilecektir.

Bu nedenle Trump, bölgedeki herkese geleceğe dair güven veren iddialı bir barış anlaşmasıyla Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisini köklü bir şekilde yeniden inşa etme hedefiyle hareket etmelidir.

Gerisi Ukraynalılar tarafından halledilmeli. Ukraynalılar, gelecekte güvenliklerini sağlayacak, sınırlarını ve toprak bütünlüğünü koruyacak güçlü, dirençli ve sürdürülebilir bir devlete sahip olmak için kendilerine güvenmeleri gerektiğini nihayet anlamalılar.”

Bu yazı ilk kez 21 Şubat 2025’te yayımlanmıştır.

Vasyl Filipchuck’un Foreign Policy web sitesinde yayınlanan “The Only Viable Peace for Ukraine” başlıklı başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazıların orijinaline aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz: https://foreignpolicy.com/2025/02/14/ukraine-russia-trump-putin-peace-neutrality-territory-zelensky/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Ukrayna için barış mümkün mü?

Trump’ın Ukrayna-Rusya savaşının bitmesi için uyguladığı baskı sonuç verir mi? Ukrayna için barış koşulları ne olmalı? Ukrayna’ya hangi güvenlik garantileri verilmeli?

ABD seçimlerini Donald Trump’ın kazanması ile Ukrayna’daki savaş yeni bir boyut kazandı. Trump, Ukrayna ve Avrupa Birliği’ni davet etmeden Rusya ile savaşın sona erdirilmesi için görüşmeler yapıyor. Üstelik Ukrayna’nın savaş öncesi sınırlarına dönemeyeceğini söyleyerek olası müzakerelerde Ukrayna’nın elini daha başlamadan zayıflattı.

Uluslararası Politika Çalışmaları Merkezi’nde danışmanlık yapan Vasyl Filipchuck, Foreign Policy dergisi için kaleme aldığı yazısında Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın çözümüne dair görüş ve önerilerini sunuyor.

Yazının öne çıkan kısımlarını paylaşıyoruz:

“Bundan tam sekiz yıl önce Ukraynalı siyasi elitler bugünküne benzer bir soruyla karşı karşıya kalmışlardı: ABD, Ukrayna konusunda Rusya ile anlaşmak isteyen bir başkan seçerse nasıl bir yol izlemeli?

O dönemde ABD ve Rusya’nın karşılıklı bağlayıcı güvenlik garantisi, Kiev’in kontrol etmediği bölgeler için BM’nin uluslararası bir geçiş yönetimi ve Kuzey İrlanda’nın Belfast Anlaşması’na benzer bir yaklaşımla Kırım’a özyönetim ve yarımada üzerinde resmi Ukrayna egemenliği gibi fikirler önerdim. Yapıcı bir iç tartışma yerine, bu fikirler Ukrayna makamları ve medyası tarafından kınandı ve hatta Ukrayna güvenlik servisi bana karşı bir vatana ihanet davası açıldığını duyurdu.

Şimdi Donald Trump Beyaz Saray’a geri döndü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yeniden yükselişte ve Ukrayna harabeye dönmüş durumda; her geçen gün toprak kaybediyor, morali bozulmuş bir toplum, tahrip olmuş bir altyapı ve tarihimizin hiçbir döneminde olmadığı kadar derin iç bölünmeler yaşıyor. Ukraynalılar şimdi yapılan hatalardan sonuçlar çıkarmalı ve topraklarımızın hala sahip olduğumuz yüzde 80’ini kurtarmalıdır.

Alışveriş listesi değil, gerçekçi bir plan

İhtiyacımız olan gerçekçi ve profesyonelce hazırlanmış bir çözüm planıdır, bir alışveriş listesi değil. Bu plan benim 2016’da önerdiğimden çok daha kötü, Minsk anlaşmalarından ya da 2022’deki ölü doğmuş İstanbul tasarısından daha kötü ama Washington ve Moskova’nın biz masada olmadan üzerinde anlaşabileceklerinden ya da mevcut yıpratma savaşının Ukrayna’yı bir devlet ve ulus olarak tamamen yok etmesinden daha iyi olacaktır.

Rusya, son dönemde savaş alanında elde ettiği başarılardan kesinlikle yararlanacaktır. Ancak Rusya hatalarından da ders almıştır. Rusya bu kadar uzun süreli bir savaşa hazırlıklı değildi ve bunun bedelini ağır ödedi. Eğer Putin, Rusya ve Ukrayna arasındaki kardeşlik bağlarına dair hayali 2021 anlatısına inanıyorsa, şimdi bilgi edindiği kaynakların ve istihbarat servislerinin ona yalan söylediğine tanık oldu; Ukraynalılar direnebileceğimizi ve direneceğimizi açıkça ortaya koydu.

Şu anda Ukraynalı diplomatlara düşen en önemli görev, ülkede yeterli sayıda Ukraynalı kalmasını sağlamak ve ateşkes ya da barış koşullarının Rusya’yı Ukrayna’ya tekrar saldırmaktan caydırmasını sağlamak. Trump da bu konuda yardımcı olabilir.

Kısa bir süre önce Putin, Rusya’nın Ukrayna’nın 1991 sınırlarına dayanan toprak bütünlüğünü ancak Ukrayna’nın tarafsızlığı durumunda kabul edeceğini belirtti. O halde, Ukrayna tarafsızlığını ilan ederse Moskova’nın işgal ettiği tüm Ukrayna topraklarını iade etmesi gerekir. Alternatif olarak, Putin Ukrayna topraklarının bir santimini bile kontrol etmeye devam ederse veya herhangi bir Ukrayna toprağını tekrar ele geçirmeye kalkarsa, Batı’nın savunma garantisi devreye girecektir. Böylesine keskin bir seçenek müzakerelerin çerçevesini belirlemeye yardımcı olabilir.

NATO olmadan güvenlik garantisi

Yeni bir anlaşmanın temel unsuru, Ukrayna’nın tarafsızlığının ancak Rusya Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ihlal etmediği sürece devam edebileceği olmalıdır: Rus tarafının herhangi bir saldırgan eylemi durumunda Ukrayna otomatik olarak doğrudan ABD askeri korumasına sahip olacaktır.

ABD de dahil olmak üzere tüm taraflar arasında, Rusya’nın tekrar saldırması halinde, ABD liderliğindeki uluslararası bir koalisyonun ordularıyla doğrudan müdahale edeceğine dair açık bir anlaşma olmalıdır.

Başka bir deyişle, Ukrayna NATO’nun 5. Maddesi kapsamına alınmadan bile ondan daha güçlü güvenlik garantileri elde edecektir. Böylece hem Ukrayna’nın güvenlik garantileri talebi hem de Rusya’nın NATO’nun genişlememesi talebi karşılanmış olacaktır. Ukrayna sadece Rusya saldırmadığı sürece tarafsız kalacaktır. Trump, çağımızın en can sıkıcı jeopolitik sorunlarından biri olan bu anlaşmazlığı çözerse Nobel Barış Ödülü bile alabilir.

Böyle bir barış anlaşması çatışmanın temel sebeplerini ortadan kaldıracak ve ticari ve ekonomik bağların yeniden tesis edilmesinin yolunu açacaktır. Peki ya Rusya işgal ettiği toprakları Ukrayna’ya geri vermeyi reddederse?

Rusya, Washington ve diğer uluslararası aktörler tarafından, Ukrayna ile bir barış anlaşmasına varması durumunda kazanımlarının kayıplarından daha fazla olacağına ikna edilmelidir. Anlaşma Moskova’ya yeterli siyasi ve ekonomik fayda sağlarken, anlaşmanın reddedilmesi artan riskler ve tecrit getirecektir. Rusya işgal ettiği toprakları karşılıklı kabul edilebilir bir şekilde geri vermeyi reddederse, bu topraklar üzerindeki Rus egemenliğini hiç kimsenin tanımayacağını bilmelidir.

Rusya yaptırımlarla tecrit edilmeye devam edilecek, ticareti ve liderleri ile vatandaşlarının hareket özgürlüğü kısıtlanacak. Topraklarının bir kısmı işgal altında olan ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek için gerçekçi bir yol haritası bulunmayan bir Ukrayna tarafsız kalmayacaktır. Dolayısıyla, ABD’li yetkililerin son yorumlarında belirttiği gibi NATO üyeliği masadan kalkmışsa, Rusya’nın barışı reddetmesi halinde doğrudan ABD güvenlik garantileri devreye sokulmalıdır.

Çin, Hindistan ve diğer küresel güney ülkeleri büyük olasılıkla bu tür bir öneriyi destekleyecektir. Çin halihazırda Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan sınırlarına saygı duyduğunu ifade ederken, Rusya’nın Ukrayna’nın NATO’ya katılmasının tehlikelerine ilişkin endişelerine de sempati duyduğunu gösterdi. Dolayısıyla, önerilen bu barış planı Çin’in barış planı fikrine büyük ölçüde uyuyor. Eğer Çin ABD ile birlikte böyle bir önerinin arkasında durursa, Rusya bunu reddetmekte zorlanacaktır. Dahası, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika da muhtemelen bu temelde çatışmanın çözümünü destekleyecektir.

Son üç yılda yaşananlar göz önüne alındığında çatışmanın dondurulması zor olacaktır. Temas hattı tehlikelerin, tehditlerin, suç faaliyetlerinin ve kaçakçılığın kaynağı olacaktır.

Ukrayna tarafından ülkenin yeniden inşası ya da Rusya tarafından dil meselesi gibi başka konular da gündeme gelecektir. Sınırların dokunulmazlığını ve kıtadaki diğer tüm ülkelere güvenlik güvencesi verilmesini sağlayacak yeni bir Helsinki Nihai Senedi olmalıdır.

BM Güvenlik Konseyi reformu, hiçbir daimî üyenin cezasız bir şekilde savaş başlatamaması için artık hayata geçirilmelidir. Ayrıca Ukrayna’nın hukukun üstünlüğüne geri dönmek, yolsuzluğa son vermek, yerel idari birimlere daha fazla hak tanımak, yerel özerkliğe saygı göstermek, etkin denetim ve denge mekanizmalarına sahip yeni bir anayasa kabul etmek, mülkiyet haklarına saygı göstermek ve dil ve ibadet yeri seçme özgürlüğüne izin vermek gibi geç kalınmış iç düzenlemeleri de yapması gerekecektir. Ancak tarafsızlık ve NATO konusunda esaslı bir anlaşma söz konusuysa bunların hepsi teferruattır.

Siyasetçiler sloganlardan icraata geçtiklerinde tatsız bir gerçeği keşfedeceklerdir. En iyi senaryoya göre, Ukrayna’da kalan insanların bırakın AB’ye tam üyeliği, barışın getirilerini görmeleri bile çok uzun zaman alacaktır. Bu kadar büyük bir silahsızlandırılmış bölge ve hala yeni bir saldırı tehdidiyle karşı karşıya olan savaşın yerle bir ettiği ülkeye çok az kişi geri dönecektir. Aynı şekilde çok az yabancı şirket yatırım yapmaya cesaret edebilecektir.

Bu nedenle Trump, bölgedeki herkese geleceğe dair güven veren iddialı bir barış anlaşmasıyla Avrupa-Atlantik güvenlik mimarisini köklü bir şekilde yeniden inşa etme hedefiyle hareket etmelidir.

Gerisi Ukraynalılar tarafından halledilmeli. Ukraynalılar, gelecekte güvenliklerini sağlayacak, sınırlarını ve toprak bütünlüğünü koruyacak güçlü, dirençli ve sürdürülebilir bir devlete sahip olmak için kendilerine güvenmeleri gerektiğini nihayet anlamalılar.”

Bu yazı ilk kez 21 Şubat 2025’te yayımlanmıştır.

Vasyl Filipchuck’un Foreign Policy web sitesinde yayınlanan “The Only Viable Peace for Ukraine” başlıklı başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Caner Köseler tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazıların orijinaline aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz: https://foreignpolicy.com/2025/02/14/ukraine-russia-trump-putin-peace-neutrality-territory-zelensky/

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x