Türk sinemasının kuşkusuz kilometre taşlarından Tomris Giritlioğlu 23 Eylül 2024 Pazartesi günü öldü.
Mademki sanatçıları cinsiyetlerine göre ayırt etmek, berbat ve yerleşik bir alışkanlık haline geldi, şu gerçeği söylemekte sakınca görmemeliyiz: Tomris Giritlioğlu, bütün bir dünya sinema tarihinin herhalde en önemli kadın yönetmenidir.
1957 yılında Kadınhanı’nda (Konya) doğan Giritlioğlu, şu dünyada altmış yedi yıl yaşadı, ancak ömrünün son on yılında kanser hastalığıyla mücadele etmekten dolayı üretim dünyasının dışında kaldı.
1989 yılından itibaren etkin olduğu yirmi beş yıla olağanüstü sinema filmlerinin yanında sevilen televizyon projeleri sığdırdı. Her Sevda Bir Veda adlı televizyon dizisi projesini tabii ki bunun son işi olduğunu bilmeden 2014 yılında geliştirdi. Her Sevda Bir Veda vedasıydı onun, çünkü hareketli görüntüyle hikâye anlatılan sinema ve televizyon dünyasına bir daha dönemeyecekti.
Dalgın biri…
Türk geleneğindeki (doğru ya da yanlış) ölülerin arkasından kötü söz edilmez eğiliminin son yıllarda bir hükmünün kalmadığı görünüyor. Tomris Giritlioğlu hakkında, sanırım hiç kimse böylesi bir tartışmaya giremez, ancak cenaze töreni sırasında Şükrü Avşar’ın da değindiği gibi yalnızca işine odaklandığında Tomris Hanım kırıcı olabiliyordu; ne ki, bu kırıcılık asla kişisel olmamıştır; salt işin sağlıklı ilerlemesi ve izleyiciye saygılı olmaktan kaynaklanmıştır.
Kafası sürekli meşgul olduğu için karşınızdan gelir, sizi görmeyebilirdi. TRT’de Güz Sancısı (ki o uzun yıllar, ancak emekli olduktan sonra 2008’de çekeceği) filminin senaryosu üzerinde çalışıldığı günlerde, erkek tuvaletine girdiğimde ellerini yıkıyordu. “Ne geziyorsun burada” demişti. “Burası erkekler tuvaleti” dediğimde alelacele çıkmıştı. Gerçekten dalgın biriydi.
Bir gün bir kafeteryada dudaklarına sigara kıstırıp çantasında çakmağını aramaya başladı. Çantasını karıştırırken hayli çabaladı. Yan masadan kendisini tanıyan bir beyefendi şık çakmağını yakıp uzattı. Tomris Hanım, “Ben yakarım” diyerek çakmağı aldı. Sigarasını yaktı. (Tabii ki dalgınlıktan) çakmağı çantasına attı. Hayli zaman sonra yan masadakiler kalkarken, beyefendi, “Tomris Hanım, çakmağımı alabilir miyim” dedi.
“Ne çakmağı?”
“Sigaranızı yakmanız için vermiştim.”
“Ne münasebet!”
Bizim masadakiler Tomris Hanım’ın bu tür dalgınlıklarını bildiklerinden gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Beyefendi “çantanıza koydunuz” deyince, Tomris Hanım çantasını telaşla karıştırarak çakmağı bulup iade etti. Masadakiler durumu açıklayınca, beyefendi de, “Tabii ki öyle, farklı düşünmedim” diyerek gülümsedi.
Ağır film
24 Eylül 2024 Salı günü saat 11.00’da Torun Centre salonunda yapılan cenaze töreninde; en başta Salkım Hanım’ın Taneleri adlı sinema filminin dağıtımcılığı olmak üzere, Tomris Giritlioğlu ile birçok televizyon projesinde birlikte çalışan Türk sinemasının önemli isimlerinden Şükrü Avşar, bir konuşma yaptı. Bu konuşmada Giritlioğlu’nun disiplininden söz etti.
Kendisinin izleyiciye güven duyduğunu vurgulayan Şükrü Avşar, bir filmin izleyiciye ağır geleceği söylendiğinde, Tomris Giritlioğlu’nun tıpkı Edward Dmytryk gibi, “bir hikâyeyi sinema ve televizyon kurmacaları yoluyla doğru anlatabilirseniz izleyicilerin mutlaka anlayacağı” düşüncesinin altını çizmiştir.
Tomris Hanım gerçekten de bir projeyi ortaya çıkarma aşamalarında işin iyi olmasını gözetmesinden dolayı titizliği nedeniyle; projelerin senaryo aşamasında, film setinde ve kurgu masasında tartışmayacağı kimse yoktu herhalde.
Edebiyat uyarlamaları…
Teşvikiye Camisinde ikindi namazından sonra merhumun cenaze namazı kılındı. Giritlioğlu ile yolları kesişen Türk sinemasının saygın isimleri her iki törende hazır bulundu. Yönetmen Yavuz Turgul, Görüntü Yönetmeni Ege Ellidokuzoğlu, yönetmen-senarist Murat Karahüseyinoğlu, usta aktör Altan Akışık, yapımcı Nilgün Sağyaşar, aktör Hüseyin Avni Danyal, yönetmen Cemile Kırmızı Karadaş, yapımcı Ilgaz Giritlioğlu, yönetmen Aydın Bulut, yönetmen Gani Rüzgâr Şavata, yönetmen Cevdet Mercan gibi Türk sinemasının önemli simaları cenazede hazır bulundu.
Tomris Giritlioğlu, her ne kadar televizyon dünyasında (2005-2014) kurmaca yapımlar proje uzmanı olarak adından söz ettirse de yönetmenlik sürecinde önemli filmlere imza attı: Kantodan Tangoya (1989), Suyun Öte Yanı (1991), Yaz Yağmuru (1993), 80. Adım (1996), Kördüğüm (1997), Salkım Hanım’ın Taneleri (1999), Güz Sancısı (2008).
Yapımcı Ilgaz Giritlioğlu’nun annesi Tomris Giritlioğlu, Türk sinemasında Ömer Kavur ile birlikte edebiyat uyarlamalarının bir ustası olarak anılmayı en fazla hak eden yönetmendir.
Salkım Hanım’ın Taneleri filminin senaryosu Yılmaz Karakoyunlu’nun aynı adlı eserinden uyarlanmıştır. Yönetmen son filmi Güz Sancısı’nın senaryosunu yine Yılmaz Karakoyunlu’nun aynı adlı romanından uyarlamıştır. Yaz Yağmuru filminin senaryosunu uyarladığı hikâye, Ahmet Hamdi Tanpınar’a ait. Ki, yeri gelmişken anımsayalım; Giritlioğlu’nun önemli amaçlarından bir de Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanıdır.
Suyun Öte Yanı filminin senaryosunu Feride Çiçekoğlu’nun Suyun Öte Yanı adlı romanından uyarlayan Tomris Giritlioğlu, sinemasını kurarken daima edebiyatın izini sürmüştür. 80. Adım adlı filminin senaryosunu ise, Mehmet Eroğlu’nun Yarım Kalan Yürüyüş adlı romanından uyarlamıştır.
Bir anlatı türü olarak roman ve sinemanın hikâye düzlemi yanında dilsel açıdan da ilişkisini erken dönem sinemacıları kurmuş bulunsa da, Türk sinemasında bu ilişkiyi kuran pek az yönetmen olduğu göz önüne alınırsa; Tomris Giritlioğlu’nun bu anlamda önemi daha fazla ortaya çıkar.
Dönem dizisi akımının lokomotifi
Giritlioğlu, evrensel sinema dili içinden kendi üslubunu bulan ender yönetmenlerden biridir.
Bu açıdan hemen her filmi ilgiyle karşılanmıştı. 80. Adım filmi 8. Ankara Uluslararası Film Festivali Seçiciler Kurulu Özel Ödülüne ve 15. Uluslararası İstanbul Film Festivali Ulusal Film Yarışmasında En iyi Film ve En İyi Yönetmen ödülüne değer bulunmuştu.
Yönetmenin adının duyulmasına büyük bir katkı sağlayan Salkım Hanım’ın Taneleri adlı filmi, Antalya Altın Portakal Film Festivalince En İyi Film ödülüne ve Ankara Uluslararası Film Festivalinde ise Mahmut Tali Öngören Özel Ödülüne layık bulundu.
Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Tomris Giritlioğlu şahsına münhasır bir yönetmen olarak 23 Eylül 2024 tarihinde öldüğünde 67 yaşındaydı. Yönetmenliğinin yanında yetiştirdiği yönetmenler, ilk kez şans verdiği oyuncular, geliştirdiği televizyon kurmacası projeleri, senaristliği, yapımcılığıyla da Türk sinema ve televizyon sektöründe unutulmazları arasına adını yazdırmıştır.
Ürettiği televizyon kurmacalarından yapımcı ve proje tasarımcısı olarak görev alan Tomris Giritlioğlu; Türkiye’de dönem dizisi akımının lokomotifi olarak da anımsanacaktır.
Kurşun Yarası, Hatırla Sevgili, Karayılan, Çemberimde Gül Oya, Asi, Ihlamurlar Altında, Kasaba, Gönülçelen, Bu Kalp Seni Unutur Mu, Her Şeye Rağmen önemli televizyon projeleridir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı ilk kez 27 Eylül 2024’te yayımlanmıştır.