Zahiri olanın tesiri de fazla olur. Her ne kadar uzun yıllar boyunca, Türk vatandaşlığına geçirilen Naim Süleymanoğlu’nun Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonlukları kadar ülkemize kaçırılma hikâyesi de dilden dile anlatılsa da spor ve vatandaşlık ilişkilerinin ilk ciddi tartışması, Marco Aurelio’nun Türk vatandaşı yapılarak A Milli Futbol Takımı kadrosuna alınmasıyla başladı.
Dönemin spor ‘otoriteleri’ arasında başta gelen spor yazarı Kazım Kanat’ın, “Aurelio milli formayı giyerse ben İstiklal Marşı’nda ayağa kalkmam!” söylemi o dönem büyük fırtına koparmıştı. Oysa Aurelio’dan iki yıl önce, Nijeryalı Elvan Abeylegesse olimpiyatlarda 1500 metre finallerinde koşan ilk Türk atlet olmuştu.
Onlardan birkaç yıl sonra, 2012 Londra Oyunları’nda ise masa tenisinde ülkemizi temsil eden sporcular Bora Vang ve Melek Hu idi. Fenerbahçe’nin lisanslı sporcuları olan Vang ve Hu, Çin asıllıydı. İkili, Avrupa Karışık Çiftler Şampiyonası’nda Türkiye adına ikinci olmayı da başaracaktı.
Gelgelelim, hiçbiri Kazım Kanat’ın çıkışı kadar tartışılmadı. Zahiri olan ve kış ortasında Katar’da Dünya Kupası düzenlettirmeye varacak kadar her geçen yıl endüstriyelleşme adına daha vahşi hamleler yapan futbolun tesiri, vatandaşlık mevzusunda daha fazla olmuştu.
Neyse ki günümüzde, Kazım Kanat’tan birkaç ışık yılı sonraya ulaşmış olacağız ki (!) Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda adını finale yazdıran A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın pasör çaprazı Melissa Vargas’ın vatandaşlık bağlarını değil; Ebrar Karakurt’u tartışıyoruz.
Vargas’ın Millî Takımdan Men Edilmesi
Bahane temelli, romantizm soslu “Coğrafya kaderdir” sözü; Melissa Vargas’ın geçmişinde büyük bir öneme sahip.
16 Ekim 1999 tarihinde Küba’da dünyaya gelen Melissa Vargas; uzun ve yapılı fiziğiyle 6 yaşında sokakta hobi olarak başladığı voleybol ile 8 yaşında okulunun takımına seçilmeyi başardı. Henüz 12 yaşındayken Küba Milli Takımı’na çağrılan Vargas 20 yaşaltı takımda forma giymeye başladı.
16 yaşından itibaren pek çok kulübün dikkatini çeken Vargas’ın kariyerinde ilk engel şuydu: Küba’nın politik anlamda ters düşmediği ülkelerle görüşmek. O da öyle yaptı ve 2016 yılında, henüz 17 yaşındayken Çekya’daki Agel Prostejov takımının yolunu tuttu. O dönemde özellikle Avrupa Şampiyonası’nda temsilcimiz Eczacıbaşı’na karşı 32 sayılık performansıyla çok konuşulmuştu ki, bir sakatlık yaşadı.
Tedavisi için ülkesine döndüğünde bir sürprizle karşılaştı. Tedavi süreci beklediğinden yavaş ve olumsuz ilerleyen Vargas, özel bir klinikte tedavi olmak istediğini ülkesine bildirdiğinde önce dört yıl süreyle milli takımdan men edildi, ardından da bu süre zarfında Küba’nın anlaşmalı olmadığı ülkelerde forma giyemeyeceği açıklandı.
İşler artık bir bahaneden çok öteye taşınmış, “Coğrafya kaderdir” sözü Vargas ile vücut bulmuştu.
Fakat bazıları, pes etmeyi pek bilmiyor.
Sığınmacı Yılları
Coğrafya bahanesine sığınıp sporu bırakabilecekken, Melissa Vargas 2017-2018 sezonunda İsviçre’nin Volero Zurich takımıyla anlaştı. O artık, ‘sığınmacı’ statüsünde bir sporcuydu. 2018 yılında ise Fenerbahçe Opet ile anlaşarak yıllar önce rakibi olduğu ülkenin Avrupa’daki en başarılı temsilcilerinden birisinin formasını giymeye başladı.
Fenerbahçe forması altındaki ilk sezonunda “En Skorer Oyuncu” ve “En İyi Servis Atan Oyuncu” unvanlarını kazandı. Bazı dönemler, gelişimi adına Çin’e kiralanan Vargas’ın Fenerbahçe’ye her dönüşü aynı özverili çalışmanın devamlılığını göstermesi anlamına geliyordu.
Bütün Bunlar Nasıl Oldu?
Yaşadığı bütün zorluklara rağmen yürüyüşünü sürdürebilen Vargas, bunu nasıl oldu da başarabildi? Bu sorunun cevabı, onun hayat felsefesinde gizli.
Küçük yaşlardan itibaren, daha voleybol ile ilk tanıştığı yıllarda dahi yakınlarına söylediği bir söz var: “Ben, dünyanın en iyi voleybolcusu olmak istiyorum.”
Bu sözü kariyerinde birkaç kez net biçimde sarf ediyor. İlki, henüz 17 yaşındayken Küba’dan başka bir ülkeye gitmek istediğinde karşısına çıkan bürokratik engellere karşı mücadele verirken. Hedefini net biçimde belirlediği için koşullar neyi gerektiriyorsa onu yaparak Çekya’nın yolunu tutuyor.
Sakatlandığı dönemde milli takımdan men edilme ve adeta ülkesinden aforoz edilme pahasına İsviçre’ye gideceği dönemde de bu sözü söylüyor. Ülkesinin onu milli takımdan dört yıl uzaklaştırma cezasına karşılık, bu konuyu soranlara, “Ben, dünyanın en iyisi olacağım” demekten geri durmuyor.
İnandığı yolda yürüyene, coğrafya bile engel olamıyor demek ki.
Kulüp Kariyeri
Küba’da 2011 yılında profesyonel anlamda başlayan kulüp kariyerinde ilk forma giydiği takım Cienfuegos. Melissa Vargas, 2015’e dek bu takım bünyesinde spor hayatını sürdürüyor.
Ardından önce Çekya’daki Agel Prostejov kulübüne transfer oluyor. Bir yıllık Çekya kariyerinde yaşadığı ağır sakatlığın ardından olaylı bir süreçle İsviçre temsilcisi Volero Zurich’te soluğu alıyor.
2017-2018 sezonunda İsviçre’de sporculuk yaşamını sürdürürken 2018’de Fenerbahçe ile ülkemize giriş yapan Vargas 2021’e dek aralıksız terletiyor sarı lacivertli formayı. 2021’de Çin temsilcisi Tianjin Bohai Bank ile ara veriyor. Ardından tekrar Fenerbahçe’ye dönüyor. 2022’de kısa dönemli kiralık olarak gidiyor Tianjin Bohai Bank’a. 2022’deki dönüşünden bu yana ise Fenerbahçe Opet formasını giyiyor.
Ödüllerle Dolu Bir Spor Hayatı
İddialı yürüyüşü ve kararlı adımları, pek tabii ki tesadüfi değil. Voleybol oynamaya başladığı ilk günden bu yana Vargas pek çok turnuvayı ve sezonu çeşitli ödüllerle tamamlıyor.
2014 yılında Pan-Amerika 23 Yaş Altı Kupası’nı “En İyi Smaçör”, Orta Amerika ve Karayipler Oyunları’nda ise “En İyi Pasör Çaprazı” ödüllerini alan Vargas; 2015 yılında ise Pan-Amerika Kupası ve Oyunları’nda “En İyi Pasör Çarpazı”, Dörtlü Final Kupası ile ORCECA Pan-Amerika Kupası Altılı Finali’ni ise “En İyi Skorer” ödüllerine layık görülüyor.
2018 – 2019 Şampiyonlar Ligi’nde ise “En İyi Skorer” ödülünü alıyor. Bunların yanı sıra 2015’teki Pan-Amerika Kupası ile 2018 ve 2019 sezonlarında Türkiye Voleybol Kadınlar Ligi’nde “En İyi Servis Atan Oyuncu” ödüllerini de kazanıyor.
Kulüp bazında ise 2018 yılından bu yana formasını terlettiği Fenerbahçe ile ilk sezonunda Türkiye Kupası (Kupa Voley) ikinciliği ve CEV Şampiyonlar Ligi üçüncülüğü elde ediyor.
2020 – 2021 Misli.com Sultanlar Ligi’nde ikincilik, 2022 – 2023 Spor Toto Şampiyonlar Kupası Şampiyonluğu, 2022 – 2023 Misli.com Sultanlar Ligi şampiyonluğu ve 2022 – 2023 AXA Sigorta Kupa Voley ikinciliği ile sezonları tamamlıyor.
2023 yılında ilk kez ay-yıldızlı formayı giydiği FIVB Voleybol Kadınlar Milletler Ligi’nde ise şampiyonluğa ulaşma başarısı gösterirken, turnuvayı iki ödülle kapatıyor. 2023 Avrupa Voleybol Şampiyonası’nda saatte 112 km’lik servis hızı ile kırdığı dünya rekoru da cabası.
2023 yılı, Vargas için adeta bir rüyaya benziyor değil mi?
Üstelik henüz oynanmayan bir final var önünde.
Eşitlik Mücadelesinde Vargas İmzası
İlham verici bir hayat hikâyesine sahip olan Melissa Vargas, FIVB Milletler Ligi’nde 3-1 kazanarak finale yükseldiğimiz ABD maçında giydiği forma ile dikkat çekmişti. Diğer oyuncular kırmızı forma giyerken Vargas çizgili bir forma ile sahaya çıkmış, ikinci yarıda ise milli formayı giymişti.
Bu formanın hikâyesi ise 2021’e dayanıyor. Equal Jersey (Eşit Tişört) isimli bu proje kapsamında oyuncular, voleybolda cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulamak için tasarlanmış olan özel formayı 2021’den bu yana FIVB Voleybol Milletler Ligi finallerinde giyiyor. Formanın mantığı aslında çok basit: Voleybolun en iyi oyuncuları, cinsiyet eşitliğini savunmak için kendi forma numaralarını giyen diğer cinsiyetten oyuncuların isimlerinin yazılı olduğu formaları giyiyor. Bu sayede voleyboldaki kadın ve erkek eşitliğini vurgulamayı hedefliyorlar.
A Milli Voleybol Takımımızda şimdiye dek Equal Jersey formasını 2021 yılında kaptan Eda Erdem Dündar ve 2022 yılında da Ebrar Karakurt giymişti. Vargas, üçüncü isim oldu.
İlk Milli Turnuvada Şampiyonluk, İkincisinde Final
Fenerbahçe Opet formasını giymeye başladıktan üç yıl sonra, Küba’nın ona verdiği dört yıllık cezanın bitmesine az bir süre kala Melissa Vasgas’a önce Sırbistan Milli Takımı teklif götürdü. Fenerbahçe’nin Sırp teknik adamı Zoran Terzic’in girişimlerine rağmen Sırplar Küba ile anlaşamadı.
Ancak Türkiye, Küba ile görüşerek Melissa Vargas’ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına dair prosedürleri ilerletti ve 9 Nisan 2021 tarihinde Vargas, Türk vatandaşlığına geçti ve Melissa olan adını Melisa olarak değiştirdi.
Kazım Kanat’tan birkaç ışık yılı sonrası çok güzelmiş doğrusu.
Zira sığınmacı statüsünde dünyada (tabir-i caizse) yurtsuz kalmış bir sporcu; kendi geleceğini kendisi şekillendirebiliyor ve 2023 FIVB Voleybol Kadınlar Milletler Ligi’nde şampiyonluğa ulaşabiliyor.
Yetmiyor, o turnuvada “En Değerli Oyuncu” ve “En İyi Pasör Çaprazı” ödüllerini kazanıyor.
Onlar da yetmiyor, birkaç ay sonra düzenlenen 2023 CEV Avrupa Şampiyonası’nda finale koşuyor.
A Milli Kadın Voleybol Takımı, sadece kadınlar için değil; herkes için ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.
Ne mutlu, görebilmesini bilene.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı ilk kez 2 Eylül 2023’te yayımlanmıştır.
