Okullar açılırken ergen çocuğu arkadaşlarıyla kötü deneyim yaşamış pek çok anne-baba kaygılı. Kötü arkadaşların çocuklarını daha fazla olumsuz davranışa yöneltmesinden veya kötü alışkanlıklar edinmesine yol açmalarından endişe ediyorlar. Kaygılarının bir kısmında haklı olmalarına rağmen yeni araştırmalar akran etkisinin, empati ile birleştiğinde gencin davranışsal ve duygusal gelişiminde olumlu katkı sağladığını gösteriyor.
Grup psikolojisi ve gelişim psikolojisi alanlarında araştırmalar yapan İsveç’in Umea Üniversitesi’nden Doç. Marta Miklikowska ile yine İsveç’in Orebro Üniversitesi’nden Prof. Lauree Tilton-Weaver, Psyche dergisi için kaleme aldıkları yazıda, söz konusu çalışma sonuçlarını analiz ettikleri gibi ebeveynlere ve okullara birtakım tavsiyeler de sunuyorlar:
“Ergenlikte akranların etkisi genellikle kötü bir üne sahiptir. Gençlerin birbirine zorbalık yaptığı ve arkadaşların birlikte zararlı maddeler kullandığı veya sosyal medyada zamanları boşa harcadıklarına dair çok şey duyuyoruz. Çocuklarını riskli durumlara düşüren veya olumsuz davranışlara yönelten akran baskısı konusunda dikkatli olmaları yönünde anne-babalara tavsiyelerde bulunuluyor. Sayısız film ve roman, akran dinamiklerinin zararlı yönlerine dikkat çekiyor ve akranların antisosyal davranışları ve madde bağımlılığını nasıl kolaylaştırdığına dair bilimsel makaleler yayınlanıyor.
Ergenin referans grubu arkadaşlarıdır
Ergenlikte olumsuz akran etkisine bu kadar odaklanılması anlaşılabilir: Bu, hayatın bu döneminde akranların diğerlerine göre daha fazla referans grubu olduğu bir dönem olduğu için birçoğunun bilhassa akran baskısına karşı savunmasız oldukları bir dönemdir. Akranlar giderek daha fazla akranlarına dönerler ve daha bağımsız olmak istediklerinden ebeveynleriyle ilişkileri daha gerilimli hale gelir. Gençlerin davranışları ve duyguları üzerinde bilişsel kontrolleri daha gelişim halindedir ve bu da gencin yolunu bulmasının riskli ve zor olduğu sorunlu akran ilişkisine yol açabilir.
Yine de ergen akran etkisine ilişkin aşırı olumsuz bir görüş yanıltabileceği gibi ebeveynlerin ve eğitimcilerin bu etkinin sağlıklı gelişimi teşvik etme potansiyelini gözden kaçırmasına neden olabilir. Örneğin ergenler arkadaşları tarafından bir yardım işine gönüllü olmak gibi toplum yararına davranışlarda bulunmaları için akranları tarafından yönlendirilebilirler.
Son yirmi yılda, akran etkisi üzerine çalışan bilim insanları, akran ilişkilerinin olumlu gelişme için gerekli olduğuna dair daha umutlu bir bakış açısı sunuyorlar. Artık arkadaşların ruh sağlığı sorunları riskini azaltabileceğine ve gençlikte kimlik duygusunu güçlendirebileceğine dair bilimsel kanıtlarımız var.
Arkadaşların etkisi zamanla birikir ve yetişkinlikte iyi olmanın ya da ilişkilerin temellerini oluşturmaya yardımcı olabilir. Ergenlik dönemindeki olumlu akran ilişkileri, daha tatmin edici romantik ilişkiler ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde iş yaşamında daha fazla etkinlik ile ilişkilidir.
Kilit kabiliyet: Empati
Birçok ergen arkadaşlığının olumlu etkisi, kısmen gençlerin insanlarla aralarındaki ilişki geliştirme kabiliyetlerini iyileştirmelerine nasıl yardımcı olduklarıyla açıklanabilir.
Bunların arasında en önemlisi, başka birinin zihinsel durumunu anlama, başka birinin duygularını paylaşma ve başkalarının iyiliği hakkında endişe duyma yeteneği anlamında empatidir. Empati, kalıcı ilişkileri, iyi ilişki iletişimini ve başarılı çatışma yönetimini kolaylaştıran bir ‘sosyal yapıştırıcıdır’. Araştırmaların empati sahibi bireylerin daha yardımsever, kibar ve işbirlikçi olduğunu ve başkalarını taciz etme olasılıklarının daha düşük olduğunu göstermesine şaşmamalı.
Peki, arkadaşlıklar empati gelişimini nasıl kolaylaştırır? Sosyal öğrenme teorisine göre, empati sahibi arkadaşlar ergenler için rol model olur. Empati sahibi arkadaşlarla tekrarlanan etkileşimler, empati kurulacak kaygıların şablonunu çıkarma ve gözlemleme, sırası geldiğinde aynısını tekrarlama ve başkalarının bakış açısını yakalama fırsatı sağlar.
Bir arkadaş diğerine empati kurarak yanıt verdiğinde, örneğin diğeri bazı endişeleri açıkladığında, verilen yanıt destek olarak algılanır. Bu da arkadaşlık bağını güçlendirebilir ve gelecekte arkadaşlar arasında empati kurarak yanıt verme olasılığını artırabilir.
Ayrıca, arkadaşların karşılıklı olarak birbirine açılması, onlara başkalarının düşünceleri, niyetleri ve duyguları hakkında bilgi edinme fırsatı sağlar. Zaman içinde arkadaşlıkları sürdürmek için tüm tarafların ihtiyaçları üzerine tartışmayı öğrenmesini gerektirir.
Kısa süre önce, arkadaşlığın ergenlik döneminde empati gelişimini nasıl etkilediği konusunda daha fazla aydınlanmamıza yardımcı olan bir araştırma yaptık. İsveç’te, araştırmacı Erik Amnå ve ekibi, 318 ergenin anket verilerini bir yıl arayla topladı. Her ergenden okulda en fazla sekiz arkadaşının adını bildirmesi istendi ve eğer bir akran arkadaşlığı onayladıysa, bu öğrenciler arkadaşlık çiftleri olarak kabul edildi. Arkadaşların her biri, empatiyle ilgili belirli ifadelerin onların kişiliğini tanımladığını da değerlendirdi.
Daha çok arkadaş değil, empati sahibi arkadaşlar etkili
Aldığımız sonuçlarımız, optimal empati gelişimi için sadece herhangi bir arkadaşa sahip olmanın yeterli olmadığını gösteriyor. Çok arkadaşı olan ergenlerin mutlaka daha empati sahibi olmadıklarını, yani diğer insanların bakış açılarını görmeye daha fazla eğilimli olmadıklarını ve daha az arkadaşı olan ergenlere göre başkaları hakkında daha fazla endişe duymadıklarını da tespit ettik.
Önemli olan, empati sahibi arkadaşlara sahip olmak gibi görünüyor. Kendi düşüncelerini anlama ve empati kurarak kaygılarını anlama açısından arkadaşlarından görece yüksek puan ergenlerin, daha az empatik arkadaşı olanlarla karşılaştırıldığında, bir yıl sonra kendi empatilerini daha fazla artırdığı görülüyordu.
Yaptığımız diğer araştırmalar da benzeri bir örüntü gösteriyor: göçmen kökenli bir arkadaşa sahip olmak, zaman içinde ergenlerin empati ve göçmenlere karşı olumlu tutumlarının artmasıyla bağlantılıydı. Bununla birlikte, daha fazla sayıda göçmen arkadaşa sahip olmak bir rol oynamış gibi görünmüyordu. Bu nedenle, ergen empati gelişimi için en önemli olan arkadaşlıkların niceliğinden çok niteliği olabilir.
Okul ergen arkadaşlıklarını nasıl yönlendirebilir?
Bu çalışmaların önerdiği olumlu akran etkisi potansiyeli, empati gelişimini kolaylaştırmak isteyen okul ve toplum liderleri tarafından kullanılabilir.
İngiltere’deki Depresyona Karşı Öğrenciler ve İsveç’teki “Farklıları severiz” (Vi gillar olika) gibi kamu kampanyaları, ergenleri olumlu sosyal davranışlara yönlendirmek için akran modellemenin gücünü zaten kabul etmiştir.
Birçok okuldaki sosyal ve duygusal öğrenme (SEL) programları gençlere kendilerini başkalarının yerine koymayı ve başkaları hakkında endişe duymayı öğretirken, okullar yine de akran etkisini kullanarak öğretimin etkinliğini en üst düzeye çıkarabilir. Bu etki potansiyel olarak, örneğin sınıf liderlerinden empatik çabalarıyla takdir edilmesi gereken öğrencileri belirlemek için sınıf arkadaşlarıyla görüşmelerini isteyerek kullanılabilir. Lider olarak görülen veya yüksek statüye sahip ergenleri dahil etmek önemlidir, çünkü akranları üzerindeki etkilerinin özellikle güçlü olması muhtemeldir.
Akranların empati gelişimini teşvik etmek için sahip oldukları görünür güce rağmen, bu tür olumlu etkilerin önüne geçebilecek süreçler de vardır. Ergenlerin kendilerine benzeyen arkadaşlar seçme eğiliminde olduklarını biliyoruz. Bu, empati sahibi gençlerin nispeten empati sahibi arkadaşlar seçme olasılığının yüksek olduğu anlamına geliyor. Düşük empatiye sahip akranlarla arkadaşlık kurarak, empati düzeyi düşük olan ergenler, empati sahibi akranlarıyla arkadaşlıkların sunduğu dersleri kaçırabilirler. Bu durum, bu gençlerin sosyal olarak yaşadıkları zorlukları daha ağır hale getirebilir.
Empati gelişimini engelleyen akran etkilerine karşı koymak için ne yapılabilir?
Ebeveynlerin, okulların ve toplum kuruluşlarının akran grubu dinamiklerine daha fazla dikkat etmesi bir seçenek olabilir. Örneğin, okullar olumlu akran ilişkilerini teşvik ederek sosyal açıdan zorluklar yaşayan gençlerin marjinalleşmesini önlemeye çalışabilir.
Ayrıca empatisi düşük veya saldırgan ergenleri bir araya getirmekten kaçınabilir ve bunun yerine düşük ve yüksek empatiye sahip gençler arasında temas ve arkadaşlıklar kurulmasına fırsat yaratabilirler. Bir kez kurulduktan sonra, bu tür arkadaşlıklar daha az empatik ergenlerin empatisini artırmaya yardımcı olabilir.
Günümüzde gençler, daha uzun eğitim süreleri ve sosyal medya sayesinde arkadaşlarıyla her zamankinden daha fazla iletişim kurma fırsatına sahipler. Bu son eğilimler muhtemelen akran ilişkilerini geçmişte olduğundan daha da önemli hale getirdi. Araştırmamız bunun kesinlikle endişelenilecek bir durum olmadığını gösteriyor: Görünüşe göre doğru akranlar, gençlerin başkalarının zihinsel durumlarına daha fazla odaklanmalarına ve başkalarının duygusal ihtiyaçlarına katılmayı öğrenmelerine yardımcı olabilir. Bu tür akran süreçleri, en az daha endişe verici olanlar kadar ilgiyi hak ediyor.”
Bu yazı ilk kez 8 Eylül 2022’de yayımlanmıştır.
Empathic friends can provide the right kind of peer pressure | Psyche Ideas