Dijital aşklar: Çevrimiçi flörtten çok da örselenmeden yararlanma rehberi

Günümüzde önemli bir eş bulma kaynağı olan dijital flörtün kısa tarihi ne söylüyor? Çevrimçi flört neden tercih ediliyor? Uygulamalar bize ne yapıyor? Duygusal olarak kendimizi koruyup, çevrimiçi flört sitelerinden nasıl faydalanabiliriz? Prof. Aslıhan Dönmez yazdı.

Sizin de çevrenizde çevrimiçi flört sitelerinde tanışıp evlenen çiftlerin sayısı artıyor mu? Fakat öte yandan danışanlarımdan da biliyorum, çevrimiçi flört uygulamaları bazen de beraberinde duygusal örselenmeleri, dikkatli olunmadığında güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Aşkların neden dijitalleştiği ve çevrimiçi flört uygulamalarının neden bu kadar yaygınlaştığı, aşkın dijitalleşmesinin anlamı ve flört sitelerinin getirdiği faydalardan, duygusal olarak kendinizi koruyarak yararlanmanın ipuçlarını ele almadan önce dijital aşkların tarihine kısaca bir bakalım, zira dijital flört, neredeyse bilgisayar icadı kadar eski ve bu bile epey şey söylüyor.

Çevrimiçi flört tarihi

Çevrimiçi flört uygulamalarının temelini oluşturduğunu söyleyebileceğimiz bilgisayar aracılığıyla çöpçatanlığın ilk örneği, 1959 yılında Stanford Üniversitesi öğrencilerinden Jim Harvey ve Phil Fialer’in bilgisayar tabanlı olarak geliştirdikleri “Mutlu Aileler Planlama Servisi”ydi. (Happy Families Planning Services)’1. Bu iki öğrenci, hazırladıkları ölçeğe verilen yanıtları bir IBM bilgisayarına yükleyerek 49 kadın ve 49 erkeği eşleştirmişlerdi. Bu girişim her ne kadar ticari kullanıma geçirilmediyse de aşk ilişkilerine bilgisayarın müdahale etmesinin ilk örneği olarak kabul ediliyor.

İkinci yaygın deneme, yine öğrencilerden gelmişti. Bu sefer de Harvard Üniversitesi öğrencilerinden Jeff Tarr ve Vaughan Morrill 1965 yılında geliştirdikleri bir ölçeği yine bilgisayara yükleyerek üniversite öğrencilerinin benzerliklerine dayanarak Operation Match adını verdikleri bir bilgisayar tabanlı eşleştirme sistemi kurdular. Kullanıcıların ölçeği doldurmak için 3 dolar ödedikleri bu sistemin 60’lı yıllarda milyonlarca kişi tarafından kullanıldığı tahmin ediliyor1.

İlk ticari çöpçatanlık platformuysa tabii ki internetin yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda 1995 yılında ABD’de match.com adıyla kuruldu1. Match.com’un başarısı daha sonra eHarmony (2000), OkCupid (2004) ve Tinder (2012) gibi platformların çıkmasına öncülük etti.

2023 yılında dünya genelinde çevrimiçi flörtleşme uygulamaları kullanıcılarının sayısı 381 milyonu geçti. 2028 yılında bu sayının 452 milyona ulaşması bekleniyor.2

Çevrimiçi çöpçatanlıktan eş bulma oranı artıyor

Günümüzde çevrimiçi çöpçatanlık uygulamalarının kullanımı ve bu uygulamalar aracılığıyla eşini bulma oranı bundan 20-30 yıl öncesine göre belirgin oranda arttı. 1990’lı yıllarda Fransa ve  ABD’de yapılan araştırmalara göre çevrimiçi bir platformdan eşini bulma oranı %1’den az iken, 2019’da ABD’de yapılan bir çalışmaya göre erişkinlerin yaklaşık %30’u hayatlarında en az bir kere bir çevrimiçi flörtleşme uygulaması veya sitesi kullandıklarını söylüyor.3

Statista’dan Katharina Buchholz’un Amerikalı heteroseksüel erişkinlerin eş bulma yöntemlerini 1995 yılı ve 2017 yılları arasında karşılaştıran çalışmasına göre; 1995 yılında en yaygın eş bulma yöntemi %33 ile arkadaşlar vasıtasıylaydı. Çevrimiçi uygulamalar aracığıyla eş bulma oranı ise epey düşüktü: %2. Çok değil aradan 18 yıl geçtikten sonra, 2017 yılına en yaygın eş bulma yöntemi, %39 oranla çevrimiçi uygulamalar oldu. Bu oranı %27 ile bar ve restoranlarda tanışma, %20 oranı ile arkadaş vasıtasıyla tanışma yollarının takip ettiğini görüldü.4

Türkiye’de de benzer bir durum var

Türkiye, çevrimiçi flört uygulamasıyla 2000’li yıllarda siberalem.com sitesi ile tanıştı. Gemius Audience’ın yaptığı bir araştırma Ocak 2022 itibariyle Türkiye’de yaklaşık 7,4 milyon kişinin yani toplumun %12’sinin çevrimiçi flört uygulamalarını kullandığını söylüyor.5 Aynı çalışmaya göre, çevrimiçi flört uygulamasını kullanan kişilerin %25’i 25-34 yaş aralığında ve %55’i erkek.

Aşk neden dijitalleşti? İlişkilerin özelleşmesi ve beğenme butonunun dayanılmaz cazibesi

Çevrimiçi flört uygulamaların getirdiği en önemli rahatlık, flört etmeyi başkalarının incelemelerine ve müdahalelerine kapalı hale getirmesi. Az önce sunduğum istatistiksel verilerden de anlaşılabileceği gibi internet öncesi zamanlarda insanların eş bulma yöntemi çoğunlukla sosyal çevre aracılığıylaydı. Görücüler gelir, çöpçatanlar insanları eşleştirirdi. Dolayısıyla flört etmek sadece iki kişinin yaşadığı özel ve samimi bir deneyimden çok aile üyeleri, akrabalar, iş çevresi ve arkadaşların da işin içinde olduğu ve müdahale etme hakkını kendilerinde gördükleri sosyal bir konu haline gelirdi. Bu durum sosyal çevrenin yönlendirmesi sonucunda ve denetleneceği bilgisiyle gerçekleşen flört deneyimlerinin zaman zaman doğallıktan ve samimiyetten uzak, kişinin kendi beğenisinden çok sosyal çevrenin tepkilerini de hesaba kattığı bir süreç haline gelmesine neden olurdu.

Flörtleşmenin dijital ortama taşınmasıyla birlikte görücüler ve çöpçatanlara gerek kalmadı. Artık bu işi algoritmalar ve yapay zekâ yapar oldu. Dolayısıyla flört etmek sosyal çevreden ayrışarak kişinin kendi başına, evinin konforunda, anonim bir şekilde gerçekleştirebileceği bir eylem haline geldi. Yani ilişkiler özelleşti. Dış gözlerden arındı. Bu durum flört eden kişinin kendini daha özgür hissetmesine, flört ederken “başkaları ne der” kaygısından arınarak kendi otantik kimliğini ilişkilerine ve sohbetlerine daha fazla yansıtabilmesine alan açtı. Sosyal baskılar ve yargılardan uzaklaşan kişi daha özgür seçimler yapabilir, kendini daha rahat ifade edebilir hale geldi. Çevrimiçi flört edilen kişiyle fiziksel mesafenin varlığı ve iletişimi her an kesme olasılığı ile çevrimiçi ortamın sağladığı anonim kalma imkânı da kişinin kendini daha güvende hissetmesine katkıda bulundu. Bu durumun özellikle kadın kullanıcılar için cezbedici bir yanı olduğu fark eden uygulama tasarımcıları kadınları daha da gizleme özelliğine sahip yazılımlar geliştirerek kullanıcı piyasasını genişletmeye çalıştılar.

Çevrimiçi flört siteleri psikolojinizin hangi tuşuna basıyor?

Çevrimiçi flört uygulamalarının bu kadar yaygınlaşmasında önemli bir diğer neden beğenilme olasılığının yarattığı olumlu pekiştireç etkidir. Sosyal medyada yaygın olarak kullanılan beğenme butonunun insanların sosyal medya bağımlısı hale gelmesindeki etkisini Fikir Turu’nda yayınlanan başka bir makalemde ele almıştım. O yazıda da bahsettiğim gibi; psikolojideki temel öğrenme kuramlarından biri olan edimsel koşullanma kuramına göre, bir davranış sonucunda organizma bir ödül elde ederse veya bir cezadan kurtulmuş olursa o davranış pekişir yani bir sonraki benzer uyaranla karşılaştığında organizma yine aynı davranışı gösterme eğiliminde olur. Kişinin davranışı gerçekleştirme olasılığını arttıran uyaranlara olumlu pekiştireç denir. Çevrimiçi flört sitelerinde kişi biri tarafından beğenilirse uygulama bunu anında beğenilen kişiye iletiyor. Bu sitelerde beğeni almak olumlu pekiştirece güzel bir örnektir; kişi bir uygulamada hesap açar, paylaşımda bulunur ve sonucunda beğeni alırsa, beğenen kişilerle iletişim kurma olasılığı artar. Yani uygulamayı aktif kullanma davranışı pekişir.

Olumlu pekiştireçler üzerinde yapılan araştırmalar; ödülün organizma davranışı her gösterdiğinde sunulmasındansa, rastgele ve beklenmedik aralıklarla sunulmasının ödülle eşleşen davranışı yapma eğilimini daha fazla arttırdığını gösteriyor. Yani kişiyi aynı davranışı için her sefer ödüllendirmektense, aynı davranışı rastgele bir aralıkta ödüllendirmenin daha güçlü bir pekişmeyle sonuçlandığı söylenebilir. Bu keşif kumar makinalarının çalışma ilkesinde de yer alır.

Çevrimiçi flört sitelerinde beğeni almayla ilgili de benzer bir durum söz konusu. Kişi bir paylaşım yaptığında bazen yüksek bir ödül gelir yani fazla sayıda beğeni alır, bazense ödül gelmez yani kişi beğeni almaz veya düşük sayıda beğeni alır. Ödülün gelip gelmeyeceğini ne sıklıkta ve ne miktarda geleceğini bilmemek kişilerin çevrimiçi flört sitelerini kullanma davranışını pekiştirerek bu sitelerin popülaritesinin artmasına katkıda bulunur.

Çevrimiçi uygulamaların flört davranışı üzerindeki etkileri

Çevrimiçi flört uygulamalarının flört davranışına getirdiği yenilikleri günlük dile son yıllarda giren veya sık kullanılmaya başlanan terimlerden de anlayabilmek mümkün. Takılma kültürü (hook-up culture), umut verip oyalama (bread crumbing) ve hayalet olma (ghosting) bu terimlerin örneklerinden.

Takılma kültürü terimi özellikle üniversite kampüslerinde 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kullanılmaya başlayan fakat çevrimiçi flört uygulamaları nedeniyle giderek yaygınlaşan ve ana akım bir ilişki tarzı haline geldi. En basit tabiriyle tek gecelik ilişkileri, yani sıradan ve koşulsuz bir cinsellik amacıyla kurulan ilişkileri kapsıyor. Çevrimiçi flört uygulamaları kişiye istediği sürece iletişim bilgilerini gizleme ve yüz yüze tanışmaya göre daha fazla potansiyel partnere rastlama olasılığı sağladığı için takılma kültürüne uygun bir dijital zemin oluşturuyor. Özellikle bağlanma fobisi olan ve kaçıngan bağlanan bireyler için bu durum bir ilişkinin sorumluluğunu almadan cinsellik yaşama olasılığı yarattığı için oldukça cezbedici bir durum. Fakat gerek ilişkilerde cinsellikten daha farklı beklentileri olan kişilerin yaşadığı duygusal travma etkisi gerekse cinsel travmaların riskini arttırması nedeniyle kişiyi yaralayan bir ilişki kurma tarzı halini alabiliyor.

Genellikle umut verip oyalama olarak Türkçeye çevrilen bread crumbing terimi de çevrimiçi flört etmenin günümüz aşk ilişkileri literatürüne kattığı yeni bir terim.

Aslında tam karşılığı ekmeği kırıntı haline getirmek olan bu terimin ilişkilerdeki karşılığı potansiyel partneri ilgi kırıntıları ile beslemek. Bir ilişkiye tamamen kendini adamak potansiyel partner seçeneklerinin bol olduğu dijital ortamlarda bazı kişilere cazip gelmeyebilir. En azından olası seçenekler arasında bir karar vermeden önce olabildiğince seçeneği denemek isteyebilirler. Bu nedenle ilgiyi tamamen tek bir kişi üzerine odaklamaktansa ilgiyi birden fazla potansiyel partnere dağıtabilirler. Dolayısıyla her bir potansiyel partnerlerin payına ilgi kırıntıları düşer. Bu, bir nevi potansiyel partnerlere sürekli ama düşük seviyede ilgi göstererek onları bir umut içinde tutma taktiğidir. Böylelikle potansiyel partnerlerin gitmesine engel olurlar ve onu bir nevi yedekte tutarlar. Bu tavrın potansiyel partnerler için oldukça yorucu ve tüketici bir süreç olduğu açık.

Hayalet olma yani ghosting veya ghost’lamak herhangi bir görünür uyarı veya gerekçe olmaksızın tüm iletişimi aniden kesmek demektir. Çoğunlukla bir vedalaşmanın veya bir ilişkiyi bitirmenin getireceği duygusal yükten ve zorluktan kaçmak isteyen kişilerin ilişkiyi sonlandırmak için kullandığı yöntemdir. Yüz yüze kurulan ilişkilerde kişiler daha kolay ulaşılabilir oldukları için ghosting zordur. Oysa dijital ortamlar kişilere güvenli bir mesafe ve belirli bir düzey anonimlik sağlar. Bu nedenle dijital ortamlar ghosting için daha uygundur. Ghosting’e maruz kalan kişi çoğunlukla merak, şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşar, hevesi kursağında kalır. Özellikle görünürde her şey yolunda giderken birden karşıdaki kişi iletişimi kestiği için ne olduğunu anlayamaz. İlişkinin bitmesine neden olan durum belirtilmediği için de kişi kafasında yazdığı senaryolarla baş başa kalır. Bunun duygusal olarak zorlayıcı bir süreç olduğunu tahmin etmek zor değil.

Aşk dijitalleşince neler değişti?

Bu kavramların hepsi çevrimiçi aşkların yüz yüze aşklardan daha farklı hale gelmesine neden olabilir. Bu farkların başında sadakat konusundaki farklılıklar geliyor. Dijital platformlar az önce bahsettiğim ilişkilerin özelleşmesi durumu nedeniyle kişilerin çok daha özgürce çok sayıda kişiyle flört edebilmesi olanağı sağlıyor. Yüz yüze aşklarda sadakatsiz davranışların yakalanma olasılığı çok daha yüksekken, dijital aşklarda sadakatsizliği anlamak çok daha zordur. Üstelik dijital aşklardaki sadakatsizlik kavramının sınırları yüz yüze aşklardan çok daha bulanık. Örneğin; başka birinin profilini beğenmek sadakatsizlik mi? Hangi noktadan itibaren ilişki başlar? Çevrimiçi ilişkilerde aldatmanın tanımı nedir? Bu soruların yanıtlarının muğlaklığı dijital aşklarda sadakat konusunda problemler yaşanmasına neden oluyor.

Yüz yüze iletişimden çevrimiçi iletişimlere geçişin genel anlamda insan ilişkilerine getirdiği yeniliklerden biri bedensel ipuçlarının kaybolması nedeniyle duygu aktarımın zayıflaması. Mesaj üzerinden kurulan iletişimlerde kişiler birbirlerinin yüz ifadelerini, beden duruşlarını ve mimiklerini göremezler. Bu eksiklik her ne kadar emojilerle giderilmeye çalışıldıysa da bir sembolün aktarabileceği duygu kısıtlı ve göreceli. Dijital iletişimdeki duygu aktarımının kısıtlı oluşu dijital ortamlarda kurulan ilişkilerin yüz yüze ilişkilere göre daha yüzeysel kalmasına neden olabilir. Duyguların olmadığı ve/veya aktarılmadığı ilişkiler yüzeyselliğe mahkumdur. Aşk ilişkileri açısından düşünecek olursak duyguların aktarılmadığı bir aşk ilişkisi anlamsızlaşır, yüzeyselleşir ve kaçınılmaz olarak biter. Daha çok cinsellik üzerine kurulan, mekanik bir ilişki haline döner. Eşler bir ilişki içinde giderek yalnızlaşır. Bu duruma dijital platformun yarattığı bağımlılık ve sosyal izolasyon da eklenince kişi kendini yüzeysel ilişkiler kurduğu ve mütemadiyen yalnız hissettiği bir kısır döngü içinde bulabilir.

Dijital aşklar ve bağlanma stilleri

Dijital aşklarda yaşanan deneyimler kişinin bağlanma stiline göre de farklılıklar gösterebilir. Bağlanma stilleri kişinin aşk ilişkilerindeki davranışlarını da şekillendirir. Bu durum kişinin çevrimiçi flört etme davranışına da yansır.

Yakın ilişkilerde mesafe koymaya eğilimli, bağımsızlık ihtiyacı belirgin olan kaçıngan bağlanan kişilerle ilişkide yakınlığı seven ve hızlı bağlanma eğilimi gösteren kaygılı bağlanan kişilerin dijital aşk deneyimi birbirinden çok farklı olabilir. Kaçıngan bağlanan kişiler dijital ortamın yarattığı özgürlük ve anonimlik sayesinde ghosting ve bread crumbing davranışlarını daha fazla gösterip yüzeysel ilişkiler kurabilirler. Kaygılı bağlanan kişiler ise çevrimiçi iletişimin getirdiği belirsizlik karşısında daha da kaygılanıp partneri sık test eden ve ısrarcı bir tutum sergileyebilir, hızla bağlanıp kısa sürede bir ilişki beklentisi içine girebilirler. Beklentilerdeki bu farklılıklar her iki tarafın da olumsuz deneyimler yaşamasına neden olabilir.

Çevrimiçi flört uygulamalarını nasıl daha güvenli ve duygusal olarak daha az zorlayıcı şekilde kullanabilirsiniz?

Her ne kadar çevrimiçi flört uygulamaları iletişimin imkanlarını daha fazla ve hızlı hale getirerek partner bulma olasılığını arttırsa da az önce bahsettiğim nedenlerden dolayı duygusal olarak örseleyici bir hal de alabilir. Bu uygulamaların getirdiği faydalardan duygusal olarak kişinin kendisini koruyarak yararlanabilmesi için alınabilecek tedbirler şunlar:

–       Paylaştığınız kişisel bilgilerinizi sınırlayın: Profilinizde soyadınız, iş yeriniz, ev adresiniz veya sosyal medya hesaplarınız gibi hassas bilgileri paylaşmaktan kaçının. Konum bilgilerinizi otomatik paylaşıma açmayın, mümkünse manuel olarak paylaşın.

–       Gerçek hayattaki buluşmalarda dikkatli olun: Eğer çevrimiçi tanıştığınız biriyle yüz yüze görüşmeyi planlıyorsanız buluşmayı halka açık ve güvenli bir yerde gerçekleştirin. Bir tanıdığınıza buluşma planınız hakkında bilgi verin.

–       Yüz yüze ilişkilerinizi ihmal etmeyin: Çevrimiçi flörtü tek olasılık olarak görmek yerine, hayatınızdaki diğer seçenekleri de göz önünde bulundurun.

–       Sınırlarınız iyi belirleyin: Ne kadar hızlı ve hangi kişisel bilgilerinizi paylaşacağınıza, ne zaman yüz yüze görüşmeye geçeceğinize dair net sınırlarınız olsun.

–       Beklentilerinizi iyi yönetin: Karşıdaki kişinin dürüst olmayabileceğini ve herkesin aynı beklentiyle iletişim kurmayabileceğini unutmayın. Hızlı bağlanma ve duygusal yatırım yapma konusunda ayağınız frende gidin.

–       Reddi kişisel algılamayın: Bu uygulamaların takılma kültürü, oyalama ve hayalet olma gibi özelliklerin görülebileceği bir ortam olduğunu unutmayın ve bu tavırlara maruz kaldığınızda bunu kişiselleştirmeyin. Karşıdakinin bunları yapıyor olması onunla ilgili bir sorun, sizinle ilgili bir sorun değil. Sizin yetersiz olduğunuz anlamına gelmez, onun sağlıklı bağlar kuramayan biri olduğu anlamına gelir.

–       Kendinizle ilgili değerleri çevrimiçi flört uygulamalarındaki başarınıza endekslemeyin: Özdeğer, özgüven ve özsaygınız çevrimiçi flört uygulamalarında kaç kişinin sizinle iletişime geçtiğine ve nasıl iletişime geçtiğine bağlı olmasın. Çevrimiçi ortamın “sanal” bir ortam olduğunu ve herkesin aynı dürüstlükte davranmayabileceğini unutmayın.

Kaynaklar

1-   https://www.eharmony.com/history-of-online-dating/#:~:text=%E2%80%9COPERATION%20MATCH%E2%80%9D,to%20fill%20out%20a%20questionnaire.

2-   https://www.haberturk.com/stil/sevgilinizle-nerede-tanistiniz-3751809?page=4

3-   Aktaran: Marie Bergström. The New Laws of Love: Online Dating and the Privatization of Intimacy. Polity Press, 2022.

4-   https://www.haberturk.com/stil/sevgilinizle-nerede-tanistiniz-3751809?page=4

5-   https://www.statista.com/chart/20822/way-of-meeting-partner-heterosexual-us-couples/

6-   https://gemius.com/blog/gemius-turkey-we-searched-for-love-in-digital/

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 14 Şubat 2025’te yayımlanmıştır.

Aslıhan Dönmez
Aslıhan Dönmez
Prof. Dr. Aslıhan Dönmez - Psikiyatri uzmanı ve nörobilim doktoru. Çalışma alanları kaygı bozuklukları, depresyon ve yeme bozuklukları. Uzmanlık alanı Bilişsel Davranışçı Terapi. Halen Boğaziçi Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak dersler veriyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Dijital aşklar: Çevrimiçi flörtten çok da örselenmeden yararlanma rehberi

Günümüzde önemli bir eş bulma kaynağı olan dijital flörtün kısa tarihi ne söylüyor? Çevrimçi flört neden tercih ediliyor? Uygulamalar bize ne yapıyor? Duygusal olarak kendimizi koruyup, çevrimiçi flört sitelerinden nasıl faydalanabiliriz? Prof. Aslıhan Dönmez yazdı.

Sizin de çevrenizde çevrimiçi flört sitelerinde tanışıp evlenen çiftlerin sayısı artıyor mu? Fakat öte yandan danışanlarımdan da biliyorum, çevrimiçi flört uygulamaları bazen de beraberinde duygusal örselenmeleri, dikkatli olunmadığında güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor.

Aşkların neden dijitalleştiği ve çevrimiçi flört uygulamalarının neden bu kadar yaygınlaştığı, aşkın dijitalleşmesinin anlamı ve flört sitelerinin getirdiği faydalardan, duygusal olarak kendinizi koruyarak yararlanmanın ipuçlarını ele almadan önce dijital aşkların tarihine kısaca bir bakalım, zira dijital flört, neredeyse bilgisayar icadı kadar eski ve bu bile epey şey söylüyor.

Çevrimiçi flört tarihi

Çevrimiçi flört uygulamalarının temelini oluşturduğunu söyleyebileceğimiz bilgisayar aracılığıyla çöpçatanlığın ilk örneği, 1959 yılında Stanford Üniversitesi öğrencilerinden Jim Harvey ve Phil Fialer’in bilgisayar tabanlı olarak geliştirdikleri “Mutlu Aileler Planlama Servisi”ydi. (Happy Families Planning Services)’1. Bu iki öğrenci, hazırladıkları ölçeğe verilen yanıtları bir IBM bilgisayarına yükleyerek 49 kadın ve 49 erkeği eşleştirmişlerdi. Bu girişim her ne kadar ticari kullanıma geçirilmediyse de aşk ilişkilerine bilgisayarın müdahale etmesinin ilk örneği olarak kabul ediliyor.

İkinci yaygın deneme, yine öğrencilerden gelmişti. Bu sefer de Harvard Üniversitesi öğrencilerinden Jeff Tarr ve Vaughan Morrill 1965 yılında geliştirdikleri bir ölçeği yine bilgisayara yükleyerek üniversite öğrencilerinin benzerliklerine dayanarak Operation Match adını verdikleri bir bilgisayar tabanlı eşleştirme sistemi kurdular. Kullanıcıların ölçeği doldurmak için 3 dolar ödedikleri bu sistemin 60’lı yıllarda milyonlarca kişi tarafından kullanıldığı tahmin ediliyor1.

İlk ticari çöpçatanlık platformuysa tabii ki internetin yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda 1995 yılında ABD’de match.com adıyla kuruldu1. Match.com’un başarısı daha sonra eHarmony (2000), OkCupid (2004) ve Tinder (2012) gibi platformların çıkmasına öncülük etti.

2023 yılında dünya genelinde çevrimiçi flörtleşme uygulamaları kullanıcılarının sayısı 381 milyonu geçti. 2028 yılında bu sayının 452 milyona ulaşması bekleniyor.2

Çevrimiçi çöpçatanlıktan eş bulma oranı artıyor

Günümüzde çevrimiçi çöpçatanlık uygulamalarının kullanımı ve bu uygulamalar aracılığıyla eşini bulma oranı bundan 20-30 yıl öncesine göre belirgin oranda arttı. 1990’lı yıllarda Fransa ve  ABD’de yapılan araştırmalara göre çevrimiçi bir platformdan eşini bulma oranı %1’den az iken, 2019’da ABD’de yapılan bir çalışmaya göre erişkinlerin yaklaşık %30’u hayatlarında en az bir kere bir çevrimiçi flörtleşme uygulaması veya sitesi kullandıklarını söylüyor.3

Statista’dan Katharina Buchholz’un Amerikalı heteroseksüel erişkinlerin eş bulma yöntemlerini 1995 yılı ve 2017 yılları arasında karşılaştıran çalışmasına göre; 1995 yılında en yaygın eş bulma yöntemi %33 ile arkadaşlar vasıtasıylaydı. Çevrimiçi uygulamalar aracığıyla eş bulma oranı ise epey düşüktü: %2. Çok değil aradan 18 yıl geçtikten sonra, 2017 yılına en yaygın eş bulma yöntemi, %39 oranla çevrimiçi uygulamalar oldu. Bu oranı %27 ile bar ve restoranlarda tanışma, %20 oranı ile arkadaş vasıtasıyla tanışma yollarının takip ettiğini görüldü.4

Türkiye’de de benzer bir durum var

Türkiye, çevrimiçi flört uygulamasıyla 2000’li yıllarda siberalem.com sitesi ile tanıştı. Gemius Audience’ın yaptığı bir araştırma Ocak 2022 itibariyle Türkiye’de yaklaşık 7,4 milyon kişinin yani toplumun %12’sinin çevrimiçi flört uygulamalarını kullandığını söylüyor.5 Aynı çalışmaya göre, çevrimiçi flört uygulamasını kullanan kişilerin %25’i 25-34 yaş aralığında ve %55’i erkek.

Aşk neden dijitalleşti? İlişkilerin özelleşmesi ve beğenme butonunun dayanılmaz cazibesi

Çevrimiçi flört uygulamaların getirdiği en önemli rahatlık, flört etmeyi başkalarının incelemelerine ve müdahalelerine kapalı hale getirmesi. Az önce sunduğum istatistiksel verilerden de anlaşılabileceği gibi internet öncesi zamanlarda insanların eş bulma yöntemi çoğunlukla sosyal çevre aracılığıylaydı. Görücüler gelir, çöpçatanlar insanları eşleştirirdi. Dolayısıyla flört etmek sadece iki kişinin yaşadığı özel ve samimi bir deneyimden çok aile üyeleri, akrabalar, iş çevresi ve arkadaşların da işin içinde olduğu ve müdahale etme hakkını kendilerinde gördükleri sosyal bir konu haline gelirdi. Bu durum sosyal çevrenin yönlendirmesi sonucunda ve denetleneceği bilgisiyle gerçekleşen flört deneyimlerinin zaman zaman doğallıktan ve samimiyetten uzak, kişinin kendi beğenisinden çok sosyal çevrenin tepkilerini de hesaba kattığı bir süreç haline gelmesine neden olurdu.

Flörtleşmenin dijital ortama taşınmasıyla birlikte görücüler ve çöpçatanlara gerek kalmadı. Artık bu işi algoritmalar ve yapay zekâ yapar oldu. Dolayısıyla flört etmek sosyal çevreden ayrışarak kişinin kendi başına, evinin konforunda, anonim bir şekilde gerçekleştirebileceği bir eylem haline geldi. Yani ilişkiler özelleşti. Dış gözlerden arındı. Bu durum flört eden kişinin kendini daha özgür hissetmesine, flört ederken “başkaları ne der” kaygısından arınarak kendi otantik kimliğini ilişkilerine ve sohbetlerine daha fazla yansıtabilmesine alan açtı. Sosyal baskılar ve yargılardan uzaklaşan kişi daha özgür seçimler yapabilir, kendini daha rahat ifade edebilir hale geldi. Çevrimiçi flört edilen kişiyle fiziksel mesafenin varlığı ve iletişimi her an kesme olasılığı ile çevrimiçi ortamın sağladığı anonim kalma imkânı da kişinin kendini daha güvende hissetmesine katkıda bulundu. Bu durumun özellikle kadın kullanıcılar için cezbedici bir yanı olduğu fark eden uygulama tasarımcıları kadınları daha da gizleme özelliğine sahip yazılımlar geliştirerek kullanıcı piyasasını genişletmeye çalıştılar.

Çevrimiçi flört siteleri psikolojinizin hangi tuşuna basıyor?

Çevrimiçi flört uygulamalarının bu kadar yaygınlaşmasında önemli bir diğer neden beğenilme olasılığının yarattığı olumlu pekiştireç etkidir. Sosyal medyada yaygın olarak kullanılan beğenme butonunun insanların sosyal medya bağımlısı hale gelmesindeki etkisini Fikir Turu’nda yayınlanan başka bir makalemde ele almıştım. O yazıda da bahsettiğim gibi; psikolojideki temel öğrenme kuramlarından biri olan edimsel koşullanma kuramına göre, bir davranış sonucunda organizma bir ödül elde ederse veya bir cezadan kurtulmuş olursa o davranış pekişir yani bir sonraki benzer uyaranla karşılaştığında organizma yine aynı davranışı gösterme eğiliminde olur. Kişinin davranışı gerçekleştirme olasılığını arttıran uyaranlara olumlu pekiştireç denir. Çevrimiçi flört sitelerinde kişi biri tarafından beğenilirse uygulama bunu anında beğenilen kişiye iletiyor. Bu sitelerde beğeni almak olumlu pekiştirece güzel bir örnektir; kişi bir uygulamada hesap açar, paylaşımda bulunur ve sonucunda beğeni alırsa, beğenen kişilerle iletişim kurma olasılığı artar. Yani uygulamayı aktif kullanma davranışı pekişir.

Olumlu pekiştireçler üzerinde yapılan araştırmalar; ödülün organizma davranışı her gösterdiğinde sunulmasındansa, rastgele ve beklenmedik aralıklarla sunulmasının ödülle eşleşen davranışı yapma eğilimini daha fazla arttırdığını gösteriyor. Yani kişiyi aynı davranışı için her sefer ödüllendirmektense, aynı davranışı rastgele bir aralıkta ödüllendirmenin daha güçlü bir pekişmeyle sonuçlandığı söylenebilir. Bu keşif kumar makinalarının çalışma ilkesinde de yer alır.

Çevrimiçi flört sitelerinde beğeni almayla ilgili de benzer bir durum söz konusu. Kişi bir paylaşım yaptığında bazen yüksek bir ödül gelir yani fazla sayıda beğeni alır, bazense ödül gelmez yani kişi beğeni almaz veya düşük sayıda beğeni alır. Ödülün gelip gelmeyeceğini ne sıklıkta ve ne miktarda geleceğini bilmemek kişilerin çevrimiçi flört sitelerini kullanma davranışını pekiştirerek bu sitelerin popülaritesinin artmasına katkıda bulunur.

Çevrimiçi uygulamaların flört davranışı üzerindeki etkileri

Çevrimiçi flört uygulamalarının flört davranışına getirdiği yenilikleri günlük dile son yıllarda giren veya sık kullanılmaya başlanan terimlerden de anlayabilmek mümkün. Takılma kültürü (hook-up culture), umut verip oyalama (bread crumbing) ve hayalet olma (ghosting) bu terimlerin örneklerinden.

Takılma kültürü terimi özellikle üniversite kampüslerinde 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kullanılmaya başlayan fakat çevrimiçi flört uygulamaları nedeniyle giderek yaygınlaşan ve ana akım bir ilişki tarzı haline geldi. En basit tabiriyle tek gecelik ilişkileri, yani sıradan ve koşulsuz bir cinsellik amacıyla kurulan ilişkileri kapsıyor. Çevrimiçi flört uygulamaları kişiye istediği sürece iletişim bilgilerini gizleme ve yüz yüze tanışmaya göre daha fazla potansiyel partnere rastlama olasılığı sağladığı için takılma kültürüne uygun bir dijital zemin oluşturuyor. Özellikle bağlanma fobisi olan ve kaçıngan bağlanan bireyler için bu durum bir ilişkinin sorumluluğunu almadan cinsellik yaşama olasılığı yarattığı için oldukça cezbedici bir durum. Fakat gerek ilişkilerde cinsellikten daha farklı beklentileri olan kişilerin yaşadığı duygusal travma etkisi gerekse cinsel travmaların riskini arttırması nedeniyle kişiyi yaralayan bir ilişki kurma tarzı halini alabiliyor.

Genellikle umut verip oyalama olarak Türkçeye çevrilen bread crumbing terimi de çevrimiçi flört etmenin günümüz aşk ilişkileri literatürüne kattığı yeni bir terim.

Aslında tam karşılığı ekmeği kırıntı haline getirmek olan bu terimin ilişkilerdeki karşılığı potansiyel partneri ilgi kırıntıları ile beslemek. Bir ilişkiye tamamen kendini adamak potansiyel partner seçeneklerinin bol olduğu dijital ortamlarda bazı kişilere cazip gelmeyebilir. En azından olası seçenekler arasında bir karar vermeden önce olabildiğince seçeneği denemek isteyebilirler. Bu nedenle ilgiyi tamamen tek bir kişi üzerine odaklamaktansa ilgiyi birden fazla potansiyel partnere dağıtabilirler. Dolayısıyla her bir potansiyel partnerlerin payına ilgi kırıntıları düşer. Bu, bir nevi potansiyel partnerlere sürekli ama düşük seviyede ilgi göstererek onları bir umut içinde tutma taktiğidir. Böylelikle potansiyel partnerlerin gitmesine engel olurlar ve onu bir nevi yedekte tutarlar. Bu tavrın potansiyel partnerler için oldukça yorucu ve tüketici bir süreç olduğu açık.

Hayalet olma yani ghosting veya ghost’lamak herhangi bir görünür uyarı veya gerekçe olmaksızın tüm iletişimi aniden kesmek demektir. Çoğunlukla bir vedalaşmanın veya bir ilişkiyi bitirmenin getireceği duygusal yükten ve zorluktan kaçmak isteyen kişilerin ilişkiyi sonlandırmak için kullandığı yöntemdir. Yüz yüze kurulan ilişkilerde kişiler daha kolay ulaşılabilir oldukları için ghosting zordur. Oysa dijital ortamlar kişilere güvenli bir mesafe ve belirli bir düzey anonimlik sağlar. Bu nedenle dijital ortamlar ghosting için daha uygundur. Ghosting’e maruz kalan kişi çoğunlukla merak, şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşar, hevesi kursağında kalır. Özellikle görünürde her şey yolunda giderken birden karşıdaki kişi iletişimi kestiği için ne olduğunu anlayamaz. İlişkinin bitmesine neden olan durum belirtilmediği için de kişi kafasında yazdığı senaryolarla baş başa kalır. Bunun duygusal olarak zorlayıcı bir süreç olduğunu tahmin etmek zor değil.

Aşk dijitalleşince neler değişti?

Bu kavramların hepsi çevrimiçi aşkların yüz yüze aşklardan daha farklı hale gelmesine neden olabilir. Bu farkların başında sadakat konusundaki farklılıklar geliyor. Dijital platformlar az önce bahsettiğim ilişkilerin özelleşmesi durumu nedeniyle kişilerin çok daha özgürce çok sayıda kişiyle flört edebilmesi olanağı sağlıyor. Yüz yüze aşklarda sadakatsiz davranışların yakalanma olasılığı çok daha yüksekken, dijital aşklarda sadakatsizliği anlamak çok daha zordur. Üstelik dijital aşklardaki sadakatsizlik kavramının sınırları yüz yüze aşklardan çok daha bulanık. Örneğin; başka birinin profilini beğenmek sadakatsizlik mi? Hangi noktadan itibaren ilişki başlar? Çevrimiçi ilişkilerde aldatmanın tanımı nedir? Bu soruların yanıtlarının muğlaklığı dijital aşklarda sadakat konusunda problemler yaşanmasına neden oluyor.

Yüz yüze iletişimden çevrimiçi iletişimlere geçişin genel anlamda insan ilişkilerine getirdiği yeniliklerden biri bedensel ipuçlarının kaybolması nedeniyle duygu aktarımın zayıflaması. Mesaj üzerinden kurulan iletişimlerde kişiler birbirlerinin yüz ifadelerini, beden duruşlarını ve mimiklerini göremezler. Bu eksiklik her ne kadar emojilerle giderilmeye çalışıldıysa da bir sembolün aktarabileceği duygu kısıtlı ve göreceli. Dijital iletişimdeki duygu aktarımının kısıtlı oluşu dijital ortamlarda kurulan ilişkilerin yüz yüze ilişkilere göre daha yüzeysel kalmasına neden olabilir. Duyguların olmadığı ve/veya aktarılmadığı ilişkiler yüzeyselliğe mahkumdur. Aşk ilişkileri açısından düşünecek olursak duyguların aktarılmadığı bir aşk ilişkisi anlamsızlaşır, yüzeyselleşir ve kaçınılmaz olarak biter. Daha çok cinsellik üzerine kurulan, mekanik bir ilişki haline döner. Eşler bir ilişki içinde giderek yalnızlaşır. Bu duruma dijital platformun yarattığı bağımlılık ve sosyal izolasyon da eklenince kişi kendini yüzeysel ilişkiler kurduğu ve mütemadiyen yalnız hissettiği bir kısır döngü içinde bulabilir.

Dijital aşklar ve bağlanma stilleri

Dijital aşklarda yaşanan deneyimler kişinin bağlanma stiline göre de farklılıklar gösterebilir. Bağlanma stilleri kişinin aşk ilişkilerindeki davranışlarını da şekillendirir. Bu durum kişinin çevrimiçi flört etme davranışına da yansır.

Yakın ilişkilerde mesafe koymaya eğilimli, bağımsızlık ihtiyacı belirgin olan kaçıngan bağlanan kişilerle ilişkide yakınlığı seven ve hızlı bağlanma eğilimi gösteren kaygılı bağlanan kişilerin dijital aşk deneyimi birbirinden çok farklı olabilir. Kaçıngan bağlanan kişiler dijital ortamın yarattığı özgürlük ve anonimlik sayesinde ghosting ve bread crumbing davranışlarını daha fazla gösterip yüzeysel ilişkiler kurabilirler. Kaygılı bağlanan kişiler ise çevrimiçi iletişimin getirdiği belirsizlik karşısında daha da kaygılanıp partneri sık test eden ve ısrarcı bir tutum sergileyebilir, hızla bağlanıp kısa sürede bir ilişki beklentisi içine girebilirler. Beklentilerdeki bu farklılıklar her iki tarafın da olumsuz deneyimler yaşamasına neden olabilir.

Çevrimiçi flört uygulamalarını nasıl daha güvenli ve duygusal olarak daha az zorlayıcı şekilde kullanabilirsiniz?

Her ne kadar çevrimiçi flört uygulamaları iletişimin imkanlarını daha fazla ve hızlı hale getirerek partner bulma olasılığını arttırsa da az önce bahsettiğim nedenlerden dolayı duygusal olarak örseleyici bir hal de alabilir. Bu uygulamaların getirdiği faydalardan duygusal olarak kişinin kendisini koruyarak yararlanabilmesi için alınabilecek tedbirler şunlar:

–       Paylaştığınız kişisel bilgilerinizi sınırlayın: Profilinizde soyadınız, iş yeriniz, ev adresiniz veya sosyal medya hesaplarınız gibi hassas bilgileri paylaşmaktan kaçının. Konum bilgilerinizi otomatik paylaşıma açmayın, mümkünse manuel olarak paylaşın.

–       Gerçek hayattaki buluşmalarda dikkatli olun: Eğer çevrimiçi tanıştığınız biriyle yüz yüze görüşmeyi planlıyorsanız buluşmayı halka açık ve güvenli bir yerde gerçekleştirin. Bir tanıdığınıza buluşma planınız hakkında bilgi verin.

–       Yüz yüze ilişkilerinizi ihmal etmeyin: Çevrimiçi flörtü tek olasılık olarak görmek yerine, hayatınızdaki diğer seçenekleri de göz önünde bulundurun.

–       Sınırlarınız iyi belirleyin: Ne kadar hızlı ve hangi kişisel bilgilerinizi paylaşacağınıza, ne zaman yüz yüze görüşmeye geçeceğinize dair net sınırlarınız olsun.

–       Beklentilerinizi iyi yönetin: Karşıdaki kişinin dürüst olmayabileceğini ve herkesin aynı beklentiyle iletişim kurmayabileceğini unutmayın. Hızlı bağlanma ve duygusal yatırım yapma konusunda ayağınız frende gidin.

–       Reddi kişisel algılamayın: Bu uygulamaların takılma kültürü, oyalama ve hayalet olma gibi özelliklerin görülebileceği bir ortam olduğunu unutmayın ve bu tavırlara maruz kaldığınızda bunu kişiselleştirmeyin. Karşıdakinin bunları yapıyor olması onunla ilgili bir sorun, sizinle ilgili bir sorun değil. Sizin yetersiz olduğunuz anlamına gelmez, onun sağlıklı bağlar kuramayan biri olduğu anlamına gelir.

–       Kendinizle ilgili değerleri çevrimiçi flört uygulamalarındaki başarınıza endekslemeyin: Özdeğer, özgüven ve özsaygınız çevrimiçi flört uygulamalarında kaç kişinin sizinle iletişime geçtiğine ve nasıl iletişime geçtiğine bağlı olmasın. Çevrimiçi ortamın “sanal” bir ortam olduğunu ve herkesin aynı dürüstlükte davranmayabileceğini unutmayın.

Kaynaklar

1-   https://www.eharmony.com/history-of-online-dating/#:~:text=%E2%80%9COPERATION%20MATCH%E2%80%9D,to%20fill%20out%20a%20questionnaire.

2-   https://www.haberturk.com/stil/sevgilinizle-nerede-tanistiniz-3751809?page=4

3-   Aktaran: Marie Bergström. The New Laws of Love: Online Dating and the Privatization of Intimacy. Polity Press, 2022.

4-   https://www.haberturk.com/stil/sevgilinizle-nerede-tanistiniz-3751809?page=4

5-   https://www.statista.com/chart/20822/way-of-meeting-partner-heterosexual-us-couples/

6-   https://gemius.com/blog/gemius-turkey-we-searched-for-love-in-digital/

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 14 Şubat 2025’te yayımlanmıştır.

Aslıhan Dönmez
Aslıhan Dönmez
Prof. Dr. Aslıhan Dönmez - Psikiyatri uzmanı ve nörobilim doktoru. Çalışma alanları kaygı bozuklukları, depresyon ve yeme bozuklukları. Uzmanlık alanı Bilişsel Davranışçı Terapi. Halen Boğaziçi Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak dersler veriyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x