Toplum

2 Mayıs 2023

Yazdır

Kadınlar seçimlerde ne ister?

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın 17 Nisan’da yaptığı açıklamaya göre, 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanacak seçmen sayısı 60 milyon 697 bin 843; bu rakamın yaklaşık 30 milyonunu, yani yaklaşık yüzde 50’sini kadın seçmen oluşturuyor. Buna rağmen, yönetimde kadınların ne ölçüde temsil edildiğine dair çalışmalar olsa da oy verme davranışları, kadınlar ve seçim tercihleriyle ilgili çalışma hemen hemen yok gibi. Oysa “Kadınlar seçimlerde ne ister?” sorusunun yanıtını ararken karşımıza çıkan veri üzerinde düşünülmeye, tartışılmaya değer.

Önce 2023 Türkiyesi’ndeki kadınların bir fotoğrafını çekelim. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022’de paylaştığı verilere1 göre, Türkiye nüfusunun %49,9’unu kadınlar oluşturuyor. En az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı %87,3.

Cinsiyete göre seçilmiş göstergeler, 2021

Kaynak: TÜİK, Ulusal Eğitim İstatistikleri Veri Tabanı, 2021
TÜİK, Hanehalkı İşgücü Araştırması, 2021

15 ve daha yukarı yaştaki işgücüne katılma oranı yüzde %32,8. Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katılıyorlar. Okuryazar olmayan kadınların işgücüne katılma oranı %12,8, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı %25,3, lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %32,5, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %38,5 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılma oranı %67,6.

Yine TÜİK araştırmalarına ve çoğumuzun tecrübesine göre, ev işlerini genellikle kadınlar üstleniyor. Kadınlar en fazla %94,4 ile çocuk bakımı, %85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), %85,4 ile yemek yapma ve evin toplanması ve temizlenmesi işlerini üstlenmiş durumda.

Ev kadınlarının sayısıysa 14,7 milyon,2 yani Türkiye’de işgücüne dahil olmayan 29 milyon kişinin yüzde 50’si. Türkiye ortalamasında kadın seçmenler arasında en büyük kategoriyi de %32 ile ev kadınları oluşturuyor.

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) hazırladığı Kadınların Ekonomik ve Toplumsal Yaşamdaki Sorunları Araştırma Raporu’na3 göreyse, kadınların yüzde 60,3’ü kendisini mutsuz hissediyor.

Kadınların oy verme davranışları

Peki, kadınların oy verme davranışı geçmişten günümüze nasıl şekillenmiş?

1950 ve 1970’li yıllarda, hatta 1990’lara kadar Türkiye’deki kadın seçmenin erkek seçmene göre daha sağ kökenli partilere oy verdiğini gözlemliyoruz.4 Literatürde, buna ‘geleneksel toplumsal cinsiyet farklılığı’ deniyor. Türkiye, OECD ülkelerinde Şili’den sonra geleneksel cinsiyet farklılığının en yoğun olduğu ülke. Bu konuda Arjantin, Romanya, Tayvan, Hindistan ve Meksika gibi gelişmekteki ülkelerden de fazla bir oranda kadınlar sağ partileri destekliyor.

Üstelik sözünü ettiğimiz 1950-1990 yılları arasındaki son dönemlerde özellikle 1980’den sonra Türkiye’de önemli bir feminist hareket başladı. Ancak bu hareketin tüm topluma yayılmaması, birkaç büyük şehirle sınırlı kalması nedeniyle kadınların oy verme davranışları değişmedi. Bu durumu, gelişmekte olan ülkelerdeki toplumsal cinsiyet meselelerini açıklamak için başvurulan cinsiyet eşitsizliğinin gelişimsel kuramı (developmental theory of gender gap) ile açıklamak mümkün.

Bu teoriye göre, geleneksel toplumlarda kadınların ev ve çocuğa dair işlerle meşgul olmaları, eğitim seçeneklerinden mahrum bırakılmaları ve yaşlı bakımı dahil, geleneksel aile sisteminin devam etmesinden sorumlu tutulmamaları, kadınların ‘maaşlı’ işlerde çalışmamalarına neden oluyor.

Yapılan araştırmalar, kadınların maaşlı işte çalışması, işgücüne katılmaları sonucu siyasete daha çok katıldıklarını, seçim tercihlerinin çeşitlendiğini ve sol kökenli partilere de oy verdiklerini gösteriyor.5

Kadınlar ve Türkiye’ye özgü şartlar

Fakat yine de bu değerlendirmeleri yaparken Türkiye’ye özgü koşulları da göz önüne almak durumundayız.

Türkiye, Batı toplumları gibi 1970’li yıllarda tüm ülkeyi kapsayan eğitim ve kadın istihdamının yükseltilmesi gibi adımlar atamadı ama 1980’li yıllardan itibaren kırsal yörelerden büyükşehirlere göç, gecekondu ve şehirlerin çeperlerinde göçmenlerin yerleşmesi gibi büyük sosyal değişimler geçirdi.

1980’li yılların başında Türkiye ve Avusturya aynı seviyede kadın istihdamına sahipti, ancak Türkiye’de kırsal bölgeden büyükşehirlere göçle birlikte, kadınların organik olan köy alanı da şehirdeki farklı varolma alanlarına yöneldi. Türkiye’deki ekonomik büyüme, işçi talebini de artırmadı üstelik. Bu zayıf iş gücü talebi kadınların daha az istihdam edilmesine yol açtı.6 Bu nedenle, kadının evde kalmasına, erkeğin de eve ekmek getiren kişi durumuna gelmesine yol açtı.

Kadın istihdamının artmaması, daha önce tarımda çalışan kadınların şehirlerde resmî olarak istihdama katılmaması, son 20 yılda Türkiye’de kadın istihdamının yüzde 32-36 bandında kalmasına yol açtı. Bu sosyolojik değişimler hem kadın ile erkek arasındaki ekonomik uçurumu açtı hem de kadın-erkek siyasal uçurumunu derinleştirdi.

Sonuç itibariyle çeşitli faktörlerin etkisiyle günümüzde kadınlar, erkeklere kıyasla daha fazla sağ partileri tercih ediyor. Aslında Türkiye’de tüm seçmenler daha fazla sağ partileri seçiyor, ancak kadınların burada itici güç olduğunu söylememiz gerekiyor.

Kadınlar ve oy tercihleri

Peki, kadın seçmenin en geniş kısmını oluşturan çalışmayan kadınlar siyasetten ne bekliyor, ne talep ediyor?

Araştırma şirketi IPSOS’un 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasında yaptığı ankete göre,7 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan farklı toplumsal kesimler arasında en çok ev kadınları arasında oy alıyor.

Araştırma şirketi Konda’nın 2018 yılında yaptığı seçmen kümeleri araştırmasına göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) seçmenlerinin dağılımına bakıldığında – %12 üst düzey çalışan; %27 çiftçi, esnaf ve işçi; %14 emekli; %37 ev kadını; %5 öğrenci – en büyük payı %37 ile ev kadınlarının aldığı görülüyor.8

Yine Konda’nın 2010 ve 2017 yılları arasındaki aylık anketleri, özellikle çalışmayan kadınların Adalet ve Kalkınma Partisi’ni diğer partilere göre daha fazla tercih ettiklerini gösteriyor. Liseden daha az eğitimli ve ev kurucu kadınlar AK Parti’ye %52,5 oranında oy veriyor.9 AKP’ye en az oy veren kadınlar çalışan, üniversite ve üzeri eğitim sahibi olanlar. Ayrıca üniversite ve daha üzeri eğitim almış olmakla birlikte çalışmayan ev kurucu kadınlar; aynı eğitim seviyesindeki çalışan kadınlara göre AKP’ye %39.4’e fazla oy veriyorlar.

Kadınların oy tercihlerini belirleyen unsurlar

Peki, çalışmayan kadınların çoğu neden muhafazakâr partilere oy vermeyi tercih ediyor?

Bazı araştırmalar,10 kadınların kendilerini korumak için iş dünyasına girmemeyi tercih ettiklerini söylüyor. Zira kadınlar iş ortamını tehlikeli, daha seküler bulduklarını, kadınların iş ortamında süistimal edilebileceklerine inandıklarını ve bu nedenle iş ortamına girmektense aile ortamında kalmayı tercih ettiklerini ortaya koyuyor.

2011 ve 2012 yıllarında yaptığım Adalet ve Kalkınma Partisi: 2002’deki seçimlerle iktidara gelişi ve Türkiye toplumunda ve politikasında yerleşmesi başlıklı doktora araştırması için Adalet ve Kalkınma Partisi Kadın Kolları ve Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları ile yaptığım mülakatlarda şunu fark ettim: Kadınlar güvenli bir ev ortamı, bir ‘yuva’ ve çocuklarını sağlık merkezlerine götürebileceği, onların aşılarının yapılabildiği, temel eğitim taleplerinin karşılandığı bir sistem istiyor. Pek çok makale, Refah Partisi (1983 – 1998) Kadın Kolları’nın aktif olduğu dönemlerden beri kadınların bu vb. isteklerinin daha çok muhafazakâr partilerce karşılandığını düşündüğünü gösteriyor.

Alan çalışmasında, CHP kadın kolları ile yaptığım görüşme yaptığım mülakatlarda şöyle bir bilgi edinmiştim: AKP, özellikle ilk 2002-2010 yılları arasında, tam olarak şehirli sisteme entegre olamamış, 8 yıllık zorunlu eğitimi tamamlanmış, 20-24 yaş grubu kadınların taleplerini anladığını ifade etmişti. Kadınların çalışmaması, ev ve mahalle ortamında kalması da etkin kadın kollarına sahip AK Parti’nin avantajlarından biri.11

Kadın kolları çalışmalarının bu kadınların taleplerini anlamada ve o taleplere göre politika üretmede çok yardımcı olduğu aşikâr.

Siyasi partiler de bu kadınlara uygun politika geliştirdiklerini de ifade etmemiz gerekiyor. Örneğin, AKP’nin kadın kolları kadınlara yönelik politikalarda çok aktif. Ev kadınlarının ya da daha doğru bir tabirle ev kurucu kadınların ve onların ailelerinin ihtiyaçlarını karşılayan pek çok projeyi AKP’nin politikalarında bulmak mümkün.12

Kadın ve çocuk sağlık merkezleri, kadınlar için İstanbul’da semt konakları, kadınların evden çıkmalarını teşvik edici pek çok aktivite sunan projeler yapıldı. Bu ve benzer projeleri şimdi de CHP yönetimindeki İstanbul Belediyesi’nin devam ettirdiğini görmek mümkün.

Kadınlar çalışmıyorlarsa çoğu zaman talepleri daha sınırlı kalıyor, ailenin temel taşı ve anne olarak toplumda saygı görüyorlar. Ailenin temel taşı olarak görüldükleri için de ayni ve nakdi yardımlar kadınlara yöneltildi. Ayrıca, daha önceleri kendilerini modernleşmenin kıyısında hisseden ekonomik olarak orta alt gelir grubundan kadınlar kendilerine yönelik çeşitli politikalarla, kadın ve çocuklara özel organizasyonlarla, yardımlarla yeni bir vatandaşlık deneyimi yaşadılar.

AKP ve kadınların oy ilişkisine bakıldığında, son yirmi yılda kadınların AKP’yi tercih etmesinin nedenlerinden birinin de AKP’nin onların taleplerini karşılaması olduğunun altını çizmek istiyorum.

Örneğin, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kadın seçmenlerin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’e sırf kadın olduğu için oy verildiğini gözlemlemedik. Ancak pek çok araştırma kadınların sayesinde Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014’te cumhurbaşkanı seçildiğini ortaya koydu.13

2010 – 2017 verileri bize ne söylüyor?

Yine KONDA araştırmalarına göre, kadınların MHP’ye de az oy verdiğini gözlemliyoruz.14 2010-2017 yılları arası MHP’li seçmenlerin ortalama kadın-erkek dağılımında, kadın seçmenin erkek seçmenin gerisinde kaldığı görülüyor. Diğer bir deyişle MHP seçmeninin çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. MHP, kadınların ilk tercihi değil, AKP’ye göre çok daha geride kadınlardan aldıkları destek.

CHP’li seçmenler arasındaysa 2010-2017 verilerine göre kadın ve erkek dağılımının neredeyse eşit. Genel seçmenlerin %32’si ev kuruculardan oluşurken, CHP’lilerde bu oranın %23 olması dikkat çekiyor.

HDP’de son 7 yılın seçmen kümelerine baktığımızda şunu gözlemliyoruz: HDP %60 oranında erkeklerden oy alıyor.15

Ev kurucu kadınlar Türkiye’de çok yüksek bir sayıda olduğu için de, HDP’yi destekleyenlerin icra ettikleri meslekler değerlendirildiğinde, Türkiye ortalamasında olduğu gibi ev kuruculuğu en yüksek oranda. 2010-2017 yılları içerisinde HDP/BDP seçmen profilinin çalışma durumunun dağılımına gerek seyir gerekse ortalama üzerinden bakıldığında ev kadınlarının payının oldukça yüksek olduğu görülebilir. Örneğin, bu yılların ortalamasına bakılacak olursa, yüzde 29’luk bir oranla HDP/BDP’yi destekleyenlerin ev kadınları iken bu oran Türkiye’de yüzde 32 civarında. (Konda 2018).

Kadınlar 14 Mayıs seçimlerini nasıl etkileyebilir?

Türkiye’de seçmenin yarısını oluşturan kadınlar hiç şüphesiz 14 Mayıs 2023 seçimlerinde en belirleyici unsurlardan olacak.

AK Parti, yıllardır özellikle sosyal politikaları destekleyerek ve en geniş seçmen (%32) kesimini oluşturan ev kadınlarına/ev kurucularına hitap ederek büyük bir destek elde etti.

Yine araştırmam sırasında görüştüğüm CHP Kadın Kolları’ndan yetkililer şunu söylemişti: “Söz konusu kadın kümesinin tam olarak AKP’ye teslim olduğunu söyleyemeyiz, talepleri farklılaşabilir ve ona göre başka partileri tercih edebilirler.” Bu nedenle, son 3 senedir yerelde İstanbul, Ankara, İzmir Büyükşehir Belediyeleri’nin faaliyetleriyle çalışmayan kadınların ihtiyaçlarını olabildiğince karşılamaya çalışıyorlar.

Bu gelişmeler ve değişen sosyo-ekonomik koşulların, 2023 cumhurbaşkanlığı ve de milletvekili seçimlerinde kadınların oy tercihlerine etki edip etmediğini hep birlikte göreceğiz.

Referanslar

Abendschön, S., & Steinmetz, S. (2014). The gender gap in voting revisited: Women’s party preferences in a European context. Social Politics, 21(2), 315-344.

Arat, Y. (2005). Gender and citizenship in Turkey. Women and Islam: Critical concepts in sociology, 58-70.

Arat, Y. (2010). Religion, Politics and Gender Equality in Turkey: implications of a democratic paradox?. Third World Quarterly, 31(6), 869-884.

Blaydes, L., & Linzer, D. A. (2008). The Political Economy of Women’s Support for Fundamentalist Islam. World Politics, 60(4), 576–609. http://www.jstor.org/stable/40060212
Çarkoğlu, A. (2008). Ideology or economic pragmatism?: Profiling Turkish voters in 2007. Turkish Studies, 9(2), 317-344.

Çavdar, G. (2022). Why Women Support Conservative Parties: The Case of Turkey, Political Science Quarterly, 137, 43-72. https://doi.org/10.1002/polq.13279
Fidrmuc, J., & Tunali, C. B. (2015). The Female Vote and the Rise of AKP in Turkey.

Giger, N. (2009). Towards a modern gender gap in Europe?: A comparative analysis of voting behavior in 12 countries. The Social Science Journal, 46(3), 474-492.

Inglehart, R., & Norris, P. (2000). The developmental theory of the gender gap: Women’s and men’s voting behavior in global perspective. International Political Science Review, 21(4), 441-463.

Ilkkaracan, I. (2019). Economic and political gender gaps and the rise of populism. Journal of International Affairs, 72(2), 191-208.

Kandiyoti, D. 2014. No laughing matter: Women and New Populism in Turkey. Open Democracy. Available at: https://www.opendemocracy.net/en/5050/no-laughing-matter-women-and-new-populism-in-turkey/

KONDA, 2018a. MHP Seçmen Kümeleri

KONDA, 2018b. AK Parti Seçmen Kümeleri

KONDA, 2018c. CHP Seçmen Kümeleri

KONDA, 2018d. HDP Seçmen Kümeleri

Negrón-Gonzales, M. (2016). The feminist movement during the AKP era in Turkey: challenges and opportunities. Middle Eastern Studies, 52(2), 198-214.

Tremblay, P. 2014. How Erdogan won the women’s vote. Al-Monitor. Available at: https://www.al-monitor.com/originals/2014/08/turkey-women-akp-vote-presidential-elections.html

Togeby, L. (1994). Political implications of increasing numbers of women in the labor force. Comparative Political Studies, 27(2), 211-240.

White, J. (2011). Islamist mobilization in Turkey: A study in vernacular politics. University of Washington Press.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 2 Mayıs 2023’te yayımlanmıştır.

  1. https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-Kadin-2022-49668
  2. https://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/817170-turkiyede-kac-ev-hanimi-var
  3. https://sodev.org.tr/wp-content/uploads/2023/03/SODEV_Turkiyede_Toplumsal_Hayatta_ve_Is_Hayatinda_Kadin_Olmak_Arastirmasi-SON-1.pdf
  4. Norris and Inglehart, 2000, p.45.
  5. Togeby, 1994 Manza and Brooks, 1998
  6. Karacan (2019)
  7. https://www.politikyol.com/ev-kadinlari-kime-nasil-oy-veriyor/
  8. https://konda.com.tr/uploads/konda-secmenkumeleri-akparti-secmenleri-mayis2018-f3848f8d2137abf61eb8f9d2ab392e27a01c13f29fc7a5334ee3cc1336fd753c.pdf
  9. Çavdar (2022)
  10. Blaydes ve Linzer (2008)
  11. Arat 2005; White, 2011
  12. Kandiyoti, 2014
  13. Tremblay, 2014
  14. KONDA, 2018a; KONDA, 2018b
  15. KONDA, 2018c; KONDA, 2018d

Sevinç Bermek

Dr. Sevinç Bermek - London School of Economics and Political Science’da araştırma görevlisi. Son dönemde çalışmalarını Türkiye toplumunda mağduru suçlayıcı toplum normlarının kadına şiddete karşı yönelik politikaların etkisine yoğunlaştırmış olan Bermek, anket, deney, derinlemesine mülakatlar yöntemlerini kullanarak karşılaştırmalı siyaset ve kamu politikaları üzerine çalışmalar yaptı. 2019’da AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesi ve toplumda ve siyasette yerini sağlamlaştırmasına yönelik tezini kitaplaştırdı. 2007’de Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nde lisans, 2008 yılında, Warwick Üniversitesi’nde uluslararası politik ekonomi üzerine yüksek lisans, 2013’te Warwick Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. 2016 yılında, King’s College Londra’da misafir araştırmacılık yaptı. 2022’de de Harvard Üniversitesi’nde Avrupa Çalışmaları Merkezi’nde misafir araştırmacılık yaptı.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x
Send this to a friend