Yakın bir arkadaşınızla ya da çok da samimi olmadığınız biriyle size zarar veren bir deneyim yaşadığınızda hem gördüğünüz zarar hem de o kişiyle ilişkinizin sonrasında dair düşünceler zihninizi oldukça meşgul edebilir, hatta pek çok olumsuz duyguya gark edebilir.
ABD, Mississippi Üniversitesi’nde Liderlik ve Danışmanlık Eğitimi Bölümü Başkanı Richard S. Balkin, Psyche internet sitesinde yayımlanan yazısında işte böylesi durumlarda affetmenin nasıl mümkün olabileceğini ve sağlayacağı faydaları anlatıyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“İnsanlar için en karanlık anlar, ilişkilerinin sıkıntıda olduğu veya bozulduğu zamanlardır. Dürüst olmama, ihanet ve diğer kötü davranış biçimleri, içinizde bir şeyler kırılmış gibi hissettirebilir. Birisi sözünü tutmamış, size hakaretler yağdırmış veya sadakatsizlik yaparak güveninizi sarsmış olabilir. Affetmeye ne kadar değer verseniz de acının üstesinden gelmek ve size zarar veren kişiyi affetmek çoğu zaman zorlayıcıdır.
Affetmenin önündeki en büyük engel, anlaşılabilir duygusal tepkilerinizdir. Olanlar hakkında stres, öfke, korku veya üzüntü hissediyorsanız, bu olumsuz duygulardan kaçınmanın bir yolu olarak affetme olasılığını ve hatta belki de çatışmanın kendisini düşünmekten kaçınabilirsiniz. İnkâr ve duygusal baskılama gibi yaygın savunma mekanizmaları, hem bir tür koruma sağlar hem de deneyimlediğiniz yanlışı ele almanızı engelleyebilir. Ancak neticede, bize verilen zararla ilgili duygularımız ve buna neden olan kişiyle ilişkimizle başa çıkmamız gerekir.
Birçok insan için affetme, duygusal yükü hafifletmenin temel bir yoludur. Bu yazıyı, birinin size sıkıntı, acı veya başka şekillerde zarar vermiş olması nedeniyle okuyorsanız, aradan yıllar geçse de o kişiye karşı olumsuz duygular hissetmeniz normaldir. (…)
Kendimizi affedici veya affedici olmayan biri olarak düşünmemek, bunun yerine bazı durumlarda zamana ve bağlama göre daha fazla veya daha az affedici olabileceğimizi anlamak önemlidir. (…)
Bu yazıda, koşullarınıza bağlı olarak affetmek üzerine düşünmek ve bu doğrultuda çabalamak için birkaç adım sıralayacağım.
Durumunuzu işbirliği yaklaşımıyla keşfedin
Affetmeyi düşünürken yardımcı olabilecek ilk adım, size zarar veren kişi ve yaptıkları hakkında güvendiğiniz biriyle konuşmaktır. Konuştuğunuz kişi bir arkadaşınız, akıl hocanız veya yakın bir aile üyeniz olabilir. Olanlar ve zarar veren kişi hakkındaki hislerinizi paylaşmak, yaşadıklarınızı daha net anlamanıza yardımcı olabilir. Düşündüğünüzden daha öfkeli veya incinmiş olduğunuzu fark edebilirsiniz.”
Yazar, öfke, bezginlik veya üzüntü gibi duygularla temas kurmanın, bu duygular üzerine çalışmaya başlama fırsatı sunduğunu belirtiyor: “Bazen bunlar altta yatan bir korkuyla bağlantılı olabilir. Örneğin, öfkeli hissettiğinizde kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: ‘Beni korkutan ne?’ Çoğu zaman bu korku, daha fazla zarar görme, başka birinin zarar görebileceği veya hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair bir korkudur.
Duygularınız hakkında konuşmaya alışkın değilseniz, güvendiğiniz biriyle bile böyle bir sohbete başlamak zor gelebilir. Şunu söyleyerek başlayabilirsiniz: ‘Son zamanlarda bir şeyle mücadele ediyorum…’ veya ‘Bir süredir beni rahatsız eden bir şey hakkında konuşmaya nihayet hazırım…’ Ortamınızı da düşünün. Böyle bir sohbetin nerede gerçekleşmesini istersiniz? Duygusallaşma ihtimaliniz var mı? Kendinizi nerede güvende hissedersiniz?
Ayrıca, konuşmadan ne elde etmeyi umduğunuzu da düşünün. Tavsiye her zaman yardımcı olmaz; bazen sadece anlaşılmak isteriz. (…) Olanlar hakkında konuşarak ve kendinizi daha iyi anlayarak ilerleyebilirsiniz. Size zarar veren kişinin hayatınızda bir yeri olacak mı? Gelecekte bu kişiyle iletişim düzeyiniz nasıl olacak? (…)
Uzlaşma yararlı veya gerçekçi mi?
Uzlaşmaya karar vermek her zaman karmaşık bir durum yaratmaz; özellikle de size zarar veren kişiyle daha önce bir ilişkiniz olmadıysa. Ancak bir ilişkiniz varsa ve o kişiye karşı hâlâ şefkat ve empati duyuyorsanız, ilişkiyi onarmanın sizin için iyi olup olmadığı sorusu ortaya çıkabilir. (…) Uzlaşmanın bir gereklilik olmadığını unutmayın. Biriyle ilişkinizi düzeltmeden onu affedebilirsiniz. Uzlaşmanın faydalı olup olmayacağına karar veremediyseniz, aşağıdaki adımları göz önünde bulundurun:
Geri bildirim alın: Güvendiğiniz bir arkadaşınız, aile üyeniz, akıl hocanız veya danışmanınızla konuşun. Özellikle toksik bir ilişki söz konusuysa bu önemlidir. Geri bildirime açık olmak, tekrar sağlıksız bir duruma girmenizi önleyebilir.
Uzlaşma sağlanmış bir ilişkinin nasıl olabileceğini düşünün: Gerçekçi olarak, daha önce ilişkide yaşadığınız sıcaklık veya mutluluğun yeniden canlandığını hayal edebiliyor musunuz? Uzlaşma, eğer varsa, diğer aile üyeleri veya çocuklarınız için faydalı olur mu? (…)
Size zarar veren kişinin ilişkiye verdiği değeri göz önünde bulundurun: Diğer kişi ilişkiye sizin verdiğiniz kadar önem veriyor mu? (…) Tersine, diğer kişi yanlış davrandığında suçu kabul etmeniz veya özür dilemeniz veya deneyiminize yönelik bakış açınızı değiştirmenizin beklendiğini mi hissediyorsunuz? (…)
Pişmanlık belirtileri ve değişim eğilimini gözlemleyin
Uzlaşmanın değerli olabileceğine karar verirseniz, size zarar veren kişinin size ne gösterdiğini göz önünde bulundurmanız gerekecektir. Yaptıklarından pişmanlık duyuyor mu? Size verdiği zararı giderecek şekilde değişmeye istekli mi? Karşınızdakinin pişmanlık duymaya ve davranışlarını değiştirmeye istekli olup olmadığı, nihayetinde size bağlı değildir. Ancak, zararı anlamlı bir şekilde ele almaya isteksiz biriyle yeniden bağ kurma konusunda karar verme gücüne sahipsinizdir.
Pişmanlık ve değişimin mevcut olup olmadığını belirlemek, karşınızdaki kişiyle dürüst bir diyalog kurmak ve herhangi bir pişmanlığın ve değişim eğiliminin kısa ömürlü veya manipülatif olmayacağına dair kanıt gerektirir. Pişmanlığın ve değişim niyetinin gerçek olup olmadığını belirlemek bazen zordur ve bu konuda dışarıdan geri bildirim almak için profesyonel danışmanlık yardımcı olabilir. (…)
Uzlaşmayı seçerseniz: Gördüklerinizi ve umduklarınızı paylaşın
Size zarar veren kişinin pişmanlığı ve değişim taahhüdünün ötesinde, uzlaşmayı mümkün kılan nedir? Diğer olası faktörler, ilişkide gördüğünüz sıcaklığı ve pozitifliği o kişiye ifade etme isteğiniz, pişmanlığı ve yaptıkları değişiklikleri kabul etmeniz ve uzlaşmayı sürdürme isteğinizdir. Aşağıdaki yaklaşımlar bu noktada yardımcı olabilir:
Size zarar veren kişiye olumlu duygularınızı ifade edin: Bu kişinin olumlu yönlerini, en azından olumsuz yönleri kadar düşünebilirsiniz. Affetme üzerine yaptığım araştırmalarda, birinin kendisine zarar veren kişiye karşı olumlu duygularının, uzlaşma olasılığının güçlü bir göstergesi olduğunu tespit ettim. Bu duyguları ifade etme riskini almak, ilişkiyi yeniden inşa veya belki de yeniden müzakere etmenin önemli bir parçası olabilir. (…)
Karşınızdakinde pişmanlık ve değişim gördüğünüzde, bunu kabul edin: Olumlu bir değişim gördüğünüzde, bunun karşılıklı olarak faydalı bir ilişkiye katkıda bulunduğunu onlara bildirin.
Uzlaşmada görmeyi umduğunuz faydaları hatırlayın: Size zarar veren kişi ile uzlaşmak için ortak aile bağları gibi dışsal nedenleriniz olabilirken, nihayetinde sizin için doğrudan bir fayda bulunmalıdır. Karşınızdakine, ilişkide bundan sonra ne istediğinizi ifade etmeniz önemlidir. (…) Bu, etkileşim sağlamak ve tek başınıza hareket etmediğinizden olmak için bir fırsattır.”
Uzlaşamasanız da olumsuz duygularınızdan kurtulun
Yazar, affetmenin, bir borçtan feragat etmek; artık size borçlu olunan bir şeyi almayı beklememek anlamına geldiğini söylüyor: “Bazen, borçlu olunan şey fizikseldir, örneğin biri malınıza zarar vermiştir. Ancak çoğu zaman, sevgi, güvenlik veya bağlılık beklentisi gibi daha soyuttur. Size zarar veren kişiye yönelik husumetten vazgeçmek, borçlu olunan şeyin asla verilmeyeceğini fark edebilirseniz daha kolaydır. Sonuç, hissettiğiniz baskı ve duygusal yükünüzde bir azalma olabilir: ‘Senden istediğimi asla alamayacağım, bu yüzden artık bana borçlu değilsin. Sana iyi dileklerimi iletiyorum, bu kadar.’
Bu adımdaki zorluk, size borçlu olunan şeyi alamayacağınızı anladığınızda üzüntü ve keder hissetmenizdir. Bu hisleri fark etmek ve ister maddi ister manevi olsun ödenmemiş bir borcun sonucunu kabul etmek, olumsuz hislerinizden kurtulmanıza yardımcı olabilir. (…)
Affetme sürecinizin sonuçlarını düşünün
Affetme süreciniz sizi uzlaşmaya götürüyorsa, size zarar veren kişiyle pişmanlık ve değişim hakkında konuştuktan sonra kendinize şu soruyu sorun: Güven ve iletişim ne ölçüde yeniden tesis edildi? Bu kişiyle yeniden ilişki kurulacaksa, açık ve dürüst iletişim, ardından kişinin davranışlarını gerçekten değiştirmesi esastır. İdeal olarak, çözüme ulaşıldığı için rahatlayacaksınız.
Süreciniz sizi uzlaşmadan affetmeye yönelttiyse, ilişkinin kaybı (eğer varsa) sizi kederlendirebilir ya da bazı çelişkili duygular yaşatabilir. Çalkantılı ilişkiler sona erdiğinde, genellikle üzüntü ve rahatlama bir aradadır. (…) Sağlıksız bir ilişkiden çıkmak güçlendirici de olabilir ve ilişkide deneyimlediniz olumsuz enerji ve dramanın ortadan kaldırılması önemli bir rahatlama yaratabilir. Artık bir kişiyi, göremeyeceğiniz davranış değişiklikleri, taahhütler vb. için sorumlu tutmadığınızda, beklenti ve öfke gibi duygusal yükler olmadan ilerlemek kolaylaşır. (…)
Bu yazı ilk kez 29 Kasım 2024’te yayımlanmıştır.