Tarih boyunca, yalnızca ticaretin değil, sosyal ve kültürel alışverişlerin de yapıldığı İpek Yolu, Baharat yolu gibi sınır aşan güzergâhlarda etkin olabilmek için savaşlar ve güç mücadeleleri yapıldı.
Bu güzergâhlarda kullanılan develerin yerini bugün hızlı trenler ve hatta fiber optik ağlar almış olsa da, onlar için yapılan mücadele hiç değişmedi.
Şimdi de dünya ticaretini, küresel ve bölgesel güçlerin etkilerini ve şüphesiz tarihi de şekillendirecek yeni bir koridor gündemde: Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru.
The route of India’s Middle East Transport Corridor to Europe pic.twitter.com/S6ATpmIu8B
— Samuel Ramani (@SamRamani2) September 11, 2023
Çin’e alternatif arayışı
Hindistan’ın Mumbai Limanı’ndan başlayıp, Almanya’nın Hamburg kentinde sonlanması beklenen, Türkiye’yi bypass eden bu koridor, son üç yıldır Batı’nın Çin’i dengeleyebilmek için giriştiği arayışlara da cevap niteliğinde.
Bu arayışta, hem ucuz işgücü hem de Çin ile sorunlu ilişkileri nedeniyle Hindistan ön plana çıktı.
Hindistan’ın yeni bir üretim merkezine dönüştüğü süreçte, ABD’nin öncülüğündeki G7 ülkeleri, 2021’de 40 trilyon dolarlık “Daha İyi Bir Dünyayı Yeniden İnşa Et” (Build Back Better World-B3W) politikasını kabul etti.
2022’deki zirvede, Kuşak-Yol Projesi’ne alternatif olacak şekilde Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı kabul edildi.
9-10 Eylül 2023 tarihlerinde gerçekleştirilen G20 Zirvesi’nde Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı’nın bünyesinde hayata geçirilmesi kararlaştırılan “Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru” (IMEC) için mutabakat metni imzalandı.
Koridorun geçeceği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Avrupa Birliği (AB), Fransa, İtalya, Almanya’nın yanı sıra, koridor güzergâhında olmayan ABD de metni imzalayanlar arasındaydı.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru nedir?
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru, Hindistan’ın Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya bağlanmasını sağlayacak bir koridor.
Koridor çok modlu, yani deniz, kara ve demiryolları kullanılacak.
İki ay içinde ülkelerin eylem planlarını geliştirmesi beklenen koridor iki parçadan oluşuyor.
İlk parça, Hindistan-Körfez ülkeleri arasındaki bağı sağlayacak olan Doğu Koridoru. İkinci parça da Körfez-Avrupa arasındaki bağı sağlayacak olan Kuzey Koridoru.
Koridor Ürdün ve İsrail üzerinden de geçecek. Daha sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaşacak.
Bu koridorun Hindistan, Rusya ve İran işbirliğinde geliştirilen Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru’yla (INSTC) uyuştuğunu söylemek mümkün. Zira INSTC’nin Mumbia Limanı-Körfez bölgesi-Kızıldeniz-Akdeniz güzergahıyla örtüşüyor. Bu noktada da Batı’nın Çin’i engellemeye çalışırken Rusya’dan da rol kaptığı söylenebilir.
Koridoru hayata geçirmek kolay mı?
Koridorun hayata geçirilmesi için çeşitli yatırımlara ihtiyaç var.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunun, Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı bünyesinde hayata geçirilecek olması önemli.
Çünkü bu ortaklık, G7 ülkeleri tarafından Çin’in Kuşak-Yol Projesi’ne alternatif olmak amacıyla kuruldu. Tıpkı Çin’in, Kuşak-Yol güzergâhındaki ülkelere yatırım yapması gibi, Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı da gelişmekte olan ülkelere altyapı yatırımları için 200 milyar dolarlık bir fon ayırmış durumda.[efn_note]https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2022/06/26/fact-sheet-president-biden-and-g7-leaders-formally-launch-the-partnership-for-global-infrastructure-and-investment/ (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note]
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunun hayata geçirilmesi için ne kadar bir bütçeye ihtiyaç duyulduğu henüz belirsiz. Ancak bu 200 milyar doların ana bütçe olacağı söylenebilir.
Bu noktada Kuşak-Yol gibi tek bir aktörün değil, ABD, AB ve daha da önemlisi Hindistan gibi birden fazla aktörün nüfuz inşasına imkân tanıyor. Ayrıca, G7 de bu koridorun itici gücü niteliğinde.
İki kere kazandıran iki yönlü koridor
Koridor, iki yönlü çalışacak.
Bir yandan Hindistan’dan Avrupa’ya çeşitli mamuller taşınacak öbür yandan da Orta Doğu’nun enerji kaynakları hem Avrupa’ya hem de Hindistan’a gönderilecek.
Bu durum bütün aktörlerin iki kere kazanması demek.
Avrupa, ürün ve petrol alacak. Hindistan, ürün satacak ve petrol alacak.
Arap ülkeleri, koridor kapsamında önemli bir gelir ve yatırım elde ederken petrol kaynaklarını satacak.
Koridor, enerji hatları ve yüksek hızlı veri kablolarını da kapsayacak şekilde aktörleri birbirine bağlayacak.
Koridorun dinamikleri ve potansiyeli
Hindistan, dünyanın önemli pazarlarından biri olan Avrupa’ya ulaşmak için güvenli ve istikrarlı bir hatta ihtiyacı bulunuyordu.
Bunu inşa edebilmek içinse uzun süredir özellikle Körfez ülkeleri, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle temas halinde.
Koridor fikriyse, ABD, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan liderlerinin gerçekleştirdikleri, bu ülkelerin İngilizce okunuşlarının baş harflerinde iki i ve iki u bulunduğu için “I2U2” olarak bilinen grubun görüşmeleri neticesinde ortaya çıktı. Bu ülkeler, 14 Temmuz 2022’de enerjiden ulaşıma kadar ortak yatırımlara ve yeni girişimlere özel olarak odaklandıklarını açıkladılar.[efn_note]https://www.whitehouse.gov/briefing-room/statements-releases/2022/07/14/joint-statement-of-the-leaders-of-india-israel-united-arab-emirates-and-the-united-states-i2u2/ (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note]
Ardından Hindistan, Avrupa’ya uzanacak bir koridorun temellerini atmaya başladı. İlişkileri derinleştirmek için çeşitli anlaşmalar imzaladı.
Örneğin Hindistan, Aralık 2022’de GKRY’yle ve Ağustos 2023’te Yunanistan’la savunma anlaşması yaptı. Diğer yandan Temmuz 2023’te Başbakan Narendra Modi, Fransa’ya ve ardından son sekiz yılda beş kez ziyaret ettiği BAE’ye gitti. Bu ziyaretlerin Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunun inşasına ön ayak olduğu anlaşılıyor.
Washington’un Çin baskısından yorulan AB, koridoru destekliyor.
Zira koridora dair mutabakat metnini AB, Fransa, Almanya ve İtalya’nın imzalaması bu desteğin çok boyutlu olduğunun da bir kanıtı.
Bu noktada ABD’nin büyük bir nüfusa ve ucuz işgücüne sahip olan Hindistan’ı Çin’e karşı bir alternatif olarak sunduğu aşikâr.
Ancak Avrupa devletlerinin, koridorun ne zaman tamamlanacağı bilinmeyen inşasına kadar Çin’le olan ilişkileri korumaya devam edeceği tahmin edilebilir.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunun hayata geçme ihtimali yüksek. Zira ne de olsa, G7, ABD ve AB projenin destekleyicileri.
Diğer yandan Hindistan, Körfez ülkeleriyle önemli bir ticarete sahip. Mesela BAE’yle olan ticaret hacmi 85 milyar dolar civarında. Bu durum taraflar arasında zaten güçlü bir bağın olduğunu gösteriyor.
Çin gibi mi yapacaklar?
Bu koridoru destekleyen aktörlerin inşa sürecinde izleyeceği politika sisteme dâhil olacak ülkelerin güvenlerini tesis etme açısından önemli. Zira bu ülkeler Çin’in Kuşak-Yol projesine katılan bazı ülkelerin nasıl bir borç batağına çekildiğini gördüler.
Zira Çin, kazan-kazan söylemi ve çeşitli projelerle Kuşak-Yol’a dâhil ettiği ülkelerde ekonomik nüfuzunu zamanla sosyal, siyasal ve askerî kazanım için kullanmaya başladı.
Bu nedenle Pekin’le yapılan işbirliği kazançlı olsa da Çin’i güvenilmez bir aktöre dönüştürmeye başladı.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru için yatırım yapacak ülkelerin Çin’i tekrar edip etmeyeceğini zaman gösterecek.
Türkiye bypass mı ediliyor?
Açık ve net söylemek gerekiyor ki Türkiye, şu aşamada bypass ediliyor.
Ezeli rakibi Pakistan ile kurduğu ilişkiler nedeniyle Hindistan, Türkiye’ye şüpheyle yaklaşıyordu.
Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle ilişkileri gerginken de Hindistan bu bölgeyle bağlarını güçlendiriyordu.
Bunun yanı sıra Hindistan’ın GKRY ve Yunanistan’la yapılan savunma anlaşmaları, sadece güvenli bir koridor ya da güçlü ikili ilişkiler çerçevesinde yorumlanamaz. Zira Hindistan, Ermenistan’a da İran üzerinden silah gönderiyor.
Bu noktada Hindistan’ın Türkiye’yi çift yönlü bir baskı altına almaya çalıştığı söylenebilir.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru, Türkiye’nin jeopolitik önemini azaltırken Yunanistan ile GKRY’yi Avrupa için daha değerli hale getiriyor.
Türkiye ise burada farklı bir tavır sergiliyor.
Yunanistan, GKRY ve Ermenistan’la olan ilişkileri nedeniyle Hindistan’a olumsuz bir tepki göstermedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiyesiz bir koridor olmaz” sözü de bypass’ın kanıtı.[efn_note]Selma Kasap ve Serkan Kaya, “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomi Koridoru Türkiyesiz olmaz”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/gundem/cumhurbaskani-erdogan-hindistan-orta-dogu-avrupa-ekonomi-koridoru-turkiyesiz-olmaz/2989082 (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note]
Türkiye’nin önerdiği alternatif
Bununla birlikte Ankara, Körfez’den başlayıp Irak üzerinden Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzanacak olan ve Kalkınma Yolu olarak adlandırılan hattı alternatif bir seçenek olarak ortaya koyuyor.
Ancak buna olumlu bir cevap geleceğini söylemek şimdilik zor. Zira ikna edilmesi gerekilen ABD ve AB gibi aktörler de var.
Türkiye’nin Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoruna dahil edilmemesi durumunda Ankara’dan yükselen ses tonu sertleşecektir.
Proje hayata geçse de Ankara-Yeni Delhi hattındaki temaslar sürecektir.
Ancak Türkiye, kendisini bypass etmeye çalışan Hindistan’a karşı Kuşak-Yol’u ve Kafkasya ile Orta Asya’daki etkisini bir araç olarak kullanacaktır.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridoru bağlamında rasyonalite ve verimliliğe vurgu yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, jeostratejik endişeler söylemi üzerinden taraflar arasında bir güvensizlik olduğunu da göstermiş oldu.
Fidan, Kalkınma Yolu’nu alternatif olarak sunduğu konuşmasında Irak, BAE ve Katar’la olan ilişkileri üzerinden bir etki yaratmaya çalışıyor.[efn_note]Mustafa Deveci ve Sümeyye Dilara Dinçer, “Bakan Fidan: (Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi) Irak, BAE, Türkiye, Katar yoğun görüşmeler içerisinde”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/gundem/bakan-fidan-turkiye-irak-kalkinma-yolu-projesi-irak-bae-turkiye-katar-yogun-gorusmeler-icerisinde/2991414 (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note]
1 Aralık 2022 tarihinde Hürriyet Gazetesi için bir yazı kaleme alan Modi, G20’ye liderlik ettiklerini belirterek “İnsan merkezli küreselleşmenin yeni bir paradigmasını şekillendirmek için birlikte çalışalım.” demişti.[efn_note]“Hindistan Başbakanı Narendra Modi Hürriyet için yazdı… Hindistan’ın G20 vizyonu, dünyaya liderlik ediyor”, Hürriyet, https://www.hurriyet.com.tr/dunya/hindistan-basbakani-narendra-modi-hurriyet-icin-yazdi-hindistanin-g20-vizyonu-dunyaya-liderlik-ediyor-42180076 (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note] Lakin Türkiye, bu birlikteliğin sağlanması için Hindistan’ın kararını gözden geçirmesi taraftarı.
Türkiye’nin stratejilerinden biri Hindistan’ı Orta Koridor’a dâhil etmek.[efn_note]Emrah Kaya, “Orta Koridor’un Hindistan’a Doğru Geliştirilmesi”, Ankasam, https://www.ankasam.org/orta-koridorun-hindistana-dogru-gelistirilmesi/ (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note] Orta Koridor demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla Gürcistan, Azerbaycan ve Hazar Denizi’ne, buradan da Türkmenistan-Özbekistan-Kırgızistan veya Kazakistan güzergâhını takip ederek Çin’e ulaşıyor.
Ancak Pakistan ve hâlâ çeşitli tehdit kaynaklarının merkezi olan Afganistan arada büyük bir engel olarak duruyor.
Türkiye’nin Pakistan ile ilişkileri, Yeni Delhi için rahatsızlık kaynağı. Türkiye, Pakistan donanması için MİLGEM korvetleri inşa ediyor ve taraflar arasında güçlü bağlar bulunuyor. Özellikle askeri işbirliği, Pakistan’ı tehdit olarak gören Hindistan için rahatsızlık kaynağı. Bu noktada Hindistan’ın Ermenistan’a neden silah gönderdiği de anlaşılıyor.
Bölgesel ve küresel dengelere olası etkisi
Dünya siyasetine ve koridorlar rekabetine hızlı bir giriş yapan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunun kısa vadede nasıl bir etki yaratacağı tartışmalı.
Ancak orta ve uzun vadede etki yaratacağı aşikar.
Çin, koridor hayata geçirilinceye kadar Avrupa için önemini koruyacak. Ancak daha sonra önemi azalacağı için ekonomik sorunları daha da artacak.
İkinci olarak, G7 ve Hindistan işbirliğinde koridorun çeşitli versiyonlarının dünyanın geri kalan kısmına uygulanması ihtimali söz konusu.
Çin’in Kuşak-Yol Projesi’nin 10. yılında, Hindistan’ın “Bharat” adımı yani adını ülkenin adını “Besleyen Topraklar” anlamına gelen Bharat’a çevirmeye hazırlanması bu açıdan önemli.
Hindistan’ın küresel bir güç olma arzusu gizli değil.
Çin ile rekabet etmek de Hindistan için önemli.
Bu noktada Yeni Delhi, Pekin’e rakip olarak Latin Amerika’dan Afrika’ya kadar çeşitli bölgelere açılım yapacaktır.
Özellikle Hindistan’ın son dönemde Brezilya’yla ilişkilerinin güçlenmesi dikkat çekiyor.
Hindistan’ın yükselişi küresel ve bölgesel denklemleri etkileyecek. Hindistan-Çin rekabeti ilk başta Güney Asya’dan Orta Asya’ya ve Kafkasya’ya sıçramıştı. Günümüzde ise farklı coğrafyalardaki rekabet, devletlerin askerî güçlerini arttırma konusundaki politikalarını etkileyecek.
Son dönemde Körfez ülkelerinin Çin ile olan ilişkilerini güçlendirmesi, ABD’nin nüfuz kaybetmesi olarak görülmüştü.
Ancak şimdi artan kutuplaşma sürecinde Hindistan, Türkiye, Suudi Arabistan gibi orta güçlerin ideolojik söylemlerle sadece bir tarafı tercih etmediği, rekabet halinde olan birçok tarafla ilişkilerini güçlendirerek ulusal çıkarlarını gerçekleştirmeye çalıştığı anlaşılıyor.
Bu nedenle Suudi Arabistan, dün Çin’le ve bugün ise ABD’nin desteklediği Hindistan’la yakınlaşıyor. Batı’da Körfez’deki etkisini tekrar arttırma imkânı yakalıyor.
Bunların neticesinde koridorlar rekabetinin, koridorlar savaşına dönüştüğü söylenebilir.
Hatta çeşitli istikrarsızlıklar yaratarak alan kazanma ya da rakibe alan kaybettirilmeye çalışılıyor.
Özellikle Kuşak-Yol Projesi’nin Hazar ve Kafkasya’dan geçtiği bir dönemde Hindistan’ın Ermenistan’a gönderdiği silahların amaçlarından biri daha iyi anlaşılıyor.
Yeni Delhi, Kuşak-Yol güzergâhını istikrarsızlaştırarak aslında izlemekte olduğu stratejinin farklı bir boyutunu gösteriyor.
Bazı işbirlikleri de olabilir
Diğer yandan hep rekabet olacağı söylenemez. Zira İsrail ile Arap ülkeler arasındaki normalleşme süreci, projeyle birlikte hız kazanacak. Bu durum devletlerdeki kazan-kazan algısını güçlendirecektir. Hatta Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin, Orta Doğu’nun yeni Avrupa olacağını söylemesinin ana nedeni, bölgede yaşanan bu siyasi ve ekonomik gelişmeler.
Hindistan, nasıl Kuşak-Yol Projesi’ne karşıysa Çin de elbette Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunu karşı.
Çinli uzmanlar, Hindistan’ın merkezde olduğu bu adımı ABD’nin planı olarak görüyor. Çin’in Orta Doğu’dan izole edilmesinin amaçladığını ve çeşitli örnekler vererek hayata geçmeyeceğini söylüyor.[efn_note]https://www.globaltimes.cn/page/202309/1297874.shtml (Erişim Tarihi: 14.09.2023).[/efn_note]
Ancak para ile politika Batı’dan ve istek ile işgücü Hindistan’dan olduğu sürece Hindistan-Orta Doğu-Avrupa koridorunun hayata geçmesi büyük bir olasılık.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Bu yazı ilk kez 25 Eylül 2023’te yayımlanmıştır.