BAE’nin IKBY açılımı meyvesini veriyor mu?

Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin giderek artan iş birliğinin arkasında ne var? Erbil’in rol modeli olarak BAE’yi alması ne kadar sürdürülebilir? BAE, bu ilişkiden ne umuyor? Dr. Fatih Oğuzhan İpek yazdı.

2019 yılından beri Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)’den Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’ne üst düzey resmi ziyaretler epey arttı. IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani Abu Dabi’yi ayrı ayrı 5 kez ziyaret ederek BAE Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Bu ziyaretlerin Erbil’den Bağdat’a yapılan toplam ziyaretleri aşması Erbil’in Abu Dabi ile gerek ekonomik münasebetleri artırma gerekse ticaret ve yatırım potansiyellerini keşfetme zaviyesinden dikiş tutturmayı amaçlıyor. Ayrıca, IKBY-BAE ikili ilişkilerin yakınlaşması iki tarafın bölgesel düzeyde karşılarına çıkan meydan okumalara karşı iş birliği yapmalarını beraberinde getiriyor.

IKBY’nin dinamik bir dış politikası var. Uluslararası ve bölgesel aktörlere yönelik manevra alanını genişletmeyi amaçlayan IKBY, bölge ülkelerinin bazı sınırları ya da açmazlarını kendisi için fırsata çeviriyor. Bu politika ayrıca çok yönlü; komşusu İran ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini yürütürken ABD ile ilişkilerini de sürdürüyor. Türkiye ile ekonomik ilişkilerini artırırken Türkiye’nin karşısında durduğu Kürt gruplar ile temas kuruyor.

Tüm bu ilişki ağı, IKBY’nin Bağdat’tan özerkliğini muhafaza etme, iktisadi kalkınmasını gerçekleştirme ve bölge ülkelerinin siyasi desteğini elde etme amaçlarıyla örtüşüyor. Bu hedefler tüm bölge ülkeleri ile ilişkileri geliştirmeyi gerekli kılıyor. Bu çerçevede Erbil, Körfez’in zengin monarşileri ile ilişkileri başka bir önem atfediyor. Bu minvalde Körfez ülkeleri arasında BAE öne çıkıyor.

IKBY-BAE arasında gelişen ilişkiler

Tarihsel olarak, BAE’nin Irak Kürtleri ile etkileşimi son zamanlara kadar sınırlı kalmıştı. ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesine kadar olan süreçte BAE, uluslararası yaptırımlar altında kalan Irak’ın kuzeyine insani yardımlar yaptı. Erbil ile Abu Dabi arasındaki ilişkiler Irak’ın işgali sonrasında gelişmeye başladı.

İşgal sonrası Bağdat’a nazaran istikrar kazanan Erbil’in stratejik önemini farkeden BAE, Erbil’i Irak’ın geneli üzerindeki siyasi ve ekonomik gücünü artırmak için köprübaşı belirledi. Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri arasında Erbil’de ilk diplomatik misyon açan ülke 2012’de BAE, oldu. Bu durum onu Irak’ın kuzeyinde önemli bir yatırımcı pozisyonuna getirdi. BAE’ni sonraki yıllarda Kuveyt, Suudi Arabistan ve Katar takip etti. IKBY, bir devlet olmadığı için Körfez ülkeleri nezdinde herhangi bir diplomatik misyona haiz değil ancak bunu aşmak amacıyla BAE’de bir ofis açma görüşmeleri yürütüyor.

Rol modeli olarak Birleşik Arap Emirlikleri

IKBY liderleri BAE’nin kalkınmasını kendilerine rol model alıyor. Bu açıdan Erbil’i Ortadoğu’nun ikinci Dubai’sine dönüştürme arayışında olan Barzani ailesi, havaalanları ve geniş otoyollardan lüks alışveriş merkezlerine varıncaya kadar şatafatlı projeleri hayata geçiriyor

Bu projeler kamu hizmetlerinden kesintisiz istifade eden varlıklı kesim ile bu hizmetlerden mahrum kalan şehrin ekseriyeti arasındaki ekonomik eşitsizliği artırdığı için mezkûr stratejinin sürdürülebilirliği muamma kalıyor. Buna ek olarak, IKBY’nin BAE’nin kalkınma modelini takip etmesi IKBY’de iki farklı ideolojik ve rakip grubun kendi bölgelerinde baskın olması nedeniyle güç paylaşımı açısından sorun arz ediyor. Nitekim, 2017 yılında Erbil’de nüfuz sahibi Kürdistan Demokrat Parti ile Süleymaniye’de nüfuz sahibi olan Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin farklı tutum almaları Irak Bölgesel Yönetimi’nin Irak merkezi hükümetine karşı bir hayli zayıf düşürdü ve tartışmalı toprakların hızla merkezi hükümetin kontrolüne geçmesine yol açtı.

Karşılıklı ihtiyaç ve müşterek güvenlik tehditleri

BAE’nin siyasi, güvenlik ve ekonomik çıkarlarına halel getireceği için istikrarsız bir IKBY, BAE’nin arzu etmediği bir durum.

Esasen BAE’nin IKBY ile ilişkilerindeki bir diğer motivasyon Erbil’i, Şiilerin baskın olduğu Irak merkezi hükümetine karşı denge unsuru kullanarak Irak’ın genel olarak Ortadoğu’ya güvenlik tehdidi oluşturması önlemek.

Şubat 2022’de Irak’tan bir milis grubun BAE’nin İsrail ile ilişkilerini normalleştirme ve Yemen’deki rolü nedeniyle BAE’ne drone saldırısı düzenlemesi bu tarz kaygıları had safhaya çıkardı.

BAE’nin gözünde IKBY’nin değerini artıran bir diğer gelişme ise Abu Dabi’nin Bağdat’ta çıkar ortağı olarak gördüğü Muhammed Halbusi’nin Meclis Başkanlığından istifası. İstifası öncesinde Halbusi’nin Sünni kesimin iç bölünmeler yaşamasında rolü olması hasebiyle BAE ile arası açılmıştı. Abu Dabi yönetimi, muhtelif etnik ve mezhepsel gruplar ile pozitif ilişki kurmaya çalışırken, Bağdat’ta Irak meclisinde güçlü bir Sünni siyasi varlığın bulunmasını arzuluyor.

Abu Dabi’nin Erbil ile münasebetleri aynı zamanda BAE’nin Türkiye ve Irak merkezi hükümeti ile ilişkilerinde yumuşama ve ilerlemeye de katkıda bulundu. Barzani’nin bu yöndeki ilk diplomatik girişimi 2021’de BAE Devlet Başkanı Zayed ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında telefon görüşmesi sağlamasıyla gerçekleşti. Öte yandan, Bağdat’ta mevcut Sudani hükümeti, BAE’nin kaygılarını gidermek adına, IKBY Başbakanı Barzani’den Bağdat ile Abu Dabi arasında köprü kurmasını istedi. Barzani’nin girişimi ile Sudani’nin Şubat 2023’te BAE’ne resmi ziyaretinin temeli atıldı.

Ekonomik İlişkiler

IKBY ile BAE arasındaki münasebetlerin muhim bir diğer boyutu ekonomi. BAE, IKBY’de Çin’den sonra ikinci en büyük yatırımcı. BAE’li şirketlerin başında gelen enerji şirketi Dana Gas günlük 500 metreküp üretme kapasitesi ile IKBY’nin elektrik üretiminde önemli rol oynuyor. BAE’nin yenilebilir enerji kaynaklarına olan 54 milyar dolarlık yatırımı IKBY’nin elektrik üretimini hidrokarbon yakıtlar yerine güneş enerjisinden elde etme isteğini uyandırıyor. Petrol ihracatında Bağdat ile yaşadığı zorluklar ve ekonomiyi çeşitlendirme noktasında IKBY yöneticileri BAE’nin ekonomi çeşitlendirme tecrübesinden yararlanmayı amaçlıyor. Finans sektöründe BAE merkezli bankaların Erbil’de şube açma görüşmeleri sürüyor. Son olarak, BAE ile IKBY arasındaki yatırım ve ticaretin daha kurumsal sağlanması için BAE-Kürt Ekonomik Konseyi kurulması bekleniyor.

IKBY ile BAE arasındaki ticaret hacminin 3 milyar dolar seviyesinde seyrederken, 2022’den itibaren IKBY BAE pazarında tarımsal ürün ihracatında öne çıkarak bu ticaret dengesini kendi lehine çevirdi. Bilhassa, IKBY’nin BAE’ne patates ve nar ihracatını elma, üzüm ve diğer tarımsal ürünler ile genişletmesi planlanıyor. Bu noktada IKBY’de faal BAE merkezli şirketlerin bölgede ziraat ve hayvancılık sektöründe geniş çaplı üretimin fizibilite etütleri yürütmesi BAE’nin gıda güvenliği stratejisinin bir parçası olarak okunabilir.

Bununla birlikte, hem Bağdat ile Erbil arasında bütçe konusunda çıkan ihtilaflar hem de IKBY içindeki Kürt gruplar arası rekabet BAE’nin IKBY’deki yatırımlarını potansiyelinin altında bırakıyor. BAE, IKBY ile olan ilişkisi nedeniyle Irak merkezi hükümetini karşısına almamaya özen gösteriyor. Bir diğer deyişle, BAE Erbil-Bağdat ilişkilerinin normalleşmesini IKBY ile münasebetlerini daha da ileriye taşıyacak bir adım görüyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 15 Temmuz 2024’te yayımlanmıştır.

Fatih Oğuzhan İpek
Fatih Oğuzhan İpek
Dr. Fatih Oğuzhan İpek - Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Fatih Oğuzhan İpek, 100/2000 YÖK Doktora Bursu kapsamında Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsünde eğitimine devam etti. Eylül 2021 - Mayıs 2022 tarihleri arasında Katar’da Arapça eğitimi alan İpek, Aralık 2023'te “The Influence of Domestic Actors in Iraq’s Foreign Policy Making: Structural Autonomy, Foreign Policy Coalition and Domestic Politics Balance of Power” başlıklı doktora tezini tamamladı. Uluslararası politik ekonomi, dış politika analizi, Türkiye dış politikası, Irak iç ve dış politikası, devlet dışı silahlı aktörler ve Afganistan üzerine çalışmalarını sürdüren İpek’in, Web of Science ve alan indeksli dergilerde yayımlanmış makalelerinin yanı sıra Türkçe ve İngilizce kitap bölümleri bulunuyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

BAE’nin IKBY açılımı meyvesini veriyor mu?

Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin giderek artan iş birliğinin arkasında ne var? Erbil’in rol modeli olarak BAE’yi alması ne kadar sürdürülebilir? BAE, bu ilişkiden ne umuyor? Dr. Fatih Oğuzhan İpek yazdı.

2019 yılından beri Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY)’den Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’ne üst düzey resmi ziyaretler epey arttı. IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani Abu Dabi’yi ayrı ayrı 5 kez ziyaret ederek BAE Devlet Başkanı Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Bu ziyaretlerin Erbil’den Bağdat’a yapılan toplam ziyaretleri aşması Erbil’in Abu Dabi ile gerek ekonomik münasebetleri artırma gerekse ticaret ve yatırım potansiyellerini keşfetme zaviyesinden dikiş tutturmayı amaçlıyor. Ayrıca, IKBY-BAE ikili ilişkilerin yakınlaşması iki tarafın bölgesel düzeyde karşılarına çıkan meydan okumalara karşı iş birliği yapmalarını beraberinde getiriyor.

IKBY’nin dinamik bir dış politikası var. Uluslararası ve bölgesel aktörlere yönelik manevra alanını genişletmeyi amaçlayan IKBY, bölge ülkelerinin bazı sınırları ya da açmazlarını kendisi için fırsata çeviriyor. Bu politika ayrıca çok yönlü; komşusu İran ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini yürütürken ABD ile ilişkilerini de sürdürüyor. Türkiye ile ekonomik ilişkilerini artırırken Türkiye’nin karşısında durduğu Kürt gruplar ile temas kuruyor.

Tüm bu ilişki ağı, IKBY’nin Bağdat’tan özerkliğini muhafaza etme, iktisadi kalkınmasını gerçekleştirme ve bölge ülkelerinin siyasi desteğini elde etme amaçlarıyla örtüşüyor. Bu hedefler tüm bölge ülkeleri ile ilişkileri geliştirmeyi gerekli kılıyor. Bu çerçevede Erbil, Körfez’in zengin monarşileri ile ilişkileri başka bir önem atfediyor. Bu minvalde Körfez ülkeleri arasında BAE öne çıkıyor.

IKBY-BAE arasında gelişen ilişkiler

Tarihsel olarak, BAE’nin Irak Kürtleri ile etkileşimi son zamanlara kadar sınırlı kalmıştı. ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesine kadar olan süreçte BAE, uluslararası yaptırımlar altında kalan Irak’ın kuzeyine insani yardımlar yaptı. Erbil ile Abu Dabi arasındaki ilişkiler Irak’ın işgali sonrasında gelişmeye başladı.

İşgal sonrası Bağdat’a nazaran istikrar kazanan Erbil’in stratejik önemini farkeden BAE, Erbil’i Irak’ın geneli üzerindeki siyasi ve ekonomik gücünü artırmak için köprübaşı belirledi. Körfez İşbirliği Konseyi üyeleri arasında Erbil’de ilk diplomatik misyon açan ülke 2012’de BAE, oldu. Bu durum onu Irak’ın kuzeyinde önemli bir yatırımcı pozisyonuna getirdi. BAE’ni sonraki yıllarda Kuveyt, Suudi Arabistan ve Katar takip etti. IKBY, bir devlet olmadığı için Körfez ülkeleri nezdinde herhangi bir diplomatik misyona haiz değil ancak bunu aşmak amacıyla BAE’de bir ofis açma görüşmeleri yürütüyor.

Rol modeli olarak Birleşik Arap Emirlikleri

IKBY liderleri BAE’nin kalkınmasını kendilerine rol model alıyor. Bu açıdan Erbil’i Ortadoğu’nun ikinci Dubai’sine dönüştürme arayışında olan Barzani ailesi, havaalanları ve geniş otoyollardan lüks alışveriş merkezlerine varıncaya kadar şatafatlı projeleri hayata geçiriyor

Bu projeler kamu hizmetlerinden kesintisiz istifade eden varlıklı kesim ile bu hizmetlerden mahrum kalan şehrin ekseriyeti arasındaki ekonomik eşitsizliği artırdığı için mezkûr stratejinin sürdürülebilirliği muamma kalıyor. Buna ek olarak, IKBY’nin BAE’nin kalkınma modelini takip etmesi IKBY’de iki farklı ideolojik ve rakip grubun kendi bölgelerinde baskın olması nedeniyle güç paylaşımı açısından sorun arz ediyor. Nitekim, 2017 yılında Erbil’de nüfuz sahibi Kürdistan Demokrat Parti ile Süleymaniye’de nüfuz sahibi olan Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin farklı tutum almaları Irak Bölgesel Yönetimi’nin Irak merkezi hükümetine karşı bir hayli zayıf düşürdü ve tartışmalı toprakların hızla merkezi hükümetin kontrolüne geçmesine yol açtı.

Karşılıklı ihtiyaç ve müşterek güvenlik tehditleri

BAE’nin siyasi, güvenlik ve ekonomik çıkarlarına halel getireceği için istikrarsız bir IKBY, BAE’nin arzu etmediği bir durum.

Esasen BAE’nin IKBY ile ilişkilerindeki bir diğer motivasyon Erbil’i, Şiilerin baskın olduğu Irak merkezi hükümetine karşı denge unsuru kullanarak Irak’ın genel olarak Ortadoğu’ya güvenlik tehdidi oluşturması önlemek.

Şubat 2022’de Irak’tan bir milis grubun BAE’nin İsrail ile ilişkilerini normalleştirme ve Yemen’deki rolü nedeniyle BAE’ne drone saldırısı düzenlemesi bu tarz kaygıları had safhaya çıkardı.

BAE’nin gözünde IKBY’nin değerini artıran bir diğer gelişme ise Abu Dabi’nin Bağdat’ta çıkar ortağı olarak gördüğü Muhammed Halbusi’nin Meclis Başkanlığından istifası. İstifası öncesinde Halbusi’nin Sünni kesimin iç bölünmeler yaşamasında rolü olması hasebiyle BAE ile arası açılmıştı. Abu Dabi yönetimi, muhtelif etnik ve mezhepsel gruplar ile pozitif ilişki kurmaya çalışırken, Bağdat’ta Irak meclisinde güçlü bir Sünni siyasi varlığın bulunmasını arzuluyor.

Abu Dabi’nin Erbil ile münasebetleri aynı zamanda BAE’nin Türkiye ve Irak merkezi hükümeti ile ilişkilerinde yumuşama ve ilerlemeye de katkıda bulundu. Barzani’nin bu yöndeki ilk diplomatik girişimi 2021’de BAE Devlet Başkanı Zayed ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında telefon görüşmesi sağlamasıyla gerçekleşti. Öte yandan, Bağdat’ta mevcut Sudani hükümeti, BAE’nin kaygılarını gidermek adına, IKBY Başbakanı Barzani’den Bağdat ile Abu Dabi arasında köprü kurmasını istedi. Barzani’nin girişimi ile Sudani’nin Şubat 2023’te BAE’ne resmi ziyaretinin temeli atıldı.

Ekonomik İlişkiler

IKBY ile BAE arasındaki münasebetlerin muhim bir diğer boyutu ekonomi. BAE, IKBY’de Çin’den sonra ikinci en büyük yatırımcı. BAE’li şirketlerin başında gelen enerji şirketi Dana Gas günlük 500 metreküp üretme kapasitesi ile IKBY’nin elektrik üretiminde önemli rol oynuyor. BAE’nin yenilebilir enerji kaynaklarına olan 54 milyar dolarlık yatırımı IKBY’nin elektrik üretimini hidrokarbon yakıtlar yerine güneş enerjisinden elde etme isteğini uyandırıyor. Petrol ihracatında Bağdat ile yaşadığı zorluklar ve ekonomiyi çeşitlendirme noktasında IKBY yöneticileri BAE’nin ekonomi çeşitlendirme tecrübesinden yararlanmayı amaçlıyor. Finans sektöründe BAE merkezli bankaların Erbil’de şube açma görüşmeleri sürüyor. Son olarak, BAE ile IKBY arasındaki yatırım ve ticaretin daha kurumsal sağlanması için BAE-Kürt Ekonomik Konseyi kurulması bekleniyor.

IKBY ile BAE arasındaki ticaret hacminin 3 milyar dolar seviyesinde seyrederken, 2022’den itibaren IKBY BAE pazarında tarımsal ürün ihracatında öne çıkarak bu ticaret dengesini kendi lehine çevirdi. Bilhassa, IKBY’nin BAE’ne patates ve nar ihracatını elma, üzüm ve diğer tarımsal ürünler ile genişletmesi planlanıyor. Bu noktada IKBY’de faal BAE merkezli şirketlerin bölgede ziraat ve hayvancılık sektöründe geniş çaplı üretimin fizibilite etütleri yürütmesi BAE’nin gıda güvenliği stratejisinin bir parçası olarak okunabilir.

Bununla birlikte, hem Bağdat ile Erbil arasında bütçe konusunda çıkan ihtilaflar hem de IKBY içindeki Kürt gruplar arası rekabet BAE’nin IKBY’deki yatırımlarını potansiyelinin altında bırakıyor. BAE, IKBY ile olan ilişkisi nedeniyle Irak merkezi hükümetini karşısına almamaya özen gösteriyor. Bir diğer deyişle, BAE Erbil-Bağdat ilişkilerinin normalleşmesini IKBY ile münasebetlerini daha da ileriye taşıyacak bir adım görüyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 15 Temmuz 2024’te yayımlanmıştır.

Fatih Oğuzhan İpek
Fatih Oğuzhan İpek
Dr. Fatih Oğuzhan İpek - Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Fatih Oğuzhan İpek, 100/2000 YÖK Doktora Bursu kapsamında Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsünde eğitimine devam etti. Eylül 2021 - Mayıs 2022 tarihleri arasında Katar’da Arapça eğitimi alan İpek, Aralık 2023'te “The Influence of Domestic Actors in Iraq’s Foreign Policy Making: Structural Autonomy, Foreign Policy Coalition and Domestic Politics Balance of Power” başlıklı doktora tezini tamamladı. Uluslararası politik ekonomi, dış politika analizi, Türkiye dış politikası, Irak iç ve dış politikası, devlet dışı silahlı aktörler ve Afganistan üzerine çalışmalarını sürdüren İpek’in, Web of Science ve alan indeksli dergilerde yayımlanmış makalelerinin yanı sıra Türkçe ve İngilizce kitap bölümleri bulunuyor.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x