Taciz, bir kişinin rızası olmadan maruz bırakıldığı, rahatsız edici, incitici, sınırlarını ihlal eden her türlü eylemi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Birçok farklı taciz türünden söz edilebilir. Sokakta yapılan sözlü tacizden işyerinde yapılan mobbinge, sosyal medyadaki ısrarlı takibe (stalk) kadar tacizin birçok türü günlük hayatımızda sık karşımıza çıkabilir.
Tacizin temelinde güç dengesizliği ve karşı taraf üzerinde kontrol kurma niyeti vardır. Fail bir şekilde mağdur kişi üzerinde güç sahibidir. Bu güç fiziksel, ekonomik, statüsel, duygusal bir güç olabilir. Fail mağdur üzerindeki bu gücünü onun duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etmek amacıyla kullanır. Taciz kişiye zarar verme amacı taşımasa bile mağdurun “hayır” deme hakkını, sınırlarını ve güvenlik duygusunu ihlal ettiği için şiddet türlerinden biri kabul edilir.
Tacize uğrayan kişide utanç, korku, kaygı, öfke, çaresizlik ve suçluluk gibi birçok olumsuz duygu ortaya çıkabilir. Olayı zihninde anlamlandırma çabası nedeniyle birçok zorlayıcı düşünceler zihnine üşüşebilir. Kişinin kendisine, dünyaya ve diğer insanlara olan güven duygusu sarsılabilir ve birçok durum ve ortamdan kaçınır hale gelebilir. Kısacası taciz kişinin hayatını birçok alanda olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle incelenmeye ve değerlendirilmeye değer bir konudur.
Bu yazının amacı, hangi durumların taciz kavramı içine girdiğini tanımlamak, kişinin ruhsal dünyasında yaratabileceği etkilerden bahsetmek ve taciz karşısında ruhsal dayanıklılığı arttırmak için önerilerde bulunmaktır.
Tacizin türleri
Birçok insan aslında başına gelenin bir taciz olduğunu anlamadan bu deneyimi yaşayabilir. Oysa tacizin tanısını doğru koymak, taciz karşısında ortaya çıkabilecek ruhsal belirtilere hazırlıklı olmak ve ruhsal dayanıklılık için gerekli önlemleri almak açısından önemlidir. Bu nedenle önce tacizin alt türlerinin tanımını yapalım ve örneklendirelim.
Fiziksel taciz: Bir kişinin bedenine ya da kişisel alanına yönelik yapılan müdahaleleri kapsar. İtme, sürtünme, kolunu sıkma, saçına dokunma, yolunu kesme gibi davranışlar örnek verilebilir.
Cinsel taciz: Kişinin rızası olmadan yapılan her türlü cinsel içerikli söz, ima, dokunuş, bakış ya da mesaj cinsel taciz kapsamına girer. Israrlı şekilde cinsel tekliflerde bulunma, cinsel içerikli şakalar yapma, kişinin bedenine izinsiz dokunma, pornografik içerik gönderme gibi davranışlar örnek verilebilir.
Duygusal (psikolojik) taciz: Kişinin özgüvenini ve özsaygısını azaltacak, kişiyi değersizleştirecek, psikolojik sağlığını bozacak söylemlerde ve davranışlarda bulunmak duygusal taciz kavramı içine girer. Kişiyi sürekli eleştirmek, utandırmak, başkaları önünde küçük düşürmek, aşağılamak, suçlu hissettirmek, sindirmek, bağırmak, dalga geçmek, lakap takmak, küfretmek, tehdit etmek gibi davranışlar duygusal taciz örnekleridir.
Sözlü taciz: Kişiye yöneltilen rahatsız edici ve saldırgan sözlü ifadeler ve hitaplardır. Hakaret, argo, ırkçı/cinsiyetçi ifadeler, istenmeyen hitap biçimleri, cinselliğe atıfta bulunan söylemler, sokakta “laf atma” bu gruba girer.
Maddi (ekonomik) taciz: Kişinin ekonomik durumunu ondan izinsiz kontrol etmeye ve kullanmaya yönelik her türlü eylem maddi taciz olarak adlandırılabilir. Para vermemek, çalışmasını engellemek, kazancına el koymak, para harcama özgürlüğünü sınırlamak gibi davranışlar maddi tacize örnektir.
Dijital taciz: İnternet, dijital araçlar ve sosyal medya yoluyla kişiye zarar vermeye, korkutmaya ve aşağılamaya yönelik davranışlar dijital taciz kapsamına girer. Israrcı mesajlar atma, cinsel içerikli mesajlar gönderme, siber zorbalık, sosyal medyada kişiyi küçük düşürücü paylaşımlar yapma ve kişisel bilgilerini dijital ortamda izinsiz yayma dijital taciz kapsamına girer.
İş yerinde taciz (Mobbing): Çalışma ortamında bir kişiyi sistematik şekilde dışlama, görmezden gelme, baskı uygulama, mesleki itibarını zedelemek için yapılan davranışlar mobbing kavramı içine girer.
Tacizin duygusal etkileri
Tacize uğrayan kişi birçok olumsuz duygu yaşayabilir. Bunlardan sıklıkla ilk ortaya çıkan duygu şoktur.
Kişi bu şokun etkisiyle yaşadığını idrak etmekte ve bunun bir taciz olduğunu anlamakta gecikebilir. Şok içerisindeki bir kişi de, beyindeki bilgi akışı sekteye uğradığı için kişi genellikle çok anlamlı ve mantıklı tepkiler veremeyebilir. Bazen donakalabilir. Tüm bu şok tepkileri ileride ortaya çıkabilecek suçluluk duygusu açısından zemin oluşturabilir. “Neden cevabımı vermedim, neden bunu yapmasına izin verdim” gibi düşünceler nedeniyle kişi kendini suçlayabilir. Tüm bunlar acizlik ve çaresizlik duygularına ve özgüvenin azalmasına yol açabilir. Kişi tekrar taciz edilmekten korkabilir.
Özellikle cinsel tacize maruz kalan kişiler yaşadıkları bu durumla ilgili yoğun utanç duygusu yaşayabilirler ve bu utancın etkisiyle ve kimsenin ona inanmayacağı korkusuyla yaşadığı tacizi paylaşmama, sır gibi saklama eğilimi içerisine girebilir. Kişi kendini değersiz, zayıf, kirlenmiş hissedebilir. Faile karşı öfke ve kin duyguları besleyebilir. Özellikle taciz, ilgili kişi ve kurumlara bildirdiği halde gerekli önlemlerin sağlanmadığı ve adaletin yerini bulmadığı durumlarda kişi yoğun öfke ve çaresizlik duyguları yaşayabilir. Dünyaya, sisteme, insanlara karşı olan güven duygusu zedelenebilir.
Taciz düşünceleri nasıl etkileyebilir?
Taciz kişide abartılı olumsuz düşüncelere yol açabilir. Bu olumsuz ve çarpık düşünceler; kişinin kendisi, diğer insanlar, dünya ve gelecek hakkında gelişebilir. Örneğin; “Ben mi yanlış bir şey yaptım? Bu olaya ben mi sebebiyet verdim?” gibi gereksiz yere kendini suçlayan düşüncelere kapılabilir.
Kişi, “Bu dünyada kimseye güven olmaz” gibi düşünceler nedeniyle insanlara karşı güven duygusunda azalma yaşayabilir. “Bu dünya adaletsiz bir dünya” veya “Her an başımıza kötü bir şeyler gelebilir” gibi düşünceler geleceğe yönelik ümitsizlik ve çaresizlik duygularına neden olabilir. Bu olumsuz düşünceler sosyal izolasyon gibi kişinin düzeltici duygusal deneyim yaşamasını engelleyen davranışlara yol açtıkları için taciz sonrası ruhsal iyileşmeyi geciktirirler.
Taciz davranışları nasıl etkileyebilir?
Kişi bu olumsuz duygu ve düşüncelerin etkisiyle davranışsal bir kaçınma sürecine girebilir. Taciz travmasını ona hatırlatacak durumlar, ortamlar, kişilerden kaçınabilir. Örneğin; cinsel tacize maruz kalmış bir kişi flört etmekten veya cinsellikten kaçınmaya başlayabilir. Sokakta sözlü bir tacize maruz kalan kişi dışarı çıkmaktan kaçınabilir. Dijital tacize maruz kalan bir kişi sosyal medya hesaplarını kapatabilir.
Bu kaçınma davranışlarının iki önemli nedeni vardır. Birincisi; kişi olayın tekrar başına gelmesinden korktuğu için, güvenlik duygusu zedelendiği için kaçınabilir. İkincisi; olayı hatırlamak kişiye acı verir ve bu acıyı tekrar hissetmemek için olayı hatırlatacak durumlardan kaçınabilir. Nedeni ne olursa olsun kaçınma davranışı kişide anlık rahatlamalar sağlamasına rağmen, kişinin iyileştirici deneyimler yaşamasına engel olduğu ve sosyal izolasyonu arttırdığı için uzun vadede taciz travmasının kişinin üzerine yapışmasına neden olan en önemli etkendir.
Taciz sonrası ruhsal dayanıklılığı sağlamanın ve arttırmanın yolları
Taciz kişide bir travma etkisi yaratır ve travma kişinin ruhunda derin bir yara açabilir. Bu nedenle bu yara henüz büyümeden pansumanını iyi yapmak ve yaranın iyileşmesini kolaylaştırmak için bazı önlemler almakta fayda vardır. Bunun için tacize maruz kalmış kişilere önerilerim şunlardır.
Güvenli bir alan oluşturun. Taciz travmasının yıkıcı etkilerinden kurtulmak için, her şeyden, önce kendinize güvenli bir ortam yaratmanız gereklidir. Tehdit algısının devam ettiği, her an yeni bir taciz yaşama ihtimalinizin olduğu, tetikte bir bekleyiş içerisinde gergin günler geçirdiğiniz bir ortamdaysanız, az sonra bahsedeceğim teknikler bir işe yaramayacaktır. Duygusal, fiziksel veya cinsel tacizi uygulayan faille günlük hayatta sık sık karşılaşıyorsanız, hatta birlikte yaşıyorsanız travmadan iyileşmeniz gecikecektir. O nedenle önce kendinize güvenli bir alan yaratmanın yollarını araştırın. Mümkünse faille olan ilişkinizi sonlandırın. İmkanlarınız doğrultusunda onunla paylaştığınız ortamdan ayrılın.
Kendinizi suçlamayı bırakın. Suçluluk taciz travmasının üzerinize yapışmasındaki en önemli duygulardan biridir ve bu nedenle bir an önce kendinizi suçlamayı bırakmanızda fayda vardır. Unutmayın: bu tacizin gerçekleşmesinde tek bir sorumlu var o da faildir. Sizin yaptığınız herhangi bir davranış, söylediğiniz herhangi bir söz tacizi haklı çıkarmaz. Üstelik taciz anında herhangi bir mantıklı tepki verememiş olmanız çok doğaldır ve şokun etkisidir. Taciz sırasında pek çok mağdur donakalır ve makul bir tepki veremez.
Yaşadığınız tacizi güvenilir bir kişiyle paylaşın. Çevrenizde güvendiğiniz, sizi destekleyeceğine ve doğru yönlendireceğine inandığınız bir arkadaşınızla yaşadığınız olayları paylaşın. Olayın içeriğine ayrıntılı bir şekilde girmenize gerek yok. Olayın sizin dünyanıza olan etkilerini, olaya eşlik eden duygu ve düşüncelerinizi paylaşmanız bile size iyi gelecektir. Olayın niceliği ve niteliğinden bağımsız olarak birinin sizi dikkatle dinlemesi, empati yapıp duygusal destek sağlaması, rahatlatıcı bir deneyimdir.
Kaçınmalarınızın üzerine gidin. Az önce de söylediğim gibi taciz travmasının kişinin üzerine yapışmasındaki en önemli etkenlerden biri kaçınmanın varlığıdır. Kişi acı verdiği ve tekrar taciz yaşama ihtimalinden korktuğu için tacizi hatırlatan deneyimlerle yüzleşmekten kaçınır. Kaçınma, kişide anlık rahatlama yapsa da sorunun giderek büyümesine neden olur. Bu nedenle tacizin etkilerin kurtulmanın önemli bir yolu kaçınmak yerine korkuların üzerine gitmektir.
Bu amaçla öncelikli olarak; kaçındığınız ortamların, durumların, kişilerin ve nesnelerin bir listesini yapın. Bu listedeki her bir madde için o maddeyle yüzleşirseniz ne kadar sıkıntıya gireceğinize dair sıfır ve yüz arası bir puan verin. Listeyi ayrıntılı bir şekilde hazırlamaya özen gösterin. Daha sonra önce düşük puanlı yani sizde daha az sıkıntı oluşturacak maddelerden başlamak üzere korkularınızın üzerine gidin.
Sınırlarınız net olarak çizin. İlişkilerde hayır deme zorlukları yaşayan, aşırı fedakâr davranan, hep veren ve memnun etmeye çalışan, kendi istek ve ihtiyaçlarını önemsiz gören kişiler taciz edilme açısından riskli gruptadırlar. Bu nedenle tacizden korunmak için kişisel sınırlarınızı net olarak çizmenizde fayda var. Kişisel sınırların ne olduğu ve nasıl çizildiğine dair daha önce Fikir Turu sitesinde yayınlanan “Kişisel Sınırlarımız: Nerede Başlayıp Nerede Bitiyoruz” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz¹.
Tacizin yalnızlaştırıcı etkisinden kurtulun. Taciz travmasından iyileşirken sosyal desteğin de iyileştirici etkisi büyüktür. Sizinle benzer deneyimleri yaşamış kişilerin kurduğu destek grupları, dayanışma ağları, sivil toplum örgütleri ile görüşmek de duygusal destek açısından faydalı olabilir. Ayrıca bu tarz gruplar taciz konusunda yasal değişikliklerin ve yaptırımların ortaya çıkmasında bireysel çabalardan daha büyük bir etki yaratabilirler.
Mağdurun travmanın iyileşmesini sağlayacak dikenli yollarda yürürken ve bazen de bu yoldaki yasal süreçlerle mücadele ederken yalnız olmadığını bilmesi ve hissetmesi, ona büyük bir güç kazandıracaktır. Bu açıdan, birbiriyle kenetlenen ve birbirine yardım eden toplulukların bulunması, taciz karşısında genellikle takınılan sessiz kalma tutumunun kırılmasına, daha fazla mağdurun sesini yükseltip hak aramasına ve bu sayede taciz mağdurlarını daha fazla koruyan, faillerin daha kolay ceza almasını sağlayan yasal düzenlemelerin yapılmasına olanak sağlayabilir.
Okuma önerileri
Aslıhan Dönmez. Kişisel Sınırlarımız: Nerede Başlayıp Nerede Bitiyoruz. https://fikirturu.com/toplum/kisisel-sinirlarimiz-nerede-baslayip-nerede/.