Yeni bir dil öğrenmeye çalışmak, özellikle de yetişkinseniz epey zorlayıcı olabilir. Ancak elinizin altındaki çevrimiçi kaynaklar bu konuda oldukça verimli bir deneyim vaat ediyor. Leeds Üniversitesi’nde tarih dersleri veren, Learning Languages in Early Modern England (Erken Modern Dönem İngiltere’sinde Dil Öğrenmek) kitabının yazarı John Gallagher, Psyche’deki yazısında dil öğrenme konusunda geleneksek yaklaşımları bir kenara bırakmayı ve teknolojinin de büyük yardımıyla bambaşka yollar denemeyi öneriyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Hollandaca ilk öğrendiğim cümlelerden biri, ‘onları sopalarla öldüresiye dövdük’ olmuştu. Dil derslerinin ilk haftası için çok da alışılageldik değil. Ama bu da sıradan bir dil dersi değildi. 16. ve 17. yüzyıl belgeleri üzerine çalışan bir tarihçi olarak, dönemin Hollandacasını okumayı öğrenmek için özel bir ders alıyordum. Dolaysıyla hobiler hakkında konuşmayı veya tren istasyonun ne tarafta olduğunu sormayı öğrenmek yerine doğrudan Hollanda’nın Altın Çağı’ndan metinlere sıçramıştım.
Daha önce birkaç dil öğrenmiş biri olarak bu, benim için yepyeni bir deneyimdi. Okuldan aşina olunabilecek türden bir dil öğrenimine alışkındım: Dilbilgisinin temelleri boyunca düzenli bir ilerleme, istikrarlı bir şekilde kelime dağarcığı oluşturma, kasetten dinlenen bazı temel diyaloglar ya da sınıf arkadaşıyla yapılan alıştırmalar. Ancak Hollandaca konusunda yöntemlerimi değiştirmem ve bu proje için işe yarayan yeni öğrenme araçları bulmam gerekiyordu. (…)
Ulaşılabilir hedefler
Bir dil öğrenirken yapılacak ilk şey, akıcılığı bir kenara bırakmaktır. Zira hedefinize ulaşmak yıllarınızı alacaksa cesaretiniz kırılabilir. Ulaşılabilir, ölçülebilir hedefler belirlemek, başarılı dil öğrenimi için çok önemlidir. Nasıl ki ilk koşunuza bir maraton koşmak amacıyla çıkmazsanız, yeni bir dile başlarken de size başarı hissi verecek somut, kısa vadeli hedeflere odaklanmalısınız.
Yolculuğunuzun en başında bu, yeni bir alfabe veya kendinizi tanıtmak için bazı temel cümleleri öğrenmek olabilir. İlerledikçe ve hedeflerinize ulaşmaya başladığınızda, yeni hedefler oluşturabilirsiniz. (…) Hedeflerinizi belirledikçe, her aşamada dil ihtiyaçlarınızı analiz etmede ve daha sonra öğrenmeniz gerekenleri belirlemede daha iyi olacaksınız.
Neden ve nasıl?
Hedeflere karar vermek, oraya nasıl varacağınıza da karar vermek anlamına gelir. İnsanlar hangi dili öğreneceklerini düşünmeye çok zaman harcarlar, ancak dilin nasıl öğrenileceği konusu ihmal edilir. Okulda bir yabancı dil eğitimi aldıysanız, süreç ve teknik hakkında çok fazla düşünmek zorunda kalmamış olabilirsiniz. Neyi, ne zaman öğrendiğinizle ilgili kararların çoğunu öğretmeniniz zaten vermiştir. Ancak bağımsız bir öğrenci olarak, olmak istediğiniz yere nasıl gideceğinizi düşünmeniz gerekir. Dolayısıyla yeni bir dili gerçekten neden öğrenmek istediğinizi düşünün. Tatildeyken yerlilerle sohbet etmek mi istiyorsunuz, yoksa tercüme edilmemiş romanları okumak mı? Hedeflerinizde net olmak, size en çok yardımcı olacak yöntemler hakkında stratejik düşünmenizi sağlayacaktır.” (…)
Yazar, yöntemlerin çok önemli olduğunu, dil öğreniminde herkese uyan tek bir yaklaşım bulunmadığını vurguluyor: “Yani bende işe yarayan sizde yaramayabilir. Ancak, yazılı alıştırmaların olduğu bir ders kitabı üzerinde çalışmaktan nefret ediyorsanız, bunun yapmak zorunda olmadığınızı hatırlamakta fayda var. Dinleme ve konuşma konusunda daha rahatsanız, tamamen sesli bir yöntem cankurtaran olabilir (…)
Burada bağımsız bir öğrenmeden bahsediyorum. Ancak uzman bir öğretmen tarafından verilen bir dil kursunun gücünü de göz ardı etmemeliyiz. COVID-19 salgını, şu anda bir dil okuluna gitmek ya da bir sınıfta oturmanın mümkün olmadığı anlamına geliyor. Buna karşın birçok dil okulu ve eğitim kuruluşu, daha uygun fiyatlı ve uyum sağlaması daha kolay olan çevrimiçi eşdeğer kurslar sunuyor. (…)
Ekranlarınızdaki devasa kaynak
Dil öğretmeni bulma konusunda oyunun kurallarını değiştiren gerçek bir kaynak, profesyonel öğretmenler ve deneyimli konuşma ortaklarıyla çevrimiçi ders yapmanıza olanak tanıyan internet sitesi Italki’dir. Sitenin birkaç güçlü yönü var: Birlikte en iyi çalışabildiğiniz birini bulmak için farklı öğretmenleri deneyebilirsiniz. Üstelik ilk birkaç oturumda ciddi bir indirim de sağlıyorlar. (…) Italki hakkında paha biçilmez bulduğum bir diğer unsur da öğrenciye ders gündemini belirleme gücü vermesi. Bu da belirlediğiniz hedeflere odaklanabileceğiniz ve neye ihtiyacınız olduğunu öğrenebileceğiniz anlamına geliyor.” (…)
Gallagher, son yıllarda dil öğrenimindeki en büyük devrimin, dil öğrenenleri hedefleyen ve telefon, tablet veya dizüstü bilgisayar aracılığıyla erişilebilen, genellikle ücretsiz, bazen de son derece sofistike yazılımların ortaya çıkması olduğunu söylüyor: “Duolingo’ya aşina olabilirsiniz ama başkaları da var. Memrise ve Babbel gibi diğer büyük isimler veya Drops gibi kelime dağarcığı oluşturan uygulamalara göz atmaya değer. Çok dilliler, genellikle birçok konu hakkında bilgi edinmeye ve bilgileri saklamaya yardımcı olmak için ‘aralıklı tekrar’ yöntemini kullanan Anki uygulamasına başvuruyor. Burada, diğer kullanıcılar tarafından oluşturulan kelime kartlarına erişebilir veya kendinizinkini oluşturabilirsiniz. Mandarin Çincesi için Chineasy veya Lübnan Arapçası için Keefak gibi uygulamalar da mevcut. Arapça, İspanyolca ve Rusça gibi dillerde, dili gerçekten yansıtan materyaller oluşturmak amacıyla ana dili bu diller olanlarla çalışan Lingualism’in yarattığı kaynaklardan epeyce etkilendim. Sıradan insanların konuştuğu dili yansıtıyor ve gerçekten karşılaşabileceğiniz durumlarla ilgili içerik sunuyor.
Dil öğrenmek için ücretsiz ve kolay erişilen içerik konusunda altın çağda yaşıyoruz. Lexilogos, 100’den fazla dilde kurslara, sözlüklere ve kaynaklara bağlantılar veren önemli bir internet sitesi. (…) Öğrenmenizi yapılandırmak ve iyi dil öğrenme alışkanlıkları oluşturmak için daha fazla yardıma ihtiyacınız varsa, Open University, bir dili nasıl öğreneceğiniz konusunda uzman tavsiyeleriyle dolu ücretsiz bir kurs sunuyor. Yeni bir dil öğrenen herkes için mükemmel bir başlangıç noktası.
Daha resmi çevrimiçi dil öğrenme materyallerinin ötesinde, YouTube ve podcast’ler hedef odaklı öğrenenler için bir altın madeni olabilir. Dil öğrenmedeki ilerlemeniz hakkında stratejik düşünüyorsanız ve iyileştirmek için şu anda öğrenmeniz gerekenleri belirleyebiliyorsanız, YouTube’da ihtiyaçlarınıza uygun videolar bulabilirsiniz. (…) Tüm videolar harika olmasa da birçok öğretmen ve dil okulu, öğrencilerin sorularını ve ortak sorun alanlarını ele alan video içeriği oluşturmuş durumda. (…)
Podcast’ler, her seviyeden dinleyici için harika öğrenme kaynaklarıdır. Örneğin News in Slow German (başka dillerde de var) gibi seriler, tam hızda dinleme baskısı olmadan dinlediğinizi anlamaya yardımcı olurken, daha ileri düzey öğrenciler dinleme becerilerini geliştirmek için hedef dilde podcast’leri ve radyo programlarını takip edebilirler. (…)
Uygun içeriği seçmek
Hedeflerinize ulaştığınızda ve dil bilginizi artırdığınızda, sıra, kendinizi geliştirmenize yardımcı olacak içeriği bulmaya gelmiştir. Dil öğrenme uzmanları, öğrenciler için ‘anlaşılır girdinin’ öneminden bahsederler. Basitçe ifade etmek gerekirse bu, kendinizi mevcut seviyenizin hemen üzerindeki bir seviyeye sürekli olarak maruz bırakmaktır. Beyniniz, zaten bildiğiniz şeylere yakın olan bu seviyede boşlukları doldurmak ve dil seviyenizi yükseltmek için çalışabilir. LingQ gibi servisler, seviyeniz için ihtiyaç duyduğunuz girdi türünü bulabilmeniz amacıyla kademeli okuma sunar. Bir dilin temellerini öğrendikten sonra çoğu zaman çevrimiçi bulabileceğiniz materyaller üzerine çalışabilirsiniz. Bunlar basit haber metinleri ya da kitaplar olabilir. Normalde, içerikle ilgili önceden bilgiye sahip olduğum materyallerden öğrenmeyi daha kolay buluyorum. Bu yüzden popüler bir tarih kitabı seçerim veya ilgilendiğim bir konuyla ilgili bir belgesel izlerim. Penguin Parallel Text serisi ile yan tarafta çevirileriyle çeşitli dillerde kısa öyküler okuyabilirsiniz. YouTuber Olly Richards, Türkçe, Korece ve Brezilya Portekizcesi dahil olmak üzere yeni başlayanlar için basit ve kısa öyküler yayınlıyor.
Yabancı bir film izlemek dil becerilerinizi güçlendirmeyebilir, ancak yabancı dilde dizi ve filmlerden en iyi şekilde yararlanmanın yolları vardır. Netflix, başka dillerde içerikle dolu olsa da bunları bulmak neredeyse imkânsız. Diğer dillerdeki programları keşfetme ve bunlardan en iyi şekilde yararlanmayla ilgili bazı ipuçlarını burada bulabilirsiniz. Hedef dilde realite TV’yi de öneririm. Yükselen duygular ve oluşturulmuş yapılar, neler olup bittiğini anlamayı kolaylaştırır. (…) Altyazıları hedef dilde tutmak, ses bariyerini tanınabilir kelimelere ve cümlelere indirgemenize yardımcı olacaktır. Önemli olan, size ilgi çekici gelen içeriği bulmaktır. (…)
“Sinir bozucu aşamayı” aşmak
Dil öğreniminizde ilerledikçe, motivasyon çok kritik hale gelir. Orta düzey öğrenciler genellikle bir platodan bahsederler: Dil öğrenmenin erken aşamalarının hızlı kazanımlarından sonra, kazanımların daha marjinal, daha az ödüllendirici hale geldiği ve algılamanın zorlaştığı sinir bozucu aşama. Akıcılığa giden uzun bir yol vardır. Bu aşamada ilerlemenizi ve yöntemlerinizi periyodik olarak gözden geçirmek, odaklanmanıza ve motivasyonunuza yardımcı olacaktır. Ulaşılabilir hedeflerin işe yaradığı nokta tam da burasıdır: Hedeflerinizi nispeten sık tutturuyor ve yeniliyorsanız, ilerleme hissine sahip olma olasılığınız daha yüksektir. Bağımsız öğrenenler plato deneyimini zor bulabilir. Bu aşamada yeteneklerinizi analiz etme ve bilginizdeki boşlukları belirleme becerinizi geliştirmiş olur, bir sonraki adımda ne yapmanız gerektiğini anlarsınız ki bu başlı başına bir beceridir. Hâlâ zor geliyorsa bir öğretmenle Zoom görüşmesi yapabilir ve üzerinde çalışmanız gerekenleri göz önünde bulundurarak performansınızı değerlendirmelerini isteyebilirsiniz. Var olan bir müfredatı izlediğimizde, standart sıralamayı bir kenara bırakmak ve bu tür hedefli işler yapmak zor gelebilir. Oysa burada anlattığım kaynaklarla ve bir öğretmenin yardımıyla bağımsız bir öğrenci, iyileştirilmesi gereken alanlarda verimli bir ilerleme kaydedebilir.
Yeni bir dili “yaşamak”
Gelişirken, yeni dilinizi hayatınıza yerleştirmenin yollarını da düşünmek isteyeceksiniz. Herkesin tercih ettiği teknikler vardır. Mesela ben kendi kendime konuşurum. Ne zaman bir dil öğrensem ya da bildiğim bir dili kullanmaya çalışsam, sanki hayatımın filminin seslendirmesini yapıyormuşum gibi her yaptığımı o dilde anlatırım. Bu, neyi ifade edemediğimi, kelime dağarcığımın eksiklerini veya daha sonra öğrenmeye odaklanmam gereken noktaları bilmemi sağlıyor. (…) Pratik ve motivasyonu birleştiren diğer bir teknik ise yeni dilinizde bir günlük veya defter tutmaktır. Günün olaylarını not ederek, farklı fiil zamanlarını kullanır ve zaman içindeki ilerlemenizin bir kaydını tutmuş olursunuz. Daha dışa dönükseniz, hedef dili konuştuğunuz videolar kaydetmekten keyif alabilirsiniz. (…)
Dil öğrenmenin doğal bir son noktası yoktur: Doğru yoldaysanız hayatınızın geri kalanında da böyle ilerlersiniz. Bu, her zaman dilbilgisi alıştırmaları ve kelime listelerinden ibaret olmayacaktır. Çalışma zorluğunun yerine yeni dilinizde edebiyat ve fikirlerin yanı sıra seyahat, sohbet ve çok dilli arkadaşlıkların verdiği zevki koyabileceksiniz. Doğru hedefler ve motivasyonla, bir dil öğrenme zorluğu yerini onu yaşamaya bırakabilir.”
Bu yazı ilk kez 18 Mart 2021’de yayımlanmıştır.
https://psyche.co/guides/how-to-approach-the-lifelong-project-of-language-learning