Afrika, Asya ve Ortadoğu ekonomilerinin ve gıda sistemlerinin belkemiği olan küçük ölçekli çiftçiler, iklim krizinin yarattığı etkileri de en ön safta tecrübe ediyor. Nüfus artmaya devam ederken gıda arzının kesilmemesi için bu etkilerin azaltılması ve uyuma yönelik çabalara daha fazla yatırım gerekiyor. Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) Başkanı Gilbert Fossoun Houngbo ve IFAD’ın Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Idris Elba, Dünya Ekonomik Forumu internet sitesinde yayımlanan yazılarında, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı (COP26) için Glasgow’da bir araya gelen liderlere bu konuda çağrıda bulunuyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Dünya liderleri Glaskow’da COP26 için bir araya gelirken kutlamamız gereken çok da fark edilmemiş bir husus söz konusu. Pandeminin neden olduğu ve devam eden yıkım sırasında gıda stoklamaya hiç ihtiyaç olmadı. Küresel gıda sistemi titredi ve esnedi, ancak işlemeye devam etti. Dünyanın küçük ölçekli çiftçileri bizi beslemeyi sürdürdü.
Küçük ölçekli çiftçiler; doktorlar ve hemşireler, temizlikçiler ve kasiyerlerin yanında pandeminin isimsiz kadın ve erkek kahramanlarıdır. Küçük ölçekliler, çünkü dünyadaki 570 milyon çiftliğin %84’ü 2 hektardan daha az alanı kaplıyor ve küresel gıdanın yaklaşık üçte birini sağlıyor. Kadın kahramanlar, çünkü bazı tahminlere göre dünyadaki çiftçilerin yarısı kadın. Afrika’daki tüm tarımsal işlerin %40’ını kadınlar yapıyor.”
Yazarlar, köklerinin Batı Afrika’nın kırsalında olduğunu, ailelerinin de nesiller boyunca gıda ve gelirleri için çiftçiliğe bel bağladığını söylüyor: Yine de kıta genelinde birçok küçük ölçekli çiftçi zorluklarla boğuşuyor. (…) 2020 yılında 280 milyondan fazla Afrikalı (nüfusun beşte birinden fazlası) yetersiz besleniyordu ve bu rakam artmaya devam ediyor.
İklim değiştikçe, bu çiftçilerin gıda yetiştirmeye devam etme kabiliyetleri de değişiyor. Düzensiz hava koşulları, değişen sıcaklıklar, aşırı kuraklık ve seller, çiftçiliği her zamankinden daha öngörülemez ve zor hale getiriyor. Giderek yaygınlaşan mahsul kıtlığı ve hayvan ölümleri, tüm gıda sistemimizi riske atıyor.
Harekete geçilmediği takdirde iklim değişikliği 2050 yılına kadar 140 milyondan fazla insanı göç etmeye zorlayabilir. Gıda fiyatlarının dalgalanmasını da bekleyebiliriz. Dünyanın bir yerindeki doğal afet, her yerde tahıl fiyatlarını %50’den fazla artırabilir.
İklim finansmanının %1,7’si küçük çiftliklere gidiyor
Gelişmiş ülkeler, altı yıl önce Paris’te, 2020 yılına kadar daha az gelişmiş ülkelere yönelik yıllık 100 milyar dolar tutarında iklim finansmanı taahhüdünde bulundular, ancak bu yetersiz kaldı. Bu miktarın tümü kullanılabilir olsa bile, değişen hava koşullarından öncelikli olarak etkilenenlere gerçekten ulaşmak pek mümkün değil. İklim finansmanının yalnızca %1,7’si küçük çiftliklere gidiyor ki bu hem tarım uygulamalarında hem de gıda zincirlerinde daha fazla dayanıklılık oluşturmak için gereken miktarın çok küçük kısmı. Bu değişmeli.
Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), kırsal yoksulluk ve açlığın ortadan kaldırılmasına odaklanan ve halihazırda tüm projelerine iklim etkilerinin azaltılmasını ve uyum tedbirlerini entegre etmiş bir kuruluş. Küçük Ölçekli Tarıma Uyum Programımız (ASAP), 40 ülkedeki 6 milyon çiftçinin iklim değişikliğinin getirdiği tehditlere yanıt vermesi için 11 bağışçıdan 300 milyon dolar topladı.
Küçük Ölçekli Tarıma Uyum Programı, Mali’de, 65 bin çiftçinin değişen koşullara uyum sağlamasına yardımcı oldu. Bunu da ağaç kesimini azaltmak için biyogaz çürütücüler ve güneş panelleri sağlayarak; bozulmuş su havzalarını yeniden ağaçlandırmaya, sulanan alanları selden korumaya ve tükenen yeraltı suyunu yenilemeye yönelik köy girişimlerine rehberlik ederek yaptı. Mozambik’te ise bir yandan çiftçilerin mahsul sistemlerini çeşitlendirmelerine, kuraklığa dayanıklı çeşitleri ve yeni bahçecilik tekniklerini kullanmalarına, su yönetimini iyileştirmelerine yardımcı olurken bir yandan da hava tahminlerine ve finansmana erişimlerini sağlıyor.
Pandemi müdahaleleri gelişmiş pek çok ülkenin bütçelerinde hasara neden olmuş ve bazılarını yurtdışına gönderdikleri kalkınma yardımlarını kesmeye yöneltmiş olsa da, çok daha fazla kaynağa ihtiyaç var. Bu COP’ta,1 hükümetleri IFAD’ın yenileme programı ve ASAP+ iklim finansmanına yönelik taahhütte bulunmaya çağırıyoruz. Bu şekilde daha fazla kırsal topluluğun pandeminin yaralarını sarması ve hayatlarını yeniden inşa etmeleri için gereken son 350 milyon dolar toplanabilecektir.
Yatırımlar artmazsa krizler sıklaşacak
Hükümetler kırsal alanlardaki küçük ölçekli çiftçiliğe iklim finansmanı katkılarını artırırsa, geleceğin gıdasına yatırım yapmış olacaklar. Bu, çiftçilerin üretimini, satışlarını ve gelirlerini artıracak ve küresel gıda arzını güvence altına alacaktır. Küçük çiftliklerin iklim değişikliği karşısında dayanıklılık geliştirmelerine yönelik yatırımlar artmadığı takdirde, önümüzdeki yıllarda krizlerle daha sık karşı karşıya kalacağız.
İklim değişikliğinin etkileri toprak, su ve diğer kaynaklar üzerindeki çatışmaları tetikleyerek insanları göç etmeye zorlayabilir. Öte yandan ormansızlaşma ve yaban hayat habitatlarının kaybıyla mücadeleye yatırım yapmak, virüslerin bir türden diğerine geçme riskini azaltarak küresel salgınları önleyebilir.
Küçük ölçekli çiftlikler, gezegenimizin sağlığına kavuşturulması ve iklim değişikliğinin önüne geçilmesinde merkezi öneme sahip. Refahları, sadece dünya çapında yaşamları onlara bağlı olan 2,5 milyar insan için değil, hepimiz için önemli. Yeşil dönüşüm, birçok ülkenin COVID sonrası toparlanma planlarının merkezinde yer alıyor. Ancak iklim değişikliğiyle mücadele etmek için yapabileceğimiz en iyi yatırımlar Afrika’daki sürdürülebilir tarım ve küçük çiftliklerine yapılanlar olacaktır.”
Yazarlar, bir dönüm noktasında olduğumuzu ve dünya liderlerinin bu meydan okuma karşısında adım atması gerektiğini belirtiyor.
Bu yazı ilk kez 5 Kasım 2021’de yayımlanmıştır.