Dağınıklık görecelidir; kimileri düzenli alanlarda yaşarken, kimileri o düzeni dağınıklıkta bulabilir. Peki, hangi düzeyde dağınıklık, bir kişinin istifleme bozukluğu olduğuna işaret edebilir? Klinik psikolog Michael A. Tompkins, Psyche internet sitesinde yayımlanan yazısında, istifleme (biriktirme) davranışı olan kişilerin bu sorunu fark etmelerine nasıl yardımcı olabileceğimizi ve çözüm için nasıl birlikte yol alabileceğimizi anlatıyor.
Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Dağınıklık, çoğu insan için hayatın bir gerçeğidir. Kâğıt yığınları, onlarca yıllık belgelerin bulunduğu bir kutu veya yatak odasına dağılmış kirli giysiler… Bir de, dolaplarda, çekmecelerde, tavan arasında ya da garajda biriken, kapalı kapılar ardında kalan dağınıklık vardır. Dağınıklık, insanların hayatta nerede olduklarının bir göstergesidir. Yaşlandıkça veya zor bir dönemden geçerken yaşam alanlarımız dağılabilir, çünkü bununla başa çıkmak için yeterli dayanıklılığımız veya gücümüz yoktur.
Ancak bazı durumlarda dağınıklık, kişinin ruh sağlığı hakkında önemli bir sinyal verir. Bir arkadaşınızın veya aile üyenizin evine girdiğinizde her odada eski veya kirli eşyalar, hareketinizi engelleyen yığınlar veya tıka basa dolu depolama alanları bulabilirsiniz. (…)
İstifleme bozukluğu olan kişiler (bu rahatsızlığın 50 yetişkinden yaklaşık birini etkilediği tahmin ediliyor) gerçek değerleri ne olursa olsun eşyaları biriktirme ihtiyacı hissederler ve bunlardan vazgeçme konusunda yoğun bir sıkıntı yaşarlar. Zamanla bu, istiflemeye yol açar ve kişinin yaşam alanı o kadar dağılır ki o alanda yaşamak zorlayıcı ve hatta güvensiz hale gelir.
Dağınıklık, bu rahatsızlığın sonucunda oluşur. Kişiler çok fazla şey toplar ve saklar, ancak yine de dağınık ortamlarında işlev görmeleri gerekir. Uyumak, yemek pişirmek veya dişlerini fırçalamak için eşyalarını bir yerden başka bir yere taşırlar. Bir zamanlar düzenli olan, zamanla düzensizleşir. (…)”
Yazar, istifleme davranışının bir dizi psikolojik ve tıbbi rahatsızlığın belirtisi olabileceğini belirtiyor: “Örneğin, yeme bozukluğu olan kişiler yiyecekleri istifleyebilir veya otizm spektrum bozukluğu olan biri yoğun sabit ilgi alanıyla ilgili eşyaları edinebilir. Bazı tıbbi rahatsızlıklarda da istifleme davranışları görülebilir. Örneğin, demans hastaları edinme dürtülerine direnmekte zorluk çektikleri veya eşyalara zaten sahip olduklarını unuttukları için istifleme yapabilirler. (…)
Tanıdığınız birinin böyle bir sorunu olabileceğinden endişeleniyorsanız, bu yazıda, o kişiye nasıl destek sunabileceğiniz konusunda bazı yollar sunacağım. (…)
İstifleme bozukluğunun yaygın belirtilerini dikkate alın
Bir kişinin dağınıklığının istifleme bozukluğunun sonucu olup olmadığını daha iyi anlamak için öncelikle kişinin davranışları ve evdeki durumu hakkında kendinize bazı sorular sorabilirsiniz.
Kişi çok da değerli olmayan eşyaları ediniyor ve istifliyor mu?
İstifleme bozukluğu olanlar, asla kullanmasalar ya da saklayacak yerleri olmasa bile aşırı miktarda eşya satın alırlar. Aynı eşyayı (diş fırçası, saat, gözlük) tekrar tekrar satın alabilirler çünkü orijinalini dağınıklıkta kaybetmişlerdir. (…)
Eşyalar çok fazla ekstra alana mı ihtiyaç duyuyor?
İstifleme bozukluğu olanlar genellikle eşyalarını başka bir yerde depolayarak evlerindeki dağınıklığı kontrol altına almaya çalışırlar. Sınırlı finansal kaynakları olsa bile birkaç depolama birimi kiralayabilir ve aylık depolama ücretlerini ödeyebilirler. Benzer şekilde, eşyalarını arkadaşlarının ve aile üyelerinin tavan aralarında ve garajlarında, arabalarında veya bahçelerinde depolayabilirler.
Kişi eşyalarını elden çıkaramıyor mu?
Bu kişiler bir eşyadan vazgeçtiklerinde yoğun kaygı, kayıp veya suçluluk duyguları yaşayabilir; bu duygulardan kaçınmanın bir yolu olarak eşyaları saklama eğilimindedirler. Yani aslında saklama, eşyanın kendisinden çok kaygıdan kaçınmakla ilgilidir.
Genellikle yardım kabul etmeye isteksizlerdir. Yardım sözü veren birinin eşyalarını izinsiz atacağından korkabilirler. Evlerinin durumu ve sorunu yönetememeleri konusunda derin bir utanç veya mahcubiyet hissedebilirler. (…)
Kişinin evinde yaşam zorlukları var mı?
Çok dağınık ve düzensiz bir evde yaşamak genellikle zordur. İstifleme bozukluğu olan kişiler bazen küveti veya duşu eşyalarla doldurdukları için hijyenlerini korumakta zorluk çekerler. Tezgâhlar eşyalarla dolu olduğu, mikrodalga fırın bozulduğu veya ocak üstü örtülü olduğu için yemek hazırlamakta veya bulaşıkları temizlemekte zorluk çekebilirler. Bir duş veya tuvalet çalışmıyorsa, evlerindeki durumu açığa vurmamak için tamirci çağırmazlar.”
Kişi karşı karşıya olduğu risklerin farkında mı?
Yazar, istifleme bozukluğu olanların genellikle yaşam ortamında ne kadar güvensiz olduklarını fark etmediklerini söylüyor: “Çok azı karşı karşıya oldukları risklerin farkındadır ve bu liste kapsamlı olabilir: Hızla başlayan ve yayılan yangın, yaşam ortamını sağlıksız hale getiren küf veya çürüyen yiyecekler… Özellikle kişi yaşlıysa, dağınıklığın içinde kayıp düşme riski vb. (…) Sizin için çok belirgin olan risklere rağmen kişi size güvende olduğunu, riskleri abarttığınızı ve endişelenmemeniz gerektiğini söyleyebilir. Ancak güvenlik konusunda endişeleniyorsanız, durum muhtemelen dağınıklıktan fazlasıdır.
Fark ettikleriniz hakkında konuşun
Bir sorun olduğunu görmeyen birine yardım etmenin ilk adımı, endişelerinizi şefkatle onlarla paylaşmaktır. (…) Güvenlikleriyle ilgili endişelere odaklanın ve spesifik olun. Şöyle diyebilirsiniz: ‘Evde dolaşırken düşüp kendini yaralayabileceğinden endişeleniyorum, çünkü çok dağınık’ veya ‘Ocak etrafında çok fazla eşya olduğu için yangın çıkabileceğinden endişeleniyorum’. Bu ilk adımdaki amaç, yardım için kapıyı açmak ve açık tutmaktır. Kişiyle olumlu ilişkiniz, sahip olduğunuz tek kaldıraçtır; bunu akıllıca kullanın. (…)
Düzenlemeye yardımcı olmayı teklif edin
İstifleme bozukluğu olan kişi yardımınıza açıksa, başlangıçta riski en aza indirmeye ve güvenliği artırmaya odaklanın. (…) Birlikte şu adımları atabilirsiniz:
Eşyaların nerede saklanacağına karar verin
Düzenlemeye başlamadan önce, eşyaların nasıl ve nerede saklanacağını belirleyin. Mümkünse şeffaf plastik kutular kullanın. Şeffaf kaplar, kişinin saklanan eşyaların güvende olduğundan emin olmalarını sağlar ve daha sonra istediklerinde almalarını kolaylaştırır. Ayrıca, önemli belgeleri ve eşyaları saklamak için güvenli bir yer bulun. (…)
Başlangıç için küçük bir alan belirleyin
Dağınıklığın risk oluşturduğu küçük bir alan seçin. Mutfak tezgâhının dörtte biri, merdivenin ilk üç basamağı, ocak etrafında veya radyatördeki kâğıt yığınları vb. Bu yaklaşımın birkaç nedeni vardır. En önemlisi, kişinin yaşam alanında temel güvenliği sağlamaktır. Sıcak ocakta gazetelerden kaynaklanan bir yangında ölme riski varsa, kişinin rahat uyuyabilmesi için yatağı düzenlemek anlamsızdır. İkinci olarak, çok dağınık bir evde, mutfağı ve yatak odasını düzenlemek için birkaç saat harcayabilirsiniz ancak çok az yol kat edebilirsiniz. Motivasyonunuzu korumak için ve daha da önemlisi, diğer kişinin motivasyonunu korumak için küçük, yüksek riskli alanlara odaklanın. (…) İstifleme bozukluğu olan kişiler için bu süreç yorucudur. Evlerini düzenlemeye başladıklarında genellikle bunu bir seferde 30 dakikadan fazla yapamazlar. Küçük bir alanda çalışmak ve ilerlemeyi görmek, tükenmişliği önlemeye yardımcı olacaktır.
‘Sakla’ ve ‘elden çıkar’ kurallarını geliştirin
Her birimizin eşyalarımızı saklayıp saklamayacağımıza dair yazılı olmayan kurallarımız vardır. Örneğin, pasaportlarımızı ve ehliyetlerimizi yenileyene kadar, aile yadigârlarımızı bir arkadaşımıza veya akrabamıza verene kadar saklarız. Arabalarımızın ruhsatlarını, onlara sahip olduğumuz sürece saklarız. Gazeteleri bir hafta veya daha uzun bir süre sonra, dergileri bir ay veya daha uzun bir süre sonra atabiliriz. Çok büyük veya çok küçük, yırtık veya yıpranmış kıyafetleri atarız. Muhtemelen bu kurallara hiç düşünmeden uyarız. İstifleme bozukluğu olan kişiler ise neyi saklayıp neyi atacaklarına karar vermekte çok zorluk çekerler. Bir eşyayla ne yapacaklarına karar veremedikleri zaman varsayılan, onu saklamaktır. (…)
Bu nedenle, düzenlemeye başlamadan önce siz ve diğer kişinin birlikte ‘sakla’ ve ‘elden çıkar’ kurallarını geliştirip geliştiremeyeceğinize bakın. Kuralları, düzenlemeyi yaptığınız yerin yakınındaki bir duvara asın. Kurallara uyması için kişiyle birlikte çalışın, ancak onları zorlamayın veya onlarla tartışmayın. Bunun yerine, gerekirse, kişiye olan ilginizi ifade etmeye ve daha düzenli bir yaşam alanının faydalarını hatırlatmaya yönelin.
Kategorilere ayırın
Eşyaları düzenlemeye hazır olduğunuzda, kişinin eşyalarını kategorilere ayırmasına yardımcı olun. Eşyaları atmayacağınızı, sadece ayıracağınızı söyleyin. Kişinin bu erken aşamalarda yardımınızı kabul etmesini teşvik etmek için ilk başta atma eylemini masadan kaldırmanız önemlidir. (…)
‘Sakla’, ‘geri dönüştür’, ‘sat’ ve ‘at’ gibi kategoriler belirleyebilirsiniz. Bu kategorilere ayırmak kişiye çok zor geliyorsa, ‘sakla’, ‘at’ ve ‘belki’ kategorileri oluşturabilirsiniz. Şimdilik, bunlar yalnızca ayırma içindir; daha sonra kişi eşyalarını ‘at’ kategorisine koyma konusunda rahat hissettiğinde, atma kutusuna yerleştirilen eşyaları gerçekten atmaya teşvik edebilirsiniz. (…)
İstifleyen birine yardım etmek uzun soluklu bir süreçtir. (…) Onların nasıl yaşamaları gerektiğine dair kendi kabullerinizden ya da yaşam alışkanlıklarınızdan sıyrılıp, güvende oldukları sürece istedikleri gibi yaşama haklarına saygı göstermeye odaklanın. (…)”
Bu yazı ilk kez 14 Mayıs 2025’te yayımlanmıştır.
