Araştırmalar, çeşitli etkenlerle kendine zarar verme ihtimali olan birinin bazı işaretler verdiğini gösteriyor. Çevrenizde bu durumda olan insanlar için hiçbir şey yapamayacağınızı düşünebilirsiniz. Ancak sağlık psikolojisi, intihar ve kendine zarar verme alanında çalışan Glasgow Üniversitesi’nden Rory O’Connoris ve Nottingham Üniversitesi’nden Ellen Townsend, Psyche dergisinde yayımlanan yazılarında, atılabilecek basit adımlarla karşınızdakilere çok hayati bir destek verebileceğinizi ortaya koyuyor.
Yazının öne çıkan bazı bölümlerini aktarıyoruz:
“Kendine zarar verme, farklı insanlar için farklı şeyler ifade edebilir. Birçok şekilde gerçekleşebilirken, en yaygın yöntemler aşırı dozda ilaç almak ve kesici alet yoluyla kendine zarar vermektir. (…) Bu yazıda kendine zarar verme, kişinin davranışa yönelik bariz güdüsü veya niyetinden bağımsız olarak herhangi bir kendine zarar verme eylemini ifade ediyor. Bununla birlikte, özellikle intihar davranışına atıfta bulunduğumuzda, kendine zarar verme eyleminin amacının intihar olduğu konusunda daha netiz (kendine zarar veren kaç kişinin aynı zamanda ölmek istediğini doğru bir şekilde tahmin etmek zor olsa da bu durum, kendine zarar veren gençlerin yüzde 40’ı için geçerli olabilir). (…)
2012 yılında yayımlanan bir çalışma, ergenlerin yaklaşık yüzde 10’unun 16 yaşına kadar kendine zarar verdiğini ortaya koyuyor. Bununla birlikte, popüler medyada sıklıkla tasvir edildiğinin aksine, kendine zarar verme sadece gençlerle sınırlı değil. İngiltere’ye dair veriler, her yıl, her yaştan en az 200 bin kişinin kendine zarar verdiği için acil servislere başvurduğunu gösteriyor. ABD’de intihar düşüncesi ve kendine zarar verme, acil servislere başvuru nedenleri arasında ilk 10’da yer alıyor.
Öte yandan kendine zarar vermenin özellikle gençler arasında yükselişte olduğuna dair kanıtlar mevcut ve İngiltere verilerine dayanan bazı tahminler, 2001-2014 yılları arasında bunun çocuklarda ve ergenlerde yüzde 70 oranında arttığını gösteriyor.
İnsanlar neden kendine zarar verir?
Ruh sağlığı uzmanları, son birkaç on yılda kendine zarar verme ve intihar davranışını anlamak için yeni yollar geliştirdi. Bazıları kendine zarar vermenin ‘işlevsel açıklamaları’ olarak adlandırılan hususlara odaklanırken diğerleri, özellikle de herhangi bir intihar niyeti olmadığında kendine zarar vermeyi anlamlandırmak için bunun ‘yararlarını ve engellerini’ çözmeye çalışıyor.
Örneğin, bazı insanlar için kendine zarar verme, dayanılmaz acıyla başa çıkmanın bir yoludur; kendi kendine verilen fiziksel acı, duygusal acıyı düzenlemenin bir yolu olur. (…) Ayrıca, bazı insanların kendi düşünceleri veya eylemleri konusunda kendilerini cezalandırmanın bir yolu olarak ya da başkaları tarafından beklendiğini düşündükleri standarda uymadıkları için kendilerine zarar verdiklerine dair kanıtlar da söz konusu.
Bir süredir dikkatler, kendine zarar verme veya intihar davranışı ile ilişkili olanlardan farklı olan, kendine zarar verme veya intihar düşüncelerinin ortaya çıkmasıyla ilişkili faktörlerin belirlenmesine çevrildi. Araştırmalara göre, kişinin kendini sıkıntılı hissetmesi veya kendine zarar verme düşünceleri barındırması, doğası gereği dürtüsel olması, kendine zarar veren başka birini tanıması, kendine zarar vermenin yollarına erişimi ve belirli bir planının bulunması durumunda kendine zarar verme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Kendine zarar verme hakkındaki efsaneler
Kendine zarar verme konusunda, damgalanmaya ve insanların sıkıntılarıyla ilgili yardım arama isteksizliğine katkıda bulunabilecek pek çok yaygın ve faydasız efsane var. İlk olarak kendine zarar verme, dikkat çekme isteği olarak algılanıp göz ardı edilmemeli, daha çok dikkat gerektiren bir durum olarak düşünülmeli. Ayrıca hemen tüm durumlarda kendine zarar verme, kişinin intihara meyilli olup olmadığına bakılmaksızın ezici zihinsel acıyı yönetme arzusu tarafından yönlendirilir. (…)
İkincisi, birine kendine zarar verme veya intihar etme hakkında soru sormak, bu fikri akıllarına sokmaz, daha ziyade onların ihtiyaç duydukları yardım ve desteği almasını sağlayabilecek hayati önemdeki bir konuşmanın başlangıcı olabilir. Kendine zarar veren bazı insanlar diptedir, kendilerini değersiz hissederler ve başkalarının hayatta olup olmadıklarını umursamayacağını düşünürler. Ayrıca düşüncelerinden veya kendilerine zarar verme eylemlerinden utanabilirler. Bu nedenle, sizin veya bir başkasının onun yaşadığı sıkıntıyı fark etmeye zaman ayırmış olmanız son derecede faydalı olabilir. Aynı zamanda, zor bir dönemden geçmelerine yardımcı olabilecek insani bir bağ duygusu oluşturur.
Üçüncüsü, kendine zarar verme ve intihar davranışı (güdülerden bağımsız olarak) kadınlarda ve kız çocuklarında daha yaygın olmasına rağmen, birçok erkek ve erkek çocuğu da kendine zarar verir ve kadınlardan önemli ölçüde daha fazla erkek intihar nedeniyle hayatını kaybeder. (…) Nitekim İngiltere’de intihardan kaynaklanan tüm ölümlerin dörtte üçünü erkekler oluşturuyor ve dünyanın hemen her ülkesinde ve bölgesinde erkek intiharları kadın intiharlarından daha fazla.
Son olarak, kendine zarar vermenin ciddiyetinin, sıkıntının kapsamı veya intihar niyetinin derecesi (böyle bir niyet varsa) ile ilişkili olduğu bir efsanedir. Algılanan tıbbi ciddiyet, kendi başına tedavi veya desteğe karar vermek için veya intihar riskinin bir göstergesi olarak asla kullanılmamalıdır.
İlk kez karşılaştığınızda kendine zarar verme durumu şaşırtıcı ve anlaşılması zor olabilir. Benzer şekilde, bir krizin ortasında olan sizseniz, karışık ve kararsız duygu ve düşüncelerinizi anlamlandırmakta zorlanabilirsiniz. Ancak kendine zarar vermenin nadiren tek bir faktör tarafından yönlendirildiğini kabul etmek gerekir. Her zaman birçok farklı olası nedenin etkilediği bir sıkıntı göstergesidir; bazıları için başa çıkma aracı, bazıları için de acılarını intihar yoluyla sona erdirme arayışıdır. (…)
Risk faktörlerini fark edin
Bir öğretmen, ebeveyn, ilgili bir arkadaş veya akrabaysanız, kimin özellikle savunmasız durumda olabileceğine dair fikriniz olması için birinin kendine zarar verme olasılığını artırabilecek faktörlerin farkında olmak, faydalı bir başlangıç noktasıdır.”
Yazarlar, kendine zarar veren birçok insanın kendilerini bunalmış, kapana kısılmış, yenilmiş, umutsuz ve reddedilmiş hissettiklerini söylüyor:
“Bu duygular, sosyal açıdan bağlantısız hissetmekten veya depresyon veya anksiyete gibi ruhsal sağlık sorunlarından kaynaklanmış veya bunlar nedeniyle daha da kötüleşmiş olabilir. Kendine zarar verme, sıklıkla yaşamdaki stres faktörleri bağlamında da meydana gelir ve yaşamın erken dönemlerinde travma yaşamış kişilerde daha sık görülür. Kendine zarar veren birçok insan sağlıksız mükemmeliyetçilikle boğuşur; başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğüne odaklanma eğilimindedir ve hayatlarını başkalarını hayal kırıklığına uğrattıklarını düşünerek geçirirler. Bu nedenle başkalarının beklentilerini karşılamak için mücadele ettiğinden ve birilerine yük olduğundan bahseden bir kişiye, iyi olup olmadığını sormaya değer.
Davranış değişikliklerine ve işaretlerine dikkat edin
Kendine zarar verme risk faktörlerinin karmaşıklığı ve zaman içinde nasıl değişebilecekleri göz önüne alındığında, tanıdığınız biri hakkında endişeleniyorsanız hangi somut davranışsal işaretlere dikkat etmeniz gerektiğini bilmek de faydalı olacaktır.
Özellikle ruh halindeki değişikliklere çok dikkat etmek gerekir. Biri normalden daha üzgün ve depresif görünüyorsa ve/veya normalden daha düşüncesiz ve dürtüsel davranıyorsa, bunların hepsi erken uyarı işaretleri olabilir. Bu değişikliklere, olağan faaliyetlerden geri çekilme ve sosyal izolasyon eşlik edebilir ki bu da birinin size ulaşmasını beklemek yerine desteklemek için ona ulaşmanın önemini vurgular. Birinin sıcak havalarda uzun kollu giymesi veya kollarını toplum içinde göstermekten çekinmesi (yüzmeye isteksiz olmak gibi) kendine zarar verdiğinin işareti olabilir. (…)
Aşırı duygusal sıkıntı içinde olan bir kişi, alkol ve/veya madde kullanımını belirgin şekilde artırabilir (alkol kötüye kullanımı kendine zarar verme için bir risk faktörüdür ve kendine zarar verme anında kullanılabilir). Tanıdığınız biri son zamanlarda kendini kötü hissetmesine rağmen açıklanamayan bir şekilde iyileştiyse, onunla görüşmeye değer. Buradaki mesele, ruhsal acılarına çözüm olarak intihara karar vermeleri ve bunun sonucunda ruh hallerinin geçici olarak düzelmesidir. Tabii ki her şeyin yolunda olması da mümkündür; belki krizleri azalmış ya da ihtiyaç duydukları yardım veya desteği almışlardır. Ancak yine de iyi olup olmadıklarını sormakta fayda vardır.
Kendine zarar vermeyle ilgili risklerin zamanla değişebileceğini anlamak önemlidir. Bazıları için kendine zarar verme, en azından başlangıçta kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir, ancak zamanla bu etki kaybolarak yerini umutsuzluk, yük olma ve intihar düşüncelerine bırakabilir. Yapılacak en güvenli şey, kendine zarar veren birinin başına gelenler hakkında varsayımlarda bulunmamak; dikkatli ve ön yargısız bir şekilde dinlemektir. Sormak, varsaymaktan her zaman daha iyidir.
İnsanların konuşmalarını ciddiye almak da önemlidir. Başkalarına yük olduğunu, ait olmadığını düşünmenin veya kapana kısılmış, mağlup ve umutsuz hissetmenin intihar düşüncelerinin habercisi olabileceği göz önüne alındığında, bunları ciddiye alarak nasıl hissettiklerini sormaya hazır olun. Örneğin ilişki sorunları kendine zarar vermede önemli bir taşma noktası olabilir, bu nedenle, özellikle de sürekliyse, ilişkilerdeki stres ve gerginlikler hakkında konuşmak da önemlidir.
Tanıdığınız biri sizinle kendine zarar verme veya intihar düşünceleri hakkında konuşursa, onları ciddiye almalısınız. Yaygın olarak kabul edilen bir efsane, kendilerine zarar vermekten bahseden insanların kendilerine zarar vermedikleridir. Bu kesinlikle doğru değildir; bu tür düşünceler hakkında güvenle konuşmak hayat kurtarıcı olabilir ve müdahale yönünde değerli bir fırsat sağlar.”
Ulaşın ve iyi olup olmadıklarını sorun
Yazarlar, bir arkadaşınızın veya aile üyenizin kendine zarar verdiğinden veya intiharı düşündüğünden endişelendiğiniz takdirde, onlara doğrudan sorun olup olmadığını sormanızı öneriyor:
“Elbette bunu yapmak zor olabilir, ancak bunu şefkatle ve yargılamadan yaparsanız, herhangi bir zarar verme ihtimaliniz yoktur. Gerçekten de kişi, birinin onların sıkıntıda olduğunu fark ettiğini gördüğünde rahatlayabilir. Dinlemenin gücünü küçümsemeyin ve onların sorunlarını çözmek zorunda olmadığınızı aklınızda tutun.
Kendine zarar verme ile ilgili bir soru sorduğunuzu ve cevabın ‘Evet’ olduğunu varsayalım. Bu durumda şok veya inanamadığınızı göstererek cevap vermeyin. Karşınızdakinin sıkıntısını en aza indirmeye çalışmayın; bunun yerine, nasıl hissettiklerini ve bunun onlar için zor olduğunu anladığınızı gösterin. Kendine zarar veren birçok insan, hayatlarının erken dönemlerinde travma yaşamışlardır. Bu da başkalarına güvenmeyi zor buldukları anlamına gelebilir. Yardım istemek onlara çok yabancıdır ve geçmişte yaşadıklarını paylaşmak istemeyebilirler, çünkü duyguları geçmişte onaylanmamış olabilir. Savunmasız durumdaki bir kişiyle yaptığınız tüm şefkatli konuşmalar, onları güçlendirme ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlama potansiyeline sahiptir.
Gerçekten dinleyin
Kulağa çok basit geliyor, ancak insanları gerçekten şefkatle ve yargılamadan dinlemek, kendine zarar verme riski olan birini desteklemenin sırrıdır. Araştırmamızda tekrar tekrar kendine zarar veren insanlar bize dinlendiklerini hissetmediklerini söylüyorlar. Bu nedenle söylenenlere çok dikkat edin ve özellikle sıkıntı, çaresizlik, duygularla başa çıkamama veya genel olarak başa çıkamama durumlarından bahsedip etmediklerine dikkat edin.
Kendine zarar verme konusunda güvenli sohbetlerin en önemli ipuçları, meraklı olmak ve ‘Şu anda gerçekten kötü göründüğünü fark ettim, her şey yolunda mı?’ gibi sorular sormaktır. Bu şekilde açık uçlu sorular sormak sohbeti teşvik edebilir. ‘Ne zamandan beri böyle hissediyorsun?’ ve ‘Durum ne kadar kötüye gitti?’ gibi sorular sorun. En önemlisi, konuştuğunuz kişi konuşmaya hazır olmasa bile, dinlemeye hazır olduğunuzu bilmek onlara tutunmaya ihtiyaç duydukları umudu verebilir.
Daha uzun vadeli yardımı teşvik edin
Ne zaman profesyonel yardım alınacağı nihayetinde kişisel bir karardır. Ancak profesyoneller, herhangi bir yardıma ne kadar erken erişilirse, sonucun o kadar iyi olacağını söylüyor. Endişelendiğiniz bir kişi intihar hakkında konuşuyorsa, onlara kendilerini güvende hissedip hissetmediklerini sormanız önemlidir; onlarla birlikte doktora görünmek gibi yardım için yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. Kendilerine zarar vermişlerse, herhangi bir yaralanmanın tıbbi müdahale gerektirip gerektirmediğini de kontrol edebilirsiniz.”
Bu yazı ilk kez 28 Ekim 2021’de yayımlanmıştır.