Sorumlu ve aktif vatandaş olma rehberi

Tüketimin geçer akçe olduğu günümüzde yaşadığınız toplumda sadece bir tüketici olmanın ötesine nasıl geçebilirsiniz? Bir vatandaş olarak değişime nasıl öncülük edebilirsiniz?

Son yıllarda tüm dünyada birbiri ardına gelen ve iç içe geçmiş krizler, umutlarımızı azaltmış olabilir. Ancak yine pek çok örnek, harekete geçmenin ve dayanışmanın gücünü de hepimize gösterdi. Yeni Vatandaşlık Projesi’nin (New Citizenship Project) kurucu ortağı ve yazar Jon Alexander, Psyche internet sitesindeki yazısında aktif birer vatandaş olarak toplumsal dönüşüme nasıl katkıda bulunabileceğimize dair bir yol haritası sunuyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“İnsanlığa olan inancınızı mı kaybediyorsunuz? Kendinizi dünyadan kopmuş gibi mi hissediyorsunuz? Bunlar anlaşılabilir. Ukrayna’daki savaştan Çin ile ABD arasında tırmanan gerilime, iklim acil durumundan yaşam maliyeti krizine, giderek artan eşitsizlikten yoğun izolasyona ve yalnızlığa üstesinden gelinmesi gereken ve kontrolümüz dışında devam eden o kadar çok şey var ki. Bir çöküş dönemindeyiz gibi hissediyoruz ve biz insanlar kendimizi, birbirimizi ve gezegenimizi bozuyoruz. (…)

Sekiz yıl boyunca Yeni Vatandaşlık Projesi adlı bir danışmanlık işini yürüttükten sonra ve 2022’de yayımlanan Vatandaşlar adlı kitabım için yaptığım tüm araştırmalarda, bozulan şeyin insan doğası değil, son 80 yıldır neredeyse tüm insan toplumu üzerinde giderek artan etkiye sahip bir hikâye olduğunu fark ettim. Bunu fark ettiğinizde, insanlığa olan inancınızı geri kazanmaya başlayabilirsiniz; bunu sadece bir çöküş değil, bir yenilenme zamanı olarak görmeye başlayabilir ve adım atmanın yepyeni yollarını bulabilirsiniz. (…)

Tüketici Hikâyesi ile ilgili sorunlar

Son 80 yıldır Tüketici Hikâyesi dediğim durumu yaşadığımızı düşünüyorum. Bu hikâyede, bireyler olarak rolümüz, toplum için en iyi sonuçları elde etme temelinde kişisel çıkarlarımızın peşinden koşmaktır. Kendimizi rekabetle tanımlarız. Yol boyunca seçimlerimiz gücümüzü, yaratıcılığımızı, kimliğimizi temsil eder; bizi biz yapan seçimlerdir. İşletmelerden hayır kurumlarına ve hükümete kadar her kurum ve kuruluş bu seçenekleri sunmak için vardır. Hepsi, ürün ve hizmet sunuculara indirgenmiştir.”

Yazar, zamanımızın krizlerinin de bu hikâyenin bir sonucu olduğunu söylüyor:

“Bir eşitsizlik krizi yaşıyoruz, çünkü bize başarının rekabet ve birikim olduğunu söyleyen bir hikâyenin içindeyiz.

Ekolojik bir krizimiz var, çünkü bize doğadan ayrı olduğumuzu ve ona hükmetmemiz gerektiğini söyleyen bir hikâyeye hapsolmuş durumdayız.

Bir yalnızlık krizi yaşıyoruz, çünkü hikâye bize, tek başına hareket etmesi (ya da etmemesi) gereken bağımsız bireyler olduğumuzu söylüyor.

En tehlikelisi ise bu krizler karşısında kendimizi güçsüz hissetmemiz ki bu da hikâyenin bir sonucu. Bireysel seçimlerimiz varlığımızı temsil ettiğinden, hikâye bize dünyanın sorunlarını çözmek için yapabileceğimiz tek şeyin farklı seçimlerde bulunmak olduğunu söylüyor: Yeniden kullanılabilir bir bardak kullanmak, daha kısa süreli duşlar almak, uçmak yerine trene binmek. En güçlü eylemimiz olduğu varsayılan oy verme bile, muhtemelen bireysel tercihin başka bir ifadesi. Yanlış anlamayın, bunlar önemli ve yapılması iyi şeyler ama derinlerde, çoğu insan bunların karşılaştığımız zorluklarla orantılı olmadığını anlayacaktır.” (…)

Vatandaş Hikâyesi’nin vaadi

Yazar, hikâyenin sınırlarının dünyanın sınırları olmadığını gördüğümüzde farklı bir hikâyeye adım atabileceğimizi söylüyor:

“Vatandaş Hikayesi. (…) Heyecan verici gerçek şu ki, zamanımızın krizlerini bir hikâye krizi olarak gördüğümüzde, hepimizin onu değiştirecek güce sahip olduğunun farkına varıyorsunuz. Bu tür bir güç, süpermarketteki ve hatta sandıktaki kişisel tercihlerinizin çok ötesine geçer; bu, yalnızca size sunulanları ihtimallerin sınırları olarak kabul etmekle kalmayıp, seçenekleri şekillendirmek için varlığınıza sahip çıkmakla ilgilidir. (…)

Bu ruhla, nasıl vatandaş olunacağına dair dört adım sıralayacağım.

Hikâyeyi bulun

Sadece fark ederek başlayabilirsiniz. Etrafınıza bakın. Her gün, kendimizi birer tüketici olarak düşünmemizi şart koşan mesaj bombardımanına tutuluyoruz. Birbirine bağımlı sosyal varlıklar yerine bağımsız ve kendine yeten bireyler olarak görülüyoruz. Bu sadece en yeni akıllı telefon reklamlarıyla ilgili de değil. Bir belediyenin ‘müşteri hizmetleri yardım hattı’ olması veya siyasi bir kampanyanın yalnızca tıklama sayısı ile ilgilenmesi de bu kapsamda. Ne yazık ki kuruluşlar nadiren bizimle vatandaşmışız gibi konuşuyor. (…)

İlk adım, Yurttaş Hikâyesi’nin nerede ortaya çıktığını ve Tüketici Hikâyesi’nin daha kalıcı ve önemli bir değişim yolunda nereye gittiğini belirlemekle ilgili. (…) Belki de etik konularla ilgili bir işte çalışıyorsunuz ya da bir topluluk projesini veya kampanyasını destekliyorsunuz. Yaptığınız ‘iyi şey’ ne ise, ona yeni bir gözle bakın ve şu soruları sorun:

  • Bu ‘iyi şey’ insanlarla birlikte mi yoksa insanlar için mi olumlu bir değişim yaratıyor?
  • Ne tür bir dil kullanıyor? Bu dil, insanlara katkılarını sunmaya ve katılıma davet eden aktif vatandaşlar olarak mı yoksa pasif tüketiciler olarak mı hitap ediyor?
  • Bu ‘iyi şey’, farklı geçmişlere sahip daha fazla insanı daha fazla dahil ederek, onlarla farklı şekilde konuşarak ve onların becerilerinden, tutkularından, empatilerinden ve fikirlerinden yararlanarak nasıl daha da iyi hale gelebilir?

Hikâyeleri kendi dünyanızda görmeye başladıkça, ötesindeki dünyaya bakmaya ve onları orada da bulmaya başlayabilirsiniz. (…) İş dünyasında, çok sayıda start-up ve büyük şirket, müşterilerinin ellerine anlamlı bir güç veren ve bu süreçte zengin bir fikir akışı sağlayan yapılar yarattı. Hayırseverlik sektöründe de, büyük kuruluşların stratejilerini basitçe para istemekten uzaklaştırarak yeniden yönlendirmesi ve bunun yerine sahada değişime öncülük eden vatandaşların enerjisini desteklemesiyle büyük bir değişim yaşanıyor. (…)

Kaydolun

Vatandaş olmak, tek başınıza değil, diğer insanlarla birlikte olur. Belli mecralara kaydolmak veya üye olmak, yalnız olmadığınız gerçeğini benimsemede çok önemli bir psikolojik adımdır. Aynı şeyleri önemseyen başka insanlar da var, onları destekleyebilir ve onlarla birlikte çalışabilirsiniz. Bunun büyük bir taahhüt olması gerekmez. (…)

Birkaç fikir:

  • Kuruluşların bültenlerine abone olun. (…)
  • Yerel sosyal medya gruplarına katılın. Örneğin mahallenizin WhatsApp veya Facebook grubu olabilir. (…)
  • Büyük bir kuruluş için çalışıyorsanız, ilgi alanlarınıza uygun personel gruplarına, derneklere ya da LinkedIn’de ilgili meslek ağlarına bakın ve oradaki sohbetlere dahil olun. (…)

Katılın

Bir sonraki adım, yalnızca orada olmaktan aktif katılıma geçmektir. Bunu yapmanın pek çok yolu vardır, önemli olan sizin için işe yarayanını bulmaktır. (…)

Sonraki adımı nasıl atabileceğinize dair birkaç fikir:

  • Becerilerinizi paylaşın (ve yenilerini öğrenin). Neyin iyi olduğunu ve nelerden hoşlandığınızı düşünün ve becerilerinizi sunmanın bir yolunu bulun. (…)
  • Vatandaş bilim insanı olun. Veri toplamak, özellikle zamanınız kısıtlıysa, fark yaratmanın gerçekten basit ve kullanışlı bir yolu olabilir. (…)
  • Bir proje veya hareket için kitle fonlaması yapın. Biraz nakit paranız varsa, önemsediğiniz bir projeye dahil olabilir ve projenin yatırımcı ve hayırseverlerden oluşan topluluğuna katılabilirsiniz. Bunu Kickstarter’dan Indiegogo’ya kadar herhangi bir kitlesel fonlama platformunda yapabilirsiniz. (…)

Bir hareket başlatın

Dördüncü adım, katkıda bulunmak istediği topluluğu ve içindeki yerini bulanlar için geçerli değildir. Henüz bulamayanlar, kendileri bir şeyler başlatmayı deneyebilirler. Bunu yaptığınız takdirde, amacın, kendinizi kahraman haline getirmek ya da tüm işi üstlenmek olmadığını unutmayın. Başkalarının da dahil olması için yer ve alan açmak önemlidir. Bu sayede üzerinizdeki baskı azalacaktır.

Hangi alanda değişim yaratmak istediğinize dair fikir edindikten sonra, başlamayı daha kolay ve yönetilebilir hale getirmenin yolları şunlardır:

  • Önce bağlantılar kurun. İlerlemeden önce, insanları bir araya toplayın, aklınızdan geçenleri konuşun, ilgilendiğiniz konu etrafında hâlihazırda olup bitenleri araştırın. Bir şeye başlamak birlikte hareket etmekle olur, başkalarını davanız için seferber etmekle değil.
  • Mevcut yapılar içindeki fırsatları arayın. Olumlu bir değişiklik yaratmak için tamamen yeni ve bağımsız bir şey yaratmanız gerekmez. Size ilham veren topluluk liderliğindeki hareketleri bulmaya çalışın. (…)
  • Hızlı ve küçük adımlar atın, fazla düşünmeyin. Grubunuz ne yapmak istediğine dair bir fikre sahip olduğunda, büyük bir plan geliştirmek için uzun yıllar harcamaktansa (ki kendinizi yormuş olursunuz) birlikte yapılacak küçük bir eylem bulmanın daha iyi olduğunu unutmayın. (…)
  • Başarıları kutlayın. Bu çok önemlidir ve kolayca gözden kaçırılır. İşler iyi gittiğinde bunu diğerlerine anlatın. Ekibinizle başarılarınızı kutlamaya zaman ayırın ve herkesin katkısını takdir edin. (…)

Bu yazı ilk kez 3 Mayıs 2023’te yayımlanmıştır.

 

Jon Alexander’ın Psyche internet sitesinde yayımlanan “How to be a hands-on citizen” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://psyche.co/guides/how-to-be-an-engaged-citizen-and-make-meaningful-social-change

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

Sorumlu ve aktif vatandaş olma rehberi

Tüketimin geçer akçe olduğu günümüzde yaşadığınız toplumda sadece bir tüketici olmanın ötesine nasıl geçebilirsiniz? Bir vatandaş olarak değişime nasıl öncülük edebilirsiniz?

Son yıllarda tüm dünyada birbiri ardına gelen ve iç içe geçmiş krizler, umutlarımızı azaltmış olabilir. Ancak yine pek çok örnek, harekete geçmenin ve dayanışmanın gücünü de hepimize gösterdi. Yeni Vatandaşlık Projesi’nin (New Citizenship Project) kurucu ortağı ve yazar Jon Alexander, Psyche internet sitesindeki yazısında aktif birer vatandaş olarak toplumsal dönüşüme nasıl katkıda bulunabileceğimize dair bir yol haritası sunuyor.

Yazının bazı bölümlerini aktarıyoruz:

“İnsanlığa olan inancınızı mı kaybediyorsunuz? Kendinizi dünyadan kopmuş gibi mi hissediyorsunuz? Bunlar anlaşılabilir. Ukrayna’daki savaştan Çin ile ABD arasında tırmanan gerilime, iklim acil durumundan yaşam maliyeti krizine, giderek artan eşitsizlikten yoğun izolasyona ve yalnızlığa üstesinden gelinmesi gereken ve kontrolümüz dışında devam eden o kadar çok şey var ki. Bir çöküş dönemindeyiz gibi hissediyoruz ve biz insanlar kendimizi, birbirimizi ve gezegenimizi bozuyoruz. (…)

Sekiz yıl boyunca Yeni Vatandaşlık Projesi adlı bir danışmanlık işini yürüttükten sonra ve 2022’de yayımlanan Vatandaşlar adlı kitabım için yaptığım tüm araştırmalarda, bozulan şeyin insan doğası değil, son 80 yıldır neredeyse tüm insan toplumu üzerinde giderek artan etkiye sahip bir hikâye olduğunu fark ettim. Bunu fark ettiğinizde, insanlığa olan inancınızı geri kazanmaya başlayabilirsiniz; bunu sadece bir çöküş değil, bir yenilenme zamanı olarak görmeye başlayabilir ve adım atmanın yepyeni yollarını bulabilirsiniz. (…)

Tüketici Hikâyesi ile ilgili sorunlar

Son 80 yıldır Tüketici Hikâyesi dediğim durumu yaşadığımızı düşünüyorum. Bu hikâyede, bireyler olarak rolümüz, toplum için en iyi sonuçları elde etme temelinde kişisel çıkarlarımızın peşinden koşmaktır. Kendimizi rekabetle tanımlarız. Yol boyunca seçimlerimiz gücümüzü, yaratıcılığımızı, kimliğimizi temsil eder; bizi biz yapan seçimlerdir. İşletmelerden hayır kurumlarına ve hükümete kadar her kurum ve kuruluş bu seçenekleri sunmak için vardır. Hepsi, ürün ve hizmet sunuculara indirgenmiştir.”

Yazar, zamanımızın krizlerinin de bu hikâyenin bir sonucu olduğunu söylüyor:

“Bir eşitsizlik krizi yaşıyoruz, çünkü bize başarının rekabet ve birikim olduğunu söyleyen bir hikâyenin içindeyiz.

Ekolojik bir krizimiz var, çünkü bize doğadan ayrı olduğumuzu ve ona hükmetmemiz gerektiğini söyleyen bir hikâyeye hapsolmuş durumdayız.

Bir yalnızlık krizi yaşıyoruz, çünkü hikâye bize, tek başına hareket etmesi (ya da etmemesi) gereken bağımsız bireyler olduğumuzu söylüyor.

En tehlikelisi ise bu krizler karşısında kendimizi güçsüz hissetmemiz ki bu da hikâyenin bir sonucu. Bireysel seçimlerimiz varlığımızı temsil ettiğinden, hikâye bize dünyanın sorunlarını çözmek için yapabileceğimiz tek şeyin farklı seçimlerde bulunmak olduğunu söylüyor: Yeniden kullanılabilir bir bardak kullanmak, daha kısa süreli duşlar almak, uçmak yerine trene binmek. En güçlü eylemimiz olduğu varsayılan oy verme bile, muhtemelen bireysel tercihin başka bir ifadesi. Yanlış anlamayın, bunlar önemli ve yapılması iyi şeyler ama derinlerde, çoğu insan bunların karşılaştığımız zorluklarla orantılı olmadığını anlayacaktır.” (…)

Vatandaş Hikâyesi’nin vaadi

Yazar, hikâyenin sınırlarının dünyanın sınırları olmadığını gördüğümüzde farklı bir hikâyeye adım atabileceğimizi söylüyor:

“Vatandaş Hikayesi. (…) Heyecan verici gerçek şu ki, zamanımızın krizlerini bir hikâye krizi olarak gördüğümüzde, hepimizin onu değiştirecek güce sahip olduğunun farkına varıyorsunuz. Bu tür bir güç, süpermarketteki ve hatta sandıktaki kişisel tercihlerinizin çok ötesine geçer; bu, yalnızca size sunulanları ihtimallerin sınırları olarak kabul etmekle kalmayıp, seçenekleri şekillendirmek için varlığınıza sahip çıkmakla ilgilidir. (…)

Bu ruhla, nasıl vatandaş olunacağına dair dört adım sıralayacağım.

Hikâyeyi bulun

Sadece fark ederek başlayabilirsiniz. Etrafınıza bakın. Her gün, kendimizi birer tüketici olarak düşünmemizi şart koşan mesaj bombardımanına tutuluyoruz. Birbirine bağımlı sosyal varlıklar yerine bağımsız ve kendine yeten bireyler olarak görülüyoruz. Bu sadece en yeni akıllı telefon reklamlarıyla ilgili de değil. Bir belediyenin ‘müşteri hizmetleri yardım hattı’ olması veya siyasi bir kampanyanın yalnızca tıklama sayısı ile ilgilenmesi de bu kapsamda. Ne yazık ki kuruluşlar nadiren bizimle vatandaşmışız gibi konuşuyor. (…)

İlk adım, Yurttaş Hikâyesi’nin nerede ortaya çıktığını ve Tüketici Hikâyesi’nin daha kalıcı ve önemli bir değişim yolunda nereye gittiğini belirlemekle ilgili. (…) Belki de etik konularla ilgili bir işte çalışıyorsunuz ya da bir topluluk projesini veya kampanyasını destekliyorsunuz. Yaptığınız ‘iyi şey’ ne ise, ona yeni bir gözle bakın ve şu soruları sorun:

  • Bu ‘iyi şey’ insanlarla birlikte mi yoksa insanlar için mi olumlu bir değişim yaratıyor?
  • Ne tür bir dil kullanıyor? Bu dil, insanlara katkılarını sunmaya ve katılıma davet eden aktif vatandaşlar olarak mı yoksa pasif tüketiciler olarak mı hitap ediyor?
  • Bu ‘iyi şey’, farklı geçmişlere sahip daha fazla insanı daha fazla dahil ederek, onlarla farklı şekilde konuşarak ve onların becerilerinden, tutkularından, empatilerinden ve fikirlerinden yararlanarak nasıl daha da iyi hale gelebilir?

Hikâyeleri kendi dünyanızda görmeye başladıkça, ötesindeki dünyaya bakmaya ve onları orada da bulmaya başlayabilirsiniz. (…) İş dünyasında, çok sayıda start-up ve büyük şirket, müşterilerinin ellerine anlamlı bir güç veren ve bu süreçte zengin bir fikir akışı sağlayan yapılar yarattı. Hayırseverlik sektöründe de, büyük kuruluşların stratejilerini basitçe para istemekten uzaklaştırarak yeniden yönlendirmesi ve bunun yerine sahada değişime öncülük eden vatandaşların enerjisini desteklemesiyle büyük bir değişim yaşanıyor. (…)

Kaydolun

Vatandaş olmak, tek başınıza değil, diğer insanlarla birlikte olur. Belli mecralara kaydolmak veya üye olmak, yalnız olmadığınız gerçeğini benimsemede çok önemli bir psikolojik adımdır. Aynı şeyleri önemseyen başka insanlar da var, onları destekleyebilir ve onlarla birlikte çalışabilirsiniz. Bunun büyük bir taahhüt olması gerekmez. (…)

Birkaç fikir:

  • Kuruluşların bültenlerine abone olun. (…)
  • Yerel sosyal medya gruplarına katılın. Örneğin mahallenizin WhatsApp veya Facebook grubu olabilir. (…)
  • Büyük bir kuruluş için çalışıyorsanız, ilgi alanlarınıza uygun personel gruplarına, derneklere ya da LinkedIn’de ilgili meslek ağlarına bakın ve oradaki sohbetlere dahil olun. (…)

Katılın

Bir sonraki adım, yalnızca orada olmaktan aktif katılıma geçmektir. Bunu yapmanın pek çok yolu vardır, önemli olan sizin için işe yarayanını bulmaktır. (…)

Sonraki adımı nasıl atabileceğinize dair birkaç fikir:

  • Becerilerinizi paylaşın (ve yenilerini öğrenin). Neyin iyi olduğunu ve nelerden hoşlandığınızı düşünün ve becerilerinizi sunmanın bir yolunu bulun. (…)
  • Vatandaş bilim insanı olun. Veri toplamak, özellikle zamanınız kısıtlıysa, fark yaratmanın gerçekten basit ve kullanışlı bir yolu olabilir. (…)
  • Bir proje veya hareket için kitle fonlaması yapın. Biraz nakit paranız varsa, önemsediğiniz bir projeye dahil olabilir ve projenin yatırımcı ve hayırseverlerden oluşan topluluğuna katılabilirsiniz. Bunu Kickstarter’dan Indiegogo’ya kadar herhangi bir kitlesel fonlama platformunda yapabilirsiniz. (…)

Bir hareket başlatın

Dördüncü adım, katkıda bulunmak istediği topluluğu ve içindeki yerini bulanlar için geçerli değildir. Henüz bulamayanlar, kendileri bir şeyler başlatmayı deneyebilirler. Bunu yaptığınız takdirde, amacın, kendinizi kahraman haline getirmek ya da tüm işi üstlenmek olmadığını unutmayın. Başkalarının da dahil olması için yer ve alan açmak önemlidir. Bu sayede üzerinizdeki baskı azalacaktır.

Hangi alanda değişim yaratmak istediğinize dair fikir edindikten sonra, başlamayı daha kolay ve yönetilebilir hale getirmenin yolları şunlardır:

  • Önce bağlantılar kurun. İlerlemeden önce, insanları bir araya toplayın, aklınızdan geçenleri konuşun, ilgilendiğiniz konu etrafında hâlihazırda olup bitenleri araştırın. Bir şeye başlamak birlikte hareket etmekle olur, başkalarını davanız için seferber etmekle değil.
  • Mevcut yapılar içindeki fırsatları arayın. Olumlu bir değişiklik yaratmak için tamamen yeni ve bağımsız bir şey yaratmanız gerekmez. Size ilham veren topluluk liderliğindeki hareketleri bulmaya çalışın. (…)
  • Hızlı ve küçük adımlar atın, fazla düşünmeyin. Grubunuz ne yapmak istediğine dair bir fikre sahip olduğunda, büyük bir plan geliştirmek için uzun yıllar harcamaktansa (ki kendinizi yormuş olursunuz) birlikte yapılacak küçük bir eylem bulmanın daha iyi olduğunu unutmayın. (…)
  • Başarıları kutlayın. Bu çok önemlidir ve kolayca gözden kaçırılır. İşler iyi gittiğinde bunu diğerlerine anlatın. Ekibinizle başarılarınızı kutlamaya zaman ayırın ve herkesin katkısını takdir edin. (…)

Bu yazı ilk kez 3 Mayıs 2023’te yayımlanmıştır.

 

Jon Alexander’ın Psyche internet sitesinde yayımlanan “How to be a hands-on citizen” başlıklı yazısından öne çıkan bazı bölümler Nevra Yaraç tarafından çevrilmiş ve editoryal katkısıyla yayına hazırlanmıştır. Yazının orijinaline ve tamamına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz: https://psyche.co/guides/how-to-be-an-engaged-citizen-and-make-meaningful-social-change

Fikir Turu
Fikir Turuhttps://fikirturu.com/
Fikir Turu, yalnızca Türkiye’deki düşünce hayatını değil, dünyanın da ne düşündüğünü, tartıştığını okurlarına aktarmaya çalışıyor. Bu amaçla, İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve Çince yazılmış önemli makalelerin belli başlı bölümlerini çevirerek, editoryal katkılarla okuruna sunmaya çalışıyor. Her makalenin orijinal metnine ve değerli çevirmen arkadaşlarımızın bilgilerine makalenin alt kısmındaki notlardan ulaşabilirsiniz.

YORUMLAR

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Son Eklenenler

0
Would love your thoughts, please comment.x