Suriye’de son dönemin popüler ifadesiyle “Sıfırıncı gündeyiz”. Esad rejiminin devrilmesinin ardından devletin ve toplumun yeniden kurulması gerekiyor. Ülke şantiyeye dönecek, ama Doha Lisansüstü Çalışmalar Enstitüsü Kamu Politikası Bölümü Öğretim Görevlisi Tamer Qarmout, Al Jazeera adlı sitede yayımlanan makalesinde altını çizdiği gibi bu çimento ve tuğla ile değil, insani olanın yeniden inşası olacak.
Yazıdan öne çıkan bölümleri aktarıyoruz:
“On yılı aşkın bir süredir devam eden yıkıcı çatışmaların ardından Suriye’yi yeniden inşa etmek hiç kolay değil. Ülkedeki yıkım fiziksel altyapıyı, yönetim sistemlerini ve bir zamanlar halkı bir arada tutan sosyal dokuyu kapsıyor. Esad rejiminin yıkılmasından sonra müreffeh, güçlü ve birleşik bir Suriye hayali kesinlikle gerçekleştirilebilir olsa da ülkenin küllerinden doğabilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesi gerekiyor.
Yeni bir toplumsal sözleşme gerekli
İlk olarak, demokrasiye sorunsuz bir geçişin sağlanması için otoritesi tüm paydaşlar tarafından kabul edilen bir geçiş hükümeti kurulmalıdır. Herhangi bir yeniden inşa girişimi ancak uluslararası tanınırlığa ve Suriye halkının güvenine sahip kapsayıcı ve istikrarlı bir hükümet tarafından yönlendirilirse başarıya ulaşabilir. İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunan yeni bir toplumsal sözleşme olmadan yeni bir Suriye inşa edilemez. Bu sözleşmenin hazırlanması, Suriye’nin en parlak beyinlerinin ve entelektüel liderlerinin ortak aklının yanı sıra küresel toplumun gerçek desteğini de gerektirecektir. Sadece Suriyeliler tarafından yönlendirilen, ancak uzmanlık paylaşımı ve teknik destek sağlanması yoluyla uluslararası kurumlar tarafından tam olarak desteklenen bir geçiş süreci, başarılı bir yeniden yapılanma sağlayabilir.
Mevcut siyasi ortam parçalı bir yapıda olduğu ve istikrarlı ve tam temsiliyete sahip bir hükümete giden net bir yol bulunmadığı için bu çaba zorlu olacaktır. Ancak bu olmadan yeniden yapılandırma çabaları bölünmeleri iyileştirmek yerine daha da derinleştirecektir.
İsrail durdurmalı ve güvenlik sağlanmalı
İkinci olarak, Suriye devletinin istikrarı ve halkının güvenliği garanti altına alınmalıdır. Saldırı altında ve çatışmalarla dolu bir ülke etkin bir şekilde yeniden inşa edilemez. İsrail’in Suriye topraklarına hava saldırıları düzenlemesi ve Esad rejiminin düşmesinden bu yana daha fazla toprak ilhak etmesi istikrarsızlığı daha da arttırdı. Bu tür eylemler sadece altyapıyı tahrip etmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumların moralini bozuyor ve hızlı bir şekilde yeniden inşa ve toparlanma umutlarını baltalıyor.
Küresel toplum Suriye’nin yeni yönetimini yakından takip ederek yumuşak bir geçiş süreci sağlamaya çalışırken, İsrail’e de açık ve güçlü bir mesaj göndermelidir. Bu mesaj İsrail’in eylemlerini şiddetle kınamalı ve derhal durdurulmasını talep etmelidir. Uluslararası toplum bu tür davranışların kabul edilemez olduğunu ve derhal durdurulması gerektiğini açıkça ifade etmelidir. İstikrar sadece savaşın olmaması değildir; insanların hayatlarını yeniden inşa etmek ve geleceklerine yatırım yapmak için kendilerini güvende hissedecekleri bir ortamın yaratılmasıdır. Bu kritik aşamada Suriyelilerin ihtiyaç duyacağı son şey, yeni geçiş hükümeti için yaratacağı tüm belirsizlikler ve istikrarsızlıklarla birlikte yeni bir savaş cephesidir.
Yaptırımlar kaldırılmalı
Üçüncü olarak, ülkenin yeniden ayağa kalkabilmesi için uluslararası yaptırımlar kaldırılmalıdır. Özellikle Suriye ekonomisini felce uğratan ve yabancı yatırım getirilmesini neredeyse imkânsız hale getiren Sezar Yasası[1] yürürlükten kaldırılmalıdır. Önceki rejime insan hakları reformlarını hayata geçirmesi ve baskıyı hafifletmesi için baskı yapmayı amaçlayan bu yaptırımlar, aynı zamanda sıradan Suriyelilerin yaşamları üzerinde de önemli bir etki yaratmış, acılarını ve umutsuzluklarını derinleştirmiştir.
Küresel toplum, Suriye’nin yeni liderliği konusundaki belirsizlik nedeniyle yaptırımları tamamen kaldırmakta tereddüt edebilir. Bununla birlikte, daha nüanslı bir yaklaşım benimsenebilir. Genel yaptırımlar yerine, Suriye’nin dinamik iş dünyası ve özel sektörü üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesini içeren hedefli bir strateji uygulanabilir. Bu, Suriye’nin uzun vadeli istikrarına katkıda bulunacak ve yeniden inşasını hızlandıracaktır. Bu arada, belirli hükümet yetkililerine yönelik hedefli yaptırımlar, gerekirse olumlu bir geçişi teşvik etmek için bir araç olarak kullanılabilir. Bu yaklaşım, ekonomik canlanma ve yeniden yapılanma zorunluluğu ile ihtiyatlı olma ihtiyacını dengeleyecektir.
Sivil toplum güçlendirilmeli
Dördüncü olarak, sivil toplum yeniden yapılanma sürecinde aktif bir rol oynayacak şekilde güçlendirilmelidir. Bağımsız yerel kuruluşlar, şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlanarak tüm yeniden yapılandırma çabalarına yakından dahil edilmelidir. Esad ailesinin yönetimi altında Suriye hiçbir zaman bağımsız bir sivil topluma sahip olmadı.
Yıllar süren demir yumruklu iktidar, toplum öncülüğündeki girişimlerin önünü kesmiş ve anlamlı bir halk katılımı için yeterli donanıma sahip olmayan bir toplum bırakmıştır. Ancak geçiş ve geniş kapsamlı yeniden yapılanma döneminde, adaleti savunan ve yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayan taban örgütlerinin oynayacağı çok önemli bir rol var. Bunlar olmadan, yeniden inşa süreci yolsuzluk ve kayırmacılıkla lekelenme riski taşır. Suriye’nin yeni yöneticileri, sağlıklı ve başarılı bir yeniden yapılanma için Suriye sivil toplumunu desteklemeye ve güçlendirmeye öncelik vermelidir.
İnsan kaynağı eksiği büyük
Suriye’yi yeniden inşa etmek sadece siyasetle ilgili değil, aynı zamanda karmaşık bir teknik bulmaca. Ülkenin, yeniden inşa için uzun vadeli bir plan yapabilecek, etkili bir bütçe oluşturabilecek ve çeşitli karmaşık yeniden inşa projelerinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak engellerle mücadele edebilecek teknik bilgi ve deneyime sahip insanlara ihtiyacı var.
Ancak işin zor kısmı da burada: Suriye’nin yeni liderleri eski rejimin yetkililerinin bilgi birikiminden faydalanmalı mı? Bu yetkililer ve memurlar içeriden değerli bilgilere sahipler ancak korkunç eylemlerle suçlanan bir hükümetle olan bağları, halkın geniş kesimlerinin tüm sürece olan inancını yitirmesine neden olabilir. Doğru dengeyi bulmak çok önemlidir. Yeniden inşa çabaları tüm Suriyelileri ve özellikle de savaştan en çok etkilenen kadınları, çocukları ve azınlık gruplarını kapsamalıdır. Eski rejimle yakın bağları olan kişilere çok fazla yetki vererek herhangi bir grubu yabancılaştırmak sadece yanlış değil, aynı zamanda gerilimleri yeniden alevlendirmenin ve yeniden inşa çabalarını daha başlamadan sabote etmenin kesin bir yolu olacaktır.
Parayı kim verecek?
Suriye’nin yeniden inşası pahalıya da mal olacaktır. Tüm bunların parasını kim ödeyecek? Suriye’nin yeni liderliği bunu devletin kasasında kalanları kullanarak tek başına yapamaz. BM kuruluşları da dahil olmak üzere uluslararası bağışçılardan oluşan bir koalisyonun ülkeye kapsamlı fonlar sağlaması gerekecek. Ancak insanların güvendiği bir hükümet varsa cüzdanlarını açacaklardır. Bağışçıların paralarının boşa gitmeyeceğini ya da çalınmayacağını bilmeleri gerekir. Suriye’ye gelen yardımın dağınık ya da siyasi amaçlı olmadığından emin olmak da önemli. Bağışçıların yardımı kendi siyasi talep ve önceliklerine bağlamaları, çabaların boşa gitmesine, yardımda boşluklara ve daha fazla güvensizliğe yol açacaktır.
Suriye halkının gerçek ihtiyaçlarına öncelik verecek ve yardım çabalarının siyasi oyunlarla şekillenmesine izin vermeyecek birleşik bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Suriye, uluslararası bağışçıları ve yeni Suriye hükümetini bir araya getirerek yeniden yapılanma önceliklerini belirlemek, şeffaf bir işbirliği sağlamak ve ülkenin altyapısını ve sosyal dokusunu yeniden inşa etmeye başlamak için kapsamlı bir yeniden yapılanma konferansına ev sahipliği yapmaktan fayda sağlayabilir.
Eğitim ayağa kaldırılmalı
Son olarak, Suriye’nin canlı, kapsayıcı ve müreffeh bir ülke olarak yeniden inşasında eğitim hayati önem taşıyacaktır. Güçlü bir eğitim sistemi insan haklarına, toplumsal katılıma ve adalete değer veren bir toplumu teşvik eder. Suriye ancak eğitime ve toplumsal katılıma yatırım yaparak sosyal dokusunu iyileştirebilir ve çatışma yerine diyalog ve iş birliğini tercih eden bir nesil yetiştirebilir.
Suriye’yi yeniden inşa etmenin en önemli yönü Suriye toplumunu yeniden inşa etmek olacaktır. Ne de olsa tüm bu teknik meselelerin ardında gerçek insanlar, sevdiklerini keyfi gözaltılarda kaybeden aileler, eğitimsiz bırakılan çocuklar, travma yaşayan topluluklar var. Yeniden inşa etmek sadece yolları, evleri, okulları ve hastaneleri onarmak değil, insanlara onurlarını ve umutlarını geri vermektir. Suriyelilerin çektikleri acıların boşuna olmadığını, ülkelerinin geleceğinde söz sahibi olduklarını ve önümüzdeki günlerin kayıp ve çatışmadan daha fazlasını barındırdığını hissetmeye ihtiyaçları var.
Suriye’nin yeniden inşası zaman alacak ve tüm paydaşların özveri göstermesini gerektirecektir. Bu sadece inşaatla ilgili değil, güveni yeniden inşa etmek, herkesi sürece dahil etmek ve insanların sorumlu tutulmasını sağlamakla ilgili. Önümüzdeki yolculuk uzun, ancak doğru zemin hazırlandığında Suriye’nin yeniden gelişen, dirençli bir ülke haline gelebileceğine dair umut var. Bu, Suriyeliler ve hepimiz için önemli bir mücadeledir.”
Bu yazı ilk kez 26 Aralık 2024’te yayımlanmıştır.
https://www.aljazeera.com/opinions/2024/12/22/rebuilding-syria-requires-much-more-than-bricks-and-mortar
[1] Suriye’deki savaş suçları nedeniyle Beşşar Esed rejimi ile ona destek veren yabancı paralı askerlere yaptırım öngören “Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası” (Caesar Syria Civilian Protection Act) 17 Haziran 2020 itibarıyla yürürlüğe girmiştir.